36 yaşında evlenmdim, eşim 38 idi
Ana babalarımız ölmüştü, kardeşlerimiz de evlenmemizi hiç istemedi
Eşimin hiç bir şeyi yoktu, boşanmadan çıkmış, düzensiz, parasız bir adamdı
Evi ben kurdum, iğneden ipliğe aklına ne gelirse, düğün dernek yapmadım, alyansımızı bile bir kaç ay sonra aldık
Allah razı olsun eşim hiç bir emeğimi zayi etmedi, çalıştı çabaladı, mesai yaptı, ek iş yaptı tüm borçlarını ödedi, hesabı kitabı ben tuttum, yönlendirdim. Bu esnada iki yıl evi ben baktım, sonra onun eski iş yeri borçları bitince bir düzene girdik, daha iyi bir eve çıktık, eksiklerimizi tamamladık, arabamızı aldık, çok şükür iyiyiz şu an ve bu dört yıl çektiğimiz her sıkıntıya rağmen hayatımın en güzel zamanıydı. Üç yıl eski, hiç bir konforu olmayan dökük bir evde oturduk, kendi evimi kiraya verdim üstünden kalan parayı eşya taksitlerine bağladım, kendim de çalıştım çabaladım. Kimsenin bir iğnesi yok evimde, beklemedim de ne kendi ailemden, ne onun ailesinden. Şimdi herkes parmak ısırıyor yaptıklarımıza, mutluyum çok şükür, evimizde ki her şeyin bir mücadelesi, bir hikayesi var ve içinde huzur var. eşim sana takı almak istiyorum çok içimde kaldı dedi ve şimdi birer parça gücü yettiğince alıyor bir şeyler. Kendi emeğiniz gibisi yok, kimseden beklemeyin bir şey. Ben kardeşlerimin hepsine ömrümü verdim , ama ne emek anlatsam sayfalar sürer, benim dar zamanımda tavır koymayı tercih ettiler, bu ablada ömrü boyu bizim için debelendi demediler, şimdi hepsi misafir gibi gidip geliyor, küs değiliz ama başları utançtan hep önde. Size de tavsiyem kimseden bir şey beklemeyin, iş bulmaya gayret edin ve şartlarınıza göre hareket edin. Eşyanın, malın esiri olmayın çünkü evlilikte asıl gerekli olan huzur, sevgi, iyi geçim gerisi boş