yeni bir hayata yelken açmak istiyorum

ladylena

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Temmuz 2019
1.307
1.250
Merhaba arkadaşlar. Bu ara sık konu açıyorum, kafanızı şişiriyorum üzgünüm bunun için. Gerçekten şöyle uzun uzun benimle konuşacak, beni dinleyecek arkadaşım yok bu ara. Zaten her şey herkese anlatılmıyor bu devirde. En azından buraya içimi dökeyim diyorum. Uzun zamandır yeni bir hayata yelken açmayı düşünüyordum. Herkesten, her şeyden tamamen uzaklaşmak, sıfırdan başlamak. Hep yanında olmak istediğim, sevdiğim, hayat arkadaşımla birlikte. Sanırım bu hayalime artık çok uzak değilim. %100 bir şeyde yok ortada aslında o yüzden çok heveslendirmiyorum kendimi yinede. Olmazsa bir şey değişmez, olursa sevinirim modundayım. Ben İzmirde yaşıyorum, izmirin kıyı şeridinde güzel denebilecek merkezi bir semtte. Burada doğdum, büyüdüm. Buraya o kadar alışkınımki, yaşadığım mahalleyi bile değiştiremiyorum. Kaç ev değiştirdim hepsi yine burada. Bir kez tecrübe eder gibi oldum, alttarafı bir iki mahalle öteye taşındım bu mahallede ev bulamamıştım o sene, yine yapamadım. Burada her şey elimin ayağımın altında, aşağıya insem 5dk ya, deniz, vapur, tramvay, yukarı çıksam 5dk ya, eczanesinden, marketine, metrosuna, hastanesine her yere yakınım. Tek şikayetim bu tarafların dik yokuşlarıdır sanırım. Neyse, günün birinde buradan gideceğimi biliyordum içten içe, buraya tıkılıp kalmayacaktım illaki. O gün geldiğinde ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Başka bir semte, mahalleye bile alışamamışken başka bir şehire nasıl alışacağım. Kaldıki yurtdışı hayalimde var. Köklerime o kadar sıkı sarılmışımki, nasıl koparırım bilmiyorum. Gittiğim yer bana burayı aratırsa ne yaparım onuda bilmiyorum. Annemde istanbula gitti zamanında, bin pişman gittiğine. Benim ise antalyaya gitme gibi bir durumum var. Yıllar önce küçükken gittim bir iki kere. Her yeri mi öyle bilmiyorum ama gittiğim yerler yokuşsuz dümdüz yerlerdi. Binalar birbirinden uzak, yollar ve sokaklar geniş, dolayısı ile bir yerlere yürüme mesafesi bir tık uzun gibi. İzmir dışında Türkiye’nin neresinde yapabilirdin diye soracak olursanız yine Antalya derim başta aslında. Beni oraya çeken bir şey var sanki. Sanki oraya gitsem çok güzel bir hayatım olacakmış gibi hissediyorum. Yeni okul, yeni iş, yeni çevre, yeni anılar vs... Belki üzerimdeki ölü toprağını atmamı sağlar diye düşünüyorum. İzmirde az önce anlattığım gibi konforum iyi, alışkanlığım yüksek o yüzden fakat burada artık yapabileceğim bir şey kalmadı. En basitinden yeni insanlar bile tanıyamıyorum. Tanıyabileceğim herkesi tanıdım sayılır, zamanında çok geniş bir çevrem vardı. Zamanla o da yok oldu. Kimisiyle arkadaşlığımı hak etmedi diye bitirdim, kimisi ise bu şehirden taşındı gitti. İlişkim başladığından beri zaten bende kendimi çektim çoğu ortamdan, ilişkisi olan birinin bulunabileceği ortamlar olmadığı için. Dolayısıyla zamanlada bende çıktım herkesin hayatından. 2-3 arkadaşım kaldı geriye o zamanlarımdan sadece onlarlada sağlam dostluklar ve bir bağ kurduk. Ama artık yenilik istiyorum, her şeyin aynı gelmesinden, insanların aynı olmasından, yeni bir şeyler yaşayamamaktan, yeni anılar biriktirememekten ötürü yıllardır çok bunaldım. Beklediğimiz bir şey var sevgilimle eğer o netlik kazanırsa, bu yaz içinde taşınmış olacağız. Netlik kazandığında ise geri adım atma şansım yok. Sizce kendi konfor alanımdan en kolay şekilde nasıl çıkarım, nasıl özlemem burayı, buradaki hayatımı, anılarımı, çocukluğumun geçtiği bu sokakları, buradaki her sokağın denize çıkmasını, yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi vs... Ya çok özlersem diye korkuyorum. Böyle mi daha mutluyum yoksa gidersem mi daha mutlu olacağım. kafamda deli sorular...
 
Merhaba arkadaşlar. Bu ara sık konu açıyorum, kafanızı şişiriyorum üzgünüm bunun için. Gerçekten şöyle uzun uzun benimle konuşacak, beni dinleyecek arkadaşım yok bu ara. Zaten her şey herkese anlatılmıyor bu devirde. En azından buraya içimi dökeyim diyorum. Uzun zamandır yeni bir hayata yelken açmayı düşünüyordum. Herkesten, her şeyden tamamen uzaklaşmak, sıfırdan başlamak. Hep yanında olmak istediğim, sevdiğim, hayat arkadaşımla birlikte. Sanırım bu hayalime artık çok uzak değilim. %100 bir şeyde yok ortada aslında o yüzden çok heveslendirmiyorum kendimi yinede. Olmazsa bir şey değişmez, olursa sevinirim modundayım. Ben İzmirde yaşıyorum, izmirin kıyı şeridinde güzel denebilecek merkezi bir semtte. Burada doğdum, büyüdüm. Buraya o kadar alışkınımki, yaşadığım mahalleyi bile değiştiremiyorum. Kaç ev değiştirdim hepsi yine burada. Bir kez tecrübe eder gibi oldum, alttarafı bir iki mahalle öteye taşındım bu mahallede ev bulamamıştım o sene, yine yapamadım. Burada her şey elimin ayağımın altında, aşağıya insem 5dk ya, deniz, vapur, tramvay, yukarı çıksam 5dk ya, eczanesinden, marketine, metrosuna, hastanesine her yere yakınım. Tek şikayetim bu tarafların dik yokuşlarıdır sanırım. Neyse, günün birinde buradan gideceğimi biliyordum içten içe, buraya tıkılıp kalmayacaktım illaki. O gün geldiğinde ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Başka bir semte, mahalleye bile alışamamışken başka bir şehire nasıl alışacağım. Kaldıki yurtdışı hayalimde var. Köklerime o kadar sıkı sarılmışımki, nasıl koparırım bilmiyorum. Gittiğim yer bana burayı aratırsa ne yaparım onuda bilmiyorum. Annemde istanbula gitti zamanında, bin pişman gittiğine. Benim ise antalyaya gitme gibi bir durumum var. Yıllar önce küçükken gittim bir iki kere. Her yeri mi öyle bilmiyorum ama gittiğim yerler yokuşsuz dümdüz yerlerdi. Binalar birbirinden uzak, yollar ve sokaklar geniş, dolayısı ile bir yerlere yürüme mesafesi bir tık uzun gibi. İzmir dışında Türkiye’nin neresinde yapabilirdin diye soracak olursanız yine Antalya derim başta aslında. Beni oraya çeken bir şey var sanki. Sanki oraya gitsem çok güzel bir hayatım olacakmış gibi hissediyorum. Yeni okul, yeni iş, yeni çevre, yeni anılar vs... Belki üzerimdeki ölü toprağını atmamı sağlar diye düşünüyorum. İzmirde az önce anlattığım gibi konforum iyi, alışkanlığım yüksek o yüzden fakat burada artık yapabileceğim bir şey kalmadı. En basitinden yeni insanlar bile tanıyamıyorum. Tanıyabileceğim herkesi tanıdım sayılır, zamanında çok geniş bir çevrem vardı. Zamanla o da yok oldu. Kimisiyle arkadaşlığımı hak etmedi diye bitirdim, kimisi ise bu şehirden taşındı gitti. İlişkim başladığından beri zaten bende kendimi çektim çoğu ortamdan, ilişkisi olan birinin bulunabileceği ortamlar olmadığı için. Dolayısıyla zamanlada bende çıktım herkesin hayatından. 2-3 arkadaşım kaldı geriye o zamanlarımdan sadece onlarlada sağlam dostluklar ve bir bağ kurduk. Ama artık yenilik istiyorum, her şeyin aynı gelmesinden, insanların aynı olmasından, yeni bir şeyler yaşayamamaktan, yeni anılar biriktirememekten ötürü yıllardır çok bunaldım. Beklediğimiz bir şey var sevgilimle eğer o netlik kazanırsa, bu yaz içinde taşınmış olacağız. Netlik kazandığında ise geri adım atma şansım yok. Sizce kendi konfor alanımdan en kolay şekilde nasıl çıkarım, nasıl özlemem burayı, buradaki hayatımı, anılarımı, çocukluğumun geçtiği bu sokakları, buradaki her sokağın denize çıkmasını, yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi vs... Ya çok özlersem diye korkuyorum. Böyle mi daha mutluyum yoksa gidersem mi daha mutlu olacağım. kafamda deli sorular...
Bahsettiğiniz gibi bir hayatım vardı Ankara'da ilişkisi olunca görüşülmeyecek çevre hariç. Nerdeyse 5 yıl olacak başka şehirdeyim. Alıştım mi derseniz. Hayır. Özlüyor muyum off hemde nasıl.
Fakat çıkıp gelmek benim tercihimdi. Isimle alakalı gelmiştim. Yine olsa yine gelirim. Ama Ankara'ya ne askim biter, ne de özlemim.
 
Bahsettiğiniz gibi bir hayatım vardı Ankara'da ilişkisi olunca görüşülmeyecek çevre hariç. Nerdeyse 5 yıl olacak başka şehirdeyim. Alıştım mi derseniz. Hayır. Özlüyor muyum off hemde nasıl.
Fakat çıkıp gelmek benim tercihimdi. Isimle alakalı gelmiştim. Yine olsa yine gelirim. Ama Ankara'ya ne askim biter, ne de özlemim.

Yani diyorsunuzki, izmire dair o aşk hep içinizde var olacak, yeni taşınacağın şehiri seversen, şanslıysan güzel şeylerle karşılaşırsan en azından o aşkın acısını fazla çekmezsin...
 
Yani diyorsunuzki, izmire dair o aşk hep içinizde var olacak, yeni taşınacağın şehiri seversen, şanslıysan güzel şeylerle karşılaşırsan en azından o aşkın acısını fazla çekmezsin...
Aşk asla bitmez. Bu yaşadığım şehir çok nezih güzel temiz ama Ankara degil:KK66:
 
Aşk asla bitmez. Bu yaşadığım şehir çok nezih güzel temiz ama Ankara degil:KK66:

İlk nerede güldüysek, mutlu olduysak oraya aitiz derler ya gerçekten doğru bir söz. Fakat belkide bugüne kadar mutlu olamamışımdır ben. Olduğumu sanmışımdır. Ya gerçekten ilk kez mutlu olursam...
 
nasıl özlemem burayı, buradaki hayatımı, anılarımı, çocukluğumun geçtiği bu sokakları, buradaki her sokağın denize çıkmasını, yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi vs... Ya çok özlersem diye korkuyorum. Böyle mi daha mutluyum yoksa gidersem mi daha mutlu olacağım. kafamda deli sorular...

neden özlemeyesiniz ki

özleyin ne kadar güzel

yani bir yerde güzel anılarınız var oranın iyi yaşanmışlıkları var

özlemek iyi bir duygudur

özlersiniz güzel günleri anarsınız

bu size yeni bulunduğunuz yerde daha güzeli için çabalama gücü verir

aksi halde herkes annesinin kucağında otururdu

ne bileyim güneş her yerde batar siz sadece "yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi" biliyorsunuz

ya dağın ardına doğru güneş çekilirken vereceği haz daha fazla ise

ya da ne bileyim hiç fark etmeden sislerin ardında batan ya da doğan güneş

özetle önemli olan güneşin doğuşu batışı değil bizim ona atfettiğimiz değerdir

bence bu insana bağlıdır yenilikler geçmişi silmez ama ya özlersem deyip her gün birbirinin aynı bir hayatı yaşarsanız hiç yenilik yaşamaz ve tek düze yaşarsınız

belki yaşayacağınız yeni hayat eskisinden de iyi olacak
 
Merhaba arkadaşlar. Bu ara sık konu açıyorum, kafanızı şişiriyorum üzgünüm bunun için. Gerçekten şöyle uzun uzun benimle konuşacak, beni dinleyecek arkadaşım yok bu ara. Zaten her şey herkese anlatılmıyor bu devirde. En azından buraya içimi dökeyim diyorum. Uzun zamandır yeni bir hayata yelken açmayı düşünüyordum. Herkesten, her şeyden tamamen uzaklaşmak, sıfırdan başlamak. Hep yanında olmak istediğim, sevdiğim, hayat arkadaşımla birlikte. Sanırım bu hayalime artık çok uzak değilim. %100 bir şeyde yok ortada aslında o yüzden çok heveslendirmiyorum kendimi yinede. Olmazsa bir şey değişmez, olursa sevinirim modundayım. Ben İzmirde yaşıyorum, izmirin kıyı şeridinde güzel denebilecek merkezi bir semtte. Burada doğdum, büyüdüm. Buraya o kadar alışkınımki, yaşadığım mahalleyi bile değiştiremiyorum. Kaç ev değiştirdim hepsi yine burada. Bir kez tecrübe eder gibi oldum, alttarafı bir iki mahalle öteye taşındım bu mahallede ev bulamamıştım o sene, yine yapamadım. Burada her şey elimin ayağımın altında, aşağıya insem 5dk ya, deniz, vapur, tramvay, yukarı çıksam 5dk ya, eczanesinden, marketine, metrosuna, hastanesine her yere yakınım. Tek şikayetim bu tarafların dik yokuşlarıdır sanırım. Neyse, günün birinde buradan gideceğimi biliyordum içten içe, buraya tıkılıp kalmayacaktım illaki. O gün geldiğinde ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Başka bir semte, mahalleye bile alışamamışken başka bir şehire nasıl alışacağım. Kaldıki yurtdışı hayalimde var. Köklerime o kadar sıkı sarılmışımki, nasıl koparırım bilmiyorum. Gittiğim yer bana burayı aratırsa ne yaparım onuda bilmiyorum. Annemde istanbula gitti zamanında, bin pişman gittiğine. Benim ise antalyaya gitme gibi bir durumum var. Yıllar önce küçükken gittim bir iki kere. Her yeri mi öyle bilmiyorum ama gittiğim yerler yokuşsuz dümdüz yerlerdi. Binalar birbirinden uzak, yollar ve sokaklar geniş, dolayısı ile bir yerlere yürüme mesafesi bir tık uzun gibi. İzmir dışında Türkiye’nin neresinde yapabilirdin diye soracak olursanız yine Antalya derim başta aslında. Beni oraya çeken bir şey var sanki. Sanki oraya gitsem çok güzel bir hayatım olacakmış gibi hissediyorum. Yeni okul, yeni iş, yeni çevre, yeni anılar vs... Belki üzerimdeki ölü toprağını atmamı sağlar diye düşünüyorum. İzmirde az önce anlattığım gibi konforum iyi, alışkanlığım yüksek o yüzden fakat burada artık yapabileceğim bir şey kalmadı. En basitinden yeni insanlar bile tanıyamıyorum. Tanıyabileceğim herkesi tanıdım sayılır, zamanında çok geniş bir çevrem vardı. Zamanla o da yok oldu. Kimisiyle arkadaşlığımı hak etmedi diye bitirdim, kimisi ise bu şehirden taşındı gitti. İlişkim başladığından beri zaten bende kendimi çektim çoğu ortamdan, ilişkisi olan birinin bulunabileceği ortamlar olmadığı için. Dolayısıyla zamanlada bende çıktım herkesin hayatından. 2-3 arkadaşım kaldı geriye o zamanlarımdan sadece onlarlada sağlam dostluklar ve bir bağ kurduk. Ama artık yenilik istiyorum, her şeyin aynı gelmesinden, insanların aynı olmasından, yeni bir şeyler yaşayamamaktan, yeni anılar biriktirememekten ötürü yıllardır çok bunaldım. Beklediğimiz bir şey var sevgilimle eğer o netlik kazanırsa, bu yaz içinde taşınmış olacağız. Netlik kazandığında ise geri adım atma şansım yok. Sizce kendi konfor alanımdan en kolay şekilde nasıl çıkarım, nasıl özlemem burayı, buradaki hayatımı, anılarımı, çocukluğumun geçtiği bu sokakları, buradaki her sokağın denize çıkmasını, yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi vs... Ya çok özlersem diye korkuyorum. Böyle mi daha mutluyum yoksa gidersem mi daha mutlu olacağım. kafamda deli sorular...
merak ettim bu kadar hem tasınma meraki hemde köklere aptalca baglılık ( kendim de dahil) ya gunes yengce sin bu kadar baglı yada bi bogalık var bu işte
 
neden özlemeyesiniz ki

özleyin ne kadar güzel

yani bir yerde güzel anılarınız var oranın iyi yaşanmışlıkları var

özlemek iyi bir duygudur

özlersiniz güzel günleri anarsınız

bu size yeni bulunduğunuz yerde daha güzeli için çabalama gücü verir

aksi halde herkes annesinin kucağında otururdu

ne bileyim güneş her yerde batar siz sadece "yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi" biliyorsunuz

ya dağın ardına doğru güneş çekilirken vereceği haz daha fazla ise

ya da ne bileyim hiç fark etmeden sislerin ardında batan ya da doğan güneş

özetle önemli olan güneşin doğuşu batışı değil bizim ona atfettiğimiz değerdir

bence bu insana bağlıdır yenilikler geçmişi silmez ama ya özlersem deyip her gün birbirinin aynı bir hayatı yaşarsanız hiç yenilik yaşamaz ve tek düze yaşarsınız

belki yaşayacağınız yeni hayat eskisinden de iyi olacak

çok güzel yazmışsınız, “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?” bu söz geldi aklıma okurken. Ne kadar olumlu olmaya çalışsamda hep bi karamsarlığa bürünüyorum. Dediğiniz gibi bir şeylere atfettiğimiz değer önemli olan. Oraya gittiğimdede anlam yükleyeceğim çok fazla şey bulabilirim yeterki insan istesin öyle değil mi
 
Arkadaşlar yüzünden taşınmak istiyorsanız insan ilişkileri her yerde aynı. Ben olsam bulunduğum memleketimden taşınmazdım. en azından annen filan- da aynı şehirdeyse. Macera olsun diye başka arayışlara girmezdim. Pandemi sonrası şehirleri merak ediyosan katıl turlara gez. Şahsen ben yıllardır gurbette yaşayan birisi olaraktan çok önermem. Bunalınca , canın sıkılınca gidebileceğin arkadaş sayın nadiren oluyor. Memleketi hiç bir şeye değişmem.
 
Merhaba arkadaşlar. Bu ara sık konu açıyorum, kafanızı şişiriyorum üzgünüm bunun için. Gerçekten şöyle uzun uzun benimle konuşacak, beni dinleyecek arkadaşım yok bu ara. Zaten her şey herkese anlatılmıyor bu devirde. En azından buraya içimi dökeyim diyorum. Uzun zamandır yeni bir hayata yelken açmayı düşünüyordum. Herkesten, her şeyden tamamen uzaklaşmak, sıfırdan başlamak. Hep yanında olmak istediğim, sevdiğim, hayat arkadaşımla birlikte. Sanırım bu hayalime artık çok uzak değilim. %100 bir şeyde yok ortada aslında o yüzden çok heveslendirmiyorum kendimi yinede. Olmazsa bir şey değişmez, olursa sevinirim modundayım. Ben İzmirde yaşıyorum, izmirin kıyı şeridinde güzel denebilecek merkezi bir semtte. Burada doğdum, büyüdüm. Buraya o kadar alışkınımki, yaşadığım mahalleyi bile değiştiremiyorum. Kaç ev değiştirdim hepsi yine burada. Bir kez tecrübe eder gibi oldum, alttarafı bir iki mahalle öteye taşındım bu mahallede ev bulamamıştım o sene, yine yapamadım. Burada her şey elimin ayağımın altında, aşağıya insem 5dk ya, deniz, vapur, tramvay, yukarı çıksam 5dk ya, eczanesinden, marketine, metrosuna, hastanesine her yere yakınım. Tek şikayetim bu tarafların dik yokuşlarıdır sanırım. Neyse, günün birinde buradan gideceğimi biliyordum içten içe, buraya tıkılıp kalmayacaktım illaki. O gün geldiğinde ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Başka bir semte, mahalleye bile alışamamışken başka bir şehire nasıl alışacağım. Kaldıki yurtdışı hayalimde var. Köklerime o kadar sıkı sarılmışımki, nasıl koparırım bilmiyorum. Gittiğim yer bana burayı aratırsa ne yaparım onuda bilmiyorum. Annemde istanbula gitti zamanında, bin pişman gittiğine. Benim ise antalyaya gitme gibi bir durumum var. Yıllar önce küçükken gittim bir iki kere. Her yeri mi öyle bilmiyorum ama gittiğim yerler yokuşsuz dümdüz yerlerdi. Binalar birbirinden uzak, yollar ve sokaklar geniş, dolayısı ile bir yerlere yürüme mesafesi bir tık uzun gibi. İzmir dışında Türkiye’nin neresinde yapabilirdin diye soracak olursanız yine Antalya derim başta aslında. Beni oraya çeken bir şey var sanki. Sanki oraya gitsem çok güzel bir hayatım olacakmış gibi hissediyorum. Yeni okul, yeni iş, yeni çevre, yeni anılar vs... Belki üzerimdeki ölü toprağını atmamı sağlar diye düşünüyorum. İzmirde az önce anlattığım gibi konforum iyi, alışkanlığım yüksek o yüzden fakat burada artık yapabileceğim bir şey kalmadı. En basitinden yeni insanlar bile tanıyamıyorum. Tanıyabileceğim herkesi tanıdım sayılır, zamanında çok geniş bir çevrem vardı. Zamanla o da yok oldu. Kimisiyle arkadaşlığımı hak etmedi diye bitirdim, kimisi ise bu şehirden taşındı gitti. İlişkim başladığından beri zaten bende kendimi çektim çoğu ortamdan, ilişkisi olan birinin bulunabileceği ortamlar olmadığı için. Dolayısıyla zamanlada bende çıktım herkesin hayatından. 2-3 arkadaşım kaldı geriye o zamanlarımdan sadece onlarlada sağlam dostluklar ve bir bağ kurduk. Ama artık yenilik istiyorum, her şeyin aynı gelmesinden, insanların aynı olmasından, yeni bir şeyler yaşayamamaktan, yeni anılar biriktirememekten ötürü yıllardır çok bunaldım. Beklediğimiz bir şey var sevgilimle eğer o netlik kazanırsa, bu yaz içinde taşınmış olacağız. Netlik kazandığında ise geri adım atma şansım yok. Sizce kendi konfor alanımdan en kolay şekilde nasıl çıkarım, nasıl özlemem burayı, buradaki hayatımı, anılarımı, çocukluğumun geçtiği bu sokakları, buradaki her sokağın denize çıkmasını, yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi vs... Ya çok özlersem diye korkuyorum. Böyle mi daha mutluyum yoksa gidersem mi daha mutlu olacağım. kafamda deli sorular...
İzmirliyim bende sizin gibi düşünüp ,bırakın şehir ülke değiştirdim .İzmirde doğmuş ,büyümüş biri kolay kolay başka yerde yapamaz .Karar sizin ancak kolay değil çevre değiştirmek .Heleki bu kadar bütünleştiyseniz .Çok iyi düşünün .
 
Arkadaşlar yüzünden taşınmak istiyorsanız insan ilişkileri her yerde aynı. Ben olsam bulunduğum memleketimden taşınmazdım. en azından annen filan- da aynı şehirdeyse. Macera olsun diye başka arayışlara girmezdim. Pandemi sonrası şehirleri merak ediyosan katıl turlara gez. Şahsen ben yıllardır gurbette yaşayan birisi olaraktan çok önermem. Bunalınca , canın sıkılınca gidebileceğin arkadaş sayın nadiren oluyor. Memleketi hiç bir şeye değişmem.


Bu şehirdede tek sayılırım beni bağlayan pek bir şey yok burayada aslında kişileri baz alarak konuşacak olursam. Yeni arkadaşlık ilişkileri için taşınmıyorum ama istiyorum elbette bu fırsatı orada bulabilirim diye öyle o detayı verdim. Elbette daha önemli sebeplerim var taşınmak için
 
çok güzel yazmışsınız, “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?” bu söz geldi aklıma okurken. Ne kadar olumlu olmaya çalışsamda hep bi karamsarlığa bürünüyorum. Dediğiniz gibi bir şeylere atfettiğimiz değer önemli olan. Oraya gittiğimdede anlam yükleyeceğim çok fazla şey bulabilirim yeterki insan istesin öyle değil mi

bildiğim kadarı ile çok da küçük değil yaşınız

ama bu köke bağlılık işte başka şehire git derlerse de Antalya da giderdim vs tarzınız bana biraz arabesk geldi

belki Tokat çok güzel bir şehir, belki oradaki yaşam bizi daha mutlu edecek ama biz oraya hiç gitmedik

bu durumda Tokat kötü diyemeyiz ki

siz belki Antalya yı daha önce gördünüz güzel geldi de atıyorum Kayseri yi görmediniz belki orayı görseniz daha güzel gelir

hayat şehrin güzelliği, yürüme mesafesi ile bir yere ulaşma, deniz, hava vs den ibaret değil ki

hatta günümüz insan hayatında bunlar çok az yer kaplıyor

huzur önemli, evde ve işte huzur
 
İzmirliyim bende sizin gibi düşünüp ,bırakın şehir ülke değiştirdim .İzmirde doğmuş ,büyümüş biri kolay kolay başka yerde yapamaz .Karar sizin ancak kolay değil çevre değiştirmek .Heleki bu kadar bütünleştiyseniz .Çok iyi düşünün .

Siz başka bir ülkede misiniz? Zorlandınız mı, şu an ne durumdasınız?
 
İzmirliyim, üniversite için önce İstanbul' a taşındım, sonra kıta değiştirdim şu an dünyanın öbür ucundayım. Yaşadığım her yere alıştım ama yine de bir gün mutlaka İzmir' e geri döneceğimi biliyorum. Yine de hedefiniz ya da istekleriniz doğrultusunda farklı deneyimler için mekan değiştirmek çok önemli bence. Tolstoy diyor ya : “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir'.
 
bildiğim kadarı ile çok da küçük değil yaşınız

ama bu köke bağlılık işte başka şehire git derlerse de Antalya da giderdim vs tarzınız bana biraz arabesk geldi

belki Tokat çok güzel bir şehir, belki oradaki yaşam bizi daha mutlu edecek ama biz oraya hiç gitmedik

bu durumda Tokat kötü diyemeyiz ki

siz belki Antalya yı daha önce gördünüz güzel geldi de atıyorum Kayseri yi görmediniz belki orayı görseniz daha güzel gelir

hayat şehrin güzelliği, yürüme mesafesi ile bir yere ulaşma, deniz, hava vs den ibaret değil ki

hatta günümüz insan hayatında bunlar çok az yer kaplıyor

huzur önemli, evde ve işte huzur

98liyim ben. Başka şehirleride gezdim ama en sıcak orası geldi bana açıkçası. Yani tek bir şehir gördüğüm için öyle demedim yanlış anlaşılmasın. Tabii görmediklerim, merak ettiklerimde var mesela Bolu, Sinop, Rize, Eskişehir. Fakat gidip görsemde, sevsemde bu gibi küçük şehirlere alışabileceğimi pek düşünmüyorum
 
Siz başka bir ülkede misiniz? Zorlandınız mı, şu an ne durumdasınız?
Zorlanmak ne kelime ,ikide bir İzmir’e gitmek istiyorum .Havası ,çevresi alışmak çok zor .İzmir gerçekten çok güzel .Antalya’yı ben de severim ,ancak ne bileyim.Ben köklü değişiklikleri yaşadığım bu zorluktan sonra ,pek olası görmüyorum .O yüzden çok düşünün .Düzeni bozmak ,sonrası nolacak ya alışamazsanız .Her şeyin kötü taraflarınıda göz önünde bulundurun.
 
İzmirliyim, üniversite için önce İstanbul' a taşındım, sonra kıta değiştirdim şu an dünyanın öbür ucundayım. Yaşadığım her yere alıştım ama yine de bir gün mutlaka İzmir' e geri döneceğimi biliyorum. Yine de hedefiniz ya da istekleriniz doğrultusunda farklı deneyimler için mekan değiştirmek çok önemli bence. Tolstoy diyor ya : “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir'.

Benimde hikayem sizinki gibi olacak işler yolunda giderse önce şehir, sonra ülke değiştireceğim. Ve ben daha gitmeden biliyorum adeta, eninde sonunda buraya geri döneceğimi. Bu çok tuhaf bir his gerçekten
 
Zorlanmak ne kelime ,ikide bir İzmir’e gitmek istiyorum .Havası ,çevresi alışmak çok zor .İzmir gerçekten çok güzel .Antalya’yı ben de severim ,ancak ne bileyim.Ben köklü değişiklikleri yaşadığım bu zorluktan sonra ,pek olası görmüyorum .O yüzden çok düşünün .Düzeni bozmak ,sonrası nolacak ya alışamazsanız .Her şeyin kötü taraflarınıda göz önünde bulundurun.

Alışamazsam mecbur oradaki düzenide bozacağım bir süre sonra ister istemez. Kimse mutsuz olduğu, aitlik hissetmediği yerde yapamaz sonuçta. Fakat gün gelecek ülke değiştireceğim belkide işler yolunda giderse. Benim değişikliğe alışmam şart gibi bir şey hayallerime yaklaşmak istiyorsam eğer
 
98liyim ben. Başka şehirleride gezdim ama en sıcak orası geldi bana açıkçası. Yani tek bir şehir gördüğüm için öyle demedim yanlış anlaşılmasın. Tabii görmediklerim, merak ettiklerimde var mesela Bolu, Sinop, Rize, Eskişehir. Fakat gidip görsemde, sevsemde bu gibi küçük şehirlere alışabileceğimi pek düşünmüyorum


aaaa

ben karıştırdım o zaman

35 ten sonra anne olunur mu diye olan konuyu sizin sanmıştım, o ladymera imiş :)

daha çokkkkkkkk gençmişsiniz

hayatınızda onlarca hatta yüzlerce şehir değiştirecek zaman var

yaşadığınız bölümü çok kısa ki

ilk 10 yılı saymayalım

10-16 hatta 18 arası da ergenlik makul düşünce sınırı dışı geriye kadı yaşadığınız 4 yıl ama önünüzde yaşanacak 60 yıl var

daha ömrünüzün uzunnnnn olan bölümüne geçmediniz ki

şimdiye kadarkiler fragmandı

fragmanlar merak uyandırsın diye yapılır ama filmin bütünü daha anlamlıdır
 
Alışamazsam mecbur oradaki düzenide bozacağım bir süre sonra ister istemez. Kimse mutsuz olduğu, aitlik hissetmediği yerde yapamaz sonuçta. Fakat gün gelecek ülke değiştireceğim belkide işler yolunda giderse. Benim değişikliğe alışmam şart gibi bir şey hayallerime yaklaşmak istiyorsam eğer
Umarım her şey gönlünüzce olur .
 
X