24 yıl sonra dünya neye benzeyecek?

realist

Nirvana
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2006
3.073
131
688
63

24 yıl sonra dünya neye benzeyecek? Dünyanın en önemli gelecek bilimcilerinin (futurolog) oluşturduğu Dünya Futurolog Birliği bu sorunun yanıtını verdi.

Bilimsel ve teknolojik gelişmelere göre 2030’da dünyada şunlar olacak:

-Dünya nüfusu 8.2 milyara ulaşacak. Kişi başına düşen gelir ortalaması 6 bin dolardan 11 bin 500 dolara yükselecek.

-Dünya politikası, ülkelerin İslam’a bakışı üzerine şekillenecek.

-Türkiye’nin AB’ye katılımıyla birlikte Avrupa Birliği içerisinde de İslam’ın etkisi daha fazla hisedilmeye başlanacak.

-İşleyişten rahatsız olan İngiltere ve yanına çekeceği bazı ülkeler AB’den çıkacak.

-İnsanoğlu ilk kez Mars’a ayak basacak.

-Süper bilgisayarlar avuç içine sığacak. Kıyafetlerden gözlüklere kadar her üründe bilgisayar bulunacak.

-Nanoteknolojiyle beynimiz bilgisayarla iletişim kuracak.

-Yıpranan organlar yine nanoteknolojinin nimetleri sayesinde kendi kendine yenilenecek.

-Genetik ve kök hücre gelişmeleriyle insan ömrü uzayacak. Aynı şirket içinde 4 jenerasyondan insanlar birlikte çalışacak.

-Bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, buzdolabı hayatımızdaki yerini koruyacak... Ancak manuel kontroller yerine ya kendi kendilerine ya da sesle kumanda edilecekler.//
 

246142.jpg

Kuzey Kutbu’nda bir ‘Türkiye’ eridi

NASA, Kuzey Kutbu’ndaki buzulların son 2 yılda geçmişe göre görülmemiş bir hızla eriyerek 730.000 km2 küçüldüğünü, bu erimenin okyanusların dengesini bozacağını açıkladı.
Pembe renk mevsimlik, beyaz renk ise sürekli buzulları gösteriyor. Aralık 2004 ile Aralık 2005 arasındaki buzul erimesi farkı kendini belli ediyor.

Kuzey Kutbu’nda bir ‘Türkiye’ eridi
NASA, Kuzey Kutbu’ndaki buzulların son 2 yılda geçmişe göre görülmemiş bir hızla eriyerek 730.000 km2 küçüldüğünü, bu erimenin okyanusların dengesini bozacağını açıkladı.

LONDRA / İSTANBUL - NASA uydularının gözlemlerine göre, Kuzey Buz Denizi’ndeki buzul tabakasından 2004-2005 döneminde Türkiye’nin yüzölçümü kadar buz eriyerek yok oldu. Yine NASA uydularının gözlemlerinde, Kuzey Kutbu buzullarının her yıl yüzde 0.7 oranında eridiği ortaya çıktı. Hızlı erimede rüzgar rejimindeki değişikliğinde de etikili olduğu düşünülüyor, ancak uzmanlar, gerçek neden olarak küresel ısınmayı gösteriyor, çünkü Kuzey Kutbu’ndaki erime Dünya’nın herhangi bir noktasında daha hızlı.


Gözlemlerde buzulların 1978’den bu yana Eylül 2005’te en düşük seviyeye ulaştığı saptandı. Buzul erimesine neden olan birinci süreç, deniz suyunun ısınması, ikincisi de kış mevsiminin süresinin azalması.
Kaynak: New Scientist.

Araştırmayı yürütüen NASA Jet Propulsion Laboratory uzmanı Son Nghiem, Geophysical Research Letters dergisinde yayımladığı
makalesinde, yaz buzulları kadar sürekli buzulları da gözlemdiklerini ve bu tabakada da ciddi erime bulunduğu belirtti. Sürekli buzullar, genellikle 3 metre kalınlığında olup en az 1 yıl yüzeyde kalabiliyor. Daha kolay eriyen mevsimsel buzullara göre sürekli buzullar daha güçlü olduğu için daha önemli bir ölçüt kabul ediliyor. Sürekli buzul tabakası mevsimsel tabakaya göre daha az tuzlu, daha çok tatlı su özelliği taşıyan bu tabakanın içinde daha çok hava baloncuğu bulunuyor.

YAKLAŞIK TÜRKİYE KADAR BİR ALAN
NASA uydularının gözlem yaptığı Ekim 2004-Mart 2006 döneminde sürekli buzullardan 730.000 kilometre’lik alanın eriği ortaya çıktı. Özellikle Rusya ve Avrupa’nın kuzeyine düşen bölgede erime üst düzeydeydi. Bilim insanları sadece Kanada’nın kuzeyinde minimal bir buzul gelişimi saptadı. NASA uzmanları buzulların erime oranınını 10 yıllık süreçte yüzde 6.4 ila 7.8 olarak tahmin ediyor; 2005’te ise erime yüzde 14 olarak gerçekleşti.
246082.jpg

ERİMEDEN OKYANUSLAR DA ETKİLENECEK
Araştırmaya katılan NASA uzmanı Josefino Comiso, durumun doğa için bir alarm niteliğinde olduğunu, sürekli buzulların erimesindeki hızlanmanın sera etkisi, dolayısıyla küresel ısınmayla ilgili olduğunu belirtiyor. Buzullar Güneş ışınlarını geri yansıtırken, denizler emiyor. Bir gezegende buzulların yüzölçümü azalırsa, ısınması da hızlanıyor. Buzulların erimesiyle okyanuslardaki tuzluluk oranı değişecek, deniz canlıları ve besin zincirinde olumsuz değişimlere neden olacak.

Kaynak: Araştırmayı konu alan makale Geophysical Research Letters dergisinde yayımlanmıştır.
 
Back
X