22 yaşındayım ama birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum

sellydncy

Üye
Kayıtlı Üye
17 Ekim 2022
18
5
23
Merhaba,22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Bu ara hayatım karışık olduğu için biraz uzun olacak,umarım sıkılmazsınız. Tek çocuğum,aşırı bağlı olduğum bir annem ve babam var. Hatta biraz takıntı derecesinde. Telefonu bir kez açmasalar felaket senaryoları kurar, burunları aksa internetten korkunç hastalıklar araştıracak derecede takıntı yaparım. Günlük hayatımı feci derecede etkiliyor bu korkular.Kendimi bildim bileli maddi manevi sıkıntı çekmedim ta ki 2020 mart ayına kadar. Babam maalesef o ay işten ayrıldı. O zamana dek iyi bir şirkette müdürlük yapıyordu çevresi çok genişti neredeyse her ay seyahatler,haftada üç dört akşam yemekler falan derken çok rahat yaşadım yani.Bu rahatlığın getirdiği şımarıklıkla çok özgüvenli büyüdüm,şükretme alışkanlığım bile yoktu. İstediğim her şey oluyordu. 2020’de pandeminin de etkisiyle annem babam ben hep evdeyiz.Buraya bir ek parentez açıcam bu dönem hareketsizlik etkisiyle de git gide kilo aldım tabi. Yine aynı dönem 1. sınıftan 12. sınıfa kadar en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan dostumla aram bozuldu.Tamı tamına 3 yıl boyunca babam işsiz kaldı.Bu dönem evde geçirdiğimiz sinir krizleri,kavgalar,maddi zorluklar,anne ve babamın kaç defa boşanmanın eşiğine gelmesi vs. vs. korkunç şeyler yaşadık. Allah düşmanımın başına işsizlik vermesin öyle diyeyim. Pandemi bitmesine rağmen babam asla iş aramıyor,iş bulmak için çevresini kullanmıyordu.Ekonomi berbat,ben okuyorum ama o değil iş aramak evden bile çıkmıyordu. Biz böyle bir değil iki değil tam üç yıl geçirdik.Hani derler ya büyü yapılmış diye ona inanmak üzereydim o derece bir kısmet kapanması. Kendisi çok sinirli biri 21. doğum günümde saçımı boyatmak istediğimi söylediğim için üstüme yürümüştü,1 ay konuşmamıştık.Bu sadece minik bir örnek geçen sene terapistimle neredeyse 15 seans sadece babam ve öfke nöbetleri esnasında ettiğimiz kavgaları konuştuk.Bu siniri hayatı boyunca hep vardı ama iş hayatı ve sosyal statüsü sebebiyle bize yansıtmıyordu güzel bir aileydik. Sudan sebeplerden evde kavga çıkıyordu çünkü en ufak hareketler bile batıyordu. Bakın bir evde her an üç kişi de evde olur mu? Bizde oluyordu. Koca evde ağlamadığım,sinir krizi geçirmediğim oda kalmamıştı. Annem de babam da hepimiz çok etkilendik.Vakıf üniversitesinde %50 burslu okuduğum için okul ücretini 2. seneden itibaren amcam ödemeye başladı. Bundan da aşırı utandım yanlış anlamayın babamın işsizliğinden değil başka birisine mahçup olduğum için. Kuzenlerime,amcama karşı hep mahçup,ezik hissediyorum.Babam çok şükür ki bu yıl bir işe başladı eskisi gibi müdürlük değil ama yine de şükürler olsun. Kaç defa ağlaya ağlaya dua ettiğimi ben bilirim annem biliriz. Bende aldığım kiloların değişen maddi durumumuzun getirdiği özgüvensizlikle içime kapandım. Sosyal ortamı iyi olan bir üniversitede bulduğum arkadaş grubumla da aram bozuldu. Yani yine bu üç yıl içinde hem 12 yıllık arkadaş hem üniversitedeki arkadaş grubumu kaybettim. Şu an yapayalnızım,evet arkadaşlarım var ama hepsinin kendi yakın arkadaşları da var. Herkes okulda cıvıl cıvıl eğlenirken tek başına olmak çok kalp kırıcı.Diyorum kendime sen lisede,dershanelerde en popüler kişiydin nasıl bu kadar yalnızlaşabilirsin diye.Çok fazla ders çalışmama rağmen ders notlarım hep berbat. Çakralarım mı kapalı yıldızım mı düşük (yıllar önce kurşun döken bir abla yıldızımın çok düşük olduğunu söylemişti) bilmiyorum vallahi bunaldım.Diğer yandan şu zamana kadar bir kere karşılıklı sevmeyi sevilmeyi tatmadım. Halbuki kilo almadan önce insanlar hep ne kadar havalı ve güzel olduğumdan bahsederdi.Yani yaşım 22 oldu ama hala birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum. Sanki hiç kilo veremeyecekmiş,başarılı olamayacakmış hep anne ve babamın yanında yaşlanıp gidecekmiş gibi hissedip korku doluyorum. Terapist desteği al diyeceksiniz ama geçen sene aldım çok faydasını da gördüm ama şu an ona düzenli olarak ayıracak bir bütçem yok :KK43: Benzer deneyimler yaşamış ve hayatında benim gibi hiç ışık yok gibi gözükürken mucizeler yaşamış olanlar var mı? Benim pek umudum kalmadı da.
 
Okulun yoğun değilse Part time iş bul hem kafan dağılır hem sosyalleşmen için ortam artı bir gelirin olur böyle durumlar hep boşluktan oluyor malesef baban işe girmiş artık sürekli dip dibe değilsiniz o sorun bitmiş artık hayatınızı yönlendirin sizde
 
Okulun yoğun değilse Part time iş bul hem kafan dağılır hem sosyalleşmen için ortam artı bir gelirin olur böyle durumlar hep boşluktan oluyor malesef baban işe girmiş artık sürekli dip dibe değilsiniz o sorun bitmiş artık hayatınızı yönlendirin sizde
Okulum maalesef çok yoğun. Yazın staj yaptım ve kesinlikle çok iyi geldi. Babamın işe girmesi sorunu şükürler olsun ki bitti, o olana kadar insan hep o olsun her şey düzelir gibi düşünüyor ama maalesef öyle olmuyor. Hayatımızı çoğu açıdan toparladık ama dediğim gibi o dönemden kalma çok fazla tramva var
 
Merhaba,22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Bu ara hayatım karışık olduğu için biraz uzun olacak,umarım sıkılmazsınız. Tek çocuğum,aşırı bağlı olduğum bir annem ve babam var. Hatta biraz takıntı derecesinde. Telefonu bir kez açmasalar felaket senaryoları kurar, burunları aksa internetten korkunç hastalıklar araştıracak derecede takıntı yaparım. Günlük hayatımı feci derecede etkiliyor bu korkular.Kendimi bildim bileli maddi manevi sıkıntı çekmedim ta ki 2020 mart ayına kadar. Babam maalesef o ay işten ayrıldı. O zamana dek iyi bir şirkette müdürlük yapıyordu çevresi çok genişti neredeyse her ay seyahatler,haftada üç dört akşam yemekler falan derken çok rahat yaşadım yani.Bu rahatlığın getirdiği şımarıklıkla çok özgüvenli büyüdüm,şükretme alışkanlığım bile yoktu. İstediğim her şey oluyordu. 2020’de pandeminin de etkisiyle annem babam ben hep evdeyiz.Buraya bir ek parentez açıcam bu dönem hareketsizlik etkisiyle de git gide kilo aldım tabi. Yine aynı dönem 1. sınıftan 12. sınıfa kadar en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan dostumla aram bozuldu.Tamı tamına 3 yıl boyunca babam işsiz kaldı.Bu dönem evde geçirdiğimiz sinir krizleri,kavgalar,maddi zorluklar,anne ve babamın kaç defa boşanmanın eşiğine gelmesi vs. vs. korkunç şeyler yaşadık. Allah düşmanımın başına işsizlik vermesin öyle diyeyim. Pandemi bitmesine rağmen babam asla iş aramıyor,iş bulmak için çevresini kullanmıyordu.Ekonomi berbat,ben okuyorum ama o değil iş aramak evden bile çıkmıyordu. Biz böyle bir değil iki değil tam üç yıl geçirdik.Hani derler ya büyü yapılmış diye ona inanmak üzereydim o derece bir kısmet kapanması. Kendisi çok sinirli biri 21. doğum günümde saçımı boyatmak istediğimi söylediğim için üstüme yürümüştü,1 ay konuşmamıştık.Bu sadece minik bir örnek geçen sene terapistimle neredeyse 15 seans sadece babam ve öfke nöbetleri esnasında ettiğimiz kavgaları konuştuk.Bu siniri hayatı boyunca hep vardı ama iş hayatı ve sosyal statüsü sebebiyle bize yansıtmıyordu güzel bir aileydik. Sudan sebeplerden evde kavga çıkıyordu çünkü en ufak hareketler bile batıyordu. Bakın bir evde her an üç kişi de evde olur mu? Bizde oluyordu. Koca evde ağlamadığım,sinir krizi geçirmediğim oda kalmamıştı. Annem de babam da hepimiz çok etkilendik.Vakıf üniversitesinde %50 burslu okuduğum için okul ücretini 2. seneden itibaren amcam ödemeye başladı. Bundan da aşırı utandım yanlış anlamayın babamın işsizliğinden değil başka birisine mahçup olduğum için. Kuzenlerime,amcama karşı hep mahçup,ezik hissediyorum.Babam çok şükür ki bu yıl bir işe başladı eskisi gibi müdürlük değil ama yine de şükürler olsun. Kaç defa ağlaya ağlaya dua ettiğimi ben bilirim annem biliriz. Bende aldığım kiloların değişen maddi durumumuzun getirdiği özgüvensizlikle içime kapandım. Sosyal ortamı iyi olan bir üniversitede bulduğum arkadaş grubumla da aram bozuldu. Yani yine bu üç yıl içinde hem 12 yıllık arkadaş hem üniversitedeki arkadaş grubumu kaybettim. Şu an yapayalnızım,evet arkadaşlarım var ama hepsinin kendi yakın arkadaşları da var. Herkes okulda cıvıl cıvıl eğlenirken tek başına olmak çok kalp kırıcı.Diyorum kendime sen lisede,dershanelerde en popüler kişiydin nasıl bu kadar yalnızlaşabilirsin diye.Çok fazla ders çalışmama rağmen ders notlarım hep berbat. Çakralarım mı kapalı yıldızım mı düşük (yıllar önce kurşun döken bir abla yıldızımın çok düşük olduğunu söylemişti) bilmiyorum vallahi bunaldım.Diğer yandan şu zamana kadar bir kere karşılıklı sevmeyi sevilmeyi tatmadım. Halbuki kilo almadan önce insanlar hep ne kadar havalı ve güzel olduğumdan bahsederdi.Yani yaşım 22 oldu ama hala birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum. Sanki hiç kilo veremeyecekmiş,başarılı olamayacakmış hep anne ve babamın yanında yaşlanıp gidecekmiş gibi hissedip korku doluyorum. Terapist desteği al diyeceksiniz ama geçen sene aldım çok faydasını da gördüm ama şu an ona düzenli olarak ayıracak bir bütçem yok :KK43: Benzer deneyimler yaşamış ve hayatında benim gibi hiç ışık yok gibi gözükürken mucizeler yaşamış olanlar var mı? Benim pek umudum kalmadı da.
Ailen herşeyi hazır verdiği için bir işe girmek aklına bile gelmemiş. Şuan kendine bir partime iş bul geçmişi değil geleceğine yön ver. Havalı olmak zayıf olmak olmasın meselen okuduğun bölümde ( ne okuyorsan artık) nasıl ilerleyeceksin , neler yapmalisin vs araştırmaya basla.

Yıldız'ın düşük , büyü yapılmış , cakram kapalı vs bilmiyorum ilgilenmiyorum yani çok da üzerinde düşünmem böyle şeylerin ben çabalarım sadece. Yıldızım dusukmus diye bir kurşun eritip suya döken (sadece bir fizik kuralı olan şekiller sukullar)kadının yorumu için de bahanelerle siginmam.
 
Okulum maalesef çok yoğun. Yazın staj yaptım ve kesinlikle çok iyi geldi. Babamın işe girmesi sorunu şükürler olsun ki bitti, o olana kadar insan hep o olsun her şey düzelir gibi düşünüyor ama maalesef öyle olmuyor. Hayatımızı çoğu açıdan toparladık ama dediğim gibi o dönemden kalma çok fazla tramva var
Yoğun olan okul ne mesela ? Bölüm ne ? Tıp fakultesi okuyup zor durumda olan arkadaşım çalışmaya fırsat bulabildi.
 
Açık yazacağım ben sizi çok şımarık ve bencil buldum. Hep bana hep bana diyorsunuz. Babanızın manevi durumunu hiç yazmamışsınız. Belki, o sizin aldığınız terapiden babanıza da lazımdı ama ona sıra gelmemiş. Üst düzey çalışanmış ayrılmış, o konumda biri niye işten ayrılır? Babanız bu durumdayken anneniz ne yapıyordu? Size bakma görevi sadece babanıza mı ait? Paralar seyahatler yemekler lüks yaşam varken babanızın burnu aksa felaket senaryoları kuruyorsunuz ama adam işsizken her gün kavga şikayet. Yazık acıdım adama, kim bilir ne oldu da bıraktı işini. Hiç sordunuz mu konuştunuz mu adamla, babacım derdin sorunun ne anlat dediniz mi? Ana kız para kavgası mı yaptınız her gün? Anneniz çalışmıyor mu?

22 yaşındasınız, niye çalışmıyorsunuz, roket bilimi mi yapıyorsunuz her gün laboratuarlarda mı yatıp kalkıyorsunuz? Kanunen babanız artık size bakmak zorunda değil hatırlatayım. Keşke biraz daha ders çalışıp tam burslu kazansaydınız. Okul ücretim ödensin, arkadaşlarımla gezmem için cebime para konsun, tatile yemeğe gidelim... Bunlar tamam güzel ama her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Gidişat bozulunca planlar aksayınca sizin de el atmanız gerek. Sosyal çevreyi, harcama dengesini, alınacağı alınmayacağı artık siz hesaplayacaksınız.
 
Açık yazacağım ben sizi çok şımarık ve bencil buldum. Hep bana hep bana diyorsunuz. Babanızın manevi durumunu hiç yazmamışsınız. Belki, o sizin aldığınız terapiden babanıza da lazımdı ama ona sıra gelmemiş. Üst düzey çalışanmış ayrılmış, o konumda biri niye işten ayrılır? Babanız bu durumdayken anneniz ne yapıyordu? Size bakma görevi sadece babanıza mı ait? Paralar seyahatler yemekler lüks yaşam varken babanızın burnu aksa felaket senaryoları kuruyorsunuz ama adam işsizken her gün kavga şikayet. Yazık acıdım adama, kim bilir ne oldu da bıraktı işini. Hiç sordunuz mu konuştunuz mu adamla, babacım derdin sorunun ne anlat dediniz mi? Ana kız para kavgası mı yaptınız her gün? Anneniz çalışmıyor mu?

22 yaşındasınız, niye çalışmıyorsunuz, roket bilimi mi yapıyorsunuz her gün laboratuarlarda mı yatıp kalkıyorsunuz? Kanunen babanız artık size bakmak zorunda değil hatırlatayım. Keşke biraz daha ders çalışıp tam burslu kazansaydınız. Okul ücretim ödensin, arkadaşlarımla gezmem için cebime para konsun, tatile yemeğe gidelim... Bunlar tamam güzel ama her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Gidişat bozulunca planlar aksayınca sizin de el atmanız gerek. Sosyal çevreyi, harcama dengesini, alınacağı alınmayacağı artık siz hesaplayacaksınız.
Çoğu cümlenize katılıyorum çok güzel yazmışsınız ama bizim sorunlarımızdan biri de ne yazık ki bu tür durumlar için öğrenci olan kişiye çalışın demek, çalışmıyor diye onu suçlamak.
Keşke öğrenciler öğrenci olarak kalabilse biz de bunu savunabilsek. Bu kadar sert olmanıza gerek yok. Kanunen de iki istisnai durum var ayrıca
 
Merhaba,22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Bu ara hayatım karışık olduğu için biraz uzun olacak,umarım sıkılmazsınız. Tek çocuğum,aşırı bağlı olduğum bir annem ve babam var. Hatta biraz takıntı derecesinde. Telefonu bir kez açmasalar felaket senaryoları kurar, burunları aksa internetten korkunç hastalıklar araştıracak derecede takıntı yaparım. Günlük hayatımı feci derecede etkiliyor bu korkular.Kendimi bildim bileli maddi manevi sıkıntı çekmedim ta ki 2020 mart ayına kadar. Babam maalesef o ay işten ayrıldı. O zamana dek iyi bir şirkette müdürlük yapıyordu çevresi çok genişti neredeyse her ay seyahatler,haftada üç dört akşam yemekler falan derken çok rahat yaşadım yani.Bu rahatlığın getirdiği şımarıklıkla çok özgüvenli büyüdüm,şükretme alışkanlığım bile yoktu. İstediğim her şey oluyordu. 2020’de pandeminin de etkisiyle annem babam ben hep evdeyiz.Buraya bir ek parentez açıcam bu dönem hareketsizlik etkisiyle de git gide kilo aldım tabi. Yine aynı dönem 1. sınıftan 12. sınıfa kadar en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan dostumla aram bozuldu.Tamı tamına 3 yıl boyunca babam işsiz kaldı.Bu dönem evde geçirdiğimiz sinir krizleri,kavgalar,maddi zorluklar,anne ve babamın kaç defa boşanmanın eşiğine gelmesi vs. vs. korkunç şeyler yaşadık. Allah düşmanımın başına işsizlik vermesin öyle diyeyim. Pandemi bitmesine rağmen babam asla iş aramıyor,iş bulmak için çevresini kullanmıyordu.Ekonomi berbat,ben okuyorum ama o değil iş aramak evden bile çıkmıyordu. Biz böyle bir değil iki değil tam üç yıl geçirdik.Hani derler ya büyü yapılmış diye ona inanmak üzereydim o derece bir kısmet kapanması. Kendisi çok sinirli biri 21. doğum günümde saçımı boyatmak istediğimi söylediğim için üstüme yürümüştü,1 ay konuşmamıştık.Bu sadece minik bir örnek geçen sene terapistimle neredeyse 15 seans sadece babam ve öfke nöbetleri esnasında ettiğimiz kavgaları konuştuk.Bu siniri hayatı boyunca hep vardı ama iş hayatı ve sosyal statüsü sebebiyle bize yansıtmıyordu güzel bir aileydik. Sudan sebeplerden evde kavga çıkıyordu çünkü en ufak hareketler bile batıyordu. Bakın bir evde her an üç kişi de evde olur mu? Bizde oluyordu. Koca evde ağlamadığım,sinir krizi geçirmediğim oda kalmamıştı. Annem de babam da hepimiz çok etkilendik.Vakıf üniversitesinde %50 burslu okuduğum için okul ücretini 2. seneden itibaren amcam ödemeye başladı. Bundan da aşırı utandım yanlış anlamayın babamın işsizliğinden değil başka birisine mahçup olduğum için. Kuzenlerime,amcama karşı hep mahçup,ezik hissediyorum.Babam çok şükür ki bu yıl bir işe başladı eskisi gibi müdürlük değil ama yine de şükürler olsun. Kaç defa ağlaya ağlaya dua ettiğimi ben bilirim annem biliriz. Bende aldığım kiloların değişen maddi durumumuzun getirdiği özgüvensizlikle içime kapandım. Sosyal ortamı iyi olan bir üniversitede bulduğum arkadaş grubumla da aram bozuldu. Yani yine bu üç yıl içinde hem 12 yıllık arkadaş hem üniversitedeki arkadaş grubumu kaybettim. Şu an yapayalnızım,evet arkadaşlarım var ama hepsinin kendi yakın arkadaşları da var. Herkes okulda cıvıl cıvıl eğlenirken tek başına olmak çok kalp kırıcı.Diyorum kendime sen lisede,dershanelerde en popüler kişiydin nasıl bu kadar yalnızlaşabilirsin diye.Çok fazla ders çalışmama rağmen ders notlarım hep berbat. Çakralarım mı kapalı yıldızım mı düşük (yıllar önce kurşun döken bir abla yıldızımın çok düşük olduğunu söylemişti) bilmiyorum vallahi bunaldım.Diğer yandan şu zamana kadar bir kere karşılıklı sevmeyi sevilmeyi tatmadım. Halbuki kilo almadan önce insanlar hep ne kadar havalı ve güzel olduğumdan bahsederdi.Yani yaşım 22 oldu ama hala birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum. Sanki hiç kilo veremeyecekmiş,başarılı olamayacakmış hep anne ve babamın yanında yaşlanıp gidecekmiş gibi hissedip korku doluyorum. Terapist desteği al diyeceksiniz ama geçen sene aldım çok faydasını da gördüm ama şu an ona düzenli olarak ayıracak bir bütçem yok :KK43: Benzer deneyimler yaşamış ve hayatında benim gibi hiç ışık yok gibi gözükürken mucizeler yaşamış olanlar var mı? Benim pek umudum kalmadı da.
Bunca şey olurken evi anneniz geçindirdi herhalde değil mi? O ne iş yapıyor? Amcanız annenizin yükünü hafifletmek için devraldı ödeme işini herhalde
 
Açık yazacağım ben sizi çok şımarık ve bencil buldum. Hep bana hep bana diyorsunuz. Babanızın manevi durumunu hiç yazmamışsınız. Belki, o sizin aldığınız terapiden babanıza da lazımdı ama ona sıra gelmemiş. Üst düzey çalışanmış ayrılmış, o konumda biri niye işten ayrılır? Babanız bu durumdayken anneniz ne yapıyordu? Size bakma görevi sadece babanıza mı ait? Paralar seyahatler yemekler lüks yaşam varken babanızın burnu aksa felaket senaryoları kuruyorsunuz ama adam işsizken her gün kavga şikayet. Yazık acıdım adama, kim bilir ne oldu da bıraktı işini. Hiç sordunuz mu konuştunuz mu adamla, babacım derdin sorunun ne anlat dediniz mi? Ana kız para kavgası mı yaptınız her gün? Anneniz çalışmıyor mu?

22 yaşındasınız, niye çalışmıyorsunuz, roket bilimi mi yapıyorsunuz her gün laboratuarlarda mı yatıp kalkıyorsunuz? Kanunen babanız artık size bakmak zorunda değil hatırlatayım. Keşke biraz daha ders çalışıp tam burslu kazansaydınız. Okul ücretim ödensin, arkadaşlarımla gezmem için cebime para konsun, tatile yemeğe gidelim... Bunlar tamam güzel ama her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Gidişat bozulunca planlar aksayınca sizin de el atmanız gerek. Sosyal çevreyi, harcama dengesini, alınacağı alınmayacağı artık siz hesaplayacaksınız.
Üşenip yazmadığım herşeyi yazmışsınız eksiği var fazlası yok tespitlerinizin elinize sağlık
 
Çoğu cümlenize katılıyorum çok güzel yazmışsınız ama bizim sorunlarımızdan biri de ne yazık ki bu tür durumlar için öğrenci olan kişiye çalışın demek, çalışmıyor diye onu suçlamak.
Keşke öğrenciler öğrenci olarak kalabilse biz de bunu savunabilsek. Bu kadar sert olmanıza gerek yok. Kanunen de iki istisnai durum var ayrıca
22 yaş gayet uygun çalışmak için, konu sahibi 16-17 yaşında değil. Ben de üniversitedeyken babamın işleri bozuldu, hafta sonları tam gün çalıştım. Harçlığımı kazanamasaydım ya okulu bırakıp eve dönecektim ya ondan bundan otlanacaktım ya da çalışacaktım. Okuldan yurda yurttan okula bir öğrenci olduğum için bilmiyordum. Bir fark ettim ki zaten büyük çoğunluk çalışıyormuş. Babam şu bu nedenle işten ayrıldı bile demiyor, ne güzel ne rahat işi çevresi vardı bıraktı diyor. Babasına ne oldu da böyle davrandı hiç yazmamış, ben buradan merak ettim. Amcası okul ücretini ödemeseydi, babası yeni iş bulmasaydı harçlık veremeseydi ne olacaktı? Kilo almasının bile sorumlusu kendisi değil.

Okurken çalışmaya sadece bizde ah vah ediliyor. 3 kıtada yaşadım çocuklarım okula gitti. Hepsinde de bütün öğrenciler part-time çalışıyor. 16 yaşında öğrenci gidip iş bulup resmi evrakları bile kendi dolduruyor.
Benim kızım da bu yaz için bir kafede iş buldu. 6 hafta çalışacak 2 hafta da kazandığını harcayacak. İhtiyacı olduğundan değil ne lazımsa alabiliyoruz, önemli olan başının çaresine bakmayı öğrenebilmek. Biz git iş bul bile demedik, kendisi ayarlamış arkadaşlarıyla.

Babam kötü günler geçirdi yazmıyor da annemle hep kavga ettiler hep parasızlık çektik yazıyor. Anneye tek laf yok nedense. Baba kötü durumdaysa zor günler geçiriyorsa annesi de bakmak zorunda. Şimdi hele 22 yaşındaki yetişkine kimse bakmak zorunda değil.
 
Üniversitenin medikosunda psikolojik danışman, psikolog vardır onlardan destek alın.
Büyüme zamanı gelmiş, hala çocukça serzenişler de bulunmak ve mutsuzluğunuzu dış etkenlere bağlamak sizi hiçbir yere götürmez.
 
Merhaba,22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Bu ara hayatım karışık olduğu için biraz uzun olacak,umarım sıkılmazsınız. Tek çocuğum,aşırı bağlı olduğum bir annem ve babam var. Hatta biraz takıntı derecesinde. Telefonu bir kez açmasalar felaket senaryoları kurar, burunları aksa internetten korkunç hastalıklar araştıracak derecede takıntı yaparım. Günlük hayatımı feci derecede etkiliyor bu korkular.Kendimi bildim bileli maddi manevi sıkıntı çekmedim ta ki 2020 mart ayına kadar. Babam maalesef o ay işten ayrıldı. O zamana dek iyi bir şirkette müdürlük yapıyordu çevresi çok genişti neredeyse her ay seyahatler,haftada üç dört akşam yemekler falan derken çok rahat yaşadım yani.Bu rahatlığın getirdiği şımarıklıkla çok özgüvenli büyüdüm,şükretme alışkanlığım bile yoktu. İstediğim her şey oluyordu. 2020’de pandeminin de etkisiyle annem babam ben hep evdeyiz.Buraya bir ek parentez açıcam bu dönem hareketsizlik etkisiyle de git gide kilo aldım tabi. Yine aynı dönem 1. sınıftan 12. sınıfa kadar en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan dostumla aram bozuldu.Tamı tamına 3 yıl boyunca babam işsiz kaldı.Bu dönem evde geçirdiğimiz sinir krizleri,kavgalar,maddi zorluklar,anne ve babamın kaç defa boşanmanın eşiğine gelmesi vs. vs. korkunç şeyler yaşadık. Allah düşmanımın başına işsizlik vermesin öyle diyeyim. Pandemi bitmesine rağmen babam asla iş aramıyor,iş bulmak için çevresini kullanmıyordu.Ekonomi berbat,ben okuyorum ama o değil iş aramak evden bile çıkmıyordu. Biz böyle bir değil iki değil tam üç yıl geçirdik.Hani derler ya büyü yapılmış diye ona inanmak üzereydim o derece bir kısmet kapanması. Kendisi çok sinirli biri 21. doğum günümde saçımı boyatmak istediğimi söylediğim için üstüme yürümüştü,1 ay konuşmamıştık.Bu sadece minik bir örnek geçen sene terapistimle neredeyse 15 seans sadece babam ve öfke nöbetleri esnasında ettiğimiz kavgaları konuştuk.Bu siniri hayatı boyunca hep vardı ama iş hayatı ve sosyal statüsü sebebiyle bize yansıtmıyordu güzel bir aileydik. Sudan sebeplerden evde kavga çıkıyordu çünkü en ufak hareketler bile batıyordu. Bakın bir evde her an üç kişi de evde olur mu? Bizde oluyordu. Koca evde ağlamadığım,sinir krizi geçirmediğim oda kalmamıştı. Annem de babam da hepimiz çok etkilendik.Vakıf üniversitesinde %50 burslu okuduğum için okul ücretini 2. seneden itibaren amcam ödemeye başladı. Bundan da aşırı utandım yanlış anlamayın babamın işsizliğinden değil başka birisine mahçup olduğum için. Kuzenlerime,amcama karşı hep mahçup,ezik hissediyorum.Babam çok şükür ki bu yıl bir işe başladı eskisi gibi müdürlük değil ama yine de şükürler olsun. Kaç defa ağlaya ağlaya dua ettiğimi ben bilirim annem biliriz. Bende aldığım kiloların değişen maddi durumumuzun getirdiği özgüvensizlikle içime kapandım. Sosyal ortamı iyi olan bir üniversitede bulduğum arkadaş grubumla da aram bozuldu. Yani yine bu üç yıl içinde hem 12 yıllık arkadaş hem üniversitedeki arkadaş grubumu kaybettim. Şu an yapayalnızım,evet arkadaşlarım var ama hepsinin kendi yakın arkadaşları da var. Herkes okulda cıvıl cıvıl eğlenirken tek başına olmak çok kalp kırıcı.Diyorum kendime sen lisede,dershanelerde en popüler kişiydin nasıl bu kadar yalnızlaşabilirsin diye.Çok fazla ders çalışmama rağmen ders notlarım hep berbat. Çakralarım mı kapalı yıldızım mı düşük (yıllar önce kurşun döken bir abla yıldızımın çok düşük olduğunu söylemişti) bilmiyorum vallahi bunaldım.Diğer yandan şu zamana kadar bir kere karşılıklı sevmeyi sevilmeyi tatmadım. Halbuki kilo almadan önce insanlar hep ne kadar havalı ve güzel olduğumdan bahsederdi.Yani yaşım 22 oldu ama hala birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum. Sanki hiç kilo veremeyecekmiş,başarılı olamayacakmış hep anne ve babamın yanında yaşlanıp gidecekmiş gibi hissedip korku doluyorum. Terapist desteği al diyeceksiniz ama geçen sene aldım çok faydasını da gördüm ama şu an ona düzenli olarak ayıracak bir bütçem yok :KK43: Benzer deneyimler yaşamış ve hayatında benim gibi hiç ışık yok gibi gözükürken mucizeler yaşamış olanlar var mı? Benim pek umudum kalmadı da.
Tek bir yerden başla. Hayatın bi anda mükemmel olmayacak ama bi yerden ilk adımı sen atabilirsin. Mesela ben de üniversitede mutsuz olduğum bir süreçte sağlıklı beslenmeye yürüyüşe başlamıştım 15 kilo vermiştim. Sonra kendim için bir şeyler yapmak o kadar iyi gelmişti ki. Notlarım da iyiydi, manevi anlamda da toparladım, hatta eşim bile hayatıma o süreçte girdi. Her zaman o kadar iyi olmayabiliyoruz tabii ki hayatta şimdi yine düşüp kalkıyoruz elbette ama kendin için 1 adım atarak başla tak kulaklığı çık yürüyüşe, ya da daha hoşuna giden bir hobin varsa ona dön, gerisi inşallah çorap söküğü gibi gelir. Ha yukarda yazılanların bir kısmına ben de katılıyorum. Hayatının sorumluluğunu bu aşamadan sonra kendin alacaksın, her şeyden çakra yıldız vs sorumlu tutamazsın yetişkinsin artık maalesef. İnşallah evinizin de senin de durumun daha da düzelir umut her zaman var
 
Son düzenleme:
Merhaba,22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Bu ara hayatım karışık olduğu için biraz uzun olacak,umarım sıkılmazsınız. Tek çocuğum,aşırı bağlı olduğum bir annem ve babam var. Hatta biraz takıntı derecesinde. Telefonu bir kez açmasalar felaket senaryoları kurar, burunları aksa internetten korkunç hastalıklar araştıracak derecede takıntı yaparım. Günlük hayatımı feci derecede etkiliyor bu korkular.Kendimi bildim bileli maddi manevi sıkıntı çekmedim ta ki 2020 mart ayına kadar. Babam maalesef o ay işten ayrıldı. O zamana dek iyi bir şirkette müdürlük yapıyordu çevresi çok genişti neredeyse her ay seyahatler,haftada üç dört akşam yemekler falan derken çok rahat yaşadım yani.Bu rahatlığın getirdiği şımarıklıkla çok özgüvenli büyüdüm,şükretme alışkanlığım bile yoktu. İstediğim her şey oluyordu. 2020’de pandeminin de etkisiyle annem babam ben hep evdeyiz.Buraya bir ek parentez açıcam bu dönem hareketsizlik etkisiyle de git gide kilo aldım tabi. Yine aynı dönem 1. sınıftan 12. sınıfa kadar en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan dostumla aram bozuldu.Tamı tamına 3 yıl boyunca babam işsiz kaldı.Bu dönem evde geçirdiğimiz sinir krizleri,kavgalar,maddi zorluklar,anne ve babamın kaç defa boşanmanın eşiğine gelmesi vs. vs. korkunç şeyler yaşadık. Allah düşmanımın başına işsizlik vermesin öyle diyeyim. Pandemi bitmesine rağmen babam asla iş aramıyor,iş bulmak için çevresini kullanmıyordu.Ekonomi berbat,ben okuyorum ama o değil iş aramak evden bile çıkmıyordu. Biz böyle bir değil iki değil tam üç yıl geçirdik.Hani derler ya büyü yapılmış diye ona inanmak üzereydim o derece bir kısmet kapanması. Kendisi çok sinirli biri 21. doğum günümde saçımı boyatmak istediğimi söylediğim için üstüme yürümüştü,1 ay konuşmamıştık.Bu sadece minik bir örnek geçen sene terapistimle neredeyse 15 seans sadece babam ve öfke nöbetleri esnasında ettiğimiz kavgaları konuştuk.Bu siniri hayatı boyunca hep vardı ama iş hayatı ve sosyal statüsü sebebiyle bize yansıtmıyordu güzel bir aileydik. Sudan sebeplerden evde kavga çıkıyordu çünkü en ufak hareketler bile batıyordu. Bakın bir evde her an üç kişi de evde olur mu? Bizde oluyordu. Koca evde ağlamadığım,sinir krizi geçirmediğim oda kalmamıştı. Annem de babam da hepimiz çok etkilendik.Vakıf üniversitesinde %50 burslu okuduğum için okul ücretini 2. seneden itibaren amcam ödemeye başladı. Bundan da aşırı utandım yanlış anlamayın babamın işsizliğinden değil başka birisine mahçup olduğum için. Kuzenlerime,amcama karşı hep mahçup,ezik hissediyorum.Babam çok şükür ki bu yıl bir işe başladı eskisi gibi müdürlük değil ama yine de şükürler olsun. Kaç defa ağlaya ağlaya dua ettiğimi ben bilirim annem biliriz. Bende aldığım kiloların değişen maddi durumumuzun getirdiği özgüvensizlikle içime kapandım. Sosyal ortamı iyi olan bir üniversitede bulduğum arkadaş grubumla da aram bozuldu. Yani yine bu üç yıl içinde hem 12 yıllık arkadaş hem üniversitedeki arkadaş grubumu kaybettim. Şu an yapayalnızım,evet arkadaşlarım var ama hepsinin kendi yakın arkadaşları da var. Herkes okulda cıvıl cıvıl eğlenirken tek başına olmak çok kalp kırıcı.Diyorum kendime sen lisede,dershanelerde en popüler kişiydin nasıl bu kadar yalnızlaşabilirsin diye.Çok fazla ders çalışmama rağmen ders notlarım hep berbat. Çakralarım mı kapalı yıldızım mı düşük (yıllar önce kurşun döken bir abla yıldızımın çok düşük olduğunu söylemişti) bilmiyorum vallahi bunaldım.Diğer yandan şu zamana kadar bir kere karşılıklı sevmeyi sevilmeyi tatmadım. Halbuki kilo almadan önce insanlar hep ne kadar havalı ve güzel olduğumdan bahsederdi.Yani yaşım 22 oldu ama hala birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum. Sanki hiç kilo veremeyecekmiş,başarılı olamayacakmış hep anne ve babamın yanında yaşlanıp gidecekmiş gibi hissedip korku doluyorum. Terapist desteği al diyeceksiniz ama geçen sene aldım çok faydasını da gördüm ama şu an ona düzenli olarak ayıracak bir bütçem yok :KK43: Benzer deneyimler yaşamış ve hayatında benim gibi hiç ışık yok gibi gözükürken mucizeler yaşamış olanlar var mı? Benim pek umudum kalmadı da.

Herkesin derdi kendine büyük tabi ama Allah başka dert vermesin canım benim
 
Merhaba,22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Bu ara hayatım karışık olduğu için biraz uzun olacak,umarım sıkılmazsınız. Tek çocuğum,aşırı bağlı olduğum bir annem ve babam var. Hatta biraz takıntı derecesinde. Telefonu bir kez açmasalar felaket senaryoları kurar, burunları aksa internetten korkunç hastalıklar araştıracak derecede takıntı yaparım. Günlük hayatımı feci derecede etkiliyor bu korkular.Kendimi bildim bileli maddi manevi sıkıntı çekmedim ta ki 2020 mart ayına kadar. Babam maalesef o ay işten ayrıldı. O zamana dek iyi bir şirkette müdürlük yapıyordu çevresi çok genişti neredeyse her ay seyahatler,haftada üç dört akşam yemekler falan derken çok rahat yaşadım yani.Bu rahatlığın getirdiği şımarıklıkla çok özgüvenli büyüdüm,şükretme alışkanlığım bile yoktu. İstediğim her şey oluyordu. 2020’de pandeminin de etkisiyle annem babam ben hep evdeyiz.Buraya bir ek parentez açıcam bu dönem hareketsizlik etkisiyle de git gide kilo aldım tabi. Yine aynı dönem 1. sınıftan 12. sınıfa kadar en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan dostumla aram bozuldu.Tamı tamına 3 yıl boyunca babam işsiz kaldı.Bu dönem evde geçirdiğimiz sinir krizleri,kavgalar,maddi zorluklar,anne ve babamın kaç defa boşanmanın eşiğine gelmesi vs. vs. korkunç şeyler yaşadık. Allah düşmanımın başına işsizlik vermesin öyle diyeyim. Pandemi bitmesine rağmen babam asla iş aramıyor,iş bulmak için çevresini kullanmıyordu.Ekonomi berbat,ben okuyorum ama o değil iş aramak evden bile çıkmıyordu. Biz böyle bir değil iki değil tam üç yıl geçirdik.Hani derler ya büyü yapılmış diye ona inanmak üzereydim o derece bir kısmet kapanması. Kendisi çok sinirli biri 21. doğum günümde saçımı boyatmak istediğimi söylediğim için üstüme yürümüştü,1 ay konuşmamıştık.Bu sadece minik bir örnek geçen sene terapistimle neredeyse 15 seans sadece babam ve öfke nöbetleri esnasında ettiğimiz kavgaları konuştuk.Bu siniri hayatı boyunca hep vardı ama iş hayatı ve sosyal statüsü sebebiyle bize yansıtmıyordu güzel bir aileydik. Sudan sebeplerden evde kavga çıkıyordu çünkü en ufak hareketler bile batıyordu. Bakın bir evde her an üç kişi de evde olur mu? Bizde oluyordu. Koca evde ağlamadığım,sinir krizi geçirmediğim oda kalmamıştı. Annem de babam da hepimiz çok etkilendik.Vakıf üniversitesinde %50 burslu okuduğum için okul ücretini 2. seneden itibaren amcam ödemeye başladı. Bundan da aşırı utandım yanlış anlamayın babamın işsizliğinden değil başka birisine mahçup olduğum için. Kuzenlerime,amcama karşı hep mahçup,ezik hissediyorum.Babam çok şükür ki bu yıl bir işe başladı eskisi gibi müdürlük değil ama yine de şükürler olsun. Kaç defa ağlaya ağlaya dua ettiğimi ben bilirim annem biliriz. Bende aldığım kiloların değişen maddi durumumuzun getirdiği özgüvensizlikle içime kapandım. Sosyal ortamı iyi olan bir üniversitede bulduğum arkadaş grubumla da aram bozuldu. Yani yine bu üç yıl içinde hem 12 yıllık arkadaş hem üniversitedeki arkadaş grubumu kaybettim. Şu an yapayalnızım,evet arkadaşlarım var ama hepsinin kendi yakın arkadaşları da var. Herkes okulda cıvıl cıvıl eğlenirken tek başına olmak çok kalp kırıcı.Diyorum kendime sen lisede,dershanelerde en popüler kişiydin nasıl bu kadar yalnızlaşabilirsin diye.Çok fazla ders çalışmama rağmen ders notlarım hep berbat. Çakralarım mı kapalı yıldızım mı düşük (yıllar önce kurşun döken bir abla yıldızımın çok düşük olduğunu söylemişti) bilmiyorum vallahi bunaldım.Diğer yandan şu zamana kadar bir kere karşılıklı sevmeyi sevilmeyi tatmadım. Halbuki kilo almadan önce insanlar hep ne kadar havalı ve güzel olduğumdan bahsederdi.Yani yaşım 22 oldu ama hala birçok konuda geç kalmış ve başarısız hissediyorum. Sanki hiç kilo veremeyecekmiş,başarılı olamayacakmış hep anne ve babamın yanında yaşlanıp gidecekmiş gibi hissedip korku doluyorum. Terapist desteği al diyeceksiniz ama geçen sene aldım çok faydasını da gördüm ama şu an ona düzenli olarak ayıracak bir bütçem yok :KK43: Benzer deneyimler yaşamış ve hayatında benim gibi hiç ışık yok gibi gözükürken mucizeler yaşamış olanlar var mı? Benim pek umudum kalmadı da.
Konunuzdan anladığım kadarıyla hayatınızda yaşadığınız bütün sorunlar başkaları kaynaklı, asla sizinle bir ilgisi yok. Kilo almanızın sebebi bile dış etkenler.

İçten gelmeyen, parayla sağlanan özgüven para gidince gitmiş.

Bir de bu üniversite 22 yaşında bitmiyor muydu ya? 23-25 yaşında üniversite öğrencisi ya da yeni mezun dolu ortalık. Niye hayata bu kadar geç kalıyor bu çocuklar?
 
22 yaş gayet uygun çalışmak için, konu sahibi 16-17 yaşında değil. Ben de üniversitedeyken babamın işleri bozuldu, hafta sonları tam gün çalıştım. Harçlığımı kazanamasaydım ya okulu bırakıp eve dönecektim ya ondan bundan otlanacaktım ya da çalışacaktım. Okuldan yurda yurttan okula bir öğrenci olduğum için bilmiyordum. Bir fark ettim ki zaten büyük çoğunluk çalışıyormuş. Babam şu bu nedenle işten ayrıldı bile demiyor, ne güzel ne rahat işi çevresi vardı bıraktı diyor. Babasına ne oldu da böyle davrandı hiç yazmamış, ben buradan merak ettim. Amcası okul ücretini ödemeseydi, babası yeni iş bulmasaydı harçlık veremeseydi ne olacaktı? Kilo almasının bile sorumlusu kendisi değil.

Okurken çalışmaya sadece bizde ah vah ediliyor. 3 kıtada yaşadım çocuklarım okula gitti. Hepsinde de bütün öğrenciler part-time çalışıyor. 16 yaşında öğrenci gidip iş bulup resmi evrakları bile kendi dolduruyor.
Benim kızım da bu yaz için bir kafede iş buldu. 6 hafta çalışacak 2 hafta da kazandığını harcayacak. İhtiyacı olduğundan değil ne lazımsa alabiliyoruz, önemli olan başının çaresine bakmayı öğrenebilmek. Biz git iş bul bile demedik, kendisi ayarlamış arkadaşlarıyla.

Babam kötü günler geçirdi yazmıyor da annemle hep kavga ettiler hep parasızlık çektik yazıyor. Anneye tek laf yok nedense. Baba kötü durumdaysa zor günler geçiriyorsa annesi de bakmak zorunda. Şimdi hele 22 yaşındaki yetişkine kimse bakmak zorunda değil.
Arkadaşın çoğu cümlesine katıldığımı söyledim fikrinizi güçlendirmek için katıldığım cümleleri tekrar tekrar yazmanıza gerek yok.
Onun dışında ben de okudum ama işe girip çalışmadım. Dersim 5'te bitiyordu 11 yurda giriş. Ben 6da işe başlasam 10.30da çıkış yapsam aldığım para, para olmayacaktı. Olmuyor da zaten, üniversite çevresinde çalışan öğrencilerin akdıkları para para değil. O kadar komik paralara çalışıyorlar. Ayrıca derslerden geri kalmak da cabası.
Avrupayı örnek verirken maaşları da örnek verseydiniz keşke. Sigorta zaten hak getire.
Arkadaşım çalıştı, oda arkadaşım. Oradan biliyorum.
Ben öğrencinin çalışmasına fikren karşıyım ve keşke çalışmak zorunda olmasalar. Memur gibi, işçi gibi yalnızca okula gidip gelseler. Olması gereken o zaten, akademik bilgi almak için 8-5 okul yeterli değil. Geri kalan vakitte öğrencinin ders çalışması, kütüphaneye gitmesi gerekli. Tabi 40 50 geçiş notu da buna oranla arttırılmalı. 70 geçiş notu olmalı. Bir mühendis dersten 40la geçiyor, çalışma hayatında bu nedenle çok zorlanıyor mesela. Çoğu meslek grubunda öyle, işi işte öğreniyoruz okulda değil. Benim eleştirim aslında bunaydı.
Öğrenci öğrencidir, çalışmıyorsun diye suçlanmamalıdır. İşi okumaktır. Çalışır çalışmaz o ayrı mesele ama olması gereken ideal tip bu olmalıdır.
Ayrıca eğer ki yanlış hatırlamıyorsam üniversite kendi içinde öğrencilere çalışma imkanı sunuyor bunu desteklerim ayrıca arttırılmasını isterim. Bu sistem içinde öğrenci çalışmamalı. Demek istediğim budur
 
Ya ne bileyim bu konuda aklıma takılan şeyler var. İyi şirkette müdür olan adam istese müdürlük harici bir işi hemen bulur diye düşünüyorum yanlış mı düşünüyorum.

Zaten pandemi olalı 3 sene oldu son 1.5 senedir okullar açık diye biliyorum yurtta kalıyormuşsunuz 3 sene babanıza nasıl evde katlanıyorsunuz

Baba çalışmıyor ama en az 15 seans psikolog ücreti. Ne bileyim umarım fake değilsinizdir konuda kafamda oturmayan şeyler oluştu.
 
Açık yazacağım ben sizi çok şımarık ve bencil buldum. Hep bana hep bana diyorsunuz. Babanızın manevi durumunu hiç yazmamışsınız. Belki, o sizin aldığınız terapiden babanıza da lazımdı ama ona sıra gelmemiş. Üst düzey çalışanmış ayrılmış, o konumda biri niye işten ayrılır? Babanız bu durumdayken anneniz ne yapıyordu? Size bakma görevi sadece babanıza mı ait? Paralar seyahatler yemekler lüks yaşam varken babanızın burnu aksa felaket senaryoları kuruyorsunuz ama adam işsizken her gün kavga şikayet. Yazık acıdım adama, kim bilir ne oldu da bıraktı işini. Hiç sordunuz mu konuştunuz mu adamla, babacım derdin sorunun ne anlat dediniz mi? Ana kız para kavgası mı yaptınız her gün? Anneniz çalışmıyor mu?

22 yaşındasınız, niye çalışmıyorsunuz, roket bilimi mi yapıyorsunuz her gün laboratuarlarda mı yatıp kalkıyorsunuz? Kanunen babanız artık size bakmak zorunda değil hatırlatayım. Keşke biraz daha ders çalışıp tam burslu kazansaydınız. Okul ücretim ödensin, arkadaşlarımla gezmem için cebime para konsun, tatile yemeğe gidelim... Bunlar tamam güzel ama her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Gidişat bozulunca planlar aksayınca sizin de el atmanız gerek. Sosyal çevreyi, harcama dengesini, alınacağı alınmayacağı artık siz hesaplayacaksınız.
Tabi
Ya ne bileyim bu konuda aklıma takılan şeyler var. İyi şirkette müdür olan adam istese müdürlük harici bir işi hemen bulur diye düşünüyorum yanlış mı düşünüyorum.

Zaten pandemi olalı 3 sene oldu son 1.5 senedir okullar açık diye biliyorum yurtta kalıyormuşsunuz 3 sene babanıza nasıl evde katlanıyorsunuz

Baba çalışmıyor ama en az 15 seans psikolog ücreti. Ne bileyim umarım fake değilsinizdir konuda kafamda oturmayan şeyler oluştu.
Hayır fake falan değilim. Psikoloğum üniversite öğrencilerine indirim yapan biriydi,bu yüzden uzun süre devam edebildim.
 
22 yaş gayet uygun çalışmak için, konu sahibi 16-17 yaşında değil. Ben de üniversitedeyken babamın işleri bozuldu, hafta sonları tam gün çalıştım. Harçlığımı kazanamasaydım ya okulu bırakıp eve dönecektim ya ondan bundan otlanacaktım ya da çalışacaktım. Okuldan yurda yurttan okula bir öğrenci olduğum için bilmiyordum. Bir fark ettim ki zaten büyük çoğunluk çalışıyormuş. Babam şu bu nedenle işten ayrıldı bile demiyor, ne güzel ne rahat işi çevresi vardı bıraktı diyor. Babasına ne oldu da böyle davrandı hiç yazmamış, ben buradan merak ettim. Amcası okul ücretini ödemeseydi, babası yeni iş bulmasaydı harçlık veremeseydi ne olacaktı? Kilo almasının bile sorumlusu kendisi değil.

Okurken çalışmaya sadece bizde ah vah ediliyor. 3 kıtada yaşadım çocuklarım okula gitti. Hepsinde de bütün öğrenciler part-time çalışıyor. 16 yaşında öğrenci gidip iş bulup resmi evrakları bile kendi dolduruyor.
Benim kızım da bu yaz için bir kafede iş buldu. 6 hafta çalışacak 2 hafta da kazandığını harcayacak. İhtiyacı olduğundan değil ne lazımsa alabiliyoruz, önemli olan başının çaresine bakmayı öğrenebilmek. Biz git iş bul bile demedik, kendisi ayarlamış arkadaşlarıyla.

Babam kötü günler geçirdi yazmıyor da annemle hep kavga ettiler hep parasızlık çektik yazıyor. Anneye tek laf yok nedense. Baba kötü durumdaysa zor günler geçiriyorsa annesi de bakmak zorunda. Şimdi hele 22 yaşındaki yetişkine kimse bakmak zorunda değil.
Açık yazacağım ben sizi çok şımarık ve bencil buldum. Hep bana hep bana diyorsunuz. Babanızın manevi durumunu hiç yazmamışsınız. Belki, o sizin aldığınız terapiden babanıza da lazımdı ama ona sıra gelmemiş. Üst düzey çalışanmış ayrılmış, o konumda biri niye işten ayrılır? Babanız bu durumdayken anneniz ne yapıyordu? Size bakma görevi sadece babanıza mı ait? Paralar seyahatler yemekler lüks yaşam varken babanızın burnu aksa felaket senaryoları kuruyorsunuz ama adam işsizken her gün kavga şikayet. Yazık acıdım adama, kim bilir ne oldu da bıraktı işini. Hiç sordunuz mu konuştunuz mu adamla, babacım derdin sorunun ne anlat dediniz mi? Ana kız para kavgası mı yaptınız her gün? Anneniz çalışmıyor mu?

22 yaşındasınız, niye çalışmıyorsunuz, roket bilimi mi yapıyorsunuz her gün laboratuarlarda mı yatıp kalkıyorsunuz? Kanunen babanız artık size bakmak zorunda değil hatırlatayım. Keşke biraz daha ders çalışıp tam burslu kazansaydınız. Okul ücretim ödensin, arkadaşlarımla gezmem için cebime para konsun, tatile yemeğe gidelim... Bunlar tamam güzel ama her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Gidişat bozulunca planlar aksayınca sizin de el atmanız gerek. Sosyal çevreyi, harcama dengesini, alınacağı alınmayacağı artık siz hesaplayacaksınız.
Bütün yaz boyunca iyi bir şirkette staj yaptım zaten,çalışmayı da çok sevdim.Bahar döneminde tekrar staj yapmayı düşünüyorum ama bu dönem okulum yoğun. Şu an para sıkıntısı çektiğimi söylemedim zaten,keşke bu kadar acımasız konuimasaydınız. Babam bana bakmak zorunda falan da demedim ama üniversiteye başlarken de ne olursa olsun senin için çalışıyorum diyen bir babayla büyüdüm. Haliyle böyle olacağını sanmam normal bana göre.
 
Konunuzdan anladığım kadarıyla hayatınızda yaşadığınız bütün sorunlar başkaları kaynaklı, asla sizinle bir ilgisi yok. Kilo almanızın sebebi bile dış etkenler.

İçten gelmeyen, parayla sağlanan özgüven para gidince gitmiş.

Bir de bu üniversite 22 yaşında bitmiyor muydu ya? 23-25 yaşında üniversite öğrencisi ya da yeni mezun dolu ortalık. Niye hayata bu kadar geç kalıyor İngilizce eğitim aldığım için bir sene hazırlık okudum.
Tek bir yerden başla. Hayatın bi anda mükemmel olmayacak ama bi yerden ilk adımı sen atabilirsin. Mesela ben de üniversitede mutsuz olduğum bir süreçte sağlıklı beslenmeye yürüyüşe başlamıştım 15 kilo vermiştim. Sonra kendim için bir şeyler yapmak o kadar iyi gelmişti ki. Notlarım da iyiydi, manevi anlamda da toparladım, hatta eşim bile hayatıma o süreçte girdi. Her zaman o kadar iyi olmayabiliyoruz tabii ki hayatta şimdi yine düşüp kalkıyoruz elbette ama kendin için 1 adım atarak başla tak kulaklığı çık yürüyüşe, ya da daha hoşuna giden bir hobin varsa ona dön, gerisi inşallah çorap söküğü gibi gelir. Ha yukarda yazılanların bir kısmına ben de katılıyorum. Hayatının sorumluluğunu bu aşamadan sonra kendin alacaksın, her şeyden çakra yıldız vs sorumlu tutamazsın yetişkinsin artık maalesef. İnşallah evinizin de senin de durumun daha da düzelir umut her zaman var
İnanın çok fazla şey denedim.Deliler gibi ders çalıştım,yazın çok iyi bir şirkette staj yaptım,çevremdeki herkese iyi davranmaya çalışıyorum. Ama devamlı hayatımdan insan kaybediyorum,yalnız kalıyorum,çok çalışmama,istememe rağmen bir şeyler ters gidiyor.. Üst üste geldikçe de insanın kendine olan inancı kayboluyor
 
Açık yazacağım ben sizi çok şımarık ve bencil buldum. Hep bana hep bana diyorsunuz. Babanızın manevi durumunu hiç yazmamışsınız. Belki, o sizin aldığınız terapiden babanıza da lazımdı ama ona sıra gelmemiş. Üst düzey çalışanmış ayrılmış, o konumda biri niye işten ayrılır? Babanız bu durumdayken anneniz ne yapıyordu? Size bakma görevi sadece babanıza mı ait? Paralar seyahatler yemekler lüks yaşam varken babanızın burnu aksa felaket senaryoları kuruyorsunuz ama adam işsizken her gün kavga şikayet. Yazık acıdım adama, kim bilir ne oldu da bıraktı işini. Hiç sordunuz mu konuştunuz mu adamla, babacım derdin sorunun ne anlat dediniz mi? Ana kız para kavgası mı yaptınız her gün? Anneniz çalışmıyor mu?

22 yaşındasınız, niye çalışmıyorsunuz, roket bilimi mi yapıyorsunuz her gün laboratuarlarda mı yatıp kalkıyorsunuz? Kanunen babanız artık size bakmak zorunda değil hatırlatayım. Keşke biraz daha ders çalışıp tam burslu kazansaydınız. Okul ücretim ödensin, arkadaşlarımla gezmem için cebime para konsun, tatile yemeğe gidelim... Bunlar tamam güzel ama her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Gidişat bozulunca planlar aksayınca sizin de el atmanız gerek. Sosyal çevreyi, harcama dengesini, alınacağı alınmayacağı artık siz hesaplayacaksınız.
Bir tek akıllı sizsiniz sanırım bu derece acımasız ve terbiyesiz konuştuğunuza göre. Babanızla konuştunuz mu ne demek? Tabiki konuştum,konuştuk. Defalarca. İş yerinde tartıştığı insanlar nedeniyle işten ayrıldı. Aynı dönem pandemi dönemine denk geldiği için işten çıkmasına çok mutlu olduk çünkü kendisi tansiyon hastası. O dönem market için bile evden çıkmasını istemezdim. Ne zaman ki pandemi bitti biz ekonomik olarak zorlanmaya başladık o zaman çalışması gerektiğini düşündük. Bol keseden bir şey bilmeden yargılamak ne kadar kolay,umarım kınadığınız şeyi yaşamazsınız.
 
X