• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

2,5 Yaş, 2 Milyon Soru: Okul Seçimi Çıkmazım 😌

Aile büyükleriniz güzel bakıyormuş onlarla devam edebilir dört yaşına kadar demek istedim. İki buçuk erken bir yaş bence , seçenek olmazsa tabiki verilir. Ama ucbucuk ile yarım gün başlanıp dört buçuk ile tam güne geçmenizi tavsiye ederim. Çocuk zaten üç buçuk yaşından sonra sosyalleşme ye başlıyor hatta kankalari falan oluyor kreşte baya tatlı oluyorlar. Bir de tam günün tanımı nedir. Üç buçuk için genelde sekiz ile bir arasi , dört buçuk yaş için sekiz ile üç ya da dört arası olabilir ama akşam altı geç mesela. Sekizde uyuyacak zaten aileyle iki saat kalıyor. Ya da yarım gün kreş yarım gün aile büyükleri olabilir. Ama cidden ikibucuk erken bir yaş.


Çok şükür o konuda şanslıyız. Eşiminde benimde çalışma saatlerimiz uzun. 7:45 gibi çıkıyoruz evden oğlumu anneannesiyle dedesine bırakıyoruz. Akşam 20:10 gibi eve geliyoruz. Sırf bu yüzden 22:00-22:30 arası uyutuyoruz ki bizimle zaman geçirebilsin. Haftasonu allahtan çalışmıyoruz full onunla ilgileniyoruz. Ben birazda bu çalışma düzenimizden dolayı kreş hayatını özel iyi bir okulda ilkokulla birlikte yine iyi bir devlet olulu bulup ona yazdırmayı planlıyordum. Normalde yaşadığım şehirde çok fazla bu çalışma saatlerine uygun okul yoktu taaki bu okula kadar. Burası 07.30 da açılış 18.15 te kapanıyormış. Fakat planım 09.00 da bırakıp oryantasyon sürecinde 13.00 gibi almak alışınca 16.30-17.00 gibi almak. Çalışma saatlerimi buna adapte etmeyi planlıyorum. Yarım gün okul maalesef hayat düzenimizden dolayı olmuyor.
 
Çocuğun yapısına bağlı bu. Yakın arkadaşım kızını şehrin en popüler waldorf okuluna gönderdi 3 yaştan 5 yaşa kadar. Çocuk sevmedi. Şimdi bir kolejin anaokulunda daha mutlu. Diğer okuldan daha eğlenceli diyor. Arkadaşım da diyor masada etkinlik, boyama falan yapmak istiyormuş evladım diyor
Oryantasyona başlayıp bir deneyebilirsiniz
 
Arkadaşların dediği gibi en önemlisi yakın olması. Bunun dışında kendi deneyimimi paylaşmak isterim. Geçen sene (3 yaş) waldorf prensibini benimseyen bir okula gönderdim. Benim derdim aslında çocuğumun güvenliğiydi. O okul hakkında çok pozitif referans olduğu için bana uymayan yanlarını bile boşverdim. Hatta şefkatli olduklarını söylüyorlardı, bu sayede okula daha rahat alışır sandım. Okula alışma döneminde şefkat bir yana oryantasyon faciaydı ki gayet bilinen bir okul. Daha pek çok konuda eksileri vardı uzun uzun yazmayacağım. 4 yaşta ise belli bir eğitim programı olan daha klasik bir okula gidiyor. Keşke geçen sene de buraya gitseymiş. Eğlenceli şekilde çok güzel şeyler öğretiyorlar, ingilizce öğreniyor, dans öğreniyor, jimnastik dersi var vs vs. Geri bildirim veriyorlar sık sık. O yüzden biz anne/baba olarak kendi dünya bakışımızla alternatif ekollerdense bu şekilde mutluyuz. Çocuğum da mutlu en önemlisi.
Sizin beğendiğiniz okul meb’e mi sosyal hizmetlere mi bağlı? Oryantasyonu nasıl yönettiklerini, eğitim programlarının nasıl olduğunu sorabilirsiniz ve oryantasypndaki yaklaşımları bile baya fikie verir size.
 
ben hamileyim, su an otuz milyon kelime kitabini okuyorum. size gore teorik kaliyorum su an ama bilimsel olan birkac noktayi aciklamak isterim.

bilimsel olarak en onemli yaslar 0-36 ay. insanin bir omur kapasitesinin yuzde 85ini olusturan karmasik noron bagi 36 ayda sekilleniyor. ozellikle ilk 36 ay boyunca dil konusunda yaptiginiz yatirimlari cocugunuzun unutmasi mumkun degil.

bir arastirmaya yapiyor 1950lerde bir ekip. 4-6 yas araliginda cocuklara kelime dagarcigi konusunda ozel egitim veriliyor. okula basladiklarinda anlamli sekilde bu egitimi almayan cocuklara gore farklari olmadigini goruyorlar. hatta 4-6 yas arasi kelime ogrenme olarak bos gecmis kisilere gore de anlamli farkliliklari yok.

sonra arastirmaya devam edip anlamli fark atan cocuklarin 0-36 yas arasinda yatirim yapilan cocuklar oldugu goruluyor.

bence 0-36 arasi yatiriminiz iyiyse omur boyu genetik potansiyeli izin verdigi olcude en iyisine ulasmaya calisan bir birey olmaktan vazgecmeyecektir.

siz 0-36 ay arasi yabanci dile yatirim yaptiniz mi, yaptiysaniz nasil bir yol izlediniz?
 
Buyuk kizim 2 yildir kreste festi'cim, ilk okulumuz montessori ile egitim veriyordu. Yatakhane dahil kamera erisimimize acikti ancak cok cok sikinti hissetmediginiz surece izlememenizi istiyoruz demislerdi (makul buluyorum bunu)

Fakat kizim ogretmeni ve okulunu cok sevsede arkadaslarini bir turlu benimseyememisti. Hatta bu sebeple ogretmenin yazdigi tek bir notla (sosyallesemiyor, iletisim kurmuyor yaziliydi) psikiyatristin kapisini calmistim, sonuc ne mi oldu, kizim psikiyatri heyetine girmek gibi ileri bir tecrube yasadi ve heyet baskaninin tek dedigi cocuk okulda mutlu degil alin okuldan oldu.

Harika egitim, ozverili bir öğretmenimiz olsa da arkadaslik iliskisi kuramadigi icin mutsuzdu.

Su anda bagimsiz devlet anaokulunda, klasik egitim ve hatta bence epey eksik egitim var ama kizim asiri mutlu, cunku ciddi bir arkadas grubu olustu, psikiyatriste devam ediyoruz ve kadin acik acik cocugunuz cok ilerlemis, gecen seneki halinden eser yok dedi (dehb suphesi vardi psikiyatristimizin)

Yani bende gecen sene boyle okul okul gezip, butcemizin cok ustunu zorlamistim kres onemli, ilkokula heyecanla baslasin, herseyin en iyisi olsun gibi kaygilarim vardi, ilk kez yuvadan ucacak diye endişelerim vardi ama egitim modeli ne kadar iyi olursa olsun 1 tanecik dahi arkadas edinemediyse cocuk orada mutsuz oluyor işte, bence en iyi kres cocugun ucarak gittigi kendini mutlu hissettigi kres.

Simdiki okulumuzda kamera yok (hic yok) hatta ogretmenimizdende inanilmaz rahatsiz olunan noktalar var (diger velilerin yasadigi seyler) ama kizim mutlu ve huzurlu diye bende bu kadari yeterli diyorum artik. ffestinalente ffestinalente
 
Hepinize merhaba.
Güncel bir derdimden ve yaşayan deneyimli annelerden ve öğretmenlerimizden fikir almak istiyorum. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Oğlum 25.07.2023 doğumlu. Hep planımda Eylül 2026 da okula başlatmak vardı. Şuan anneanne ve dedesi bakıyor. Keyfi inanılmaz yerinde, tek çocuk. Kontrollü bir çerçevede kendi kararlarını verecek şekilde büyütüyoruz. Birey olarak, kararlarına sahip çıkabilen, huzurlu ve mutlu bir yetişkin olması babası ve benim en büyük arzumuz.

Oğlumuzu sıfır ekranla, doğa ile haşır neşir olarak büyütüyoruz. Tehlikeli olmadığı sürece istediği şeylerde hep destekliyoruz. Dedesiyle günde iki kere parka giden, anneannesiyle evde oynayan bir çocuk. Üç saniye yerinde durmayan, keşfetmeyi seven, %100 konuşamıyor olsa da kendisini anlatabilen bir çocuk. 29 Ekimde memeyi şefkatle sonlandırdık, bezi devam ediyor. 1 hafta-10 gün içerisinde nasip olursa bezi de hayatımızdan çıkarmak için adım atacağım.

Şimdi geleyim arada kaldığımız konuya. Oğlumu Şubat 2026 da okula başlatmaya karar verdim. Bunun ana amacı tam zamanlı başlaması öncesi alışması, bir sorun olursa çözebilecek vaktimiz olması. Yumuşak bir geçişle süreci devam ettirebilmek. İlk zamanlar haftada 2-3 gün veya yarım gün eğer sever ve kalmak isterse 5 gün. Hazır olana kadar onun akışında süreci yönlendireceğiz.

Bu zamana kadar hep orman okulu, montessori, waldorf, reggio ekolünü benimseyen özel okullarla ilgilendim. Bunların aylık fiyatlarını az çok tahmin edersiniz. Burayla pek ilgilenmedim. Bizim için önemli olan oğlumuzun huzuru, mutluluğu. Oğlumuzun keşfetme arzusunu, heyecanını koruyan, soru sorma hakkını kaybetmeden ve fikirlerini çekinmeden korkmadan beyan edebileceği ortamlar sunan bu ekoller arasından birisini seçtim ancak bugün iş yerime beş dakika uzaklıkla normalde hiç kontenjanı olmayan, görece daha uygun ve klasik eğitim veren bir okula gittim. İnanılmaz beğendim. Okul gibi olması, ortamı, temizliği hepsine ciddi anlamda bayıldım. Ancak klasik eğitim veriyor olması beni kaygılandırıyor. Bende klasik eğitimde büyüdüm bu arada en önemli şeyin her şeyden önemlisinin öğretmen olduğunu biliyorum. Nice idealist öğretmenler var, hiçbir ekolün veremeyeceği veren. Öğretmeniyle tanışamadım o sebeple ona yorum yapamıyorum. Artı eksisine bakıyorum. İşyerimize çok yakın, gidiş geliş sorun olmayacak, daha uygun fiyatlı, 2 katlı sınıflar girişte, yatakhane üst katta, bir deprem olsa güvenilir, sınıflar 15 kişi 1 öğretmen 1 yardımcı abla var, okul gibi okul ama klasik eğitimde tekdüze bir çocuk olmasından endişeleniyorum. Birde sadece ortak alanlarda kamera varmış sınıfta ve yatakhanede yok. Bu biraz garipsediğim bir durum oldu. Tabii ki veliler izleyemesin ama bir sorun olduğunda bakılabiliyor olması lazım gibi geliyor. Birde öğretmeni 10 yıldır o okulda fakat sosyal hizmetler okumuş.

Saçma gelebilir doğru kelimeyle anlatıyor muyum bilmiyorum ama kaybetsin istemiyorum onu o yapan özelliklerini.

Diğer seçimine bakıyorum daha pahalı, işe ve eve 40-45 dk mesafede öğretmenleri çocuk gelişimi mezunu, keşfetmeyi destekleyen, merakı yaşatan reggio ekolünü benimsemiş, 7-8 kişilik mevcudiyeti olan bir okul.

Ben ne yapayım?

Not: asla bu yaşında akademik bir beklentimiz yok. Huzurlu, mutlu ve güvende olması bu şekildeyken sosyalleşip arkadaş edinmesi tek önceliğimiz. Dolayısıyla özel okulun ingilizcesi, yüzme kursları önceliğimiz de değil.
Çok kasiyorsunuz ya, ufacık bir çocuktan beklentilerinizi fazla buldum,sanki sizin çocuk diğer bütün çocuklardan farklı,özel güçleri var gibi anlatmışsınız...
 
Çok kasiyorsunuz ya, ufacık bir çocuktan beklentilerinizi fazla buldum,sanki sizin çocuk diğer bütün çocuklardan farklı,özel güçleri var gibi anlatmışsınız...

Bütün yorumları kabul edebilirim ama kaygılarımı paylaşmak isterken kullandığım cümleler sizi neden bu kadar tetikledi de çocuğumun ‘özel güçleri’ olduğunu hissettiniz kendinize bir sorun. Hiçbir zaman çocuklarım yaşıtlarının ilerisinde sendromundaki annelerden olmadım. Bundan çok eminim. Çocuğumdan beklentim neymiş onu hiç anlamadım. Boşuna hiçbir faydası olmayan, tetikleyici bir yorum yapmışsınız.
 
En iyi okul evine en yakın okuldur.

Her yere açıktan mezun 2 yıllık Çocuk gelişimci doldurdular.
Ağızlarının laf yapmalarına bakmayın,
Öğretmenlerinin de Akademi mezunu Okul öncesi Öğretmenleri olmasına önem verin.

Evimize değil ama işyerimize en yakın okul burası. Maalesef öyle. Bu yaş grubunda tek öğretmen olduğu için başka seçim maalesef yapamayacağız. %100 içime sinmeme sebeplerinden birisi de bu konu zaten.
 
Çocuğun yapısına bağlı bu. Yakın arkadaşım kızını şehrin en popüler waldorf okuluna gönderdi 3 yaştan 5 yaşa kadar. Çocuk sevmedi. Şimdi bir kolejin anaokulunda daha mutlu. Diğer okuldan daha eğlenceli diyor. Arkadaşım da diyor masada etkinlik, boyama falan yapmak istiyormuş evladım diyor
Oryantasyona başlayıp bir deneyebilirsiniz

Ne mutlu ki huzurlu olduğu yeri bulabilmişler tabii buda bir şans sevmeyedebilir ama elimden gelenin en iyisini yaparsam vicdanım daha rahat olucak gibi. Tabii elimden gelenin ona uymama ihtimali her zaman var.
 
Arkadaşların dediği gibi en önemlisi yakın olması. Bunun dışında kendi deneyimimi paylaşmak isterim. Geçen sene (3 yaş) waldorf prensibini benimseyen bir okula gönderdim. Benim derdim aslında çocuğumun güvenliğiydi. O okul hakkında çok pozitif referans olduğu için bana uymayan yanlarını bile boşverdim. Hatta şefkatli olduklarını söylüyorlardı, bu sayede okula daha rahat alışır sandım. Okula alışma döneminde şefkat bir yana oryantasyon faciaydı ki gayet bilinen bir okul. Daha pek çok konuda eksileri vardı uzun uzun yazmayacağım. 4 yaşta ise belli bir eğitim programı olan daha klasik bir okula gidiyor. Keşke geçen sene de buraya gitseymiş. Eğlenceli şekilde çok güzel şeyler öğretiyorlar, ingilizce öğreniyor, dans öğreniyor, jimnastik dersi var vs vs. Geri bildirim veriyorlar sık sık. O yüzden biz anne/baba olarak kendi dünya bakışımızla alternatif ekollerdense bu şekilde mutluyuz. Çocuğum da mutlu en önemlisi.
Sizin beğendiğiniz okul meb’e mi sosyal hizmetlere mi bağlı? Oryantasyonu nasıl yönettiklerini, eğitim programlarının nasıl olduğunu sorabilirsiniz ve oryantasypndaki yaklaşımları bile baya fikie verir size.


Zaten tek isteğim bu yaş grubunda huzurlu mutlu ve güvende olması ve bu şekildeyken arkadaşları olması. O yüzden sizin mutluluğunuzu anlayabiliyorum. Tam bir iç huzuru ya verdiğiniz karar çocuğunuzu da mutlu etmiş. Maşallah hep böyle sürsün 🧿

Sosyal hizmetlere sanıyorum ki. Birden uğradığım için aşırı detaylarına hakim değilim. Öğretmenin mezuniyetini de sonradan yaptığım internet aramasında gördüm. Belki tamamladı, okudu bişey yaptı ama siteyi güncellemediler bilemiyorum. Haftaiçi gittiğimde öğreneceğim detaylıca. Oryantasyon için yarım günle başlatıyoruz sizi dönem ortası olduğu için sınıfa almıyoruz ancak bir bekleme odası var orada bekleyebiliyorsunuz dedi. 1 haftada alışıyorlar genelde dedi. Uzun sürerse nasıl oluyor dedim zorlama ve kısıtlama yok. Oğlunuzun durumuna ve ihtiyacına göre şekillendireceğiz dediler.
 
ben hamileyim, su an otuz milyon kelime kitabini okuyorum. size gore teorik kaliyorum su an ama bilimsel olan birkac noktayi aciklamak isterim.

bilimsel olarak en onemli yaslar 0-36 ay. insanin bir omur kapasitesinin yuzde 85ini olusturan karmasik noron bagi 36 ayda sekilleniyor. ozellikle ilk 36 ay boyunca dil konusunda yaptiginiz yatirimlari cocugunuzun unutmasi mumkun degil.

bir arastirmaya yapiyor 1950lerde bir ekip. 4-6 yas araliginda cocuklara kelime dagarcigi konusunda ozel egitim veriliyor. okula basladiklarinda anlamli sekilde bu egitimi almayan cocuklara gore farklari olmadigini goruyorlar. hatta 4-6 yas arasi kelime ogrenme olarak bos gecmis kisilere gore de anlamli farkliliklari yok.

sonra arastirmaya devam edip anlamli fark atan cocuklarin 0-36 yas arasinda yatirim yapilan cocuklar oldugu goruluyor.

bence 0-36 arasi yatiriminiz iyiyse omur boyu genetik potansiyeli izin verdigi olcude en iyisine ulasmaya calisan bir birey olmaktan vazgecmeyecektir.

siz 0-36 ay arasi yabanci dile yatirim yaptiniz mi, yaptiysaniz nasil bir yol izlediniz?


Sağlıkla kavuşun 🍀
O kitabı okumuştum. Sosyoekonomik durumu iyi olan aileler ile olmayan ailelerin çocukları arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyuyordu beni etkilemişti.

Ben yabancı dil eğitimiyle hiç ilgilenmedim. Babası da bende iyi düzeyde ingilizce konuşabiliyoruz ancak zamanı gelince nasılsa öğrenecek diye düşünüp birde araya onu sokmak istemedik.
 
Hem öğretmen hem de eğitim bilimleri alanında doktora öğrencisi olarak kendi deneyimimi paylaşmak isterim.

Türkiye’de alternatif eğitim modelleri (Reggio Emilia, Waldorf, Montessori, orman okulları) üzerine dersler alıyor ve bu yaklaşımların ülkemizdeki uygulamalarını inceliyoruz. Ne yazık ki sahadaki durum, teoride anlatılan modellerle çoğu zaman örtüşmüyor. Bu ekoller, özgür keşif, iyi tasarlanmış ortamlar ve bu felsefeyle yetişmiş öğretmenler üzerine kurulu. Ancak ülkemizde bu yaklaşımlar çoğunlukla bir pazarlama aracı. Öğretmen eğitimi, sınıf uygulamaları ve okul kültürü bu felsefeleri desteklemeyince ekol adı yalnızca “etiket” olarak kalıyor.

Okul seçerken ben ekole takılmaktan ziyade öğretmenin niteliğine, sınıf atmosferine ve kurumun çocukla kurduğu ilişkiye bakmayı daha anlamlı buluyorum. Erken çocuklukta belirleyici olan pahalı bir model değil, çocuğun oyunla öğrenmesine alan tanıyan, duygusal güven sağlayan ve çocuğun ritmine saygı duyan bir öğretmendir. Sınıf mevcudu düşük olabilir ama iyi bir öğretmenle 15 kişilik sınıf da gayet nitelikli bir ortam sağlayabilir. Kameranın sınıfta olmaması da olağan bir uygulama, asıl önemli olan okulun şeffaflık ve iletişim kültürüdür.

Kısacası, çocuğunuzun keşfetme isteğini ve merak duygusunu koruyacak olan şey ekolün adı değil, öğretmenin yaklaşımı, sınıfın gerçek günlük akışı ve okulun çocuğa nasıl baktığıdır.
 
Buyuk kizim 2 yildir kreste festi'cim, ilk okulumuz montessori ile egitim veriyordu. Yatakhane dahil kamera erisimimize acikti ancak cok cok sikinti hissetmediginiz surece izlememenizi istiyoruz demislerdi (makul buluyorum bunu)

Fakat kizim ogretmeni ve okulunu cok sevsede arkadaslarini bir turlu benimseyememisti. Hatta bu sebeple ogretmenin yazdigi tek bir notla (sosyallesemiyor, iletisim kurmuyor yaziliydi) psikiyatristin kapisini calmistim, sonuc ne mi oldu, kizim psikiyatri heyetine girmek gibi ileri bir tecrube yasadi ve heyet baskaninin tek dedigi cocuk okulda mutlu degil alin okuldan oldu.

Harika egitim, ozverili bir öğretmenimiz olsa da arkadaslik iliskisi kuramadigi icin mutsuzdu.

Su anda bagimsiz devlet anaokulunda, klasik egitim ve hatta bence epey eksik egitim var ama kizim asiri mutlu, cunku ciddi bir arkadas grubu olustu, psikiyatriste devam ediyoruz ve kadin acik acik cocugunuz cok ilerlemis, gecen seneki halinden eser yok dedi (dehb suphesi vardi psikiyatristimizin)

Yani bende gecen sene boyle okul okul gezip, butcemizin cok ustunu zorlamistim kres onemli, ilkokula heyecanla baslasin, herseyin en iyisi olsun gibi kaygilarim vardi, ilk kez yuvadan ucacak diye endişelerim vardi ama egitim modeli ne kadar iyi olursa olsun 1 tanecik dahi arkadas edinemediyse cocuk orada mutsuz oluyor işte, bence en iyi kres cocugun ucarak gittigi kendini mutlu hissettigi kres.

Simdiki okulumuzda kamera yok (hic yok) hatta ogretmenimizdende inanilmaz rahatsiz olunan noktalar var (diger velilerin yasadigi seyler) ama kizim mutlu ve huzurlu diye bende bu kadari yeterli diyorum artik. ffestinalente ffestinalente


Maşallah minikkuşuma 🧿 mutlu olmasına ve arkadaşlar edinmesine çok çok sevindim 🥰

Zaten çok katmanlı bir konu arkadaşım. Öğretmen, okul, arkadaş üçgeni. Birisi yeterince olmayınca kötü tecrübeler yaşanabilir ancak ailesi olarak bizim arkadaşlarına etkimiz olamayacağı için öğretmen ve okul konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Arkadaş kısmı bana biraz şans gibi geliyor. Umarım tüm çocuklar iyi insanlarla karşılaşır. Mutlu olacağını bilsem gözümü bende kapatacağım inan ki ama ilk kez bu yola girdik, ilk heyecanlar diye bir tık daha fazla pimpiriklendim 😬
 
Hem öğretmen hem de eğitim bilimleri alanında doktora öğrencisi olarak kendi deneyimimi paylaşmak isterim.

Türkiye’de alternatif eğitim modelleri (Reggio Emilia, Waldorf, Montessori, orman okulları) üzerine dersler alıyor ve bu yaklaşımların ülkemizdeki uygulamalarını inceliyoruz. Ne yazık ki sahadaki durum, teoride anlatılan modellerle çoğu zaman örtüşmüyor. Bu ekoller, özgür keşif, iyi tasarlanmış ortamlar ve bu felsefeyle yetişmiş öğretmenler üzerine kurulu. Ancak ülkemizde bu yaklaşımlar çoğunlukla bir pazarlama aracı. Öğretmen eğitimi, sınıf uygulamaları ve okul kültürü bu felsefeleri desteklemeyince ekol adı yalnızca “etiket” olarak kalıyor.

Okul seçerken ben ekole takılmaktan ziyade öğretmenin niteliğine, sınıf atmosferine ve kurumun çocukla kurduğu ilişkiye bakmayı daha anlamlı buluyorum. Erken çocuklukta belirleyici olan pahalı bir model değil, çocuğun oyunla öğrenmesine alan tanıyan, duygusal güven sağlayan ve çocuğun ritmine saygı duyan bir öğretmendir. Sınıf mevcudu düşük olabilir ama iyi bir öğretmenle 15 kişilik sınıf da gayet nitelikli bir ortam sağlayabilir. Kameranın sınıfta olmaması da olağan bir uygulama, asıl önemli olan okulun şeffaflık ve iletişim kültürüdür.

Kısacası, çocuğunuzun keşfetme isteğini ve merak duygusunu koruyacak olan şey ekolün adı değil, öğretmenin yaklaşımı, sınıfın gerçek günlük akışı ve okulun çocuğa nasıl baktığıdır.


Muhteşem yazmışsınız 🥰🥰
Bu ekolü veren okullardan kastım etiket olarak kullananlar değil onlara yollayacağıma hiç yollamam daha iyi ama burda da dediğiniz devreye giriyor. Kayıt yaparken muhteşem anlatılan şeyler sonradan bambaşka olabiliyor.

Konuların gerçekten yabancısıyım. Kaygılandığım şeyler var ve elimden geldiğince riski azaltmaya çalışıyorum. Sınıfın atmosferini, öğretmenin niteliğini ve kurumun öğrencileriyle kurduğu iletişimi yaşamadan nasıl gözlemleyebilirim inanın hiçbir fikrim yok. Sanırım beni birazda bu belirsizlik durumu kaygılandırıyor 😢
 
O kadar iyi bir ortami varsa kalsın çocuk dört yaşına kadar. Derken neyi kastediniz tam olarak?

Kontrollü bir çerçevede kendi kararlarını verecek şekilde büyütüyoruz dedim. Her istediğini yapıyoruz demedim.

Gönül ister ki kendim büyütebilseydim. Ne okula ne aile büyüklerine gerek kalmasaydı ancak çalışıyorum. Dolayısıyla onun için en iyisini seçmeye çalışıyorum. Bir yaştan sonra çocuk çocuktan öğrenir mantığıyla huzurlu ve güvende olacağı bir ortamda arkadaşlar edinmesi fikri içime çok sindi. O sebeple şubatta başlatmak istedim.
Bence bu konuda hiç canınızı sıkmayın çalışmasanız bile çocuğunuzun belli bir yaştan sonra sosyalleşmeye ihtiyacı olacaktı zaten.
Bence erken de başlatmıyorsunuz çocuğunuzu. Eğer gönlüme göre bir kreş bulursam ben de 16 aylık başlatmayı düşünüyorum.
Kaygılarınızı çok iyi anlıyorum anne olduktan sonra ben de kim bilir nasıl bir potansiyelle doğmuştuk diye düşünmeden edemiyorum😅 Ama yine de pazarlanan şeyin altı dolu mu boş mu buna bakmanızı öneririm. Waldorf okullarındaki eğitimcilerin de aynı ekolden yetişmesi gerektiğini okumuştum ben ama Türkiye’de 20 yıl önce bu ekol var mıydı emin değilim açıkçası.
Bir de benim Türkiye’de hiç ebeveynlik tecrübem olmadı kıyas yapmam ne kadar doğru bilmiyorum ama beğendiğiniz okulla ilgili 15 öğrenciye 1 öğretmen ve 1 yardımcı öğretmen demiştiniz sanki. Bu oran bana birazcık sıkıntılı geldi. Bize ideali 5 öğrenciye 1 öğretmen ama genelde 7’ye 1 şeklinde oluyor bu da okey demişlerdi 3 yaş altı için.
Bana kalırsa kamera kısmı en önemsiz kısım ama bana kalırsa tabi.
Bir de biraz esnek olmak gerekiyor sanırım bu tarz şeylerde içinize sindiyse oryantasyon sürecine başlatıp görürsünüz pedagojik olarak kafanıza yatmayan, size ya da çocuğunuza uymayan şeyler varsa. Sonuçta değiştirme şansı hep var diye düşünüyorum.
 
Diğer arkadaşlar uzun uzun doğru şeyleri yazmış ben 7 senelik eğitimci olarak kısa tutacağım okul işi şans işi kesinlikle. Çok nitelikli bir okul ve eğitimciye çocuğunuzu teslim ettiğinizi düşünürsünüz çocuğunuzun enerjisi tutmaz ya da uygulanan teknik ve yöntemlere çocuk cevap vermez. Veyahut tam tersi olur.
 
Back
X