Pir Sultan Abdal

roxett

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.280
60
46
Karşıda Görünen Ne Güzel Yayla

Karşıda görünen ne güzel yayla
Bir dem süremedim giderim böyle
Ela gözlü perim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan Şah'a giderim
Eğer göğebüren bostan lursam
Şu halkın dilinde destan olursam
Kara toprak senden üstün olursam
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Bir bölük turnaya sökün dediler
Yürekteki derdi dökün dediler
Yayladan ötesi yakın dediler
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Dost elinden dolu içmiş gibiyim
Üstü kan köpüklü meşe seiyim
Ben bir yol oğluyum yol sefiliyim
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazım kıldırırlarsa
Sizde Şah diyeni öldürürlerse
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Pir Sultan Abdal'ım dünya durulmaz
Gitti giden ömür geri durulmaz
Gözlerim de Şah yolundan ayrılmaz
Ben de bu yayladan Şah'a giderim


Pir Sultan Abdal
 
Bülbül Ötme

Ötme bülbül ötme şer değil bağım
Yar senin elinden de ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Yar senin elinden de ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost
Deryadan bölünmüş sellere döndüm
Vakitsiz açılan güllere döndüm
Ateşi kararmış küllere döndüm
Yar senin elinden de ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost
Haberim duyarsın da peyiklerinen
Yarimi sarsınlar şehitlerinen
Kırk yıl dağda gezdim geyiklerinen
Yar senin elinden de ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost
Deryadan bölünmüş de sellere döndüm


Pir Sultan Abdal
 
Sivas Ellerinde

Sivas ellerinde sazım çalınır
Çamlıbeller bölük bölük bölünür
Yardan ayrı düştüm bağrım delinir
Katip arzuhalim yaz Şah'a böyle
Kul olayım kalem tutan ellere
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz
Şekerler ezeyim şirin dillere
Katip arzuhalim yare böyle yaz

Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
Yazılan gelirmiş sağ olan başa
Bizi hasret koydun kavim kardaşa
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.


Pir Sultan Abdal
 
Sunam

Sabahtan cemalin seyran eyledim
Gönüller perişan elinden sunam
Nice bekliyeyim gurbet ellerde
Hiç bilir yok mudur halinden sunam
Sen seher yelisin gider gelmezsin
Gelirsen de bana baki kalmazsın
Seni uçuranlar baki kalmasın
Seni kim uçurdu gölünden sunam

Pir Sultan Abdal'ım cemalim güzel
Aradım bulamadım bir haber yazar
Şimdi senin ismim cenneti gezer
Kalma bizim için yolundan sunam


Pir Sultan Abdal
 
Şu Kanlı Zalimin Ettiği İşler

Şu kanlı zalimin ettiği işler
Garip bülbül gibi yaralar beni
Yağmur gibi yağar başıma taşlar
Dost'un bir fiskesi yaralar beni
Dar günümde dost düşmanım belli oldu
On derdim var ise şimdi elli oldu
Ecel fermanı boynuma takıldı
Gerek asa gerek vuralar beni

Pir Sultan abdal'ım can göğe ağmaz
Hak'dan emrolmazsa rahmet yağmaz
Şu illerin taşı hiç bana değmez
İlle dostun gülü yaralar beni


Pir Sultan Abdal
 
Şu Karşı Yaylada Göç Katar Katar

Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası serimde tüter
Bu ayrılık bana ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize zulum getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni

Pir Sultan Abdalım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin yedik helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni


Pir Sultan Abdal
 
Uyurken Uyardılar

Uyur iken uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk ses anladık
Sürüye saydılar bizi
Halımızı hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi

Pir Sultan Abdalım şurda
Çok keramet var insanda
Ol cihanda bu ihanda
Veliye saydılar bizi


Pir Sultan Abdal
 
Yıldız Dağı

Gelmiş iken bir habercik sorayım
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın
Gerçek erenlere yüzler süreyim
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın
Alçağında al kırmızı taşın var
Yükseğinde turnaların sesi var
Ben de bilmem ne talihsiz başı var
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın

El ettiler turnalara kazlara
Dağlar yeşillendi döndü yazlara
Çiğdemler takınsın söyle kızlara
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın

Ben de bildim şu dağların şahısın
Gerçek erenlerin nazargahısın
Abdal Pir Sultan'ın seyrangahısın
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın


Pir Sultan Abdal
 
Gurbet Elde

Gurbet elde bir hal geldi başıma,
Ağlama gözlerim Mevlâ kerimdir.
Derman arar iken derde düş oldum,
Ağlama gözlerim Mevlâ kerimdir.

Hüma kuşu suya düştü ölmedi,
Dünya Sultan Süleyman'a kalmadı.
Dedim yâre gidem nasip olmadı,
Ağlama gözlerim Mevlâ kerimdir.

Kağıda yazarlar ufak yazılar,
Anasız olur mu körpe kuzular.
Yürek yaralıdır, ciğer sızılar,
Ağlama gözlerim Mevlâ kerimdir.

Pir Sultan Abdal'ım böyle buyurdu,
Ayrılık donları biçti giydirdi.
Ben ayrılmaz idim felek ayırdı
Ağlama gözlerim Mevlâ kerimdir.
 
Sultan Suyu Gibi Çağlayıp Akma

Sultan Suyu Gibi Çağlayıp Akma
Erilir Gam Yeme Divane Gönül
Er Başımda Duman, Dağ Başında Kış
Erilir Gam Yeme Divane Gönül

Yıkılır Mı Hakk’ın Yaptığı Havuz
Şah-ı Merdani' nin, Biz De Kılavuz
Üç Günlük Dünyada, şu Yahşi Yavuz
Erilir Gam Yeme Divane Gönül

Pir Sultan Abdal’ım, Sırdan Sırada
Bu İş Böyle Oldu, Kalsın Burada
Cümlemiz Niyetlendiği Murada
Erilir Gam Yeme Divane Gönül


Bugün Yardan Haber Geldi

Bugün Yardan Haber Geldi
Bir Bir Yandan Bir Bir Yandan
Eğildim Bir Buse Aldım
Bir Bir Yandan Bir Bir Yandan

Güzel Olanı Severler
Yanağından Gül Dererler
Kulakta Mengiç Küpeler
Bir Bir Yandan Bir Bir Yandan

Baş Koydum Yarin Dizine
Uykular Girmez Gözüme
Ağ Ellerin Sür Yüzüme
Bir Bir Yandan Bir Bir Yandan

Şekerden Şerbet Ezerler
İnce Tülbentten Süzerler
Dört Yanım Almış Güzeller
Bir Bir Yandan Bir Bir Yandan

Pir Sultanım Gel Yanıma
Seni Sarayım Canıma
Dola Kolların Boynuma
Bir Bir Yandan Bir Bir Yandan


Bilene Danış

Bilirim Bilirim Dersin Bilene Danış
Danışan Dağları(Hey Dost) Aşar Mı Aşar
Danışmadan Yola Çıksa Bir Kişi
Akıbet Yolundan(Hey Dost) Şaşar Mı Şaşar

Cahile Irak Ol Kamile Yakın
Bir Mana Söyleyim(Hey Dost) Darılma Sakın
Hasmın Karıncaysa Merdane Takın
Ummadık Taş Başa (Hey Dost) Düşer Mi Düşer

Pir Sultan Abdalım Böyle Mi Olur
Kişi Ettiğini(Hey Dost) Elbette Bulur
Yırtıcı Kuşların Ömrü Tez Olur
Zararsız Akbaba(Hey Dost) Yaşar Mı Yaşar


Bu Yıl Bu Dağların Karı Erimez

Bu Yıl Bu Dağların Karı Erimez
Eser Bâd-ı Sabâ Yel Bozuk Bozuk
Türkmen Kalkıp Yaylasına Yürümez
Yıkılmış Aşiret İl Bozuk Bozuk

Kızılırmak Gibi Çağladım Aktım
El Vurdum Göğsümün Bendini Yıktım
Gül Yüzlü Cerenin Bağına Çıktım
Girdim Bahçesine Gül Bozuk Bozuk

Elim Tutmaz Güllerini Dermeye
Dilim Tutmaz Hasta Hâlin Sormaya
Dört Cevabin Mânasını Vermeye
Sazım Düzen Tutmaz Tel Bozuk Bozuk

Pir Sultan'ım Yaratıldım Kul Diye
Zalim Paşa Elinden Mi Öl Diye
Dostum Beni Ismarlamış Gel Diye
Gideceğim Amma Yol Bozuk Bozuk
 
Kul Olayım Kalem Tutan Ellere

Kul Olayım Kalem Tutan Ellere,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Sekerler Ezeyim Şirin Dillere,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.

Sivas Ellerinde Sazım Çalınır,
Çamlı Beller Bölük Bölük Bölünür.
Yardan Ayrılmışam Bağrım Delinir,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.

Pir Sultan Abdal’ım Ey Hızır Paşa,
Gör Ki Neler Gelir Sağ Olan Basa.
Beni Hasret Koydun Kavim Kardaşa,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.



Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş

Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş
Korudur Da Benli Dilber Korudur
Gülünü Dererken Dalını Kırmış
Kurudur Da Benli Dilber Kurudur
Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

Bu Meydanda Serilir Postumuz
Çok Şükür Mevlaya Gördük Dostumuz
Bir Gün Kara Toprak Örter Üstümüz
Çürüdür De Benli Dilber Çürüdür
Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

Pir Sultan Abdal’ım Başımdan Başlar
İyisini Korda Kemini Taşlar
Bin Çiçekten Bir Kovana Bal İşler
Arıdır Da Benli Dilber Arıdır
Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede




Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım

Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
Gerçek Erenlere Yüzler Süreyim
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

Alçağında Al Kırmızı Taşın Var
Yükseğinde Turnaların Sesi Var
Ben De Bilmem Ne Talihsiz Başın Var
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

Benim Şah'ım Al Kırmızı Bürünür
Dost Yüzün Görmeyen Düşman Bilinir
Yücesinden Şah'ın İli Görünür
Niçin Gitmez Yıldızdağı Dumanın

El Ettiler Turnalar Bazlara
Dağlar Yeşillendi Döndü Yazlara
Çiğdemler Taşınsın Söylen Kızlara
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

Şah'ın Bahçesinde Gonca Gül Biter
Anda Garip Garip Bülbüller Öter
Bunda Ayrılık Var Ölümden Beter
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

Ben De Bildim Su Dağların Sahisin
Gerçek Erenlerin Nazargâhısın
Abdal Pir Sultan’ın Seyrangâhısın
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
 
Ben De Şu Dünyada Üç Güzel Gördüm



Ben de şu dünyada üç güzel gördüm
Birisi kalbimde durana benzer
Birisi Muhammet birisi Ali
Şu garip halimden bilene benzer

Mümin olanların tez gelir yazı
Cennette huriye benziyor yüzü
Şu nazlı dilberin hercayi sözü
Mart ayında esen borana benzer

Yaz gelince sular köpük saçılır
Lâle sümbül çiçekleri açılır
Zoğal avcı çıkmış diye kaçınır
Çöllerde sevdiğim cerana benzer

Mümin olanların kalbi tacıdır
Mürşit eşiğine varan hacıdır
Berk basma sabana boynum acıdır
Zor edip zerveyi kırana benzer

Abdal Pir Sultan'ım göğe süzüldü
Sırat'ın üstünde nizam kuruldu
Mümin olan gaflet gıllet yazıldı
Dört kitap içinde Kur'an'a benzer

Pir Sultan Abdal



Bana Medet Senden Olur



Bana medet senden olur efendim
Aşılmaz dağların dost ardında kaldım
Eller dosta doğru çeker göçünü
Elsiz viranede çöllerde kaldım

Sana derim sana ey kaşı kare
Artıyor eksilmez dost sinemde yare
Bir aşinam yok ki halımı sora
Yalanlı dolanlı dillerde kaldım

Sabahtan sabahtan semah tutarım
Dosta kadar gider oy benim katarım
Baykuş gibi viranede öterim
Gel gör ne perişan hallerde kaldım

Pir Sultan Abdalım ben de gülmedim
Aradım derdime dost derman bulmadım
Yol nereden gelir gider bilmedim
Kesildi kervanım bellerde kaldım

Pir Sultan Abdal
 
Ali'nin Sırrına Erebilirsen



Muhammet Ali'nin kurduğu yoldur
Ak üstünde kara seçebilirsen
Gönülden itikat söyleyen dildir
Ali'nin sırrına erebilirsen

Erenler der seni ceme katarlar
Kötü amellerin taşra atarlar
Bir gün yularından tutup çekerler
Çektikleri yere varabilirsen

Erenler seni de ceme götürür
Kalmış işlerini anda bitirir
Gördüm Hak evinde mihman oturur
Mihmanın gözüyle görebilirsen

Aslı mervan olan ummana dalmaz
Küfre meyledende aşıklık olmaz
Müminin suali ahrete kalmaz
Dünyada cevabın verebilirsen

Pir Sultan Abdal'ım gonca gül olur
Dört kapıdan sana daim gel olur
Dünyadan ahrete doğru yol olur
Verdiğin ikrarda durabilirsen

Pir Sultan Abdal



Ah Hüseyin Vah Hüseyin



Alemlerin serverisin
Ah Hüseyin, vah Hüseyin
Şehitlerin serdarısın
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Hasan, Hüseyin'in yari
Muhammed'in gözü nuru
Hem Ali'nin yadigarı
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Zuhur oldun İmam Zeynel
Muhammet Bakır'dan evvel
Didene yanayım gönül
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

İmam Cafer'dir yarimiz
Musa-i Kazım şahımız
Budur şems ile mahımız
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Ali Musa ilim hüner
Muhammet Taki el sunar
Hüseyin'im deyip yanar
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Ali Taki, Hasan Asker
Muhammet Mehdi ser-defter
İmam-ı Seyyid-i ekber
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Pir Sultan haber ver dosttan
Bülbül ötüyor kafesten
Hem gül ağlar, hem gülistan
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Pir Sultan Abdal


Allah Allah Desem Gelsem



Allah Allah Desem Gelsem
Hakkın Divanına Dursam
Ben Bir Yanıl Alma Olsam
Dalında Bitsem Ne Dersin

Sen Bir Yanıl Alma Olsan
Dalımda Bitmeye Gelsen
Ben Bir Gümüş Çövmen Olsam
Çeksem İndirsem Ne Dersin

Sen Bir Gümüş Çövmen Olsan
Çekip İndirmeye Gelsen
Ben Bir Avuç Çavdar Olsam
Yere Saçılsam Ne Dersin

Sen Bir Avuç Çavdar Olsan
Yere Saçılmaya Gelsen
Ben Bir Güzel Keklik Olsam
Bir De Toplasam Ne Dersin

Sen Bir Güzel Keklik Olsan
Bir Bir Toplamaya Gelsen
Ben Bir Yavru Şahin Olsam
Kapsam Kaldırsam Ne Dersin

Sen Bir Yavru Şahin Olsan
Kapıp Kaldırmaya Gelsen
Ben Bir Sulu Sepken Olsam
Kanadın Kırsam Ne Dersin

Sen Bir Sulu Sepken Olsan
Kanadım Kırmaya Gelsen
Ben Bir Deli Poyraz Olsam
Tepsem Dağıtsam Ne Dersin

Sen Bir Deli Poyraz Olsan
Tepip Dağıtmaya Gelsen
Ben Bir Ulu Hasta Olsam
Yoluna Yatsam Ne Dersin

Sen Bir Ulu Hasta Olsan
Yoluma Yatmaya Gelsen
Ben Bir Can Alıcı Olsam
Canını Alsam Ne Dersin

Sen Bir Can Alıcı Olsan
Canımı Almaya Gelsen
Ben Bir Cennetlik Kul Olsam
Cennete Girsem Ne Dersin

Sen Bir Cennetlik Kul Olsan
Cennete Girmeye Gelsen
Pir Sultan Üstadın Bulsan
Bilecek Girsek Ne Dersin

Pir Sultan Abdal
 
Aslı Nedir



Güzel Şah'ım çok yerlerden görünür
Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı
Şahım birdir binbir dona bürünür
Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı

Eremedim ben bu sırrın aslına
Yazık değil mi müminle müslime
Getirin Mervan'ı Bağdad üstüne
Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı

Yok mu bunda erenlerin yardımı
Ne çekersin bu cefanın derdini
Yiğitlere ardır vermek yurdunu
Ah Hünkar'ım neye verdin Bağdad'ı

Geldi Mervan hendekleri doldurdu
Kırdı Hurmalığı aldı Bağdad'ı
Çığrışıp geliyor yeşil ördeği
Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı

Pir Sultan'ım der ki üçler yediler
Kırklar da bu demde hazır idiler
Bağdad'ı Basra'yı verdi dediler
Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı

Pir Sultan Abdal

Boz Atlı Hızır



Bir yavru yolladım gurbet ellere
Emaneti sana boz atlı Hızır
Seni bekçilerler nice ellere
Emaneti sana boz atlı Hızır

Nice günler gördüm bahtı karalı
Nice günler gördüm dertli çareli
Bir yavru yolladım yürek yaralı
Emaneti sana boz atlı Hızır

Hak'tan bize bizden halka zulüm yok
İmanım var vadesize ölüm yok
Senden başka kanadım yok kolum yok
Emaneti sana boz atlı Hızır

Pir Sultan Abdal’ım böyle m'olacak
Beklerim yolların yavrum gelecek
Analı babalı murad alacak
Emaneti sana boz atlı Hızır

Pir Sultan Abdal



Biz Muhammet Ali Diyenlerdeniz



Ey yezit bizlerde kıl ü kal olmaz
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz
Tarikat ehline mezhep sorulmaz
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Eğnimize kırmızılar giyeriz
Halimizce her manadan duyarız
İmam Cafer mezhebine uyarız
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Her kimin çerağın yoksa Hak yakar
Mümin olanları katara çeker
Aslımız on iki imama çıkar
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Muhammet Ali'dir kırkların başı
Anı sevmeyenin nic'olur işi
Atalım yezide laneti taşı
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Biz tüccar değiliz alıp satmayız
Erkandır yolumuz yoldan sapmayız
Karnımız geniştir biz kin tutmayız
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Baharda açılır gonca gülümüz
Ol dergaha doğru gider yolumuz
On iki imamı okur dilimiz
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Pir Sultan'ım eyder erenler gani
Evveli Muhammet ahiri Ali
Anlardan öğrendik erkanı yolu
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Pir Sultan Abdal



Bir Nefescik Söyliyeyim



Bir nefescik söyliyeyim
Dinlemezsen neyliyeyim
Aşk deryasın boylayayım
Ummana dalmağa geldim

Ban Hak ile oldum aşna
Gönlümüzde yoktur nesne
Pervaneyim ateşine
Oduna yanmağa geldim

Aşk harmanında savruldum
Hem elendim hem yuğruldum
Kazana girdim kavruldum
Meydana yetmeğe geldim

Ben Hakk'ın edna kuluyum
Kem damarlardan beriyim
Ayn-ı cemin bülbülüyüm
Meydana ötmeğe geldim

Pir Sultan'ım der gözümde
Hiç hata yoktur sözümde
Eksiklik kendi özümde
Darına durmağa geldim

Pir Sultan Abdal


Bu Dünyanın Evvelini Sorarsan



Bu dünyanın evvelini sorarsan
Allah bir Muhammet Ali'dir Ali
Sen bu yolun sahibini ararsan
Allah bir Muhammet Ali'dir Ali

Tahtını terketti İbrahim Edhem
Süleyman Nebi'ye verildi hatem
Her kulun alnına yazıldı sitem
Kişinin çektiği yoludur yolu

Erenler öldürür yoldan şaşanı
İhlas ile kaldırırlar düşeni
Tarikatta her kişinin nişanı
Erenler katında bellidir belli

Erenler elinden dolu içildi
Ol saatte kıl-ü kalden geçildi
Firdevs-i alada güller açıldı
Cennet-i alanın gülüdür gülü

Pir Sultan Abdal'ım ummana daldı
Yenemedi kendin engine saldı
Hak-i payınıza yüz süre geldi
Erenlerin kemter kuludur kulu
 
Bülbül Gibi Zar Eylesem



Takdir-i İlahi budur nasibim
Az vermiştir çok istemem çare ne
Bu kadar nasibim budur kisibim
Bülbül gibi zar eylesem çare ne

Düşmanımın yaraları azmaya
Dostumun hayrını şerre yazmaya
Bu dünyada melül mahzun gezmeye
Mahlukattan ar eylesem çare ne

Bakmaz mısın viran olmuş bendime
Halim malum olsun ol efendime
Hançer alsam hamle kılsam kendime
Kendi kendim paralasam çare ne

Gam kasavet yuva yaptı sineme
Kahır gömleğini eğnime
Perişanlık düştü viran göynüme
Türlü türlü aşk bağlasam çare ne

Pir Sultan Abdal'ım çekerim çoktan
Ya İlahi bizi kurtar tutsaktan
Bu derdin dermanın isterim Hak'tan
Halka halim arz eylesem çare ne

Pir Sultan Abdal




Çalan Murtaza Ali'dir



Gafil olman hey erenler
Gelen Murtaza Ali'dir
Yezid'e batın kılıcın
Çalan Murtaza Ali'dir

Alçağa tutmuş yüzünü
Hakk'a bağlamış özünü
Kırklar ile bir üzümü
Yiyen Murtaza Ali'dir

Turnaya vermiş sesini
Aşıklar tutsun yasını
Hem önünce devesini
Yeden Murtaza Ali'dir

Ali'dir Allah'ın dostu
Hü dedi Zülfikar kesti
Selman'a sünbüllü desti
Veren Murtaza Ali'dir

Gülün bağlar deste deste
Bağlar da gönderir dosta
Mihmandan bir dolu iste
Sunan Murtaza Ali'dir

Derildi çıktı havaya
İndi döşendi ovaya
Güvercin donda kayaya
Konan Murtaza Ali'dir

Gülün bağlar baka baka
Bağlar da gönderir Hakk'a
Ejderhayı iki şakka
Bölen Murtaza Ali'dir

Dost bağında kızıl alma
Gül rengi sararıp solma
Pir Sultan'ım gafil olma
Gelen Murtaza Ali'dir

Pir Sultan Abdal


Çoktan Beri Yollarını Gözlerim



Çoktan beri yollarını gözlerim
Hatırım sormaya yar sen mi geldin
Gönlümün yemişi bağı bostanı
Ayva ile turunç nar sen mi geldin

Gelip şu yanımda oturan mısın
Serimi sevdaya yetiren misin
Ağır yüklerimi götüren misin
Katar maya ile dür sen mi geldin

Yüzünde benlerin hindidir hindi
Bilmem melek midir arştan mı indi
Bir su ver içeyim yüreğim yandı
Ağustos ayında kar sen mi geldin

Bülbüller ötüyor hüsnün bağında
İntizarım kaldı göğsün ağında
Elim kelepçede cellat önünde
Derdimin dermanı car sen mi geldin

Ol nesl-i Adem'in belinden misin
Gülşen bahçesinin gülünden misin
Firdevs-i Ala'nın ilinden misin
Cennet-i Ala'dan hur sen mi geldin

Pir Sultan Abdal'ım sen seni döşür
Yarin sevdaları sere ulaşır
Türlü libasları giyer kuşanır
Çarşılar bezenmiş al sen mi geldin

Pir Sultan Abdal


Diken Arasında Bir Gül Açıldı



Diken arasında bir gül açıldı
Bülbülüm bahçene ötmeğe geldim
Bezirganım yüküm gevher satarım
Ali pazarına dökmeğe geldim

Baç'ım vermeyince yüküm satılmaz
Gevherin hasına hile katılmaz
İnkar toru ile şahin tutulmaz
Bir gerçek tor'una düşmeğe geldim

Ben bend oldum şu meydana atıldım
İkrar verdim ikrarıma tutuldum
İbtida taliptim pire katıldım
Pirin eteğini tutmağa geldim

Pir Sultan Abdal'ım yüreğim döğün
İmamlar rengine boyandım bugün
İrehber pişirir talibin çiğin
Ahiri bu imiş pişmeğe geldim

Pir Sultan Abdal
 
Çektiğim Cevr-ü Cefayı



Çektiğim cevr-ü cefayı
Çekerim senden ötürü
İkrar iman bir olunca
Sen de çek benden ötürü

İkrar imanı güderim
Sensiz alemi niderim
İşte geldim, uş giderim
Bir tatlı dilden ötürü

Severim tatlı dilleri
Koklarım gonca gülleri
Sararım ince belleri
Gittiğim yoldan ötürü

Bana ne kıyak bakarsın
Sinemi oda yakarsın
Bana ne sitem edersin
İkrarsız elden ötürü

Ferhat Şirin'ine tapar
Külüngün havaya atar
Başını altına tutar
Can verir candan ötürü

Mümin olan Hakk'a tapar
Münafıklar yoldan sapar
Arka vermiş dağı çeker
Ferhat Şirin'den ötürü

Pir Sultan'ım deme yalan
Etme imanına talan
Bu dünyada gerçek olan
Ser verir sırdan ötürü

Pir Sultan Abdal
 
Deli Gönül İnil İnil inleme



Deli gönül inil inil inleme
Kadir mevlam hasretime sal beni
Viranlıkta görsen baykuş sanırsın
Bir huma kuşuyum sen de bil beni

Ulu bezirganım kumaş satarım
Gökyüzünden uçan kuşu tutarım
Yetmiş iki dilden bilir öterim
Anın için fark edemez el beni

Ak pınarın boz bulanık seliyim
Ol sebepten aklım yoktur deliyim
Naci derler dört güruhun biriyim
Ararsan hak divanında bul beni

Gider idim ben de kendi işime
Aşkın doluları yağdı başıma
Ağu kattı benim tatlı aşıma
Ummanlara gark eyledi sel beni

Pir Sultan'ım ırak yoldan gelirsin
Gevherin kıymetini nerden bilirsin
Eksikliğim çoktur sen de bilirsin
Eksiklikle kabul eyle gel beni

Pir Sultan Abdal


Ekeyim De Eğleneyim Bir Zaman



Gurbet elde yad ellerin derdini
Çekeyim de eğleneyim bir zaman
Yaralı sineme bal ile tuzu
Ekeyim de eğleneyim bir zaman

Sılaya gönderdim gönül kuşunu
Seyredip gidiyor dağlar başını
Akıttığın gözlerimin yaşını
Dökeyim de eğleneyim bir zaman

Aşıp gider var mı bizim illeri
Yel ırgalar zülfündeki telleri
Dostlarımın göreceği yerleri
Gezeyim de eğleneyim bir zaman

Pir Sultan Abdal'ım Seyyit Nesimi
Destan etti şu illerde sesimi
Uğrun uğrun bir kenarda yasını
Tutayım da eğleneyim bir zaman

Pir Sultan Abdal


Ecel Burcu



Hak belasın versin Mülcem Oğlu'nun
Hançer ile kanın saçtı Ali'nin
Terk eyledi Bağdat gibi şarını
Ecel burcu boynun büktü Ali'nin

Ali'm çeker idi dünya firkatın
Cümle kullarını alırdı satın
Fatma Ana ile Şehriban Hatun
Libasın üstüne döktü Ali'nin

Ali'm ah eyledi eridi sızdı
Kanber de bu işte ayrılık sezdi
Oğlu İmam Hasan tabutu düzdü
Tabutu misk anber koktu Ali'nin

Bir nur doğdu Muhammed'in veçhinde
Zülfikar oynadı Çin ü Maçin'de
Doksan bin evliya sancak içinde
Gözleri kan ile doldu Ali'nin

Pir Sultan Abdal'ım sever hazırı
İstemişler Üveys ile Hızır'ı
Yükletmişler Ab-ı Zemzem çadırı
Deve kapısına çöktü Ali'nin

Pir Sultan Abdal

Emek Çektim Bir Ev Yaptım Erenler



Emek çektim bir ev yaptım erenler
Yine bu güzele bildiremedim
Bahar geldi çiçek bitti ot bitti
Toprak güldü taşı güldüremedim

Yüreğimde belli belli yaralar
Şeytan kalbin almış gözün köreler
Hakk'ın niyaz eylemeye âr eyler
Eğilip bir secde kıldıramadım

Hû demine bir ikrarı güdenin
Tu yüzüne ikrarından dönenin
Pîr Sultan'ım münafığı nâdanın
Gönül aynasını sildiremedim

Pir Sultan Abdal



Emek Çektim Bir Ev Yaptım Erenler



Emek çektim bir ev yaptım erenler
Yine bu güzele bildiremedim
Bahar geldi çiçek bitti ot bitti
Toprak güldü taşı güldüremedim

Yüreğimde belli belli yaralar
Şeytan kalbin almış gözün köreler
Hakk'ın niyaz eylemeye âr eyler
Eğilip bir secde kıldıramadım

Hû demine bir ikrarı güdenin
Tu yüzüne ikrarından dönenin
Pîr Sultan'ım münafığı nâdanın
Gönül aynasını sildiremedim

Pir Sultan Abdal


Ey Yezit Sen Neden Yeldin



Ey Yezit sen neden yeldin kastıma
Erdebil'de Şah Safi'den buyruğum
İlettin Urum'a çoban eyledin
Sırtımdaki alet midir çağlığım

Mağripten de çatal nurlar doğarsa
Mümin kula Hak rahmeti yağarsa
Hasan Hüseyin bana sahip olursa
Yanımdakine çok olur eyliğim

Ol İmam Zeynel'e merdan uyarsa
İmam-ı Bakır'dan içer ayarsa
İmam Cafer buyruğunu duyarsa
Anın için Hak yanında baylığım

Musa Kazım ciğerimi yakıyor
Irmaklar Cennet'te kevser akıyor
Aslımız İmam Rıza'ya çıkıyor
Muhammet Ali'ye vardır soyluğum

Taki Naki'ye iradet getirdiğim
Düldül oldum Şah Ali'ye götürdüm
Yöğrük oldum üç yaşında satıldım
Kimseler de bilmez benim taylığım

Pir Sultan Abdal'ım alır satarım
Askeri Mehdi'ye meyil katarım
Mansur olup şu cihanı atarım
Her ağaçta olmaz benim yaylığım

Pir Sultan Abdal
 
Erenler Kahretti Saldı İşkile



Erenler kahretti saldı işkile
Gönlüm şifalandı gümana geldim
Ali oğlu çare eyle müşküle
Sana mürvet ile amana geldim

Can evinde muhabbetim azaldı
Gönül aşkın deryasında yüzerdi
Yarelerim sağalmışken tazeldi
Gaziler derdime dermana geldim

Hak'tan kula her ne gelirse haktır
Erkansız işlere ırızam yoktur
Erenlerin lutfu keremi çoktur
Yarem sızıladı imana geldim

Himmet edin erler bir dahi yetem
Kalbimden şekkile şüphemi atam
Zat-ı sıfat olam bir dilden ötem
Bir desti tutmaya damana geldim

Pir Sultan Abdal'ım gör bize n'oldu
Ali'nin gülbengi bize zulm oldu
Muhabbet yurduna vesvese doldu
Sen bir padişahsın demana geldim
 
Felek Beni Nazlı Yardan Ayırdı

Ne güzel de muradıma ererken
Felek beni nazlı yardan ayırdı
Ak gül kırmızı gül dererken
Felek beni nazlı yardan ayırdı

Kızardı kayalar don giydi dağlar
Yeşil yaprak ile bezendi bağlar
Yar ile sahraya çıktığım çağlar
Felek beni nazlı yardan ayırdı

Demir kafes idim doldum ıssıldım
Kurulu yay idim durdum kasıldım
Yemeden içmeden sudan kesildim
Felek beni nazlı yardan ayırdı

Yaz gelende yazı yaban yurt olur
Ak sürüye kara koyun kurt olur
Sevip sevip ayrılması dert olur
Felek beni nazlı yardan ayırdı

Pir Sultan Abdal'ım inem yarışam
Yarışam da ummanlara karışam
Başına gelmiş yok varam danışam
Felek beni nazlı yardan ayırdı

Pir Sultan Abdal

Fetva Vermiş Koca Başlı Kör Kadı



Fetva vermiş koca başlı kör kadı
Şah diyenin dilin keseyim deyü
Satır yaptırmış Allah'ın laneti
Ali'yi seveni keseyim deyü

Şen kulların örüğünü uzatmış
Müminlerin baharını güz etmiş
On ikiler bir arada söz etmiş
Aşıkların yayın yaşayım deyü

Hakk'ı seven aşık geçmez mi candan
Korkarım Allah'tan korkum yok senden
Ferman almış Hıdır Paşa sultandan
Pir Sultan Abdal'ı asayım deyü

Pir Sultan Abdal

Gel



Gam elinden benim zülfü siyahım
Peykan değdi sinem yaralandı gel
Suna başın için ağlatma beni
Bugün sevda candan aralandı gel

Gamdan hisar oldum mekanım yurdum
İşitmez avazım dinlemez virdim
Bir değil beş değil on değil derdim
Düğümler baş verdi sıralandı gel

Hasretine vasıl olam mı böyle
Mecnun'a da baki kalır mı Leyla
Ölümlü dünyadır gel helal eyle
Yüklendi barhanem kiralandı gel

Ne çekerse dertli sinem dağ olmaz
Günler gelir geçer ömür çoğalmaz
Neşterlidir yaralarım unulmaz
Göğerdi çevresi karalandı gel

Pir Sultan Abdal'ım haftada ayda
Günler gelir geçer bulunmaz fayda
Gönül Hak arzular canım hayhayda
Toprağım üstüme kürelendi gel

Pir Sultan Abdal
 
Firdevs-i Ala İçinde



Tarikate ikrar verdim
Lanet Yezit'ten el yudum
Muhammet Ali'yi gördüm
Firdevs-i ala içinde

Allah bir Muhammet haktı
Rehberim kemendi taktı
Çekti pire teslim etti
Firdevs-i ala içinde

Pirden nasihatı aldım
Ben belimi bağlı gördüm
Kendimi Mirac'da buldum
Firdevs-i ala içinde

Ben kutlu postuma geçtim
Sekahüm şerbetin içtim
Ol saat kıl-kalden geçtim
Firdevs-i ala içinde

Didar defterine geçtim
Münkir münafıkı seçtim
Mezhebde Cafere düştüm
Firdevs-i ala içinde

Mehdi'ye vardır niyazım
İmamlara bağlı özüm
Şükür didar gördü gözüm
Firdevs-i ala içinde

Pir Sultan'ım dünya fani
Bizdedir Hakk'ın nişanı
Hakk'a kurban verdim canı
Firdevs-i ala içinde

Pir Sultan Abdal

Firdevs-i Ala İçinde



Tarikate ikrar verdim
Lanet Yezit'ten el yudum
Muhammet Ali'yi gördüm
Firdevs-i ala içinde

Allah bir Muhammet haktı
Rehberim kemendi taktı
Çekti pire teslim etti
Firdevs-i ala içinde

Pirden nasihatı aldım
Ben belimi bağlı gördüm
Kendimi Mirac'da buldum
Firdevs-i ala içinde

Ben kutlu postuma geçtim
Sekahüm şerbetin içtim
Ol saat kıl-kalden geçtim
Firdevs-i ala içinde

Didar defterine geçtim
Münkir münafıkı seçtim
Mezhebde Cafere düştüm
Firdevs-i ala içinde

Mehdi'ye vardır niyazım
İmamlara bağlı özüm
Şükür didar gördü gözüm
Firdevs-i ala içinde

Pir Sultan'ım dünya fani
Bizdedir Hakk'ın nişanı
Hakk'a kurban verdim canı
Firdevs-i ala içinde

Pir Sultan Abdal

Gel Koyun Meleme



Sabah olur koyun kuşluğa gelir
Her koyun arar da kuzusun bulur
Ağca koyun meler arada kalır
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Benim kuzum kuzuların beyidir
Ağca koyun yüreğimin yağıdır
Anın gideceği Yıldız Dağı'dır
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Koyun meler kuzusunun adı yok
Sıra sıra küleklerin südü yok
Kuzusuz yaylanın hiçbir tadı yok
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Koyunun başına bodcak takayım
Yönüm dönüp o koyuna bakayım
Kuzun nerde ise kuzun bulayım
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Koyun sen şurada kuzlamadın mı
Sağını solunu gözlemedin mi
Aç kurt gelir diye gizlemedin mi
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Dereye aşağı gider kurt izi
Kurt ağzında gördüm bir körpe kuzu
Seversen Mevla'yı ağlatma bizi
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Seni yayan çoban bir delikanlı
İbrişim bıyıklı hem ince belli
Sağında solunda püskülü belli
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Seni yayan çoban yetip gitmesin
Bahçesinde lale sünbül bitmesin
Seni incitenler Hakk'a yetmesin
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Pir Sultan Abdal'ım bu kuzu n'oldu
Koyunun feryadı ciğerim deldi
Yoksa bir aç kurt mu kuzunu aldı
Gel koyun meleme vazgel kuzundan

Pir Sultan Abdal
 
X