• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

2 Kız, 1 Erkek, Sonu mu? Harap, yıkım, tufan...

DicleNaz

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
7 Eylül 2011
142
2
96
Ankara
Çokta aşk yaşında değilim aslında, henüz 17ime bastım 4 gün önce.

Ama sanırım bir çok yaşıtımdan daha çok olgunlaştım.

Lise 3'üm bu sene bitti. Sanırım ben de bitmek üzereyim.

Tarihlerden 12 Kasım 2011, okulda deneme sınavı var. Ben Lise 2yim.

Sınıfları karma yapıp yanımıza Lise 4lerden birini koyuyorlar ki kopya çekmeyelim..

Şansa bak, kader ağlarını çoktan örmüş. Yanıma onu oturtuyorlar, önümüze de o kızı..

Arkamdan kısık bir ses geliyor, "Dicle! Şansa bak kızım! Piyanocu çocuğu oturttun yanına.!" Hiçte dikkatimi çekmiyor oysa, ilk etapta.

Elimle şşt! işareti yapıyorum ve sonra başlıyor her şey.. O sınavını bitiriyor. Çözemediğim bir matematik sorusunu 2 dakikada çözüp hocaya farkettirmeden kağıdıma işaretliyor.

Aslında o zaman başlıyor Piyanocu Çocukla 2. kızın imkansız hikayesi.

Memleketlerimiz Trabzon, tuttuğumuz takım Trabzonspor.

Soyadlarımız aynı, tek çocuğuz.

Konferansta piyano çalıyor, mest oluyorum. Bana istemeden de olsa bir kez gülüyor, afallıyorum. Biliyorum ask.fm'inde "Kendimden küçük biriyle asla sevgili olmam." yazıyor ama ben çok seviyorum.

Ve bir gün saçma bir şekilde başlıyor hikayemiz. Bankta otururken yanına oturup onu sevdiğimi açıkça söylüyorum. Gülümseyip anlını anlıma çarpıyor. "Derslerine bak" diyor ve burnumun tam ucunda bir sızı birikiyor.

Araya sömestır giriyor, pes etmiyorum. Elimi tutsun istiyorum. Doğum gününde (3.03.1994) büyük bir pasta yaptırıp gidiyorum evlerine. Kapıyı çalıyorum. Kız kardeşi açıyor, "Abi!" diye. (Kardeşi üvey. Annesiyle babası boşanmış, annesi başka bir adamla evlenmiş ve o da o evde yaşıyor.) O anda geliyor kapının önüne, ama tek değil. Bir misafiri var.

O kız. Kız bana dakikalar boyunca gülüyor. Çocuk ise minnettar, ama bir o kadarda acırmiş gibi bakıyor.. Pastayı koyuyorum kapının önüne ve ağzımdan sadece 1 cümle, gözümden de 4 yaş dökülüveriyor. "Franboğazlı pastayı seviyormuşsun.."

Annesi beni içeri davet ediyor ama koşa koşa uzaklaşıyorum..

01.04.2012 YGS Sınavı.

Sabahın köründe gidiyorum onun sınav olacağı yere, muhtemelen o daha gelmemiş.. Ona görünmemek için oturuyorum sandalyeye. İşte o anda kız arkadaşı yanıma oturuyor.
Biz diyor, birbirimize aşığız. O sana 2 beden büyük. Vazgeçmessen bozuşuruz, diyor. Ki Lise 4te o kadar uçuk ve psikopat arkadaşları var ki, ben bile şaşırıp kalmıştım..
Belki de bozuşmalıyız, diyorum ve büyük bir hamle yapıyorum. Sonra o çıkageliyor. Her gün kantinden aldığı zeytinli poaça ve çay ikilisini uzatıyorum ona,
Aç girersen yapamassın diyorum. Teşekkür edip gülümsüyor. Çıkana kadar bekliyorum ama onlar gittiğimi sanıyor. Güler yüzle çıkıyor sınavdan, "Rabbim, dualarımı kabul ettiğin için şükürler olsun." diye gidiyorum evime.

YGS'den sonra okula pek uğramıyor. Ben her gün gidiyorum okula, ve okul kapanmadan bir hafta önce okulun bahçesinde tek başıma oturmuş çay içerken bir gölge görüyorum. Sonra 2,3,4,5.. Kafamı kaldırdığım anda suratıma bir tokat geliyor. Sonrasında tekme yiyorum, kolum derinden çiziliyor. Ses çıkarmıyorum, gururumdan. Bittiği zaman gidiyorlar. En önde o kız, arkasında psikopatlar. Okuldan atılma korkusu olmadığı için beni perişan ediyorlar.
1 Gün geçiyor, okula gitmek zorundayım çünkü bütünlemeye kalmamak için hocayla son bir kez konuşmalıyım. O halde okula gidiyorum, müdürü odasına bana olanları anlatmak için giriyorum. Her şeyi anlatıyorum, tam arkama dönüp çıkacakken bi yüzle karşılaşıyorum. Şansa bak, o da 2 arkadaşıyla odaya girmiş. Konuşmanın yarısını dinlemiş olmalı.
Beni tutup çekiyor, defalarca kez özür diliyor. Sarılıyor. Ama bilmiyor ki benim kolum bacağım sevgilisi yüzünden acımıyor, benim kalbim kendisi yüzünden acıyor. Sevgilisinden ayrılıyor. Benimle ilgilenmeye başlıyor. Ama acıma maksadında.

16.06.2012 LYS-1
Matematik öğretmeni olmak istediği için bu sınav onun için çok önemli. Benim içinde çok önemli..
Sınava girip çıkıyor, gülerek bana sarılıyor. Ben de mutluyum, güya.
Ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırıyorum ve bana özür amaçlı verdiği kolyeyi onun eline koyup,
"Bana abi olduğun için teşekkür ederim.. X Ablayı sevdiğini biliyorum. Onu affetmelisin.. Benden de özür diledi zaten. Ben hiçbir şey için kırgın değilim, seni de sevmemişim üstelik. Takıntı gibi bir şeymişsin." diyorum. Kalbim YALAN diye bağıtıyor, tüm gücüyle. Ama ona duyurmaması için uzun, kalın bir duvar çekiyorum yüreğime.

Şimdi ODTÜ Matematik 1. sınıfı bitirdi, kızla nişanlılar. Umarım hep mutlu olursun. Umarım piyanoda mükemmel bir şekilde çaldığın hüzünlü şarkılar kadar hüzünlü olmaz hayatın. 1.5 yıl geçti ama, hala ilk günkü gibi seviyorum seni aşkım. Hala ilk günkü gibi...
 
Son düzenleme:
Tam olarak "içim acıdı" okurken,sana yaptığı şeyi bile bile o kızla nasıl devam eder yoluna. Sen neden izin verirsin gitmesine be çocuk, öyle sevgi mi olur. Kendini acındırsaydın da demiyorum ama sevdirmeye çalışsaydın,onu seven yürek seni sevemez miydi? Böyle bir aşkı göremez miydi?
 
canım yanlış mı anladm sen sevgilisi varken mi yaptın tüm bunları
yani sevgilisi varken ona onu sevdiğini mi söyledin

zaten bir şey yaşamamışsınız bence kendini harap edip kendi kendine takıntı yapma hiç bir şey yaşamadan bi insanı öylece sevemezsin
huyunu suyunu bilmiyorsun bile
kaşı gözü için bi insan sevilmez bunu ilerde anlarsın...
 
Tam olarak "içim acıdı" okurken,sana yaptığı şeyi bile bile o kızla nasıl devam eder yoluna. Sen neden izin verirsin gitmesine be çocuk, öyle sevgi mi olur. Kendini acındırsaydın da demiyorum ama sevdirmeye çalışsaydın,onu seven yürek seni sevemez miydi? Böyle bir aşkı göremez miydi?

iyide hanımefendi
sizin sevgiliniz varken biri gelip hala karşısına çıkıyorsa sevgilisi olduğunu bile bile bende aynı şeyi yapardım...
 
Son düzenleme:
canım yanlış mı anladm sen sevgilisi varken mi yaptın tüm bunları
yani sevgilisi varken ona onu sevdiğini mi söyledin

zaten bir şey yaşamamışsınız bence kendini harap edip kendi kendine takıntı yapma hiç bir şey yaşamadan bi insanı öylece sevemezsin
huyunu suyunu bilmiyorsun bile
kaşı gözü için bi insan sevilmez bunu ilerde anlarsın...


Ben ona onu sevdiğimi hiç söylemedim ki... Ben onun için ondan vazgeçtim.
 
canım yanlış mı anladm sen sevgilisi varken mi yaptın tüm bunları
yani sevgilisi varken ona onu sevdiğini mi söyledin

zaten bir şey yaşamamışsınız bence kendini harap edip kendi kendine takıntı yapma hiç bir şey yaşamadan bi insanı öylece sevemezsin
huyunu suyunu bilmiyorsun bile
kaşı gözü için bi insan sevilmez bunu ilerde anlarsın...

Zamanında sizin hikayenizdekine benzer bir durumu o hikayedeki aşık olunan kişi olarak yaşamış biriyim. O yüzden üzülerek söylüyorum emin olun aşık olduğunuz çocuğun zerre kadar aklına bile gelmiyorsunuz. Yasınız cok kucuk olduğu ıcın sıze cok zor geliyor olabılır ama zaten tanımadığınız bırını beslecegınız ask en cok kendıneze zarar verın. O yüzden o düğüne gıtmeyın, sakınlıgınızı koruyun, ve onun okuduğu okulu onun ıcın onemlı olan sınavları düşünmekten vazgecıp kendı sınavlarınızı kendı okulunuz duşunun. Kendı gelecegınızı kurun ve unutmayın ıstedıgınız kadar unutamam nefes alamam başkasını sevemem dersenız deyın başkasını sevecek asık olacak ve evleneceksınız. Allah gecınden versın anne babalarının olumlerıne bıle dayanabılıyor ınsan oglu.... Bu arada da bol bol dua edın sız evlılık yoluna gırdıgınızde müstakbel esınıze sızın gıbı asık olup mutluluğunu baltalamak ısteyen olmasın...
 
iyide hanımefendi
sizin sevgiliniz varken biri gelip hala karşısına çıkıyorsa sevgilisi olduğunu bile bile bende aynı şeyi yapardım...

Sevgilinize aşık oldu diye döver miydiniz? Bravo size o zaman,çiçeklerinizi ve tebrik kartlarınızı eve mi yollayalım?

Ayrıca ben konu sahibine ve onun konusuna yorum yapıyorum, siz benim fikrimi yorumlayamazsınız,bilginize...
 
Çokta aşk yaşında değilim aslında, henüz 17ime bastım 4 gün önce.

Ama sanırım bir çok yaşıtımdan daha çok olgunlaştım.

Lise 3'üm bu sene bitti. Sanırım ben de bitmek üzereyim.

Tarihlerden 12 Kasım 2011, okulda deneme sınavı var. Ben Lise 2yim.

Sınıfları karma yapıp yanımıza Lise 4lerden birini koyuyorlar ki kopya çekmeyelim..

Şansa bak, kader ağlarını çoktan örmüş. Yanıma onu oturtuyorlar, önümüze de o kızı..

Arkamdan kısık bir ses geliyor, "Dicle! Şansa bak kızım! Piyanocu çocuğu oturttun yanına.!" Hiçte dikkatimi çekmiyor oysa, ilk etapta.

Elimle şşt! işareti yapıyorum ve sonra başlıyor her şey.. O sınavını bitiriyor. Çözemediğim bir matematik sorusunu 2 dakikada çözüp hocaya farkettirmeden kağıdıma işaretliyor.

Aslında o zaman başlıyor Piyanocu Çocukla 2. kızın imkansız hikayesi.

Memleketlerimiz Trabzon, tuttuğumuz takım Trabzonspor.

Soyadlarımız aynı, tek çocuğuz.

Konferansta piyano çalıyor, mest oluyorum. Bana istemeden de olsa bir kez gülüyor, afallıyorum. Biliyorum ask.fm'inde "Kendimden küçük biriyle asla sevgili olmam." yazıyor ama ben çok seviyorum.

Ve bir gün saçma bir şekilde başlıyor hikayemiz. Bankta otururken yanına oturup onu sevdiğimi açıkça söylüyorum. Gülümseyip anlını anlıma çarpıyor. "Derslerine bak" diyor ve burnumun tam ucunda bir sızı birikiyor.

Araya sömestır giriyor, pes etmiyorum. Elimi tutsun istiyorum. Doğum gününde (3.03.1994) büyük bir pasta yaptırıp gidiyorum evlerine. Kapıyı çalıyorum. Kız kardeşi açıyor, "Abi!" diye. (Kardeşi üvey. Annesiyle babası boşanmış, annesi başka bir adamla evlenmiş ve o da o evde yaşıyor.) O anda geliyor kapının önüne, ama tek değil. Bir misafiri var.

O kız. Kız bana dakikalar boyunca gülüyor. Çocuk ise minnettar, ama bir o kadarda acırmiş gibi bakıyor.. Pastayı koyuyorum kapının önüne ve ağzımdan sadece 1 cümle, gözümden de 4 yaş dökülüveriyor. "Franboğazlı pastayı seviyormuşsun.."

Annesi beni içeri davet ediyor ama koşa koşa uzaklaşıyorum..

01.04.2012 YGS Sınavı.

Sabahın köründe gidiyorum onun sınav olacağı yere, muhtemelen o daha gelmemiş.. Ona görünmemek için oturuyorum sandalyeye. İşte o anda kız arkadaşı yanıma oturuyor.
Biz diyor, birbirimize aşığız. O sana 2 beden büyük. Vazgeçmessen bozuşuruz, diyor. Ki Lise 4te o kadar uçuk ve psikopat arkadaşları var ki, ben bile şaşırıp kalmıştım..
Belki de bozuşmalıyız, diyorum ve büyük bir hamle yapıyorum. Sonra o çıkageliyor. Her gün kantinden aldığı zeytinli poaça ve çay ikilisini uzatıyorum ona,
Aç girersen yapamassın diyorum. Teşekkür edip gülümsüyor. Çıkana kadar bekliyorum ama onlar gittiğimi sanıyor. Güler yüzle çıkıyor sınavdan, "Rabbim, dualarımı kabul ettiğin için şükürler olsun." diye gidiyorum evime.

YGS'den sonra okula pek uğramıyor. Ben her gün gidiyorum okula, ve okul kapanmadan bir hafta önce okulun bahçesinde tek başıma oturmuş çay içerken bir gölge görüyorum. Sonra 2,3,4,5.. Kafamı kaldırdığım anda suratıma bir tokat geliyor. Sonrasında tekme yiyorum, kolum derinden çiziliyor. Ses çıkarmıyorum, gururumdan. Bittiği zaman gidiyorlar. En önde o kız, arkasında psikopatlar. Okuldan atılma korkusu olmadığı için beni perişan ediyorlar.
1 Gün geçiyor, okula gitmek zorundayım çünkü bütünlemeye kalmamak için hocayla son bir kez konuşmalıyım. O halde okula gidiyorum, müdürü odasına bana olanları anlatmak için giriyorum. Her şeyi anlatıyorum, tam arkama dönüp çıkacakken bi yüzle karşılaşıyorum. Şansa bak, o da 2 arkadaşıyla odaya girmiş. Konuşmanın yarısını dinlemiş olmalı.
Beni tutup çekiyor, defalarca kez özür diliyor. Sarılıyor. Ama bilmiyor ki benim kolum bacağım sevgilisi yüzünden acımıyor, benim kalbim kendisi yüzünden acıyor. Sevgilisinden ayrılıyor. Benimle ilgilenmeye başlıyor. Ama acıma maksadında.

16.06.2012 LYS-1
Matematik öğretmeni olmak istediği için bu sınav onun için çok önemli. Benim içinde çok önemli..
Sınava girip çıkıyor, gülerek bana sarılıyor. Ben de mutluyum, güya.
Ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırıyorum ve bana özür amaçlı verdiği kolyeyi onun eline koyup,
"Bana abi olduğun için teşekkür ederim.. X Ablayı sevdiğini biliyorum. Onu affetmelisin.. Benden de özür diledi zaten. Ben hiçbir şey için kırgın değilim, seni de sevmemişim üstelik. Takıntı gibi bir şeymişsin." diyorum. Kalbim YALAN diye bağıtıyor, tüm gücüyle. Ama ona duyurmaması için uzun, kalın bir duvar çekiyorum yüreğime.

Şimdi ODTÜ Matematik 1. sınıfı bitirdi, kızla nişanlılar. Umarım hep mutlu olursun. Umarım piyanoda mükemmel bir şekilde çaldığın hüzünlü şarkılar kadar hüzünlü olmaz hayatın. 1.5 yıl geçti ama, hala ilk günkü gibi seviyorum seni aşkım. Hala ilk günkü gibi...

Ahh be kızımm , Yüreğin yaşından büyük... Umarım sözgeçirebilirsin yüreğine ve ilerki hayatında çok mutlu olursun :31:
 
Hemen hemen aynı yaştayız, benzer bir hikaye. Aradan çekilmekle en iyisini yapmışsın, insanın elinden başka hiçbir şey gelmiyor bilirim. Ki sen bence elinden gelenin daha da fazlasını yapmışsın sen. Benimde sevgilim üniversiteye başlamıştı bu sene farklı bir şehirde, ben olanlardan habersizim tabi meğer beni aldatıyormuş ve kız da bunu biliyormuş. Ben gururuma yediremeyip ayrıldım, şimdi ikisi çıkıyor acı çektim hala da çekiyorum yalan söyleyemem, ama karşımıza daha emin ol daha niceleri çıkacak benim umudum tam :)
 
Sevgilinize aşık oldu diye döver miydiniz? Bravo size o zaman,çiçeklerinizi ve tebrik kartlarınızı eve mi yollayalım?

Ayrıca ben konu sahibine ve onun konusuna yorum yapıyorum, siz benim fikrimi yorumlayamazsınız,bilginize...

arkadaşı yaptığının yanlış olduğunu belirtelim doğru bir yolda ilerlemediğinin farkına varsın diye sizden alıntı yaptım
ama tartışmaya girmeyeceğim tabi ki
fikrinizi yorumlamışsam haklısınız bir şey diyemem sert çıkacağınızı tahmin etsem zaten böyle bir şey yapmazdım...

sevgilime aşık olması değil sorun , kızın varlığını bile bile etrafında dolanması vs bunlar sorun kimsenin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok pasta alırken bilmiyordu çay alıp beklemeler neyin nesi
kız zaten önce uyarmış cevap verdi diye gitmiş dövmüş
dövmek hoş bir şey değil ama ben de çok kıskanç biriyim öfkemi asla kontrol edemem muhtemelen bende böyle bir şey yapabilirdm (belki) ama en azından arkadaşlarımı toplamazdım
bana bir şey yollamanıza gerek yok
yanlış anladınız
 
Son düzenleme:
Hemen hemen aynı yaştayız, benzer bir hikaye. Aradan çekilmekle en iyisini yapmışsın, insanın elinden başka hiçbir şey gelmiyor bilirim. Ki sen bence elinden gelenin daha da fazlasını yapmışsın sen. Benimde sevgilim üniversiteye başlamıştı bu sene farklı bir şehirde, ben olanlardan habersizim tabi meğer beni aldatıyormuş ve kız da bunu biliyormuş. Ben gururuma yediremeyip ayrıldım, şimdi ikisi çıkıyor acı çektim hala da çekiyorum yalan söyleyemem, ama karşımıza daha emin ol daha niceleri çıkacak benim umudum tam :)

canım senin durumunla bunun hiç bir benzerliği yok
sen sevgilini kaptırmışsın
bu kızın sevgilisi bile değil
ayrıca çocuğun sevgilisi olduğunu bildiği halde etrafında gözükmüş
hatta en son mesaj bile atıyor
daha ne diyeyim Allah akıl fikir versin !...
 
tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu..
sen sabret herşeyi Allah görüyor, sana aydınlık bir yol gösterecektir, sabret yaşıtım.
 
Acı ama çok da güzel bir tecrübe. :))
Birini bu kadar iyi niyetlerle sevebilmek herkesin harcı değil çünkü.
Sevebildiğin için şanslısın. :31:
 
hikayenden etkilendim ama yaşın çok küçük kardeşim. erken yaşta böyle bişeyi tecrübe etmen hoş olmamış ama sen kendin demişsin üstünde 1.5 sene geçti diye. artık geleceğine baksan diyorum ? bak o kendi geleceğini kurtarmış, evlilik yolunda bir adım atmış sende ona kendince destek olmuşsun ama bu kadar işte. oyun buraya kadarmış ve perde kapanmış. artık kendi hikayeni yazma zamanın. bi aşkın 3. şahsı değil başrolü olma zamanın. geleceğini kurma zamanın.
 
canımsın.hiç kıyamadım.nasıl içten.nasıl yaşayarak yazmışsın:5:
Aşk ; topuklarından etine kadar işlenmiş bir nasırdır. Ya Canın acıya acıya adım atacaksın, Ya da Canını acıta acıta söküp atacaksın. Her iki yolda da tek gerçek olacak; CANIN ÇOK AMA ÇOK YANACAK ...mevlana:14:
 
Back
X