Blog

  • Tencerede fincan kek tarifi

    Tencerede fincan kek tarifi

    Tencerede fincan kek – Fincan kek nasıl yapılır ? Fincan kek tarifi…
    Malzemeler:
    – 1 yumurta
    – 1 çay bardağı süt
    – 1,5 çay bardağı şeker
    – 1 çay bardağı pirinç unu
    – 1 çay bardağı nişasta
    – 2 yemek kaşığı kakao
    – 1 paket vanilya
    – 1 paket kabartma tozu

    Yapılışı:
    Yapılışı çok basit. Bütün malzemeler çırpılır 6 tane neskafe fincanı fırça ile yağlanır yada kağıt yerleştirilir ve hamur bunlara paylaştırılır.

    Fincanların sığacağı büyüklükte bir tencereye dizilir.tencerenin içine fincanların yarısından az seviyede ılık su konur.tencerenin kapağına mutfak bezi (yada kağıt havlu ) konup kapatılır. (buhar keklerin üzerine damlamasın diye)

    Kapatılan tencere ateşe konulur ve suyun kaynaması beklenir.suyu kaynayınca ateş en kısığa getirilir.kapağı hiç açmadan 20 dakika pişirilir. Ateşi kapattıktan sonra kapak yine hiç açılmadan 15 dakika bekletilir.fincanlar ters çevrilerek kekler çıkarılır ve servis edilir.

    Yemek Tarifleri, Mekanlar, Öneriler, Tarifler için tıklayın !

    Çok pratik ve güzel oluyor tavsiye ederim. İsterseniz üzerine çikolata sosu döküp servis edebilirsiniz.
    Afiyet olsun.

    tencere_fincan_kek_tarifi

  • Kadınlar ayaklanıyor!

    Kadınlar ayaklanıyor!

    Dünyada ve Türkiye’de çok ciddi bir sorun olan kadına karşı şiddet 14 Şubat Perşembe günü çok farklı bir etkinlikle protesto edilecek. Dünyanın farklı metropol kentlerinde toplam 1 milyar kişinin katılması hedeflenen etkinlikte, kadına şiddete karşı olan kadınlar ve erkekler protestolarını dans ederek ortaya koyacaklar.

    “One Billion Rising” (Bir Milyar Ayaklanıyor) adlı etkinlik İstanbul’da da Beşiktaş Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin desteği ile Beşiktaş’ta yapılacak. 14 Şubat Perşembe günü saat 13.00’da tüm dünyayla aynı anda Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda gerçekleşecek etkinliğe çok sayıda ünlünün de katılması bekleniyor. Katılımcılara her gün ücretsiz dans dersleri Beşiktaş Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi; Girne Amerikan Üniversitesi Dans Akademisi işbirliğiyle Beşiktaş ve İstanbul‘daki gönüllüleri etkinliğe hazırlamaya başladı.

    Girne Amerikan Üniversitesi Dans Akademisi dans eğitmenleri tarafından ücretsiz olarak verilen derslere kadın veya erkek demeden, kadına şiddete hayır diyen herkesi katılmaya davet eden Beşiktaş Belediyesi bunun için Belediye Hizmet Binasının kapılarını açtı.

    Dans eğitimleri hafta içi her gün 12.00-14.00 arası, hafta sonları ise 15.00 ile 18.00 saatleri arasında gerçekleşiyor. Bir milyar insan dans edecek! “One Billion Rising” etkinliği, kadına karşı şiddete dikkat çekmeyi hedefliyor. Dünyada her üç kadından biri taciz ediliyor, tecavüze uğruyor veya öldürülüyor.

    Etkinlik , kadına şiddetin en az açlık kadar üzerinde durulması gereken bir sorun olduğunu hatırlatmayı amaçlıyor. Genel olarak kadınlardan oluşan harekete, katılmak isteyen erkekler de kabul ediliyor. Katılmak isteyenlerin sayısı şimdiden milyonlara ulaşan etkinlik için dünyanın birçok kentinde katılımcılara ücretsiz dans dersleri veriliyor.

    Video tanıtım için tıklayın : Dünya kadınları ayaklanıyor. Kadına Şiddete HAYIR !!!

  • Zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlar

    Zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlar

    Karın bölgesinde oluşan fıtıkların en sık görülen türü olan kasık fıtığı ağrı oluşturarak günlük aktiviteleri sınırlamasının yanı sıra cinsel yaşamı da olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin, cinsel ilişki sırasında ağrıya yol açmak gibi…

    Karın iç organların bir kısmının doğumsal veya sonradan oluşan zayıf noktalardan karın dışına çıkmasına fıtık deniliyor. Karın duvarı fıtıkları, yüzde 80 gibi rakamla en sık kasıkta ortaya çıkıyor. Her 100 kişiden 1-2’sinde görülen kasık bölgesindeki fıtık tedavi edilmezse zamanla büyüyebiliyor. Bunun sonucunda ağrı oluşturarak hayat standartlarını ciddi boyutlarda düşürebiliyor.

    Cinsel İlişkide Ağrı Nedeni

    Fıtık tedavi edilmezse büyüyor ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Örneğin ağır şeyler kaldırmak, öksürmek, ıkınmak, uzun süre oturmak ya da ayakta kalmak fıtık bölgesinde ağrıya neden oluyor. Fıtık aynı zamanda cinsel fonksiyonları da olumsuz etkiliyor. Örneğin her iki cinsiyette de cinsel ilişki sırasında ağrıya yol açabiliyor. Ayrıca oluşan şişlik kişileri estetik yönden rahatsız ederek özgüven eksikliği oluşturabiliyor. Bu faktörlerin etkisiyle de zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlayabiliyor.

    Hayatı Tehdit Edebiliyor

    Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gök tanı konduğunda fıtığın en yakın zamanda ameliyatla onarılması gerektiğini belirterek nedenlerini şöyle sıralıyor: “Çünkü geç kalındığında zayıf olan alan genişlediği için onarımı daha zor olduğu gibi fıtığın tekrarlama riski de artıyor. Ayrıca fıtığın içine giren bağırsağın boğulmasıyla, şiddetli ağrının yanı sıra delinme sonucu oluşan enfeksiyon gibi hayatı tehdit edebilecek komplikasyonlar oluşabiliyor. Bunun aksine erken tanı ve tedaviyle hasta kısa sürede normal hayatına dönebiliyor.”

    Aşırı Kilo ve Sigara Riski Artırıyor

    Fıtık herkeste görülebiliyor. Ancak; aşırı kilolularda, ileri yaştakilerde, bağ dokusu hastalığı olanlarda, sigara içenlerde ve diyaliz hastalarında risk artıyor. Kesi fıtıkları ise ameliyat yaralarının çeşitli etkenlerden ötürü tam iyileşmemesi nedeniyle zayıflamasına bağlı oluşuyor. b kolay teşhis ediliyor. Karın ön duvarı ya da kasıkta derinin altında bir şişlik ve dolgunluk fıtığın tipik belirtilerini oluşturuyor.

    Laparoskopik Yöntem Büyük Konfor Sağlıyor

    Fıtığın tek tedavisi var, o da cerrahi yöntem. Laparoskopik yöntemle uygulanan operasyonda karın bölgesi, içine özel bir iğne yardımıyla vücut için zararsız bir gaz olan karbondioksit verilerek şişiriliyor. Ardından karın duvarının uygun bir yerine 1 santim gibi küçük bir kesiden endoskop denilen ince bir teleskop benzeri alet sokularak karın içi görüntüleniyor. Endoskop bağlı olduğu kamera yardımıyla görüntüyü bir televizyon ekranına aktarıyor. Fıtık kesesi içine giren organlar yerlerine yerleştirildikten sonra sentetik bir yama zayıf olan yere tespit edilerek onarım tamamlanıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gök operasyonun fıtığın yerine ve büyüklüğüne göre 15 dakika ile 60 dakika arasında tamamlandığını belirterek, hastaların bir gün sonra taburcu olabildiklerini ve 3-5 günde de rutin işlerine dönebildiklerini söylüyor.

  • Ev Dekorasyonunu Yenileme Fikirleri

    Ev Dekorasyonunu Yenileme Fikirleri

    Dışarısı içeri
    Sokaklarda gezerken gördüğünüz ve hiç umursamadığınız objeler bir anda sizin dekoratif unsurunuz olabilirler. Kopmuş ağaç dallarını evinizin genel rengine uygun boyayabilir, süsleyerek kullanabilirsiniz. Hazır olarak satılan dalları da kullanabilirsiniz.

    Sıkıcılıktan uzak
    Evinizi sıkıcı ve sıradan şeylerden uzak tutmanın yolu, görüntülere farklılık getirmektir. Değişik desenler ve renkler, evinizin durağan ve klasik tavrını bir anda değiştirerek, bambaşka bir yer olmasına yardımcı olacaktır.

    Renkleri kullanın
    Evinizin dekorasyonunda en sık ve rahat kullanabileceğiniz dekoratif öğe boyamaktır. Değişik renkleri kullanmaktan çekinmeyin.

    Yastıklar
    Yastıklar dekorasyonun önemli ayrıntılarıdır. Üstelik dilediğiniz renk ve desende size dekoratif bir unsur olarak kullanım sağlayabilirler.

    Mobilyaları kaplayınArtık eskidiği için kullanmadığınız mobilyaları yeni yüzler ve örtülerle kaplayarak kullanabilirsiniz. Mobilyaları değiştirip yenilerini almaktan daha ucuza gelecek bir yoldur.

    GirişEvinizin girişi, eviniz ve sizin hakkınızda bilgi veren önemli bir alandır. Evinizin girişini ferah bir hale getirirseniz, enerjiniz de değişir.

    KoleksiyonEğer bir koleksiyonunuz varsa bunu sergilemek de, dekorasyona bir katkı sağlayacaktır. Hobilerinizi dekoratif bir unsur olarak sergileyebilirsiniz.

    Mevsimin katkısı

    Mevsime uygun bazı dekoratif öğeler kullanabilirsiniz. Baharda masa üstüne çiçekler veya kışın meyveleri rahatlıkla dekorasyon öğesi olarak kullanabilirsiniz.

  • Diyet Önerileri

    Diyet Önerileri

    Diyet tavsiyeleri Diyet Öneriler kilo verme önerileri diyet tavsiyeleri … Neler kilo aldırır, neler kilo vermeye ve zayıflamaya yardımcı olur? Ünlü Diyetisyen Selahattin Dönmez açıklıyor…

    Deneyimler kilo vermek için mücadele eden bireylerin hep hüsranla diyetlerini sonlandırdığı ve koruma başarılarının da gün geçtikçe azaldığını göstermektedir. Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez bu başarısızlığın temel nedenini “kötü besin yoktur, kötü beslenme vardır” ilkesinden uzak hızlı kilo verdiren hatalı popüler diyetlerin uygulanmasına ve kilo yönetimi ile ilgili bilgi kirliliğinden kaynaklandığını belirtmektedir.

    1. Su içersem zayıflarım?
    Doğrusu: Su sağlıklı beslenmenin bir parçasıdır. Sodyum, flor, potasyum, kalsiyum ve klor minerallerini sağlar, vücutta oluşan toksik maddelerin uzaklaşması için gereklidir.

    Kaliteli kilo vermede vücudun ihtiyacı olan kalori, karbonhidrat, protein, vitamin ve diğer bazı mineralleri içermediği için tek başına zayıflamada etkisi yoktur.

    Önerimiz: Sadece sağlığın devamı için günde 2 Lt su içmek yeterlidir.

    2. Ana öğünlerden birini atlarsam kolay kilo veririm!
    Doğrusu: Sağlıklı kilo vermenin en doğru yolu sabah, öğle ve akşam öğünlerinin iştahı kontrol altına alıp, sık acıkmayı önlediği yönündedir. Çalışmalar öğün atlayan bireylerde kısa süreli kilo vermenin daha sonra hızla yeniden kilonun alınması ile sonuçlandığını göstermektedir.

    Önerimiz: Çeşitli besinlerden oluşan küçük porsiyonlu 3 ana öğün ve en az 1 veya 2 ara öğünle sağlıklı kilo verilebilir. Bireylerin hipoglisemileri varsa öğün miktarları arttırılır.

    3. Az uyursam o kadar hızlı kilo veririm!
    Doğrusu: Uyku süresi kısaldıkça toksik çevreye maruz kalma uzamakta, psikolojik stres artmakta, inaktif yaşama adaptasyon oluşmaktadır. Az uyuyan bireylerin daha fazla yemeğe yöneldikleri görülmektedir.

    Önerimiz: Bedenen ve ruhen iyi olmak için en az 5 saat, en fazla 8 saat uyumak gerekir. Uygun zaman aralığında uyumak gece yemek yeme sendromunu önlemektedir.

    4. Sigarayı bırakırsam hızlı kilo alırım.
    Doğrusu: Çalışmalarda sigara içerisinde bulunan nikotinin metabolizmayı çok az arttırdığı ve bırakıldığında da hızlı kilo alımına neden olmadığı yönündedir.

    Kilo alımı metabolizmadaki ufak değişiklik değil, yerine konulan yiyeceğin türü ve miktarıdır. Amerikan Diyetisyenler Derneği sigarayı bırakan bireylerin sadece yılda 2 kg aldıklarını belirtmiştir.

    Önerimiz: Sigarayı bırakan bireyler sigara yerine şekersiz sakız çiğner ve haftalık 150 dakikalık fiziksel aktivite yaparlarsa kilo almazlar.

    5. Saat 19:00’dan sonra bir şey yersem şişmanlarım!
    Doğrusu: Sağlıklı kilo vermek için temel kural yemeğin ne zaman yenildiği değil, gün içerisinde ne kadar yenildiği ve ne kadar fiziksel aktivite yapıldığıdır. Çalışmalar öğünlerde miktarlar açlık durumuna göre ayarlandığında bireylerin akşam 19.00’dan sonra yemek yediklerinde yağlanmadıklarını, daha kolay kilo verdiklerini göstermektedir.

    Önerimiz: Yemek yeme saati yerine günün ilk öğünü olan kahvaltı olacak şekilde başlayarak öğünler arasında en az 3-5 saat boşluk bırakmak gerekir. Böylece en son öğünün ne zaman yendiğinin önemi kalmamaktadır.

    6. Kalorisi düşük olan kepekli ürünlerle kolay kilo veririm!
    Doğrusu: Kepekli ürünler normal ürünlere göre daha az kalori içermez. Kepek, diyet lifi içeriğini arttırarak kalp damar hastalığı ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklardan korunmada önemlidir. Kilo vermek için sebze ve meyvelerden yeterince diyet lifi alınabilmektedir.

    Önerimiz: Kilo verecek kişinin sağlık profiline göre kepekli ürünlerin miktarı ayarlanmalıdır. Kilo verirken anemisi olan bireye daha fazla kepekli ürün vermek olumsuz sağlık sorununa neden olabilmektedir.

    7. Meyve yemekten 2 saat sonra yenilmelidir.

    Doğrusu: Meyveler içerdikleri biyoaktif bileşenler nedeni ile beslenmemizin vazgeçilmez parçasıdır. Bu biyoaktif bileşenler öğünle beraber yenildiklerinde vücudun antioksidan kapasitelerinin artmasına neden olmaktadır. Öğünle yenilen meyveler daha çok tokluk sağlayarak kolay kilo vermeye yardımcı olurlar.

    Önerimiz: Meyveler günün her zamanı en az 2 ile 4 porsiyon arasında yenilebilir. Meyveleri öğünle yemek vitamin ve minerallerin vücutta yararlığını arttırır.

    8. Aç iken fiziksel aktivite yaparsam daha çok yağ yakarım!
    Doğrusu: Fiziksel aktivite yapmak metabolizmanın hızlanması için önemlidir. Fiziksel aktivite ile yağ yakımı artar, kas yoğunluğu korunur veya arttırılır. Bu fiziksel aktivitenin şekli, süresi ve sıklığı ile değişir.

    Ancak sabah aç karnına yapılan fiziksel aktivite ile yağlar yanarken maksimum düzeyde kas yıkımı oluşmaktadır.

    Önerimiz: Mutlaka fiziksel aktivite öncesinde karbonhidrat ve protein içeren 200–300 kalorilik bir öğün yenip en az 1 saat sonra aktivitenin yapılmasıdır. 1 su bardağı süt ve 1 muz veya 1 avuç badem ile 1 su bardağı süt içmek çok önemlidir.

    9. Sabah aç karnına limon veya greyfurt suyu içersem yağ yakarım!
    Doğrusu: Hiçbir besin yağ yakamaz. Bazı besinler içerdikleri kafeinden dolayı kısa süreli etkisi ile metabolizmayı arttırarak vücuda alınan kalorinin enerji olarak kullanılmasına yardımcı olur. Ancak asitli besinlerin böyle bir etkisi asla bulunmamaktadır.

    Önerimiz: Bu içecekleri içerek mide asidini arttırıp daha çok acıkma yerine, salatalara limon sıkmak, meyve olarak ara öğünlerde greyfurt yemek sağlıklı beslenme adına kabul edilebilir olmaktadır.

    10. Zayıflamak ve toksinlerden arınmak için detoks diyeti yapmak zorundayım!
    Doğrusu: Vücudumuzda doğal işleyen detoksifikasyon mekanizmaları bulunmaktadır. Hayvansal proteinleri yasaklayan detoks diyetlerinin sağlıklı olduğunu düşünmek olanaksızdır. Bu diyetler vücutta keton cisimcikleri denilen zararlı maddelerin vücutta sentezlenmesine, mide bulantısı, halsizlik, baş dönmesi ve sinirliliğe neden olmaktadır. Detoks diyetlerine bağlı kısa süreli ve fazla kilo kaybı yağ kitlesinden çok kas kitlesi olmaktadır.

    Önerimiz: Sağlıklı beslenme zaten vücudun detoksifikasyon yapan enzimlerini aktive eden bir yoldur, kısa süreli bu uygulamalar ile sağlığımızı tehlikeye atmamak en doğrusudur.

    11. Medyada yer alan beslenme bilgilerinin son derece güvenli olduğuna inanıyorum!
    Doğrusu: Medya sağlıklı beslenme bilgisinin yayılmasında en önemli etkin kaynaktır. Bu nedenle vereceğimiz bilgilerin güvenilir kaynaklarını her zaman doğru kanallardan sağlamak gerekmektedir.

    Önerimiz: Konuların uzmanları ile kanıta dayalı bilgilerin topluma anlaşılır olarak verilmesi en doğru yoldur.

    12. Kilo verirken 3 beyaza yer yoktur!
    Doğrusu: Sağlıklı beslenmede çeşitlilik ve ölçü en önemli faktördür. Şeker, un ve tuzun dengeli bir beslenme programı içerisinde her zaman yeri vardır. Tehlikeli olan bu üçlünün varlığı değil yenilen miktarıdır.

    Önerimiz: Şeker olarak bal, pekmez, fındık veya çikolata ezmesi; tadına bakmadan eklenen tuzu azaltıp günde 5 gramı geçmeyecek kadar kullanmak ve tam buğday unu ile ekmekleri, pastaları yapmak yeterlidir.

    13. Light ürünlerin kalorisi yoktur ve istenildiği kadar yenilebilir!
    Doğrusu: Light ürün demek kalorisi sıfıra yakın değil normal ürüne göre kalorisi azaltılmış anlamına gelmektedir. Bu nedenle serbest yeme özgürlüğü bulunmamaktadır. Sürekli light ürün yiyerek kilolarını vermiş ve korumuş bireylerin olduğunu gösteren bir bilimsel veri de bulunmamaktadır. Aksine çalışmalar light ürün bağımlılığı olanlarda yo-yo sendromunun daha fazla görüldüğünü belirtmektedir.

    Önerimiz: Light ürünün anlamı her besin için ayrıdır. Bu nedenle sağlıklı beslenmede doğal ürünleri kullanmak doğru yoldur.

    14. Sağlıklı beslenmede kırmızı ete yer yoktur!
    Doğrusu: Tavuk, balıkta olduğu gibi ılımlı miktarda yenilen kırmızı etin sağlık üzerine olumsuz etkisi olduğunu, diyetten çıkarılması gerektiğini gösteren bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Kırmızı et, diğer etlerin içeriklerine benzer oranda kolesterol içermekte olup, haftada en az 2 kere tüketildiğinde de kolesterol üzerine etkisi olumsuz olmamaktadır.

    Önerimiz: Yağı görünmeyecek kadar az olan kırmızı et, kaliteli kilo vermek için gereklidir. İçerdiği konjuge linoleik asit (CLA) sayesinde vücudun yağ kitlesini azaltıp, B 12, çinko ve demir içeriği ile de hastalıklara karşı koruyucudur.

    15. Maydanoz suyu zayıflamak için idealdir!
    Doğrusu: Maydanoz C vitamini yönünden zengin, idrar söktürücü etkisi olan bir sebzedir. Bu nedenle maydanozun yarattığı geçici kilo kaybı vücut yağ kütlesinden değil su miktarındandır.

    Önerimiz: Maydanozu kilo vermek için değil, salatalara değişik renkte sebzeler olarak koymak vitamin ve antioksidan açısından destek sağlamak için en doğru yoldur.

    16. Hangi yöntemle olursa olsun verilen kilolar geri alınır!
    Doğrusu: Kilo verecek bireyler hızlı kilo verir, kendilerine uygun kilo verme yöntemi ile kilo vermezler ve davranış değişikliği geliştirmezlerse kilo alımı kolay olabilmektedir.

    Önerimiz: Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandıran diyetler ile bireyler kilolarını yıllarca koruyabilmektedir. Kilo verdikten sonra, 6. ay, 1. ve 2. yıl kilo alımı için riskli dönemlerdir. Bunun için düzenli takip gerekmektedir. Şişmanlığın tedavisi yaşam boyudur.

    17. Lahana metabolizmayı hızlandırarak zayıflatır!
    Doğrusu: Lahana, pırasa, brokoli gibi kükürtlü sebzeler kanser önleyici ve vücuttaki zararlı maddelerin atımını sağladıkları için sağlıklı beslenmenin parçasıdır. Bu besinlerin metabolizmayı hızlandırmak gibi spesifik bir özelliği bulunmamaktadır.

    Önerimiz: Lahana diyetlerinde diyetin içeriğindeki lahananın değil, diyetin kalorisinin düşük olduğundan dolayı kilo verildiği unutulmamalıdır. Bu nedenle değişik renkte tüm sebzeleri beslenmede bulundurmak az yediğimiz müddetçe kilo kaybı ile sonuçlanacaktır.

    18. Protein diyetleri zayıflamak için kolay bir yoldur. 
    Doğrusu: Kısa sürede kilo verdiren yüksek proteinli diyetler uzun süreçte uygulanması zor ve kan kolesterol-ürik asit seviyelerini arttırıp, insülin direncine neden olmaktadır. Uzun süre uygulayıp hayat tarzı haline getirmiş bir kişiyi bile bulmak zordur. Yüksek protein diyeti uygulayan bireylerde görülen en sık sorun diyeti devam ettiremeyip sık şeker krizlerine grip yüksek miktarda tatlı yedikleridir.

    Önerimiz: Kısa sürede kilo verip daha fazlasını almamak için karbonhidrat, protein ve yağı dengeli beslenmek yeterlidir.

    19. Zayıflama ilaçları ile hızlı kilo veririm!
    Doğrusu: Şişmanlık bir hastalıktır ancak her şişman birey için ilaç kullanmak doğru değildir. Zayıflama ilaçlarını şişmanlığa bağlı ciddi hastalıkları olan bireyler doktor kontrolünde kullanmalıdır. Zayıflama ilaçları bu bireylerde bile bırakıldığında yeniden kilo alma riski ile karşı karşıyadır.

    Önerimiz: Zayıflama ilaçlarını gelişi güzel eczanelerden almamalı, oluşacak sağlık sorunlarını önemsemeli ve doktorun uygunluk kriterleri gösterdiği bireylerde bile diyet ile beraber belirli bir süre kullanılmalıdır.

    20. Elma sirkesi içersem yağlarımı eritirim!
    Doğrusu: Çalışmalar, elma sirkesinin içerisinde bulunan asit sayesinde; içildiğinde yemek borusunu tahriş edebileceği, midede asidi arttırarak açlığı uyaracağı ve reflü gibi ciddi olan sağlık sorununu tetikleyebileceği bildirmektedir.

    Önerimiz: Sirke salatalara tat vermek için kullanılmalıdır. Zayıflamak için değil.

  • Bakımlı kadın sırları

    Bakımlı kadın sırları

    Lekelerin üzerine konan çay poşeti veya yumurta beyazından maske gibi ilk bakışta aklınıza yatmayan güzellik önerilerini hafife almayın. Kimileri hayat kurtarıcı olabilir!

    VÜCUDUNUZU AVOKADO İLE YUMUŞATIN

    Olgun bir avokadonun çekirdeğini çıkartıp kabuklarını soyduktan sonra meyveyi tüm vücudunuzda gezdirin. Bu işleme 20 dakika boyunca devam ettikten sonra duşa girin. Doğal nemlendirici özelliği sayesinde avokadonun cildinizi nasıl yumuşattığına inanamayacaksınız.

    AKAN MAKYAJINIZI KOLAYCA DÜZELTİN
    Yeniden makyaj yapmaya vaktiniz yoksa, bir kulak pamuğunu makyaj temizleyicisine batırın ve makyajınızın sadece akan kısımlarını silin.

    DİŞLERİNİZİ GARGARA İLE FIRÇALAYIN
    Kendinizi, dişlerinizi temizleyemeyecek kadar yorgun hissediyorsanız, ağzınızı bir gargara ile çalkalayın. Ardından kuru diş fırçanızla, diş etlerinizin dişlerinizle buluştuğu noktaları hafif hafif fırçalayın.

    FIRÇANIZA SAÇ SPREYİ SIKIN
    Saçlarınızı kuruttuktan sonra fırçanızın üzerine bir miktar saç spreyi sıkın ve saçınızı tarayın. Böylelikle saçlarınız kaskatı olmadan hacmini ve parlaklığını korur.

    NEMLENDİRİCİYE BEBE YAĞI KATIN
    Parlak ama çok yağlı olmayan bacaklara sahip olmak için günlük vücut nemlendiricinizin içine bir damla bebe yağı ekleyin.

    BİTKİ YAĞINDAN YARARLANIN
    Tırnakların etrafını çevreleyen ölü derilerin sertleşip şeytantırnağına dönüşmemesi için, bir miktar kayısı yağı damlatın.

    KALEMİNİZİ DONDURUN
    Göz kaleminizin ucunun uygulama sırasında dağılmasını istemiyorsanız, onu 15 dakikalığına buzluğa koyun. Çıkardığınızda ucunun sertleştiğini ve cildinizde rahatça hareket ettiğini göreceksiniz.

    YUMURTA BEYAZINDAN MASKE YAPIN
    Cildinizi evde uygulanan yöntemlerle de canlandırabilirsiniz. Bir yumurtanın sarısıyla beyazını ayırın. Ayırdığınız beyazı cildinize maske halinde yayın. Proteinler cildinizin nemini geri kazanmasını sağlar. Beş dakika sonra yüzünüzü yıkayın.

    LEKELERE ÇAY POŞETİ
    Eğer cildiniz bir sebepten ötürü tahriş olmuş ve şişkin görünümdeyse, demli ve soğuk bir poşet yeşil çayı iki dakikalığına cildinizin üzerine yerleştirin. Yeşil çayın içeriğindeki antioksidanlar kızarıklığı dindirecektir.

    BACAKLARINIZI SAÇ KREMİYLE TIRAŞ EDİN
    Tıraş köpüğünüz bittiyse onun yerine saç kremi kullanabilirsiniz. Bu krem, tüylerinizi yumuşatarak tıraşı kolaylaştırır ve bacaklarınızı da ipeksi bir yumuşaklığa kavuşturur.

    VÜCUT KREMİNİZİ KİŞİSELLEŞTİRİN
    Parfümlü vücut ürünlerine onlarca para ödemek yerine kendi kreminizi yapabilirsiniz. Kokusuz ve yoğun formüllü bir vücut kremine damlatacağınız birkaç damla parfüm ile saatlerce kalıcı kokmanın keyfine varın.

    KİRPİKLERİNİZİ YUMUŞATIN
    Makyaj yapmadan gözlerinizle ilgi çekmek için, kirpiklerinizin ucuna hafif bir miktar vazelin uygulayıp, tarayın. Böylelikle daha çekici ve ışıldayan bakışlara sahip olacaksınız.

    UÇUKLARI KREMLE YATIŞTIRIN
    Uçuğun çıkmaya başladığını hissettiğiniz anda üzerine yoğun formüllü bir nemlendirici sürerek daha kötü bir hale gelmesini önlemiş olursunuz.

    DUDAKLARA GÖZ FARI
    Eğer rujunuz yanınızda değilse, doğal tonlardaki göz farınızı dudaklarınıza uygulayıp, üzerine nemlendirici sürebilirsiniz.

    Far Sürmenin Püf Noktaları için tıklaya bilirsiniz..

    İNATÇI RUJLARA MAKYAJ TEMİZLEYİCİSİ
    Kırmızı ruju ovalayarak çıkarmaya çalışmayın. Ruj, ağzınızın çevresine dağılarak kötü bir görüntüye sebep olabilir. Bunun yerine, küçük bir makyaj pamuğunu veya kağıt mendili makyaj temizleyicisine batırıp rujunuzu silmeniz daha uygun olur.

    SAÇ DİPLERİNİZE PUDRA UYGULAYIN
    Saç telleriniz kolay yağlanan bir yapıya sahipse, geniş uçlu bir makyaj fırçasını toz pudranın içine batırın. Üzerindeki fazlalığı azalttıktan sonra pudrayı saç diplerinize uygulayın. Bu pudra saç diplerinizde bulunan fazla yağı emerek tutamlarınızın arasına karışır. Bu tazelenme hissi ise kendinize olan güveniniz de artar.

    KİRPİK KIVIRICINIZI ISITIN
    Kirpikleriniz düzse, metal kirpik kıvırıcınızı birkaç dakikalığına fönle ısıtın. Böylelikle kirpikleriniz daha kolay şekil alır. Ayrıca suya dayanıklı bir maskara diğerlerinden daha hızlı kuruduğu için kirpiklerin kıvrımını ortaya çıkarır.

  • Gebelikte diş ve dişeti tedavisi

    Gebelikte diş ve dişeti tedavisi

    Diş Hekimi Semra Güler Beşer, ağız ve diş sağlığının devamlılığını sağlamak için yaşam boyu etkili ve yeterli bakım gerektiğini söyledi. Hamilelikte ise diş bakımının bir kat daha önem kazandığına işaret eden Beşer, bebeğin diş gelişiminin anne karnında başladığını kaydetti.

    Özel Bursa Bahar Hastanesi’nden Diş Hekimi Semra Güler Beşer, hamilelik döneminde annenin hem kendi sağlığı hem bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Beşer, diş sağlığı için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) zengin gıdaların yeterince alınması gerektiğini açıkladı. Beşer, şöyle dedi:

    “Bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığının yanı sıra genel vücut gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bebeğin diş sağlığı konusunda bilgili olmak, çocuğunuzun ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmasında ilk basamaktır. Hamilelik, tüm vücudun fiziksel ve psikolojik yönden pek çok değişikliklere uğradığı bir dönemdir. Ağzımız ise vücudun bu tür değişikliklerine karşı çok hassas olan bir bölgesidir. Anne adayı hamilelik süresince ister istemez devamlı bebeğini düşündüğü için kendi kişisel bakımını ihmal edebilir. Mide bulantıları ve kusmalar ağız içinde zararlı etkilere neden olur. Bazı yiyecek ve içeceklere karşı aşırı ilgi veya aşırı tiksinme duyulması sonucu ağız da bundan etkilenir.”

    “HAMİLELİKTE ANNE DİŞLERİNDEN KALSİYUM ÇEKİLMEZ”
    Hormonal etkiler sonucunda ağız içinde bazı değişimler olduğunu belirten Dt. Semra Güler Beşer, kandaki ve tükürükteki asit miktarı arttığı için dişlerin çürümesinin kolaylaştığını söyledi.

    Dişin çürümesinin, bakterilerin salgıladığı asitlerle dişin yumuşaması anlamına geldiğine işaret eden Beşer, hamileliğin erken safhalarında diş etlerinde şişlikler, kızarıklıklar gözlenebildiğini, bu şekildeki diş etinin oldukça hassas ve kolayca kanadığını dile getirdi. Halk arasındaki, ‘Hamilelik döneminde annenin dişlerinden kalsiyum çekildiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybettireceği’ anlayışının yanlış olduğuna dikkat çeken Dt. Beşer, hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulmasının dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam oluşturduğunu kaydetti.

    Beşer, hamilelikte dişlerin daha çabuk çürümesinin sebeplerini şöyle sıraladı: “Bebek beklenen dönemde tatlıya, abur cubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilmesi, ilk aylarda görülen kusmalardan sonra annenin ağız bakımına yeterince özen göstermemesi, gebelik hormonlarının (östrojen, progesteron) etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan annenin, dişlerini fırçalamaktan kaçınması sayılabilir. Bu nedenlerden dolayı, bu dönemde diş sağlığına daha fazla özen göstermek gerekir.”

    GEBELİKTE DİŞ VE DİŞETİ TEDAVİSİ
    Hamilelik süresince rutin muayene ve diştaşı temizliği yapılabildiğini anlatan Beşer, acil olmayan tedavilerin yalnızca gebeliğin ikinci trimesterinde (hamileliğin her üç aylık bölümü) yapıldığını kaydetti. Acil tedavilerin hamileliğin her trimesterinde yapılabildiğini belirten Dt. Semra Güler Beşer, “Herhangi bir anestezi ve ilaç kullanımı söz konusu olduğunda kadın doğum uzmanı ile istişare yapılmalıdır. Diş röntgen filmleri ise ancak çok acil olan durumlarda anne adayına kurşun önlük giydirilerek alınabilir.

    Hamile olmayı düşünen veya hamile olan her kadın, mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeli, ağız sağlığı için neler yapması veya yapmaması gerektiğini öğrenmeli ve gereken tedavilerini yaptırmalıdır. Bu, hem annenin hem de çocuğunun sağlığı için çok önemlidir. Genellikle acil olmayan işlemler hamilelik sürecinde yapılabilir. Ancak herhangi bir diş tedavisi için en uygun zaman 4. ve 6. aylar arasıdır. Şiddetli ağrının eşlik ettiği acil durumlarda tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilir. Anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekolog ile irtibat kurulmalıdır. Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılmalıdır. Eğer dişlerde derin diştaşı birikimi varsa diş hekimi tarafından elimine edilmelidir. Diğer diş tedavilerinde olduğu gibi diştaşı temizliği de özellikle hamileliğin ikinci üç ayında yapılmalıdır.” diye konuştu.

    İyi bir beslenme ile beraber yeterli ağız diş bakımı yapılırsa, hamilelik döneminde normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşılmayacağının altını çizen Dt. Beşer, hamilelik sırasında beslenme, hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için önemli olduğunu vurguladı. Beşer, hamilelikte bebeğin diş gelişiminin 5. ve 6. haftalarda başladığına işaret etti.

    CİHAN

  • Çikolata soslu tatlı tarifi

    Çikolata soslu tatlı tarifi

    Malzemeleri :
    Muhallebi için:
    •1 kg süt
    •5 kaşık un
    •1 bardak toz şeker
    •1 yumurta
    •1 paket vanilya
    •1 kibrit kutusu kadar tereyağDiğer malzemeler :
    •Hazır kek (kakaolu)
    •Keki ıslatmak için bir yemek kaşığı şekerle karıştırılmış 1 su burdağı süt
    •Çikolata sosu
    •Çikolata sosu için süt (pakette belirtildiği miktarda)
    •Üzeri için ceviz içi veya fındık
    Yapılışı :
    İki katlı hazır keki tek kat olarak kare bir bor cama döşeyin ve 1 bardak şekerli sütle ıslatın.Muhallebi malzemelerini topaklanmayacak şekilde çırpın,muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin.Daha sonra muhallebiyi kekin üzerine yayın. Çikolata sosunu üzerindeki tarife göre hazırlayıp,soğumuş ve dilimlenmiş olan tatlının üzerine dökün.Üzerini istediğiniz şekilde süsleyip soğuk olarak servis edin.
  • Country Tarzı Banyo Dekorasyonu

    Country Tarzı Banyo Dekorasyonu

    Metropol hayatının içinde kendinize doğal bir ortam yaratmak isterseniz, işe banyonuzdan başlayın. Minik değişimlerle banyonuzda kır doğallığı yaşayabilirsiniz..
    Yıllardan beri kullandığınız banyonuzda farklılık yaratmak için büyük bir bütçe ya da vakit ayırmanıza gerek yok. Banyonuzda hem bedeninizi hem de ruhunuzu arındırmak için ‘country stili’nin doğallığını kullanabilirsiniz. House Beautiful dergisinin derlediği habere göre; nostaljik ve rahatlatıcı bir banyoya sahip olmak için pratik çözümler bulabilirsiniz. İşte, banyonuzda doğa atmosferini yaratacak öneriler…

    DETAYLAR ÖNEMLİ
    * AHŞAP KULLANIN: Doğallığı vurgulamanın en etkili yollarından biri ahşap malzeme kullanımıdır. Banyoda country ambiyansı yaratmak için de sepet, ahşap askılıklar ve kutular çok işe yarar. Ahşap havlu rafları da doğal bir görüntü sağlar.
    * VINTAGE KÜVET: Eski görünümlü ayaklı lavabo ve küvetler, country tarzının vazgeçilmezleri arasındadır. Modern çizgili bir lavabo ile nostaljik bir küveti buluşturarak harikalar yaratabilirsiniz.
    * ÇİÇEKLİ PERDE: Banyonuzda pencere varsa, yer döşemesi ya da duvarlara uygun çiçekli perdeler kullanabilirsiniz. Pencere kenarına koyacağınız çiçekler de doğa ortamını şenlendirecektir.
    ESKİLERİ KULLANIN
    * KUŞ RESİMLERİ: Küçük bir banyonuz varsa mutlaka duvarları değerlendirin. Çerçevelettiğiniz sempatik objelerle farklı bir hava oluşturabilirsiniz. Yaban kuşlarının kara kalem çizimleri ya da ördek resimleri ortamı şenlendirir.
    * HAVLU DOLABI: Eski mobilyalarınızı banyonuza uyarlayın. Mesela annenizden kalan bir dolabı, banyonun bir köşesinde havlu dolabı olarak kullanın.
    * IŞIK DA ÖNEMLİ: Küçük avizeler, mumlar ve gazla çalışan fenerlerle nostaljik bir etki yaratın. Mumların büyülü etkisini de yabana atmayın.
    Tarzı gereği geçmiş zamana göndermeler yapan country banyolar için en güzel aksesuvarlardan biri de retro saatlerdir. Banyonun bir köşesine koyduğunuz kadife iskemlenin üzerine ya da lavabo tezgahına kurmalı nostaljik bir saat yerleştirebilirsiniz.

    Çiçekler olmazsa olmaz!
    * Country duygusunu en iyi yaşatan şey, taze çiçekler ve çiçek desenleridir. Banyonuzda çiçek desenine öncelik verin ama aynı deseni hem duvar hem de perdeler için kullanmayın.
    * Banyo tavanının bir köşesinden ip yardımıyla atacağınız hasır bir sepet, havlularınız ya da sabunlarınız için alternatif bir düzenleme elemanı olur.
    * Parlak duvar renkleri, hem gün ışığından doğru faydalanmanızı sağlar hem de sıcak bir ortam yaratır. Kavun rengi, gülkurusu ve sarının tonları bu konuda size yardımcı olacaktır.
    * Banyoda samimi bir ortam için duvar kağıdı kullanın. Lavabo ve küvetin beyaz olduğu durumlarda, mavibeyaz duvar kağıdı kullanabilirsiniz

  • Uykusuzluğun panzehiri seks

    Uykusuzluğun panzehiri seks

    Alman doktor Michael Feld’e göre, doğal yöntemlerle de düzenli ve rahat bir uyku düzenine kavuşmak mümkün. Bu yöntemlerden en kolay ve etkin olanlarının başında seks geliyor.

    Uzmanlar, uykusuzluk sorunu çekenlere ilginç bir öneride bulundu. Uzmanlar, “Uykudan önce seks yapın, rahat ve mutlu uyuyun” dedi.

    Uyuma zorluğunun pek çok nedeni olabiliyor: Kimi zaman aşırı stres ve yorgunluk, kimi zaman ise psikolojik ya da duygusal faktörler, uykusuzluk sorununu tetikleyebiliyor. Alman doktor Michael Feld’e göre hemen uyku haplarına sarılmak yerine doğal yöntemlerle de düzenli ve rahat bir uyku düzenine kavuşmak mümkün. “Bu yöntemlerden en kolay ve etkin olanlarının başında seks geliyor” diyen Dr. Michael Feld, düzenli seks hayatının uykusuzluğun panzehiri olabileceğini kaydediyor. Aylık kadın dergilerinden Emotion’a konuşan Dr. Michael Feld, “Seks, uykuya dalmayı kolaylaştırır. Çünkü bu esnada salgılanan mutluluk hormonları insanı sakinleştirip, rahatlatır” dedi.

    ‘Televizyonda yemek programı seyredin’

    Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre, Alman uzmanın uykusuzluğa karşı tavsiyeleri bununla sınırlı değil elbette. Dr. Michael Feld, şimdiye kadarki yaygın görüşün aksine televizyon izlemenin de uykuya dalmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Tabii izlenen program ne kadar sıkıcı ise uykuya dalmak da o derece kolaylaşıyor. Aile hekimi Michael Feld, en sıkıcı programlardan biri olduğunu söylediği yemek tarifi veren programların uykusuzluğa çare olabileceğini kaydediyor. Feld, meditasyon ve ışık tedavisi gibi yöntemlerin de ileri derece uykusuzluk çekenlere yardımcı olabileceğini belirtildi.

    Horlamaya karşı önlemler

    Horlamak uykuyu bölen önemli unsurlardan biri. İstatistikler, horlama sorununa erkelerde daha sık rastlandığını gösteriyor. 40 yaşının üstündeki her iki erkekten biri horlarken ve bu şikayet, her yedi kadından birinde görülüyor. Ancak Dr. Michael Feld 65 yaş üstü her iki cinsin de aynı sıklık ve aynı yüksek sesle horladığını kaydediyor. Michael Feld, sırtüstü yatmamak, akşamüzeri yağlı yememek ve alkol almamak gibi tedbirlerin horlamayı engelleyebileceğini söylüyor. Alman uzman, horlamanın erkeklerde iktidarsızlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında da bulunuyor.

    Ancak sadece fiziksel faktörler uykusuzluğa yol açmıyor. Doktor Michael Feld “Uykusuzluk sorununun sadece yüzde 50’si fiziksel kaynaklı. Örneğin sırt ağrısı gibi. Diğer yüzde 50’si ise bizim etrafımızdaki sorunları nasıl değerlendirdiğimize bağlı, yani psikolojik kaynaklı” diye konuşuyor. “Kim, sorunları biraz daha hafife alırsa daha kolay uyuyabiliyor” diyen Michael Feld, özellikle kontrol saplantısı olanların uykusuzluktan şikayetçi olduğunu vurguladı.

    Alman aile hekimi Michael Feld, modern yaşam biçiminin, uykusuzluk şikayetlerini tetiklediğini belirtiyor ve “Bugünkü çalışma hayatımız, 1980’li yıllara oranla çok daha stresli. Cep telefonu ve e-postalar ile hemen her yerde ulaşılabilir olmak, iş ortamından uzaklaşmayı, başka düşüncelerle meşgul olmayı zorlaştırıyor” diye konuşuyor ve ekliyor: İş stresinden uzaklaşmak sadece düzenli bir uyku için değil, mutlu ve sağlıklı bir hayat sürdürebilmek için de çok önemli!

    Deutsche Welle Türkçe