çocuğa şiddetmi????

ece73

uzman öğretmen
Kayıtlı Üye
8 Mayıs 2007
310
6
50
Eskiden dayakla çocuğu disiplin etmek çocuk yetiştirmenin doğal bir parçasıydı. Gerek evlerde anne babalar tarafından uygulansın, gerekse okullarda öğretmenler tarafından uygulansın çocuğa atılan dayak “cennetten çıkma” kabul edilirdi. Günümüzde çocuk dövmenin, biz bunu “fiziksel istismar” olarak tanımlıyoruz ki, çocuklar (veya uygulanan herhangi bir kişi) üzerindeki negatif psikolojik etkileri artık bilinmekte. Bugün bu yazıda dikkat çekmek istediğim konu, bazı anne babalar tarafından “hafifçe vurma” olarak nitelendirilen disiplin uygulamaları.

Gerçekten oldukça şaşırtıcı; isteyerek ve planlayarak çocuk sahibi olmuş, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, kendileri eğitimli olan ve çocuk eğitiminden de anlayan (veya anlıyor görünen), aklı selim insanlardan duyuyoruz bazen: “vallahi beni öyle çok kızdırdı ki poposuna şöyle bir tane indiriverdim”... veya bazen oldukça kendinden emin: “efendim bir yaramazlık yaptığı zaman, özellikle kendisine zarar verecek bir davranışta bulunduğu zaman bunun zararlı olduğunu anlatmak için şöyle eline bir iki kez vuruyorum ama acıtmadan” Belki de fiziksel olarak zarar vermediği için, psikolojik olarak ta negatif bir etkisi olmayacağı sanılan bu disiplin uygulamaları gerçekte ciddi anlamda hatalı anne baba tutumlarıdır.

Çocuklarımıza bu hayatta öğretmek istediğimiz şeylerden biri öfke dürtülerimizi nasıl kontrol etmemiz gerektiği olmalıdır. Vurma eylemini bizzat gerçekleştirerek bunu elbetteki öğretemeyiz. Çocuklarımıza bu davranışla öğrettiğimiz tek şey vurmanın kabul edilebilir bir davranış olduğudur. Onların algıladığı “büyükler çocuklara veya güçlüler zayıflara vurabilirler” mesajlarıdır. Çocuklar için büyükleri özellikle de doğruluk timsali olarak gördükleri anne babaları ne yaparsa doğrudur ve onlar anne babalarını taklit ederek büyür ve gelişirler. Bir kız çocuğu annesinin topuklu ayakkabılarını giymeye meraklıdır; bir erkek çocuğu babasını traş olurken görür ve kendisi de traş olma oyununu oynamaya başlar. Aynen bu örneklerde olduğu gibi çocuklar elbetteki vurma davranışlarını da taklit etmeye başlarlar. Bunu oyunlarında kullanır, sonra da gerçek hayata geçirerek arkadaşları veya kardeşleri, yani özellikle kendinden küçük veya zayıf olanlar üzerinde uygulamaya başlarlar, yani aynen anne babasının yaptığı gibi... Böylece davranış problemleri baş gösterebilir. “Bu çocuk kardeşiyle hiç geçinemiyor”lar başlar, yuvaya veya okula gidiyorsa “geçimsiz çocuk, uyumsuz çocuk” gibi etiketler edinmeye başlayabilir. Hayata yuva döneminden bu şekilde başlamış bir çocuk için sosyal güçlükler birbirini kovalayabilir. Bu senaryo elbetteki bütün “hafif derecede dayak yemiş” çocuklar için geçerlidir demek yanlış olur fakat bu tip bir risk her zaman hem de yüksek bir olasılıkla vardır.

Ayrıca çocukların edindiği bir başka mesaj da problemlerin kaba kuvvetle çözülmesinin uygun olduğudur. Ortada bir sorun varsa bunu çözmenin yollarından biri de vurmak olabilir, neden olmasın, zaten anne babası da bu yolu kullanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre dayakla büyümüş çocuklar yetişkin olduklarında çocuklarını büyütürken bu yöntemi kullanırlar. Böylece bu döngü nesillerce devam edip durur.

Bu eğitimli aileler çocuklarına sevgi göstermenin çocuğun özgüven gelişimi açısından ne kadar önemli olduğunu bilirler. Bu sevgiyi de gerçekten verebiliyor olabilirler. Fakat arada sırada belki bilinçli belki de kendilerine hakim olamayarak vurmalarına “ben çocuğumu seviyorum ve ona bu sevgimi gösteriyorum, arada sırada vurmalarım onu hiç etkilemez” derler. Biz buna psikolojide “rasyonalizasyon veya haklı çıkarma savunma mekanizması” diyoruz. Adı üstünde yaptıkları yanlışı rasyonalize ederler. Bu savunma bazı çocuklar için doğru olabilir. Fakat çocuklar kendilerini acıtan bir mesajı, bir de gerçekleşen vurma davranışı öfke doluysa sevgi mesajından daha fazla alırlar ve akıllarında daha fazla kalır. Hayatta en sevdiklerinden gelen böyle bir mesaj çocukların kafasını karıştırır, anne babaya karşı duydukları güveni sarsar. Dolayısıyla hayata ve insanlara karşı duydukları güven de sarsılır, artık dimdik durdukları zemin kayganlaşır, otorite karşısında korku duyan aciz çocuklar haline gelirler. Ne de olsa en sevdikleri böyle şeyler yapabiliyorsa herkes yapabilir.... Öte yandan özgüvenleri ve kendilerine olan saygıları da sarsılır. Çünkü bu tür bir davranış elbetteki gülümseyerek yapılmaz. Vurma davranışıyla birlikte çok muhtemel yapılan diğer yanlışlardan biri de kullanılan sözlerdir. Örneğin “seni yaramaz, başbelası çocuk” gibi yaftalar, “bak hemen doğru dürüst davranmaya başlamazsan seni bırakıp giderim”; “bak bir daha seni hiç sevmem, annen olmam” gibi sözler de vurmalara eklenince çocuk için çok daha fazla yıkıcı olur elbetteki. Çocuk anne babası başta olmak üzere etrafındaki kişiler onu nasıl algılıyorsa o da kendisini öyle algılar. Ayrıca çocuk yetiştirmedeki en büyük hatadır belki de “sadece iyi çocuk olduğu zaman sevilebileceği yoksa sevilmeye layık olmadığı” mesajı.... Çocuk anne babası tarafından her zaman ve her koşulda sevileceğini fakat bazı davranışlarının uygun olmayabileceği ve bu davranışlarının kabul görmeyeceği ama sevilmeye devam edileceği gerçeğini içine sindirerek büyümelidir.

Psikolojik anlamda düşünüldüğünde dayağın hafifi ağırı olmaz. Fiziksel olarak ta olmaz aslında. “Hafif dayak” yöntemi kullanılmaya devam edilip te, artık çocuk sözel olarak kontrol edilemedikçe gittikçe ağırlaşmaya başlayabilir. Hangi noktada artık elin ayarının kaçtığını anne baba kendisi bile farkedemeyebilir.

Ayrıca işin bir de etik yönü var. İster yetişkin olsun, isterse de çocuk olsun bir insanın vücudu kendisine aittir. Anne baba olmak çocuğun vücudunun da sahibi olmak ve bu vücuda istediğini yapma hakkına sahip olmak anlamına gelmez. Çocuğun vücudu kendisine aittir. Onu en güzel şekilde kullanmak onun en doğal hakkıdır. Ufacık elleri, ayakları, ufacık vücutları vurulmak için değil “keşfetmek” için vardır.
Hiçbir çocuk, hiçbir davranış vurulmayı haketmez. Mutlaka ve mutlaka doğruları öğretmek için vurmaktan başka bir yöntem her zaman vardır. Bir doğru asla bir yanlışla öğretilemez. Eğer siz de vuran anne babalardan biri iseniz annelik babalık yöntemlerinizi gözden geçirmelisiniz. Öncelikle kişilik yapınızı, altta yatan nedenleri düşünebilirseniz: Dürtüsel yani dürtülerine hakim olamayarak bu davranışları sergileyen birer anne baba olabilirsiniz; çocuğun dönemsel gelişimlerini veya kapasitesini bilmiyor olabilirsiniz; eğer dayak hafifse zarar vermez diye düşünüyor olabilirsiniz (ama artık bu yazıyı okudunuz J ); kendinizi çok çabuk kaybediyor olabilirsiniz, vb. O zaman yapacağınız şey basit: hemen dayakla çocuk yetiştirmeye bir son verip profesyonel yardım alarak annelik babalık becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Siz de çocuklarınızla sorunları karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde çözebilirsiniz.
Bihter Mutlu Gencer
Psikolog ve Özel Eğitim Uzmanı
 
Son düzenleme:
bu konuda bilgi paylaşımı yapabiliriz arkadaşlar!sorunlarınızı bekliyorum!!!
 
merhabe ece hanım benim kızım 3 yaşında ve çok yaramaz.yapma derim yapar olmaz derim onu asla olmaz olarak algılamaz ve bana herşeyi yaptırmaya çalışır.vurmuyorum desem yalan olur dayanılmaz davranışlarda bulunuyo ve ben vuruyorum .Sonrasında tabiyki anne yüreyi çok pişman oluyorum ama iş işten geçmiş oluyo.kısacası benim kızımın lugatında hayır olmaz yasak kelimeleri yer almıyo.inanın nasıl davranacağımı bilmiyorum.buna nasıl ögretebilirim .
en basit örneyi.bu kışın 10.15 gün falan birşeyler olmaştu kıyafet asla giymezdi hava soguk camları açtım üşürde giyer diye yorganın altına girdi yinede giymedi parka gidelim kızım dedim tamam dedi kapıdan çıkarken kıyafetlerini giy annecim dedim ben gitmeyeceyim dedi .bunun gibi şeyler. nasıl davrammam gerekiyor .şimdiden size teşekkürler dilerim.
 
merhaba pınarcım!
öncelikle seni çok iyi anladığımı belirtmek isterim.siz çocuğunuzla bir çekişmeye girmişsiniz sanırım dediğini yaptırdıkça o da kendinin her istediği şeyi yapabileceğini düşünmüş...çocuğunuzla kesinlikle inatlaşmamanızı tavsiye edebilirim.ona baskıda uygulamayın açıklayıcı bir şekilde olayı anlatıp seçenek sunun çünki çocuklar bu dönemde özerkliklerini ilan ederler ve her istediklerini yapmak kendileri ile ilgili kararları kendilerinin vermesi gerektiğini düşünürler.seçenek sunarsanız kararı gene kendilerinin verdiklerini düşünürler.
dayak konusuna gelince lütfen vurmayın derim gidin duvara vurun, başka odaya gidin,içinizden 20 ye kadar sayın ama vurmayın.dayak atmak sadece sizin sinirinizi geçirir o anlık rahatlarsınız, daha sonra gelen vicdan azabını bi düşünün.
çocuğun davranışındada bir değişiklik oluşturamazsınız aksine çocuk yaptığı davranışın hatalı olduğunu kavrayamaz ve size kızgınlık ve kırgınlık duyar.belki korkuyla bi süre istediğiniz gibi davransa bile daha sonra aynı istenmedik davranışları tekrarlar......
ben hep kursiyerlerime şunu derim çocukluğunuzu hatırlayın çocukken annenizden yada babanızdan yediğiniz dayağı hatırlıyormusunuz.neden yediğinizi hatırlıyormusunuz!pekiii duyduğunuz öfkeyi,kızgınlığı hatırlıyormusunuz? empati kurarsak aslında daha iyi anne baba olacağımızı düşünüyorum.evet konu çok derin ben bu konuyu 2ders saati anlatıyorum.ama anlattıklarımla ,yukarıdaki yazımla ve diğer başlıklardaki yazılarımı okuyunca biraz daha nasıl davranacağınız konusunda fikir sahibi olmuşsunuzdur umarım.gene sorabilirsiniz kafanızdakileri...ben bu bilgileri paylaştıkça bir deniz yıldızını daha denize attığımı düşünüyorum!(bir hikaye)
sevgilerimle!:çiçek:
 
merhabalar!öncelikle sizi bi anne olarak ne demek istediğinizi çok iyi anladığımı belirtmek isterim.öncelikle kızınızın yaş dönemi itibarıyla davranışları çok normal fallik dönemdesiniz ergenlik belirtileri asi ,söz dinlemez ,dediğim dedik tavırlar,sizin davranışlarınıza göre tepkiler; mesela altına çiş yapma size tepki olarak yapmıştır mutlaka. şundan emin olabilirsiniz nekadar kitabına uygun davranmaya çalışırsanız çalışın kişisel farklılıklar olucaktır çünki o sizin kızınız ve siz de farklı bir kişiliksiniz bakın yukarda bir anne daha sizin şikayetlerinize benzer şeyler söylemiş yaş dönemleri aynı kişilik özellikleri farklı tepkileri farklı.çocuk yetiştirmede bence en çok dikkat edilmesi gereken şey çocuğun bir birey olduğunu,fikirleri,duyguları olduğunu,ve bizimde buna saygı duymamız gerektiğidir.
çocuğumuza bazı kurallar koymamız tabiki normaldir.ne tavizkar nede baskıcı davranmadan demokratik bir aile ortamından tabiki kurallar olmalıdır.
Disiplinin iki temel amacı vardır;Birincisi, çocuğa anlaşılır, kesin ve sınırları olan, güvenli bir ortamsunmaktır. Bu ortam çocuğun sağlıklı gelişimi için gereklidir. Disiplininikinci amacı ise, çocuğun kendi kendini yönetme yeteneği yani özdenetimkazanmasıdır. Çocuk denetim altında değilken de öğrendiklerini uygulayabilmeli,kurallara uymayı sürdürebilmelidir. Anababası yanındayken kurallara uyan, amadenetim kalkınca çığrından çıkan çocuk özdenetim yeteneği kazanmamış demektir.
Bazı anababalar, disiplini, sorun olduğu zamanlarda başvurulacak uygulamalarolarak görürler. “çocuğum söz dinlemediği zaman ne yapmalıyım?”, “Bana vurduğuzaman ben de ona vurabilir miyim?”, “verdiğimiz hiçbir ceza işe yaramıyor, neyapacağımızı şaşırdık” ifadeleri bu bakış açısını tanımlar. Bu anababalar içindisiplin, acil durumlarda dokunulması gereken bir alarm düğmesidir. Böyle birdisiplin anlayışı eğitici değil cezalandırıcıdır. Önceden bir hazırlık yoktur,olay anında tepkisel yaklaşılır. Bu duruma gelmemek için disiplin, yaşamın birparçası olarak görülmeli, “sorunları önceden önlemek için neler yapmamızgerekiyor” sorusuna yanıt aranmalıdır.

Disiplin İçin Önemli İlkeler

1. Tutarlılık disiplin için en önemli ilkelerden biridir. Anababa çocuğu uygunolmayan bir isteğine birkaç kez “Hayır” dedikten sonra sonunda “Evet” diyorsa,çocuk ısrar etmesinin işe yaradığını öğrenecektir.

2. Anababanın sözbirliği ve işbirliğ yapması disiplin için gereklidir. Anneçocuğa “Dışarı çıkmadan önce oyuncaklarını topla” dediğinde baba “Bırak gitsin,arkadaşları bekliyor” diyorsa çocuk işine gelen kuaralı dinleyecektir.

3. Anababa davranışlarıyla çocuğa örnek olduğunu unutmamalıdır. Anne babaöğrettikleri kuralları kendileinin de sergiliyor olması gerekir. Kardeşinevurduğu için çocuğunu döven bir baba “kimsenin kimseye vurmaması gerekir”kuralını önce kendisi bozmuş olur. Çocuklar anababaların birbirilerine nasıldavrandıklarını gözlemlerler. Eşini sürekli eleştiren ya da ona alaycı birşekilde yaklaşan bir babanın yanında çocuğun kardeşine olumlu ve saygılıdavranması beklenemez.
 
ikinci soruna cevabım ise;dayak yiyen çocukla yemiyen çocuk kişilik gelişimi açısından kıyas bile edilemez.annelerimize bilinçli davranılsaydı sence daha farklı olumlu kişilik geliştirmezlermiydi.geçmiş nesillere benim jenerasyonuma baktığım zaman bile bastırılmış,sindirilmiş,fikrini özgürce söyleyemiyen ,korkak bir nesil bunun sebebi sence ne olabilir?evde babadan yada anneden dayak korkusu,okulda öğretmenden fiziksel yada duygusal şiddet ve karşınızda ezik bir gençlik.senin bahsettiğin durumlarda çok özel olanlar hariç sevgisizlik,yada aşırı tavizkar tutumu uygulayan ailelerin karşılaştığı durumlardır.bakın lütfen disiplin ile şiddeti aynı kefeye koymayalım.şiddete hayır derken disipline, yetkin(demokratik) aile tutumuna evet diyoruz
umarım düşüncelerimi ve bilgilerimi doğru ve açıklayıcı bir şekilde aktarabilmişimdir anlatmak kolay da yazmak zor (tek parmakla):)
sevgilerimle!a.s.
 
rica ederim!her zaman. paylaştıkça mutlu olanlardanım....doğruları ne kadar bilsekde uygulayabildiğimiz kadarını biliyoruzdur aslında...
 
Ece Günaydın,
Bir kaç gündür yazmak istiyorum. Ancak fırsat oldu. Benim oğlum 3 yas 8 aylık. Hiç bir zaman kolay bir çocuk olmadı. 3 yaşına kadar geceleri azalan aralıklarla ağladı. Gündüzleri ise kendi kendine oyun kuran mutlu bir çocuk olmasına rağmen saldırgan bir yapısı var. Şubat ayında disiplinde yardımcı olur amacıyla yarım gün devlet kreşine verdik. Öğretenini 1 ay kadar uğraştırdıktan sonra uyumlu bir hale geldi. Evde de gelişmeleri gözlemliyorduk. Bu arada gündüz hala bakıcımız eve geliyor. Ben ve eşim çok marjinal olmayan saatlerde birlikte çıkıp giriyoruz eve. Yaz boyunca çok değişil ortamlarda bulundu. Yatılı misafirimiz geldi veya biz gittik. 2 hafta sonra 6 günlük eşimle beraber bir yurtdışı gezimiz var daha sonra bir daha ki yaza kadar düzenli bir yaşanımız olacak.
Oğlum yaz boyunca hırçınlaştı diğer çocuklara vurması çok yok ama büyükleri dövüyor. Eşim ve ben her gece sırasıyla dayak yiyoruz. Evimiz sakin kavgasız gürültüsüz bir evdir. Görüştüğü çocuklar okul haricinde bir kaç komşu çocuğu bu da benim ya da bakıcının gözetiminde. Her ikimizi de çileden çıkardığı zamanlar oluyor. Özellikle de derdi benimle ben de bazen kendimi kontrol edemiyorum. Hatta profesyonel yardım almayı bile düşünmüştüm. Daha sonra oğlumla ilişkimi yazarak kendimi sakin tutmayı başarmıştı. Benim asıl sorum oğlumu vurmanın kötü bir şey olduğuna ve problemlerin böyle çözülemeyeceğine ikna edememem bir önerin var mı? Gelecek hafta okulları açılıyor gelişmeler bekliyorum. Çalışıyor olmamdan kaynaklı bana karşı bir hırsı olduğunu seziyorum. Bir yerlerde yanlış yapıyoruz gibi geliyor acaba bir psikologa gitmelimiyiz. Sevgiler.
Olabildigince cok bilgi vermeye calıştım, biz de eskişehir kırmızıtoprak mah. kayıtlıyız ama orada oturamıyoruz malesef.
 
ece hanım merhabalar benimde oğlum 2.5 yaşında ve vurma alışkanlığı bizimkindede var.sinirlendiği zaman vuruyo anne baba dinlemiyo paylaşmayı bilmiyo mesela ne yapabilirim o anda ne tepki verebilirim ona karşı.şimdiden teşekkürler bide bir eğitimci olarak size danışmak istiyorum çalışmayı düşünüyorum ve oğlumu kreşe vericem sizce ne kadar doğru vermelimiyiz...
 
ececim benim de oğlumla ilgili sorularım olcak sana zahmet olcak ama

ben şişkoyum biliyosun babası da benden beter 213 kilo olmuş dün söyledi
ben diyet yapıyorum ama babası yemeye devam ediyo oğlum da babayı model alıyo o ne yaparsa aynını yapıyo sürekli babam gibi olcam onun gibi giyincem ben de şişko olcam diyo ben engel olmaya çalışıyorum ama artık 4 yaşına yaklaştı kendi yemek yiyebiliyo yada istediini zorla aldırtıyo nasıl engel olcam şaşırdım kaldım biraz yiyince tabağına böcek düşmüş aman kurt varmış diyip kaldırıyorum önünden sen ce yanlış mı yapıyorum

odasını yatağını yeni ayırdım bazı sorunlardan dolayı benimle uyuyodu bu zamana kadar bu gece yatağı geldi ve ilk olarak yattı iyi geçti sadece sabaha karşı oyuncaklarının düştüğünü görmüş rüyasında ağladı ben de yanına koştum hemen bişey yok bak rüyaydı dedim oyuncaklarının bikaçını koynuna koydum burdalar korkma dedim sakinleşti öptüm çıktım odasından doğru mu yapmışım her ağladığında koşmalımıyım

ben onun kendi tercihlerini ortaya koymasına çok fırsat tanıyorum ama eşim ve annesi uykusu yokken bile ağlata ağlata uyutmam için beni zorluyolar öğle uykusu uyumayı sevmiyo zorla uyutuyolar bu seferde gece geç saatlere kadar uykusu gelmiyo bana eziyet ediyo napıyım

çok soru sordum kısa kısa yaz çok yorma kendini belki bunları okuyup anlayabilceğim adresler biliyosundur onlara da bakarım

teşekkür ederim görüşmek üzere
 
çok güzel ir konuya değinmişsin canım öncelikle seni terik ediyorum anne aaları ilgilendirdiğin ve yol gösterdiğin için.enim 3.5 yaşında ir oğlum var ve onu çok ilinçli ir şekilde üyütüyorum.eekliğinden eri çok uslu,çok ılımlı ir çocuk.doğduktan 2 ay sonra tüm gece hiç uyanmadan saaha kadar uyuyan ir çocuk..2 yaşlarına geldiği zamanlarda inatlaşma huyu onda da aşladı.öyle öyle değil inanılmaz ir inat.ve en araştırmaya koyuldum neden öyle oluyor diye..u yaştaki çocuklar için normal ir duru olduğunu,çocukların u yaşlarda kendilerini kaul ettirmek için uğraştıklarını filan öğrendim.ve asla üstüne gitmedim.çünkü normalde en de çok inatçıyımdır ama ona karşı inat yapmadım.çünkü ilerde daha üyük prolemler yaşayaıleceğini öğrendim.ve çok şükür inat huyu geçti.en sadece u olayı paylaşmak istedim sizlerle.çocuklara ne kadar ters davranırsanız onlar da aynı tepkiyi veriyorlar.oysa yumuşak ir dille ve özellikle SEVGİYLE yaklaştığınızda herşey iranda değişiverişyor gerçekten de..aslında çocuklarla anlaşmak o kadar kolay ki..azen eceremıyoruz işte..ve eklemek istediğim irşey daha var evdeki ortamın huzurlu olması da çocuk için çok önemli.ne olursa olsun çocuk sevgi ve saygı dolu ir ortamda üyümeli.tekrar tekrar teşekkür ediyorum verdiğin ilgiler için.sevgiler
 
Ece Günaydın,
Bir kaç gündür yazmak istiyorum. Ancak fırsat oldu. Benim oğlum 3 yas 8 aylık. Hiç bir zaman kolay bir çocuk olmadı. 3 yaşına kadar geceleri azalan aralıklarla ağladı. Gündüzleri ise kendi kendine oyun kuran mutlu bir çocuk olmasına rağmen saldırgan bir yapısı var. Şubat ayında disiplinde yardımcı olur amacıyla yarım gün devlet kreşine verdik. Öğretenini 1 ay kadar uğraştırdıktan sonra uyumlu bir hale geldi. Evde de gelişmeleri gözlemliyorduk. Bu arada gündüz hala bakıcımız eve geliyor. Ben ve eşim çok marjinal olmayan saatlerde birlikte çıkıp giriyoruz eve. Yaz boyunca çok değişil ortamlarda bulundu. Yatılı misafirimiz geldi veya biz gittik. 2 hafta sonra 6 günlük eşimle beraber bir yurtdışı gezimiz var daha sonra bir daha ki yaza kadar düzenli bir yaşanımız olacak.
Oğlum yaz boyunca hırçınlaştı diğer çocuklara vurması çok yok ama büyükleri dövüyor. Eşim ve ben her gece sırasıyla dayak yiyoruz. Evimiz sakin kavgasız gürültüsüz bir evdir. Görüştüğü çocuklar okul haricinde bir kaç komşu çocuğu bu da benim ya da bakıcının gözetiminde. Her ikimizi de çileden çıkardığı zamanlar oluyor. Özellikle de derdi benimle ben de bazen kendimi kontrol edemiyorum. Hatta profesyonel yardım almayı bile düşünmüştüm. Daha sonra oğlumla ilişkimi yazarak kendimi sakin tutmayı başarmıştı. Benim asıl sorum oğlumu vurmanın kötü bir şey olduğuna ve problemlerin böyle çözülemeyeceğine ikna edememem bir önerin var mı? Gelecek hafta okulları açılıyor gelişmeler bekliyorum. Çalışıyor olmamdan kaynaklı bana karşı bir hırsı olduğunu seziyorum. Bir yerlerde yanlış yapıyoruz gibi geliyor acaba bir psikologa gitmelimiyiz. Sevgiler.
Olabildigince cok bilgi vermeye calıştım, biz de eskişehir kırmızıtoprak mah. kayıtlıyız ama orada oturamıyoruz malesef.

mancunian merhabalar!endişelerini anlıyorum canım.oğlun artık her şeyi anlayıp kendince yorum yapıcak bir yaşa gelmiş ve bazı sorunlar yaşıyo olabilir.hemen endişelenme gerek yaş özelliği gerekse bizim davranışlarımız çocuğun davranışlarının kaynağıdır.eşin ve senin tutumun çocuğea karşı nasıl tavizkarmı?baskıcımı?yoksa yetkin yani demokratikmi? o size vurduğunda tepki gösteriyormusunuz?
bidefa şunu çok iyi bilmeliyizki hiç bir davranış nedensiz değildir. çocuklarda üzülmüş yada kızmışlarsa mutlaka bir nedeni vardır.bu nedeni bulmak için onları ''tarafsız,sakin bir şekilde ''dinlemek,yani onların dertlerini anlatma fırsatını vermek son derece önemli.
ben hep çocuğunuzla empati kurun ozaman onu daha iyi anlarsınız derim.siz sinirlendiğinizde ona hiç vurdunuzmu yada fiziksel olarak korkuttunuzmu?mutlaka bu davranışı biyerden görmüştür çünki.anlatıklarınıza göre vurmasının sebebi '' benimle ilgilen'' mesajı vermeye çalışıyor gibi geldi.şöyle çocuğunuzla geçireceğiniz kaliteli,iletişim dolu yarım saat bile yeterli olur.onlarla bütün bir gün geçirip hiç iletişimde bulunmayan ortak zaman geçirmeyen sadece fiziksel ihtiyaçlarını gideren bir sürü anne olduğunu biliyoruz.bu anneler ''bütün gün onunla beraberim nasıl çocuğum ilgilenilmediğini düşünebilirki?'' diyebilir.(genel anlatıyorum herkes alıcağı bilgiyi alsın diye)çocuklarınızla ortak paylaşım alanları yaratın mesela beraber pasta yapın,yemek yaparken tuzunu ona attırın,oyun hamuru çalışmalarını beraber yapın, yürüyüşlere çıkıp sohbetler edin yada onlara masallar okuyup bu konuda sohbetler edin ,yaratıcılığınızı ve çocuğunuzun sevdiği şeyleri göz önünde bulundurup farklı şeyleri beraber yapın.ona değer verdiğinizi ve ilgilendiğinizi hissettirin.
çocuk olumsuz bir davranış yaptığında (şiddet,kırma,hırçınlık vb.)nasıl davranmalıyız?
istenmeyen davranışın neden olduğu zararı ve sonucunu çocuğa açıklamalıyız.sizde olduğu gibi mesela;''bana vurduğun zaman canım yanıyor ve beni sevmediğini bana değer vermediğini düşünüyorum ve çok üzülüyorum''gibi açıklamada bulunulmalı ''bana vurmak yerine istediğin şeyi söylersen seni dinler ve isteğini yerine getirmeye çalışırım'' gibi.
 
devamı
-istenmiyen davranışı görmemezden gelinerek olumlu davranışı takdir etmek.örn.oyuncağı yere attığında hemen uyarmamak atmadığında takdir etmek olabilir.
seçenekler sunmak davranışın düzelmesine yardımcı olmak.örn.olmıcak bir giysiyi giymek istediğinde sebebini anlatarak diğer giysilerinden seçenekler sunmak gibi.
-olumsuz davranışı yaptığında davranışın sonucunu telaffi etmeyi de öğrenmelidir
örn.sütü yere döktüğünde sütün nasıl yere döküldüğünü sorup bunun sonucunda neler yapmalıyızı sorup sonrada yeri nasıl temizlemesi gerektiğini ona gösterebiliriz.(4 yaşından büyüklere tabiki)
-davranışın yerine başka bir davranış önerebiliriz örn.duvarı karalayan çocuğa neden ve sonuçları açıklayarak ona kağıt vermek gibi.....
seyahate gitmeden önce oğlunuza bu durumu açıklayıp izin alın bunu telaffi ediceğinizi mutlaka söyleyin ve sözünüzü tutun.kreşe gitmesi kesinlikle doğru bi karar bunuda çocuğa açklıyarak yani orda yaşıtlarının olduğunu eğlenceli bi ortam olduğunu ve sizin işteyken onunda orda kalıcağını mesainiz biter bitmez onu alıp eve getiriceğinizi ve beraber vakit geçireceğinizi mutlaka belirtin.yani anlıycağınız oğlunuz sizinle daha çok vakit geçirmek istiyor,sizinde ,eşinizinde tabiii onunla ilgilenmesini bekliyor.siz verdiğiniz her tepkide bu kızgınlıkda olsa,öfkede olsa dikkatinizi ona yönlendirdiği için devam ediyor.benim naçizane fikrim budur uzaktan konuşmak nekadar doğrudur bilinmez ama...psikoloğa gitmenize gerek olduğunu düşünmüyorum.aman yanlış anlamayın siz çocuğunuzla ilgilenmiyorsunuz gibi değerlendirip sizi yargılamıyorum ha!sadece bu dönemde oğlunuz biraz daha fazla sizlerle vakit geçirmek istiyor olabilir diye düşünüyorum.bunları bir deneyin seyahate gidene kadar daranışlarında bi değişim olucakmı bakalım!hemen öyle bıçakla keser gibi bir değişiklik de beklemeyin daha ılımlı olmaya başlayabilir zamanla normale döner her şey biraz sabır biraz emek sevgiyle düzelir endişelenmeyin!sevgilerimle!
 
ece hanım merhabalar benimde oğlum 2.5 yaşında ve vurma alışkanlığı bizimkindede var.sinirlendiği zaman vuruyo anne baba dinlemiyo paylaşmayı bilmiyo mesela ne yapabilirim o anda ne tepki verebilirim ona karşı.şimdiden teşekkürler bide bir eğitimci olarak size danışmak istiyorum çalışmayı düşünüyorum ve oğlumu kreşe vericem sizce ne kadar doğru vermelimiyiz...
merhaba pınar!çocuklar vurmayı ya bizden yada kenilerine yakın olan akranlarından öğreniyorlar.yukarda anlattıklarım senin içinde geçerli çocuğa sabırla ,şefkatle yaklaşıp konuşarak problemleri çözmeliyiz seninkinin yaşı daa küçük kendini ifade etmede güçlük yaşıyordur belki tam konuşamadığı için sen onu anlamadığın içinde tepki gösteriyor olabilir.mümkün olduğunca sakin asla sesimizi yükseltmeden yukarıda anlattığım gibi olumlu disiplin edindirme yöntemlerini kullanarak davramalıyız.kreşe vermende bence bir sakınca yok.iyi gözlemle yalnız öğretmen çok önemli!kreşe neden verdişini mutlaka açıkla,neden çalışman gerektiğini açıkla ve mesain bittiğinde mutlaka onu alıcağını belirt.saat kavramları olmadığı için mesela şu çizgi film başladığında yada ikindi kahvaltısından sonra gibi belirteçler vererek onu orda bırakmıycağınızı sıkı sıkı belirtin.sözünüzü mutlaka tutun ve asla geç kalmayın problem çıkar.umarım kafandaki soru işaretlerinden kurtarabilmişimdir seni!
sevgilerimle!
 
ececim benim de oğlumla ilgili sorularım olcak sana zahmet olcak ama

ben şişkoyum biliyosun babası da benden beter 213 kilo olmuş dün söyledi
ben diyet yapıyorum ama babası yemeye devam ediyo oğlum da babayı model alıyo o ne yaparsa aynını yapıyo sürekli babam gibi olcam onun gibi giyincem ben de şişko olcam diyo ben engel olmaya çalışıyorum ama artık 4 yaşına yaklaştı kendi yemek yiyebiliyo yada istediini zorla aldırtıyo nasıl engel olcam şaşırdım kaldım biraz yiyince tabağına böcek düşmüş aman kurt varmış diyip kaldırıyorum önünden sen ce yanlış mı yapıyorum

odasını yatağını yeni ayırdım bazı sorunlardan dolayı benimle uyuyodu bu zamana kadar bu gece yatağı geldi ve ilk olarak yattı iyi geçti sadece sabaha karşı oyuncaklarının düştüğünü görmüş rüyasında ağladı ben de yanına koştum hemen bişey yok bak rüyaydı dedim oyuncaklarının bikaçını koynuna koydum burdalar korkma dedim sakinleşti öptüm çıktım odasından doğru mu yapmışım her ağladığında koşmalımıyım

ben onun kendi tercihlerini ortaya koymasına çok fırsat tanıyorum ama eşim ve annesi uykusu yokken bile ağlata ağlata uyutmam için beni zorluyolar öğle uykusu uyumayı sevmiyo zorla uyutuyolar bu seferde gece geç saatlere kadar uykusu gelmiyo bana eziyet ediyo napıyım

çok soru sordum kısa kısa yaz çok yorma kendini belki bunları okuyup anlayabilceğim adresler biliyosundur onlara da bakarım

teşekkür ederim görüşmek üzere

merhabalar emelcim!
senine burdada görüşmek güzel!ayrıca sen artık şişko değil balık etlisin canım!
evet çocuğunun zaten genetik bir mirası var obez olmaya yatkın.bunun önlemini şimdiden almalısın bende çocuklarıma aynı yöntemi uyguluyorum.şöyleki yediğimiz bütün yiyeceklerin içeriklerini ve vücudumuza nasıl bir katkı sağladığını ve çocukların nelere ihtiyaçları olduğunu nasıl beslenmeleri gerektiğini anlatıyorum.tabiki bazı yiyecekleri yemelerine marketten almalarına izin veriyorum ayda bir mesela cips ve sarelle yada hazır kek bunların hiç sağlıklı olmadığını ama bazen zevk için yenebileceğini mutlaka belirtiyorum.
erkek çocukların babalarını örnek almalarından daha doğal bişey olamaz sakın tepki gösterme!bunu babası anlatsın yani şişman olmanın sağlıksız olduğunu kendisinin zayıflamayı istediğini bunu başarmanın zor bişey olduğunu hatta kendisinden yardım bile alabileceğini konuşmalılar.bu konuda sana soru sorarsa açıklamalı anlat ama baba üzerinde sen yorum yapma ters tepebilir.
evet o davranışın kurt meselesi çok yanlış ona yalan söylediğini biliyor çünki ve bunu neden yaptığını anlamıyo!küçük tabaklara porsiyonlar koyarsan daha dolu görünüp gözünün doymasını sağlayabilirsin.hergün yemesi gereken miktarlar hakkındada açıklama yap.ayrıca istediğini aldırıyo diye bişey yok kesinlikle limitleri olması gerek bunda iş sana düşüyor ağlasada yırtınsada kesinlikle kararından caymamalısın tutarlı olursan bidahaki sefere ya daha az ısrarcı olur yada hiç ısrar etmez.market alışverişinde bir hak tanımalı en çok istediği bir şeyi almasına izin verebileceğini söylemelisin.bu konuşmayı daha gitmeden yapmalısınki hazırlıklı olsun.
odasını ayırıp kendi yatağında yatırdığın için tebrik ediyorum seni.evet her ağladığında gitmelisin mutlaka bi problem vardır sakinleşene kadar yanındayım ama benimde uykum olduğu için daha sonra kendi yatağıma gitmeliyim gibi bi açıklama yaparak daha sonra gideceğini ama ihtiyacı olduğu zamanlarda yanında olucağını belirt mutlaka.fakat bunu kullanmasınada izin verme zırt pırt seni çağırabilir. uykuya dalana kadar yanında isterse oturabileceğini söyle.
 
devamı
ağlata ağlata uyutma meselesine gelince tabiki yanlış her çocuğun uyku ihtiyacı farklıdır.yetişkinlerde olduğu gibi.eğer öğlen uyumadığında akşam erken yatıp ortalama 10 saatlik bi uyku uyuyorsa onun için yeterlidir.sen kayınvalidene bakma yaşlılar klışeleşmiş çocuk eğitminde hala direniyorlar !
sorularını zevkle cevapladım umarım aydınlatabilmişimdir takıldığın noktalarda tekrar konuşabiliriz!sevgilerimle!
 
Ececiğim şiddet görerek büyüyen ebeveynler olarak ne kadar şiddetten uzak durmaya çalışsak da ben kendi adıma bazen başvurmuyor değilim. Biliyorum bu benim acizliğim ama bu problemi de aşamıyorum. Yazıda da geçtiği gibi kıçına bir şaplak ya da azar fazlası değil ama bununla verdiğim mesajında farkındayım. O an için ani bir refleks gibi geliyor. Bu konudaki çabalarımı hatırlarsan anlatmıştım. Ama itiraf edeyim ne kadar çabalarsam ne kadar okursam ne kadar nasıl davranılması gerektiğini öğrensemde uygulamada yaptığım yanlışlıklar sonuç almamı engelliyor dolayısıyla ben de klasik yöntemlere başvurmuş oluyorum. İnşallah daha tutarlı davranabilirim.

Ayrıca özveriyle bu konulara eğilip bizlere yardımcı olmaya çalıştığın için sana teşekkür ederim.a.s.
 
çok güzel ir konuya değinmişsin canım öncelikle seni terik ediyorum anne aaları ilgilendirdiğin ve yol gösterdiğin için.enim 3.5 yaşında ir oğlum var ve onu çok ilinçli ir şekilde üyütüyorum.eekliğinden eri çok uslu,çok ılımlı ir çocuk.doğduktan 2 ay sonra tüm gece hiç uyanmadan saaha kadar uyuyan ir çocuk..2 yaşlarına geldiği zamanlarda inatlaşma huyu onda da aşladı.öyle öyle değil inanılmaz ir inat.ve en araştırmaya koyuldum neden öyle oluyor diye..u yaştaki çocuklar için normal ir duru olduğunu,çocukların u yaşlarda kendilerini kaul ettirmek için uğraştıklarını filan öğrendim.ve asla üstüne gitmedim.çünkü normalde en de çok inatçıyımdır ama ona karşı inat yapmadım.çünkü ilerde daha üyük prolemler yaşayaıleceğini öğrendim.ve çok şükür inat huyu geçti.en sadece u olayı paylaşmak istedim sizlerle.çocuklara ne kadar ters davranırsanız onlar da aynı tepkiyi veriyorlar.oysa yumuşak ir dille ve özellikle SEVGİYLE yaklaştığınızda herşey iranda değişiverişyor gerçekten de..aslında çocuklarla anlaşmak o kadar kolay ki..azen eceremıyoruz işte..ve eklemek istediğim irşey daha var evdeki ortamın huzurlu olması da çocuk için çok önemli.ne olursa olsun çocuk sevgi ve saygı dolu ir ortamda üyümeli.tekrar tekrar teşekkür ediyorum verdiğin ilgiler için.sevgiler

talincim ilgin için teşekkürler!sabır ve sevgiyle bütün zorluklar aşabiliriz
dünyada insanın en önemli işi ,yüzünü ağartacak çocuklar yetiştirmektir!
sevgilerimle
 
ececim sağol canım cevaplarını bekledim bütün gün sonra da şiddtle ilgili değil diye cevaplamadığını düşünmeye başlamıştım

oğluma birgün şiddet uyguladım yapmamam gerektiğini bile bile ben ona kendi başına tuvalete gidebilmeyi öğretmeye çalışıyorum bu sıralar panyolununun düğmesini açıp gönderiyorum hadi sen yapabilirsin büyüdün artık deyip birgün aynı şeyi yine yaptım ama bu sefer tuvalet yerine odanın kapı eşiğine bile bile yaptı çişini ben de dellendim dövdüm poposuna vurdum bi kaç kez bağırıp çağırdım ben sana öğrettim neden yapmadın falan diye sonra kendime geldim ben ne yaptım dedim yapılmaması gereken en önemli yanlışı yaptım depresyondaymışım meğer pskiyatriste gittim çok geçmeden kendimden korktum el kadar çocuğa yaptığımdan dolayı şimdi ilaçlarla sakinim daha doğru iletişim kurmaya çalışıyorum önerilerini dikkatle okuyorum takipteyim tekrar teşekkürler
 
X