Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Çok benziyorduk birbirimize Çok geçmedi aynı olduk Az zamanda inanmak mucize Aşktan sarhoş olduk
Aynı benim gibi gülmeye başladın Bana gündelik lafların bulaştı Dikişi çoktan atmış kalplerimize Yeni bir ümit kapısı açıldı
Bu zamana kadar neredeydin Çok vakit kaybetmişim İyi ki geldin yar gözümaydın Ya hiç gelmeseydin Ya hiç gelmeseydin... Çoğunca rekabet aşk sandığımız Hakikisi nadiren Şansım döndü hayret edersin Vazgeçmiştim beklemekten
Gamzene nazar değmesin yadeller elini sürmesin.
El dili söz söylemesin,bülbüller feryad etmesin.
Kurban olduğum gelsene, ölmeden gelsene
Canıma can ol ey sevdiğim ben ölmeden gelsene.
Cennettir dediler güneşin doğduğunu Cennet bildim seninle kavuştuğumuzuYaşlanmaktır dediler dünyanın tadı Yaşlanıyorum seninle aşk gerçek adı Çoktan sen yarim olmazsa olmazımsın Sen iki meleğimin kanatlarısın Hem kâbus nedenim hem rüyalarımsın Geçmiş yollar gelecek yıllarımın anlamısınDerya deniz misali yüreğinde İsterim bir damlanın izi kalmasınGemiler batsa bile bize dokunmasın Taşlar atılsa bile aşkım dalgalansın Sevgini çiçekler gibi büyüt dediler Bazen bilmeden kurutsa da gülünü Sen unut kendini sen avut dediler Araya hayat girmeden alır gönlünü Çoktan sen bende açan güllerin toprağısınHem bitiş nedenim hem başlangıcımsın Geçmiş yazlar gelecek baharımın anlamısın
Bu dilden firar eden her söz yaydan çıkmış ok gibi
Sözler bazen bir hazine bazen dermansız bir dert tipi Geçmiş dünden bahsetmek lezzetsiz Gelmemiş yarından hep mi şikayetçiyiz biz ?
Aklımın ipinin ucuda kaçmış, timsah katreleri boşalsın
Bir iki damla hiç değersiz
Hüzün ve kaderin pençesinde bir dev; Nam-ı Değersiz
Gece-Gündüz ömürden yontar, Dünya dönmez yarensiz
Bugün ömür yarım gün, serbest kalsın fikrim Senin tozlarını silemez tenimden ellerim
Varlık ruhu terk eder; gözüm gözünden ayrılınca
Bendeki Aşk Altın Misâli Ağirliğinca
Sensiz benlik yokluk demek, kalbim sana emekçi
Aşk denen illet; çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi
Başım sarkıt bir mahalsiz, cümle yolumun önüne taş
Dudakların kadeyi nikah eden, çakır keyif dertdaş
Gören derki; sel ağzına bina yapmak aptal işi
Yel eserse kırmaz dişimi, kalp bir körse görmez bir şeyi
Saniyeler dakikalarla yapar alışverişi
Saatler seni alır benden korkarım olamaz gelişi
Hasret gözümün ışıklarını söndüren alçak misafir
Afitap sönük bir mum, ayrılık hâin bir zehir
Melek yanımda yüzünü saklar, felek yüzüme kaş çatar Bir tek bu hüznü sen boğarsın, ipek tenin derime batsın Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım Adınla uyanır kulaklarım, yüzünle açar göz kapaklarım En güzel şiirlerimde kaleme adını sayıklatırım "Odamın Hayaletisin Sessizliğine Aşığım"
Derdime çare baytarım yok
Dengeme destek tut ki durayım
Şafak güneşin fermanıı geçer acı tatlı sayılı zamanın sancısı Ama melek bir yandan, şeytan bir yandan Başım zindan yokluk var, bu kaçıncı şikayetim bilmem
Kafamı duvara yasladım, omuzların yanımda yok Ahbaplar maymun iştah sahibi, benim içim senle tok ! Yok ki gücüm, belki devler ülkesinde bücürüm Sessizliğinle gelir hüznüm, yokluğunda gömülü ölüyüm
Bu devranın binlerce sevgi müşterisinden biriyim
Yalnızlığıma küfrederim, sensiz halden müştekilim
İlelebette dönmez olsan; bil ki yalnız nöbetteyim
Hatalarıma savaş açtım; her gün farklı kefendeyim
Hayat günlük defter yaprağı; hazan gelir dökülür Gelirken ne getirilir ki ? Giderken ne götürülür ? Dertle anlaş devâ bul, üzüntü kalbi sömürürür
Yüzüne baktığım her an cennetten bahçe görülür
Gülüşle şen değil gönül bucaklarında harabeler
Bu hilekâr tavırla geçer fena saatler Seni içeren masallarım anlatılacak kadar kısa değiller Aşk ilinde bir tarafta cüceler diğer yanda devler