14 - 20 Temmuz 2025 Haftalık Burç Yorumları

Eski bir meselenin yeniden gündeme geleceği günlerdeyiz. Bu mesele, bir erkekle ilgili olabileceği gibi, eski iş, eski iş arkadaşları ya da sağlığımızla ilgili olabilir. Geçmişte yaptığımız bir eylemin ya da kararın yeniden gündeme geleceği bu günlerde, öfke ve gerginliklere dikkat edelim. Aynı hatayı, aynı davranışı tekrar etmeden burada neyin değiştirilmesi gerektiğine odaklanalım.

Mars Güney düğüm kavuşumları sanki Mars retrosu gibi bir etki yaratabilir. Bu yüzden bazı aksilikler ve sıkıntılı durumlarla mücadele etmek zorunda kalabiliriz. Enerjimizi doğru yönetebilmek ve süreci sağlıklı ilerletmek için; her terslikte suçlu aramayalım.

Zihnimizde fazlasıyla birikecek olumsuzluklarla baş edemediğimizde bir adım geriye çekilelim. Tekrar kendi merkezimize dönecek girişimlerde bulunalım. Örneğin doğaya kaçmak gibi. Daha sağlıklı bir beslenme programını uygulayalım daha mütevazi bir rutin oluşturalım.



___________
Olgu Ilgın

Temmuz’un son günlerinde gökyüzü sessiz ama güçlü bir hesaplaşma daveti çıkarıyor. Başak burcundaki Mars–Güney Ay Düğümü kavuşumu, Venüs’ün bu kavuşuma yaptığı T-kare ve Aslan burcunda geri gitmeye başlayan Merkür… Her biri ayrı bir çatışmayı işaret ediyor ama birlikte çalıştıklarında, bize yalnızca değişim değil, içsel bir uyanış da vaat ediyor.

Mars–Güney Ay Düğümü Kavuşumu
Eski düzenlere körü körüne bağlılık;
Sağlık, hizmet ve kontrol ihtiyacı üzerine farkındalık
Verimli olmayan çabaları sonlandırma zamanı

Venüs’ün T-Kare Açısı: Kalp ile zihin arasında çatışma, zihinde çok seslilik, seçim karmaşası, yüzeyde kalma tuzağı.
Duygusal kararlar, geçmiş değer yargılarıyla çarpışıyor olabilir.
Aşk, para, estetik tercihlerde kriz-çıkarım-dönüşüm döngüsü devreye girebilir.

Aslan’daki Merkür retrosu:
Ego odaklı iletişimin test edilmesi
Sahneye çıkma isteği vs. sahicilik arayışı
Eski kararların yeniden gözden geçirilmesi

“Gösterişli olan mı, yoksa gerçek olan mı?” sorusunun peşinden gitmek.
Duyguları bastırmak yerine düşüncelerle yüzleşmek çok önemli.
Yeni karar almaktan çok olanı yeniden yapılandırmak, geçmişi çözüme götürmek daha faydalı sonuçlar sağlayacaktır.

İlişkilerde dürüstlük, iletişimde sadelik, konuşmak ve yapıcı olmak bu haftanın temel kuralı olacak…

Farkınalığınızın güçlü olduğu bir hafta olsun ️

Mars, Güney Ay Düğümü ile kavuşuma gidiyor. Ve biz, içimizde bir şeylerin ağırlaştığını hissediyoruz. Ay, Mars’ın yönettiği Koç burcunda. Duygular sabırsız, dürtüsel, telaşlı… Merkür ise durağan. Henüz resmen gerilemeye başlamadı belki ama zihin çoktan geçmişe saplanmış durumda.

İçimizde bitmeyen sorgular var.
“Acaba?” ile başlayan, cevabı olmayan onlarca soru. Hiç yürünmemiş yolların yankısı dolanıyor içimizde. Her seferinde aynı yerden geçerken, farklı bir sonla karşılaşmayı uman bir yanımız hala bekliyor. Hala içimizde bir ses “ya bu sefer farklı olursa” diye fısıldıyor.

Hiç yürünmemiş yollar, hiç söylenmemiş sözler, hiç cesaret edilememiş kararlar…
Eyleme geçemedikçe ve bu sorular cevap bulamadıkça, bu duygular daha çok birikiyor… Taşıyor, taşırıyor. Ve tam o anda içimizden bir başka ses yükseliyor:
“Dur artık… yapma. Yeter.” Çünkü bu kez gökyüzü başka bir hesap soruyor bize.

Gökyüzü bu dönemin muhasebesini çok net yapıyor: Kimin Emeği, Kimin Çabası? Senin için kim gerçekten çaba gösterdi? Ve sen, kim için neyin peşinden koştun?

Çabaya odaklan diyor gökyüzü. Kim seni gitmek istediğinde tuttu? Kim düştüğünde elini uzattı? Canın en çok yandığında kimin omzuna yaslandın? Kime koştun? Kime sarıldın? Ve Kim ‘Ben buradayım’ dedi hiçbir şeye rağmen?

Ve belki de en yakıcı soruyu soruyor:
Bunların hepsini yapan hep sen miydin?

Eğer öyleyse… Artık rahat ol. Sen elinden geleni yaptıysan, sistem de yapacağını yapar. Ve bu kez gökyüzü sana şunu söylüyor:
“Dur artık… Çabayı bırak. Sadece senin emeğinle ayakta duran şeyleri taşımaktan vazgeç.”

Çünkü gerçekten seven, bir yerlerde seni yormaz. Gerçekten kalan, yanında kalmak için savaş verir. Sadece yanında kalmak bile, bazen bir insanın yapabileceği en güçlü eylemdir.

Ve unutma: Bazen gitmek değildir mesele… Kimin, gitmekten vazgeçtiğidir
aslında kaderi belirleyen.

Zamanın ruhu şu an, kaderin terazisinde ağır bir karmik hesaplaşmayı tartıyor…
Ve vicdanı rahat olanlar için gökyüzünün elbet bir planı var. Çünkü vicdan, insanın içindeki en ilahi sestir.

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Torpili yoktur sistemin,herkes ettiği kadar bulur,aldığı kadar iade eder,iyilikleri kadar korunur.

17 Temmuz:

Geçmişle Hesaplaş, Yarını Temizle

Merkür Retrosu, Ay-Venüs-Merkür Uyumu ve Mars-GAD Kavuşumu

Bugün gökyüzü bize geçmişle yüzleşmenin, eksikleri tamamlama ve içsel temizlik yapmanın kapısını aralıyor. Merkür retrosu Aslan burcunda ağır ağır geri giderken, Ay hem Venüs hem Merkür ile destekleyici açılar kuruyor. Bu, kalbini kıran sözleri affetmek ya da senin eksik bıraktığın cümleleri tamamlamak için mükemmel bir zemin yaratıyor. Kapanmamış dosyaları kapat, tamamlanmamış hikâyelere nokta koy. Ancak, yepyeni projeler ya da çok taze fikirlerle harekete geçmek için doğru zaman değil. Acele edersen, Merkür retrosunun klasik oyunlarına takılabilir, planlarında bozulmalar yaşayabilirsin.

Güvendiğin insanlarla bile hesap hataları yaşanabilir. Merkür retrosu “zihinsel buharlaşma” yaratır; bu yüzden sözler unutulur, kararlar geri alınır, bağlantılar karışır. Kalıcı işler, sağlam zemin ister. Şu an bu zemin, ancak geçmişte bırakılan eksikleri tamamlamakla güçlendirilebilir.

Ve Mars, Güney Ay Düğümü ile Başak burcunda kavuşuyor.

Bu çok daha derin bir temayı aktive ediyor: Hırsla yaptığın ama seni tüketen işler, mükemmeli ararken kaybettiklerin, başkalarını düzeltmeye çalışırken kendinde ihmal ettiğin yönler bugün kendini gösterebilir. Mars-GAD kavuşumu, bitirilmesi gereken görevleri işaret eder. Takıntılı olduğun ama artık faydası olmayan iş kalıplarından, sağlıksız alışkanlıklardan ve “kontrol” takıntısından vazgeçmek için ilahi bir destek var. Artık başkalarının sorumluluğunu sen taşıyamazsın. Görevlerini sadeleştir. Zihinsel ve fiziksel detoks zamanı.

Çok enteresan bi 10 gün bizi bekliyor…
Senin için ‘alışkanlık’ tanımı her ne ise (!) bunu değiştirme zamanı. Şimdiye kadar neyi tekrar tekrar yapıp en mükemmel hale getirdin ki bu senin hayatta kalmana yardımcı oldu? Çalışmak mı, üretmek? Belki en ince detayını düşünüp anksiyete yapmak? Ya da tam tersi ürkek kalıp harekete geçmediğin yerler var?
.
Maalesef tek bir tanım yok ; çünkü günlük alışkanlıklar diyor gökyüzü.. senin vücuduna işlemiş otomatik alışkanlıkların neler? Günlük hayatın nasıl yönetiyorsun? Artık hangisi değişmeli? Bazı şeyleri aynı yoldan yapmaya ısrar edersen hayat önünü kesmek için elinden geleni yapacak… ve içsel sistemin hatta sinir sisteminde tepki verecek.. telaş etme sadece gözlemle.
.
(Not ; maalesef ki bu geçiş muhalefet partisi alanı, spesifik olarak CHP ve Özgür Özel’in haritası, toprak birliği bütünlüğü, toprağın işlenebilirliği kalitesi… bu alanları da negatif olarak etkilemekte..)