30 Austos Zafer Bayram ve Ktahya'nn kurtuluu.

burfur

Merdümgiriz&Şevk-i Şurude
Kayıtlı Üye
13 Ocak 2009
4.234
655
688
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMı
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. ılk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. ınönü ve II. ınönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". ıstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. ıtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.
Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık
Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, ızmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de ızmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.


(alıntıdır)
 
Son düzenleme:
30 Ağustos Zafer Bayramı
Kurtuluş Savaşı'nın sonucunu belirleyen Büyük Taarruz'un son günü yapılan Başkumandanlık Meydan Savaşı'nın (30 Ağustos 1922) yıldönümlerinde kutlanan ulusal bayram.

30 Ağustos Zaferi, ilk olarak 30 Ağustos 1923'te Ankara,Afyon ve ızmir'de şenlikler düzenlenerek kutlandı.ızleyen yıllarda ülke genelinde kutlanmaya başladı ve Mayıs 1935'te 2739 sayılı yasayla Zafer Bayramı olarak kabul edildi.

Zafer Bayramı'nda yapılacak törenler 1981'de çıkarılan 3456 ve 4400 sayılı iki bakanlar kurulu kararnamesi ve ekli bir yönetmelikle yeniden belirlendi.Ulusal bayram ve genel tatilleri düzenleyen 17 Mart 1983 tarihli 2429 sayılı yasayla 30 Ağustos gününün Zafer Bayramı olduğu ve o gün yapılacak törenlerin düzenlenmesi işinin Milli Savunma,ıçişleri,Dışişleri,Milli Eğitim ve Kültür bakanlıklarına ve bunların yerel örgütlerine verildiği belirtildi.

Zafer Bayramı günü,resmî daireler,kurum,kuruluş ve fabrikalar 1 gün tatil yapar.Bayramın tören bölümünde Ankara'da Anıtkabir'e, öbür yerlerde de Atatürk anıtlarına ve şehitliklere,Ankara'da genelkurmay başkanı,öbür yerlerde de ordu,birlik ve garnizon komutanlarınca çelenk konur,geçit töreni yapılır.Bayram dış temsilciliklerde de askeri ataşelerin katılımıyla kutlanır.

(alıntıdır)
 
Son düzenleme:
MıLLı MÜCADELE YILLARINDA KÜTAHYA:

ızmir 'in 15 Mayıs 1919 'da Yunanlılar tarafından işgali ve düşman kuvvetlerinin Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başlaması üzerine bütün yurtta olduğu gibi Kütahya' da da Kuvayi Milliye teşkilatı kuruldu ve 20 Eylül 1919' da faaliyetlerine başladı. Kurulan teşkilat halktan maddi ve manevi büyük destek gördü. Teşkilat başkanı askeri şube reisi Nüzhet Bey 'di.

Çerkez Ethem Bey' in maiyetindeki müfreze kumandanlarından Piriştineli ısmail Hakkı Bey, Kütahya' ya gelerek "Müdafaai Hukuk Merkezi" ile müştereken faaliyet göstermeye başladı. Silah, cephane ve para tedarikine ve asker toplanmasına başlandı. 21 Temmuz 1920' de başlayan çalışmalar sonucunda kısa süre sonunda "Kütahya Milli Taburları" teşkil edildi. 6 Ağustos 1920' de Afyon' da bulunan Mustafa Kemal Paşa, ısmail Hakkı Bey' in daveti üzerine Kütahya' ya geldi ve tren istasyonunda "Kütahya Milli Alayını" teftiş ederek takdirlerini bildirdi. Kütahya' da birkaç saat kalan TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa, ayrılırken, Mutasarrıf Said Bey' e Kütahya halkına karşı takdirlerini bildiren bir yazı vermiştir.



KÜTAHYA MUTASARRIFI SAıD BEYEFENDıYE

Büyük Millet Meclisinin selam ve ihtimamını muhterem halkımıza, kahraman orduya ve hamiyetkar memuriyne tebliğ etmek üzere Kütahya' yı dahi ziyaret eden heyetimiz, burada gördüğü mefhabetbahş ve itmi'nannaver tezahüratı samimiye ve aliyeden dolayı fevkalade müftehir ve mesrurdur. Vatansever Kütahya ahalisinin mali fedakarlığı, maddi ve manevi himemat ve mesaisiyle beş on gün zarfında ihzar ve techiz edilen binlerce mevcuda baliğ kıtaatı askeriyenin giriştiğimiz dini, milli, vatani mücadelede muzafferiyetimizi temin edecek kahraman bir zümre olarak isbat-ı fedekari edeceğinizden eminiz. Gerek zat-ı alileriyle Müdafaai Huku gayyürüyesini gerek umum Kütahya halkının mucib-i mübahhat olan himematından dolayı hissettiğimiz şükranı, Büyük Millet Meclisi namına beyan ile arz-ı veda eder ve iş bu ihtisasat-ı mahmedefkaranemizin aynen bütün ahaliye tebliğ buyurulmasını rica ederiz..

6 Ağustos 1336 (1920)

Büyük Millet Meclisi Reisi

M.Kemal



Kütahya-Eskişehir muharebeleri sırasında hazırlıklarını henüz tamamlayamamış olan Türk ordusunun muharebe şartları gereği Sakarya nehrinin doğusuna çekilmesi sonucunda 17 Temmuz 1921 tarihinde Kütahya Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu karanlık günler çok sürmedi. yaklaşık bir yıl sonra 26 Ağustos 1922 'de başlıyan Büyük Taarruz ve 30 Ağustos tarihinde yapılan Başkumandan Meydan Muharebesi sonucunda Yunan ordusu dağıldı. Aynı gün (30 Ağustos 1922) Türk birlikleri Kütahya 'ya girdi. Böylelikle işgal devresi sona erdi ve Kütahya ebediyyen Türk hakimiyetine girdi.(alıntıdır)

 
Son düzenleme:
Büyük Taarruz Zaferini 87.yılını kutlarken başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatanı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Bu günleri yaşamamıza ve 30 Ağustos gibi bir Zafer Bayramını kutlamamıza vesile olan Atalarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Bütün bu başarının mimarı başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, bu eşsiz zaferin elde edilmesinde emeği geçen, yüce milletimizin isimsiz kahramanlarını, vatanı ve milleti uğruna seve seve canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorız. Zafer Bayramımız yürekten kutlu olsun herkese...
 
turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi
turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi
turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi
turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi
turkbayragi turkbayragi turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi turkbayragi​
turkbayragi turkbayragi turkbayragi
turkbayragi​
 
Emeğine sağlık kardeşim ne güzelde açıklamış anlatmışsın . Bizim için ne kadar önemli ve de anlamlı bir gün . Allah bizlere o günleri göstermedi dilerimde göstermez bir daha ama düşündükçe içim titrer.
 
İstiklal Marşı


Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, Hakk�a tapan, milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
�Medeniyet!� dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va�dettiği günler Hakk�ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri �toprak!� diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk�a tapan, milletimin istiklâl

Mehmet Akif ERSOY
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…