evet haklısınız bu konuyu ihmal ettim. zira devamında başkaca bir sürü saçmasapan olay geçti başımdan.
yorumlarda bulunan herkese teşekkürler.
şu öcü sözcüğüne gelince.. hani yanlış anlaşılma olmasın. kimi çevrelerde ne yazık ki cehaletimiz dolayısıyla böyle tavırlar oluyor ama ben kesinlikle öyle düşünenlerden değilim. benim de ailemde pek çok boşanmış insan var. kimisi bulunduğu muhit dolayısıyla sorunlar yaşıyor, kimisi ise daha şanslı. sonuçta evlenmek kadar boşanmak da doğal ve yürümeyen bir evlilikle boşanmak bence de en doğrusu.
olaya gelince.. çocukları sevgilisi olduğumu bilmiyorlardı , bir arkadaş olarak tanıştım onlarla. zamanla sevdiler de beni. hayatımın en güzel gecesi de sevgilim evine akşam çayına davetli olduğum gündü. çocuklar ve biz beraber monopoly oynadık, film seyrettik. büyük kızı bana odasını, elbiselerini gösterdi ve nihayet onun için çok özel olan bebeklik albümünü bir hevesle getirdi. normalde herkesle kaynaşmayan misafir varsa erkenden odasına giden bir çocukmuş. beni sevmiş olmasının verdiği mutluluk inanılmazdı.
beraber aile albümüne baktık. doğumu, aile büyükleri, annesi... bana hevesle okulunu arkadaşlarnı, kuzenlerini anlattı. hevesle dinledim. keyifle baktım fotoğraflara. annen çok güzel çok tatlı bir kadın dedim. sarıldı boynuma ablacım bak bu da annemle babamın tek beraber fotoğrafları diyerek...boşandıklarında bir yaşındaymış... keşke daha çok fotoğrafları olsa idi diye geçirdim içimden.
o gece kızı bana çok ısrar etti bu gece bizimle kal diye. kendi odasını yatagını bana verip kanepede uyumaya razı oldu. gece orada kalmadım, bir risk almak istemedim ama hayatımın en mutlu gecesiydi diyebilirim.
çocuklarını gerçekten sevdim. onu sevmek onun hayatını ve çocuklarını da sevmek demekti biraz. hatta hediyeler aldım çocuklara. kendimi sevdirmek adına da değil, dilersen benim aldığımı söyleme ama içimden geldi, gördüm çok beğendim düşüncesi ile.
anneleri olamam. anne değilim. annelik nedir tam olarak bilemem. ama kendi çocugum olursa da herhalde aynen böyle severdim.
yani, evet, boşanmış bir erkeğin sevgilisi olmak zordu. ama çocuklu bir erkeğin sevgilisi olmak da bir o kadar güzeldi benim için.
hikayenin neticesine gelelim hanımlar
çocuklar bana alışsın diye bizi bir araya getiren bu adam diğer msjlarımı takip edenlerin anladığı üzere, ruh hastası bir yalancının tekiymiş meğer. bana kanser olduğunu söylemişti ki aylarca sürdürdüğü bu vaziyet kocaman bir yalanmış.
daha evvel de çok kişiye yalanlar uyduran biriymiş. inanmak hala zor gelse de bana..
şimdi, bu yalancı erkeğin eski eşine sabır diliyorum. kim bilir neler yaşadı kadıncağız. bana anlattığı gibi de ayrılmadılar muhtemelen.
çocuklarını tanrım bu yalan hastalığının tesirlerinden korusun ve eski eşine sabır versin diyorum.
sonuç olarak kim daha çok yara alıyor boşanmalarda?
boşanmış erkek olmak mı zor boşanmış kadın mı?
hayat her zaman olduğu gibi yine biz kadınlar için daha zor belki de.
hele de boşanmış bir anneyseniz sanırım...