Benim patronum bayan. 1-1,5 yıl öncesine kadar herşey çok iyiydi. Ben hem müşteri temsilciliği hem de patronumun asistanlığını yapıyorum. Bir süredir kendimi şamar oğlanına benzetiyorum. Birine kızar fırçayı ben yerim, iş olmaz fırçayı ben yerim. Çok yoruldum artık. Ama çalışmaya mecburum ve bu krizde işten ayrılıp yeni bir işe başlamaya cesaretim yok.
Son zamanlarda benimle anlamadığım bir şekilde problemli. Sorunu anlasam çözümünüde üreteceğim ama sorunu anlamıyorum.
Krizden dolayı işlerimizde bir düşüş var. Haliyle işler düşünce maddi olarak da sıkıntılar yaşıyoruz. Bana gelip fatura kesmeliyiz dolayısıyla iş yapmamız lazım diyor. Gidip diğer bir çalışanın kart borçlarını ödüyor. Ki bu arkadaş çok yüksek bir maaş alıyor, ev kendilerine ait, oğlunun okul masraflarını anneannesi karşılıyor. Ama hala parası yok. Bunu sorun yaparak herkesin canını sıkıyor. Patronda onun kredi kartlarını ödüyor. Ben 100 tl avans istediğimde cevap "tamam canım vereyim. Biliyorsun para yok, iş yok, bu ay maaşları nasıl vereceğim bilmiyorum." gibi çeşitli iğneleyici laflar.
Tamam bende çok iyiliğini gördüm. Ama bu kadar da insanın üzerine gelinmez ki. Para olmamasının sebebi ben değilim. Yine aynı arkadaş yıllardır kaç müşterinin işini geri almasına sebep oldu. Ama onlar görülmüyor. Onun yerine benim ağzımdan çıkan her laf batıyor. Devamlı azar işittiğim için her işi yaparken daha fazla titiz davranıyorum ama benden yada bir başkasından kaynaklanan sorunlar çıkıyor. Ben ne kadar dikkat edersem o kadar sorun yaşıyorum. Her sabah işe gelirken acaba bu gün ne olacak diye düşünmekten yoruldum. Artık sakinleştiriciler falan almaya başladım. O derece benim üzerime geliyor.
Konuşmayı denedim ama o zamanda nereden çıkarıyorsun diye azar işitiyorum.
Bu gün bile bizim ofiste kısa süre çalışacak olan bir arkadaşa ne yersin diye sormamışım diye azar işittim. Anlaşmalarında yemek bizden diye konuşulmuş. Patron ofiste olunca yemek söylüyorum parasını patrondan alıyorum. Bu gün yanımda param yoktu. Ay sonu... Patron da dışarıdaydı. Saat 2'de geldi. Efendim bunuda o mu hatırlatacakmış? neden arkadaşa ne yersin dememişim neden yemek söylememişim diye azar işittim. Zaten işe saat 11:00 de geldi öğlen 1'de yemek yemese ölür mü? Öyle ucuz şeylerde yemiyor. Bi kendimize normal zamanda simit alıp onu bile yediğimiz olur. Ama arkadaş simitmiş, tostmuş yemez efendim.
Nasıl insanlar anlamıyorum artık. ............................ Gerçekten çok doğru. Kazık yediği insanlar çok değerli, Biz canımızı dişimize takıp çalıştığımızdan değersiziz.
Neyse arkadaşlar çok uzun oldu. Üzgünüm. Ama sadece sıkıntımı paylaşmak istedim. Okuduğunuz için çok teşekkürler.
Son zamanlarda benimle anlamadığım bir şekilde problemli. Sorunu anlasam çözümünüde üreteceğim ama sorunu anlamıyorum.
Krizden dolayı işlerimizde bir düşüş var. Haliyle işler düşünce maddi olarak da sıkıntılar yaşıyoruz. Bana gelip fatura kesmeliyiz dolayısıyla iş yapmamız lazım diyor. Gidip diğer bir çalışanın kart borçlarını ödüyor. Ki bu arkadaş çok yüksek bir maaş alıyor, ev kendilerine ait, oğlunun okul masraflarını anneannesi karşılıyor. Ama hala parası yok. Bunu sorun yaparak herkesin canını sıkıyor. Patronda onun kredi kartlarını ödüyor. Ben 100 tl avans istediğimde cevap "tamam canım vereyim. Biliyorsun para yok, iş yok, bu ay maaşları nasıl vereceğim bilmiyorum." gibi çeşitli iğneleyici laflar.
Tamam bende çok iyiliğini gördüm. Ama bu kadar da insanın üzerine gelinmez ki. Para olmamasının sebebi ben değilim. Yine aynı arkadaş yıllardır kaç müşterinin işini geri almasına sebep oldu. Ama onlar görülmüyor. Onun yerine benim ağzımdan çıkan her laf batıyor. Devamlı azar işittiğim için her işi yaparken daha fazla titiz davranıyorum ama benden yada bir başkasından kaynaklanan sorunlar çıkıyor. Ben ne kadar dikkat edersem o kadar sorun yaşıyorum. Her sabah işe gelirken acaba bu gün ne olacak diye düşünmekten yoruldum. Artık sakinleştiriciler falan almaya başladım. O derece benim üzerime geliyor.
Konuşmayı denedim ama o zamanda nereden çıkarıyorsun diye azar işitiyorum.
Bu gün bile bizim ofiste kısa süre çalışacak olan bir arkadaşa ne yersin diye sormamışım diye azar işittim. Anlaşmalarında yemek bizden diye konuşulmuş. Patron ofiste olunca yemek söylüyorum parasını patrondan alıyorum. Bu gün yanımda param yoktu. Ay sonu... Patron da dışarıdaydı. Saat 2'de geldi. Efendim bunuda o mu hatırlatacakmış? neden arkadaşa ne yersin dememişim neden yemek söylememişim diye azar işittim. Zaten işe saat 11:00 de geldi öğlen 1'de yemek yemese ölür mü? Öyle ucuz şeylerde yemiyor. Bi kendimize normal zamanda simit alıp onu bile yediğimiz olur. Ama arkadaş simitmiş, tostmuş yemez efendim.
Nasıl insanlar anlamıyorum artık. ............................ Gerçekten çok doğru. Kazık yediği insanlar çok değerli, Biz canımızı dişimize takıp çalıştığımızdan değersiziz.
Neyse arkadaşlar çok uzun oldu. Üzgünüm. Ama sadece sıkıntımı paylaşmak istedim. Okuduğunuz için çok teşekkürler.
Son düzenleyen: Moderatör: