Ah kimsenin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya..

athena

Goddess of Wisdom
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
11 Ağustos 2013
6.520
24.129
548
Bu sözü gerçekten severim.
Çünkü ben hisleri ile yaşayan bir insanım.
Işe giderken mesela yol üzerindeki çalılar ve ağaçlar ile selamlaşırım..
Ellerimi sürerim onlara dokunurum..
Bi nevi hissederim onları, hikayelerini dinlerim..
Yağmurun cama vurduğunda çıkardığı izi severim mesela. En güzel sanat eseri. .
Yerdeki ufacık böceği ezmemek için yönümü değiştiririm.
Susamış bir hayvan görsem sularım.
Elimden geldiğince 'ince' bir insanım ben..
Bir müzik tınısı ve ya bir koku ile uzaklara dalarım..
Doğaüstü olaylara saygı duyarım.
Daha da önemlisi ince düşünen, ayrıntıları okuyabilen ve sindiren bir insanım.

AMA....

insanlar öyle değil maalesef.
Kimi zaman içime anlatırım çoğu şeyi çünkü bilirim, anlamazlar.
En iyi dostum aslen kendimdir.
Ama neden böyledir?
Neden insanlar o "hissetme" güdülerini yok olmalarını göze ala ala köreltmişlerdir?
Doğaya, hayvanlara ve daha da ilerisi bebeklere, kadınlara, kendilerine ve herkese bu denli kolay zarar verebiliyorlar??
Bir kalp nasıl bu denli nasırlaşabiliyor?
Hepimiz toprak'tan geldiysek ve hepimizin mayası aynı ise nedir bu taştan olma'lar??

Evet benim ki bir dert değil belki.
Sadece iç döküş..
Çünkü biliyor musunuz?
Bu dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.
Ve benim için kendi cennet'imi korumak baya zorlaşmaya başladı bile...
 
Yazdıklarını okuyunca kendimi gördüm.ne güzel ifade etmişsin kendini.umarim sonun benim gibi olmaz.ha çok mu kötü bir hayatım var..hayır..ama bu hislerim torpulendi.çünkü insanlarla savaşırken onlara gibi oldum sonunda.evleniyorsun.karsinda bu manevi derinliklerinden anlamayan bir eş.dost,arkadaş diyorsun,çok değer veriyorsun ama insanlar menfaatine gore hareket ediyor.o güzel ince hassas duyguların zamanla kabuk tutuyor.yalniz kendinle kalınca çıkıyor ortaya.oylesine yaşıyoruz işte...
 
Kimsenin kimseyi tam manasıyla tanıdığına, deyim yerindeyse "içini gördüğüne" inanmıyorum. İnsan en iyi kendini tanır, anlar. Bu yüzden asıl mutluluk kendiyle iyi geçinenlere nasip olur. Hayatı "anlaşılmak" için çırpınıp didinip, hüzünlere boğularak yaşamayın. Kendinize sımsıkı sarılın.
 
Ne zor yaşamak, kalbi olana, der şair.
Herkes aynı incelikte değil.
Siz su verirken öteki bir canlıya eziyet eder.
Bu yüzden iyi ki inançlıyım derim çoğu zaman.
En azından kimsenin bilmediği sorulmadık hesap kalmayacak.
 
Benim de duygularıyla hareket eden bir arkadaşım var ve ağır baydı beni.
Dünya kötü bir yer maalesef,gelen kötülüklere saçma sapan karşılık veriyor,
Duygusal insanların daha kötü olduklarına tecrübelerimle eminim.
O yüzden ne kadar duygusal insan varsa benden uzak olsun
Amin çok amin.
 
Son düzenleme:
Benim de duygularıyla hareket eden bir arkadaşım var ve ağır baydı beni.
Dünya kötü bir yer maalesef,gelen kötülüklere saçma sapan karşılık veriyor,
Duygusal insanların daha kötü olduklarına tecrübelerimle eminim.
O yüzden ne kadar duygusal insan varsa benden uzak olsun
Amin çok amin.
Duygusal insanlardan uzak olmaya bir ornek de
Bu konuya yorum yapmamak degil miydi
 
Bu sözü gerçekten severim.
Çünkü ben hisleri ile yaşayan bir insanım.
Işe giderken mesela yol üzerindeki çalılar ve ağaçlar ile selamlaşırım..
Ellerimi sürerim onlara dokunurum..
Bi nevi hissederim onları, hikayelerini dinlerim..
Yağmurun cama vurduğunda çıkardığı izi severim mesela. En güzel sanat eseri. .
Yerdeki ufacık böceği ezmemek için yönümü değiştiririm.
Susamış bir hayvan görsem sularım.
Elimden geldiğince 'ince' bir insanım ben..
Bir müzik tınısı ve ya bir koku ile uzaklara dalarım..
Doğaüstü olaylara saygı duyarım.
Daha da önemlisi ince düşünen, ayrıntıları okuyabilen ve sindiren bir insanım.

AMA....

insanlar öyle değil maalesef.
Kimi zaman içime anlatırım çoğu şeyi çünkü bilirim, anlamazlar.
En iyi dostum aslen kendimdir.
Ama neden böyledir?
Neden insanlar o "hissetme" güdülerini yok olmalarını göze ala ala köreltmişlerdir?
Doğaya, hayvanlara ve daha da ilerisi bebeklere, kadınlara, kendilerine ve herkese bu denli kolay zarar verebiliyorlar??
Bir kalp nasıl bu denli nasırlaşabiliyor?
Hepimiz toprak'tan geldiysek ve hepimizin mayası aynı ise nedir bu taştan olma'lar??

Evet benim ki bir dert değil belki.
Sadece iç döküş..
Çünkü biliyor musunuz?
Bu dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.
Ve benim için kendi cennet'imi korumak baya zorlaşmaya başladı bile...
Hayata bu sekilde baktigim zamanlar en cok uzuldugum zamanlardi.Artik o kadar uzulmuyorum cunki insanlari taniyorum. Artik duygusalligi degil mantigimi on planda tutuyorum. O zaman hersey daha cekilir hale geliyor.
 
hayat bu kadar duygusalligi kaldirmiyor malesef.
bende kendimi duygusal sanirdim yazdiklarinizi okuyana kadar:))
resmen odunmuşum:110:
eskiden herseye uzulur
herseyde bir anlam arardim.
bunun soncunda hep kirilir hep hayal kirikligina ugradigimi dusunurdum.
simdi daha farkli bakiyorum.
kalbim katilasti belkide.ama daha mutluyum daha huzurluyum.
oglum cok duygusal bir cocuk onun icin endise ediyorum.cunku cok uzulecek biliyorum.yasiniz kac bilmiyorum ama tecrube ve yasla birlikte hayata bakisinizda degisiyor.siir yazin.kagida dokun icinizdekileri.
ama insanlara anlatmayin.anlamayacaklar
anlatmaya calistikca sacmaliyor gibi hissedeceksiniz.cunku sizi sizden daha iyi kimse anlamaz:)
 
Yazdıklarını okuyunca kendimi gördüm.ne güzel ifade etmişsin kendini.umarim sonun benim gibi olmaz.ha çok mu kötü bir hayatım var..hayır..ama bu hislerim torpulendi.çünkü insanlarla savaşırken onlara gibi oldum sonunda.evleniyorsun.karsinda bu manevi derinliklerinden anlamayan bir eş.dost,arkadaş diyorsun,çok değer veriyorsun ama insanlar menfaatine gore hareket ediyor.o güzel ince hassas duyguların zamanla kabuk tutuyor.yalniz kendinle kalınca çıkıyor ortaya.oylesine yaşıyoruz işte...
Canim. Ne guzel.. Benzerlerim var demekki..
Ben de evliyim. Ne esim ne dostum ne ailem..
Kimse benim gibi degil malesef.
Diyorum ya o nedenle hep icime konusuyorum..
Hayatta o kadar cok kotu'luk gordum yasadim ve hissettim ki.. Yine de torpulenmedi bu ozelliklerim.. Yine de hassasim.. Ha beni disardan goren demez ki bu kadin boyle biri.. Asla yansitmam ama oyleyim iste..
 
Kimsenin kimseyi tam manasıyla tanıdığına, deyim yerindeyse "içini gördüğüne" inanmıyorum. İnsan en iyi kendini tanır, anlar. Bu yüzden asıl mutluluk kendiyle iyi geçinenlere nasip olur. Hayatı "anlaşılmak" için çırpınıp didinip, hüzünlere boğularak yaşamayın. Kendinize sımsıkı sarılın.
Aynen oyle..
Tesekkur ediyorum.
Ben kendimi benimsedim artik.
Sukur ki hislerimi asla kaybetmedim..
Dogaya olan sevgimi,
Kendime,
Cocuklara, hayvanlara..
Ve boyle mutluyum.
 
Bir kez daha sevdim yüzeyselliğimi.
Saygi duyarim.
Ancak ben yuzeysel bir mutlu olmaktansa,
Derin bir mutsuz olmayi yeğlerim.
Cunku derinlerde degerli seyler saklidir.
Ve mutluluk da bunlardan biridir.
 
Be
Bu sözü gerçekten severim.
Çünkü ben hisleri ile yaşayan bir insanım.
Işe giderken mesela yol üzerindeki çalılar ve ağaçlar ile selamlaşırım..
Ellerimi sürerim onlara dokunurum..
Bi nevi hissederim onları, hikayelerini dinlerim..
Yağmurun cama vurduğunda çıkardığı izi severim mesela. En güzel sanat eseri. .
Yerdeki ufacık böceği ezmemek için yönümü değiştiririm.
Susamış bir hayvan görsem sularım.
Elimden geldiğince 'ince' bir insanım ben..
Bir müzik tınısı ve ya bir koku ile uzaklara dalarım..
Doğaüstü olaylara saygı duyarım.
Daha da önemlisi ince düşünen, ayrıntıları okuyabilen ve sindiren bir insanım.

AMA....

insanlar öyle değil maalesef.
Kimi zaman içime anlatırım çoğu şeyi çünkü bilirim, anlamazlar.
En iyi dostum aslen kendimdir.
Ama neden böyledir?
Neden insanlar o "hissetme" güdülerini yok olmalarını göze ala ala köreltmişlerdir?
Doğaya, hayvanlara ve daha da ilerisi bebeklere, kadınlara, kendilerine ve herkese bu denli kolay zarar verebiliyorlar??
Bir kalp nasıl bu denli nasırlaşabiliyor?
Hepimiz toprak'tan geldiysek ve hepimizin mayası aynı ise nedir bu taştan olma'lar??

Evet benim ki bir dert değil belki.
Sadece iç döküş..
Çünkü biliyor musunuz?
Bu dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.
Ve benim için kendi cennet'imi korumak baya zorlaşmaya başladı bile...
Nim
Bu sözü gerçekten severim.
Çünkü ben hisleri ile yaşayan bir insanım.
Işe giderken mesela yol üzerindeki çalılar ve ağaçlar ile selamlaşırım..
Ellerimi sürerim onlara dokunurum..
Bi nevi hissederim onları, hikayelerini dinlerim..
Yağmurun cama vurduğunda çıkardığı izi severim mesela. En güzel sanat eseri. .
Yerdeki ufacık böceği ezmemek için yönümü değiştiririm.
Susamış bir hayvan görsem sularım.
Elimden geldiğince 'ince' bir insanım ben..
Bir müzik tınısı ve ya bir koku ile uzaklara dalarım..
Doğaüstü olaylara saygı duyarım.
Daha da önemlisi ince düşünen, ayrıntıları okuyabilen ve sindiren bir insanım.

AMA....

insanlar öyle değil maalesef.
Kimi zaman içime anlatırım çoğu şeyi çünkü bilirim, anlamazlar.
En iyi dostum aslen kendimdir.
Ama neden böyledir?
Neden insanlar o "hissetme" güdülerini yok olmalarını göze ala ala köreltmişlerdir?
Doğaya, hayvanlara ve daha da ilerisi bebeklere, kadınlara, kendilerine ve herkese bu denli kolay zarar verebiliyorlar??
Bir kalp nasıl bu denli nasırlaşabiliyor?
Hepimiz toprak'tan geldiysek ve hepimizin mayası aynı ise nedir bu taştan olma'lar??

Evet benim ki bir dert değil belki.
Sadece iç döküş..
Çünkü biliyor musunuz?
Bu dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.
Ve benim için kendi cennet'imi korumak baya zorlaşmaya başladı bile...
Ben vakit bulabilenlerden oldum hep
Duygularina nazar degmesin:nazar::KK68:
 
hayat bu kadar duygusalligi kaldirmiyor malesef.
bende kendimi duygusal sanirdim yazdiklarinizi okuyana kadar:))
resmen odunmuşum:110:
eskiden herseye uzulur
herseyde bir anlam arardim.
bunun soncunda hep kirilir hep hayal kirikligina ugradigimi dusunurdum.
simdi daha farkli bakiyorum.
kalbim katilasti belkide.ama daha mutluyum daha huzurluyum.
oglum cok duygusal bir cocuk onun icin endise ediyorum.cunku cok uzulecek biliyorum.yasiniz kac bilmiyorum ama tecrube ve yasla birlikte hayata bakisinizda degisiyor.siir yazin.kagida dokun icinizdekileri.
ama insanlara anlatmayin.anlamayacaklar
anlatmaya calistikca sacmaliyor gibi hissedeceksiniz.cunku sizi sizden daha iyi kimse anlamaz:)
Cok cok tesekkur ederim.
Guzel insan..
28 yasindayim.
Iki cocugum var.. Kizim ayni babasi :)
Oglum duygusaldir tipki ben.. Seviniyorum ileride ona rastlayacak kadin ne sansli diye..
Diyorum ya..
Disima pek yamsitmamaya calisiyorum.
Icimde yasiyorum. Kiriliyorum evet gozyaslarim icime akiyor oluk oluk.. O nedenle erken yaslandim gibi hissediyorum. Saclarim beyaz dolu.. Goz kenarlarim kiristi simdiden.. Cokca tecrube yasadim ve cogu da kotuydu malesef. Ama hala hissediyorum.. Her ama herseyi. Ruzgarin sesi. Gecenin melodisi.. Ve bu halimi de seviyorum aslinda.. Ne kadar yaralasa da..
Zamaninda siir yazardim. Zamanla harcamamaya verdim kelimelerimi. Bir sandiga koyup kilitledim. Herkesin tastan ve acimasiz oldugu bu dunyada kime okuyacaktim onlari?
 
O yüzden ne kadar duygusal insan varsa benden uzak olsun
Amin çok amin.

Olacaklardir da emin olun.

Ben insalari duygusal&duygusuz diye siniflandirmadim farkindaysaniz.
Ona kotu, buna iyi de demedim.
Sadece neden herkes bu denli hissiz?
Nasil acimasiz? Gibi sozler sarf ettim. Bi nevi icimi doktum.
Ve ekleyecek olursam;
Simdiye dek duygusal ve icten olup da birine kotuluk edene rastlamadim.
 
Back
X