Başbaşa
İşte bir vazoda açmış iki gül,
İşte bir saksıda eşsiz kuşkonmaz.
Gülleri gördükçe gönlüm bir bülbül,
Saksıya baktıkça içimde bir haz.
Dışarda fırtına, uğultu, tipi;
Odada sessizlik tutulur gibi;
İşte o da geldi, evin sahibi,
Oturduk, eskiden konuştuk biraz.
Dışarda fırtına, tipi... Yerler kar;
İçerde başbaşa iki bahtiyar.
Onları ısıtan eski bir bahar,
Dışarda yepyeni bir kış, bir ayaz.
********************
Besbelli
Besbelli ölümüm sabahleyindir
İlk ışık korkuyla girerken camdan,
Uzan, baş ucumda perdeyi indir,
Mum olduğu gibi kalsın akşamdan.
Sonra koş terlikle haber vermeye,
"Kiracım bu sabah can verdi" diye,
Üç beş kişi duysun ve belediye
Beni kaldırmaya gelsin, odamdan.
Evden çıkar çıkmaz omuzda tabut,
Sen de eller gibi adımı unut,
Kapımı birkaç gün için açık tut,
Eşyam bakakalsın diye arkamdan
**********************
Bir Toprak İşçisine
Sen omuzunda yorgan, elinde torban,
Sen mevsim işçisi, büyük gezginci,,
doğduğundan beri sen, anan, baban,
Orakçı, çapacı, ırgat, ekinci,
Sen, anan ve baban... Siz topraksızlar,
Sizi ben tanırım uzun yollardan.
Sizi ey yığın yığın büyük yalnızlar,
Sizi de yaratmış bizi yaradan.
Ekip biçtiğiniz toprak sizindir,
Sizindir zorluğu, derdi, mihneti.
Sizin çektiğiniz derde dar gelir,
Tanrının ambarı olsa cenneti.
Ve cennet, dünyanın kurulduğundan
Beridir Tanrı’nın düşüncesidir.
Sen sabrını yere çaldığın zaman
Bu güzel hülyadan Tanrı ürperir.
Siz ey yığın yığın büyük yalnızlar,
Sizi de yaratmış bizi yaradan.
Ey mevsim işçisi, ey topraksızlar,
Sizin toprağınız size bu vatan.