Besin Mayası: Sağlıklı Mutfakların Gizli Kahramanı!​

Son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız besin mayası (nutritional yeast), mutfağa hem sağlık hem de lezzet katan, besin değeri oldukça yüksek bir süper gıda olarak öne çıkıyor. İsminde maya geçse de, aklımıza gelen ekmek mayasından oldukça farklıdır. Ekmek mayası canlıdır, hamuru kabartır ve fermantasyon yapar; fakat besin mayası inaktive edilmiş, yani artık canlı olmayan bir maya türüdür. Bu nedenle ne ekmeği kabartır, ne de vücutta fermantasyon yapar.


Besin mayası genellikle şeker kamışı veya şeker pancarı melasında (doğal bir şeker şurubu) özel koşullarda yetiştirilir. Büyüme süreci tamamlandıktan sonra maya ısıtılır ve bu işlemle birlikte tüm canlılığı sona erdirilir. Bu işlem, besin mayasının uzun süre saklanabilir hale gelmesini sağlar. Yani bu ürün raf ömrü uzun, güvenle tüketilebilecek bir formdadır. Kurutulduktan sonra genellikle altın sarısı renkte küçük pullar veya ince toz halinde satılır. Bu formu sayesinde yiyeceklerin üzerine serpmek ya da soslara karıştırmak çok kolaydır.

En dikkat çekici özelliği ise aromasıdır. Hafif peynirsi, fındıksı ve umami tadı vardır. Bu yüzden çoğu kişi onu vegan parmesan olarak adlandırır. Vegan beslenmede peynir yerine en çok tercih edilen ürünlerden biridir çünkü hiçbir hayvansal içerik barındırmadan yemeklere peynir benzeri bir lezzet katar. Üstelik süt alerjisi veya laktoz intoleransı olanlar için de güvenli bir alternatiftir.

Kısacası besin mayası, mayalanma özelliği olmayan, tamamen inaktive edilmiş ama besin değeri yüksek, lezzet katıcı bir üründür. Hem sağlıklı beslenmek isteyenler hem de mutfakta yeni tatlar denemeyi sevenler için harika bir seçenektir.

Besin mayası, özellikle son yıllarda ABD, Kanada, Avustralya ve Avrupa ülkelerinde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bu popülaritenin en büyük sebeplerinden biri, besin mayasının hem lezzetli hem de besleyici olması ve hayvansal gıda tüketmeyenler için adeta bir kurtarıcı görevi görmesi. Özellikle vegan ve vejetaryen mutfakların vazgeçilmezi haline gelmiş durumda çünkü hiçbir hayvansal içerik barındırmadan peynir tadı vermesi büyük bir avantaj sağlıyor. Amerika’da besin mayası, sadece sağlıkla ilgilenen küçük bir kitleye hitap etmekten çıktı ve neredeyse her evin mutfağında yerini aldı. Marketlerde büyük paketlerde satılıyor ve pek çok restoranın menüsünde de karşımıza çıkıyor.


Amerika’daki kullanım şekilleri de oldukça çeşitli. Makarna soslarına eklenerek kremamsı bir peynir tadı elde ediliyor, patlamış mısırın üzerine serpilip sağlıklı bir sinema atıştırmalığı hazırlanıyor, salatalara lezzet katıyor, hatta kahvaltılık yumurtalara bile ekleniyor. Bunun dışında vegan peynir, vegan sos veya vegan cips tariflerinde de çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Çocuklara sebze yedirmek isteyen anneler, bu ürünün hafif peynirsi tadından faydalanıp sebze pürelerine ekleyerek iştah açıcı bir tarif hazırlayabiliyor.

Avrupa’da da özellikle Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde sağlık mağazalarında, organik marketlerde veya eczanelerde kolayca bulunabiliyor. Besin mayası Avrupa mutfağında da genellikle salatalara, çorbalara ve sıcak sebze yemeklerine ekleniyor. Özellikle Fransa’da vegan beslenmenin yaygınlaşmasıyla birlikte gurme restoranlarda bile menülere girmeye başladı.

Türkiye’de ise besin mayası son birkaç yıldır adını duyurmaya başladı. Eskiden sadece yurtdışından getirilebilen veya internet üzerinden sipariş edilen bir ürünken, artık büyük süpermarketlerin sağlıklı yaşam reyonlarında ve online alışveriş sitelerinde kolayca bulunabiliyor. Genellikle pul formda satılıyor ve kullanım şekilleri de yavaş yavaş çeşitlenmeye başlıyor. Bizde en çok salataların üzerine serpilerek kullanılıyor, zeytinyağlı sebze yemeklerine eklenerek farklı bir aroma kazandırılıyor ya da sıcak çorbalara katılarak hem lezzet hem de besin değeri artırılıyor. Fırından yeni çıkmış sebze gratenlerin ya da patates püresinin üzerine serpildiğinde hafif bir peynir kaplaması oluşturuyor.

Türk mutfağında henüz çok yaygın olmasa da, son dönemde sağlıklı beslenmeye ilgi arttıkça özellikle diyet yapanlar, sporcular, veganlar ve laktoz intoleransı olanlar tarafından tercih edilmeye başlandı. Protein ve vitamin zengini olduğu için sporcu tariflerinde smoothie’lere, kahvaltılık kaselere veya fit soslara eklenmesi yaygınlaşıyor. Ayrıca hayvansal gıda tüketmeyen kişiler için peynir alternatifi olması, vegan tariflerde onu vazgeçilmez bir malzeme haline getiriyor.

Kısacası besin mayası artık dünya mutfaklarında olduğu gibi bizim mutfağımızda da kendine yer açıyor. Kullanımı hem çok kolay hem de yemeklere ekstra bir besin değeri katıyor. Kültürümüzdeki yoğurt, salata ve zeytinyağlı yemek çeşitliliği düşünüldüğünde, aslında besin mayası ile çok yaratıcı tarifler üretmek mümkün.

Besin mayasının en önemli özelliklerinden biri, gerçekten de yüksek protein ve B vitamini içeriği olmasıdır. Ortalama bir yemek kaşığı besin mayasında yaklaşık 2-3 gram kaliteli bitkisel protein bulunur ki bu, özellikle hayvansal ürün tüketmeyenler için çok değerli bir protein kaynağıdır. Bu bitkisel protein kasların onarımında, dokuların yenilenmesinde ve metabolizmanın sağlıklı çalışmasında önemli rol oynar. Özellikle spor yapanlar, yoğun egzersiz sonrası toparlanmalarına destek olması için besin mayasını tariflerine eklemeyi tercih ederler.

Bunun yanında besin mayası, doğal olarak B grubu vitaminleri açısından da çok zengindir. İçeriğinde B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B3 (niasin) ve B6 vitaminleri doğal şekilde bulunur. Bu vitaminler sinir sistemi sağlığından enerji metabolizmasına kadar birçok süreci destekler. Pek çok üretici ayrıca besin mayasını B12 vitamini ile zenginleştirir. Bu da özellikle vegan ve vejetaryen beslenenler için çok büyük bir avantajdır çünkü B12 vitamini normalde yalnızca hayvansal gıdalarda bulunur ve eksikliği yorgunluk, halsizlik, saç dökülmesi gibi pek çok probleme yol açabilir. Besin mayası bu eksikliğin önlenmesine yardımcı olur.

B vitaminlerinin yanı sıra çinko, magnezyum, potasyum, selenyum ve demir gibi önemli mineraller de içerir. Bu mineraller hem bağışıklık sisteminin güçlenmesine hem de hormon dengesinin korunmasına yardımcı olur. İçerdiği lifler sayesinde sindirim sistemini destekler, bağırsakların düzenli çalışmasına katkıda bulunur. Ayrıca besin mayasında bulunan beta-glukanlar bağışıklık sistemini uyarır ve vücudun enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı hale gelmesine yardımcı olabilir. Düzenli tüketildiğinde enerji seviyesini artırır, cildi destekler ve genel olarak daha canlı hissetmeye katkı sağlar.

Mutfakta kullanım alanları ise neredeyse sınırsızdır. En bilinen özelliği olan hafif peynirsi aroması sayesinde makarnalar, özellikle de kremalı soslar için mükemmel bir tamamlayıcıdır. Süt ürünlerine ihtiyaç duymadan parmesan benzeri bir lezzet verir. Pizzalarda son aşamada serpilerek hem lezzet hem de besin değeri artırılabilir. Patates püresine katıldığında kremamsı bir kıvam ve peynir tadı elde edilir. Çorbalara eklendiğinde hem daha yoğun bir aroma verir hem de besin değerini yükseltir.

Salatalar besin mayasının en çok sevildiği alanlardan biridir. Zeytinyağı ve limonla hazırlanan klasik bir salataya bir kaşık besin mayası eklendiğinde hem tat derinleşir hem de protein miktarı artar. Kahvaltılarda omletin içine katılabilir, yumurtaya peynir eklenmemişse besin mayası ile lezzet dengelenir. Vegan kahvaltılarda avokado tosta serpilebilir, böylece peynir olmadan bile yoğun bir tat elde edilir.

Atıştırmalıklarda da son derece popülerdir. Patlamış mısırın üzerine biraz zeytinyağı gezdirilip besin mayası serpiştirildiğinde evde hazırlanan nefis bir sinema atıştırmalığı ortaya çıkar. Fırınlanmış nohut, kabak cipsi veya tatlı patates kızartmalarına da çok yakışır. Hatta bazı smoothie tariflerinde bile kullanılır; bu sayede içeceğe ekstra protein ve vitamin kazandırılır. Sos yapımında da harika bir malzemedir. Zeytinyağı, sarımsak, hardal ve biraz limon suyuyla karıştırıldığında vegan bir peynirli sos hazırlanabilir.

Kısacası besin mayası mutfakta yaratıcılığa çok açık, her öğünde kullanılabilecek, hem sağlığı hem de damak tadını destekleyen çok yönlü bir gıdadır.

Besin mayasının zararlı yönleri genellikle aşırı ve kontrolsüz tüketimle ilgilidir. Her besinde olduğu gibi, fazlası zarar kuralı burada da geçerlidir. Günde 3-4 yemek kaşığından fazla tüketildiğinde bazı kişilerde gaz, şişkinlik, karın rahatsızlığı veya hafif baş ağrısı yapabilir. Bunun nedeni içeriğinde bulunan liflerin ve aktif olmayan maya hücrelerinin bağırsakta fazla fermantasyona yol açabilmesidir. Hassas bağırsak yapısına sahip olanlar, özellikle irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi sindirim sorunları olanlar, bu gıdayı azar azar deneyerek başlamalıdır.

Ayrıca besin mayası pürin açısından zengindir. Pürinler vücutta ürik aside dönüşür ve bu da gut hastalığı olan kişilerde eklem ağrılarını tetikleyebilir. Bu yüzden gut hastalarının veya ürik asit yüksekliği olanların besin mayasını tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları önerilir. Yüksek tansiyonu olanlar için de düşük sodyumlu versiyonlarını tercih etmek daha iyi olabilir.

Bunların dışında sağlıklı bireyler için besin mayası oldukça güvenlidir. Genellikle günde 1-2 yemek kaşığı tüketim ideal kabul edilir. Bu miktar vücudun ihtiyaç duyduğu B vitaminlerinin önemli bir kısmını karşılamaya ve günlük protein alımına katkıda bulunmaya yeterlidir.

Faydaları da oldukça dikkat çekicidir;

Bağışıklığı destekler:
İçeriğindeki beta-glukanlar bağışıklık sistemini aktive ederek vücudu soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirebilir.

Enerji verir: B vitaminleri sayesinde yorgunluğu azaltır, enerji metabolizmasını destekler ve zihinsel performansı artırabilir.

Saç, cilt ve tırnak sağlığını destekler: B vitaminleri ve çinko sayesinde cildin daha canlı görünmesine, saçların ve tırnakların güçlenmesine yardımcı olur.

Kas gelişimini destekler: İçerdiği kaliteli bitkisel protein kas onarımı ve gelişimi için faydalıdır, özellikle spor yapanlar için iyi bir takviyedir.

Sindirim dostudur: İçeriğindeki lifler bağırsak hareketlerini düzenler, sindirimi destekler.

Veganlar için B12 kaynağı olabilir: B12 ile zenginleştirilmiş versiyonları, hayvansal gıda tüketmeyenler için çok önemli bir besin kaynağıdır.

Kısacası besin mayası, ölçülü tüketildiğinde vücuda çok sayıda fayda sağlayan, günlük beslenmeye kolayca eklenebilecek, oldukça güvenli bir süper gıdadır. Sadece porsiyon kontrolüne dikkat etmek ve özel sağlık sorunları olanların (gut, ürik asit yüksekliği, hassas bağırsak) doktor tavsiyesiyle kullanması önemlidir.

Sonuç olarak besin mayası; hem mutfaklarda yaratıcılığı artıran hem de sağlığımıza katkıda bulunan çok değerli bir süper gıdadır. İçeriğindeki yüksek kaliteli bitkisel protein, zengin B vitaminleri, lifler ve mineraller sayesinde günlük beslenmeyi destekler, vücudu daha enerjik ve dirençli hale getirir. Dünyada özellikle Amerika ve Avrupa’da çok yaygın olan bu ürünün Türkiye’de de giderek popülerleşmesi, daha sağlıklı ve bilinçli beslenmeye yönelik bir adım olarak görülebilir.

Besin mayasını mutfağınıza eklemek, yemeklerinize hem lezzet hem de besleyicilik katar. Salatalardan makarnalara, çorbalardan atıştırmalıklara kadar pek çok tarife kolayca dahil edilebilir. Üstelik hem veganlar hem de hayvansal gıda tüketenler için uygun olması, onu mutfağın ortak bir lezzet noktası haline getirir.

Günde yalnızca bir-iki yemek kaşığıyla bile vücudunuza değerli besin ögeleri kazandırabilir, yemeklerinize yeni bir boyut katabilirsiniz. Kısacası besin mayası, küçük bir dokunuşla büyük bir fark yaratan, hem pratik hem de besleyici bir mutfak sihridir.