Vajinusmus nedir,nedenleri ve tedavi yöntemleri!

Adivar

Guru
Kayıtlı Üye
27 Haziran 2007
6.169
49
Vajinismus şu şekilde tanımlanabilir;


Vajina girişini çevreleyen kasların istemdışı olarak kasılarak cinsel birleşmenin acılı olması ya da birleşmenin gerçekleşememesidir.
Vajina girişini çevereleyen baskın kas grubu ";Pubik Kaslar";olarak adlandırılır, bunlar düz kas grubudur ve refleks olarak çalışırlar. Vajinismusda yaşanan kasılma istem dışıdır ve asla kadının kendi kontrolünde değildir.


Eğer kişi kasların kasılmasından ötürü acısız cinsel birleşme yaşayamıyorsa bu durum vajinismus olarak nitelendirilir.


Vajinismus Ne Zaman Açığa Çıkar?

Vajinismus, ilk cinsel ilişki girişimi sırasında, jinekolojik muayene sırasında ya da tampon kullanma girişimi sırasında ortaya çıkabilmektedir. Pubik kaslar kasılarak vajinanın açılmasını engeller ve cinsel birleşmenin gerçekleşememesine neden olurlar. Kasılma oluşursa cinsel birleşme ya imkansız hale gelir ya da şiddetli acı oluşur. Genellikle vajinal bölgeye müdahale sona erdiğinde kaslar rahatlar ve normale döner.

Pubik kasların kasılması kişinin isteği dışında gerçekleşmektedir, kişi her ne kadar uyanıkta olsa durum bilinç dışı meydana gelir.

Bu istem dışı kasılmaların bir çok nedeni olabilmektedir, genellikle fiziksel ve duygusal faktörlerin birleşmesi sonucu oluşmaktadır.

Bu kasılmalar aslında vücüdün kendini korumaya yönelik bir savunmasıdır.

Vajinismusun nedenlerini, sonuçlarını ve nasıl tedavi edileceğini bilmemek çiftlerin hayal kırıklıkları yaşamalarına neden olur ve her iki tarafıda psikolojik ve fiziksel olarak yıpratır.

Vajinismus hastası çoğu kadın illişkiye girememekten ötürü yoğun utanç duygusu hisseder ve sıkıntılarını paylaşmak istemezler. Durumu başkalarına anlatmak onları rahatsız edebilmektedir.

Vajinismus yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır ve kadından kadına farklılıklar gösterebilmektedir. Bazı kadınlar jinekolojik muayeneyi tamamlayabilmekteya da tampon kullanabilmekte iken cinsel ilişkiyi tamamlayamamaktadır. Bazı kadınlarda ise ilişki gerçekleşmekte fakat aşırı miktarda acı oluşmaktadır. Diğer bir grupta ise hiçbir vajinal müdahale gerçekleşememektedir.



Vajinismus Nedenleri

Vajinismusun nedenlerinden en yaygın olan bir tanesi; yetişme çağındaki kızlara seksin pis ve kötü olduğunu öğreten yanlış ve katı eğitim tarzıdır.

Yıllarca, cinselliğin kadınlar için zarar verici, kötü, aşağılayıcı, yalnızca erkeklerin faydalandığı, kadınların kaçması gereken bir şey olarak yetişen bir genç kız, bu ilişkiyi yaşayacağı sırada bilinçaltına yerleşmiş bu yanlış fikirleri istemeyerek de olsa hatırlayacak, ilişkiye girmekten rahatsızlık duyacak ve kasılacaktır.

Vajinusmusu olan kadınlar bilinçli olarak cinsel ilişkiye girmek istemeyebilir ama bilinç dışı olarak penisin vücuduna girmesini engellemek isterler.

Vajina ilişki sırasında penisin büyüklüğü yada küçüklüğüne göre kendini hazırlar. Cinsel birleşmenin durumuna bağlı olarak dışa en yakın kısmı oldukça gevşeyebilir. Bazen vajinal giriş öyle gergin ve sert bir hale gelir ki penisin girmesi olanaksızlaşır. Bu tür vajinal kasılmalara vajinismus diyoruz. Bu durumda erkeğin penisinin girmesi son derece zor, hatta olanaksızdır.

Çok seyrek olarak yaralanmalar yada kadın dış cinsel organlarının hastalığı ile cinsel ilişki arasında acı oluşur ve kadın istemeyerek kendini kasabilir.

Böyle bir durumda, fiziksel nedenlerin belirlenmesi gerekir.


Esas olarak; vajinal kasılmanın (vajinismus), nedenleri tamamıyla psikolojiktir

Vajinismusun nedenlerinden en yaygın olan bir tanesi; yetişme çağındaki kızlara seksin pis ve kötü olduğunu öğreten yanlış ve katı eğitim tarzıdır.

Yıllarca, cinselliğin kadınlar için zarar verici, kötü, aşağılayıcı, yalnızca erkeklerin faydalandığı, kadınların kaçması gereken bir şey olarak yetişen bir genç kız, bu ilişkiyi yaşayacağı sırada bilinçaltına yerleşmiş bu yanlış fikirleri istemeyerek de olsa hatırlayacak, ilişkiye girmekten rahatsızlık duyacak ve kasılacaktır.






Bir başka sorun olan kızlık zarının korunması fikri de, genç kızlarımızı evleninceye kadar yaşayacakları veya yaşadıkları cinsel yaklaşımlarda tek fikir olan "aman zarıma bir şey olmasın" dürtüsüyle yaşadıkları ve şartlandıkları gerginlik yine ilişki kuracakları zaman önlerine çıkacak ve yılların şartlanması işlevini devam ettirecektir.

Bunların yanı sıra filmlerde ve romanlarda veya insanların kulaktan dolma yanlış olarak edindikleri cinsel bilgilerle ilk ilişki sırasında ve kızlık zarının yırtılması sırasında korkunç bir acı duyacakları fikri, onları ilişkiden uzaklaştırmakta, soğutmakta ve kasılmalarına sebep olmaktadır.

Bir diğer faktör de; cinsel tacize veya tecavüze uğramış bayanlarda cinselliğin bu olayı hatırlatmasına bağlı olarak kasılmalar olabilir.

Nedeni ne olursa olsun eğer çiftler işbirliğine istekliyse vajinismus her zaman tedavi edilebilir. Önemli olan tedaviyi istemek bunun için seksüel terapi merkezlerine baş vurmaktır.

Vajinismus Belirtileri



Genel Tanımlama: ; Aşağıdaki vajinismus belirtileri ile ilgili açıklamalardan her hangi biri sizin durumunuzu tanımlıyor mu? ;



·“Birleşme sağlanıyor ancak hareket etmek canımı acıtıyor ve durmak zorunda kalıyoruz.”;

·“Benim de çabalamama rağmen hiç kimseyle tam olarak birleşme gerçekleşmedi.”;

·“Bugüne kadar hiç acısız cinsel birleşme gerçekleştirmedim”;

·“ılişkiye girmeye teşebbüs ettikten sonra yanıcı tarzda bir acı hissediyorum.”;

·“Partnerim içime girmeyi denediğinde duvara çarpmış gibi oluyor.”;

·“Cinsel ilişkiyi tamamlayamıyorum.”;
·“Kolay olmamasına rağmen tam olarak birleşme sağlanması için zorluyoruz.”;

·“Gerçekten cinsel ilişkiye girmek istesem bile vajinamı sıkıyor gibi görünüyorum.”;

·“Bir çok defa cinsel ilişkiye girmeyi denemiş olmama rağmen hala bakireyim.”;

·“Tampon kullanamıyorum çünkü tamponu vajina içine yerleştirmek çok zor.”;

·“Bugüne kadar jinekolojik muayeneyi tamamlayamadım”;

Vajinismus Güncel Yaklaşım ve Tedavi Yöntemleri

Hasta ve eş için oldukça sıkıntılı bir durum olan vajinismus vakalarında rahatsızlık, ; eşin duyarlı ve paylaşımcı yaklaşımı ile aile içerisinde yıllarca saklı kalabilmekte ve ;çiftin bir süre sonra cinselliğe duyarsızlaşmasına yönelerek cinsel soğukluk ve duyarsızlık çıkmazına doğru. ılerleyen komplike problemlere de zemin hazırlamaktadır.

Vajinismus : Vajinismus cinsel ilişkiye girmeye müsaade etmeyecek şekilde vajinal kasların dış 1/3 ünde gözlenen istem dışı oluşan şiddetli kasılmalarla ; kendini gösteren bir rahatsızlıktır.Vajinismusta oluşan kasılmalar o derece şiddetli olabilir ki genellikle, ilişkiyi imkansız hale getirmektedir.

Vajinismus gibi ağrılı cinsel ilişkiye neden olan rahatsızlıklarda öncelikle temel kural jinekolojik muayene yapılarak ilişkinin oluşumuna engel olan organik bir bozukluğun olup olmadığının kesin olarak belirlenmesidir.

Bu tür rahatsızlıklarda belirgin bir fiziksel patoloji tespit edildiğinde etkene yönelik cerrahi uygulamalara nadiren gerek duyulabilinmektedir. Ancak yanlış bir kanı olarak genellikle eski bir yöntem olarak uygulanan hymenotomi adı verilen kızlık zarının kesilerek açılması konunun yeterince anlaşılamamasından kaynaklanmakta idi. Bu gün ise bu yöntemin ;sorunun çözümünde hiçbir değerinin olmadığı bilinmektedir.

Soruna neden olan etkenler çoğunlukla ; genç kızlık yıllarından itibaren cinsellik ve kızlık zarı hakkında bilinç altına yerleşmiş yanlış bilgiler, cinsel eğitim eksikliği, yaşanmış kötü cinsel tecrübeler toplumsal baskılar gibi oldukça geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu tür rahatsızlıklarda belirgin bir fiziksel patoloji tespit edildiğinde etkene yönelik cerrahi uygulamalara nadiren gerek uyulabilinmektedir. Ancak yanlış bir kanı olarak genellikle eski bir yöntem olarak uygulanan hymenotomi adı verilen kızlık zarının kesilerek açılması konunun yeterince anlaşılamamasından kaynaklanmakta idi. Bu gün ise bu yöntemin sorunun çözümünde hiçbir değerinin olmadığı bilinmektedir.

Vajinismus ;sorununa sahip çiftlerde yönelim, çoğu zaman artık aileye yeni bir bireyin eklenmesi gerektiği dönemlerde artmaktadır.

Genellikle hanımlar bu olayın yakın arkadaş ve aileleri tarafından duyulmaması için büyük bir çaba içerisinde girmektedirler. Yaşanan tüm bu kısır

döngüler rahatsızlığın çözüm sürecinde gecikmelere neden olabilmektedir.



-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Vajinismus tedavi sürecine girecek birimin öncelikle bu konuda deneyim ve tecrübe birikiminin olması önerilir. Neden ise sorunun başlanan terapi sürecinde çözümü gerekliliğidir. Çünkü bu hastalar zaten sorunu genellikle kronik yani uzun süredir varolan ve tedavi olma imkanının olmadığı varsayımını geliştirmiş kişilerdir.
Vajinismus uygulamaları nasıl uygulanmaktadır

Vajinismus ile ilgili protokolleri uygulayacak ekibin vajinismus konusunda kesinlikle eğitimli ve deneyim olması için koşuldur. Vajinismus çözümlenmesinde başarı sağlanamaması eşlerin güveninin kırılmasına ve isteklerinin ortadan kalkmasına neden olabilir ve cinsel yaşamının evlilik içi sonlanmasına , cinselliği reddi sonucuna götürebilir.

Vajinismus sürecine girecek birimin öncelikle bu konuda deneyim ve tecrübe birikiminin olması önerilir. Neden ise sorunun başlanan terapi sürecinde çözümü gerekliliğidir.Çünkü bu hastalar zaten sorunu genellikle kronik yani uzun süredir varolan ve iyileşme imkanının olmadığı varsayımını geliştirmiş kişilerdir.





Bu nedenle uygulamada başarı sağlanamaması hastanın güveninin kırılmasına ve iyileşme isteğinin ortadan kalkmasına neden olabilir ve cinsel yaşamının evlilik içi sonlanmasına , cinselliği reddi sonucuna götürebilir.Vajinismus protokolleri uyguluyacak ekibin cinsel işlev bozuklukları konusunda kesinlikle eğitimli ve deneyim sahibi olması gerekir.

Hastanın detaylı olarak psikolojik özgeçmisi değerlendirilerek sorunun çözümü aşamasında neler yapılacağına dair bilgi verilmesi gerekir. Tamamen hasta ile açık ve samimi bir uyum ortamının oluşturulması olumlu bir gelişme olacaktır. ıyileşme aşamalarında hasta ile irtibat koparılmamalı hastanın size herzaman çekinmeden ulaşmasını ve hatta seanslar arasında sorunu olmasa bile sizle bağlantı sağlamasını sağlamanız hastanın güvenini ve terapiye uyumunu arttıracaktır.

Egzersiz ve diğer aşamalarda biz doğal olmayan herkangi bir aracı kişisel tecrübelerimize dayanarak önermiyoruz uygulanan bu tür yöntemler veya, benzeri materyaller hastada olumsuz çağrışımlara neden olarak tedavi aşamalarını reddine neden olabilmektedir. Hastaya uygun planlanan cinsel terapi metodları ile iyileşme sağlanması abartılı bir durum olmamaktadır.



Planlanan terapiye eşlerin tam katılımı ve karşılıklı anlayış

içerisinde olmaları iyileşme sürecini kısaltacaktır.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Daha önce hiç vajinismus problemi olmayanlarda da yaşanmış kötü tecrübeler sonucunda ,doğum,düşük, kürtaj, vb. vajinismus gelişebilir.

Daha önce belirtildiği gibi, çoğu zaman bilinçaltında cinselliğe ve cinsel ilişkiye yönelik kaygılar, korkular yatmaktadır ve vajen kasının kasılması kadını bu korktuğu durumdan koruyan bir savunma sistemi gibidir. ç ok seyrek olarak yaralanmalar ya da kadın dış cinsel organlarının hastalığı ile cinsel ilişki arasında acı oluşur ve kadın istemeyerek kendini kasabilir. Böyle bir durumda, fiziksel nedenlerin belirlenmesi gerekir. Esas olarak vajinal kasılmanın nedenleri tamamıyla psikolojiktir ve iyileştirilebilir.

10 kadından 1’i vajinusmus

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) ‘;ın yaptığı ve Türkiye’;de ik kez vajinusmusun sorulduğu araştırma sonuçlarına göre batı toplumlarında görülme sıklığı yüzde 1 olan vajinismus, Türkiye’de her on kadından birinin sorunu.
Vajinismus sıklıkla psikolojik kaygı ve endişelerden yıllar içerisinde genellikle kronik bir zeminde gelişim göstermektedir.


Vajinismusun nedenleri

Vajinusmus sıklıkla psikolojik kaygı ve endişelerden yıllar içerisinde genellikle kronik bir zeminde gelişim göstermektedir.



Psikolojik nedenler arasında :

- Cinsellikle ilgili yanlış inanışlar

- Cinsel organlarla ilgili eksik ve hatalı bilgiler

- Çocukluktan kalma korkular,

- Aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama,

- Katı ahlak kuralları ve tabular,

- Suçluluk, ayıp, günah gibi kavramların bilinç altına yerleşmesi,

- Cinsellik konusunda yerleşmiş yanlış ön yargılar,
- Bilinç altında penisin vücuda girişine karşı bir korkunun olması
- Tecavüz gibi cinsel travma, cinsel şiddet

- ılk cinsel ilişki sırasında ağrı veya ağrı beklentisi.

- Cinsel ilişkiyi günah olarak değerlendiren katı dini eğitim ve sonrasında suçluluk, ayıp,günah kavramlarının bilinçaltına yerleşmesi.

- Zihinde aşırı büyüttüğü penis yüzünden çok acı çekme, parçalanma korkuları.

- Baskıcı otoriter baba

- Baba kız ilişkisindeki güçlükler

- Zayıf güçsüz anne
- Cinselliği değersizleştiren ve aşağılayan aile

- Kızlık zarı yitimi korkusu

- Cinsellik ve ilk cinsel deneyim ile ilgili yanlış bilgiler, inanışlar

- Gebe kalma korkusu

gibi psikolojik nedenler vardır. Yalnız bunlar temel etkenler olmakla birlikte psikolojik tablo incelendikçe altta yatan nedenler ve pataoloji daha geniş bir içerik sergilemektedir.



Kızlık zarı hakkında öğretilen toplumsal baskı vakalarımızın birkısmında karşımıza çıkan esas etkenler arasında ilk sıraları koruduğunu görmekteyiz.

Ayrıca çocukluk döneminde yaşanan kötü tecrübe ve anılar da (taciz, tecavüzler) de vajinismusa yol açabilmekte ve hastalarımız da sorunun nedeni olarak psikolojik değerlendirme başamaklarında ortaya çıkabilmektedir.
Bunun yanısıra sağlıklı bir cinsel yaşam sürecinde ve hiç vajinismus problemi olmayanlarda yaşanmış kötü tecrübeler sonucunda (doğum, düşük, kürtaj, hastada kötü deneyimlere neden olan jinekolojik muayene ve operasyonlar gibi) vajinismus gelişebilir.

Bazan de çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi eksiklikleri de beraberinde korku ve paniği getirerek vajinismusa yol açabilir.

Yine bazen, önceden iyileşmiş olan kişilerde nüksler (problemin tekrarlaması) de oluşabilir
Cinsel organ korkusu - yetersiz cinsel eğitim vajinismus nedeni olabilir mi ?

Cinsel organın büyüklüğü veya küçüklüğüne yönelik cinsel kaygılar,aile veya arkadaş çevresinden alınan yanlış bilgiler hastanın bu endişesinin artmasına ve vajinismus gelişimine kolaylıkla zemin hazırlamaktadır. Yurtdışında vajinismus vakalarına oldukça az rastlanmasının temel nedenlerinden birisi cinsel eğitimin bu ülkelerde çocuk ve erişkin gelişimine paralel olarak bilimsel olarak verilmesi gerçeğidir.Genç kızlarımıza kesinlikle evllilik öncesi veya gelişim aşamasında cinsel sağlık ve eğitim verilmesi bu türü bu tür sorunların daha az sıklıkla oluşumunu sağlıyacaktır.



-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Vajinismus sorununu çözemediğiniz veya çözmek istemeyen hastaya çocuk isteğini sağlamak için yardımla üreme yöntemleri uygulamak doğru mudur?

KESıNLıKLE HAYIR!

Sorunun bu şekilde çözümü hastanın beklentilerini ve cinsel hayatına dair sorunların daha çözümsüz ve sorunlu halegetirilmesinden ileriye gitmeyecek bir metod olacaktır.
Belirttiğim gibi bu tür kısa vadeli çözümler yerine vajinismus sorununun çözümü hem daha kolay ve hastanın cinsel sağlığı, aile yapısının temel dinamiklerini kuvvetlendirici bir yaklaşım olacaktır.

Hayatınızda cinsellik var ise (yüzeysel yada tam birleşme) gebe kalınabilir. Eğer normal bir cinsel hayatınız var ise gebe kalmanız için fiziksel şartlarınızda uygun olduğunda hiç bir engel yok.

Vajinismus problemi yaşayan kadınların aşılama yönteminede ihtiyacı yok gebe kalabilmek için. Yüzeysel olan cinsel birleşmede eğer vajen girişine boşalma oldu ise sperm içeri ilerleyebilir ve kadın gebe kalabilir.

Dolayısıyla aşılama tüp bebek gibi yöntmeler para ve zaman kaybı kaldı ki vajinismus problemi yaşayan kadın jinekolojik masadan ve jinekolojik muayeneden de rahatsızlık duyar. Aşılama yönteminde defalarca muayene olmanız ve işlemin uygulanması için defalarca jinekolojik masaya yatmanız gerekir.

Demek ki gebe kalmak için bununla uğraşmak yerine evlilğinizin her noktasını etkileyen vajinismus probleminin çözülenmesi normal bir cinsel hayatınızın olması daha kolay, daha sağlıklı daha gerçekçi bir süreçdir.

Çocuk sahibi oldunuz ama hala ilişkiye giremiyorsunuz bu sağlıklı ve mutlu bir evlilik mi?
Elbette hayır.

Normal doğum yaptınız bu sayede vajen kaslarının genişleyip açılacağı ve ilişkiye girmenizi kolaylaştıracağını sanıyorsunuz.
Sorun vajinanın dar ve küçük olması değil, kadının korkusundan dolayı vajen kaslarının refleks olarak kasmasıdır.

Bu problemi yaşayan kadınlar bilir daha kadın bacaklarını bile kontrol edemiyordur ki vajinanın büyük küçük olması bu yazımızın kapsamında olsun. Sorunun bu şekilde çözümü hastanın iyileşmeye yönelik beklentilerini ve cinsel hayatına dair sorunların daha çözümsüz ve sorunlu hale getirilmesinden ileriye gitmeyecek bir metod olacaktır. .

ıki çocuğu olup yada gebe olup vajinismus için çözüm arayanların sayısı az değildir.

Bu yüzden vajinismus gebe kalmaya engel değil ama amacınız çocuk sahibi olmaktan önce normal istediğiniz an yaşayabildiğiniz spontan bir cinsel hayatınızın olması olmalıdır. bu konuda mutlaka eşinizin fikrinide önemsemelisiniz.




-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Vajinusmus, genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir şekilde

ortaya çıkar. Benim vajinam dar bu yüzden ilişkiye giremiyorum. ’ diye bir

kavram yoktur; vajina oldukça esnek bir yapıdır ve doğumda bir çocuğun

başını çıkaracak kadar genişleyebilir. Vajina ilişki sırasında penisin

büyüklüğü ya da küçüklüğüne göre kendini hazırlar.

Cinsel birleşmenin durumuna bağlı olarak dışa en yakın kısmı oldukça

gevşeyebilir.genişleyebilir. Vajina ilişki sırasında penisin büyüklüğü
ya da küçüklüğüne göre kendini hazırlar.

Cinsel birleşmenin durumuna bağlı olarak dışa en yakın kısmı oldukça

gevşeyebilir.




5.jpg


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Sorunun tedavisi süreci uzadıkça erkekte kendine güvensizlik,

cinsellikten soğuma, ;ereksiyon problemleri gibi ciddi sorunlarla

karşı karşıya kalma riski de doğabilmektedir.

Ayrıca cinsellik gibi insan fizyolojsi ve aile içi bağlarda önemli bir role sahip doğal bir

sürecin yaşanamaması psikolojik sorunlarla beraber aile içi sosyal sorunlara da

neden olabilmektedir.

Op. Dr. Ahmet GÖKSEL

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
 
Cinsel ilişkiden alınan hazzın ön planda olduğu bir durumda bu ağrının beynin üstmerkezlerinde bilinçli olarak algılanması ve sonradan "hoş olmayan bir anı" olarak hatırlanma olasılığı düşüktür.


Kızlık zarı kadınların %90nından fazlasında nispeten ince ve esnek bir mukoza parçası yapısındadır.

Kadının kendini tümüyle hazır hissettiği durumlarda, "ön sevişmeyle" bölgede yeterli ıslaklık sağlandığında, erkeğin de yumuşak davranması ve zorlayıcı hareketlerden kaçınması durumunda kadın kızlık zarının yırtılması esnasında ağrı hissetmez, ya da az bir ağrı hisseder.

Cinsel ilişkiden alınan hazzın ön planda olduğu bir durumda bu ağrının beynin üst merkezlerinde bilinçli olarak algılanması ve sonradan "hoş olmayan bir anı" olarak hatırlanma olasılığı düşüktür.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Vajinismus Araştırma Sonuçları

*Ülkemizde cinsel sorunla başvuran kadınların en büyük grubunu oluşturmaktadır.


*Vajinismus problemi yaşayan çiftler problemi kimseye anlatamazlar bu yüzden uzman yardımı almakta çok geç kalırlar


*Vajinismus problemi yaşayan çiftler bu problemin neden kendi başına geldiğini kendilerine durmadan sorurlar. Oysaki siz nasıl problemi kimse ile paylaşmıyorsanız, etrafınızdaki hiç kimsede -en yakın arkadaşınız bile- bu problemle boğuşuyordur ve size anlatmıyordur.


* Vajinismus problemi yaşayan kadınlar çocuk sahibi olan kadınlara bakarak iç geçirir ve öykünürler. Çocukları var demekki ilişkiye girebiliyorlar neden ben bunu başaramıyorum diye düşünürler. Halbuki Vajinismus çocuk sahibi olmaya engel değildir. Hatta normal doğum da yapabilirler ancak sorun yine de ortadan kalkmaz.


*Kalın kızlık zarının var olduğuna inanırlar. kızlık zarının kalınlığı kadınlar düşündüğü gibi kalın bir etten duvar demek değil açıklığın biraz daha az olması demektir.


*Vajinismus problemi yaşayan kadınların yüzde 80'i ve eşlerinin yüzde 90'ı evliliklerinden yeterince doyum aldıklarını ifade etmektedirler.


*Vajinismus problemi yaşayan kadınlar genelde detaycı ve eğitimli kadınlardır. Bu kişilik yapılarıda problemi körükleyen etmenlerden biridir.


*Vajinismuslu kadınların yüzde 57'si kocalarını bu konuda düşünceli ve kendilerine yardımcı, yüzde 15'i öfkeli ve saldırgan, yüzde 28'i tepkisiz olarak değerlendirmektedir.


*Vajinismuslu kadınlar genellikle giriş dışındaki cinsel aktivitelerden oldukça zevk alırlar ve ön sevişmeyle orgazm olabilirler.


*Vajinismuslu çiftleri bu problemin yalnızca kendilerinde var olan garip bir sorun olduğunu düşünüp hekime başvurmazlar.

*Vajinismus sadece cinsel ilişkiye değil, muayene ve tampon gibi bazı durumlara da müsaade etmez.


*Hemen bütün yaş grubundaki kadınları etkileyebilir.


*Görülme sıklığı her 100 kadından ikisinde bu duruma rastlanıldığıdır.


*Vajinismusda yeterli istek veya ıslaklığın sağlanamaması söz konusu değildir.


*Vajinismuslu hastalar ailelerden gelen "neden hala çocuk yapmıyorsunuz?" şeklindeki eleştiriler ile boğuşmaktan sıkıldıkları için bir doktora baş vururlar.


*Bazen vajinismus bir koruma davranışı olarak ortaya çıkabilir. Daha önceki deneyimlerinde incitilmiş kadınlarda, cinsel ilişkiden kaçmak amacı ile vajina kaslarının kasılması ortaya çıkabilir.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Vajinismus için birçok yöntem vardır, vajinismusa cerrahi müdahele bu yöntemlerden biridir.


Vanismus için cerrahi müdahele, problem yarattığı düşünülen kızlık zarının kesilerek açılması yöntemidir. Bu yöntem, tıbben kabul görmeyen bir düşüncedir. Bu operasyonda yapılan kızlık zarının yırtılarak kesilmesi işlemidir (hymenektomi).



Ancak vajinismus problemi yaşayan tüm kadınların bildiği gibi ilişkiye girme denemelerinde kızlık zarına kadar gelinememekte, hatta kadın bacaklarını dahi kontrol edememektedir. Böyle bir durumda kızlık zarının alınması sorunu çözümüne nasıl katkı sağlayabilir ki... Anatomik olarak kızlık zarının kalınlığı genel olarak birbirine çok yakındır . Dolayısı ile normal bir ilişkiyi engelleyecek yapısal bir anotomik bir bozukluk sonucu ile vajinismus gibi bir rahatsızlığa neden olması imkansızdır. Çoğu jinekoloji uzmanı hastaya psikolojik olarak destek olmayı amaçlayarak "zarınız kalın, bunu kesersek sorununuz ortadan kalkacaktır" gibi bir yaklaşımda bulunarak hastalarına yardımcı olmak isterler.

Ancak bu grup hastalarda sorun zarın yapısında değil hastanın bilinç seviyesindedir. bu nedenle hastyaya yardımcı olmak isterken yapılan işlem sonucun başarısız olması nedeniyle istemeyerek hastaların sorunları kronik hale gelerek çözümsüzlü sürecinini başalamısana neden olabilmektedirler. bu tecrübelerimden dolayı hiç bir zaman kızlık zarına müdehale edilerek vajinismus sorununun giderilmesini .tavsiye etmiyoruz.



Op. Dr. Ahmet GÖKSEL

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
 
Vajinismus eşlerine öneriler ...


Belki kadınlarda bu tür cinsel problemlerin olabileceğini evlenip bu problemin içine düştükten sonra duydunuz ve neden böyle bir durumun sizin başınıza geldiğini bir türlü anlıyamıyorsunuz. Belki de eşinizi çok seviyor ve onu her ne kadar anlamaya çalışıyor olsanız da halen bir takım içsel gerilimlerden kendinizi geri alamıyorsunuz.. Belki de -siz de eşiniz gibi- tüm durumu kabul ettiniz, ama zaman zaman yine de kendi kendinize "keşki böyle olmasaydı" diyorsunuz. Ya da sorununuzu inkar edip kendinizi -yoğun iş hayatınız gibi- başka konular ile avutmaya çalışıyorsunuz...


Öncelikle vajinismusun eşinizin hatası olmadığını kesinlikle anlamalısınız. Bu yalnızca onun değil bir çift olarak her ikinizin de problemi sayılır.
Vajina kaslarında hissetiği spazmlar penisin içeri girmesini imkansız kılmakta ve her türlü deneyim eşinizde acıya sebep olmaktadır. Bu spazmlar istem dışı olmakta ve bilinçli yönlendirme yoktur. Yani bunun oluşmasına eşiniz sebep olmamaktadır. Bu konuda onu anlayışla karşılamalısınız.

Bu durumun üstesinden gelmede sizin sabrınızın, anlayışınızın ve işbirliğinizin önemi çok büyüktür. Artık profesyonel bir destek almak için harekete geçme zamanınız geldi.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Cinsel Soğukluk ıle Vajinismus Arasında Ne Fark Vardır?


Cinsel soğuklukta da ayıp ve günah duygusunun öneminin olmasına karşın, temel sorun cinsel ilişkiden zevk almamak biçiminde kendini gösterir. Oysa ki vaginismusta başlangıçta cinsel ilişkiye girmede isteksizlik yoktur, ancak ilişki sırasında zarar görme duygusu ön plandadır.

Vaginismusdan şikayetçi olan bir kadında; cinsel arzu ve vajende ıslanma mevcuttur, ancak istense de ilişki başarılamaz.

Vaginismuslu kadınların çoğu hiçbir zaman ilişkiye girememiştir, yani halen bakiredir. Bununla birlikte bazı kadınlarda da daha önce cinsel ilişki başarılmışken sonradan olan bir ilişkiye girememe durumu söz konusu olabilir.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Genel anestezi altında cinsel birleşme: Vajinal kaslar gevşediğinden cinsel birleşme gerçekleşse bile, sonraki cinsel birleşmelerde aynı sorun yaşanıyor. Ayrıca sevişmede karşılıklı haz esasken, çiftlerden birinin uyuşturulması, mantığa, tıp etiğine, hatta insanlığa aykırı. Çünkü tecavüzden farkı yok. Ki bu şekilde girilen ilişki kadının korkusunu daha çok körükleyecek ve kendini değersiz görecek eşine karşı öfke duyacaktır. cinsellik farkında olarak her anının hissedilerek yaşanması gereken ve kendiliğinden ilaç yada cerrahi işleme gerek duyulmaksızın yaşanması gereken bir durumdur. Kişilere doğal yöntemlerin dışında tedavi uygulamak problemi daha derinleştirmekten ve çözümsüz hissettirmekten başka bir işe yaramaz.

Bilinç hali olmadan yapılan bir eylemden anestezide olan bir kişinin farkında olması tabiki mümkün olmayacaktır. bu durum ne akla, ne mantığa, ne bilime, ne de tıp ahklakına uyar ve bu gibi yaklaşımlardan elde edilen sonuç hastaın psikolojik yapısının daha fazla zarar görmesi ve basit çözümleri karmaşık hale getirmekten öteye gitmeyecektir. Kaldıki biz kadın doğum uzmanları ve cerrahi bilimi ile uğraşan uzmanlar hastaya verilen anestezide binde birlik bir hayati risk olduğunu bildiğimizden dolayı mümkün olduğunca gerekmedikçe anestezi ve cerrahi uygulamaları kar zarar ilişkisi içinde değerlendirerek uygularız. Hastaya hiç bir faydası olmadığı halde böylesine gereksiz bir uygulama ile riske atmak Türk Ceza Kanunu'na TCK() göre de suç sayılmaktadır. Kaldı ki anestezinin verileceği yer her türlü acil durum imkanlarının müsait olduğu tam donanımlı merkez ve hastaneler olması gerekir.



Op. Dr. Ahmet GÖKSEL

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
 
"Vajinismus"a Bilişsel Davranışçı Bakış Açısı

Bilişsel-davranışçı yöntemlerde amaç, yanlış öğrenilmiş tepkilerin yerine yeni ve doğru tepkilerin öğrenilmesine olanak sağlamaktır. Yeni ve doğru tepkilerin öğrenilebilmesi için de öncelikle nelerin yanlış öğrenilmiş olduğunun bilinmesi gerekir. Bu nedenle, başlamadan önce çok yönlü ve detaylı bir değerlendirme yapılması çok önemlidir, çünkü başarılı olup olmayacağı buna bağlıdır.

Uygulamaya vajinismus işlev bozukluğu ve uygulanacak yöntem biçimi hakkında çifte bilgi verilerek başlanmalıdır. Daha sonra yapılan değerlendirme görüşmesine göre, farklı tekniklerin uygulanmasına geçirilir. Vajinismus için yaralı olabilecek bazı egzersizler şöyle özetlenebilir:

1.Bedeni ve vajeni tanıma egzersizleri

Bazı hastalar çıplakken kendi bedenlerine ya da vajenlerine bakmaktan bile aşırı derecede anksiyete duyarlar. Böyle durumlarda hastalara , hergün belli süre ayna karşısında çıplak olarak bedenlerini incelemeleri ödev olarak verilebilir. Daha sonra ise aşamalı olarak ayna ile vajene bakma ve vajene dokunma egzersizlerine geçilebilir.

2.Nefes alma ve gevşeme egzersizleri

Bazı hastalarda ise, birleşme sırasında vajen kaslarına ek olarak karın, kalça ve bacaklarda da kasılmalar ortaya çıkabilir. Yine bazı hastalarda bu kasılmalara düzensiz nefes alma, nefesin hızlanması ya da kesilmesi gibi belirtiler eşlik edebilir. Bu hastalara, görüşme sırasında nefes egzersizleri yaptırmak ve söz konusu kasları gevşetme egzersizleri yaptırmak yerinde olur.

3.Aşamalı genişletme egzersizleri

Aşamalı genişletme egzersizlerinin amacı, vajenin genişletilmesi ve içine bir şey girmesine alıştırılmasıdır. Genişletme egzersizlerinin en önemli özelliği aşamalı olarak yapılmasıdır.

4.Aşamalı koitus egzersizleri

Bu egzersizlere ön sevişme sırasında penisin vajene değdirilmesi ; ödevi ile başlanır. Daha sonra aşamalı olarak penisin vajene girmesi ile ilgili egzersizlere geçilir.

5.Hayalleme yoluyla sistemetik duyarsızlaştırma

Bazı vajinismus vakalarında aşamalı koitus egzersizlerinin yapılmasında önemli zorluklarla karşılaşabilir. Böyle durumlarda, hasta ile birlikte bir liste hazırlayarak hasta için anksiyete yaratan durumlar hafiften ağıra doğru sıralanır. Daha sonra görüşme sırasında hastaya gevşek ve rahat bir durumda iken listede yer alan bu durumlardan birini canlandırması istenir. Hastaya, anksiyete duymaya başladığında hemen gevşemesi ve nefesini düzenlemesi ile ilgili yönergeler verilir. Buna hasta söz konusu durumla ilgili anksiyete duymamaya başlayana kadar devam edilir.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
VAJİNİSMUS ŞARLATANLARINDAN EN ABSÜRD TEDAVİLER

Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği'nin 20 ilde, 16 yaş ve üstündeki 508 kadınla yaptığı araştırma, Türkiye'de vajinismus'un sanılandan yaygın sorun olduğunu ortaya koydu.

Batılı ülkelerde görülme sıklığı yüzde 1-6 arasında, Türkiye'de yüzde 10. Nitekim, cinsel tedavi merkezlerine başvuran her iki kadından biri bu sorundan şikayetçi. Kadınların yüzde 54'ü ilk cinsel deneyiminin başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi. Nedeni korku, kasılma, acı hissi. Bu rahatsızlığın tedavisi mümkün. Ortalama 8 haftalık seks terapisi yeterli. Başarı yüzde 95'in üzerinde. uygulama, vajinadaki istem dışı kasılmanın aşamalı egzersizlerle ortadan kaldırılması ve rahatsızlığa yol açan psikolojik etkenlerin çözümlenmesi üzerine kurulu. Ama vajinismus o kadar yaygın ki, şarlatanı da çok bol. Yapılan hatalı uygulamaların bazıları, absürdlük düzeyine varıyor. Bazıları daha da kötü travmalara yol açıyor. İşte birkaç örnek.

ANESTEZİYLE SEVİŞMEDEN BOTOKSA KADAR HER YOL VAR

Kızlık zarının ameliyatla alınması: Oysa vajinismusun kızlık zarıyla bir ilişkisi yok. Kızlık zarının alınması sorunu çözmüyor.

Genel anestezi altında cinsel birleşme: Vajinal kaslar gevşediğinden cinsel birleşme gerçekleşse bile, sonraki cinsel birleşmelerde aynı sorun yaşanıyor. Ayrıca sevişmede karşılıklı haz esasken, çiftlerden birinin uyuşturulması, mantığa, tıp etiğine, hatta insanlığa aykırı. Çünkü tecavüzden farkı yok.

Uyuşturucu pomadlar: Yararsız.

Kadının sarhoş edilmesi: Yararsız.

Sakinleştirici ilaçlar: Yararsız. Üstelik bazıları cinsel isteği azaltıyor.

Sıcak su banyosu, anestezik pomat, ağrı kesici, sıkıntı gidericilerin birlikte kullanımı: Vajinismusta yararsız. Sadece cinsel birleşme korkusu olan, vajinal kasılma yaşamayanlarda geçici çözüm olabilir.

Vajinaya botoks uygulanması: Botoks vajina kaslarını felç ediyor ve belki böyle cinsel birleşme sağlanabiliyor. Ama kadının korkusu, cinsel birleşmeye karşı direnci, travması olduğu gibi kalıyor. Botoksun etkisi geçtiğinde vajinismus tekrar ortaya çıkabiliyor.

Muayenehanede hekim telkini altında ilişki: Tek seansta, kadına yatıştırıcı, ağrı giderici, kayganlaştırıcı maddeler verdikten sonra, hekimin telkinlerle çifti kendi muayenesinde, hatta gözlemi altında cinsel ilişkiye zorlaması.

*Baskıcı baba ve zayıf kişilikli annelerden kızlarına acı miras

Vajinismuslu kadınların psikoseksüel gelişimleri biyolojik yaşlarından geride. Yani bu açıdan hálá çocuklar. Araştırma vajinismus ile eğitim düzeyi arasındaki bağlantıyı da kanıtlıyor. Eğitim de ayrı bir etken. Çünkü eğitimsiz kadınlarda bu soruna daha sık rastlanırken, üniversite mezunu kadınlarda daha az rastlanıyor. Kentli kadınlarda daha az, kırsal kesim kadınlarında biraz daha çok görülüyor.

ÇOĞU ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ YA DA TANIK OLMUŞ KİŞİLER

Vajinismus psikolojik bir sorun. Baskıcı, otoriter baba, baba-kız ilişkisinde güçlükler, zayıf, güçsüz anne, cinselliği aşağılayan aile, cinsel organlardan iğrenme veya hoşlanmama, olumsuz dinsel şartlanma, cinsel şiddet, eşcinsel özdeşleşme, kızlık zarını yitirme korkusu, cinsel tabular, mitler, pasif, bağımlı eş, gebelik korkusu bu sorunun ortaya çıkmasını sağlayan önemli faktörler.

Vajinismus bir savunma tepkisi. Kadın, bilinçdışında, saldırgan ve tehditkar olarak algıladığı erkekle birleşmeyi reddediyor. Cinselliğin kirli ve kötü bir şey olarak görülmesi de cabası. Sonuçta, vajina istem dışı kasılıyor, cinsel birleşme olanaksız hale geliyor.

Vajinismuslu kadınların başka ortak özellikleri de var. Bunlar, çocukluk ve gençlik yıllarında ailelerinin "iyi kızları." Yani kurallara uyan, kızgınlığı dışa vurmayan, sürekli bir kabul ihtiyacı yaşayan kadınlar. İlişkiyi şiddet veya işgal edilme olarak görüyorlar. Kasılma, şiddete karşı önlem olarak ortaya çıkıyor. Birçok araştırmada gösterildiği gibi vajinismusluların çoğu ya gerçekten fiziksel şiddete maruz kalmış ya da şahit olmuş kadınlar.

SEKS: EDİLGEN ANNEYLE ÖZDEŞLEŞME ÇAĞRIŞIMI

Bazı araştırmacılar vajinismuslu kadınların çocukluk ya da gençlikte cinsel veya bedensel travma yaşadıklarını iddia ediyor. Ahlaki ve cinsel baskı uygulayan babaların kızlarında bu sorun bariz bir şekilde daha sık ortaya çıkıyor. Anneleri ise seksten hoşlanmayan, seksi görev gibi yapan kadınlar. Anne-baba ilişkisinde fiili şiddet, sık çatışma görülüyor. Vajinismuslu kadınlar, annelerinin, kendisini ve çocuklarını korumaktan aciz, çaresiz ve bağımlı olduğunu söylüyorlar. Cinsel ilişki annenin zavallılığıyla özdeşleşme çağrışımı yaptığından, ilişkiye girmemeyi en iyi savunma olarak algılıyorlar. Vajinismusun nedenlerinden biri de kızlık zarına verilen abartılmış önem.

AŞIRI NAZİK, İÇİNE KAPALI ERKEKLERİ SEÇİYORLAR

Vajinismuslular eş veya sevgililerini otoriter ve baskıcı babalarının aksi özellikteki erkeklerden seçiyor. Eşleri çoğunlukla aşırı nazik, girişken olmayan, edilgen insanlar. Karı-koca birbirini kırmaktan aşırı korkuyor. Bu erkeklerin evlilik öncesi başka kadınlarla yaşadığı cinsel deneyim de sınırlı. Çiftin evlilik öncesi cinsel yakınlaşmaları dokunma ve öpüşmeden ileri gitmiyor. Evlendikten sonra da karşılıklı anlaşarak cinsel ilişkiden kaçıyorlar.

KOCALAR MADONNA/OROSPU SENDROMU YAŞIYOR

Vajinismuslular nasıl çocukluğunda "iyi kız" ise eşleri de "iyi çocuk." Bazılarında Madonna/orospu sendromu var. Yani "seks fahişeler içindir, bir eş saf ve masumdur" diye düşünüyorlar. Aslında her iki tarafın da cinsel birleşmeyle ilgili bilinçli ve bilinçdışı korkuları var. Birleşme gerçekleşmese de, cinsel yaşam farklı şekilde sürüyor. Düzenli olarak sevişiyor, sürtünerek boşalabiliyorlar. Hatta sürtünme doğrudan klitorisi uyardığı için vajinismuslularda orgazm oranı daha da yüksek. Vajinismus nedeniyle boşanma oranı düşük. Ortak cinsel korkular çifti birbirine yaklaştırıyor.

ERKEKLER Mİ KÖR KADINLAR MI SESSİZ?

Araştırmaya katılan erkeklere de vajinismus sorunu soruldu. Kadınların yüzde 54'ü ilk cinsel birleşmede acı nedeniyle başarısızlık yaşadığını söylerken, eşinde bu sorunu gören erkeklerin oranı yüzde 22 çıktı. Araştırmacılar iki oran arasındaki farklılığı tahminle açıklayabiliyor: Erkeklerin bu konuda konuşma isteksizliği, sorunun farkında olmama ya da kadının sorunu eşiyle konuşamaması.Doç. Dr. Doğan Şahin
 
Vajinusmus Kişilere Göre Farklılık Gösterir Mi?
Benim vajinam çok küçük olabilir veya çok dar bu yüzden ilişkiye giremiyorum diye bir kavram genelde yoktur ,çünkü vajina esnektir ve doğumda bir çocuğun başını çıkaracak kadar genişleyebilir (ki bu yaklaşık 10 kat genişlemedir).Bebeğin başının geçe bileceği yerden bir penisin geçmesi çok normaldir aslında ama işin aslı öyle değil.
Korku ile kadının vücudunda ve vajen bölgesinde kasılmalar ve kilitlenmeler oluşur.Bu kasılmalar kadının kontrolü dışında oluşur. Vajinanın girişindeki kasların kasılmasının yanında tüm vücutta bir kasılma , endişe, korku ve panik hali olur, ve kadın bacaklarını sıkıca kapatır.Biz bunu kurt kapanı benzetmesi yapıyoruz. Vajinusmuslu kadınların bazıları ise kızlık zarlarının çok kalın olduğuna ve bu yüzden ilişkiye giremediklerine inanırlar ve de eşlerini de inandırırlar, sorunun kızlık zarının ortadan kalkmasıyla çözüleceğine inanan çift bir kadın doğum uzmanına giderek ve anestezi ile bayıltılarak kızlık zarlarını ameliyatla açtırırlar, ama bu da çözüm getirmez ve bunun da işe yaramadığını gören çift iyice umutsuzluğa, karamsarlığa kapılıp ilişkilerini yıpratmaya ve birbirlerini suçlamaya başlarlar.Aslında gerçek vajinusmusta bunun yeri yoktur. Vajinusmus sorunu olan kadınların büyük çoğunluğu doktora muayene olamaz, tıpkı ilişkide olduğu gibi panik ve korkuya kapılır, bacaklarını kapatır ve ağlama krizine girerler.Genellikle en son bize gelirler.Bizden önce mahallenin ebesine,normal bir kadın doğum uzmanına,daha sonra psikologa vs. Bunların hepsi hastada ve eşinde maddi manevi yıpranmalara yolaçar.Oysaki bunun yolu psikiyatri eğitimi almış hipnoterapi yöntemini bilen iyi bir kadın doğumcu bir seyansta çözer.Biz böyle yapıyoruz. Bazen de sorunun ilaçlarla veya genel anestezi (bayılma) altında ilişkiye girmekle çözüleceğine inanılır, uyutularak kaslarda gevşeme sağlanabilir ve hatta yanlış bir metod olarak vajinusmuslu kadınların genel anestezi ile uyutulup partnerleri ile cinsel ilişkiye girmeleri sağlanır ama bu sorunu çözeceğine daha da büyütebilir.Kadın uyanık olduğunda cinsel ilişkiden gene korkacaktır ve kocası ise daha evvel anestezi altında ilişki kurduğu karısına karşı zorlayıcı bir tutum izleyebilir. Bu da korkuyu arttırır. Ayrıca anestezi altında ilişkiye girilen kadın kendi kontrolü dışında bu tip bir ilişki yaşamaktan psikolojik olarak kötü etkilenebilmektedir. Bu yaklaşımın nedenlerin bir tanesi vajinismusun cinsel yaklaşım ,vajinaya giriş sırasında vajenin etrafındaki kasların kasılması ve bundan dolayı cinsel ilişkiye girilememesi düşüncesidir. Gene bu düşünce tarzı ile son zamanlarda vajene botox uygulamaları yapılmış ve vajen kasının kasılması engellenmiştir.Gerçek vajinismuslularda bu yaklaşımda çözüm sağlamammaktadır.Geçici çözüm yolu olarak kullanılmaktadır. Bu tip sıkıntılı kişilere sakinleştirici ilaç, antidepresan ilaç vermekle bu sorun çözülmez, aksine bu tip ilaçların bazılarının cinsel isteği azaltıcı etkisi vardır, böylece sorun çözülmediği gibi başka bir sorun olan cinsel isteksizlikte sıkıntıya eklenmiş olur. Kas gevşeticiler veya alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girme çabaları da hep hüzün ile sonuçlanır. Çok kolay tedavi edilebilen bir sorun olan vajinusmus bu tip yanlış bilgi ve denemelerle büyür,büyür. Kadında sıkıntı, gerginlik başlar, kendisinde eksiklik olduğu duygusu ile suçluluk duymaya başlar, Ümitsizlik ve karamsarlığa düşer. Kadınların çoğunluğu bu durum karşısında gösterdiği tepkinin fazlalığını ve de gereksizliğini bilir,korkuya karşı verdiği tepkinin aşırılığını mantıken bilmesi ve de bunun gereksizliğini kabul etmesi de bunu çözmeye yetmez ve bir iç karmaşa yaşar,ben eşimi seviyorum, onu istiyorum,kanunen benim eşim,ailem onu kabul ediyor,ben kabul ediyorum,peki neden bunu yapamıyorum gibi iç karmaşalar ve bunalımlar yaşayabilir. Bazı kadınlarda cinsel isteklerinin olmadığı şeklinde düşünürler,ben ilişkiye arzu duymuyorum,duysam yapacağım ama içimden gelmiyor diye yakınırlar,buda tamamiyle bir savunma sistemidir,insan canının yanacağından korktuğu veya zarar göreceğine inandığı veya inandırıldığı şeyi isteyebilir mi ? Bazen çözüm olarak vurdum duymazlık yaşar ve beni seven beni böyle de sever illa cinsel ilişki mi yaşamak gerekir gibi bir takım savunma mekanizmaları geliştirerek kendisini rahatlatmaya çalışır, ama sorun hep vardır ve her gün büyür ,bir gün eşlerin her ikisi de bunu taşıyamayacak hale gelir ve ilişki biter. Erkekler başlangıçta çok ılımlı yaklaşırlar ilişkiye giremeyen eşlerine ,bazen de anlayamama ve öfke ve kırılganlık hisleri arasında kalırlar.Ve bedensel hiç bir sorunu olmamasına rağmen bazen erkekte sertleşme sorunu da başlayabilir. Erkek sonuçta tahammülsüzleşebilir ,eşini zorlayabilir veya aldatabilir. Bazende hanımlarımız tedavi olmayı istedikleri halde eşlerinin sorunu önemsemediklerini, tedaviye baş vurmayı ertelediklerini, veya olay çözüme yaklaştığı sırada eşlerinden destek göremediklerini fark eder buna çok şaşırırlar.Cinsel ilişki ile ilgili kaygı ve korkular yanlızca kadınlarda olmaz bazı erkeklerdede bu olabilir.Kadınlar için bunu anlamak veya hissetmek çok zordur çünkü onlar kendi problemlerine vede çözümlerine odaklanmışlardır.Evet bazen bunu anlamak veya hissetmek zordur ama şöyle düşünün başka insanlarda, hatta bazen sizde bu konuda kendinizi anlayamıyorsunuz.Ama gerçek olan şu ki problem var. ışte benzer bir yaklaşımla yaklaşırsanız eşinizide anlayabilirsiniz, buda çözümü kolaylaştırır.Onunda ilişkiden korkabileceğini, canının acıyabileceği ve ilişkide penisinin zarar göreceği düşüncesinin olabileceğini kabul etmeniz gerekebilir. Tedavide hanımların yanı sıra ,erkeklerede kaygı ve korkularını yok edici, destek verici terapi yapıyoruz.Onlarıda anlyor,seviyor ve kaygılarına saygı duyuyoruz. Vajinismus kadının ve erkeğin ortak bir sorunu olup, hiç bir taraf diğerini suçlamamalı veya anlayışsız olmamalıdır. Çok seyrek olarak yaralanmalar yada kadın dış veya iç cinsel organlarının hastalığı ile cinsel ilişki arasında acı oluşur ve kadın istemeyerek kendini kasabilir. Böyle bir durumda, fiziksel nedenlerin tedavi edilmesi gerekir. Vajinismusun nedenlerinde çocukluk çağından kalma korkuların,suçluluk,ayıp,günah duygularının yeri büyüktür.Korkular en çok ,kadının simgesel olarak zihninde aşırı büyüttüğü bir penis yüzünden çok acı çekme ,parçalanma korkularıdır.Ayrıca gebe kalma korkuları da önemlidir. Bunların yanında; -Eksik yada yanlış cinsel bilgi -Erken travmatik yaşantılar -Eşler arasındaki iletişim biçimi -Cinsel iletişim sorunları -Performans kaygısı -Kızlık zarını yitirme korkusu -Otoriter baba -Baba kız ilişkisindeki güçlükler -Cinselliği aşağılayan aile olabilmektedir.

Bekarlarda Vajinusmus Var Mıdır ?
Primer Vajinismus: Bir kez bile olsun cinsel ilişkinin gerçekleşememesidir. Sekonder Vajinismus: Önceden sağlıklı şekilde ilişki mümkün iken yaşanmış bir cinsel travma sonrası (olaylı bir doğum, düşük, kürtaj, hoyratça yapılan bir jinekolojik muayene, taciz veya tecavüze maruz kalma gibi) gelişen vajinismus durumudur. Apareunia: Bir takım fiziksel nedenlerden dolayı, bireyin cinsel ilişkiye girememesidir. Vajinismus da bir tür apareuniadır. Dyspareunia: Cinsel ilişki sırasında ağrı hissetmekdir. Bazen sekonder vajinismusun altında yatan neden bu olabilmektedir. Eger ağrılı cinsel ilişkiniz varsa altında yatan neden her zaman vajinismus olmayabilir.

Vajinusmusda Ne Tür uygulamalar Önerilmiyor ?
Bazen de sorunun ilaçlarla ilişkiye girmekle çözüleceğine inanılır, bu şekilde kaslarda gevşeme sağlanma yoluna gidilebilir ve hatta yanlış bir method olarak vajinusmuslu kadınların genel anestezi ile uyutulup partnerleri ile cinsel ilişkiye girmeleri sağlanabilir. Ama tüm bunlardan cevap alınamayınca sorun çözüleceğine daha da büyür. Kadın uyanık olduğunda cinsel ilişkiden yine korkacaktır ve kocası ise daha evvel anestezi altında ilişki kurduğu karısına karşı zorlayıcı bir tutum izleyebilir. Bu da korkuyu arttırır. Ayrıca anestezi altında ilişkiye girilen kadın kendi kontrolü dışında bu şekilde bir ilişki yaşamaktan psikolojik olarak kötü yönde etkilenebilmektedir. Bu kişilere ayrıca sakinleştiriciler veya antidepresan ilaçların verilmesi de sorunu çözmez. Aksine bu tip ilaçların bazılarının cinsel isteği azaltıcı etkisi vardır, böylece sorun çözülmediği gibi başka bir sorun olan cinsel isteksizlik de sıkıntıya eklenmiş olur. Ancak tablo yalnızca vaginismus olmayıp herhangi bir ruhsal ya da fiziksel başka bir rahatsızlıkla birlikte ise ona yönelik ilaç tedavisi uygulanabilir. Kas gevşeticiler, ağrı kesici ilaç veya kremler veya alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girme çabaları da hep olumsuzlukla sonuçlanır. Her türlü olumsuzluk, umutsuzluk ve karamsarlığı da bir miktar daha arttırır. Bu tür yaklaşımlar ile sorun çözülemeyeceği gibi daha da büyür

Vajinusmus Gebeliğime Engel midir?
Vajinismus yalnızca cinsel birleşmeye engeldir. Vajen ağzına dökülen spermlerin yüzme kabiliyeti sonucunda gebelik oluşabilir. Ancak gebelik şansı normale göre azdır.

Vajinusmusda Cerrahi Yöntem Kullanılırmı ?
Bu problemin yalnızca kızlık zarının kalın olmasına bağlanması ve problemin çözümü için kızlık zarının kesilip çıkarılması ("hymenektomi operasyonu") kabul edilmeyen bir yöntemdir ve yalnız başına problemi çözmeye yaramamaktadır. Çünkü bu tür operasyonel bir girişim sorunu çözmeyeceği gibi, bireylerde sorunun çözülebileceği inancını ortadan kaldırarak mutsuzluk ve karamsarlık yaratabilir. Bununla birlikte yapılan muayene ve terapiler sırasında o bölgede aşırı bir hassasiyet bulgusunun olması sonucunda hymenektomi yapılarak vajina girişi bir miktar rahatlatılabilmektedir.

Vajinusmusa Sebep Olan Nedenler ?
Yanlış bilgiler ve inanışlar. -Baskıcı,otoriter baba. -Zayıf,güçsüz anne. -Cinselliği değersizleştiren veya aşağılayan aile. -Olumsuz dinsel ve kültürel şartlanma. -Cinsel şiddet. - Kızlık zarını yitirme korkusu. -Cinsel tabular,mitler,inançlar. -Pasif bağımlı eş. -Gebe kalma korkusu. -Cinsel organlardan iğrenme ve hoşlanmama. - Eşcinsel özdeşleşme. -Baba-kız ilişkisindeki güçlükler.






-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
"Eşimle ilişkiye yine giremeyeceğim.Kendimi kasacağım.Acıyacak,ağrıyacak,yırtılacak.Zaten orası kapalı.Hiç bir şey giremez ki.Eşimi ne kadar çok sevsem de eşim beni boşayacak?"

Bu tür iç konuşmalar devam eder ve gider. Bu düşünceler aklından geçtikçe göğsü sıkışır.Ter basar?.Gerilir?Bazen ağlama krizleri yaşar?Tam eşi ile beraber olacağı sırada kendini yeniden kasar ve kapatır.Başarısız olunca da kendinden nefret eder.Şimdiye kadar gördüğüm vajinismus vakalarının hemen hemen hepsinin aynı zamanda depresyon yaşadığıdır.

Hayatı istenilen şekilde yaşamayı engelleyen sıkıntılı düşünceleri ve hayalleri olan bu bayana bilişsel terapi nasıl faydalı olabilir? Girişimimizin sonucunda neler olacağına ilişkin düşüncelerimizdeki hataları tanımamıza yardımcı olarak? Terapi sürecinde mantık yürütme yeteneğinizi ve gözlem gücünüzü, yaşantınızdaki sıkıntı üreten durumlarda kullanmayı öğreneceksiniz. Kendinizin kobay, yaşamın laboratuar olduğu bir ortamda düşüncelerinizi bir bilim adamı gibi test etmeyi öğreneceksiniz. Düşüncelerinizdeki çarpıtmaları ve mantıksızlıkları yavaş yavaş eledikçe, yaşam olayları ile baş etmede daha kullanışlı ve sıkıntıdan uzak bir yaklaşım geliştireceksiniz.

Bilişsel terapideki adımlar

İlk adım sıkıntılı hissettiğinizde otomatik düşünceleri tanımaktır. Onları tanıyabilmek için aşağıdaki özellikleri aklınızda tutmanız gerekir.

1- Bu düşünceler sanki kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bilinçli bir hatırlama veya anlamlandırma çabasından kaynaklanmamaktadır.
2- Bu düşüncelerin belirgin bir mantığı yoktur. Onları fark etmeye başladıkça, terapistinizin yardımı ile onları gerçeğin ve mantığın ışığında sorgulamayı öğreneceksiniz.
3- Bu düşünceler anlamsız ve yanlış da olsa, aklınızdan geçerken akla yatkın ve güvenilir görünürler. Onları "Telefon çalıyor - Cevap vermeliyim." düşüncesinde olduğu gibi gerçek olarak kabul edersiniz.
4- Bu düşüncelerin mantıklı bir işlevi yoktur ve sizin kendi davranışlarınızı denetleme yeteneğinizi engellerler. Siz onları gerçek olarak kabul ettikçe sıkıntınız daha da artar.

Bunaltı, sıkıntılı hissetmeye başladığınızda kendi kendinize neler söylediğinizi ve zihninizden geçen görüntüleri hatırlamaya çalışın.

İkinci adım, bu düşünceleri yakalamayı öğrendikten sonra onları bir deftere not ederek izlemektir. Terapistinizi yardımı ile onları sorgulamayı, mantığınız ve gerçeği değerlendirme beceriniz ile gözden geçirmeyi öğreneceksiniz. Her sıkıntı yaşantısının süreli olduğunu fark ettiğinizde, "artık her zaman böyle hissedeceğim" düşüncesi ile panik yapmayacaksınız.

Üçüncü adım, sonuçta ne olacağına ilişkin inançlarınızı denemek için stratejiler geliştirmek ve bunları uygulamaktır. Örneğin, hikayedeki genç bayan cinsel ilişki için bir plan yapacaktır. Bu hazırlanmanın amacı gerçekten ilişkiye için değil bu konudaki durumu ve acı,ağrı hissetme olasılığı hakkındaki abartılı düşüncelerini ve başarısız olmanın ona yaşatacağı duyguları önceden denemek içindir.

Dördüncü adım denemelerin sonuçlarını tartışmaktır. Örneğimizdeki genç bayan denemeler yaptığı için sonuç hakkındaki sıkıntılı düşüncelerinin neredeyse olmadığını ve olumsuz bir sonucun bile beklediği kadar kötü olmadığını keşfedebilir.

Beşinci adım "Rol Yapma tekniğini" kullanmaktır. Zorlu yaşam olayları ile baş etmenin çeşitli yollarını deneyebilmeniz için, terapistiniz "sıkıntılı siz" i oynayabilir. Böylece kendinize dışarıdan bakarak belirli durumlarda neler olacağına ilişkin düşüncelerinizi sorgulayacaksınız. Terapide öğrendiğiniz yöntemlerde ustalaştıkça, sıkıntı üreten düşünceleriniz azalacak ve tepkilerinizi denetlemek ve hayatı olduğu gibi kabul etmekte huzur ve mutluluk duyacaksınız.

Düşünce hataları
Sıkıntı üreten düşüncelerdeki hatlar incelendiği zaman aşağıdaki sınıflandırmalardan birine ait olduğu görülür.
1- Abartma:
Bir kadın eşinin kendisini bırakacağına inanmıştı çünkü artık çekici olamayacak kadar yaşlıydı. Bunaltısı, yüzündeki ve boynundaki yeni kırışıklıkları, saçındaki grilikleri fark etmesine ve kendisini tanıştığı her genç kadınla kıyaslamasına neden oluyordu. Kendi iyi özelliklerini önemsemiyordu çünkü bu özellikler işe yaramazdı. Dahası, eşinin sevgisini ve bağlılığını görmezden geliyor ve hatta eşinin de yaşlanma belirtileri gösterdiğini düşünmüyordu bile.

2- Felaketleştirme:
Sıkıntılı bir kişi tehlike veya güçlüklerle karşılaştığında, başarısızlığı en olası sonuç olarak kabul eder. Basit bir cerrahi girişim geçirecek olan sıkıntılı bir hasta, öleceğine veya sakat kalacağına inanır.

3- Aşırı Genelleme:
Terfi alamamak gibi tek bir olumsuz deneyim, kişinin tüm hayatını etkileyecek olan bir kurala dönüştürülür: "Hayatta bir baltaya sap olamayacağım. Sınıf atlayamayacağım."

4- Olumluyu Küçümseme:
Sıkıntılı kişi kendi yeteneğini ve becerilerini görmezden gelir. Geçmişteki olumlu yaşantılarını unutur. Sadece gelecekteki başa çıkılmaz sorunlar ve dayanılmaz acılara yoğunlaşır. Örneğin sıkıntılı bir öğrenci sınavlardaki yüksek notlarını göz önüne almayacak ve aynı zamanda bunun pek çok sınavdan sadece biri olduğunu ve tek başına meslek yaşamını oluşturup, sona erdiremeyeceğini unutacaktır.

5-Gelecekle ilgili kehanette bulunma:
Gelecekle ilgili olumsuz yorumlar yapmaktır.Fakat beyin bu olumsuz yorumları sanki gerçekmiş gibi algılar. -cekli,-caklı cümleler kurulur.Acıyacak,parçalanacak?Eşim beni boşayacak?Kanayacak?Yırtılacak?Ben burada vajinismuslu bayan için ?Var olmayan bir acının korkusunu yaşıyor? derim hep.?Acıyacak? kelimesi ile "acıdı" kelimeleri aynı anlamı ifade etmiyor."Acıyacak" kelimesinde daha deneme olmamış."Acıdı" kelimesi ise bir deneyim sonucunu ifade eder.Vajinismus vakalarının en çok kullandığı olumsuz düşünce kalıbı budur desem abartmamış olurum.

Vajinusmus Tedavisinde Ev Ödevi

Tedavinin önemli bir bölümünü ev ödevleri oluşturur. Yaşam boyu kullanacağınız metotlar öğreneceğiniz için, yapacağınız ev ödevleri sadece terapi sırasında geliştirilen stratejileri kullanma yeteneğini kullanmakla kalmaz, aynı zamanda düşüncelerimizi gerçek hayat ortamında denememizi sağlar. Düşüncelerimizi izlemeye ve kayıt etmeye ek olarak, bunaltı tepkilerimizi oluşturan durumlarla yüzleşmemize ve denetlememize yarayacak sıkıntı üreten düşünceleri durdurmayı öğreneceksiniz.

Aşağıda yeni teknikleri denerken aklınızda tutmanız gereken bir kaç önemli nokta verilmiştir.

1. Sıkıntı üreten durumlarla karşılaşmadan önce "Kurtulma Faktörleri" dediğimiz şeylere dikkat etmelisiniz. Sizin için iyi olan neler var? Sıkıntılı bayan ön sevişmeden aldığı zevke,hazza,orgazma odaklanabilir.
2. Felaketleştirmeden kaçınmak için, durumu olası en kötü sonuca göre gözden geçirin. Örneğin, eğer öğrenci sınavda başarısız olursa, bu durum gerçekten kariyerinin sonu mu demektir? Kendisini gösterebilmesi için başka fırsatlara sahip midir? Sıklıkla en kötü ihtimale bile dayanabileceğini ve bununla yaşamını sürdürebileceğinizi bulursunuz. Ve en kötü durum en seyrek ortaya çıktığına göre ne çıkarsa çıksın hazırlıklı olursunuz.
3. Eğer aklınıza başarısızlık, acı veya rezil olma ile ilgili görüntüler gelmeye başlarsa, bunların bir listesini yapın ve sonra her hayali mantık ve gerçeğin ışında dikkatlice değerlendirin.
Bu hayallerin ne kadar mantık dışı ve neredeyse olanaksız olduğunu görmeye başladığınızda, tekrar geldiklerinde yazmadan da onları mantıklı olarak değerlendirmeyi öğrenmiş olacaksınız.
4. Sıkıntı ve kaygılarınızın kaynağında temel inançlar varsa, onları test etmek için gerçekleri kullanın çünkü bilgi korkunun ilacıdır. Eğer asansör korkunuz varsa asansörlerin güvenliği hakkındaki bütün bilgileri toplayın: yapıları, bakımı, kaza oranı, ikaz sistemleri vb. Eğer kalp krizi hakkında kaygılı iseniz bir genel bir kontrol muayenesinden geçin ve doktorun verdiği önerileri uygulayın. Vajinismus iseniz bu konuda bir çok kitap okuyun.İşin uzmanlarına sorun.Araştırın?.Her şeyi iyice öğrenin....
5. Eğer gerçekten bunaltılı olabilecek bir durumla karşılaşmak durumundaysanız bunu küçük parçalara bölerek yapın. Yüksek binalara çıkmaktan korkan bir kişi önce bir arkadaşı ile bir kaç kat çıkarak, ertesi gün bunu arttırarak korkusunu yenebilir veya azaltabilir.Vajinismus için ilişkiyi küçük adımlarla deneyin.Önce dokunma "Sürtünme" vb.
6. Sıkıntılı durumun ortasında iseniz dikkat dağıtma yöntemini kullanabilirsiniz. Sıkıntınızla ilgisi olmayan çeşitli detaylar üzerinde yoğunlaşın. Eğer sınavda iseniz kaleminizin üzerindeki yazıları okuyun veya diğer öğrencilerin ayakkabı markalarını bulun. Sosyal ortamlarda ise mobilya stilleri, diğer kişilerin görünür özellikleri ile ilgilenin; ceketinin tonu, dikişi, saç stili gibi. Terapistiniz bu teknikleri kendi durumunuza uydurmanıza yardım edecek ve sıkıntıyı denetleme yollarını denemenizde sizi cesaretlendirecektir: Algısal uyanıklığı el çırparak arttırmak, sıkıntılı bir zihinsel görüntüyü, olumlusu ile değiştirmek, sevmediğiniz bir TV kanalını değiştirir gibi düşünceleriniz arasında zap yapmak gibi. Terapi seansların da bu tekniklerin provasını yapacaksınız ve bu sayede yalnızken bile bu tekniklerden destek alabileceksiniz. Terapiye yeni başlarken akılda tutmanız gereken bir kaç konu var. Başlangıçlar önemlidir. Bir kere başlayınca, bir karar alıp onu uygulamaya koyunca, içinizdeki potansiyelin farkına varacaksınız.

Amaç belirlemek bu süreci hızlandırır. Eğer zihninizde sıkıntı,bunaltı ve kaygıdan kurtulduktan sonraki halinizle ilgili görüntüleriniz varsa ne için uğraştığınızı daha iyi bilebilirsiniz. Eğer yoksa şimdiden bu halinizi görmeye başlayın. Ve bu görüntüyü zihninizdeki en parlak ve net görüntü haline getirin.
Ne koyarsanız onu alırsınız. Bunu unutmayın. Çaba harcıyor olmanız belirgin değişikliklerin olacağının göstergesidir. Uzunca bir süredir sıkıntı, bunaltı ve kaygıların pençesinde kaldınız. Eski düşünce kalıplarınızı fark etmek ve bunları değiştirmek doğal olarak zaman alacaktır. Sabırsızlığa kapılmadan çabalarınızın siz sonuca götürmesine izin vermelisiniz. İhtiyacınız olduğunda size yardımı olacak başka kişilerin de olduğunu hatırlayın. Aileniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız, iş yeri arkadaşlarınız, aile doktorunuz ve diğerleri iyileşme sürecindeki potansiyel ortaklarınızdır. Paylaşım ve yardım için onları aramayı ihmal etmeyin. Genellikle bu kişiler de yardım istendiğinde kendilerini bile şaşırtacak derecede değişirler. Terapi sırasında öğrendiğiniz teknikleri kullanma konusunda hevesinizi hep sürdürün. Terapinin kendisi zaman kısıtlıdır ancak öğreneceğiniz teknikler hayat boyu her sorunda işinize yarayacaktır. Hiç kimse duygusal problemlerden, sıkıntılardan uzak kalamaz. Mutlaka olacak. Ancak problemin huzurunuzu bozmasına gerek olmadığını öğreneceksiniz. Ve son olarak yaşamın zorluklarını aşmada yeni yöntemler öğrenirken, keşfetmenin heyecanını yaşayın. Yardım arama kararını vermiş olmanız bile içinizdeki umut ışığının varlığına işarettir. Sıkıntılar kayboldukça bu umut kıvılcımı yaşama hevesinizi ateşleyecektir. Buna inanın ve bu konuda çalışmaya hazırlanın. Bir kısmını yukarıda açıkladığımız bilişsel otomatik olumsuz düşünce kalıpları aşağıda sıralanmıştır.

Düşünce hataları:
1- Aşırı genelleme
2- Ya hep ya hiç şeklinde düşünmek
3- Olumsuzlukları büyütmek
4- Olumluyu geçersiz kılmak
5- Beyin okumak
6- Gelecekle ilgili kehanette bulunmak
7- Duygusal mantık yürütmek
8- Meli, malı kurallar koymak
9- Etiketlemek
10- Kişiselleştirmek
11- Felaketleştirmek

Önemli Not

Vajinismus terapisinde Bilişsel Terapiler tek başına yeterli olamayabiliyor.Çünkü bilişsel terapiler bilinç düzeyine hitap etmektedir.

Bildiğimiz gibi vajinismusu tetikleyen en önemli şeyler bilinçaltına atılmış,bastırılmış geçmiş yaşam deneyimleridir.Bilinç buz dağının suyun üst kısmında kalan kısmını ifade ederse bilinçaltı, buzdağının suyun içindeki kısmını ifade eder.Biz terapist olarak genellikle buzdağının suyun içindeki kısmı ile çalışıyoruz.Yani bilinçaltı terapileri o iş için daha uygun.Geçmiş yıllarda vajinismus sorunu yaşayan, 3 yıllık evl, kadın doğum uzmanı bir doktor hanımı terapiye almıştım.O vajenle ilgili her şeyi bilmesine rağmen,binlerce doğum,kürtaj yaptırmasına rağmen,bu konuda çok bilinçli olmasına rağmen vajinismus sorunu yaşıyordu.Böyle bir vakada bilişsel terapi pek işe yaramayabilir.Doktor hanımın bilinçaltı çocuklukta yaşadığı taciz olayını unutmamıştı.7 yaşındayken tek başına halasına gidiyor.Evleri yakın?Halasının apartmanına girince 16-17 yaşlarında bir genç onu merdiven altına çekiyor.Taciz ediyor.Sonraki yıllarda bir kaç olumsuz olay yine yaşanıyor.

Kadın doğum uzmanı ama vajinismus?Bilişsel terapi diğer tekniklerle beraber verildiğinde daha etkili olmaktadır.



-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Bu teknik biyoloji ve fizik ağırlıklıdır.Uygulama sırasından fizik kurallarından faydalanılır.İrade yada bilinçaltı bu teknikte önemli değildir. Birincil amacı penis-vajen buluşmasını, penetrasyonu sağlamaktır. Bayan istem dışı kendini kasar ve kapatır. İşte bu teknikte vajen kasları doğal yöntemlerle genişletilir. Bayan kendini kassa bile vajen kasları açılır. Penisin girişine bir engel kalmaz. Penis rahatlıkla içeri girer. Mekanik bir tekniktir. Başarılı olduğu vakalar vardır. Ama derinlerdeki korkuları boşaltamaz. Bir başka dezavantajı ise penisle vajeni buluşma noktasına getiremeyen çiftlerde pek başarılı olmaz. Öncelik penis ve vajenin birleşme noktasına gelmesidir bu teknikte?
 


Davranışçı Terapi Nedir?

Ödül ve ceza yöntemini savunan yöntemdir. Davranış merkezlidir. Pavlov ve Watson Davranışçı kuramının ilk kurucuları olarak kabul edilir. Davranışçı kurama olan katkılarında dolayı Skinner de kuramın kurucularından sayılmaktadır. Daha sonra Thorndike, Hull, Wolpe, Eysenck ve Bandura gibi psikologlar Davranışçı yaklaşıma büyük katkılar sağlamış ve kuramın önde gelen isimleri arasında yer almışlardır. Davranışçı psikoterapi genel bir yaklaşımı ifade eder; çünkü birçok farklı psikoterapi uygulanmaktadır. Bireye ve bireyin sorununa uygun olan bir yöntem seçilir ve tedaviye başlanır. Bu nedenle her terapist kendi yöntemini kendisi belirler. Terapide hedef olarak problemli davranışlar belirlenir. Davranışı ortaya çıkaran psikolojik etkenler araştırılmaz. Hastanın veya problemleri olan kişinin kişisel özellikleri ve geçmiş yaşantısının üzerinde durulmaz. Dolayısıyla davranışa yol açan temel nedenlere bakılmaksızın bütün dikkat davranışa yöneltilir ve sadece davranış üzerinde durulur.

Aradaki farkı gösterebilmek için içki içmekten kendini alıkoyamayan alkolik bir kimsenin tedavi için bir psikanaliste gittiğini düşünelim. Psikanalist görüş, bireyi alkolik olmaya iten bilinçaltındaki çatışmaların temelinde, doğal ifadesini bulamamış cinsel ve saldırgan dürtülerin bulunduğunu kabul eder. Çözüme ulaşamamış çatışmalar bireye kaygı vereceğinden, kaygıdan kurtulmak için birey bir savunma mekanizması olarak alkol kullanır ve kaygılarını unutmaya çabalar.

Öte yandan davranışçı terapist alkoliklik davranışını bir davranış türü olarak ele alır. Yalnız bu davranışı sorun olarak görür. Ve onun çözümüne yönelir. Örneğin spor yapmayı,bireye öğretmeyi amaçlar. ıstenmeyen davranışın temelinde yatan psikolojik tarihçe ve kişilik bozuklukları üzerinde durulmaz. ılgilenilen davranış bozukluğunun kendisidir.Davranışçı terapi, kaygı ve korkuların, takıntıların, yeme bozukluklarının, tiklerin, sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının ve daha birçok hastalığın tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir.

Davranışçı terapide en çok uygulanan yöntemlerden bazıları şunlardır:
1- Sistematik Duyarsızlaştırma Bu yöntem, Joseph Wolpe tarafından davranışçı terapiye kazandırılmış ve daha çok kaygı ve korku uyandıran durumların tedavisinde uygulanılmaktadır. ıki önemli aşaması vardır; önce bireye vücudunu bilinçli olarak nasıl gevşetip,rahat edebileceği öğretilir.ıkinci aşamada, bireyde korku uyandıran durumların bir listesi yapılır ve en fazla korkulandan en az korkulan duruma göre bu liste bir sıralamaya konur.Tedavi, bireyin en az korktuğu, kaygılandığı durumu hayalin de canlandırıp, bu hayal kafasında canlıyken, kendini gevşetip, rahatlamayı başarmasıyla başlar ve listedeki daha korkutucu durumlar sırayla ele alınarak devam eder.Listedeki bütün bu durumlarda birey gevşemesini başarınca tedavi amacına ulaşmış sayılır. Böylece listedeki bütün korkularda bireyin rahatlaması sağlanarak korkuları ortadan kaldırılır veya hastalık düzeyindeki etkisi hafifletilir.Bir çok terapistin tavsiye ettiği parmak egzersizleri bu tekniğe dayanır.Korku aşama aşama azaltılır.Önce ayna ila bakma.Elbise üzerinden dokunma?Çıplak dokunma?Bu dokunmalar kişi kendini rahat hissedinceye kadar devam eder.Parmak aşamasına geçilir.En son penis vajen buluşması gerçekleşir.

2- Kendine Güvenli Davranış Eğitimi Wolpe, kendine güvenli bir biçimde davranan bireyin ilişkilerinde daha etkin olacağını ve bu nedenle sorunu daha az olan, daha doyumlu ilişkiler geliştireceğini ileri sürer. Yine Wolpe?ye göre, kendine güvenli bir biçimde davranan bireyin kaygısı daha az olacağından, kaygının yol açtığı sorunlarla uğraşmaz.Kendine güvenli davranış eğitiminin kullanıldığı temel teknik, belirli bir davranışın alıştırmalarla tekrar edilerek öğrenilmesidir. Kendine güvenli davranma sorunu olan kişi, başka bir deyişle danışan, terapiste hangi durumlar da kiminle ilişki halindeyken ne gibi sorunu olduğunu anlatır. Daha sonra terapistin önünde bu sorunun ortaya çıktığı durum da nasıl davranacağını tekrar eder. Sanki birey sahnedeymiş gibi değişik davranış türlerini rol olarak ortaya koyar.Her davranış türünden sonra terapist ve danışan o davranış türünün etkinliğini tartışır ve bu süreç, danışanın kendisine güven duyduğu ve için de bulunan ortama uygun davranışı buluncaya kadar devam eder.Danışan bu davranışı tekrar ederek iyice öğrenir.Hayalinde o sosyal durumu yaratır,terapist diğer kişi rolünü benimser ve danışan, yeni öğrendiği kendine güvenli davranışı otomatik olarak yapmaya başlar. Bu aşama da sorun çözülmüş kabul edilir ve tedaviye son verilir.

3- Örnek Göstererek Tedavi Yöntemleri
Fobilerin tedavisinde etkili olarak kullanılan bu yöntemdir.Terapist, danışanın korktuğu duruma önce kendisi model olur ve davranışı basitten zora doğru aşamalı olarak yapar. Sonra hasta veya danışana aynı davranışları sırayla yapması için yönerge verir. Eğer danışan davranışı gerçekleştiremese, terapist çeşitli yardımlarla davranışı yapmasını sağlamaya çalışır. Örneğin, kişi fareden korkuyorsa, tam fareye dokunacağı zaman elini geri çekerse, terapist fareye dokunur ve cesaret duymasını sağlar, kişi yine başaramazsa terapist danışanın elini tutarak birlikte fareye dokunmaya çalışır. Yada fareden korkan çocuklara başka çocukların farelerle oynadığını seyrettirerek korkularından kurtulmalarını sağlamaya çalışır.Danışan davranışı yaptıkça, terapist yardımı kademeli olarak geri çeker.

Edimsel Koşullama
Edimsel koşullanma, Skinner tarafından geliştirilen bir davranışçı tedavi yöntemdir. Bireyin istendik davranışları ödüllendirilirken, istenmedik davranışları da görmezden gelinir. ıstenmeyen davranış (edim) ödüllendirilmez, ihmal edilir, istenen davranış ödüllendirilir. Örneğin: ?3 yaşın da ki bir çocuk sürekli ağlamakta ve herkesi rahatsız etmektedir.Annesi bu davranışını nasıl düzelteceğini bilememektedir.Yardım için psikologa götürür.Psikolog çocuğun günlük yaşamını gözlemlediği zaman çocuğun uslu uslu oturduğunu ve normal davrandığını fark eder, kimse ona dikkat göstermemektedir. Ama bağırıp çağırıp, etrafa tekme savurunca herkesin dikkatini kendi üzerine çekmektedir. Bu gözlemden sonra psikolog çocuğun annesine şu yolu tavsiye eder. ?Çocuğun sakin sakin kendi başına oynadığı zaman, her 5 dakika da bir onun yakınına gel, konuş saçını okşa ve onunla ilgilen. Tedavi ilerledikçe bu zamanı gittikçe yükselt, başka bir deyişle çocuk kendi başına oynarken her 10 dakika da, daha sonra her 15, veya 20 dakika da ona ilgi göstermeye başla. Çocuk ağlamaya, bağırmaya ve sağa sola saldırmaya başladığı zaman, daha önce hazırlanmış olan ve içinde hiçbir oyuncak bulunmayan, ışıklı ve temiz bir odaya çocuğu koy. Ağlaması ve bağırması geçinceye kadar hiç ilgi gösterme.Yalvarsa bile duymazlıktan gel, normal ses tonuyla konuşunca odaya git ve sakin konuşurken onunla ilgilenmeye devam et,yine ağlamaya başlayınca odaya geri koy ve odadan çık.Bunu gece gündüz her zaman uygula? . Bu tür tedavi içine giren çocuğun ağlama ve bağırma davranışında hızla azalma gözlenecektir. Sakin olma davranışında artma olacaktır?

Üç çeşit edimsel koşullanma yöntemi vardır;bunlar markayla ödülleme,kendini denetleme ve biyobildirimdir.
1- Markayla ödülleme (Sembol Ödüllendirme)
Denetimi zor olan davranışlar da bir dereceye kadar etkili olabilir. Yöntem sık sık suç işleyen çocukların yerleştirildiği kurumlarda ve akıl hastanelerinde kullanılmıştır.Temel ilke iyi davranış için marka (jeton) verme, kötü davranış için markayı geri almadır. Öncelikle çocuk sistem hakkında iyice bilgilendirilir. ıki liste hazırlanır; birine olumlu davranışlar, diğerine olumsuz davranışlar sıralanır. Her davranışın karşısına bir değer yazılır. Eğer marka, jeton, kart gibi semboller kullanılacaksa, davranışın karşısına ederi kadar sembol yapıştırılır ve gerekirse davranışı gösteren resimler yapıştırılır. Çocuk istendik davranışlar sergilediğinde, kazandığı semboller verilir ve bunları bir kutuda biriktirmesi sağlanır. Davranışın bedeli puan olarak belirlenmişse, çocuğun kazandığı puanlar bir listeye kaydedilir. Ayrıca listede yer almayan olumlu davranışlar için de sembol verilebilir ve bu durum çocuğa söylenir. Çocuk, olumsuz davranışlar sergilediğinde, olumsuz davranış için belirlenmiş sembol geri alınır; fakat sembol geri alma işlemi, sistem uygulanmaya başlandıktan 1?2 hafta sonra faaliyete geçirilir. Dolayısıyla çocuk veya hasta, sembol kaybetmemek için olumsuz davranışlarını azaltma yoluna gider. Hazırlanan başka bir listede ise, yiyecek, içecek, etkinlik ve nesne ödüllerin isimleri ve karşılarına değerleri yazılır. Çocuk veya hasta topladığı sembolleri bu ödüllerle değiştirir.

2- Kendini Denetleme
Bireyin olumsuz davranışlarını kontrol altına alabilmesi için, amacına ulaştığında kendini ödüllendirmesidir. Birey kendini ödüllendirerek istendik davranışlarını artırır, istenmedik davranışlarını azaltır. Biyolojik geri bildirim gittikçe yaygınlaşan bir kendini- denetim yöntemi haline gelmektedir. Bu teknikte birey mekanizmasını bilmediği halde, kendi bedeninin işleyiş tarzını etkileyebilen bazı değişiklikleri yapabilir. Örneğin: Bir kimsenin gerginlikten ileri gelen kronik baş ağrısı vardır. Bu kimse tedavi için psikologa gittiğinde psikolog hastanın alnına ve boynuna elektrotlar koyar ve böylece kaslar da gerilme ve gevşemeleri en ince ayrıntılarına kadar izler.Aletler öyle ayarlanabilir ki bireyin kasları gerginleşince yüksek bir düdük sesi duyulur. Birey kaslarını gevşetirse düdük sesi kesilir. Birey, alete bağlandıktan sonra ?düdük sesini kesecek ne gerekli ise onu yapması? istenir. Hemen hemen herkes kaslarını gevşetmeyi zamanla öğrenmiştir. Kas gerginliğini azaltan bir hayal, bir düşünce, bir duygu,bir gevşeme tekniği olabilir. Bu tekniği öğrenen kimseler daha sonra alete bağlanmadan, başları ağrıdığında, aynı tekniği başarıyla kullanırlar. Bu teknik migren,baş ağrısı,yüksek tansiyon,kalp çarpıntısı,ve sara nöbetlerinin tedavisinde etkin bir biçim de kullanılmıştır.

3- ıtici Uyarıcılara Koşullama Yöntemi (Biyogeri bildim)
Bu yöntem çeşitli bağımlılık ve olumsuz alışkanlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Tedavi sırasında, olumsuz alışkanlıkla birlikte itici bir uyarıcı verilir. Örneğin, tırnağını kemiren birinin tırnağına, acı veya mide bulandırıcı bir madde sürülür ve danışana sık sık tırnaklarını kemirmesini söylenir. Danışan tırnağını kemirmeye çalıştıkça midesi bulanır. Belli bir süreden sonra tırnaklarını kemirme arzusunu hissettiğinde, daha tırnaklarını kemirmeden midesi bulanacağı için tırnaklarını kemirmeye karşı olan arzusunu yitirecek ve belli bir süre sonra bu alışkanlığından kurtulacaktır.

Davranışçı Terapinin Uygulama Alanları
Günümüzde yaygın olarak kognitif-davranışçı terapi gittikçe ağırlık kazanmaktadır. Kognitif psikoterapilerde, kognisyonlar; "Dış ve iç dünyadan gelen uyaranları algı süreçlerine dönüştüren, bunları belirli bir düzen ve bütünlük içinde işleyen, değerlendiren (bir anlamda onları anlamlandıran), depolayan, yeniden belleğe çağırıp hatırlayan ve yeniden değerlendiren ruhsal süreçlerdir.Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi kognisyon bir üst kavramdır. ıçeriğini dolduran süreçler de, kısaca özetlenirse, uyaranların düzenlenmesi, yapılanması ve değerlendirilmesidir. Söz konusu zihinsel işlemlerin gerçekleşmesi için işe karışan ruhsal süreçler şunlardır: Algılama, hatırlama, düşünme, dil, tutumlar, değer yargıları, beklentiler ve problem çözme stratejileri. Sonuçlar genellikle olumludur ve iyileşme yıllarca devam edebilir. Agorafobide de en etkili tedavi yönteminin davranış tedavisi olduğu söylenebilir. Sosyal fobide ilaç tedavisinden daha çok kognitif ve davranış tedavilerinin önemi vardır.Obsesif-kompülsif bozuklukların tedavisin de en olumlu cevap veren davranışçı terapidir. Çocuklarda ortaya çıkan uyum, davranış ve diğer psikolojik bozukluklar; alt ıslatma, kaka kaçırma, tırnak yeme, yalan söyleme, çalma, parmak emme, mastürbasyon, çekingenlik, arkadaşlık kuramama, yemek yememe, tikleri olan çocukların tedavisi davranışçı terapi ile sürdürülmektedir. Mongol ( Down sendromu) otistik, hiperaktif, konuşamayan, yarım konuşan, öğrenme güçlüğü olan engelli çocuk sahibi olan ailelerin sorunu kabullenme, suçluluk duygusunu azaltma ve yaşadığı sıkıntı ve yaşantılarını paylaşmak için aile terapileri ve davranışçı terapiler yapılmaktadır.

Son yıllarda gençler arasında hızla yayılan alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ve tedavisi gençlerde ortaya çıkan saldırganlık, hemen hemen her ailede görülen anne-baba-genç çatışması, karşı cins ile sorunlar, intihar davranışı, okuldan kaçma, cinsel sapma, sınav stresi ve okul başarısızlığı, yemek yememe ve aşırı yeme gibi sorunların çözümünde davranışçı terapilerden faydanılmaktadır.
Evlilik yaşantısında eşler arasında cinsel, duygusal, ekonomik, yaşam felsefesi, kültür farkı, davranış biçimlerinden kaynaklanan problemler yaşanmaktadır. Bu sonuçlara göre eşlerin birbirlerini dinleme, kendini ifade etme konusunda problemleri varsa kognitif ve davranışçı terapi uygulanmakta, cinsel alanda ortaya çıkan iktidarsızlık, isteksizlik, orgazm olamama, kıskançlık konuların terapiler yapılmaktadır. Problemin çözümü için eşlere ayrı ve beraber seanslar yapılmaktadır.

Ayrıca vajinismusun tedavisinde davanışçı terapi çok önemli bir yer utmaktadır.Parmak egzersizleri,gevşeme egzersizleri,haz eksenli terapiler davranışçı terapinin elemanlarıdır.Yani davranışçı terapi vajinismus terapisinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır ama bazen tek başına yeteli olamamaktadır.Diğer tekniklerle beraber uygulanması daha başarılı sonuçları ortaya çıkarmaktadır.Singapur dünyanın en küçük ama en zengin ülkesidir.Ufacık bir ada ülkesi.Bu ülkeye gittiğimde halkın davranışçı yöntemlerle yönetildiğini gördüm ve şaşırdım.Her şey ödül-ceza yöntemine göre ayarlanmış.Sigara izmaritini yere atmanın cezası 100 Singapur doları? Yere tükürmek 100 Singapur doları.. Kirli arabayla trafiğe çıkmak size 250 Singapur dolarına patlar. Adamlar bu tekniği yaşam felsefesi haline getirmişler.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
EFT (Emotional Freedom Technique): Duygusal Özgürleşme,Arınma,Boşalım Tekniği olan, bilincimizi geçmişte yaşadığımız bir olayın bıraktığı duygusal kayıtlardan ve izlerden,arındırabileceğimiz, zihnimizi vücudumuz vasıtasıyla iyileştirebileceğimiz bir terapi yöntemidir. Çok eski iyileştirme yöntemleri olan Akupunktur, Akupresür ve Reiki ile yakın tarihte geliştirilmiş bir teknik olan NLP?nin bir bakıma birleşimidir. Duygusal Boşalım-Arınma Tekniği EFT, bu yöntemlerde de kullanılan temel argumanları esas alır. Uygulaması oldukça basittir ve arınma, diğer terapi yöntemlerine göre çok daha hızlı bir şekilde oluşur. Bu basitliği sayesinde dünyada çok çabuk yayılmıştır.

Neden eft uygulamak lazım? Klasik tıp, semptomu düzeltmek üzerine kuruludur. Eft ve hipnoz gibi teknikler semptomla uğraşmak yerine nedeni arar ve onu düzeltir.Örneğin;Bir kalça ağrısının nedeninin yıllar önce bir trafik kazasını önlemek için hala umutsuzca frene basmaya çalışan bir bacak kasılmasına bağlı olduğunu ancak EFT (hipnoz ile ) ortaya çıkarabilirsiniz? ?Şeftali? kelimesini duyan biri kusma refleksi geçiriyor.Tıp onun kusmasını oradan kaldıracak ilaçlar veriyor ama sorun geçmiyor.Eft yada hipnoz ile bu kişinin 5 yaşında tüylü şeftaliden iğrendiğini,huylandığını ortaya çıkarabilirisiniz.Ve ilk huylanma anında hissettiği olumsuz duyguyu boşaltınca sorun kendiliğinden ortadan kalkar.

Chakralar ve meridyenler, vücudumuzda bütün organlara ve dokulara ulaşan belli enerji merkezleridir. Bu enerji merkezlerinde çeşitli nedenlerden dolayı tıkanmalar oluşur.Bu yıkanmalar da hastalanmamıza neden olur. Bu blokajlar, fiziksel hastalıklara yol açmasının yanı sıra, duygularımızı da etkiler.Çünkü duygu bir enerjidir. Yaşadığımız olumlu ya da olumsuz her olay, yaşadığımız her duygusal tecrübe, vücuttaki enerji sistemimizin etkilenmesine neden olur. Meridyen ve chakra sistemimiz ile psikolojimiz birbirine karmaşık bir bağla bağlıdır. ışte EFT, bu enerji sistemindeki blokajları açıp, bu tıkanmaların yol açtığı, acı, kızgınlık, endişe, stres, öfke, korku, özlem gibi olumsuz duyguları boşaltır.Şimdi bacadan çıkan dumanın çıktığını hayal edin.Esen rüzgar çıkan dumanı alır götürür.ışte eft bu mantıkla çalışır.Siz geçmişte yaşadığınız travmayı,olumsuz olay gözünüzde canlandırırsınız.Bilinçaltına kodlanmış olan olumsuz duygu çözülüverir.Vuruş noktalarındaki olumu enerji harekete geçip duman gibi bu olumsuz duyguları alıp götürür. Artık o olayı, tanımadığımız bir fotoğrafa bakar gibi hatırlar ve hiçbir şey hissetmeyiz.

EFT vajinismus tedavisinde kullanılan enerji tekniklerinden biridir.Hipnozla çok yakın bir ilişkisi vardır.Çok faydalıdır.Korku duygusunun boşaltılmasında çok işe yarar.Ama tek başına uygulandığında yeterli olamamaktadır.Kombine uygulanması daha çok fayda sağlamaktadır.



-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
Bilişsel ve davranışçı tekniklerin birleştirilmesinden meydana gelen bir terapi tekniğidir.Şu anda dünyada en yaygın kullanılan psikoterapi tekniği olarak biliniyor.Terapistlerin yaklaşık % 51? bu tekniği kullanmakta?Kısa süreli ve yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemidir. Şimdiki zamana odaklanır. Danışanın, psikologa başvurduğu dönemdeki sorunlarından yola çıkar, ancak temelde, kişinin geçmişte bir olay ya da yaşanan bir süreç nedeniyle geliştirdiği mantıksız düşünce, uyum sağlamayan duygu ve davranışlarını değiştirmesini hedefler. Çünkü kişinin bugünkü rahatsızlığı, bu düşünce, duygu ve davranışlarını sürdürmesinden kaynaklanmaktadır.

Bu düşüncelerin gerçekçi bir şekilde yeniden değerlendirilip değiştirilmesi, duygularda ve davranışlarda düzelmelere yol açar. Daha kalıcı düzelmeler ise hastanın işlevsel olmayan temel inançlarının değiştirilmesine bağlıdır.Günümüzde bu terapi tarzı, çok sayıda psikolojik sorunda başarı ile uygulanmaktadır. Korkular, panik atak, stres, ilişki problemleri, performans kaygısı, takıntılı davranış ya da düşünceler, yeme bozuklukları, depresyon, yas, travma sonrası stres problemleri, cinsel sorunlar,vajinismus gibi problemler, Bilişsel-Davranışçı Terapi'nin ilgi alanlarıdır.


-vajinusmus.biz sitesinden alıntıdır-
 
Son düzenleme:
X