Zehirleniyoruz!

bigsize83

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2006
1.128
12
41
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI



Piyasada satılan hazır gıda maddeleri ülkemizde insan sağlığını ciddi biçimde etkileyecek derecede katkı maddeleri içermektedir. Ancak bu maddeler, tüm çabalara rağmen medya aracılığı ile ilan edilememektedir.
Günümüzde gıda sektörü büyük bir tröst halini almıştır. Örneğin hiçbir yayın organında Coca-Cola'nın zararlı olduğunu göremezsiniz. Ancak biz tüketiciler, aile fertlerimizi, çevremizdeki arkadaşlarımızı, haberdar ederek bilinçlendirebiliriz.
Son yıllarda kanser vakalarının neden devamlı artış gösterdiğini hiç düşündünüz mü?
Siz çocuğunuzun kanserojen madde içeren gıda almasını ister misiniz?
Peki niye ketçap alıyorsunuz?
Sizlere aşağıda sunduğumuz tablo alacağınız hazır gıda maddelerindeki katkılarla ilgili bilgi vermektedir.

Sağlığınız için: Lütfen her hangi bir gıda maddesi satın almadan önce ambalajının üzerini dikkatlice okuyun.

ZARARSIZ KATKILAR

E100, 103, 104, 105, 111, 121, 122, 126,130, 132, 140,151, 152, 160,
161, 162, 163, 170, 174, 175, 180, 181, 200, 201, 202, 203, 236, 237,
238, 260, 261, 262, 263, 270, 280, 281, 282, 290, 300, 301, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 322, 325, 326, 327, 331, 332, 333, 334, 336, 337, 382, 400, 401, 402, 403, 404,405, 406, 408, 410, 411, 420, 421, 422, 440, 471, 472, 473, 474, 475,480

SÜPHELİ KATKILAR
E125, 141, 150, 153, 171, 172, 173, 240, 241, 477, 605
E220,221,222,223,224, 338, 339, 340, 341, 460, 461, 466, 407 (MİDE VE BAĞIRSAK HASTALIKLARI) E200 (VUCUTTAKİ VİTAMİN B12 YI YOK EDİYOR) E250,251, 320, 321 (KALP HASTALIKLARI, DAMAR SERTLİKLER VE TIKANIKLIKLARI)

TEHLİKELİ KATKILAR
E102, 120, E311, 312 (NÖROLOJİK HASTALIKLAR)

KANSEROJEN KATKILAR
E102, 110, 123, 124, 131, 142, 210, 211, 213, 214, 215,216, 217
ÖRNEĞİN E211-SODYUM BENZOAT KETÇAPLARDA BULUNMAKTADIR.

123,110 ABD, İNGİLTERE, FRANSA, ALMANYA, RUSYA,JAPONYA VE DAHA BİRÇOK ÜLKEDE YASAKLANMIŞTIR. FAKAT ÜLKEMİZDE RENKLİ DRAJE ÇİKOLATALARDA VE KAYMAKLI BİSKÜVİLERDE KULLANILMAKTADIR.
EN TEHLİKELİ KANSEROJEN KATKI:
E330 ( NE YAZIKKİ BİRÇOK HAZIR GIDADA KULLANILMAKTADIR.)
BAZI HAZIR GIDALARDA TESBİT EDİLEN KATKI MADDELERİ E330 -
ÜLKER LÜKS GOFRET, MEYSU (ÖZELLİKLE KAYISI), KNOR DOMATES ÇORBA, TÜM TENEKE KONSERVE VE TURŞULAR, 7UP, SCHWEPPES (TÜM ÜRÜNLERİ), JELİBON, TAMEK YAPRAK SARMA, PİYALE HAZIR ÇORBA, OLİPS,
E250 - TÜM SALAMLARDA
E300 - FANTA PORTAKAL, CİNOMEL
E320 - ETİ PUFY, KNORR İŞKEMBE ÇORBA
E223 - ÜLKER HAYLAYF, ALBENİ
E322 - ÜLKER ÇOKOKREM

TÜM KOLALI İÇECEKLERDE KULLANILAN KATKI MADDELERİNİN TESBİTİ İÇİN ANALİZ YAPILMASINA İZİN VERİLMEMİŞTİR.
LÜTFEN ÇOĞALTARAK DOSTLARINIZA DAĞITINIZ.

Bilgilerinize sunulur...

Doç .Dr. Mustafa TÜRKMEN
***DOGAL GIDALAR TUKETELIM***
 
Arkadaşlar sağlık bakanlığımız niçin bunlara izin veriyor. Ben vatandaş olarak bilinçli olmayabilir ve bunları takip edecek bilgiye sahip olmayabilirim. Hangimiz katkı maddelerinin içeriklerini biliyor. Biz ancak ürün alırken kullanım tarihlerine bakarız. Bizi zehirliyorlar ve bakanlığımız seyirci kalıyor. Gerçekten kanser vakaları hızla ilerliyor. Ben piyasada satılan ürünleri güvenerek almalıyım. Bunları denetlemek bakanlığın görevi. Elimde zararlı maddeler listesi ile mi dolaşıp alışveriş yapacağım. Herkese sağlıklı günler diliyorum.
 
verdiğin bilgiler için teşekkürler...ne marka olursa olsun bütün gıda ürünlerinde katkı maddesi vardır.hangisine güvenebilirizki.bakanlığın araştırması gerekiyor
 
bence sadece bir marka üzerinde yoğunlaşmamak gerek , genel olarak hazır gıdaların tümünde katkı ve koruyucu maddelerden dolayı bu risk var. bu maddelerin hepsinin kodlarını aklımda tutamam. elimde kağıtla gezinmekte çok fazla zaman kaybı. keşke daha sıkı denetlemeler yapılsa ve sağlık bakanlığı daha ciddi çalışmalar yapsa.birileri keşke insan sağlığını önemsese...paylaşım için sağol arkadaşım...
 
Demek ki en başta "abur cubur" diye tabir ettiğimiz yiyecek ve içeceklerden uzak durmalıyız. Markette elimizi hangi markanın hangi ürününe atsak bu katkı maddelerinden muhakkak var. Büyük risk altındayız!...Hazır gıdadan uzak durmak lazım da durulmuyor ki ya, bile bile lades diyoruz....
 
teşekkürler güzelim bilgiler için sayende aydınlandık..of desene degişmesi gereken çok şeyler var..
 
yazdıklarınızı begendim. fakat bilmelisinizki son zamanlarda bu bildiklerimizinde üzeri kapatılıyor, yani gıdaların üzerinde artık bu e... ifadeleri göremiyoruz. gizliyorlar.insanlar biliçlendikçe işler degişiyor. peki bunun için ne yapabiliriz?
 
Sadece gıda maddeleri ile zehirlenmiyoruz. Evde kullandığımız temizlik malzemelerine ne demeli. Ben kokularından bile öyle rahatsız oluyorum, sanki boğazım tıkanıyor. Sizlere doğal ürünler gönderiyorum.
Temizlikte kullanabileceğiniz doğal ürünler
Çamaşır sodası: Sodyum karbonat adlı bir mineraldir. Çok az miktarda yakıcı olup katı ve sıvı yağlar, kir ve pek çok petrol ürününün etkin temizleyicisidir. Aynı zamanda su yumuşatıcı ve sabun köpürtücü özellikleri de bulunur. Yakıcı özelliği nedeniyle, uygularken lastik eldiven kullanmak doğru olur. Zararlı kimyasal dumanlara neden olmaz. Klorsüz olanı tercih edin.
Boraks: Su, oksijen, sodyum ve bordan meydana gelen, antiseptik, antifungal, antibiyotik, koku giderici ve dezenfektan özellikleri olan doğal kaynaklı bir mineraldir. Küflenmeyi önler. Boraks yutulursa zehirlidir. (Eczane ve aktarlarda bulunabilir.)
Sirke: Meyve ya da tahılların fermantasyonuyla elde edilen bir sıvıdır. Asitli içeriği mikropları öldürmesini, yağı parçalamasını ve mineral kalıntıları çözmesini sağlar.
Karbonat: Sodyum bikarbonat, hafif aşındırıcı bir temizlik sağlar, beyazlatıcı ve koku giderici özellikleri vardır.
Uçucu bitkisel yağlar: Bitki kokularının özleri birçok parfümün ana maddesidir. Piyasada, özellikle doğal ürün satan dükkanlarda çeşitleri bulunabilir. Bir iki damla turunçgil, elma, çilek, nane vb. yağı ile eklenecek koku ev yapımı temizleyicilere hoş bir özellik kazandırır.
Bitkisel yağ tabanlı sıvı sabunlar (arapsabunu vs.): Bu tür sabunlar hayvan yağı içeren ya da petrol tabanlı sabunlara tercih edilmelidirler.
Tarifleri uygularken, püskürtme amacıyla pompalı spreyler, silmek amacıyla yüzde 100 pamuklu bezler, sıkıştırılmış selüloz süngerler, doğal kıldan yapılmış fırçalar kullanılabilir.
Çok amaçlı temizleyiciler
Bu tür temizleyicilerin birçoğu amonyak ve klor içerir ve birlikte kullanıldıklarında ölümcül amonyumklorür gazını oluştururlar. Amonyak akciğerlerimiz için tehlike oluştururken, klorla karıştırıldığında kansere yol açan bileşikler oluşturabiliyor. Bunun yerine;
İki tatlı kaşığı boraks* ve 1 tatlı kaşığı** bitkisel kaynaklı sıvı sabun veya yeterince arapsabununu, 1 lt. sıcak suya karıştırarak her yüzeyde; yarım bardak çamaşır sodasını bir kova suya katarak alüminyum, fiberglas ve cilalı zeminler hariç tüm yüzeylerde kullanabilirsiniz. Yağ lekelerini çıkarmak için, ilk karışıma bir çorba kaşığı sirke veya limon suyu ilave etmek yeterli olacaktır.
Ovarak temizleyenler
Ovarak temizleme için kullanılan tozların neredeyse tümü, beyazlatıcı ve leke çıkarıcı etkisi olan klorlu çamaşır suyu içerir. Toz halindeki klor suyla karıştığında, göz, burun, boğaz ve ciğerler için tahriş edici olabilen klor gazını oluşturur. Kloru asla amonyakla (tuvalet temizleyicisi ya da kullandığınız diğer temizlik malzemelerinin içinde bulunduğu gibi) karıştırmamalısınız, ortaya çıkacak gazlar öldürücü olabilir! Kullandığınız tozların içinde deterjan ile karışık olarak "hidratlı doğal magnezyum" da bulunabilir ve bunların kanserojen asbest ile kirlenmiş olma olasılığı vardır. Bunlar yerine;
* 1 bardak karbonat ve 2 kaşık boraksı karıştırıp bir serpme kavanozuna koyun. Bu karışım banyodaki her şeyi temizlemek için kullanılabilir. Temizlediğiniz yeri su ile durulayıp yumuşak bir bezle kurulayın.
* Eşit miktarlarda sirke ve su karışımı ile nemlendirilmiş süngere tuz veya karbonat serpip kullanabilirsiniz.
Dezenfektanlar
Dezenfekte edici temizlik maddeleri, solunursa tehlikeli olacak birtakım uçucu kimyasallar içerirler. Deri ve solunum sisteminin iç zarları yoluyla kolayca emilebilen kresol, bu kimyasalların en sık kullanılanlarından biridir. Kresol, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas ve dalakta hasara neden olabildiği gibi, merkezi sinir sistemini etkileyerek depresyon, sinirlilik ve hiperaktiviteye de yol açabilir. Dezenfektanlarda bulunabilecek diğer maddeler ise fenol, etanol, formaldehit, amonyak ve klordur. Bunlar yerine;
* 4 litre sıcak suya yarım bardak boraks karıştırarak dezenfekte etmek istediğiniz yüzeye uygulayın. Bu karışım, Temiz Su Vakfı tarafından Kaliforniya Hastanesi’nde bir yıl süreyle denenmiş ve tüm hijyenik gereklilikler sağlanmış. Bu karışıma, antiseptik özellikleri bulunan kekik, okaliptüs, biberiye, adaçayı (antimantari), lavanta bitkilerinin yapraklarını da katabilirsiniz. Bu bitki yağlarından herhangi birinden ya da teatree oil/hint defnesi yağından (antiseptik, antifungal) 2 tatlı kaşığı alıp 2 bardak suya kattıktan sonra pompalı bir spreyle uygulayabilirsiniz. Bu yolla evinizin hoş kokmasını sağlamış olursunuz. Ayrıca birçok yüzeydeki çatlak ve kuytu yerlere sodyumbikarbonat serpiştirip nemli bir süngerle de silebilirsiniz.
*Banyo yerlerini temizlemek için; 4 litre sıcak suya 1 çorba kaşığı karbonat, 1 tatlı kaşığı boraks, iki kaşık çamaşır sodası, yağ parçalayıcı özelliğinden dolayı yarım bardak sirke ve yeterince arapsabunu ekleyin. İyice karıştırıp yerlere fırçayla uygulayın. Temiz suyla ıslatılmış yumuşak bir bezle durulayın. Bu karışım tuvalet çevresini de kokudan arındırıp dezenfekte ederek temizler. Artanını tuvalete boşaltıp birkaç dakika bekletebilir ve fırçalayıp rezervuarı çekebilirsiniz.
* Mutfak yerlerini temizlemek için; yeterince arapsabunu ile yarım bardak sirkeyi 8 litre ılık suda karıştırın. Sabunu aktif hale getirmek için iyice karıştırın. Muşambalar için sirkeyi kullanmadan yukarıdaki tarifi uygulayabilirsiniz.
Fırın temizleyiciler
Fırın temizleyicilerde çeşitli zehirli maddeler bulunmakla birlikte en büyük tehlikeyi deriyi yakıp geçebilen asit ile gözler ve ciğerler için son derece tahriş edici olan amonyak oluşturur. Sprey tüplerindeki fırın temizleyicileri ise minik asit ve amonyak damlacıklarını kolayca solunabilecek, cilde ve gözlere temas edebilecek formda havaya dağıttıkları için tehlikelidir.
Bunlar yerine;
*1 bardak karbonat ile 4 kaşık çamaşır sodasını karıştırın. Fırının tabanına bolca su serpin, sonra da kiri toz halindeki karışımla kaplayın ve üzerine biraz daha su serpin. Gece boyunca öyle beklesin. Sabah, eski bir sünger ya da plastik sürtme teli ile kir ve yağları ovarak silin. Daha sonra süngere biraz arapsabunu koyup fırının kenarlarını, üstünü ve kapağının içini temizleyin, sabunundan iyice arındırmak için de ıslak bezle silin. Çok kötü lekeler metal sürtme teli kullanmanızı gerektirebilir.
* Mikrodalga fırın için; 1 fincan karbonatı su ile karıştırarak bir macun yapın. Fırının kapağını ve içini sünger üzerine koyduğunuz bu karışımla temizleyin. Sonra da iyice durulayın. (Fırın ılıkken döküntülerin üzerine tuz serpip 2 yemek kaşığı sodyum bikarbonat ve 1 bardak sıcak su ile bulamaç yapıp, bununla temizliğinizi yapabilirsiniz. Temizlikte metal olmayan sert, kalın kıllı bir fırça da faydalı olabilir.)
Bulaşık deterjanları
Piyasada satılan bulaşık deterjanlarının çoğunda yüksek düzeyde fosfat ve klor bulunur. Yanlışlıkla yutulursa çok önemli sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle bulaşıklarınızın çok iyi durulanması gerekir. Düşük düzeyde klor gazları tehlikesiz kabul edilse de bulaşık yıkama süreci boyunca, küçük miktarlarda dışarı verilen klorun etkisiyle oluşan solunum zorluğu, göz yanması, yorgunluk, baş ağrısı gibi semptomlara yol açabilir. Bunun yanında klor, kanalizasyon sistemine karıştığında organiklerle birleşerek son derece tehlikeli bir kimyasal madde olarak bilinen trihalometanı meydana getirir. Klor aynı zamanda kanalizasyon sistemindeki maddeleri parçalama fonksiyonu olan yararlı bakteri ve mikroorganizmaları da çabucak öldürür. Bulaşıklar için kullanılan deterjanların da ana maddeleri petrol kaynaklı ve bu sebeple bakterilerce ayrıştırılıp doğaya tekrar kazandırılamıyor, genellikle de çeşitli kimyasal katkı maddeleri, sentetik esanslar, kokular ve renklendiriliciler içeriyor.
Bunların yerine bulaşık makinasında eşit miktarlarda boraks ve çamaşır sodası kullanabilirsiniz. Ağır lekeler için soda miktarını artırınız.
* Parlatıcı haznesine biraz beyaz sirke (elma sirkesi) ekleyerek bulaşık makinesinin içini temiz tutabilirsiniz.
Elde bulaşık yıkarken;
* Formulünde klor olmayan fosfor ve fosfatsız sıvı deterjanları kullanın ya da bir kalıp saf sabunu tavaya rendeleyerek üzerini örtecek kadar su ekleyin ve hafif ateşte eriyinceye kadar pişirin. Uygun bir kaba döküp, sıvı deterjanları kullandığınız gibi kullanın.
*Sıvı sabun veya arapsabunlu suya sirke katarak, bulaşıkta kullanabilirsiniz.
* Yanmış tencere/tavalarınızı tuzlu veya içinde patetes kabukları olan suda bir gece beklettikten sonra, kaynatıp temizleyebilirsiniz.
* Yanmış çaydanlıklarınız için, 1 çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı tuz, yarım bardak sirke ve biraz suyu karıştırıp çaydanlığın içinde kaynatın.
Buzdolabı
* Kokuları çekmesi için hem buzdolabı hem de dondurucu bölümlerinde birer kutu karbonat bulundurun.
* Ayda bir kez buzdolabını durdurup tüm yiyecekleri dışarı çıkarın. 1 fincan karbonat ve yeterince arap sabununu, 4 lt sıcak suda karıştırın. Kutu ve tepsiler dahil tüm yüzeyleri bu karışımla temizleyip yarım bardak sirke karıştırılmış sıcak suyla durulayın.
Çamaşır deterjanları
Çamaşır ürünlerinin çoğu doğal ortamda ayrıştırılıp geri kazanılmayan malzemeler; fenol, amonyak, naftalin ve diğer zararlı kimyasal maddeleri içerirler.
* Mümkünse fosfat içermeyen deterjanları tercih edin veya toz sabun kullanın. Toz sabuna geçmeden önce çamaşırlarınızı bir kez sadece çamaşır sodası ile yıkayın. Bu yolla deterjan kalıntılarının sabun ile reaksiyona girip çamaşırlarınızı sarartma riskini ortadan kaldırmış olursunuz. Çamaşır sodasını sabunla beraber kullanırsanız çamaşırlarınızda hem parlaklık hem de ağartıcılara ödediğiniz paranın daha azını harcayarak beyazlık sağlarsınız.
* Fosfatsız deterjanları, koku gidermek, mikrop öldürmek ve beyazlatmak için 2 kaşık boraks ve 4 kaşık çamaşır sodası ekleyerek kullanabilirsiniz. Çalkalama aşaması için yarım bardak sirke ilave ederek hem renklerin canlı kalmasını, hem de havlularınızın yumuşamasını sağlayabilirsiniz. Yumuşatıcı gözüne yarım bardak sirke koyarak, deterjan kalıntılarını giderip suyu yumuşatmanız mümkün.
* Klorlu ağartıcılara alternatif olarak sıvı hidrojen peroksitten yapılmış beyazlatıcılar ya da toz halinde hidrojen peroksit kullanabilirsiniz.
Tuvalet ve su giderleri
* Yarım bardak karbonat ile yarım bardak sirkeyi tuvalete dökün. Fokurdama yaratan bu kimyasal reaksiyon sonunda tuvaletiniz kokulardan arınmış ve temizlenmiş olacaktır. Yine fırçaladıktan sonra üzerine bir kova kaynar su döküp sifonu çekin.
* 2 kaşık boraks, 1 fincan sirke ve 500 ml sıcak su ile hazırladığınız karışımı, tuvalet çevresi ve diğer yüzeylerdeki mikropları öldürmek için püskürterek kullanabilirsiniz.


Lavabo ve tuvalet açıcıların ana maddesi,
 
Bunuda göndersem çok mu fazla olur diye düşünüyorum ama kadınlarımızın her konuda bilinçli olmasını istiyorum. Sevgiyle kalın..
KOZMETİK ÜRÜNLERİNE DİKKAT!...
Kozmetik, beden ve çevrenin bakım ve temizliği için hazırlanmış ürünlere verilen genel bir isimdir. Cilt, saç, sakal, diş, tırnak bakım ve temizliği için hazırlanan ürünler, Kremler, Losyonlar, Şampuanlar, Diş Macunları, çevre temizliği için Deterjanlar vs.gibi ürünlerdir. Kozmetikler, insanların günlük bakım alışkanlıklarında önemli bir yer tutmaktadır.Vasat bir kimse hergün enaz birkaç kozmetik ürünü kullanmaktadır.Bunlar da; kokular, deodorantlar, sabunlar, şampuanlar, diş macunları, saç bakım ürünleri, krem ve benzeri ürünlerdir.
Kozmetik ürünlerde, istenen özelliklere göre hammaddeler ve katkı maddeleri kullanılır. Bunlar, yağlayıcılar, nemlendiriciler, koruyucular, antioksidanlar, farmasatik ajanlar, polimerler, boya maddeleri, koku verici maddeler, karışımı homojenleştirici, koyulaştırıcı ve emülsiyonlayıcı maddelerdir.

Kozmetiklerin üretiminde kullanılan ham ve katkı maddelerinin uzun araştırmalar sonucu bugün ortaya çıkan tabloda Astım, Alerji, Cilt Döküntüleri ve Cilt, Meme, Rahim ve Yumurtalık Kanseri riskinin oluşabildiği görüldüğü için üzerinde uzun uzun durulmasını gerektirmiştir.
İnsanların çoğunluğu, bu ürünlerden kaynaklanan çok az problemle karşılaştığını düşünür. Ancak, Dermatologlar bu düşünceye iştirak etmiyorlar. Bazı problemler ilk birkaç kullanımdan sonra oluşabildiği halde, kullanımdan yıllar sonra da ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple, insanların çoğu problemin hangi üründen oluştuğunu bilemez.
İşte uzmanların tesbitleri:
İngiliz uzmanlar, makyaj malzemelerinin, saç boyalarının, şampuan ve parfümlerin içindeki kimyasalların deriden kana geçip tüm hücrelere ulaştığını ve yıllar sonra kansere neden olduğunu belirtiyorlar. İngiltere’nin önemli hastanelerinden Breakspear Hospital’in uzmanları Dr. Samuel Epstein ile Kim Erickson’un araştırmalarına göre şu anda dünyada kullanılan tüm makyaj malzemeleri, şampuan ve saç spreyleri tehlikeli oranda kanser oluşturma riski taşıyor. Araştırmaya göre, makyaj malzemesinde bulunan kömür katranı, fenilediamin, benzen, formaldehit gibi kimyasallar uzun yıllar kullanıldıkları zaman kansere yol açıyor.
Avrupa'da bir başka uzman gurubuna göre; güneş kremleri ve nemlendiricilerde kullanılmasına izin verilmiş Metilbrom glutaronil kimyasal maddesinin ciltte şişme, kaşınma ve ağrılı deri yanmalarına yol açtığını, alerjik reaksiyonları artırdığını ifade etmektedirler. AB verilerine göre bu kimyasala alerjisi olan egzamalı kişilerin sayısında 1991’den 2000’e kadar %400 artış gösterdiği ortaya çıkmıştır.
ABD’de kozmetikler üzerinde çalışan bir Enstitü’nün 3000’e yakın kozmetikte kullanılan katkı maddeleri üzerinde yaptığı araştırmaya göre 884’nün zehirleme yaptığı, 146’sının tümör oluşturduğu, 218’inin üreme bozukluğuna sebep olduğu, 314’ünün mutasyona sebep olduğu, 376’sının da deri ve göz rahatsızlıklarına sebep olduğu ortaya çıkmıştır. Yine ABD’de yapılan klinik çalışmalarda, saç boyası, şampuan, parfüm gibi kozmetik ürünleri yoğun bir şekilde kullanan hanımların 10 yıl gibi bir zaman sürecinin sonunda mesane, meme ve lösemi kanserine yakalanma riski, bu maddeleri kullanmayan hanımlara kıyasla %70 daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Benzer araştırmaların sonucunda kozmetik ürünleri kullanan hanımlarda sinir bozuklukları, alerjik reaksiyonlar, astım ve doğum kusurlarının oluştuğu bulgularına ulaşılmıştır.
Cilde sürülen kremler, saç için kullanılan boyalar ve çeşitli saç spreyleri, rujlar, pudralar, kirpik ve kaşlar için kullanılan rimeller, maskaralar, göz çevresine sürülen fondatenler, saç ve vücut temizliği için kullanılan şampuanlar, parfümler ve sprey şeklindeki kokular gerek ciltten emilerek, gerek solunum yolu ile vücut bünyesine girmekte,kana karışarak bu maddeleri oluşturan zararlı kimyevi maddeler vücutta sözü geçen tahribatları zaman içerisinde meydana getirebilmektedir. Bu risk sadece kullanıcı hanımlarla da sınırlı değildir. Bilhassa kozmetiklerle uğraşan, kuaförlerde çalışan insanlar da bu risk altında bulunmaktadır.
Güney Kaliforniya Üniversitesinde 2001’de yapılan bir araştırmaya göre; en az 15yıl süre ile ayda bir saçını boyamış bir insanın, diğer insanlara göre 3 misli daha fazla mesane kanserine yakalanma riski taşıdığı ortaya çıkmıştır.Yılda bir ila dört defa saçını boyayan hanımlar, hiç boya kullanmayan hanımlara oranla %70 daha fazla yumurtalık ve meme kanseri riski taşımaktadırlar. Aynı araştırmaya göre, kuaförde saç boyama işini yapan insanların, boya kullanmayan insanlara göre 5 misli mesane kanseri riski taşıdığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca yüz cildi için piyasaya sürülen ürünlerin pek çoğunun,çok daha kısa zamanda yüz cildini pörsümüş,kırışmış ve matlaşmış bir hale getirmektedir.
Ticari ihtirasların alabildiğine kamçıladığı reklamların yaldızlı parıltıları altında masum görüntüdeki kozmetik ürünlerin gerçek yüzü Dermatoloji kliniklerinde ve laboratuarında ortaya çıkartılmaktadır.Bütün bunlara ek olarak kozmetiklerde kullanılan katkı maddelerinin önemli bir kısmının hayvansal kökenli olmaları sebebi ile deli dana riskinin bulunması,bunun yanında Müslümanlar için haram olma riskinin de bulunması gözardı edilmemelidir.Daha da ilri boyutlara götürdüğümüz taktirde,insan ve hayvan ceninleri, doğum artıkları, plasentalar ve sperm hücreleri vs. nin de kullanıldığı bu müstahzarlara Müslümanların çok dikkatle yaklaşmaları gerekir.
 
almanyada aldigimiz her ürüne bakarak aliyoruz.ama hemen hemen her üründe katki var.zararsiz olanlar arasinda 471-472 yazmislar bu numaralar malesef domuz katkili,isteyen internetten arastirabilir.türkiyede bu maddelerde bitkisel jelatin kondugunu yaziyor ama bana pek inandirici gelmiyor. heleki bugün esra ceyhanin programinin rekleminda ekmeklere domuz katkisi kondugu söylendi sebebi ekmekler daha gec bayatliyor
 
çok teşekkürler bu bilgiler için... ama reklam sektörü gıdaları olsun, kozmetikleri olsun, temizlik malzemelrini olsun öyle güzel süsleyip püsleyip sunuyor ki önümüze, içinde ne var ne kadar zararlı diye düşünmeden alıyoruz.
sonra da neden kanser olma yaşı düşüyor ve sık sık karşılanılan bir hastalık oldu bu diye düşünüp duralım... zehirleniyoruz arkadaşlar..
çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağız...
gerçi bilsek de bilmesek de alıyoruz. içinde katkı maddesi olmayan birşey kaldı mı ki?:1shok::sm_confused:
 
Bilgiler harika,
eğer evde doğal temizlik malzemelerini yapamayacak kadar tembelsek de, az da olsa bulunabilen bitkisel oranı yüksek zararlı madde oranı düşük temizleme maddelerini alabiliriz.Biz ne talep edersek üreticiler de onu üretmek zorunda.Biz doğru ürünleri tüketmek istersek üreticilerde bize istediklerimizi vermeye çalışacaklardır.
 
ama bu bahsettilen şeylerin çoğu koruyucu madde
ve ne yazıkki hepsinde var
hiç bişey yemememiz lazım ozaman
 
peki sigaranın içinde neler olduğunu bilerek mi içiyoruz:1shok:

sigaranın içindeki maddeler

Sigaranın içindeki maddeler kanserojen maddelerdir ve en tehlikelileri arsenik, benzin, kadmiyum, hidrojen siyanid, toluene, amonyak ve propilen glikoldur.

Genel olarak bilinen maddelerden bir kaçı;

Polonyum - 210 (kanserojen),

Radon (radyosyon), kafamçokkarıştı

Metanol (füzeyakıtı), :1shok:

Toluen (tiner),

Kadmiyum (akü metali), :1no2:

Bütan (tüpgaz),

DDT (böcek öldürücü),

Hidrojen Siyanür (gaz odaları zehiri),

Aseton (oje sökücü),

Naftalin (güve kovucu),

Hidrojen Siyanür (gaz odaları zehiri),

Arsenik (fare zehiri), :çok üzgünüm:

Amonyak (tuvalet temizleyicisi) ,

Karbon Monoksit (eksoz gazı),

Katran (zift1)

Nikotin
ve 3.884 toksik madde.
yasakkelime lütfen içenler bıraksınlar artık:bbo::a015:
 
en ıyısı organım sebze meyve sıparıs etmk
kozmetıgınde organıklerı cıktı organık sampuan rımel vs
temız havası olan bıryere tasınmal ve mumkunse sıgara acıl bırakılmalı
katkı maddelerıne gelınce
kola vs alınmamalı
yemegın yanında su ayran elle yapılmıs lımonata vs yapılmalı
ekmek makınalarıyla kendı ekmegımızı yapabılırız artık hemde cok ucuzlar
en azından bunlara dıkkakt edelım arkadaslar dıger seylerınde ustunde katkısız yazanlarını alalım(salca-garnıtur-hazır corma-etsu bunların koruyucu madde yoktur yazanlarını tercıh edelım)
ınanın saglık bıze tanrının verdıgı kasıkcı elmasından bıle degerlı bırseydır onu koruyalım
ıs ısten gecınce eskısı gıbı olması cok zor oluyor
ve kolaya ve sıgaraya savas baslatalım kendımızde ve cevremızde helede cocuklarımıza bu kotulugu yapmayalım

bu sizin soyledikleriniz bana biraz hayal gibi geliyor malesef.. keske olsa.. kolaya gelene kadar bence cok daha onemli sorunlarımız var.. sebzelerimiz meyvelerimiz yedigimiz her sey hormonlu biz bunların altında saglık ariyoruz.
 
mrblar farkındamısınız bilmem artık herşey eskiye dönüyo eski gelenekler geri dönüyo kendi sebzeni yetiştirmeye çalışırken apartman hayatından bıkıp müstakil evler özlenir oldu.diziler bile bahçeli kamelyalı ortamlarda çekilir oldu demi,benimde bi bahçem var orda yaşamaya bayılıyorum.her buldugum fırsatta oradayım ben.kendi sebzemi yetiştiriyorum onları sularken ve emeklerimi toplarken degmeyin keyfime Allah hepinize kısmet etsin arkadaşlar.hihoyyyt
 
Birkaç yıl önce bir doktordan şöyle duymştum: En sağlıklı gıda maddeleri en az işlenmiş ya da hiç işlenmemiş maddelerdir!
O günden beri bu bilgiye göre yiyeceklerimi seçiyorum1!!!
 
X