Blog

  • Burun nefes problemleri

    Burun nefes problemleri

    Burun nefes problemleri

                Nefes problemleri, burun estetiği istekleri genelde birlikte olmaktadır. Çünkü eğri burun hem şekil problemi hem estetik problem oluşturur.

    Burnumuz solunum sistemimizin başlangıç bölgesidir. Burnun, havayı nemlendirmek ve havadaki yabancı maddeleri süzmek gibi bir görevi vardır.

    Neden iki burun deliğimiz var?

    Genzimizden itibaren, trakea ile akcigere kadar havayolumuz tek bir kanaldan oluşur. Peki, havayolu neden iki ayrı hava yolu ile başlar? Atmosfer havasını direkt akciğerlerimize çekmeyiz. Havayı, ısıtmamız ve tozunu süzmemiz gerekir. Elektrik süpürgesinde,  arabanın polen yada hava filtresinde birikmiş toza şahit olmuşsunuzdur. Peki akciğerlerimizi ömrümüz boyunca,  bu tozdan koruyan sistem nedir?

    Burun delikleri çift silindir motora benzetilebilir. Delikler sırayla çalışırlar. Çoğu insan, bunun farkına dahi varmaz. Bazı hastalarım septum deviasyonunu tedavi ettikten sonra, bana “bir delik daha açık, ikiside aynı anda çok iyi nefes almıyor” demektedir. Önceden hep bir delik tıkalı olduğu için normalin bu olduğunu bilmemektedirler. Deliklerin nefes alma sırası 1-6 saat arasında değişmektedir.

    Hava delikten geçerken, tozlar burun etleri tarafından yakalanır ve hava ısıtılır. Bir süre sonra burun eti soğur ve üzerinde yabancı maddeler birikir. Burun etinin içindeki süngerimsi dokuların damarları, genişler ve burun eti kan ile dolmaya başlayarak şişmeye başlar. Bu sırada bu delikten hava akımı azalmış olur. Kan ile şişen burun etinden, sümük salgısı artar ve tutulan tozlar sümük ile atılmaya başlar. Tüm bu dinleme aşamasında diğer delik çalışır.

    Havayolumuz küçük tüycükleri bulunan mukoza hücreleri ile kaplıdır. Bu tüycükler sayesinde havadaki yabancı maddeler sürekli dışarıya doğru taşınır. Mukozaya, ameliyatlar sırasında zarar vermemeye gayret etmekteyiz.

    Septum deviasyonu

    Septum kıkırdağı burun boşluklarını ayıran en büyük burun kıkırdağıdır. Burun çok sık darbe alan bir organdır. Çocukken, burun üzerine düşersek, septum kıkırdağı kolayca yerinden kayabilmektedir. Septumdaki kırılma yada kaymalar septumun büyüme merkezlerini uyarmaktadır. Septumda aşırı büyüme, kemerli bir burna sahip olmanıza neden olabilir. “Ailemde herkesin burnu düzgün birtek benim böyle kemerli” diyen hastalarımın genelde çocukken bir burun yaralanması bulunmaktadır. SEPTUM KIKIRDAĞI DÜZELTİLMEDEN BURUN DA DÜZELMEZ. Simetrik bir burun için simetrik bir septum gereklidir. Bu nedenle, burun ameliyatı septoplasti ile başlar. Septoplasti ameliyatı, rinoplasti ameliyatının bir parçasıdır ve şahsi fikrim, rinoplasti cerrahı tarafından yapılmalıdır. Septum, burnun temelidir ve aşırı kıkırdak çıkartılması burnun düşmesine sebep olur. “Ben sadece nefes ameliyatı oldum ama yıllar içinde burun ucum düştü” diyen yüzlerce hasta beni ziyaret etmiştir.

    Septoplati ameliyatında, bolca kıkırdak çıkartılır ve hastanın odasına yollanırdı. Bu yaklaşım son yıllarda hızla değişiyor. Çünkü aşırı kıkırdak çıkartılan burunlarda yıllar içinde şekil bozuklukları meydana geldi. Artık, kıkırdaklar çok az çıkartılıyor, eğrilikler mümkün olduğunca düzeltilip yerinde bırakılıyor.Burnunuzda çökme meydana gelirse, septum hakkınızı kaybettiğiniz için kulak ya da kaburgadan kıkırdak alınması gerekebilir. Sekonder cerrahilerde kıkırdak ihtiyacı olduğu için, hastalarımızın septumunda, mümkün olduğunca kıkırdak miktarını korumaya çalışıyoruz.

    KONKA HİPERTROFİSİ (et büyümesi)

                Burun septumu, bir tarafa eğri olunca, diğer tarafta oluşan boşluğu burun eti şişerek doldurmaktadır. Septum deviasyonu düzeltilip, büyümüş ete müdahale etmeyince, bu seferde diğer taraf tıkanabilmektedir. Bazende iki burun etide, allerjik sebeplerden büyümüş olabilir. Bu hastalarda burun etlerine müdahale etmek gerekir. Estetik burun ameliyatı eğer hava yolunu daraltacak ise, koruyucu amaçlı, düşük miktarda et küçültmesi yapılması gerekebilir.

    Yukarıda değindiğimiz gibi çok özellikli bir sisteme nasıl bir tedavi yöntemi uygulanmaldır.

                Burun etlerinin mukozaları değil, içlerindeki süngerimsi doku şişmektedir. Mukoza sadece alttaki yapılara uyum sağlamaktadır. Tedavi edilmesi gereken, aşırı şişmiş yada aşırı reaktif süngerimsi dokudur.

    Koter, lazer yada başka bir cihazla mukozanın yakılarak tedavi edilmesi inanmadığım bir tedavi yöntemidir. Tozları dışarı atan tüycükler içeren mukoza dokusunun yakılması, solunum fizyolojisini negatif etkilemektedir. Yanık iyileşirken, sürekli burun içinde kabuklar oluşmaktadır. Bu kabuklar, yanık yarasına bağlıdır. Burun etlerinin koterle yakılmasının, 20-30 yıla kadar terk edilecek bir tedavi yöntemi olduğuna inanıyorum.

    Radyofrekans: Mukoza dokusunun, korunarak süngerimsi dokunun kontrollü yakılmasıdır. Bu aletlerin mucize yaratmadığını söylemeliyim. İşe yarıyor ancak etkisi geçici. Burnumdan nefes alamadığım için ameliyat olduğum zamanlarda çıkan bu aletler ile iki defa burnuma radyofrekans yapıldı. 6 ay sonra eski halime döndüm.

    KONKA REZEKSİYONU: Burun etlerinin tamamen çıkarılmasıdır. Terkedilmeye başlamıştır. Burun etlerinin bir görevi olduğunu anlatmıştık.  Size ne tedavi yapılacağını iyice öğreniniz. Burun etlerinizi aldırmanızı tavsiye etmem.

                Kısmi konka rezeksiyonu: Burun etlerinin bir kısmının çıkartılması işidir. Bir süre bu tedaviyi uyguladım. Etin yarısını alma işlemi oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak burun içerisinde dikiş atılması gereklidir ve zor bir tekniktir.

    KONKA SMR: (submüköz rezeksiyon):Mukozanın korunarak altındaki dokuların çıkartılması işlemidir. Genelde bu işlemden anlaşılan burun etinin içindeki kemiğin çıkartılmasıdır.

                KONKA submüköz kavernöz doku rezeksiyonu: Burun etlerinin büyümesinin sebebi, mukoza yada kemik değil, mukozanın altındaki süngerimsi dokudur. Septum deviasyonuna bağlı kompansatuar hipertofi bu dokuda olmaktadır. Bu dokunun hacminin azaltılması, OTRİVİN; YADA İLİADİN sprey etkisi yaratmaktadır. Bu spreylerin içindeki adrenalin sünger dokusunun damarlarını büzerek etleri küçültmektedir.

    Nasıl Yapılır: Konkanın içine öncelikle adrenalinli solüsyon verilerek, kan damarlarının büzüşmesi sağlanır, İzotonik enjekte edilerek, süngerimsi doku şişirilir. Konkanın girişine 1 cm lik bir kesi yapılır ve burun etinin içinden koni şeklinde, ihtiyaca göre belirlenecek miktarda süngerimsi doku çıkartılır. Bu yöntemde mukoza hiç çıkartılmamış olur. Kesik, eriyen dikiş ile kapatılır. Böylece kanama ve kabuklanma olmaz. 3-4 dakika sürer.

    Son cümlelerimi bir doktor olarak değil bir hasta olarak yazacağım. Allerjik olan burun etlerime,  sırayla koter ile yakma, radyofrekans (iki defa), konka içi steroid enjeksiyonu, İğneli Akupunktur, elektrikli akupunktur ve en son konka SMR uygulandı. Konka SMR öncesi tedavilerde sadece zaman kaybettim.

    Op.Dr. Barış Çakır
    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
    bariscakir.com

    Dr. Barış Çakır Facebook 
    Dr. Barış Çakır Twitter

    İlgili Konuları ;
    Burun estetiğinde içten bantlama tekniği

  • Mercimekli Yaprak Sarma Tarifi Tokat Usulü

    Mercimekli Yaprak Sarma Tarifi Tokat Usulü

    Tokat’ın yöresel tatlarından Mercimekli Yaprak Sarma tarifi, Mutfağım programında…

    Malzemeler:
    – 700 gram mercimek
    – 500 gram kemikli et
    – 4 adet soğan
    – 1 su bardağı yarma
    – 1 su bardağı haşlanmış nohut
    – 1 su bardağı bulgur
    – ½ bağ maydanoz
    – ½ bağ dere otu
    – 1 yemek kaşığı biber salçası
    – 1 yemek kaşığı domates salçası
    – 2 tatlı kaşığı tuz
    – 1 tatlı kaşığı reyhan
    – 1 tatlı kaşığı pul biber
    – 1 tatlı kaşığı nane
    – 1 tatlı kaşığı isot sıvı yağ

    Sos için:
    – 1 adet soğan
    – 2 yemek kaşığı salça sıvı yağ

    Yapılışı:
    700 gram mercimek ile birer su bardağı yarma, nohut ve bulgur sıcak suya koyularak bekletilir. Suyu çekene kadar üzeri örtülür. Yemeklik soyulan 4 soğan ısıtılan yağda güzelce kavurulur. Bu sırada suyunu çeken nohut, mercimek, yarma ve bulgura, 1’er tatlı kaşığı kuru reyhan, pul biber, nane ve isot eklenerek karıştırılır. Yağda kavurulan soğan ve 1’er yemek kaşığı domates ve biber salçası da eklenerek sarmamızın içi güzelce karıştırılır. Son olarak ince kıyılan yarım bağ maydanoz ve dere otu da malzemelerimize eklenir. İç hazır olunca malzememizi yaprakla ince ve uzun bir şekilde sararak, içine kemikli dana eti yerleştirdiğimiz tencereye dizilir. Sarmaların üzerini kapatacak kadar soğuk su ekleyerek yemeğimizi pişirmeye başlayabiliriz. Sarmaların üzerine dökeceğimiz sos için ise 1 adet soğan kesilerek 2 yemek kaşığı salça ile sıvı yağda güzelce kavrulur. Mercimekli yaprak sarmalar pişmek üzereyken sosumuz üzerine dökülerek bir süre daha pişirilir. Yemeğimizin piştiği tencere servis tabağına ters çevirilerek etler üste gelecek şekilde sunulur.

    Mercimekli Yaprak Sarması sunuma hazırdır.

    Mercimekli Yaprak Sarma Tarifi Tokat Usulü
    Mercimekli Yaprak Sarma Tarifi Tokat Usulü
  • Exotica Koleksiyonu

    Exotica Koleksiyonu

    Farklı ve sıra dışı olmayı seven kadınların gönlünde taht kurmaya gelen Exotica, tarzınızdan ödün vermeden şık ve casual koleksiyon ile sizlerle..

  • Yemek Masaları 2013 modelleri

    Yemek Masaları 2013 modelleri

    Yaşamımızın büyük çoğunluğunu evimizde geçirmekteyiz. İşimizden evimize geldiğimizde keyifli bir akşam yemeğe aş için yemek odasına geçiyoruz. Eşimiz ve çocuklarımızla beraber güzel bir yemek yeme amacıyla geçtiğimiz bu odanın eşyaları yoğun şekilde ciddiyet taşımaktadır.Yemek odaları yalnızca sizin için değil evinize gelen misafirlerinizi ağırlamak için de en önemli odalardan biridir. Bu sebeple aş odanızdaki eşyaları alırken özenle seçim yapmalısınız. doğal ki aldığınız eşyaların yerleşimini yaparken de benzer özeni göstermeniz gerekebilir.

    Yemek odaları için mobilya mağazalarında birbirinden şık eşyalar bulunmaktadır. Bunların arasından evinizin dizaynına en uygun olanını seçmeniz gerekebilir. Yemek Odaları Aş odanızı hazırlarken öncelikle kendinizin ve misafirlerinizin huzur arasında yemeklerini yiyebileceği rahat, geniş ve konforlu bir yemek masası seçmeniz gerekmektedir. yemek masası seçerken konuklarınızın ve sizin sorunsuz edebileceğiniz sandalyelerinizi de seçmeniz gerekebilir. Yemek masanızda yemeğinizi yedikten sonra ailecek yada misafirlerinizle oturup muhabbet edeceğinizi düşünürsek uzun zaman oturmada rahatsız etmeyecek sandalyelerin seçilmesi önemli bir şeydir. 2013 yemek masa modelleri galerimizde sizlerle…

  • Cilt Lekelerine Ev Yapımı Maske Tarifi

    Cilt Lekelerine Ev Yapımı Maske Tarifi

    Prof. Dr. Elif Güveloğlu, cilt lekelerinden muzdarip olan bayan ve erkeklerin uygulaması için doğanın eczanesinde bulunan şifalı bitkilerden hazırlanan bitkisel maske tariflerini veriyor. Cilt lekelerine iyi gelen bitkisel maske tarifleri aynı zamanda cildinizin yorgunluğunu da alarak daha canlı ve genç görünümlü bir cilde sahip olmanızı sağlıyor…

    Özel olarak bitkilerden hazırlanan cilt lekelerine iyi gelecek muz maskesinden sizlere bahsetmek istiyorum. Cilt lekeleri için muz maskesi nasıl hazırlanır, nasıl uygulanır ve haftada kaç kez kullanılmalıdır, tüm yanıtlar burada…

    Gelelim cilt lekelerine bitkisel maske tarifinin malzemelerine. Malzeme olarak bir adet uzun yarısını, bir yemek kaşığı kadar kaymağı, bir tatlı kaşığı süzme balı ve bir tatlı kaşığı da nişastayı kullanacağız.

    Yarım muzu önce çatalın arka tarafı ile iyice ezdiriyoruz. Muzu ezdirdikten sonra içine bal ve nişasta ekliyoruz. Koyu bir kıvam alana kadar karıştırıyoruz. Ardından içine kayağı da ekleyerek maskemizi hazır hale getiriyoruz.

    Genellikle maskeleri göz altlarına uygulamaktan kaçınmamız gerektiği söylenir. Ancak Güveloğlu muz maskesinin göz altına da uygulanabilecek bir özelliği bulunduğunu söylüyor. Ancak göz çevresine uygularken kesinlikle gözünüze kaçırmamalısınız. Uygulama öncesi ise cildinizin temiz olması gerekir. Eğer mümkünse önce peeling uygulayın ve sonrasında cilt lekelerini giderici bu maskeyi yüzünüze sürün.

    Muz maskesi ciltte yarım saat bekletildikten sonra ılık su ile temizlenmeli ve hemen ardından cilde gül suyu ile tonik yapılmalıdır. Hem cilt lekelerini gidermede, hem cilde canlılık kazandırmada hem yaşlanmayı önlemede hem de cildin kurumasını engellemede oldukça başarılı olan muz maskesi herkes tarafından kullanılabilir.

  • Günlük burç yorumları 28 Aralık

    Günlük burç yorumları 28 Aralık

    Burcunuzun günlük burç yorumunu mu merak ediyorsunuz? Günlük Burç Yorumları, Günlük Burçlar sizi neler bekliyor

     

    Koç burcu günlük yorum

    Son derece neşeli ve hareketli olacağınız bir gündesiniz. Yerinizde duramayabilir, tüm günü eğlenceye ayırmaya eğilim gösterebilirsiniz. Önce beklentilere odaklanmalısınız. İş hayatınızda …. Devamı için tıklayın.

    Boğa burcu günlük yorum

    Kişisel zevklerinize odaklanacağınız bir gün geçirmeniz olasıdır. Gün için programınızı tamamen bunlara yönelik yapabilirsiniz. İnsanların davetlerini reddedip kendi başınıza günün tadını çıkarmak isteyebilirsiniz. Maddi konular bugün … Devamı için tıklayın.

    İkizler burcu günlük yorum

    Yakın ilişki içinde olduğunuz kişiler ile bazı görüşmeleriniz olabilir. Programınız ve hayallerinizle ilgili bazı tartışmalar yapabilirsiniz. Özel yaşamınızla ilgili … devamı için tıklayın.

    Yengeç burcu günlük yorum

    Bugünlerde hafta sonu için dinlendirici bir gezi planı yapmak, hatta yakın çevrenizden insanlara da davetler göndermek ana konu olabilir. İmkanları gözden geçirmek için vakit ayırabilirsiniz. Kendinizi biraz geriye çekebilirsiniz. Bunun nedeni … Devamı için tıklayın.

    Aslan burcu günlük yorum

    Sosyal yaşamda çeşitli faaliyetlere katılma fırsatları yakalayabilirsiniz. Diğer taraftan, gelen davetler sizi şaşırtabilir. Size çok yabancı ve ilginç gelecek sosyal ortamlara girebilirsiniz. İş faaliyetlerinizle ilgili … Devamı için tıklayın.

    Başak burcu günlük yorum

    Belli bir grup veya birey için eskiden yapmış olduğunuz bir iyilik, bu dönem içerisinde puan toplamanızı sağlayabilir. Söz konusu kişi veya gruptan hoş bir karşılık almanız da mümkündür. Bugünkü … Devamı için tıklayın.

    Terazi burcu günlük yorum

    Yabancı uyruklu bir kişi ile tanışabileceğiniz bir gün geçireceksiniz. Bu kişi … Devamı için tıklayın.

    Akrep burcu günlük yorum

    Parasal konularla ilgili düşünceleriniz günün konuları olacaksa da bu konuları başka bir güne bırakabilirsiniz. Sizi dinlendirecek bir uğraşa yönelin ve her şeyin yolunda gittiği rahat bir gün geçirmeye bakın. İş hayatınızla ilgili … Devamı için tıklayın.

    Yay burcu günlük yorum

    Yakın kişilerle iletişimleriniz, bugün tam istediğiniz şekilde gerçekleşebilirler. Çevrenize ayıracağınız vakit sizi sosyal açıdan tatmin ederken, beklemediğiniz biri, maddiyatla alakalı… Devamı için tıklayın.

    Oğlak burcu günlük yorum

    Özel yaşamda yapmakta olduğunuz harcamaların üzerine eğilebileceğiniz bir gündesiniz. Bazı harcama kalemlerini … Devamı için tıklayın.

    Kova burcu günlük yorum

    Rahat, keyifli ve huzurlu geçebilecek bir gündesiniz. Farklılık isteyen biri olarak, çevrenizdeki kişilerin yaratıcı ve orijinal olmalarından büyük mutluluk duyacaksınız. Olumlu bir ruh haliniz … Devamı için tıklayın.

    Balık burcu günlük yorumlar

    Sezgilerinizin gittikçe güçleneceği bir gün yaşayacaksınız. İnsanları kolayca anlayabileceğiniz için, aile ilişkilerinde … Devamı için tıklayın.

  • Tüp bebek’de Başarıyı Arttırabilecek Yeni Yaklaşımlar

    Tüp bebek’de Başarıyı Arttırabilecek Yeni Yaklaşımlar

    Op.Dr. Gökhan  Çıragil
    Op.Dr. Gökhan Çıragil

    7 yıldır kısırlık ve tüp bebek tedavisinde hizmet veren  ANKADA  tüpbebek merkezi  medikal  direktörü Op.Dr.  Gökhan  Çıragil ’ den   “Başarıyı arttırabilecek yeni yaklaşımlar”

    Total embriyo freezing… Sonra çözme transferi…….

    Özellikle kaliteli embriyo transferine rağmen gebelik elde edilemeyen bazı hastalarda endometriumun ( rahim iç tabakası) uygun olmayabileceği ,bunun da tutunma olasılığını azalttığı düşünülmektedir.Son yıllarda embriyo dondurma çözme tekniğinin gelişmesi ve daha basarılı kullanılır hale gelmesiyle birlikte birçok vakada hemen transfer yapmak yerine embriyoların hepsinin dondurulup endometrium ideal hale getirildikten sonra transfer yapılması başarıyı arttırmaktadır.

     

    Blastosist (5.gün) transferi…

    Fazla sayıda embriyosu olan hastalarda 2. yada 3.gün yerine 5.güne kadar bekletip 2 gün sonra hala canlılığı devam eden embriyoları seçmek doğal seçim şansı tanımakta, bu embriyoların tutunabilirliği’ nin daha iyi olabileceği düşünülmektedir. Yeterli sayı ve kalitede embriyosu olan hastalara 5.gün transferi yapmak bugün için daha yaygın olarak uygulanmaktadır…..

    Embriyo biopsisi (PGD)

    Embriyoların klasik değerlendirilmesi tamamen dıştan bakılarak yapılmaktadır. Kaliteli embriyo transferine rağmen gebelik elde edilemeyen bazı vakalarda, embriyo zarının açılıp 1 yada 2 blastomerin çıkarılıp onlara genetik inceleme yapılarak, genetik olarak normal embriyoların seçimi özellikle önceden saptanmış genetik sorunu olan çiftlerde ve daha önce tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan hastalarda farklı  bir yaklaşım olarak sunulabilir.

    Op.Dr.  Gökhan  Çıragil 
    Ankada Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktör
    gokhanciragil.com
    Ankada Tüp Bebek Merkezi Facebook

     

    Ankada Tüp bebek Merkezi
    Ankada Tüp bebek Merkezi Ekibi
  • Cinsel Yaşamın Katili: Horlama

    Cinsel Yaşamın Katili: Horlama

    Uzmanlar horlama ve uyku apnesi olan kişilerde cinsel fonksiyon bozuklukları olabileceğine dikkat çekiyor…

    Cinsel işlev bozukluklarından depresyona, trafik kazasından iş kazasına, hipertansiyondan çarpıntıya kadar birçok şikayetin temelini uyku bozuklukları oluşturabiliyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal konu ile ilgili önemli bilgiler verdi.

    Horlamayı basit bir semptom olarak kabul etmek çok doğru değildir. Hastalarımızın önemli bir kısmında genellikle uykuda solunum durması denilen uyku apnesi ile iç içe geçmiş bir rahatsızlık mevcuttur.

    Uyku apne sendromu ya da hastalığı uyku sırasında tekrar eden nefes durmalarıyla kendini belli eden bir hastalıktır. Gece uykuda nefes durması saatte 5-15 kez oluyorsa hafif, 15’ten fazla görülüyorsa ağır uyku apnesi olarak değerlendirilir. Şiddetli horlama, uyku apne sendromunun en sık görülen belirtilerinden biridir. Bazen komşuların duyabileceği şiddette olabilen horlamanın kısa aralıklarla kesilmesi apnelerin, bir başka deyişle vücudun nefessiz kaldığını gösteriyor.

    Belirtileri neler?

    Uyku apne sendromunda; sabahları yorgun uyanma, ağız kuruluğu, baş ağrısı, gündüz aşırı uyku hali, kilo vermede güçlük çekme, depresyon, unutkanlık, dikkat eksikliği, kolay sinirlenme, iş veriminde azalma ve cinsel isteksizlik ile erektil disfonksiyon gibi sorunlar görülebiliyor. Uzun dönemde ise; yüksek tansiyon, kalp krizi, kalp yetmezliği, kalpte ritim bozuklukları, felç ve ani ölüm riski artıyor.

    Ben kendi hasta grubundaki kilolu hastalarımı, mutlaka belli bir diet programı ile kilo vermeye teşvik ediyorum. Ayrıca uyumadan önce uyku ilacı veya alkol almamalarını istiyorum. Ancak gerçek anlamda tedavi, tıkanıklığa yol açan nedenin ortadan kaldırılmasıyla sağlanıyor.

    Son yıllarda yapılan araştırmalar horlamanın ve beraberinde uyku apnesinin çiftlerin cinsel hayatını, dolayısıyla da aile ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ortaya çıkarıyor. Gerek ülkemizde gerekse dünyada pek çok çift yataklarını ayırmak zorunda kalıyor.

    İngiltere’de 1000 çift üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; horlamanın rahatsızlık yaratması ile beraber, çiftler ilk önce yatakları ayırıyor. Elbette bu durum çiftlerin cinsel hayatlarını olumsuz etkiliyor. Mutsuz ve sağlıksız bir cinsel yaşam süren çiftler en küçük bir sorunda şiddetle tartışıyor ve bu durum boşanmaya kadar devam edebiliyor.

    Bu durum horlayan kişinin de sağlığını olumsuz etkilemektedir. Horlaması ve uyku apnesi nedeniyle sürekli uykusu bölünen ve yeterli dinlenemeyen kişiler, dikkatlerini belirli bir olaya uzun süre yoğunlaştıramıyor.

    Önemli bir noktada uyku apneli horlayan her 3 erkekten 2’sinde erkeklik hormonu etkilenmiştir. Elbette bu kişilerde testosteron dediğimiz erkeklik hormonu belirli oranda azalabileceği için cinsel açından sorunlar yaşanabilmektedir… Ancak hastalar uyku apnesi tedavisi olduktan sonra bu anlamda sorunları çözülüyor . Zaten çalışmalarda uyku apnesinin yarattığı cinsel fonksiyon bozukluklarının tedavi ile büyük ölçüde düzelebildiğini gösteriyor.

    Horlayan uyku apneli hastalarda aynı zamanda depresyon ortaya çıkabilir.Elbette bu durum kendini libido azalması şeklinde gösterebilir.

    Eşi horlayan ve uykuda apnesi (soluk durması) olan kadınlarla yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; eşlerin % 81′i uykularından hoşnut olmadıklarını, bu nedenle de gündüzleri yorgun ve mutsuz hissettiklerini söylemektedirler. Hasta eşlerinin %70′i yataklarını ayırmayı ve başka bir odada uyumayı tercih ederken, bir kısmı uyumak için alkol aldığını bu durumunda uyku kalitesini daha da olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir.

    50 yaşın üzerinde erkeklerin %50’sinde horlama, %10′unda da uyku apnesi vardır. Yani en iyi ihtimalle bile her 2 çiftten birisi uyku sorunu yaşamaktadır.

    Cinsel fonksiyon bozukluğu yaşayan hastaların nedeni araştırılırken mutlaka uyku apnesi ve horlama ile ilgili muayene ve testler yapılmalı ve tedavisi düzenlenmelidir.

    Toplumun yüzde 5’inde görülen Uyku Apnesi uyku sırasında tekrar eden nefes durmalarıyla kendini belli eden bir hastalıktır,bu durum kişinin uyku kalitesini bozduğu için bireyin hem sosyal hem de iş verimini oldukça düşürüyor.

    Uyku apnesi erkeklerde halk arasındaki yaygın deyimiyle ‘sertleşememe’, bilimsel ismiyle ‘erektil disfonksiyon’ bozukluğuna yol açarken, kadınların cinsel yaşamlarını da adeta kabusa çevirebilmektedir. Bu sorundan şikayet eden kadınlar, normal popülasyona göre iki kat daha az orgazm oluyor. Üstelik bu kadınlarda eşlerine karşı cinsel isteksizlikte gelişebiliyor artıyor. Orta veya ağır uyku apnesi hastalığı olan kadınlar, hemen hemen daima uykuya meyilli oldukları ve depresyon yaşadıkları için kendilerini eşlerine tam olarak konsantre edemiyorlar.ayrıca kan akımının azalması da cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açabiliyor.

    Elbette cinsel fonksiyon bozukluklarını tek başına uyku apne hastalığına bağlamamak gerekiyor. Ancak bu hastalık tablosu, erkeklerin yanı sıra kadınlarda da cinsel işlev bozukluğuna yol açıyor. Çünkü ağır uyku apnesi, en olmadık yerlerde uykunun gelmesi, yorgunluk ve yaşamdan keyif almamak gibi psikolojik sorunların yanı sıra genital bölgeye giden kan akımının azalmasına yol açıyor. Tüm bu etkenler nedeniyle uyku apne sendromunun dolaylı olarak cinsel hayatı olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz.

    Size özel uyku testi

    1. Yeterli süre uyumama rağmen gün içinde yorgun ve uykulu oluyorum.

    2. Haftada 2-3 gece uykuya dalmakta güçlük çekiyorum.

    3. Akşam saatlerinde veya yatağa girdiğimde bacaklarımda isimlendiremediğim bir huzursuzluk hissediyorum.

    4. Uyuyamayacağım fikri akşam saatlerinden itibaren beni endişelendiriyor.

    5. Yatakta sürekli bacaklarımı hareket ettirmek zorunda kalıyorum.

    6. Gece içinde nefes alamama hissi ile uyanıyorum.

    7. Horlamamın yan odalardan duyulacak kadar şiddetli olduğu söyeniyor.

    8. Uykuda nefesimin durduğu söyleniyor.

    9. Gece içinde en az bir kez tuvalete gitmek zorunda kalıyorum.

    10.Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme oluyor.

    11.Sabah yorgun ve başağrısı ile uyanıyorum.

    12. Geceleri bacaklarıma kramp girebiliyor.

    13.Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken uyuyakalabiliyorum.

    14. Uykululuk nedeniyle eskisi kadar uzun süre araba kullanamıyorum.

    15.Gün içinde zaman zaman dayanılmaz uykululuk atakları yaşıyorum.

    16.Çok sık rüya görüyorum.

    17. Geceleri uykudan bağırarak ve korku ile uyandığım söyleniyor.

  • Eviniz için kış renk önerileri

    Eviniz için kış renk önerileri

    Karakteriniz ve yaşam tarzınız da renk seçiminizde önemli bir etken.

    Yaşamımız renklerle dolu. Hayatımızın bir parçası olan renklerin gerek fiziksel gerekse ruhsal olarak yaşamımıza etkisi büyük. Örneğin; sıcak renkler insanı canlandırırken, soğuk renkler dinginleştiriyor. Canlı ve parlak renkler kişiyi mutlu ve enerjik kılıyor; soft ve mat renkler ise sakinlik getiriyor. Giysilerden, mekân seçimimize kadar renklerin önemli bir rolü var. Bu nedenle yaşam alanlarınızı renklendirirken mekânın atmosferine uygun, kendinizi ve mekânı yansıtan seçimler yapmanız önemli. Peki, renkler aslında neler anlatıyor, mekânlarımızda kullandığımız renkler psikolojimizi nasıl etkiliyor? Bu soruların cevabını merak ediyorsanız, öneriler tam size göre.

    İşte renklerin anlattıkları:

    Dinlendirici mavi

    Evlerimizde sıkça kullandığımız mavi renk sakinleştirici, iyileştirici ve dinlendirici bir etki yaratıyor. Ünlü Renk Psikoloğu Faber Birren, Sigmund Freud’un da katıldığı gibi maviyi “okyanussal ve rahatlatıcı” diye tanımlıyor. Gergin bir yapıya sahipseniz mavinin tüm tonları size göre. Aynı zamanda mavi ve yeşilin karışımı turkuaz renginin de sakinleştirici bir etkisi bulunuyor.

    Canlılık veren kırmızı ve turuncu

    Uzmanlar ayrıca açık toprak renklerinin de huzur verici olduğuna dikkat çekiyor. Kırmızı ve turuncu tonları duyguları harekete geçirerek, neşe ve canlılık veriyor. Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise, bu renklerin mekânın tamamında kullanılmayıp mavinin ya da yeşilin tonları ile dengelenmesi gerektiği.

    Yeşil renk arınma sağlar

    Yeşil, eğiten ve arındırıcı etkisi olan bir renk. Kırmızının yoğun olarak kullanıldığı mekânlarda, turkuaz ve yeşil ile denge yaratmak mümkün. Ayrıca uyku problemi çekenler, huzur veren ve sakinleştiren lila, leylak gibi renkleri yatak odalarında uygulayabilirler. Ancak bu tonların mekânın tüm duvarlarında kullanılması melankolik bir ruh hali yaratabileceğinden sarı ile dengelemekte fayda var.

    Fazla kilolardan şikâyet edenlere mavi

    Fazla kilolarınızdan yakınıyorsanız, mutfağınızda mavi kullanarak iştahınızı azaltabilirsiniz. Mavi insanı yiyeceklerden uzaklaştırır. Mavi renk tabaklar ile de aynı etkiyi yaratmanız mümkün. Tam aksine yemekle aranız yoksa ve biraz kilo almanın size iyi geleceğini düşünüyorsanız bu kez kırmızı ya da turuncu ile iştahınızı açabilirsiniz.

    Renkleri birbirleri ile tamamlayın

    Renkleri tamamlayıcı renkleri ile birlikte kullandığımız zaman, daha hareketli ve canlı bir etki yaratmış oluruz. Her rengin üzerimizde pozitif ve negatif etkileri var. Başlangıçta pozitif etkilerini yükleyen renk uzun süre kullanıldığında negatif etkilerini yüklemeye başlar. Bu negatif etkiler o rengin tamamlayıcısı ile birlikte kullanıldığında nötrlenir. Örneğin kırmızı, enerji veren çok güçlü bir renk olduğu için mutlaka yeşil ile tamamlanması gerekir.

    Mekânlarınızla birlikte siz de ferahlayın

    Eğer mekânlarınızda genişlik ve ferahlık duygusunu ön plana çıkarmak istiyorsanız duvarlarınızda, mobilyalarınızın rengi ve tarzına uygun olarak sarı, yeşil ve mavinin açık tonları ile beyaz ya da beyaza yakın renkler kullanmalısınız. Koyu sarı, turuncu, kırmızı ve kahverengi gibi renklerin bazı duvarlarda fon olarak kullanıldığı mekânlar çok daha samimi bir ortam izlenimi yaratıyor. Oda duvarlarının sıcak tonlarda olması, odanın normal ısısından birkaç derece fazla sıcak olduğu hissini veriyor. Evlerin kuzey cephesindeki odalarda sıcak renkler, güney cephesindeki odalarında ise soğuk renkler kullanarak ısının psikolojik dengesi sağlanabilir.

  • Burun estetiği operasyonlarında doğru zaman ?

    Burun estetiği operasyonlarında doğru zaman ?

    Burun estetiği operasyonları hangi yaşlarda yapılmalı, ya da hangi mevsimler bu operasyon için en uygun zamandır  sorusu sıkça bizlere yöneltiliyor…

    Burun estetiği operasyonu için alt yaş sınırı var ama üst yaş sınırı yoktur.

    Kabaca kızlarda 16 yaş ve sonrasında,  erkeklerde ise 18 yaş ve sonrasında bu operasyonlar yapılabilir. Geçmişte  vucut gelişimi,  beslenme alışkanlıklarının günümüze göre biraz geri olması nedeniyle bu yaş sınırı konulmuş olsa da, bu mutlak bir kural değildir.

    Yaş sınırı  yüz ve vücut gelişimine bağlı olarak değişebilen bir durumdur.  Bir erkek çocuk bedensel ve yüz olarak yeterli gelişime ulaşmış ise bu çocuğa 14 yaşında dahi operasyon yapılabilir. Kızlar için de aynı şey sözkonusudur. İllaki  16 ya da 18 yaş sınırı koymak çok da doğru değildir. Ama bu konuda  önemli olan bir husus  var ki;  bu da kişinin bedensel ve özellikle de yüz gelişiminin tamamlanmış olmasıdır. Yüz gelişimi tamamlanmadan burun estetiği yapılması doğru değildir.

    Burun estetiği operasyonu için üst yaş sınırı yoktur. Yani kişinin genel sağlık durumu elverişli ise istediği yaşta ameliyat olabilir ve  buna bir engel yoktur.

    Hangi mevsimde yapılması en uygundur sorusuna gelince;

    Burun estetiği  her mevsimde yapılabilen bir operasyondur.  Yaz, kış ya da bahar ayları fark etmez.  Fakat operasyon sonrası  bir ay boyunca güneşlenmek pek uygun olmadığı için ve ağır güneş gözlükleri  takmak yine bir ay boyunca kullanılmaması gerektiği için, bu konuda  engeli olanlar, yaz mevsimi değil de kışı tercih edebilirler.  Tıbben yaz ve kış mevsimi arasında burun esetetiği operasyonu  açısından  bir farklılık yoktur.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    noseestetik.com , muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter

    İlgili yazıları ;

    – Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 
    Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?
    Doğal burun estetiği
    Burun operasyonu öncesi öneriler