Ben denizi çok severim. Yazın hergün denize giren ben bu sezon 7-8 defa girmişimdir. Ama nasıl girdim? Hiç kimsenin olmadığı ıssız bir koy var bizim yakınımızda, ancak inişi çok zor, dar bir keçi patikası ve sarp kayalar var ve her yer taşlık. iki kere düştüm, kalçam morardı. Neyse benim yüzdüğüm yerde Homo sapiens olmadığı için güvende hissediyorum kendimi ama çok örümcek var, örümcek fobim de var, ağaçların arasından geçerken elime sopa alıyorum, ağalara dalmamak için. Ne yapayım başka yolu yok, burada plajlar çok kalabalık oluyor. Kuaför benim için imkansız bir düşünce, affedersiniz ağdayı kendim yapamadığım için artık jilet kullanmaktan kirpi oldum

. Kafe diye bir şey benim için artık mümkün değil. Biz markete bile gitmiyoruz. Pandemi başlangıcından beri belki 4-5 kez ancak çıkmışımdır evden, zorunlu olarak. Almanya'da yaşayan bir kuzenim var, Türkiye'deki banka hesabından para transferi yaptığında Almanya'da sorun oluyormuş. Dün benden rica etti, "sana havale yapayım sen de kendi hesabından bana havale yap" diye ama ben ona nasıl diyeyim şimdi ben evden çıkıp da bankaya gidemem diye? Belki anlar da vazgeçer diye ona marketten gelenleri ne yaptığımı anlattım. Bana "sen hastasın psikolojik tedavi görmen lazım" dedi. Haklı. En kötüsü de asosyal olduk, kimse ile görüşemiyoruz ve bu sağlıklı bir durum değil, eninde sonunda görüşmemiz gerekecek, özellikle eşimin ailesi ile.