AK Parti'den başörtülü ilk rektöre ağır suçlamalar

ya o kadar yazıyorum yazıyorum sonra cevap alamıyorum zoruma gidiyo ama hee... bütün öfkem içime patladı gene bak sonra menopozlu karı gibi bi sağa bi sola yer bulamıyorum evin içinde ateşler basıyo... cevap verin bana ya cevap istiyorum...:KK47:
 

canim ben kendimi ciddi ciddi ifade edemiyorum sanirim :KK43:
bak erdogan o belgeleri sundu dimi? mektup sekli olarak
peki bu kurum nasil oluyorda facebookdan aciklama yapior niye bir manset yok yani ben onlarin yazisini görmek istiyorum cnn hüriyetin degil
ingilizceden bir yazi bakin söyle söyle biz montajdir demedik diye, son linkte face deki milletin yorumlarini eklemisler ama amerikanin yaptigi aciklama nerde???
ben onu görmek istiyorum hani varsa bana gösterin bende artik ikilemde kalmayim...
 
canim ben kendimi ciddi ciddi ifade edemiyorum sanirim :KK43:
bak erdogan o belgeleri sundu dimi? mektup sekli olarak
peki bu kurum nasil oluyorda facebookdan aciklama yapior niye bir manset yok yani ben onlarin yazisini görmek istiyorum cnn hüriyetin degil
ingilizceden bir yazi bakin söyle söyle biz montajdir demedik diye, son linkte face deki milletin yorumlarini eklemisler ama amerikanin yaptigi aciklama nerde???
ben onu görmek istiyorum hani varsa bana gösterin bende artik ikilemde kalmayim...

http://haber.rotahaber.com/o-sirketin-ceosundan-bomba-aciklama-bu-acik-sahtecilik-kendinizden-utanin_440758.html

buyur canım açıklama...


Jou Production olarak bilinen ve Haber7'nin iddiasına göre John Marshall Studios'un imkanlarını kullanarak analiz yapan Robin Lai adlı uzmanın bir sahtekar olduğu anlaşıldı.

Robin Lai adlı ses uzmanı olduğu iddia edilen kişinin izinsiz olarak John Marshall Production'un kartvizitlerini bastırarak ses analizi yaptığı ortaya çıktı.

Bu sahtekarlığı ortaya çıkan John Marshall Studios'un sahibi John Cheary yaptığı resmi açıklamada kendi stüdyolarında herhangi bir Türkçe ses kaydının analiz edildiği iddiasının açık bir yalan olduğunu deklare etti.

John Marshall Stuidos adına açıklama yapan John Cheary, kendi stüdyoları adına bu şekilde yalanlar üretenler hakkında hukuk yollarına başvuracaklarını kaydetti.

İşte John Cheary'nin açıklamasının Umut Yavuz tarafından yapılan tam tercümesi:

"John Marshall Media (JMM) herhangi Türkçe konuşulan bir ses kaydıyla ilgili rapor düzenlememiştir. Medyada dolaşan ve üzerinde bizim stüdyolarımızın kartviziti iliştirilmiş kağıdın incelenmesi sonucunda "J Ou productions" imzalı olduğu görülebilir. Bu bizim resmi JMM antetli rapor kağıdımız değildir. Şunu da belirtmemiz gerekir ki belgede imzası bulunan şirket adına ve köşesine iliştirilmiş bizim kartvizitimize bakınca bunun açık bir yalancılık ve aldatma girişimi olduğu anlaşılıyor.

Bu kayıtlar JMM tarafından analiz edilmemiştir ve JMM bir adli bilişim ses uzmanlığı şirketi değildir.

Bizim şirketimizin adını kullanan çalışanımızı kandıran bu kişi hakkında yasal işlemler başlatılacaktır ve bu konuda şirket politikamızı gözden geçirmekteyiz.

Bu açık sahtekarlığı yayınlayan haber ajanslarına lafımız ise: Kendinizden utanın!

Saygılarımızla

John Marshall Cheary III
Kurucu ve CEO
John Marshall Media, Inc.

İŞTE JMM CEOSU JOHN CHEARY'NİN AÇIKLAMASININ ORİJİNALİ

"John Marshall Media did not issue an opinion on a Turkish language phone recording. Any reasonable analysis of the scanned document that is circulating would note that the document is signed with a company name of 'J Ou Productions' and a John Marshall Media business card stapled on the top. This is not official JMM letterhead. And the fact that the company in the signature and the business card stapled to the top are different companies make this an obvious attempt at deception.

This recording was not analyzed by JMM and JMM is not a forensic audio specialist.

Legal action is being considered against this person who duped our employee and we are reviewing company policies.

To those news agencies that reprinted this obvious forgery: Shame on you.

Sincerely,

John Marshall Cheary III
Founder and CEO
John Marshall Media, Inc."

KAYNAK: ROTAHABER / UMUT YAVUZ
 
Son düzenleme:
28.subat 2014
Stargazete.com › POLİTİKA Haberleri › Zaman, STAR’ı yalanlamaya çabalarken yine montaj yaptı haberi
İnternet sitesinden STAR’ın belgeli haberini yalanlamak için çırpınan Zaman, boşa çabaladıkça komik duruma düştü. Paralel medya, gazetemizin ‘Taşra’ ve ‘Şehir’ baskılarını karıştırarak bir skandala imza attı.
Zaman, STAR’ı yalanlamaya çabalarken yine montaj yaptı

STAR’ın, paralel yapının dublajlı montajlı ses kaydı tuzağını ortaya çıkarması üzerine paniğe kapılan Zaman, hangi yalana sarılacağını bilemedi. Panikle tacize başlayan paralel medya, montaj ve dublajı belirleyen Kaleidoscope ve JOU Production firmaları olduğu halde teknik alt yapısı kullanılan John Marshall Media’dan yalanlama aldı.

STAR, ‘Paralel Yapı’nın Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiğini öne sürerek servis ettiği ses kaydının montaj ve dublaj karışımı olduğunu ortaya çıkarınca, cemaat medyası Zaman ‘yalanlama’ paniğiyle art arda saçmalıklara imza attı. İşte basın tarihine geçecek ‘çarpıtma saçmalıkları’nın öyküsü:

STAR, ABD’deki iki şirketten, “Harry Potter” ile “Life Of Pi” gibi fantastik kurgu filmlerin seslerini de çalışan JOU Production ve Kaleidoscope Sound’dan alınan raporlara dayanarak, ses kaydının “çeşitli konuşmalardan alınmış cümle, hece ve seslerin montajlanarak, ayrıca konuşmalarında yer almayan sözlerin de taklit (dublaj) yoluyla eklenerek” hazırlandığını yazdı. İki şirketin raporlarının ‘ıslak imzalı’ sunuş yazılarının belgesini de yayınladı.

Baskıları karıştırdı

Hükümete karşı her operasyonu sahiplenen Zaman, raporları yalanlatma çabasının heyecanıyla STAR’ın taşra ve şehir baskılarını karıştırdı. STAR’ın baskılarından birinde ‘ıslak imzalı’ belgeleri göremeyen Zaman, internet sitesinden “Şirketler raporları yalanladı; STAR belgeleri şehir baskısında uçurdu” diye yayına başladı. Oysa rapor erken gelmiş, ancak ‘ıslak imzalı’ sunuş belgesi ABD ile saat farkı nedeniyle gecikince ‘şehir baskısına’ yetişmişti. Yani ‘belge’ çıkarılmamış, aksine ‘konulmuş’tu. Zaman, gün boyunca bu ‘yalanı’ okuttu; stargazete.com saçmalığı ortaya koyunca siteden kaldırdı ve özür diledi.

Başka şirketten yalanlama!

Ancak Zaman diğer üç konuda okurlarını yanıltmayı sürdürdü. “Raporu yalanladı” diye açıklama aldıkları John Marshall Media (JMM) şirketinin CEO’su John M. Cheary’nin “Türkçe bir kayıt için herhangi bir görüş belirtmedik. Bu bariz sahtekarlığı yayınlayanlar kendinizden utanın” sözlerine yer verdi. Oysa raporu JMM vermemişti! Sadece ‘montaj’ raporu veren şirketlerden biri JMM’nin teknik imkanlarını kullanmıştı ve bu bilgi STAR’ın haberinde zaten vardı. Ancak CEO’ya “Bu bariz sahtekarlığı yayınlayanlar utanın” dedirten sorunun “Böyle bir rapor vermişsiniz” şeklinde sorulduğu anlaşılıyor. Yani, soru yalan üzerine kurulmuş!

Cevabı da çarpıttılar

Ancak ‘bu bariz sahtekarlığı yapanlar’ utanmadılar. Zaman, raporu veren ‘iki şirketin’ de raporu yalanladığını öne sürdü ve Kaleidoscope Sound’un yetkilisi Randy Crafton’dan şu ifadeleri yazdı: “Crafton, ses kaydının parçalı olduğuna karar verdiklerini bunun ötesinde herhangi tespitte bulunmak için kesinlikle en az yerli (Türkçe) konuşmacının hazır bulunması gerektiğini ifade etti. (Cümle bozukluğu gazeteye ait.) Anlamadıkları konuşmaların içeriğiyle ilgili herhangi bir görüş belirtmediklerine dikkat çeken Crafton, sözkonusu mektubun herhangi bir kimsenin masumiyeti ya da suçluluk göstergesi olarak yorumlanmaması gerektiğini ifade etti.” Yani şirket yetkilisi, ses kaydının ‘Türkçe anlamı’na ilişkin konuşuyor. Oysa yapılan analiz, ses kaydının ‘Türkçe anlamı’ değil, ‘farklı zamanda yapılmış konuşmalardan alınan seslerin birleştirilmiş olup olmadığı, araya taklit seslerin girip girmediği’ üzerineydi. STAR’ın haberinde de, imzalı görüşüne yer verilen Kaleidoscope Sound yöneticisi Kyle Cassel’in seslerin doğallığına ilişkin olarak “Kesinlikle tutarsız. Değiştirilmiş sesler var” ifadeleri yer almıştı. Zaman, ‘iki şirket de raporu yalanladı’ demesine rağmen, ayrıntılı raporu yazan JOU Production’dan ‘çarpıtarak’ da olsa bir yalanlama alamadı. STAR’ın haberinde, şirketin sahibi ses mühendisi Robin Lai’nin “Belli noktalar değiştirilmiş. Bariz montajlanmış” sözleri yer almıştı. Lai’nin ses kaydını incelemesinin video kaydı da yayınlanmıştı.

1-YALAN

SGK KAMYONLARI PARALELE ÇALIŞTI

STAR’ın ‘SGK’nın kamyonları paralele para taşıdı’ haberi Zaman tarafından yalan haberle karşılandı. Zaman 5 Şubat ve 8 Şubat’taki haberlerinde STAR’ı suçlayarak SGK’da cadı avı başlatmakla itham etti. STAR ise kamyon sahiplerini bularak yaptığı röportajlarla olayın doğruluğunu ortaya koydu.

2- YALAN

ZAMAN’I BÖCEKLER SARDI!

STAR’ın manşetten verdiği ‘Böcekleri çaldılar şimdi dinliyorlar’ haberine de çok kızan Zaman, haberi yalanlamak için uğraştı. STAR 12 ilde böceklerle emniyete ait dinleme cihazlarıyla dinleme yapıldığını yazdı. Paralel yapının sözcüsü Zaman ise teftiş sonucu habere konu dinlemenin saptanamadığını yazdı. İlerleyen günlerde yetkililer usulsüz dinlemelerin yapıldığını açıkladı. Zaman’ın yalanı ortaya çıktı.

3- YALAN

İCRALIK DEĞİLLER YALANI

STAR’ın gündeme getirdiği 3 bin 500 öğrencinin dershaneye gittiği Bingöl’de 600’ünün icralık olduğuna yönelik ses kaydı bulunan haberi, Zaman 26 Kasım 2013 tarihinde ‘Dershane manşeti asılsız çıktı’ haberiyle yalanladı. Zaman, mağdurların icralık olmadığını yazdı. STAR, ise haber kaynağının görüşmesini yayınlayarak Zaman’ın yalanını ortaya çıkarttı.

4- YALAN

BARUTÇU’YA KASET TUZAĞI

Zaman STAR’ın ortaya koyduğu İhsan Barutçu olayında da pek çok çarpıtma habere başvurdu ama her seferinde STAR’ın belgeli yayınlarıyla yanıtını aldı. STAR 21 Şubat’ta “Kaset kumpası böyle kuruldu” haberiyle Barutçu’ya kurulan tuzağı deşifre etti. Paniğe kapılan Zaman “İhsan Barutçu’dan Star’a şamar gibi yalanlama” haberi yayınladı. STAR ise, paralel yapının yayın organının çarpıtmasını Barutçu’dan aldığı yanıtlarla bir kez daha çürüttü.

5- YALAN

TARİHİ TELEKULAK SKANDALI

Tarihi Telekulak skandalını ortaya çıkaran STAR 7 bin kişinin Selam Terör Örgütü bahanesiyle dinlendiğini açıkladı. Gazeteler STAR’ı referans vererek skandalı aktarırken Zaman haberi görmedi. Ardından yazarları üzerinden yalanlamaya çalıştı, dalga geçti. Ertesi gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın STAR’ı doğrulayan açıklamalarını ‘mecburen’ gördü. Ancak bu kez şüpheci ve küçümseyici bir tavırla haberi “Başsavcı dinlemeyi 2 bin 280’e indirdi” şeklinde verdi.

6- YALAN

KABATAŞ SALDIRISI İÇİN KILIF ARADI

Gezi olayları sırasında 6 aylık bebeğiyle birlikte çirkin bir saldırıya uğrayan Zehra Develioğlu haberini yalanlamak isteyen Zaman denenmedik yol bırakmadı. Yalanlarını sürdüren Zaman, ‘Kabataş muamması” manşetiyle çıktı. 3’üncü sayfasında ise” Kabataş’ta darp iddiaları kutuplaştırma senaryosu muydu” başlığıyla haber analize yer verdi.
 
Ne bekliyorsunuz adamlar biz böyle bir şey yapmadık diye rapor hazırlamalarını mı sosyal medyadan açıklamayı yaptılar işte kartlarını kullanan için şikayette bulunacaklarını söylediler daha ne olsun. Ayrıca sanki bu ilk yalanları da kabataş, cami, wall street bunların da hep yalan olduğu ortaya çıktı:KK14:
İnsanları kandırmak kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır. (Mark twain)
 
Son düzenleme:
Ne bekliyorsunuz adamlar biz böyle bir şey yapmadık diye rapor hazırlamalarını mı sosyal medyadan açıklamayı yaptılar işte kartlarını kullanan için şikayette bulunacaklarını söylediler daha ne olsun. Ayrıca sanki bu ilk yalanları da kabataş, cami, wall street bunların da hep yalan olduğu ortaya çıktı:KK14:
İnsanları kandırmak kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır. (Mark twain)

özelden yazıştık biz hatunla bildiğimiz savaşı savundu bana bu daha neki... yazdığım cevabıda okumadan silmiş hanfendi... bida gönderirim onuda silsin bidaha her gün göndereceğim elime yapışmaz heralde :KK53:

savunduklarının yalan olduğunu gösterdiğinde surat ifadeleri çok güzel oluyo ama biliyonmu.. geçen yıl kuzenime sözde müge anlının yazdığını iddia ettiği bak bak ne demiş doğru konuşmuş dediği şeyin müge hanım tarafından canlı programda yapılan açıklamasını izletmiştim dumur olmuştu ehehe.. :KK52: kadının hesabı bile yokmuş meğersem :KK1:
 
valla burada konu yine çarpıtılmış başka şeylere gelmiş ..
ben bir başıörtülünün rektör olmasına çok sevindim
insanların kendi kimlikleriyle özgürce her türlü alanda olmaları çok güzel bir gelişme ..
diğer kısmı ayrı bir konu ,bunları bağdaştırmanın da bir anlamı yok .
 
Yahu neyin tartışmasını yapıyorsunuz ki ...
Erdoğan çıkıp da her seferinde beni ve ailemi dinlediler demedi mi ?
ne montajından bahsediyorsunuz artık..
bu kadar da saf olunmaz be arkadaş :KK14:
 
Gul sen gul... son gulen iyi gulermis...
Montajin anlamini biliyor musun? Montaj demek, degisik zamanlarda yapilan konusmalarin ardi arkasina eklenip bir kasette verilmesidir. Yani Sezen Aksu'nun CDsi de montajdir, cunki her sarki baska zamanda cekilip cd yapilirken birbirine eklenmistir. Bu demek degildir ki o sarkilari Sezen Aksu okumamistir...:KK52: Akillara zarar konusmalar bunlar...
Adamlar da zaten birer ikiser saat ara ile konusmuslar, konusma basladiginda talimati aliyorlar, son bolumde ne kadar daha para kalmis sifirlanacak onu... Herhalde buna montaj denir, ancak ses taklit edilemez, edilirse bile anlasilmasi cok kolaydir. Bu yuzden de ne erdogan, ne de diger konusmacilar "BU SES, BU KONUSMA BIZIM DEGIL" diyemezler, di-ye-me-mis-ler-dir de... Adam sadece KRIPTONLU TELEFONU BILE DINLEMISLER diyor, daha ne desin?

canım asıl sen kaale alma hanfendiyi, yazma bişey kendisine boşver..
onlar anca üç maymunu oynamayı bilirler ...
 
Son düzenleme:
Konu bireysel tartışmalara dönmüş, daha yeni maşaallah demiştim, sanırım nazar değdirdim.

Karşılıklı savunmaya geçmişsiniz hemen.

Hala aynı şeyi söylüyorum, eğer her iki liderde haklarında ortaya atılanları yapmışlarsa dokunulmazlıkları kaldırmalılar, kararı yargı vermeli.
Lakin bir lider çıkıyor sgk'da şunları yaptı diyor ama dokunulmazlığı kaldırmıyor, diğeri çıkıyor şunları yapmıştır diyor yine dokunulmazlıklara dokunulmuyor.
Sizse dokunulmazlıkları düşünmüyor, hala birinin diğeri hakkında söylediklerini taşıyorsunuz yorumlarınıza.
İftira mı dediniz? O zaman iftiraya ortak olmayın.
 
Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, düzenlendiği basın toplantısıyla hakkındaki iddialara cevap verdi. Saraç "İlim adıma, üniversitem adına teşekkür ediyorum. Önce Allah’ın rahmetiyle ve Başbakanımızın verdiği destekle bugünlere geldik. Gittiğimiz hiçbir kapıdan boş dönmedik. Bölgenin eksikliklerini gidermek için gönülden destek verildi. Biz isterdik ki o vekil de bu güzelliklere destek olsaydı" dedi.

İşte Saraç'ın konuşmasından satır başları:

Saraç'tan önemli açıklamalar

Hep icraatlarımızla gündeme gelmek istiyoruz ama bazen böyle olaylar oluyor. Biz de cevap vermek istedik. Talihsiz açıklamalar yapıldı. İçi tamamen kof, karalamaya yönelik iftiralar atıldı. Hiçbiri gerçek bilgi içermiyor. Burada kamuoyunun takdirini kazanmışız, yaptığımız icraatlarımız ortada. Dürüstlüğüyle tanınan ve başarılarıyla tanınan ve takdir gören bir ekibiz böyle gören bir kamuoyu var. Yaptığımız toplantılarda hep icraatlarımızı sunduk.

Basın mensupları bile “Hocam bu işler nasıl yapıldı başımız döndü” ifadelerini kullandınız. Bizim çıkarımıza yönelik bir hesap içerisinde olmadık, sizler beni tanıyorsunuz bölge beni tanıyor. Hocalarımızın hakkıdır, bir muayene ücreti bile almamışımdır kendi kanaatimdir. Menfaat gayreti içerisinde olmadık. Belki de bu yüzden pek çok kesimlerle kırgınlık yaşadık. Bazı istekleri oldu bizden ama biz kanundan yanayız dediğimiz için yapmadık. Bir dostumu severim ama bu kanunsuz iş yapmayı gerektirmez. Nereden rica gelirse gelsin hep aynı cevabı verdik. Bizden önce yanlışlıklar olmuş olabilir dedik.

"ÖNCE ALLAH'IN RAHMETİYLE SONRA BAŞBAKANIMIZIN DESTEĞİYLE..."
Biz hak hukuk neyse onu işlettik. Bugüne geldiğimizde maalesef talihsiz açıklamalar var. O kadar çok bize geri dönüş oldu ki bu talihsiz açıklamalardan dolayı. Lütfen Diyarbakır’ın güzelliklerini öne çıkaralım. Bakın biz hazırız dedik, bize önerin dedik, eksik neredeyse oradayız dedik. Sayın bakanlarımıza ve Başbakanımıza teşekkür ediyorum. İlim adıma, üniversitem adına teşekkür ediyorum. Önce Allah’ın rahmetiyle ve Başbakanımızın verdiği destekle bugünlere geldik. Gittiğimiz hiçbir kapıdan boş dönmedik.

Bölgenin eksikliklerini gidermek için gönülden destek verildi. Biz isterdik ki o vekil de bu güzelliklere destek olsaydı. Mensubu olduğu partinin akına yakışır beyanatlarda bulunsaydı. Seçim arefesinde de talihsiz açıklamalar yaptı. Tepkiyle karşılaştı. Bu vekilini yaptıkları kamuoyunda çok ciddi kırgınlıklara yol açtı. Sebeb nedir tam bilemiyoruz. Bir vekile iftara üretmek asla yakışmaz. Hele hele Ak Parti’nin vekiline hiç yakışmaz. Kişise hırslarını düşünerek bu gösteriden ne umuyor bilemiyorum.

"PARTİSİNİ ZAN ALTINDA BIRAKTI"
Keşke üniversitemizle ilgili değerli hocalarımıza sorsanız. O vekilin görüşleri sadece ferdi görüşleri ve iddialarıdır ama mensup olduğu partimizi zan altında bırakmıştır. Kamuoyunda çok ciddi bir kırılganlık var. Bize çok destek o vekile de çok tepki var. Tamamen gerçek dışı söylemler bunlar. 2003’te bir usulsüzlük olmuş. Tüm kurumlar denetime tabiidir. Rutin denetleniriz. Bizler yönetim olarak almaya değil vermeye geldik. 2007 bizim dönemimiz değil. 2008’de görevi devir aldık. 2007’de usulsüzlük yapılmış ve bize görev verilmiş şunları yapın diye, biz de yapmışız.

"NEDEN BEKLEMİŞ"
2007’yi ileri sürüp biz de işin içinde miyiz diye ima ederek şunu ima ediyor . “Ben bir şey bulamadım, usulsüzlük bulamadım, geçmişe dönüyorum 2007’de usulsüzlük var” diyor. Delili olmayan kişi sadece iddia eder, çamur at izi kalsın der. Ben o vekile şu çağrıyı yapıyorum: Elinde ne bilgi, belge varsa basınla paylaşmak yerine, ilgili makamlara teslim etseydi. Yanlışlık neredeymiş hukuki yollara başvursaymış. Neden bu kadar beklemiş, madem biliyormuş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26216977.asp

İddia eden iddiasını ispatlamak zorundadır. Bu kadar saygın bir kurumu yıprattığı için kendisine çok tepkiler var. Bu kadar sorumsuzca, rahatça negatif bir gündem oluşturmak Diyarbakır adına çok talihsiz bir işlemdir. Tüm Diyarbakır’dan özür dilemelidir. Biz bununla kalmayacağız, manevi tazminat davası açacağız bugün. Bu kadar kolay olmamalı.

"ÖTEKİ TARAFTA ALACAĞIMDIR DERİM"
İddialar kişisel olsa umursamam öteki tarafta alacağımdır derim. Ama üniversitemize iftara atamazlar. Paralel devlet ilgili şunu söylemek isterim. Üniversitemizde asla böyle bir şeye meydan verilmez. Kanuna son derece uyarız, kanun nizam bizim için çok önemlidir. Kardeşim olsa, babam olsa affetmem

O VİLLAYA 5 SENEDİR KİRA ÖDÜYORUM
Dayalı döşeli bir villa var 5 senedir kira ödüyorum. Hiç oturmadım ben mütevazi evimde oturuyorum, bana tahsis edildiği halde oturmuyorum. Ben koltuğumu bile değiştirmedim. Allah’ın huzuruna çıktığımda hesabını verebileyim diye. Herkesi kucaklayacak insanlar arasından seçmeye çalıştım arkadaşlarımı. İnceleme başlatılsa bile bu tuhaf kaçmaz, rutindir. Gelir incelenir, bir şey yok der teşekkür eder giderler. Üniversitemiz bunları hak etmedi
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26216977.asp
 
Son düzenleme:
Sen tutup zamanında başörtüsünü savunup- ki haklılardı sonuna kadar destekliyorum- kamuda okullarda başörtülü kadınlara hak tanıyacaksın, meydanlarda da sürekli işte benim başörtülü bacıma senelerce bunu yaptılar, benim kızlarım mecburen yurtdışında okudu filan mağduru oynayacaksın ama cemaatle bozuşunca da her başörtülüye cemaatçi deyip yolsuzlukları var diyeceksin kendi yolsuzluklarına görevden aldığın bakanlara bak önce bu ne çelişki. Bingöl ak parti belediye başkanı bir kadını istifa ettirecek kadının yeri yok diye ama başörtüsüne gelince savunun madem kadın çalıştırmayacaksınız neden başörtüsünü savundunuz. Her sakallı dedemiz değil ya her başörtülü cemaatçi mi oldu şimdi. Onlara gelince iftira.

Hani yazıyorsunuz gözünüzle görmediğiniz, kulağınızla duymadığınız şeylere inanmayın buyurur kuranda diye. Bu kadına uygulanan davranışa yorumunuz nedir gözle görülen kulakla duyulan nedir açıklasınlar. Gerçi biz ayakkabı kutusundan çıkan paracıkları da gördük, oğluna paraları saklaması için emir veren kişinin sesini de duyduk. Yani kurana göre de inanmamız gerekiyor aksi ispat edilmedi ki. Herkes yurtdışında başbakanın yolsuzluğunu konuşuyor hadi ispat etsin analiz ettirsin, rapor alsın montaj olduğuna dair de aklasın herkese karşı kendini, sustursun onları yapmadı, yapamaaaz. Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığı yoktu sgk yolsuzluğu çıktığında hakkında ve cezai hükmü vardı hani neden ceza almadı yatmadı cezaevinde. Başbakanın dokunulmazlığı şu dakika kalksın şu dakika yüce divanda yargılanır haberiniz var mı kaç dava var üzerinde?
 
meysanuru nasıl küstürdüysem siteye girmiyor yav :26: kendini unutturacak zaar :KK52: unutmammm....
 
Haber ve iddialar müthiş.
65 maddelik yolsuzluk, hırsızlık ve cemaate ilişkin iddialarda bulundu.

diyen AKP milletvekili, Emin Çölaşan dese neyse:)))
Gökten yağmur gibi yolsuzluk haberi yağıyor hiç kimse aldırış etmiyor.
Birisi kıl, tüy, jilet muhabbeti yapsa ortalık fetvacı kaynıyor.
Hak hukuk yolsuzluk tınnnn.

Mükemmel yorum her kelimesine katılıyorum bazı kesimler kılla tüyle uğraşmaktan zevk alıyor gömmüşler kafalarını kuma birileri ne dese ona inanıyorlar korkuyorum bi gün o birileri 'ben peygamberim' diyecek diye... O vakit buna da inanır o çok dindar kesim yazıkkk..:KK19:
 
Sen tutup zamanında başörtüsünü savunup- ki haklılardı sonuna kadar destekliyorum- kamuda okullarda başörtülü kadınlara hak tanıyacaksın, meydanlarda da sürekli işte benim başörtülü bacıma senelerce bunu yaptılar, benim kızlarım mecburen yurtdışında okudu filan mağduru oynayacaksın ama cemaatle bozuşunca da her başörtülüye cemaatçi deyip yolsuzlukları var diyeceksin kendi yolsuzluklarına görevden aldığın bakanlara bak önce bu ne çelişki. Bingöl ak parti belediye başkanı bir kadını istifa ettirecek kadının yeri yok diye ama başörtüsüne gelince savunun madem kadın çalıştırmayacaksınız neden başörtüsünü savundunuz. Her sakallı dedemiz değil ya her başörtülü cemaatçi mi oldu şimdi. Onlara gelince iftira.

Hani yazıyorsunuz gözünüzle görmediğiniz, kulağınızla duymadığınız şeylere inanmayın buyurur kuranda diye. Bu kadına uygulanan davranışa yorumunuz nedir gözle görülen kulakla duyulan nedir açıklasınlar. Gerçi biz ayakkabı kutusundan çıkan paracıkları da gördük, oğluna paraları saklaması için emir veren kişinin sesini de duyduk. Yani kurana göre de inanmamız gerekiyor aksi ispat edilmedi ki. Herkes yurtdışında başbakanın yolsuzluğunu konuşuyor hadi ispat etsin analiz ettirsin, rapor alsın montaj olduğuna dair de aklasın herkese karşı kendini, sustursun onları yapmadı, yapamaaaz. Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığı yoktu sgk yolsuzluğu çıktığında hakkında ve cezai hükmü vardı hani neden ceza almadı yatmadı cezaevinde. Başbakanın dokunulmazlığı şu dakika kalksın şu dakika yüce divanda yargılanır haberiniz var mı kaç dava var üzerinde?

Bu da başörtü serbestisinin bir parmak bal olduğunu ve şimdi de yok edilmeye çalışıldığını kanıtlıyor daha ne sahte gündemlerle hiç ederler o yolsuzluk olaylarını cumhurbaşkanlığı seçiminde bile gülle erdoğan paslaşıyorlar sen mi olacaksın ben mi olurum diye ne kadar eminler kendilerinden başka adayın hiç şansı yok yani nerden geliyor bu güven? A pardon o gün de bi tomar kedi trafoya tırmanıverir sonra erdoğan halkın en sevdiği ve destekliği adam oluverir
 
Bu da başörtü serbestisinin bir parmak bal olduğunu ve şimdi de yok edilmeye çalışıldığını kanıtlıyor daha ne sahte gündemlerle hiç ederler o yolsuzluk olaylarını cumhurbaşkanlığı seçiminde bile gülle erdoğan paslaşıyorlar sen mi olacaksın ben mi olurum diye ne kadar eminler kendilerinden başka adayın hiç şansı yok yani nerden geliyor bu güven? A pardon o gün de bi tomar kedi trafoya tırmanıverir sonra erdoğan halkın en sevdiği ve destekliği adam oluverir

bence cumhurbaşkanlığını gözü yemez... hiç bi mitinge katılamayacak eğer partisiyle ilgili sıkıntı çıkarsa savunamayacak cumhurbaşkanlığı onun için fazla perde arkası o sahnelerin adamı...
 
bence cumhurbaşkanlığını gözü yemez... hiç bi mitinge katılamayacak eğer partisiyle ilgili sıkıntı çıkarsa savunamayacak cumhurbaşkanlığı onun için fazla perde arkası o sahnelerin adamı...

Ama adam sistemi degistirip baskan olmak istiyor. Bu arada Cumhurbaskani olmasi gerekmez mi ki geciste ordan direkt baskan olarak ciksin meydana? Yani secilememe riskine karsi secilip bir de pesinden baskan olma sansi var, bu yuzden belki de riske girip Cumhurbaskanligi secimlerine katilir. Hele de parti baskanligindan istifa etmeden CB secimlerine aday olabilme sansi yaratirsa tadindan yenmez.
 
bence cumhurbaşkanlığını gözü yemez... hiç bi mitinge katılamayacak eğer partisiyle ilgili sıkıntı çıkarsa savunamayacak cumhurbaşkanlığı onun için fazla perde arkası o sahnelerin adamı...

Erdoğan bazıları için tövbe haşa mesih gibi ne yapsa batmaz durumda öte yandan cumhurbaşkanının yetkilerinden biri de yabancı ülkelerle yapılan antlaşmaları onaylamaktır yani kafasına göre misal sevr benzeri bir antlaşmayı onaylayabilir e millet de kuzu zaten imzalıyorsa var bir bildiği der geçerler yani bu iş için erdoğan biçilmiş kaftan yandaşları tepki verecek olanları da bastırmaya çalışacak her şeyi din adına halk adına yapıyor sanacak olan da canım topraklarıma olacak ki suriyeyle savaşa girilmeye çalışıldığı gözönünde bulundurulursa gelecek tehlikeler şimdiden göz kırpıyor bizlere,
Allah fırsat verme YaRabb (Amin)
Bu iş sahne önü arkası durumundan çok başka bi yerde
 
Ama adam sistemi degistirip baskan olmak istiyor. Bu arada Cumhurbaskani olmasi gerekmez mi ki geciste ordan direkt baskan olarak ciksin meydana? Yani secilememe riskine karsi secilip bir de pesinden baskan olma sansi var, bu yuzden belki de riske girip Cumhurbaskanligi secimlerine katilir. Hele de parti baskanligindan istifa etmeden CB secimlerine aday olabilme sansi yaratirsa tadindan yenmez.

Bu da başka bi yönü, çok doğru söylemişsiniz
 
X