- 11 Ocak 2012
- 469
- 6
Menderes’in Kendi İfadesiyle Suçu
Rahmetli Menderes 52 yıl önce memlekete ve millete hizmet etmenin karşılığı olarak idam edilmişti.
Rahmetlinin Yassıada’ya giderken yanında bulunanlara şöyle dediği anlatılır;
-“Bizim suçumuz, milletimize insan olduklarını hatırlatmaktır.”
Dini, imanı, vicdanı, aklı, kalbi, yüreği, namusu, şerefi, haysiyeti olan ve bütün bu özellikleri kabul ederek, kendisini insan gören herkese sormalı.
-“Hakikaten de Menderes’in idam edilme sebebi, milletimize insan olduklarını hatırlatmak ve insanca bir idareci olması değil midir?”
Bu soruya başka sorularla cevap verelim.
“Bugün Menderes’i idam edenler kimler ve ne durumdalar? Toplum nezdinde nasıl bir görünümleri vardır? Bir de Menderes’i sevenler kimlerdir ve neredelerdir?”
Menderes’i idam edenler, ettirenler ve idamını destekleyerek alkış tutup; “oh” çekenler, halen lanetle anılmakta ve İnşaallah kıyamete kadar da anılacaklardır.
Menderes’i sevenler de aralıksız O’na ve arkadaşlarının ruhuna Fatiha okumaktalar, dualarla ve rahmetle anmakta ve hatırlamaktalar.
Yalnız bu farkı anlamak için öncelikle kişinin kendisini, topraklarımıza ve milletimize ait hissetmesi, halkımızın dini ve milli değer yargılarına inanmasa bile kabullenmesi gerekir.
…………………
Malum CHP’nin tek parti ve koalisyon seneleri, tümüyle zulüm dönemleridir. Tek parti zamanında herkes mi bu zulmü görmüştür?
Elbet hayır! Dini İslam olanlar başta olmak üzere bir kısım; Ermeni, Rum ve Yahudi “fakir azınlıklar” görmüştür. Tabi en büyük zulmü, Müslüman halk yıllarca yaşamıştır.
Hiç olmazsa azınlık vatandaşların gidecekleri veya sürgün edilecekleri bir yerleri vardı ama Müslüman halkın gideceği bir yeri yoktu.
CHP’li olmayan herkes zulüm görüyordu. Müslümanların evlerine “Kur’an okunuyor” diye baskın yapılırken, çaresiz azınlıkların evlerine de baskınlar yapılıp; altlarındaki kilimleriyle, ocaklarındaki tencereleri alınıyor ve tekme tokat dışarı atılıyorlardı.
Türkiye’nin o yıllarına ve bugününe bakıldığında görülür ki, devletin ve milletin sırtından kazanarak zengin olanlar, CHP’yi kendilerine kale edinenlerdir.
………………………
İşte Menderes’in iktidara geldiği, 14 Mayıs 1950 günü, milletimizin insan yerine konulduğu gündür ve milletin sırtındaki kenelere, “Yeter söz milletin” denildiği gündür.
Kıtlığın, yokluğun, yoksulluğun, açlığın ve korkunun bittiği ve insanların başlarını yerden kaldırarak önlerine baktığı gündür.
Artık kimse malının hırsızı olmayacaktır. Ayaklardan çarıklar çıkacak, ayakkabı giyilecektir. Patiskaları, ketenleri sadece CHP’liler giymeyecek, halk da giyecektir.
Fakir fukara at izlerinde biriken suları içmeyecek, izlere düşmüş buğday danelerini toplamayacak ve evlerinde yanmayan ocakları yanacak, midelerine sıcak aş girecektir.
………………
Evet, rahmetli Menderes’in de dediği gibi suçu, milletimize insan olduklarını hatırlatarak, CHP’nin zulümlerine son vermesidir.
Şöyle bir zalimlik olabilir mi?
Menderes’i idam ettikleri ipin parasını ailesinden istemiş ve almışlardır.
Ruhu için El Fatiha.
Hüseyin Öztürk
Rahmetli Menderes 52 yıl önce memlekete ve millete hizmet etmenin karşılığı olarak idam edilmişti.
Rahmetlinin Yassıada’ya giderken yanında bulunanlara şöyle dediği anlatılır;
-“Bizim suçumuz, milletimize insan olduklarını hatırlatmaktır.”
Dini, imanı, vicdanı, aklı, kalbi, yüreği, namusu, şerefi, haysiyeti olan ve bütün bu özellikleri kabul ederek, kendisini insan gören herkese sormalı.
-“Hakikaten de Menderes’in idam edilme sebebi, milletimize insan olduklarını hatırlatmak ve insanca bir idareci olması değil midir?”
Bu soruya başka sorularla cevap verelim.
“Bugün Menderes’i idam edenler kimler ve ne durumdalar? Toplum nezdinde nasıl bir görünümleri vardır? Bir de Menderes’i sevenler kimlerdir ve neredelerdir?”
Menderes’i idam edenler, ettirenler ve idamını destekleyerek alkış tutup; “oh” çekenler, halen lanetle anılmakta ve İnşaallah kıyamete kadar da anılacaklardır.
Menderes’i sevenler de aralıksız O’na ve arkadaşlarının ruhuna Fatiha okumaktalar, dualarla ve rahmetle anmakta ve hatırlamaktalar.
Yalnız bu farkı anlamak için öncelikle kişinin kendisini, topraklarımıza ve milletimize ait hissetmesi, halkımızın dini ve milli değer yargılarına inanmasa bile kabullenmesi gerekir.
…………………
Malum CHP’nin tek parti ve koalisyon seneleri, tümüyle zulüm dönemleridir. Tek parti zamanında herkes mi bu zulmü görmüştür?
Elbet hayır! Dini İslam olanlar başta olmak üzere bir kısım; Ermeni, Rum ve Yahudi “fakir azınlıklar” görmüştür. Tabi en büyük zulmü, Müslüman halk yıllarca yaşamıştır.
Hiç olmazsa azınlık vatandaşların gidecekleri veya sürgün edilecekleri bir yerleri vardı ama Müslüman halkın gideceği bir yeri yoktu.
CHP’li olmayan herkes zulüm görüyordu. Müslümanların evlerine “Kur’an okunuyor” diye baskın yapılırken, çaresiz azınlıkların evlerine de baskınlar yapılıp; altlarındaki kilimleriyle, ocaklarındaki tencereleri alınıyor ve tekme tokat dışarı atılıyorlardı.
Türkiye’nin o yıllarına ve bugününe bakıldığında görülür ki, devletin ve milletin sırtından kazanarak zengin olanlar, CHP’yi kendilerine kale edinenlerdir.
………………………
İşte Menderes’in iktidara geldiği, 14 Mayıs 1950 günü, milletimizin insan yerine konulduğu gündür ve milletin sırtındaki kenelere, “Yeter söz milletin” denildiği gündür.
Kıtlığın, yokluğun, yoksulluğun, açlığın ve korkunun bittiği ve insanların başlarını yerden kaldırarak önlerine baktığı gündür.
Artık kimse malının hırsızı olmayacaktır. Ayaklardan çarıklar çıkacak, ayakkabı giyilecektir. Patiskaları, ketenleri sadece CHP’liler giymeyecek, halk da giyecektir.
Fakir fukara at izlerinde biriken suları içmeyecek, izlere düşmüş buğday danelerini toplamayacak ve evlerinde yanmayan ocakları yanacak, midelerine sıcak aş girecektir.
………………
Evet, rahmetli Menderes’in de dediği gibi suçu, milletimize insan olduklarını hatırlatarak, CHP’nin zulümlerine son vermesidir.
Şöyle bir zalimlik olabilir mi?
Menderes’i idam ettikleri ipin parasını ailesinden istemiş ve almışlardır.
Ruhu için El Fatiha.
Hüseyin Öztürk
