Onkoloji - Kanser ve Türevleri Akciğer Kanseri Nedir?

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
Akciğer Kanseri Nedir?

Kanserler genellikle ilk ortaya çıktığı dokuya göre adlandırılır. Akciğer Kanseri ilk önce akciğerde başlar. Küçük hücreli Akciğer Kanseri akciğer dokularında kanser (habis, kötü huylu) hücrelerinin bulunduğu bir hastalıktır. Akciğerler göğüs boşluğumuzun büyük kısmını dolduran koni şeklinde, süngerimsi yapıda bir çift organdır (Şekil 1). Akciğerlerin başlıca görevi, vücut hücrelerinin artık maddesi olan karbondioksiti vücuttan atmak ve yaşam için temel gereksinim olan oksijeni vücuda almaktır. Akciğerler başlıca “bronş” denen hava içeren tüplerden, “alveol” denen hava keseciklerinden, kan ve akkan (lenf sıvısı) damarlarından oluşmuştur.

•Belirtileri Nelerdir?
Hastalık oldukça ileri aşamalara gelene kadar önemli şikayete yol açmayabilir. Bu sinsi karakter, akciğer kanserini bu kadar tehlikeli yapan en önemli faktördür. Eğer sigara kullanan ve buna bağlı kronik bronşiti olan biriyseniz, mevsimsel öksürük ve balgam şikayetlerinin süreklilik kazanması, balgamda kan görülmesi, giderek artan nefes darlığı, özellikle sırtta kürek kemiklerinin arasına veya omuzlara yayılan batıcı nitelikte göğüs ağrısı kanser için şüphe uyandırması gereken şikayetlerdir. Ancak hastalığın ilk aşamalarında ,çoğunlukla bunların hiçbiri olmadan, iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı ve terleme gibi şikayetler görülmektedir.Hiçbir bulgu vermeyen hasta grubu da az değildir.

Hastalık Aşamaları Nelerdir (Evreleme)?

Kanser tanısı konduktan sonra hekiminiz öncelikle hastalığın yaygınlığını veya bir başka deyişle hangi aşamada olduğunu (evre) saptayacaktır. Hastalık;
• sadece akciğerin küçük bir bölümündeyse evre I,
• en yakın lenf bezelerine atlamışsa evre II,
• akciğer içinde akciğeri saran zara veya iki akciğer arasındaki mediasten denen boşluğa veya buradaki bezelere yayılmışsa evre III,
• karaciğer, kemik, böbrek üstü bezi gibi uzak organlara yayılmışsa evre IV,
olarak adlandırılır.

Doğru evreyi saptamak için hekiminizin akciğer röntgeni, toraks ve batın bilgisayarlı tomografi veya magnetik rezonans görüntülemesi, kemik taraması veya beyin bilgisayarlı tomografisi istemesi gerekebilr.Hastalığın amaliyat için uygun evrede olup olamdığını anlamak için mediastinoskopi denilen, boyundan yapılan bir kesiyle mediasten boşluğuna ışıklı boruyla bakılması ve bu işlem sırasında lenf bezelerinden örnek alınmasını içeren bir tetkik ayrıca yapılabilir.Eğer akciğer zarının iki yaprağının arasında sıvı birikmişse, hekiminiz kaburgaların arasından bir iğneyle girerek bu sudan patolojik inceleme için örnek alacaktır. Bu işleme ise torasentez adı verilir.

Akciğerlerin yapısı.
Hücrelerin mikroskop altındaki görüntülerine dayanarak başlıca iki tip Akciğer Kanseri vardır: küçük hücreli Akciğer Kanseri ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri.

•Akciğer Kanseri Ne Kadar Sıklıkta Ortaya Çıkar?Akciğer kanseri günümüzde bir salgın hastalıktır ve erkeklerde, tüm dünyada en çok öldüren kanser türüdür. Kardiovasküler hastalıklardan sonra ölüm nedenleri arasında 2. sırada yer almaktadır. ABD’de 1987’den beri kadınlarda da birinci öldürücü kanserdir. 1996 yılında ABD’de 64,000 kadın akciğer kanserinden, 44,000 kadın meme kanserinden ölmüştür. ABD’de Akciğer Kanseri olgularındaki 1990’lardaki artış, kadınlarda 1960’lardan sonra ortaya çıkan sigara içme alışkanlığındaki hızlı artışa bağlıdır. Kadın akciğer kanserlerindeki artışın ABD’de en azından 2010 yılına kadar devam edeceği, belki bu tarihten sonra artışın durabileceği tahmin edilmektedir. ABD dışındaki gelişmiş ülkelerde de hızla birinci neden olmaktadır. Tüm dünya ortalamasına baktığımızda erkeklerde birinci, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sıradadır. Dünya Sağlık Örgütü 1985 yılında gelişmekte olan ülkelerde 300,000 kadının sigaraya bağlı hastalıklardan öldüğünü, bunun %21,1’inin akciğer kanserine bağlı olduğunu bildirmiştir.

Her yıl yeni ortaya çıkan hasta sayıları tüm dünyada artmaya devam etmektedir. 2000 yılında dünyada 2 milyon yeni Akciğer Kanseri saptanacağı, bunların %60’ının gelişmekte olan ülkelerde olacağı hesaplanmaktadır. Artış hızı özellikle kadınlarda daha belirgindir.

Oysa Akciğer Kanseri XX. Yy.lın başında son derece nadir bir hastalıktı. Tütünün sigara haline dönüşmesi ve tüketiminin hızla yaygınlaşması sonucu 1940’larda Akciğer Kanseri salgını ortaya çıkmıştır ve bu salgın etkisini, bütün dünyada, artan şekilde devam ettirmektedir.

Ülkemizde resmi rakamlara göre her yıl 20,000–25,000 yeni Akciğer Kanseri hastası ortaya çıkmakta ve bu rakamın 30,000–40,000 kadar ulaşabileceği düşünülmektedir. Çünkü ülkemizde güvenilir sağlık istatistikleri yoktur. Ülkemizde akciğer kanserlerinin çoğu erkeklerde görülmektedir. Kadın: erkek oranı 1: 7–8 civarındadır. Ancak 1980’lerden sonra ülkemizde de kadınlardaki artan sigara tiryakiliği bu oranı en geç 5–10 yıl içinde kadınlar lehine belirgin şekilde etkileyecektir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1983–1989 yılları arasında ülkemizde kanser sıklığı 32/100.000'dir. Bunun %26’lık bölümünü ilk sıradaki Akciğer Kanseri oluşturmaktadır. 1991–1992 verilerine göre solunum sistemi kanserlerinin oranı, tüm kanserler içinde %43’tür. Yine aynı verilere göre yapılan tahminlerde, gerçek kanser sıklığı 120–130/100.000 olmalıdır. Akciğer kanserinin bölgelere göre dağılımına bakılınca sırayla Ege Bölgesi %39,5, Marmara Bölgesi %26,9, Doğu Anadolu Bölgesi %26,1, Güneydoğu Anadolu Bölgesi %18,2, Akdeniz Bölgesi %18,1, İç Anadolu Bölgesi %16,6 oranındadır.

•Akciğer Kanserinin Nedenleri, Risk Faktörleri Nelerdir?
Akciğer kanserinin başlıca nedeni sigaradır. Tüm akciğer kanserlerinin %80-90’ı tek başına sigaraya bağlıdır. Risk sigara içme süresi, toplam içilen sigara, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre değişir.

Sigara içen bir kadının akciğer kanserine yakalanma riski içmeyen bir kadına göre 1,5–153 kat daha fazladır. Ayrıca, aynı miktar sigaraya maruz kalan kadınların erkeklere göre 1,5–3 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskleri olduğu hesaplanmıştır.

Aktif sigaradan sonra akciğer kanserinin en önemli ikinci risk faktörü pasif sigara maruziyeti veya diğer isimler olarak çevresel sigara maruziyeti veya duman altı olmaktır. Pasif sigara maruziyetinin tek başına ortalama 1,2–1,3 kat riski arttırdığı bildirilmektedir.

Ailede Akciğer Kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Ailede Akciğer Kanseri olan ve hiç sigara içmemiş bir kadının Akciğer Kanseri riski 2,8 kat artmış iken; ailede Akciğer Kanseri olmayan ve sigara içen bir kadında bu risk 11,3 kat artmıştır; ailede Akciğer Kanseri olan ve sigara içen bir kadında ise bu riskin 30 kat arttığı gösterilmiştir.

Ayrıca asbestos denen tozlarla uğraşan işlerde çalışan kişilerde, çeşitli kimyasal maddelerle çalışılan iş kollarında çalışanlarda, daha önce akciğerden hastalık geçiren ve akciğerde nedbe dokusu gelişen kişilerde Akciğer Kanseri riski artmaktadır.

Bazı beslenme özelliklerinin de Akciğer Kanseri riskini etkileyebileceği bilinmektedir. Ayrıca motorlu taşıtlara, fabrika bacalarına bağlı hava kirliliklerinin, evlerde uygun olmayan şekilde odun-kömür yakarak ısınmanın kanser yapıcı maddelerin oluşmasına neden olduğu gösterilmiştir. Hava kirliliğinin Akciğer Kanseri riskini arttırabileceği düşünülmektedir ancak riskin derecesi belirlenememiştir.

Çevresel radon maruziyetinin de Akciğer Kanseri gelişimi ile ilişkili olabileceği, coğrafi olarak Akciğer Kanseri yüksekliğine yol açabileceği bilinmektedir.

Küçük hücreli Akciğer Kanseri genellikle sigara içen veya içmiş olan kişilerde bulunmaktadır. Bu birliktelik bazı araştırmalarda %98’lere kadar çıkmaktadır.

•Akciğer Kanseri ve Kadın

ABD’de Akciğer Kanseri kadında da bir numaralı kanserdir. Tüm kanser ölümlerinin %25’inden sorumludur ve 1996’da 64,300 kadın öldürmüştür. Kadınlardaki Akciğer Kanseri ölüm hızları ile sigara içme oranları arasında paralellik vardır. Toplumda sigara içiminin yaygınlaşması ile akciğer kanser ölüm hızlarının artışı arasında 15–20 yıl kuluçka süresi vardır. Kadında Akciğer Kanseri ölümleri 1960’tan sonra hızla artmıştır ve artmaya devam etmektedir (Şekil 2). Bu grafiğe göre ülkemizde bayanlar arasında sigara tiryakiliğinin özellikle son 5–10 yılda çok daha hızla arttığı düşünüldüğünde şekildeki grafiğin şu an için 1965-70’lerdeki gibi durumunda olduğumuzu, kadınlarda Akciğer Kanseri salgınının gittikçe ülkemizde de alevleneceği öngörülebilir.

Kadında ABD’de artan Akciğer Kanseri ölüm hızları. 1930–1990 arasında dramatik bir artış olduğu ve artışın 1960’tan beri hızlanarak devam ettiği görülmektedir.

Sigara içen erkeklere göre sigara içen kadınların küçük hücreli akciğer kanserine yakalanma riskleri daha fazladır. Erkeklerde risk 11,4–37,5 kat artarken kadında 37,6–86 kat artmaktadır. Sigara tüm akciğer kanser tipleri için belirgin risk faktörüdür, ancak sigara ile en güçlü ilişki kadında görülen küçük hücreli akciğer kanseridir. Kesin olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte kadınlık hormonu olan östrojenin akciğer kanserinin tipi ve bazı özelliklerini etkileyebileceği ve cinsiyetler arasında Akciğer Kanseri farklılıklarından sorumlu olabileceği düşünülmektedir.

•Küçük Hücreli Akciğer Kanseri Ne Sıklıkta Ortaya Çıkar?Tüm akciğer kanserlerinin %20 kadarı küçük hücreli akciğer kanseridir. Diğer Akciğer Kanseri tipleri içinde en hızlı artış gösteren tip budur. Bu tip Akciğer Kanseri sigara içimi ile ilişkisi en belirgin akciğer kanseridir. Sigara içen kadınların erkeklere göre bu tipe yakalanma olasılığı daha fazladır.

•Küçük Hücreli Akciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?Bu hastalıkta şu yakınmalar doktora biran önce gitmek açısından uyarıcıdır: geçmeyen öksürük veya göğüs ağrısı, solunum sırasında hırıltı, hışıltı sesleri duyma, nefes darlığı, öksürükle kan veya kanlı balgam çıkarmak, ses kısıklığı veya boyunda ve yüzde şişlikler ortaya çıkması. Bundan başka kanser dokusunun göğüs boşluğunda aşırı büyümesi sonucunda önemli organlara bası yapabilir ve yutma güçlüğü, kalp yetmezliği gibi bulgular verebilir. Yine kanser hücreleri vücudun hemen her organına ve dokusuna yayılabilir; beyin, karaciğer, kemik, böbrek üstü bezleri başta olmak üzere bulunduğu yere göre bulgular verebilir. Hatta göze bile yayılabilerek görme kayıplarına yol açabilir. Bundan başka kanser hücreleri yayılmadığı halde salgıladıkları bazı maddelere bağlı olarak vücutta birçok metabolik ve hormonal sorunlar yapabilir. Bu hastalıktan kuşkulandığında doktorunuz bronkoskop denen bir aletle bronşlarınızın içine bakmak isteyecektir. Bu teste bronkoskopi denir ve genellikle hastane şartlarında yapılır. Bu test öncesi hastaya lokal uyuşturucu ilaçlar verilir, böylece geçici bir süre boğazda, nefes borusunda hissetmeme durumu ortaya çıkar. Bir miktar basınç hissi olabilirse de ağrı hissedilmez. Daha sonra doktorunuz bronş duvarlarından hücreler veya küçük parçalar alabilecek ve mikroskop altında kanser hücreleri olup olmadığının araştırılmasını sağlayacaktır. Bu işleme biyopsi denmektedir.

Bronkoskop ile ulaşılması zor olan akciğer bölgelerinden doku almak için dışarıdan bir iğne de kullanabilir. Bu işlemde, deride küçük bir kesi yapılabilir ve kaburgalar arasından iğne yerleştirilir. Bu işleme iğne aspirasyon biyopsisi denmektedir. Patoloji doktorları mikroskop ile, herhangi bir kanser hücresi olup olmadığını anlamak için alınan dokuları incelerler. Test öncesi hastanın acı duymaması için lokal etkili uyuşturucular kullanılmaktadır.

Hastalıktan kurtulmak (prognoz, sağ-kalım) ve tedavi seçimi, kanserin evresine (sadece akciğerde mi yoksa başka yere yayılmış mı olmasına) ve hastanın cinsiyetine ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

•Evrelerin Açıklanması
Küçük hücreli akciğer kanserinin evreleri

Küçük hücreli Akciğer Kanseri saptanır saptanmaz, kanser hücrelerinin akciğerlerden diğer vücut bölgelerine yayılıp yayılmadığını anlamak için ileri tetkikler yapılacaktır (evreleme işlemi). Doktorun tedaviyi planlaması için hastalığın evresini bilmesi gereklidir. Küçük hücreli akciğer kanserinde aşağıdaki evreler vardır:

•Sınırlı hastalık
Kanser sadece bir akciğerde ve/veya yakınındaki lenf bezlerindedir (lenf bezleri küçük, fasulye benzeri oluşumlardır ve tüm vücutta bulunmaktadır. Vücutta mikroplarla savaşan hücreleri yapar ve depolarlar).

•Yaygın hastalık
Kanser başladığı akciğerden göğüs boşluğundaki veya vücudun diğer bölgelerindeki başka dokulara yayılmıştır.

•Nüks evresi
Nüks hastalık demek tedavi edildikten sonra kanserin yeniden ortaya çıkması (nüks etmesi) demektir. Akciğerlerde veya vücudun başka bir yerinde ortaya çıkabilir.

•Tedavi Seçenekleri
Küçük hücreli Akciğer Kanseri nasıl tedavi edilir?

Tüm akciğer kanserli hastalarda tedavi seçenekleri vardır. Üç tür tedavi kullanılmaktadır.


Cerrahi (kanseri alıp çıkartmak)

Radyasyon (ışın) tedavisi (yüksek-doz x-ışınları veya diğer yüksek-enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerinin öldürülmesi)

Kemoterapi (kanser hücrelerini öldürmek üzere ilaçlar kullanılması)



Ayrıca, küçük hücreli akciğer kanserinin tedavisinde etkili yeni tedaviler olup olmadığını araştıran klinik araştırmalar vardır.




Cerrahi, kanser sadece bir akciğer ve en fazla yakınındaki lenf bezlerine yayılmış durumda ise kullanılabilir. Küçük hücreli Akciğer Kanseri genellikle sadece bir akciğerde bulunmadığından cerrahi nadiren kullanılabilmektedir. Ancak cerrahi bazen hastada kesin olarak hangi kanserin bulunduğunu anlamak için de kullanılabilmektedir. Eğer cerrahi yapılırsa doktor şu operasyonlardan birini yapacaktır:

Sadece küçük bir akciğer kısmını çıkaran kama tarzı kesiler (wedge rezeksiyon).

Lobektomi ameliyatında akciğerin bir lobunun tamamı çıkarılır.

Pnömonektomi denilen ameliyatlarda bir akciğerin tamamı çıkarılır.

Cerrahi sırasında doktor kanser olduğunu gördüğü lenf bezelerini de çıkarabilir.

Radyasyon tedavisinde kanser hücrelerini öldürmek ve tümörü küçültmek için x-ışınları veya diğer yüksek-enerjili ışınlar kullanılır. Küçük hücreli akciğer kanserinde genellikle vücut dışındaki bir cihaz aracılığıyla yapılır (dıştan ışın tedavisi). Bu tedavi hem akciğerlerdeki hem de vücudun diğer yerlerine yayılan kanser hücrelerini öldürmek için kullanılır. Işın tedavisi beyinde kanser gelişmesini önlemek için de kullanılabilir. Buna koruyucu beyin ışınlaması denir. Bu koruyucu beyin ışınlaması beyin fonksiyonlarını etkileyebileceğinden doktor hastaya böyle bir tedaviye karar vermesi için yardım edebilir. Işın tedavisi tek başına, cerrahi ile ve/veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilmektedir.

Kemoterapi küçük hücreli akciğer kanserinin tüm evrelerinde en çok kullanılan tedavi yöntemidir. Kemoterapi haplar şeklinde veya iğne aracılığıyla damar veya kaslara verilerek de uygulanabilir. Kemoterapi bir sistemik tedavi olarak da bilinir, çünkü verilen ilaç kan dolaşımına girerek tüm vücudu dolaşır ve akciğerler dışındaki örneğin beyindeki kanser hücrelerini de öldürebilir.

•Nasıl Tedavi Edilir?
Küçük hücreli dışı Akciğer Kanseri tedavisi:
Hastalığın erken evrelerinde (evre I ve II, bazı evre III hastalar) ameliyatla tümörlü doku, etraftan bir miktar sağlam doku çıkarılarak, bazen tüm bir akciğer lobu alınarak temizlenebilir. Genel olarak ameliyatla tamamen çıkarıldığı ve çevrede hiç hastalık kalmadığı durumlarda başka tedaviye gerek yoktur. Ameliyat sonrası hekiminiz sizi düzenli aralıklarla kontrole çağıracaktır. Nadiren ameliyat sonrasında bazı hastalara ışın tedavisi (radyoterapi) tavsiye edilebilir.

Ameliyatla çıkarılması mümkün olmayan evre III akciğer kanserinin esas tedavisi ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) ve radyoterapidir.Bu hastalarda iki yöntem sırayla uygulanır.

Evre IV akciğer kanserinde kemoterapi yaşam sürenizi 3-6 ay kadar uzatacak ve hastalığa ait şikayetlerin azalmasını sağlayacaktır. Ancak, bu evrede kesin tedavi kararı siz ve aileniz ile görüşüldükten sonra verilmelidir. Yaşamı çok uzatması beklenmeyen bir tedavi seçeneğinin yan etkileri nedeniyle hayat kalitenizi bozma olasılığı varsa hekiminizle bu konuyu tartışmanız uygun olacaktır. Evre IV hastalıkta, ışın tedavisi kansere bağlı ağrı, kanama veya kemiğe ,beyine yayılma söz konusu ise uygulanır.

•Küçük hücreli Akciğer Kanseri tedavisi:
Bu kanser türünün tedavisine hastalığın sınırlı veya yaygın oluşuna göre karar verilir. Sınırlı hastalıkta kemoterapi ve radyoterapi ardışık veya eşzamanlı olarak uygulanır. Hastalığın beyine yayılma olasılığı yüksek olduğundan ayrıca beyine koruyucu amaçlı radyoterapi yapılır. Nadiren çok küçük çaplı tümörlerde cerrahi uygulanabilir.

Yaygın hastalığın tedavisi ise kemoterapidir. Kemoterapiye çok duyarlı bir tümör olmasına rağmen tekrarlama riski çok yüksektir. Kemoterapi sonrası tekrarlamalarda hastanın şikayetlerine veya hastalığın yayılım bölgelerine göre radyoterapi uygulanabilir.

•Evreye göre tedavi
Küçük hücreli akciğer kanserinde tedavi hastalığın evresine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

Eski araştırmalardan etkili olduğu gösterilmiş Standard kemoterapiler kullanılabilir veya bir klinik araştırma protokolünde bulunmak gündeme gelebilir. Çoğu hasta
standart kemoterapiler ile iyileştirilemez ve bazılarında beklenenden daha fazla yan etki ortaya çıkar. Bu nedenlerle daha iyi kanser tedavileri bulmak için klinik araştırmalar yapılmaktadır ve bunlar en son klinik bilgilere dayanmaktadır. Şu anda kliniğimizde küçük hücreli akciğer kanserinde deneysel bir tedavi uygulanmamaktadır.

•Sınırlı Evre Küçük Hücreli Akciğer Kanseri
Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Kemoterapi ve göğüs bölgesine ışın tedavisi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
2. Kemoterapi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
3. Cerrahi ve takiben kemoterapi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
Klinik araştırmalarda yeni ilaçlar ve yukarıdaki tedavileri vermenin yeni ve değişik yolları denemektedir.

•Yaygın Evre Küçük Hücreli Akciğer Kanseri Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Kemoterapi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
2. Vücutta kanser hücrelerinin yayılmış olduğu beyin, kemik veya omurga gibi bölgelere yakınmaları düzeltmeye yönelik ışın tedavileri.

Klinik araştırmalarda yeni ilaçlar ve yukarıdaki tedavileri vermenin yeni ve değişik yolları denemektedir.

Nüks Küçük Hücreli Akciğer Kanseri
•Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Konforu (hastalığa bağlı yaşam kalitesini) arttırmaya yönelik ışın tedavisi.
2. Konforu (hastalığa bağlı yaşam kalitesini) arttırmaya yönelik kemoterapi.
3. Konforu (hastalığa bağlı yaşam kalitesini) arttırmaya yönelik olarak hava yollarının açık kalmasını sağlayacak lazer, ışın tedavileri veya alet uygulamaları.
4. Yeni ilaçları deneyen klinik bir araştırma.
 
akciğer kanseri


TEMEL BİLGİLER
TANIMLAMA
• Sık görülen akciğer kanserleri iki geniş
gruba ayrılabilir:
1-Küçük hücreli dışı kanser: skuamöz hücreli kanser, (en sık); adenokarsinoma ve large
cell karsinoma
2-Küçük Hücreli kanser
• Diğer akciğer habis tümörleri i çok sayıda fakat nadirdir (lenfoma: blastoma. sarkom.vs).
Görülme sıkılığı: Her yıl 175.000 yeni vaka ,100.000 70 kişi.
Yaş: 50-70 yaş
Cinsiyet: Erkek > Kadın

BELİRTİ VE BULGULAR
• Öksürük
• Nefes darlığı
• Kanlı balgam
• Egzersiz kısıtlaması
• Göğüs ağrısı
• Ses kısıklığı
• Hırıltılı solunum
• Kol/omuz ağrısı
• Yutma güçlüğü
• Kemik ağrısı
• Kilo kaybı
• Kansızlık

NEDENLERİ
• Sigara (% 90 dan daha fazla)
• Asbeste maruz kalma
• Halojen eterler
• İnorganik arsenik
• Radyoizotoplar
• Hava kirliliği
• Diğer ****ller

TANI

LABORATUAR
• Tam kan sayımı
• Sodyum,potasyum,kalsiyum ve karaciğer enzim anormalliklerini araştırmak gerekir.
• Pıhtılaşma faktörleri ve testleri yapılmalıdır.

ÖZEL TESTLER
• Elektrokardiogram
• Solunum fonksiyon testleri
• Egzersiz testi
• Stres talyum veya Persantin sintig raf ileri

GÖRÜNTÜLEME
•Akciğer grafisi,Göğüs bilgisayarlı tomografisi, perfüzyon
sintigrafisi
•Başka organlara atladığı düşünülüyorsa,Batın ve Beyin tomografisi,Kemil sintigrafisi

TANI İŞLEMLERİ
• Fiberoptik bronkoskopi(Bronş içinde ucunda kamera olan bir borula girip inceleme gerekirse biyopsi yapmak)
• ince iğne aspirasyon biopsisi.(Göğüs kafesinden iğneyle girip Akciğerdeki tümörden parça alınması işlemi)
• lenf düğümü biopsisi, gereğinde.

TEDAVİ
• Küçük Hücreli Akciğer Kanserine Işın tedavisi ve kemoterapi yapılır.
• Küçük Hücre Dışı Akciğer kanserinde önce hastalığın evrelemesi ve yayılma durumu tespit edilir.Daha sonra cerrahi tedavi ve/veya ışın-kemoterapi yapılır.
• İmmunoterapi
• Gereğinde ağrı tedavisi

HASTANIN İZLENMESİ
Cerrahi olarak tümörün çıkarılabildiği vakalarda,
• ilk sene 3 ayda bir
• ikinci sene 6 ayda bir
• Üçüncü ile beşinci sene arası yılda bir izleme yapılır.

Cerrahi olarak tümörün çıkarılamadığı vakalarda,
• rahatlatma amacıyla için gerektiği kadar izleme yapılır.

ÖNLEM/KAÇINMA
• Sigaranın bırakılması
• Asbestden kaçınma


BEKLENEN GELİŞME VE PROGNOZ
• Evre I. skvamöz/ adeno/ large celi kanserlerde, cerrahi sonrası 5 yıllık sağkalım % 50
• Evre II, skuamöz kanser için cerrahi sonrası 5 yıllık sağkalım % 33 (evre II-B cerrahi sonrası 5 yıllık sağkalım % 15) ve adeno / large celi için % 20
• Not: Cerrahi öncesi evreleme tam kesin olmadığı için 5 yıllık sağkalımi rakamları daha düşüktür.
• Eğer Tümör cerrahi olarak çıkarılamıyorsa , prognoz kötü olup ortalama % yıllık sağ kalım 8-14 aydır.
Akciger kanserleri sik rastlanan ve önemli bir hastalik midir?

Tüm dünyada erkeklerde ve ayni zamanda dünyanin bir çok ülkesinde kadinlarda en sik rastlanan kanser türüdür. Bir çok kanser türünde giderek azalma söz konusu iken akciger kanserine rastlanma sikligi maalesef giderek artmaktadir. Tüm dünyada erkek ve kadinlarda halen en öldürücü kanser türüdür. Genel ölüm nedenleri arasinda dünyada ikinci sirada yer almaktadir.

Akciger Kanserinin sebebi nedir?

En iyi bilinen neden sigara içilmesidir. Bazi mesleklerde çalisma, hava kirliligi, radyasyon, genetik faktörler, beslenme aliskanliklari gibi adi geçen diger nedenlerin hiç birisi sigara ile mukayese edilecek kadar önemli degildir.

Ak toprak kanser yapar mi?

Ülkemizin bazi yörelerinde bulunan ak toprak, gök toprak olarak bilinen asbest veya zeolit içeren toprakla temas akciger kanseri yapmaktadir. Duvar sivama ve yer döseme amaçli kullanilan ve bebeklerin altina konan bu topragin bulundugu alanlarda yasayanlarda akciger ve akcigeri örten zardan köken alan kanserlere çok sik rastlanmaktadir.

Akciger kanseri bir meslek hastaligi midir?

Evet. Bazen akciger kanseri bir meslek hastaligi seklinde ortaya çikar. Örnegin radyolog hekimler ve diger radyasyonla çalisanlarda ve asbest sanayiinde çalisanlarda akciger kanserleri çok daha fazladir. Asbest bir ses ve isi yalitim maddesi olarak sanayide kullanilmaktadir. Bu is kollarinda (fren ve balata üretimi, gemi ve uçak sanayii, asbestli tugla ve yapi malzemeleri üretimi gibi...) çalisanlarda akciger kanserleri bir meslek riski olarak ortaya çikmaktadir.

Akciger kanserinin sigaradan oldugu kesin midir?

Kuskusuz. Sigara ile akciger kanseri arasindaki sebep-sonuç iliskisi dogru orantilidir. Bir kisi sigaraya ne kadar erken yasta baslarsa, günde ne kadar çok sayida ve ne kadar uzun süre sigara içerse, içtigi sigaradan ne kadar derin dumani içine çekerse akciger kanseri olma riski o kadar fazladir.

Sigara içmeyen akciger kanseri olmaz mi?

Olabilir. Ancak bu, çok daha az rastlanir bir durumdur. Oysa, sigara içen bir kisinin akciger kanseri olma riski içmeyene göre 13 ile 22 kat daha fazladir.

Akciger kanserlerinin hepsi sigaradan mi olusmaktadir?

Akciger kanserlerinin %95' inde sebep sigaradir.

Önlenebilir kanser ne demektir?

Bazi hastaliklarin -örnegin genetik hastaliklar gibi- nedenleri çok iyi bilinmez yada, bilinse bile bunlardan kaçinmak olasi degildir. Oysa diger bazi hastaliklar degistirilebilir çevresel faktörlerle -mikroorganizmalar, beslenme aliskanliklari, is ve çalisma kosullari, hava kirliligi gibi- iliskilidir. Bu faktörler kontrol altina alinabilir ve degistirilebilirse hastalik önlenebilmektedir.

Akciger kanseri olmamak için ne yapmaliyim?

Akciger kanserleri sigarayla ortaya çiktigindan önlenebilir kanser türü olarak kabul edilmektedir. Sigara kullanmamakla bir kisi akciger kanseri olma olasiligini çok büyük ölçüde ortadan kaldirmis olmaktadir.

Akciger kanseri irsi midir?

Ailede akciger kanseri öyküsünün olmasi sigara içmemek için en önemli nedenlerden birisidir. Çünkü akciger kanserinin ortaya çikisinda genetik faktörler de rol oynamaktadir. Amcanizin, babanizin, kardesinizin akciger kanserine yakalanmis olmasi eger sigara içiyorsaniz sizin için bir erken uyaridir. Bu uyariyi dikkate almazsaniz sizin yakinlariniz da sizin yasadiginiz türden bir aciya hazirlikli olmalidirlar.

Hiç bir sikayetim yok. Yine de korkmali miyim?

Saglikla ilgili her hangi bir yakinmanizin olmamasi çok güzel. Ancak, bu yaniltici olabilir. Bazen hastalik uzun süre kendini belli etmeden ilerleyebilmektedir. Sigara içiyorsaniz korkmalisiniz! Gerçekten sizi rahatlatacak bir sözü söyleyebilecek durumda degiliz.

Üç yil sigara içip biraktim. Kanser olma ihtimalim ne kadar?

Sigaranin kanser yapici etkisi uzun yillar kullanildiktan sonra kendini göstermektedir. Sigara içen bir kisi sigarayi kaç yil içerse içsin biraktiktan sonra akciger kanseri olma riski giderek düsmekte ve 5-10 yil içerisinde hiç içmeyenlerle ayni oranda risk tasir duruma gelmektedir.

Akciger kanserinin belirtileri nelerdir?

Tüm kanserlerde oldugu gibi kilo kaybi, halsizlik, istahsizlik yaninda; öksürük, balgam çikarma, kan tükürme, gögüs agrisi, nefes darligi, hiriltili solunum gibi akcigerlerle iliskili yakinmalar olabilir. Bunlara bazen kanserin diger organ ve dokulara yayilmasina bagli olarak vücudun degisik alanlarinda agrilar, yutma güçlügü, bas agrisi, görme, denge bilinç bozukluklari vs gibi bir çok farkli sikayetler eklenebilir.

Bunlarin hepsinin birlikte olmasi gerekli midir?

Hayir. Bazen hiçbirisi bulunmayabilir veya bir ikisi bulunabilir. Bazen de bu yakinmalar vardir ancak, hasta akciger kanseri degildir. Bu belirtilerin hiç biri kansere özgül degildir.

Ne zaman doktora gitmeliyim?

Eger uzun yillar sigara içiyorsaniz, yasiniz 40' in üzerindeyse ve yukaridaki yakinmalarin biri veya bir kaçi mevcut ise hekime basvurmaniz ve akciger kanseri bakimindan degerlendirilmeniz önerilir.

Akciger kanseri nasil teshis edilir?

Yukarida bahsedilen belirtilere sahip bir kisinin öncelikle gögüs röntgeninin çekilmesi ve balgam incelemesinin yapilmasi ilk adimdir. Bunu bronkoskopi ve bilgisayarli tomografiler vd tetkikler izler.

Bronkoskopi nedir?

Agiz veya burundan ince ve bükülebilir, isikli hortum veya rijit borularla (!) akcigerlerimize kadar girilip solunum yollarimizin içten gözlenerek muayenesidir.

Bronkoskopi ne ise yarar?

Solunum yollarinda yerlesmis hastaliklarin teshisi ve tedavisi için kullanilan bir yöntemdir. Hastaligin dogrudan görülebilmesine, hasta alandan biyopsi vb islemlerin yapilarak teshis konulmasina yarar.

Bronkoskopi sadece akciger kanserlerinin teshisinde mi kullanilir?

Hayir. Solunum sistemini tutan ve bilhassa solunum yollarinda yerlesen bir çok hastaligin teshisinde rutin olarak kullanilmaktadir.

Bronkoskopinin tehlikesi yok mu?

Hayatimiz boyunca attigimiz her adimin, yaptigimiz her isin bir riski vardir. Trafige çikmanin, uçaga binmenin, yüzmenin ve daha yapageldigimiz nice isin tasidigi risk bronkoskopinin risklerinden az degildir. Bronkoskopi ve bilhassa bükülebilir cihazlarla yapilan bronkoskopi güvenli muayene yöntemlerinden birisidir. Dikkatli çalisildigi sürece ciddi bir sorunla karsilasma olasiligi son derece düsüktür.

Bronkoskopi sirasinda çok aci çekilir mi?

Bronkoskopi öncesinde hastaya anestezi uygulanir. Yani agri, öksürük, bulanti hislerinin uyanmasina mani olmak üzere solunum yolu boyunca geçici süre uyusma saglayan bir ilaç nefes yoluyla hastaya verilir. Bu islem usulüne uygun olarak yapilirsa hasta agri, aci çekmeden bronkoskopi yapilabilir.

Akciger kanseri bir kaç çesit midir?
Akciger kanserleri farkli hücre tiplerine göre gruplandirilir. Her türün seyri, tedaviye cevabi, farklidir. Tedavi planlanirken kanserin türü de bilinmelidir. Hastaligin agirligi da türüne göre farklilik gösterebilir.

Bronkoskopi yapilan kisilerde bazen sonradan kanser çikiyor mus?

Böyle bir sey asla dogru degildir. Bronkoskopi yapilan kisilerin bir kisminda zaten kanseri teshis için bu islem yapilmaktadir. Dolayisiyla bronkoskopi yapilan kisilerin bazisina kanser teshisi konmasi bronkoskopi yapildigindan degildir. Bilakis, kanser oldugu düsünüldügünden bronkoskopi yapilmistir.

Akciger kanseri teshisi konan hastaya ne yapilmalidir?

Öncelikle kanser oldugu mutlaka biyopsi ile kesinlestirilmelidir. Sadece muayene veya röntgenlerine bakarak kanser teshisi konamaz. Bunu takiben, kanser tipi belirlenmelidir. Bundan sonra ise kanserin büyüklügü, yerlesim yeri, yayildigi diger bölgeler arastirilmaldir. Bu islemlere evreleme diyoruz. Son olarak hastanin direnci, günlük yasamini devam ettirirken sahip oldugu performans tayin edilip, hasta ile konusarak tedavi karari verilmelidir.

Parça almadan tedaviye baslansa olmaz mi?

Bazi hastalar parça alinmasina (biyopsi) pek sicak bakmiyorlar. Oysa, bu yapilmadan kanser tedavisine baslanamaz. Kanser tedavisinde kullanilacak yöntemler ve ilaçlar hastaya bir çok bakimdan riskler getirecektir. Bu riskleri üstlenmesi için öncelikle kanser teshisinden ve tipinden emin olmak gerekir. Rastgele kanser tedavisi olmaz.

Parça alininca kanser yayilir mi?

Usulüne uygun sekilde, deneyimli eller tarafindan yapildigi sürece böyle bir tehlike söz konusu degildir.

Akciger kanserinin tedavisi var mi?

Elbette. Akciger kanserli hastalarda da hastanin durumuna göre çesitli tedavi sekilleri vardir. Ameliyat, radyoterapi (isin tedavisi), kemoterapi (ilaç tedavisi) destek tedavisi ve ismi burada verilmesine gerek olmayan diger tedavi yaklasimlari halen uygulanmaktadir.

Bu tedavilerle hastalik iyilesebiliyor mu?

Hangi hastalikta olursa olsun uygulanacak tedavinin %100 basarili olacagini önceden bilmek olasi degildir. Akciger kanserinde de bu tedaviler ile bazen tam sifa, bazen düzelme bazen ise sadece hastaligin ilerleyisini durdurmak mümkündür. Kuskusuz basarisiz kalinan olgular da söz konusudur. Hastanin, hastaligin ve uygulanan tedavinin türüne göre bu sonuçlar degisebilir.

Bu tedaviler gerçekten ise yariyor mu?

Bazi kanserlerde elimizdeki tedavi sekilleriyle kanseri tamamen yok etme sansi akciger kanserlerine göre çok daha yüksektir. Ancak, akciger kanserli olgularda da bu sans vardir. Hastanin bu sansini kullanmasi uygun olan tercihtir.

Akciger kanserli hasta eninde sonunda ölür mü?

Hastayi tedavi ederken amacimiz onu ölümsüz kilmak degildir. Buna kimsenin gücü yetmez. Ancak, hastaligi yok etmek, küçültmek, sinirlamak, sag kalimi uzatmak, hastanin yasam kalitesini artirmak gibi amaçlarimiz vardir. Bunlardan hangisine ne ölçüde ulasilirsa ulasilsin tedavi basarili olmus sayilmalidir. Su unutulmamalidir ki, sadece akciger kanserli hastalar için degil, ölüm hepimiz için kaçinilmazdir.

Yöremizde akciger kanserlerinin teshis ve tedavisi için gerekli imkanlar var mi?

Evet. Trabzon bu bakimdan Türkiye' de en iyi merkezlerden birisidir. Bu hastaligin teshis ve tedavisi gerekli her türlü donanim ve ekipman mevcuttur. Hastanemizde teshisten tedaviye her türlü hizmeti vermekte ve bu hastalarimizi hiç bir dis merkeze tasinmak zorunda birakmadan onlari tedavi etmekteyiz.

Akciger kanserli hasta ne kadar yasar?

Çok sik sorulan bu sorunun cevabi maalesef bizde yoktur. Insanlarin yasamalarina ve ölmelerine karar vermek hekimlere düsmez. Hekimler kendi yasamlarinin bile ne zaman ve nasil sonlanacagini bilemezler.

Ameliyat olmadan ilaçla tedavi olsam olmaz mi?

Bazi hastalarimiz kendilerine ameliyat önerdigimizde bu sekilde bir soru soruyorlar. Oysa biz her hastaya ameliyat olmasini tavsiye etmeyiz. Ancak, hastanin tedavisi için ameliyat gerekiyorsa, bunun yerini ilaç veya isin tedavisiyle doldurmak mümkün degildir. Ameliyat için uygun bulunan hasta mutlaka ameliyat olmalidir.

Hem ameliyat hem de ilaç tedavisi birlikte uygulanir mi?

Evet. Bazen ameliyat, radyoterapi ve/veya kemoterapi birlikte uygulanabilir. Bu es zamanli da olabilir. Birbirini takip edecek sekilde de olabilir.

Ilaçla tedavi süresi ne kadar olmali?

Kanser tedavisinde kullanilan ilaçlar belirli araliklarla tekrarlayacak sekilde (kürler halinde) verilir. Hastanin ve hastaligin tedaviye cevap vermesi durumuna göre kürlerin sayisi degismektedir.

Kanser tedavisinin yan etkileri nelerdir?

Yan etkiler kullanilan ilaca, ilaç veya isini uygulama teknigine, ilaç veya isinin dozuna, hastanin yasina ve organ fonksiyonlarina, birlikte kullanilan diger ilaç veya tedavilere bagli olarak degisir.

Kanser tedavisi saç dökülmesi, bulanti kusma yapar mi?

Bu sekildeki yan etkiler kanser tedavisi sirasinda sik görülmektedir. Ancak, bunlarin hepsi de tedavi tamamlandiktan sonra geri dönüslüdür. Bazi ek ilaçlarla bulanti önlenebilir. Ishaller, enfeksiyonlar, radyoterapi alaninda cilt yaniklari, yutma güçlügü, agizda yaralar ve akcigerlerde fibrozis olusabilir. Bu durumlarla karsilasmamak için gerekli önlemler alinmali ancak, buna ragmen olustugunda ise uygun sekilde tedavi edilmelidir.

Kanserle basa çikmak için bu tedaviler disinda nelere dikkat edilmeli?

Kanser teshisi çogu kez hastada bir psikolojik travmaya yol açmakta ve bunu bazen depresyon izlemektedir. Hastaligin adinin kanser olmasi her seyin bittigi anlami tasimaz. Kisinin olayi gerçek boyutlariyla tanimasi, hastaligini, tipini, agirligini ögrenmesi, kendisini bekleyen risklerden haberdar olmasi, planlanan tedavi biçimleri hakkinda ve en dogru karari vermek üzere bilgilenmesi gereklidir. Bu hekimiyle çok iyi bir iliski kurmasini gerektirir. Kanser tanisi aldi diye kendini sosyal sorumluluk ve çevresinden dislamamali, hastaligi elverdigince ugrasilarini sürdürmeli, ancak yeterli uyku, dengeli beslenme ve stresten uzak kalmaya özen göstermelidir. Hastada agri, öksürük gibi yasam kalitesini bozan yakinmalar varsa bunlara dönük tedaviler ihmal edilmemelidir. Tedavi sirasinda ve tedavi sonrasinda gerekli kontrollerini zamaninda yaptirmalidir.
 
Kanser agrisini nasil kesebiliriz?

Bazen akciger kanseri çevre dokulara veya uzak organlara yayilarak siddetli agrilar olusturabilir. Bu durum hastayi fazlasiyla rahatsiz eder ve bezdirir. Kanserle bas edilemese bile bu agrinin giderilmesi çok önemlidir. Ancak, agriyi gidermek için bazen dogrudan morfin vb ilaçlar baslanmaktadir. Gerçi bu ilaçlar kanser agrisinin tedavisinde kullanilirlar ve çok da etkin ilaçlardir. Ancak, bu ilaçlara bir süre sonra tolerans gelisir ve baslangiçtaki etki artik görülmez olabilir. Bu nedenle agri tedavisinde basamak basamak ilerlemeli, önce basit agri kesicilerle ise baslanmalidir. Gereginde doz artirilaraki kombinasyonlar uygulayarak zaman kazanilmalidir. Morfin vb ilaçlar ileri dönemler için rezerv tutulmalidir.

Kanser teshisi hastaya söylenmeli midir?

Hastaya asla ve hiçbir zaman yalan söylenmemelidir. Hastanin hastaligi hakkindaki sorularina dogru cevaplar verilmelidir. Ancak, bütün dogrulari hemen söylemek dogru olmayabilir. Yavas ve kademeli olarak bilgi aktarilmali, sorun açiklanirken çare ve tedavi biçimi birlikte anlatilmalidir. Hastanin yasamla bagi ve iyilesme umudu sarsilmamalidir. Kuskusuz,, bu bir üslup sorunudur. Hastasini önemseyen, acisini paylasan, ona zaman ayiran, sabirla dinleyen, onun sorununa çare arayan, umudunu artiran empatik bir hekim davranisi iyi bir tedavi kadar belki de akciger kanseri için bundan daha önemlidir

Huzursuz bacak sendromu


Gece Yattığınızda veya İstirahat Halinde Bacaklarınızda Hoş Olmayan Bir Duyu Mu Hissediyorsunuz?

Bacaklarda ortaya çıkan, tam olarak tarif edilemeyen ve uykuya dalmaya engel olan garip duyu hissi, huzursuz bacak sendromu olarak tanımlanır. Hastalar bu garip hissi anlatamamaktan şikâyet ederler.

Belirtileri nelerdir? Bu garip his; ağrı, karıncalanma, uyuşma ve çekilme şeklinde tanımlanmaktadır. Bacaklar hareket ettirilerek geçici bir rahatlama sağlanabilir. Hastalar akşamları TV seyredemezler, misafirliğe gidemezler ve en önemlisi yattığında bacaklarındaki huzursuzluk hissinin harekete zorlaması nedeniyle uykuya dalamazlar,yataklarından kalkıp dolaşmak isterler. Aynı his gece yarısı uyanmalara ve uykuya dalma zorluğuna da yol açabilir. Bu hastalar uzun süreli istirahattan ve yolculuktan çok rahatsızlık duyarlar.

Her yüz kişinin biri ile beşinde rastlanacak kadar sık görülen rahatsızlıktır. İleri yaşla birlikte, sıklığında artış görülmektedir.

Laboratuarda patolojik bir bulgu var mıdır? Hastalara yapılan sinir kas grafilerinde (EMG) ve kas biyopsilerinde patolojik bir durum tespit edilememiştir.

Başka hastalıklarla karışır mı? Oldukça sık görülse de romatizmalı hastalıklarla karıştırıldığından hastalığın teşhisi bazen uzun sürmektedir. Daha çok romatizmal hastalıklarla karışmaktadır. Ağrının hareketle azalması ve istirahat ile tekrardan başlaması bu hastalığın ayırıcı özelliğidir.

Irsiyet ile ilgisi var mıdır? Her üç hastanın birinde ailevi geçiş yani genetik bir geçiş vardır.

Belli bir nedeni var mıdır? Demir eksikliği (Kansızlık), şeker hastalığı, gebelik ve kanser sebep olarak belirlense de hastaların yüzde doksan beşinde bir neden bulunamamaktadır.

Tedavisi var mıdır? Altta yatan bir neden varsa (kansızlık, şeker hastalığı gibi) öncelikle onun tedavisi gerekmektedir. Sebebi belirsiz olan durumlarda ilaç tedavisi (klonazepam, diazepam, karbamazepin ve sinemet) verilebilir.
 
Akciğer kanserinden nasıl korunurum?Men’s Health bu ayki sayısında akciğer kanseriyle savaşmanın yollarını yazdı.
İngiltere’nin saygın sağlık dergisi Men’s Health bu ayki sayısında akciğer kanseriyle savaşmanın yollarını yazdı.

Farklı üniversitelerin araştırmalarına dayanan makaleye göre, küçük değişiklikler sigara içmenize rağmen kanser riskini azaltabilir. Ancak yine de en etkili çözüm sigarayı bırakmak...

%8 GÜNDE BİR ELMA YEMEK

Elmanın zengin antioksidan içeriği kanserli hücrelerin büyümesini engelliyor. Elma, özellikle akciğer kanseri üzerinde etkili oluyor.

%15 KIRMIZI ŞARAP İÇMEK

İspanya’daki Santiago Üniversitesi’nin araştırması günde bir kadeh kırmızı şarap içmenin, tümörün büyümesini önlediğini gösterdi. Bu etki kırmızı şaraptaki resveratrol maddesine bağlandı. Beyaz şarap ve biradan böyle bir sonuç alınamadı.

%16 DÜZENLİ KONTROLE GİRMEK

Akciğer kanseri erken teşhis edildiğinde 10 yıl daha yaşama ihtimaliniz yüzde 92, tamamen iyileşme olasılığınız ise yüzde 16!

%24 SU TERESİ YEMEK

Çok lezzetli olmayabilir ama su teresi, akciğer kanserine karşı en önemli silahlarınızdan biri... Araştırmaya göre içindeki glukosinolat isimli kimyasallar sigara dumanı ve hava kirliliğinin ciğerlere tutunmasını engelliyor. Haftada 2 tabak yenmesi tavsiye ediliyor.

%30 ELEKTRİK TELLERİNDEN UZAKTA YAŞAMAK

Yüksek voltajlı elektrik tellerine 500 metre ya da daha yakın mesafede yaşayan kişilerin akciğer kanseri riski yüzde 30 artıyor. Uzmanlara göre bu kablolar, otomobil egzozundan çıkan partiküllere elektrik yükleyerek vücuda girmelerini kolaylaştırıyor.

%35 EGZERSİZ YAPMAK

Haftada 4 kez orta yoğunlukta egzersiz yapmak kanser riskini yüzde 35 düşürüyor. Vücudun hareketlenmesi, akciğerlerdeki kansorejen madde yoğunluğunu azaltıyor.

%46 BAKLAGİL TÜKETMEK

Soya fasulyesi ve baklagilleri daha fazla tüketmek, akciğer kanseri riskini neredeyse yarı yarıya azıltıyor. Bu besinlerin içinde kansere karşı etkili fayto-östrojen kimyasallarından bol miktarda bulunuyor.

%48 DENİZ MAHSULLERİ YEMEK

Selenyum minerali, kanserin en büyük düşmanı! Günde 3 Brezilya fıstığı yemek, bunu bulmakta zorlanıyorsanız düzenli olarak ciğer, böbrek ve deniz mahsulleri tüketmek riski yüzde 48 azaltıyor.

%50 HERGÜN ASPİRİN İÇMEK

Amerikalı uzmanlara göre, her gün bir Asprin içmek vücut içindeki iltihaplanmayı azaltarak akciğer kanserine karşı etkili oluyor.

%72 YEŞİL SEBZE YEMEK

Lahana, karnabalar, ıspanak gibi sebzeleri düzenli olarak tüketmek kanser riskinizi yüzde 72 azaltabilir. Bu sebzeler kanserle savaşan antioksidanlar açısından çok zengin!

%95 SIGARAYI BIRAKMAK

Elbette ciğerleriniz için yapabileceğiniz en iyi şey sigarayı bırakmak. Üstelik bunu yapmak için hiçbir zaman geç değil! 35 yaşından önce sigarayı bırakanların akciğer kanseri riski, hiç içmemiş kişilerle aynı oluyor.


ALINTIDIR
 
X