Amerıkada ogrencılık hayatı

lalam_o.v

MASAL SOPHIA=BUYUK 'ASK'
Kayıtlı Üye
8 Şubat 2009
319
0
35
AMERIKADA TURK OGRENCI OLMAK NASILDIR ?ZOR MU COK MU KOLAY,ZORLUKLARI VARSA NELERDIR?

-HERKES BIR KAFADAN FIKIRLER YAGDIRIYOR AMA ASLINDA KIMSE BIR SEY BILMIYOR ,BU YUZDEN SIZLER ICIN ABD DE OGRENCI OLAN ,BASARILI 3 TURK GENCI ILE YAPTIGIM ROPORTAJLARI YAZIP GERCEKLERI ONLARIN AGZINDAN DUYUP BILGILER EDINMENIZI SAGLAYACAGIM VE TUM BUNLAR HER AYINDA 15 INDE DEGISEREK BU LINKTE YER ALACAK,KACIRMAYIN!!
SORDUGUMUZ SORULAR:
-Adiniz,Hangi Universite ve Bolumunuz?
-Gelmeden once ingilizceniz nasildi?pratik varmiydi ve ilk geldiginiz de yeterli oldumu ,zorlandiniz mi?
-Ilk geldiginiz yil,en zor gelen ,garip gelen
alisamadginiz,yadirgadigin nelerdi?
-Nelerde en cok zorlandiniz?
-Ingilizce ogrenmek zormuydu ? 2,dili ingilizce bi
ogrenci olarak derslerde cok zorluk cekiliyormu?
- Bu okulu nasil buldunuz?neden bu eyalet?
-Paranin tumunumu odediniz kayitta?
-Gelecek veya gelmek isteyen turk genclerine
tavsiyeleriniz??
-Okul kaydi icin ne tur test aldiniz,neler
gerekiyor?sat ged toefl???


**BIZLERE AYIRDIKLARI ZAMAN VE VERDIKLERI BILGI ICIN IUPUI OGRENCILERINDEN TURAN,MUHARREM,AHMET ve TENNESSE DEN KIVANC a COK TESEKKUR EDIYORUM.



KIVANC DINLER-TUSCULUM COLLEGE/TN


BEN EFES PILSEN DE BASKETE BASLAMIS VE %90 IHTIMALLE SENEYE BIRINCI LIGDE BASKETBOL OYNAYACAK-O YUZDEN NCAA BASKET BURSUN KAZANMIS BIR TURK GENCIYIM; BU OTOMATIK OLARAK BENIM OKULA ODEME VE DERSLER DURUMUMA YARDIMCI OLDU)
-Gelmeden once ingilizceniz nasildi?pratik varmiydi ve ilk geldiginiz de yeterli oldumu ,zorlandiniz mi?

SAT 1080 ALDIM VE BIRINCI LIGDE IKI SNE OYNARKEN BIR COK USA LI ILE ARKADAS OLUP, GEZDIGIM ICIN OZEL BIR LISEDE OGRENDIGIM INGILIZCEM (VE PRATIGIM) GELISTI. ILK GELDIGIMDE YETERLI IDI, GENEDE BIR IKI AY "TURKEY BOY" ESPRILERINE CEVAP VEREMEDIM. SIMDI AGZINA ACANA "SMART ASS" NASIL OLUNURMUS GOSTERIYORUM.

-Ilk geldiginiz yil,en zor gelen ,garip gelen
alisamadginiz,yadirgadigin nelerdi?

YANLIZLIK. USA TURKIYE NIN TERSINE "HIGH POWER DISTANCE" I OLAN, YANI INSANIN KENDINI BASKASINA KARSI RAHAT HISSETTIGI MESAFENIN COK UZAK VE AYRI OLDUGU, ARKADASLIKLARIN MADDIYATA VE "POWER" A DAYAYLI OLDUGU BIR YER. BENIM GIBI TRABZON DA DOGUP, HAYATINI MUSLUMAN TURK TEZINE DAYAMIS, ARKADASLARIN ICIN HERSEYINI FEDA ETMEKTENB SAKINMAYAN BIR TURK GENCI ICIN BIR ANDA "SARILMAKTAN KORKAN-CEKINEN" BIR TOPLUMA GIRIS SOKU 2-3 AY BENI BAYAGI YANLIZ BIRAKTI. BU YANLIZLIK USA LILARI ANLAYANA VE (MAALESEF) ONLAR GIBI OLANA DEK SURDU.

-Nelerde en cok zorlandiniz?

HICBIR SEYDE -COK- ZORLANMADIM AMA IYI ARKADASLIKLAR KURMAKTA-TURK VARI ARKADASLIKLAR- BIRAZ ZORLANDIM O KADAR..YEMEK, EGLENCE FALAN COK BENZER..
ZATEN BASKETCILERIN HAYAT BICIMI BUTUN DUNYADA AYNIDIR..

-Ingilizce ogrenmek zormuydu ? 2,dili ingilizce bir
ogrenci olarak derslerde cok zorluk cekiliyormu?

INGILIZCE OGRENMEK "PIECE OF CAKE" DI :) YANI COK KOLAY. (SENIN ICIN DEGIL OKUYACAK TURKLER ICIN ACIKLIYORUM, ONA GORE KIZMA:)
HELE HELE YUKARIDA ANLTTIGIM ARKADASLIK PROBLEMLERI BENI SAKIN VE HUZURLU BIR "ODA HAYATINA" ITINCE, BENDE BARI DERS CALISAYIM DEYIP, GUNU GUNUNE CALSINCA, HOCALARIMIN DA ANLAYISLI OLMASI SAYESINDE BIR ANDA USA LILARDAN BILE DAHA IYI INGILIZCE BILEN, TAKIM ARKADASLARIMA DERSLERINDE YARIM EDECEK BIR OGRENCI OLDUM.

- Bu okulu nasil buldunuz?neden tennesSee?

BU OKULU TAMAMEN BANA FULL BURS VEREN ILK OKUL VE IKI TANE YEPYENI BASKET SALONU OLDUGU ICIN SECTIM. ANNEME IS VE EV BULMAK ICIN YARDIMCI OLACAKLARINI SOYLEMELERI (ODEMEK DEGIL SADECE INSNA KAYNAKLARI YARDIMI) VE TENESI NIN DOGAL GUZELLIKGININ KARADENIZ BOLGESINE BENZER DERECEDE HUZUR VERICI GUZELLIGE SAHIP OLMASI SECMEM DE ROL OYNAYAN DIGER FAKTORLERDI.

-Paranin tumunumu odediniz kayitta?

HAYIR. BASKET BURSU.

-Gelecek veya gelmek isteyen turk genclerine
tavsiyeleriniz??

"KIM OLURSAN OL, NE OLURSAN OL GEL" :)MEVLANA SOYELMISTI BUNA BENZER BISI.. USA BIZIM GIBI USA-OZENTISI BIR TOPLUMUN UYELERINI ZORLANMADAN YASAMA AYAK UYDURABILECEKLERI BUYUK BIR TURKIYE. SADECE EZAN SESI YOK O KADAR. AYNI BARLAR, AYNI YEMEKLER (BI DONER FALAN YOK, O DA BUYUK SEHIRLERDE-SENIN ORDA KESIN VARDIR DIMI TOLGA?) AYNI BASKETBOL, AYNI KIZ DAVRANISLARI, AYNI ERKEK DAVRANISLARI.. TABII BU BENZETMELER TAMAMEN ISTANBUL, IZMIR, ANKARA, ADANA, ANTALYA ..VS GIBI GELSIMIS SEHIRLERIMIZLE ALAKALI.. O YUZDEN TAVSIYEM, HIC CEKINMEDEN GELMELERI. DERTLER NE OLABILIR: PARAMI? BURDA (OKULUN ODEMESINI %80 INI AILE VEYA BURSLA HALLETTIKTEN SONRA) CALSILIP AYDA 6-7 YUZ $ DOLAR I MC DONALD S DA BILE KAZANABILIRSINIZ. DIL MI? INSANIN ELI MAHKUM OLUNCA NE KADAR CABUK BIR SEYI OGRENDIGINI GORUNCE SASIRACAKSINIZ. ARKADAS MI? 1-2 AY SONRA AKSANINIZDAN VE BASKA BIR ULKEDEN OLMANI VERECEGI GIZEMLI CEKICILIKTEN DLAYI MILETE SIZI HEMEN SEVIP BAGRINA (BIRAZ UZAK TUTARAKTAN:) BASAR. KISACASI EGER BIRAZ GELME SANSI VARSA HERKEZI SIDDETLE GELMEYE VE TURKIYE YI VE TURKLERI USA YA TANITMAYA ICTENLIKLE DAVET EDIYORUM.
-Okul kaydi icin ne tur test aldiniz,neler
gerekiyor?sat ged toefl???

SAT 800 USTU, TOEFL 450-500 USTU GEREKIYOR, AMA BU BASKETBLCULAR ICIN O YUZDNE NORMAL OGENCILER OLAYINI TAM DETAYLI BILMIYORUM.

TURAN YAPISLAR-IUPUI
MERHABA BEN TURAN,IUPUI ISLETME OGRENCISIYIM,ISTE SIZE MERAK ETTIGINIZ CEVAPLAR:

- Gelmeden once ingilizcem iyi bir durumdaydi. Yani en
azindan grammar bakimdindan iyi idi. Ama pratik hic
yoktu, vede pratik olmadigindan dolayi zorlandim.
Konusmaktan cekindim, hata yapmaktan cekindim.Ama
pratik yapmaya basladigimda bazi cekinmserliklerin
ustesinden geldim vede kendi kendime yapabilicegime
inandim.
-Ilk geldigim yil bana en zor gelen arkadassizlikti.
Ilk 5 ay Marian College'in yurdunda hic arkadasim
yoktu bu yuzden kimse ile konusamiyordum vede oradan
ayrilmak istiyordum. Ama 5 ay sonra yavas yavas
arkadaslarim olmaya basladi vede yurt hayati guzel
gelmeye basladi.turkiyede alistigimiz sicak ortam
yoktu.Arkadaslik degisik , gelenekler degisikti.
Burada amerikalilarla arkadaslik yapmak kolay degil.
Tabi geleneklerini bilirseniz arkadaslik cok kolay ama
bu gelenek ogrenmekte kulaktan dolma olmuyor.
Insanlari tanimak cok onemli. Baska zor bir yani ise
, cogu Turk ogrencinin karsilastigi sorun, yemek
sorunu. Turkiye ile buranin damak tadi cok degisik.
Turkiyede alistigimiz guzel yemeklerin cogunu burada
bulmak zor. Bu yuzden yemeklerde cok secici olunuyor.
Vede burada yasiyan herkesin bildigi gibi buradaki
yemeklerde yag orani fazla yuksek vede dikkat edilmez
ise kilo almak cok kolay. Hemde ne kadar cabuk
aldiginizi farkina bile varmiyorsunuz Burada klasik
olarak pizza , hamburger ogrenci yemegi vede insanlar
kendilerine hic dikkat etmiyor. Bu konuya COK DIKKAT
edilmesi lazim.
-Ingilizceyi gelistirmenin en guzel yolu televizyon
seyretmek. Hergun cok guzel diziler vede filimler
oluyor vede bu filimleri alt yazi ile seyretmek
ingilizceyi yeni ogrenenler icin cok guzel bir
avantaj. Bir flimi birkac kez seyretiginizde
istemesenizde bile bir seyler ogreniyorsunuz. Bunu
yaninda Gazete , magazin okumakta yararli.
Unutulmamasi gerek en onemli nokta, grammariniz ne
kadar iyi olursa olsun kelime bilginiz az oldugu zaman
konusucaginiz konu kisitli. Bu yuzden gazete okumak
vede bilmediginiz kelimelerin altini cizmek vede bu
kelimelerin anlamini ogrenmek cok onemli. Her gun 3
kelime ogrenilmesi cok guzel bir sey cunku her gun 3
tane kelime ogrenip bunu pratikte kulanirsaniz, ayda
84 kelime ogrenmis olursunuz vede buda hic fena
olmiyan bir rakam. Tabi gunde 3 kelime ogrenirim ne
varki bunda diyen cok fazla ama gun gectikce bu
ogrenme isi cogu insan tarafinda aksatiliyor.
Ingilizce ogrenmeye baslandikca derslerin seviyeside
yukseliyor zaten ingilizce seviyene gore dersler
veriyorlar.Seviye ustu ders hic bir zaman vermiyorlar.

Seviye gelistikce derslerin zorluk dereceside artiyor.
Eger Turkiyedeki arkadaslarin matematik yuzeysel
olarak iyise burada matemaktikten korkmalarina hic
luzum yok. Cunku amerkidaki matematik seviyesi ,
muhendislik bolumune girmedigin surece, cok kolay.
Bu okulda 126 kredi isletme bolumunden mezun
oluytorsun buda sene basina nerdeyse 31- yada 32 kredi
arasi. Bir donemde en az 12 kredi, an fazla 18 kredi
alma zorunlulugu var yabanci ogrencilere. Yaz
aylarinda ise Mayistan HAziran 20ye kadar olan bolum
(Summer 1), Haziran 20den Agustos 10 a kadar olan
(Summer 2) bolumdleri var. Cogu yabanci ogrenci yazin
bu donemleri almiyor ama bu donemlerde ders almak hem
okulu bitirme avantaji veriyor hemde dersler yazin
daha kolay oluyor. Yazin en az 3 kredi an fazla 6 yada
eger bitirmek uzereyseniz 9 krediye kadar ders alma
hakki veriliyor.
-Ben bu okulu bir aile dostu araciligi ile buldum.
Okul
Amerika icindeki isletme siralamasinda ilk 20 deki bir
okul, isletmenin ana merkezi Kelley School of Business adi altinda Bloomington denilen bir kasabada, yaklasik
Indianapolisin 1 saat kuzeyinde veriliyor. Ama
Indianapolistede ayni isim altindan mezun olmak mumkun
bir sey. Okulun siralamadaki durumu her gecen yil
yukseliyor vede taninmis bir Okul. Bu yuzden bu okulda kalma kararini verdim .
-Okula kayit sirasinda paranin tumunu vermenize gerek yok. Kayit oldugunuz donemin sonuna kadar bir sure var. Bir dahaki donem kayit olmadan bir onceki donemin parasini yatiriyorsunuz. Tabi bu gecikme icin gecikme ucreti aliyorlar.
- Eger bu okula gelen arkadaslar , okulun verdigi
seviye tespit sinavina giriyor. Bu seviye tespit
sinavinin sonucu dogrultusunda Okul ogrencinin hangi
alt siniflari alarak okula baslamalari gerektigini
tespit ediyor. Bu sinav 3 bolumden olusuyor. Ingilizce
Grammar sinavi, mulakat, vede matematik sinavi. Eger
sinavin neticesi belli bir sonucun altinda ise okul
ogrencinin ilk once bu sehirde verilen Dil Kurslarinda belli bir seviyeye gelmesini istiyor. Bu seviyeye geldikten sonra yine ayni sinava tabi oluyor vede okula basliya biliyorsunuz.
-Ben bu okula gelicek arkadaslara bir kac tavsiyede
bulucam:
1) Bu okulda okumak icin en onemli sart SABIR. Eger
belli bir sabir gosteremezseniz burada okumaniz cok
zor. Hem yabanci bir ulkede, hemde yabanci bir
kulturde yasam disardan sanildigi kadar kolay degil.
2)Buraya gelirken hayalere kapilmayin. Cunku hayal
kirikligi yasamak cok zor. Hele hele gurbetde hayal
kirikligi cok moral bozan bir faktor. Her zaman bu
okulu bitirince elinize gecicek firsatlari dusunmek
vede kendinizi gelecege dogru motive etmek guzel bir
dusunus tarzi.
-Arkadasim vede ben buraya yeni gelicek arkadaslar
icin bir dernek kurduk.Bu dernekte buradaki yasam,
okul hakinda bilgi vede cevreyi tanitan bilgiler
bulunuyor.Bu dernegin adi Turkish Studen Association.

Bu dernek araciligi ile buraya gelicek arkadaslarimiza
yardim etmek amaci icindeyiz. Ayrica cok yakin bir
zamanda burada bir baska dernek daha kurulacak vede bu
dernegin amacida burada yasiyan turkleri birbirine
yakinlastirmak vede her zaman burada yasiyan halkimizn
vatandaslarini karamsarliktan kurtarmak.
**Butun Turk Vatandaslarinin Insallah Hakklarinda
Hayirlisi Olur.
Turan Yapislar
TSA- Vice President


MERHABA BEN AHMET, IUPUI Finance OGRENCISIYIM.
*Turkiyede Cagaloglu Anadolu Lisesini bitirdim. Almanca egitim verdiklerinden dolayi Amerikaya geldigimde ingilizcem fazla yoktu. Onceki senelerde iki yaz ayi boyunca Ingilteredeki ESL dil kursu okularina gittim. Onun yani sira Almanyada yasarken bir senelik Ingilizceye hazirlik egitimi almistim. Indianaya ilk geldigimde Ingilizcem yeterli degildi. Derdimi anlatabiliyordum fakat kelime hazine darligindan kendimi cogu zaman anlatamiyordum.O yuzden cogu durumda ilk 1-2 ay zorlanmistim.
-ilk geldiginiz yil,en zor gelen ,garip gelen
alisamadiginiz,yadirgadigin nelerdi?
*Ilk geldigimde en cok yasirgadigim sey Turkiyedeki gibi minubus, dolmus, otobus gibi tasim araclarinin pek fazla gelismis olmamasi. Araban yoksa genelde eve mahkum oluyorsun
-nede en cok zorlandiniz?
*Ilk baslarda en cok okudugumu anlamakta zorluk cektim. Bilmedigim kelimelerin fazlaligi yuzunden durmdan sozluge sarilmak zorunda kaliyordum.
-ingilizce ogrenmek zormuydu ? 2,dili ingilizce bi
ogrenci olarak derslerde cok zorluk cekiliyormu?
*Ingilizce ogrenmek zor degildi. Ilk aylarda Turk cevresinden ve Turk arkadaslardan uzak durmustum. Sonuc olarak o aylarda ingilizcemi daha cabuk ilerletmistim . Ilk donemlerde tabikide yeterli kelime hazinem olmadigindan dolayi ve hocalarin hizli konustugu icin, onlari anlamadigim dersler olmustur. Nekadar cabuk ingilizcenizi gelistiriseniz universitede okadar rahat edersiniz.
- bu okulu nasil buldunuz?neden indiana?
*Bu okulu ail arkadasimizin tavsiyesi uzerine sectim.
-paranin tumunu mu odediniz kayitta?
*Hayir. Her donem aldiginiz kredi basina para oduyorsunuz
*Turkiyede iken kelime hazinenizi gelistirin, bol bol CNN dinleyin.
*Butun testleri buraya geldikten sonra aldim. Buradaki dil kursunu bitirdikten sonra Universiteye girmek kolaylasiyor. SAT ve Toefel gibi sinavlari almis ol diye sana okul hayatin basladiktan sonra veriyorlar.



ABD DE NASIL BURSLU OLUNUR ?
Kisaca kendimi tanitarak baslayayim,Ben Muharrem. 2000 yili haziran ayinda ODTU HAVACILIK bolumunden mezun oldum.O zamandir Amerika'daki okullari arastiriyordum zaten. Bolumdeki hocalarimdan birinin yardimiyla IUPUI'da makine bolum baskani olan Prf. Hasan Akay ile yazistim. Benden en kisa
zamanda toefl ve Gre sinavlarina girmemi istedi. Nisan ayinda okula basvurdum ve haziran ayinda toefl ve gre sonuclari okula geldi. Not ortalamam da fena olmadigindan okuldan bir asistanlik ayarlayabildim.Saniyorum herkesin kafasini mesgul eden sey okuldan burs nasil ayarlanir??
1. Not ortalamaniz en azindan 3 olmali( 4 uzerinden). Daha dusuk olursa isiniz biraz guc.
2. Toefl sinavindan en azindan 550 almalisiniz. Ben toefl'dan 617 almama ragmen okulun kendi sinavina girmek zorunda kaldim. Sanirim okuldan okula degisir bu.
3. Gre icin birsey soylemek cok guc ama bu isle biraz ilgilenenler bilir ki Gre'de en buyuk problem analytic oluyor. 600 civarinda alinacak analytic
sansinizi artirir. Verbal'la zaten kimse ilgilenmiyor. Fikir vermesi acisindan kendi sonuclarimi yazayim. Quantitive-800, Analytic-540 ve
Verbal-380 idi. Cok da harika degil sonuclar ama herkes sansini denemeli.
**Yalniz bir de soyle bir durum var. Genelde Cin ve Hindistan gibi ulkelerde okuyan ogrencilerin GRE ve TOEFL sonuclari inanilmaz yuksek oluyor. Bu da bizim sansimizi azaltiyor tabii. Kendi bolumlerinizdeki hocalar burda devreye girebilir. Onlarin tanidigi bir isim saniyorum cok yardimci olur.Ama bu demek degil ki kimseyi tanimadan okula basvurursaniz sansiniz yok.Gercekci olmakda fayda var.Ingilizce ile ilgili bir problemim olmadi cunku ODTU zaten ingilizce egitim yapan bir okul. Ama ilk aylarda anlasmak da zorlandigimi da itiraf etmeliyim. Sonucta ogreniyor insan.En buyuk problemlerden biri yemek. Uzun uzun yazmak istemiyorum cunku herkes ayni seyleri yasayacak nasilsa. Turkiye'den karninizi tika basa doldurup gelmek de fayda var:))Turkiye'den gelmek isteyen arkadaslar ozellikle okul seciminde dikkatli olmali. Cunku okul secmekle is bitmiyor. Bulundugu sehir belki de okul kadar onemli. Bazi bolgeler cok pahali. Bence indianapolis ogrencilik icin ideal
biryer. Bir kere ucuz. Ikincisi yapacak pek fazla birsey olmadigi icin bazen gercekten cok SIKICI oluyor) ders calismak zorunda kaliyorsunuz.
Purdue ve Indiana University cok iyi okullar. IUPUI'in en buyuk dezavantaji kucuk olmasi. Graduate icin de bu problem oluyor cunku secebileceginiz ders sayisi cok SINIRLI. Bunu da Purdue'den ders alarak asabilirsiniz. Bir de eger ilk donem parasini verebilirseniz garanti diyemem ama cok buyuk bir ihtimalle ikinci doneme burs bulursunuz.

www.pehlivan.4mg.com'dan alintidir...
 
Son düzenleme:
Amerika Ogrenci Vizeleri, SEVIS ve Overstay

Amerika'da egitim yapmakta olan uluslararasi ogrenciler, cesitli gocmen olmayan
vize cesitleri ile kabul edilmektedir. Genel ogrenci vizesi F1 dir. Bunun disinda
belirli sartlar altinda kabul edilen, J1 burslu veya destekli ogrenciler, ve M1
Gezi ve Teknik amacli ogrenci vizeleri de bulunmaktadir.

Bu vizelere sahip ogrencilerin esleri ve 21 yasindan kucuk evlenmemis cocuklarini
beraberinde getirme haklari bulunmaktadir. Ogrencilerin genelde calisma haklari
yoktur, ama INS ye calismak zorunda oldugunu ispatlarsa sadece bagli bulundugu
okul icerisinde part-time is bulabilir.

F-1 Vizesi

Amerika'da Full-time ogrencilik yapmak zorunda olan F1 ogrencileri, Kabul
edildikleri okullarin uluslararasi ogrenci ofisinden alacaklari DS-2019 ile beraber
F1 vizesine basvurulur. Amerikadaki hemen hemen butun okullarin uluslararasi
egitim ofisi boyle bir belgeyi hazirlama hakkina sahiptir. Okulun akademik olarak
istedigi belgeleri tamamlayan ogrenciler ayni zamanda finansal olarak da yeterli
paraya sahip olduklarini gostermek zorundadirlar. Bunun icin i-134 Affridavit of
Financial Support belgesi eger okuldan yeterince burs saglanmiyorsa ailesi
tarafindan veya maddi olarak destekleyecegini bildiren birisi tarafindan
doldurulmasi istenmektedir. F1 ogrencileri butun yil boyunca Full time olarak
ogrenci olmak zorundadirlar.

Her donem full time ogrenci olmak icin yeterli sayida kredi almalari
gerekmektedir. Eger full time ogrenciliginiz yerine getirilmezse F1 vizeniz
elinizden alinarak ulkeyi terketmeniz istenecektir.

F1 ogrenciler belirli sartlar altinda haftada 20 saat olacak sekilde kampus
icerisinde calisma hakki alabilir. Bunun yaninda intership veya bazi mesleki
programlarda kampus disi calisma iznine sahip olabilirsiniz.

F1 ogrencisi okulu bitirdikten sonra is arayip Amerika'da calisak isterse o zaman
H-1B gecici bir vize durumuna gecer. Son zamanlardaki degismeler ile F1
ogrencileri ilkokullara veya Adult education programlarina artik katilma hakkini
kalkmistir. Sadece ortaokullara 1 yil kabul hakkina sahiptir.

F1 ogrencilerinin Ozel okullardan Public okullara yatay gecis yapma hakki
yoktur, F1 vize durumunu ihlal eden ogrenciler 5 yil muddetince ulkeye geri
donemezler.

J-1 Vizesi

Kendi ulke hukumeti tarafinda, veya yabanci bir universite tarafinda, veya
uluslararasi bir organizasyon tarafinda, veya kendisi veya ailesi disinda
herhangi biri tarafindan desteklenere Amerika'da egitim goren ogrencilere J1
vizesi verilmektedir. J1 ogrencileri her donem full-time ogrenciliklerini devam
ettirmek zorundalardir. J1 ogrencilerinin sinirli calisma izni vardir.

Eger destek saglayan okul veya kurulus yazili olarak okul icerisinde
calismasinda bir sakincasi olmadigini belirtirse J1 ogrencileri calisabilir. J1
ogrencisi programini tamamladiktan sonra 18 ay akademik egitim amacli olarak
kendi alaninda calisma hakkina sahiptir, buna ek olarak, doktora sonrasi
calismalar icin de 18 aylik bir ek zaman vizelerini uzatabilirler.

J1 ogrencilerinin esleri ve cocuklari J2 olarak kabul edilir ve maddi durumlarinin
yetersizligini belirten bir dilekce ile INS den calisma izni talep edebilirler.


M-1 vizesi

Teknik Egitim ve Gezi amacli ogrenciler M1 vizesi ile kabul edilirler. Yapilacak
islemler aynen F1 deki gibidir. M1 ogrencileri teknik egitimleri veya gezileri
bitinceye kadar arti 30 gun veya toplam 1 yil maksimum olacak kadar zaman
(hangisi daha az ise) Amerika'da kalabilirler. M1 ogrencileri eger Business
School da iseler her hafta en az 12 saat derse kaydolmalari gerekmektedir, diger
okullarda olanlar en az haftada 18 saat veya 20 saat ders almak zorundalar.

Uluslararasi ogrenciler ancak gecerli bir pasaport ile ulkeye girebilirler,
Amerika'ya girerken pasaportunuza giris ve cikislarinizin yazildigi i-94 belgesi
(Genelde zimbalanir) eklenecektir. Amerika'da ne kadar sure kalacaginizi ve
vizenisin suresin belirleyen tarih DS-2019 un bitis suresidir.

Eger gocmen olmayan ogrenci vizeleri ile izin verilen sureden 180 gunden fazla
Amerika'da kalirsaniz o zaman 3 yil Amerika ya giremezsiniz. Eger bir yildir yasal
olarak kalmiyorsaniz o zaman 10 yil Amerika'ya tekrar giris yapamazsiniz.

www.amerikadakiturk.com'dan alintidir...
 
Son düzenleme:
Amerikada Ingilizce Ogrenimi ve ESL

Amerika'da ingilizce ogrenimi icin secebileceginiz yuzlerce ESL (English as a
Second Language) programi vardir. Sizin icin dogru olanini secmek icin sizin icin
neyin onemli oldugunu tesbit etmeniz gerekmektedir. Amerikada Dil okulu aramaya
baslamak istediginiz donemden 6 ay oncesinden baslamaniz gerekmektedir.

Ilk yapmaniz gereken, ESL saglayan okullarin listesine ulasmaktir, Bircok okul hem
Lisans hem de yuksek lisans programinda ESL bulundurmaktadir. Arastirma
yaparken bu konudaki internet sitelerini bulmaniz gerekmektedir. Dil okulu
secerken dikkat etmeniz gereken bircok etken vardir, mesela okulun nerede
oldugu, okulun ve siniflarin buyuklugu, fiyati...
Okul secerken okulun cevresinin cok onemi vardir, kucuk kasaba okullari, buyuk
sehir merkezi okullari, bunlar tamamen degisik olanaklar saglarlar. Ayrica kampus
icinde veya disinda yasamak, apartmanda veya yurtta kalmak, kiraladiginiz yerin
alisveris merkezlerine olan uzakligi gibi etkenleri de unutmamak gerek.

Yukaridakileri goz onune alarak kendinize 5-6 okul bulmaniz gerekmektedir. Bu
konuda size danismanlik hizmeti yapan bircok kurulus vardir. Secmis oldugunuz
okullara basvurmadan once oradaki ESL gorevlileri veya ogrencileri ile diyaloga
gecerek daha ayrintili bilgiler edinebilirsiniz. Arastirma yaptiktan sonra sayisini 3-5
e indirdiginiz okullar iicn simdi basvuru yapma zamani gelmistir. Genel itibari ile
benzer belgeler istemekle beraber okuldan okula ve eyaletten eyalete bu belgeler
degisiklik gostermektedir.

ESL saglayan okullar burs vermemektedir, o nedenle egitim suresince maddi
olarak yeterli paraya sahip oldugunuzu belgelemeniz gerekmektedir. Bunun
disinda bircok okul TOEFL gibi dil sinavindan bir skor ile basvurmanizi
istemektedir, ama almasaniz da cok onemli degil, kabul aldiktan sonra okula
geldiginiz ilk hafta sizi sinav yapip siniflandirma yapacaklardir. Belgeleri sagladiktan
sonra kabul almak cok kolaydir.

Eger Amerika'da bulunuyorsaniz o zaman ingilizce ogrenmek icin daha cok
olanaginiz vardir. Okullarin vermis oldugu ESL kurslari disinda, kiliseler, ilk orta ve
liselerin de Adult Education programlarindan cok ucuza ingilizce ogrenebilirsiniz.

www.amerikadakiturk.com'dan alintidir
 
Buldugum butun yazilari burda paylasacagim arkadaslar fikir sahibi olmaniz acisindan ise yariyacagini dusunuyorum.
 
Hülya Özönen'e Amerika'daki tecrülerini sorduk.


Mezun.com: Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

ısmim Hülya Özönen. ODTÜ Uluslararası ılişkiler 2003 yılı mezunuyum. Okuldan mezun olduktan hemen sonra Amerika'ya, master yapmaya geldim. Şu an Kaliforniya'da bulunan, Monterey Uluslararası Etüdler Enstitüsü'nde Uluslararası Politika Çalışmaları master programını tamamlamak üzereyim.(Monterey Institute of International Studies)

Mezun.com: Niçin Amerika'yı şeçtiniz?

Bölümüm itibariyle, yani uluslararası ilişkiler ve uluslararası politika çalışmaları nedeniyle, Amerika'ya gelmenin çok faydalı olacağını, bu süreçte birçok şey öğrenebileceğimi düşündüm. O yüzden burayı seçtim.

Mezun.com: TOEFL ve GMAT sınavlarından kaç puan aldınız? Bu sınavlara nasıl hazırlandınız?

TOEFL sınavından, bilgisayar-bazlı puanlama sistemine göre 270 puan almıştım. Benim okulum GMAT değil, GRE istiyordu. Onda da sözel kısmından 450, sayısal kısmından 660 puan aldım. Her iki sınav için de, bu sınavlara hazırlık için özellikle hazırlanmış kitapları aldım, bu kitaplarla beraber verilen CD'lerdeki örnek sınavları çözdüm. Özellikle TOEFL'da bu kitapların çok faydasını gördüm. Benim GRE'ye hazırlanırken yaptığım, başkalarının yapmaması gereken bir hata, GRE'ye yeterince erken hazırlanmaya başlamamak oldu. Eğer sözel kısmı için kelime ezberlemeye birkaç ay önceden başlanırsa, daha az stresle daha yüksek bir puan alınabilir.

Mezun.com: Üniversite tercihinizi yaparken nasıl bir yol izlediniz?

Önce internetten, çoğunlukla, Amerika, Amerika'da Egitim ve Yasam - Mezun.com, Yahoo! ve Google' daki eğitimle ilgili klasörleri araştırdım. Okulların internet sitelerinden, sundukları master programlarına, derslere, hocalara baktım. ılgi alanlarıma, akademik ve profesyonel hedeflerime uyan okulları belirledim. Sonra da, okullardan oluşan listeyi, okulumdaki, Amerika'da master ve/veya doktora yapmış hocalarıma göstererek, onların tavsiyelerini aldım. Bu okullarda okuyan Türk öğrencilerle iletişime geçmeye, onların da fikrini sormaya çalıştım. En sonunda, elde ettiğim bütün bilgileri tekrar gözden geçirdim. Ne yapmak istediğime iyice karar verip, hedeflerimi gerçekleştirmem de yardımcı olacak okulları sıraladım.

Mezun.com: Amerika'da burslu mu okuyorsunuz? Eğer burslu iseniz burslar hakkında Amerika'ya gitmek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Kamusal değil ama özel bir bursum var, biraz özel bir durum benimkisi. O yüzden, burslar konusunda çok yardımcı olamayacağım. Yalnız şunu söyleyebilirim, hangi bursların verildiğini, internetten veya okuldaki hocalarından öğrenebilirler. Burs koşullarına dikkat edip o koşulları yerine getirmeye çalışılınca ve de belge teslim veya başvuru tarihlerine dikkat edilirse, çok faydası olur.

Mezun.com: Amerika'ya gittiğinizde kültür şoku yaşadınız mı? Yaşadıysanız bunu atlatmayı nasıl başardınız?

ılk geldiğimde yaşadım. Hatta havaalanında, uçaktan iner inmez yaşadım. Ölçü birimleri bile farklı olduğu için, ilk başlarda bocalamalar benim için kaçınılmazdı. Bulunduğum yerde kimseyi tanımıyordum, çok Türk öğrenci de yoktu. ınsanların yaşama şekilleri, kişisel mesafe alanları, sosyal ilişkiler, bankacılık sistemi, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri, birçok şey değişikti. Bunlara alışmanın en iyi yolu, bence insanların arasına karışmak. ınsanlar veya insan ilişkileri farklı diye, sadece Türkler ile arkadaş olmak, kültür şokunu atlatmayı geciktiriyor. Amerika çok farklı kültürlerin birarada bulunduğu bir ülke. Bunun için, farklı kültürlerden insanlarla arkadaşlık kurarak hem ufkunuzu genişletebilirsiniz, hem de kültür şokunu biraz daha kolay atlatabilirsiniz.

Mezun.com: Amerika'ya gittiğinizde oradaki Türk Öğrenci Dernekleri ile temas kurdunuz mu? Size yardımcı oldular mı?

Daha önce bahsettiğim gibi, bulunduğum okulda sadece 3 Türk öğrenci vardı. O yüzden, biraz şanssızdım ama aynı zamanda ilk gitmemde şehirde bana ev bulmada, ilk şaşkınlıklarımı atlatmamda çok yardımcı olan Türk arkadaşlar vardı. Daha sonra, çevre şehirlerdeki Türk öğrenci derneklerini tanımaya başladım, e-mail listelerine üye oldum. ılerleyen zamanlarda bana çok yardımcı oldular.

Mezun.com: Amerika'da yaşamınızı sürdürebilmeniz için ne kadar paranızın olması gerekiyor.?

Bu tamamen, bulunduğunuz eyalete hatta şehre göre değişiyor. Ben Kaliforniya'dayım, oldukça pahalı bir eyalet burası. Ev kiraları, elektrik-su-doğalgaz fiyatları çok pahalı. Bu durumda, arabanız yoksa, ev kirası için en az 500 doları gözden çıkarmak gerek. Yaşam masrafı kişiden kişiye göre değişse bile, minimum 350-400 dolar gerekiyor, o da birçok alanda kısıntı yapmayı gerektiriyor. Araba varsa bu masraflar artıyor tabii ki. Buraya gelmeyi düşünenler, başvurdukları okulların öğrenci işlerinden okul ve yaşam masraflarına dair ayrıntılı bilgi isteyebilirler.

Mezun.com: Üniversite yaşamınızda Türk olmanızdan kaynaklanan sorunlar yaşadınız mı? Eğer yaşadıysanız bunlar ne tür sorunlardı?

Benim okulumda epey yüksek oranda yabancı öğrenci var, yaklaşık yüzde 40 kadar. Okul öğrenci ve öğretmenleri farklı ülkelerde bulunmuş, açık görüşlü insanlar olduğu için, önyargıyla karşılaşmadım. Tam tersine, öğrenciler ve öğretmenler, kültürümüzle, tarihimizle, coğrafyamızla ilgili sorular sorarak, meraklarını gidermeye çalışıyorlardı. Yalnız, maalesef, bu tutum birçok eyalet için geçerli değil. Benim yaşadığım sorunlar, Türk olmaktan ziyade, birçok yabancı öğrencinin karşılaştığı sorunlar idi: aksan farkı, master programındaki ödevlerin, lisans programındakilerden çok farklı olması, gibi...

Mezun.com: Eğitiminiz bittikten sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musunuz?

Bu, son dönemim olduğu için, bu soru beni de çok meşgul ediyor. Bir ara, burada, mezuniyetten sonra 1 sene çalışma vizesi almayı sağlayan OPT (optimum practical training) programına başvurmayı düşünsem de, duyduklarım beni bu kararımı sorgulamama neden oluyor. Yeni mezun, hele de yabancı öğrenciler için en fazla iş olanağı Washington DC'de bulunuyor. Ancak, sadece 1 senelik çalışma izniniz olduğu için, hele de ıngilizce'yi aksanlı konuştuğumuz için, birçok işveren yabancı yeni mezun öğrenci çalıştırmak istemeyebiliyor. Veya, sadece kısa süreli işler veya stajlar bulabiliyorsunuz. O yüzden, dönem sonu yaklaştıkça, şu anki iş başvurularımdan tatminkar bir yanıt alamadığım için, Türkiye'ye dönmeye daha meyilliyim. Bir süre burada kalıp iş bulsam bile, nihayetinde Türkiye'ye dönme kararındayım.

Mezun.com: Türkiye'den Amerika'ya gelmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?

Öncelikle, neden buraya gelmek istediklerine karar versinler. ıstedikleri, lisans programı mı, lisans üstü, doktoraya yönelik bir master programı mı, yoksa daha profesyonel hayata yönelik bir master programı mı istiyorlar, onu iyice tartmaları gerekli. Ayrıca, bazı dallarda okul seçimi olduğu kadar, eyalet seçimi de çok önemli olabiliyor. Bazı master programlarından daha iyi yararlanmak için, birkaç senelik iş tecrübesi gerekebiliyor, MBA veya benim okulumdaki STK-yönetimi programları gibi. Buna dikkat etsinler. Burada kendilerine yol gösterecek, o ilk günlerdeki sıkıntıları ve şaşkınlığı atmalarına yardımcı olacak birilerini bulmaya çalışmaları çok iyi olur. Ayrıca, buraya geldikten sonra da, buradaki birçok fırsattan yararlanmaları, (örneğin, gönüllü çalışmalar, konferanslara katılmalar, makale yayınlatmalar, hangi alanla ilgileniyorlarsa, o alandaki kişilerle tanışıp iletişimde olmaları, ve benzeri), kendilerine çok şey katar.

Mezun.com: Bizimle bu röportajı gerçekleştirdiğiniz için teşekkürler.

Rica ederim, ben teşekkür ederim.

http://forum.vatan.tc/amerikada-yasami-turkiyeden-giden-ogrenciler-anlatiyor-t25816.0.html'dan alintidir...
 
.::Amerika’ya Nasıl Gidilir?::.

Amerika’ya öğrenci olarak gelmeyi düşünüyorsanız (şu an en avantajlısı) öncelikle burada bir okula kayıt yaptırmalısınız .Bir Türk olarak kayıt yaptırabileceğiniz okul bir dil kursu olabileceği gibi, bir üniversitede olabil,r. Mastır yapmayı düşünenlerin (Amerika’dan herhangi bir okuldan kabul almışlarsa şayet) vize alma olasılığı diğerlerine göre daha yüksek. Bir Türk vatandaşı için ingilizcesi yeterli olmayıp önce ingilizcesini ilerletmeyi ondan sonra mastır yapmayı düşünenler yada sadece ingilizcesi ilerletmeyi düşünenler içinse vize almak biraz daha zor.

Vize başvuru sırasında öncelikle belgeler arasında en ön sırayı; I-20 denen vize formu ve Amerika’da gitmeyi düşündüğünüz okuldan almanız gereken öğrenci belgesi alıyor. I-20 formuna ek olarak; bakmada dolar cinsinden paranızın olduğunu gösteren ıngilizce yazılmış referans mektubu, pasaportunuzun yazılı ve resimli yerlerinin fotokopileri ile birlikte iki adet vesikalık resim gerekiyor. Bankada bulunması gereken para miktarı okullara göre değişiklik arz etse de bile 15 ile 20 bin dolar arasında paranızın bulunması yeterli ve yararınıza olur.

Bu belgeleri kayıt yaptırmayı düşündüğünüz okula kayıt ücreti ile birlikte yolladığınız taktirde I-20 vizeniz en geç bir hafta içinde hazır oluyor. Bu aşamada I-20’yi üniversiteden , yani buradaki tabir ile “college”’lerin bünyesinde bulunan dil kurslarından alın. Böylece vize alma olasılığınız yükselmiş olur..New York için örnek vermek gerekirse; Brookly College, Hunter College gibi okullar…

Bu okulların ücretleri sadece dil eğitimi yapan okullara göre genel olarak daha yüksek olsa da, vize alıp buralara geldikten sonra istediğiniz okula transfer olma hakkınız var. Birey olarak gitmeyi düşündüğünüz okullarla alakalı geniş bilgiler internetten “arama” yapıp kolayca ulaşabilirsiniz. Yani bu konuda her hangi bir danışmanlık şirketine yada aracı kuruma gidip ekstra paralar harcamanıza hiç gerek yok.size gerekli olan internet ve biraz ingilizcesi olan bir arkadaş

Vize sırasında gerekli olan diğer belgeler ise,çoğunluğu sizin maddi durumunuzu gösteren ve işiniz bittikten sonra Türkiye’ye döneceğinizi beyan eden belgeler. Bankadan alınmış olacağınız referans mektubuna burada da ihtiyacınız olacaktır. Ayrıca kredi kartlarınız varsa, faturaları ile birlikte onlar ,arabanız varsa onun ruhsatı , eviniz veya arsanız varsa tapuları ve bunlara benzer belgeleri başvuru sırasında yanınızda bulundurmanız yararınıza
olabilir. Şayet geçiminiz halen aileniz tarafından karşılanıyorsa, bu belgeler soyadı sizinki ile
uyan birinin üzerine de olabilir. Babanız ,anneniz gibi. Eğer herhangi bir kurum ta da kuruluşta çalışıyorsanız , muhakkak çalıştığınız yerden bir yazı alın. Örneğin ;’’Şu arkadaş kurumumuzda bu ücretle çalışmaktadır… Şu tarihler arasında masrafları tarafımızdan karşılanmak üzere oraya gönderilecektir gibi…’’Şayet çalışmıyor ve halen öğrenciyseniz o zaman da okulunuzdan alacağınız yeni tarihli öğrenci belgesine ve öğrenci kimliğine ihtiyacınız olacak.

Vize başvuru sırasında bu belgelerin hiçbirine bakmayabilecekleri gibi hepsini tek tek inceleyebilirler de. Bu artık oradaki görevlinin o andaki durumuna ve kişinin onlara yansıtmış olacağı psikolojiye bağlı bir durumdur.tabii ki sunulan belgeler kesinlikle gerçek ve gerçekçi olmalıdır. Vize başvurusu sırasında sorulabilecek örnek sorular;”ne iş yapıyorsun? Baban ne iş yapıyor? Amerika’ya ne için gideceksin? Bu beyan etmiş olduğun kredi kartı sana mı ait?” gibi sorulardır… Yani neticede oradaki görevlilere Amerika’da kalmaya niyetli olmadığınızı ve oradaki yaşamınızı Türkiye’deki imkanlarınızla sürdürebileceğinizi halinizle anlatmalısınız.

Öğrenci olarak geleceğinizden dolayı Amerika’da belli bir süre çalışma izniniz olmayacak. Vizeye başvurdunuz ve hiç arzu etmemekle beraber red cevabı aldınız, hiç üzülmenize gerek yok. Çünkü tekrar başvurabilirsiniz. ıster belgenizi değiştirir, isterseniz aynı belgelerle tekrar başvurabilirsiniz, bu size kalmış. Yani öyle bir durumda kesinlikle ümitsizliğe düşmeyin ve bir Türk büyüğümüzün şu sözünü hatırlayın: Yeis(ümitsizlik) öyle bir bataklıktır ki düşersen boğulursun, azmine sımsıkı sarıl, bak ne olursun?.

AMERıKA’YA GELECEK OLAN TÜRKLERE ÖNEMLı NOTLAR

Gündelik hayatta ilginç gelen kavramların ilki “laundrymat’lar ,yani çamaşırhaneler. Türkiye’de hemen herkesin evinde beyaz eşyası vardır ama burada öyle değil. Çamaşırlarınız götürüp yıkayabileceğiniz ortak çamaşırhaneler var. ıkincisi “gym”’ler çok yaygın. Sağlıklı yaşam trendinin çıkışa geçmesiyle “gym”e gitme nerdeyse herkesin gündelik olarak yaptığı bir aktivite olmuştur.yerel yönetimin sağladığı ücretsiz tenis kortları vb.de var. Üçüncü olarak kütüphaneler ücretsiz. Sadece sosyal güvenlik numaranızı ve adresini vererek üye olup bir seferde üç haftalığına, 20 taneye kadar kitap,kaset,CD, DVD ya da video kaset alabilirsiniz.kütüphanelerde internet olanağı da var demişken … burada internet kullanımı hayatın içine o kadar işlemiş ki ;bizdeki gibi sadece fatura ödeme ya da e-mailleşme amacıyla kullanılmıyor.hemen her hizmeti internet üzerinden alma/verme imkanınız var.”Local chatroom’larda sanal arkadaşlar edinilip sonra gidip onlarla şahsen taşınabiliyorsunuz.uzaktan çalışma,”homeoffice”kavramları çok yaygın.işinizi evden internet üzerinden yürütmek, kendi işinin sahibi olmak Amerikalıların tercih ettiği çalışma biçimleri. Bunun yarı sıra hemen her meslekte “licensed/registered”(lisanslı/kayıtlı) olmanız gerekir. Masör ya da mimar fark etmiyor; mesleğinizde belli testlerden geçmiş ve yeterliliğinizi ispat olmanız gerekiyor. Bu sınavlarda eyaletten eyalete farklılık gösteriyor.yani burada herhangi bir hizmet aldığınızda yüklüce para ödemeniz gerekse bile (avukat da tutsanız, doktor ya da masöre de gitseniz) insanların işinin ehli olduğuna güvenebiliyorsunuz, biliyorsunuz ki bu kişiler defalarca test edilmiş. Bayan okuyucular için söylüyorum.Türkiye deki lükslerinizden biri olan ev temizliğine yardımcı hanım almak burada çok pahalı. Kuaförler ve güzellik hizmetleri de öyle, “shortCuts” adlı zincir kuaförde bir kesim + fön 42 dolar(bu fiyat alışveriş merkezindeki kuaförlerde daha da pahalı). Ev tipi ürünler çok çok gelişmiş ama işçilik pahalı olduğu için salona gitmek gerçek bir “lüks.”

Devamlı kullanmak zorunda olduğunuz ilaçlarını varsa yanınızda bir miktar getirmeniz akıllıca. Amerika’da ki ilaçlar hem çok pahalı, hem de her eczaneden öyle sakız alınır gibi alınamıyor.”pahalı mahalı” deyip ilacı almaya razı olsanız bile ilaçtan daha pahalı , doktoralardan reçete almak ve bu şart.yabancı öğrencilerin yaptırması zorunlu olan sağlık sigortası diş ve göz doktorunu kapsamıyor. Basit bir kanal tedavisi 2000 dolar civarında kadar çıkabiliyor.eğer ki gözlük kullanıyorsanız, yanınızda yedek bir gözlük getirin. Derim. Göz doktorunun yanı sıra sigorta tarafından genellikle kapsanmayan gözlüklerde pek pahalı.

Amerika’da araba vazgeçilmez bir unsur. Şehir içi ulaşımın gelişmiş olduğu büyük kentler dışında bir yere gidiyorsanız taksi bulmak bir problem olabiliyor. “Arabasız da yaşanır, ne gerek var canım…” demeyin benim gibi. Mutfak alışverişi yapabilmek bile ciddi bir sorun haline gelebilir. Gelmeden ulaşım metotları hakkında bilgi edinin , alternatifleriniz arasında araba almanın gerekli olabileceğini de dahil etmeyi ihmal etmeyin. Ortalama fiyatlar için eBay adresinden kullanılmış araba fiyatlarına bakabilirsiniz. Başlangıçta araba almaya niyetli olmasanız dahi sosyal güvenlik numaranızı takip eden en kısa sürede ehliyetinizi alın. Ehliyet burada kimlik demek… sürekli burada pasaportunuzla gezemeyeceğinize göre, her yerde lazım, gerekli bir kimlik gibi kullanabilirsiniz. Ayrıca günün birinde araba almaya karar veririsiniz yaptırmanızın zorunlu olduğu trafik sigortanızın primi de ehliyetinizin eksikliği ile doğru orantılı olarak azalabilir.

Buradaki şehir şebekesinin 110V’luk bir elektrik servisi verdiğini unutmayın . Yanınızda getirmeyi planladığınız elektrikli aletleriniz için ya var olan 220V ile çalışan adaptörünüzün yerine üretici firmanızdan 110 V’dan 220 V’a çevirici yapan adaptörlerden(yaklaşık 30 dolar civarında oluyorlar) alın

Her ne kadar Amerikan filmleri ile yoğrula yoğrula bu kültürü yakından tanımış olsak da pek çok yerde Amerikan kültürü ile ilgili bahsedilmeyen bir konu var. Buradaki hayat tıpkı her yerdeki gibi zorluklarla dolu ve kesinlikle pembe bir tablodan ibaret değil elbette ama kendine has zorluklar ile dolu. ınsan ilişkileri Türkiye’deki kadar yosun bir seviyede olmadığından burada yaşam mücadelenizde daha da bir yalnızsınız…

Not: Bu yazı Vedat AKMAN’ın “Amerika’daki Türk Beyin Gücü” kitabından alıntılar yapılarak yazılmıştır.

500 Internal Server Error alintidir
 
VıZE ALMAK ıÇıN GEREKEN BELGELER

ABD’ye eğitim amacıyla girmek için öğrenci vizesi almanız gerekecektir. ABD’deki kolejiniz, üniversiteniz ya da sponsor kuruluşunuzun size bu amaçla gönderdiği I-20 veya IAP-66 formunu kullanarak Ankara’daki veya ıstanbul’daki Amerikan konsolosluğuna vize için başvurun. Bir kaç kurum tarafından kabul edilmiş iseniz, hangisine devam edeceğinize karar verinceye kadar vizeye başvurmayın. Vize başvurunuzu destekleyecek çeşitli belgelere ihtiyacınız olacaktır. ABD elçilik ya da konsolosluğuna müracaatınız için dikkatlice hazırlanın. Öğrenci vizesiyle Amerika’ya girdiğinizde tam olarak neyin altına imza attığınızı bilmek için bütün belgeleri dikkatlice okuyun.


Vize için başvuruda bulunmadan önce, tam olarak hangi belgelerin gerekli olduğunu öğrenin:

Geçerli bir pasaport

F vizesi için bir I-20 formu ya da J vizesi için bir IAP-66 formu

Belirtilen zaman periyodu için finansal yeterlilik belgesi ve I-20 ya da IAP-66 formu üzerinde belirtilen miktara sahip olduğunuzu gösteren banka belgesi

Amerika dışındaki sürekli ikametgahınızı gösteren belge

Bir kaç vesikalık fotoğraf.

Bir adet göçmen olmayan vize başvuru formu

Herhangi bir Dışbank Şubesi’ne 45 US$ miktarının yatırıldığını gösteren belge

Öğrenci vizesi almaya kabul edilebilirliğinizi kanıtlamak amacıyla ekstra belgeler vize memuru tarafından istenebilir. Bunlar: ıngilizce yeterlilik belgesi, akademik hazırlığı kanıtlayacak okul kayıtları ve geri döneceğinize ikan olmaları için sizi Türkiye’ye bağlayan sıkı bağlar olduğuna dair belgeler. Konsolosluk memuru pasaportunuza bir pul (vize) yapıştıracaktır. Eğer çok girişe imkan tanıyan vize aldıysanız, geçerli bir I-20 ya da IAP-66′nız olduğu sürece, süresi doluncaya kadar onu ABD’ye yeniden girmek için kullanabilirsiniz. Eğer vizenizi almak için herhangi bir problemle karşılaşırsanız I-20 veya IAP-66′yı çıkarmış olan kurum veya ajansla temasa geçin. I-20 veya IAP-66′nızda belirtilen kurs başlangıç tarihinden önce kolej ya da üniversitenize ulaşmanız beklenir. Kolej ve üniversitelerin çoğu dönem başlamadan önce oryantasyon etkinlikleri sunarlar. ABD konsoloslukları ve elçilikleri genellikle rapor tarihinden doksan gün kadar önce F-1 vizesi çıkarırlar. Eğer bu tarihten önce ulaşamayacaksanız kolej ya da üniversitenizle temas kurun.

http://www.mailce.com/amerika-vizesi-amerikaya-gitmek-icin-ne-gibi-belgeler-gereklidir.html'dan alintidir...
 
AMERıKA’YA GÖTÜRÜLECEK BELGELER
Akademik, tıbbi ve yasal geçmişinizle ilgili önemli belgeleri yanınızda götürünüz:

Lise, kolej veya üniversitenizden resmi transkriptler

Sağlık ve diş kayıtları, bağışıklıklar ve aşıların sertifikaları dahil (özellikle küçük çocuklar için önemli)

Tıbbi durumlar ve tedavilerle ilgili bilgi, tedavi için gerekenler (genel ve marka isimler dahil) ve gözlükler

Evlilik cüzdanı

Çocukların doğum belgesi

Uluslararası ehliyet

Bu belgelerin ıngilizce tercümelerini edinin ve tercümeleri bir ABD eğitim ilan servisi, ABD konsolosluğu yahut elçiliğine tashih ettirin. Kayıtlarınız için, orjinal belgelerin tümünün fotokopilerini alın.

http://www.mailce.com/amerika-vizesi...r.html'dan alintidir...
 
ÖNEMLı BELGELER VE TARıHLER

Belgeler:

Amerika’da öğrenim görmek isteyen yabancı bir öğrenci olarak haberdar olmanız gereken bazı belgeler vardır:

Pasaport: Kitapçık şeklinde hükümet tarafından düzenlenmiş bir belgedir. Amerika’ya giriş yapmak isteyen herkesin mutlaka bir pasaporta sahip olması gerekmektedir.

I-94 Formu (Giriş ızni): Amerikan Göçmen Bürosu yetkilileri tarafından hazırlanmış pasaportun içinde yer alan küçük bir kağıt parçasıdır ve buna göre Amerika’da kalmak isteyen kişilere havalimanı girişinde izin hakkı tanınır. F-1 öğrencileri için Göçmen ve Vatandaşlığa Kabul Ofisi, I-94 formlarının üzerinde bitiş tarihini bildiren ve D/S olarak bilinen statü devamlılığı niteliğinde bir belge verecektir. Bu belge çerçevesinde F-1 öğrencisi, öğretim programının sunduğu yükümlülüklere uymak kaydıyla öğretim süresini tamamlayıncaya kadar Amerika’da kalabilir.

Vize (öğrenci): Öğrenci pasaportunun bir sayfasına yapıştırılmış kırmızı, mavi veya yeşil damgalı puldur (ya da bilgisayardan çıkmış resimli bir etikettir). Bu damga belli bir zamana kadar öğrencilerin Amerika’ya giriş yapmasına izin verir. Bu zaman sınırı, damganın üzerinde de yazılıdır.

I-20 Formu (uygunluk belgesi): INS formunun herhangi bir yüksek öğretim kurumuna verdiği ve yabancı bir öğrencinin F-1 öğrenci statüsünde Amerika’da kalmasına imkan tanıyan bir belgedir. Ayrıca bu belge, öğrencinin Amerikan Konsolosluğu’ndan vize ve giriş izni almasını kolaylaştırır.

I-20 Kimlik Belgesi: Sadece F-1 öğrencilerine havalimanı girişinde bir I-20 kimlik belgesi verilir. Bu da onların I-20 formlarının üçüncü ve dördüncü sayfalarıdır. I-20 kimlik belgesi, kullanıldığı yer açısından çok önemlidir.

Kabul/Ayrılış numaranızı kaydedin. Havalimanına girişinizde göçmen bürosunun size verdiği Kabul/Ayrılış numarası iki hanelidir. Bu sizin Göçmen ve Vatandaşlığa Kabul Hizmeti ile birlikte bilgisayar kimlik numaranızdır.

Öğrencinin F-1 tipi sınıflandırmasına ilişkin; iş izni, başka okullara geçiş, kalış süresinin uzatılması, başka bir öğrenim programına devam etme yetkisi, vs. gibi tüm işlemlerin kayıtlarını tutar. Amerika’dan geçici bir süreliğine ayrıldığınızda (yaz tatili, vs.) hava alanında I-20 kimlik belgenizi Göçmen Bürosu’na vermeyin çünkü Amerika’ya tekrar giriş yaparken bu belgeye ihtiyaç duyacaksınız.

IAP- 66 Formu: Bu form, ziyaretçi değişim programı sponsoru tarafından yayınlanan bir belgedir. Ziyaretçi değişim programları, başka bir ülke vatandaşının J-1 statüsü ile vize ve giriş izni ( I-94 formu) elde etmesini sağlarlar. Bu form, özellikle Amerika’da kalacak farklı türdeki ziyaretçilerin ne kadar kalacaklarını ve amaçlarını tanımlar. Ayrıca sponsor tarafından yıllık olarak yenilenebilen bir formdur. Geçici bir süreliğine Amerika’dan ayrılmak isteyen kişilerin, IAP-66 formundaki pembe nüshanın arkasına sponsorun imzasını eklemeleri gerekmektedir.

Tarihler:

Amerika’da eğitim görmek isteyen yabancı bir öğrenci olarak haberdar olmanız gereken ve pasaportunuzda yer alan üç önemli tarih vardır:

Vize Tarihi: Vize pulu üstündeki tarih, Amerika’ya gidebileceğiniz son günün tarihidir. Eğer bu tarih geçtiyse ve siz Amerika dışındaysanız, I-20 formunun aslıyla ya da IAP-66 formuyla yeni bir vize çıkarmanız gerekir. Amerika vizesi Amerika sınırları içinde değil de Türkiye’deki Amerikan Konsolosluğunda yenilenebilir.

Pasaport Tarihiniz: Pasaportunuz, Türkiye tarafından verilir. Sonuç olarak pasaportunuzun bitiş tarihi genellikle pasaportun ilk beş sayfasından birinde bulunur ve ülke sınırlarınız dışında ne kadar uzun süre kalmaya izinli olduğunuzu belirler. F-1 öğrenci statünüz, çoğu ülke için sadece altı ay içinde yenilenebilir. Bu sebeple bu tarih çok büyük önem taşır. Bir başka deyişle eğer pasaportunuzun bitiş tarihi 15 Aralık 1990 ise ve eğer göçmen değil de F-1 yani öğrenci statüsünde iseniz bunu 15 Haziran 1990 tarihine kadar sürdürme hakkına sahipsiniz.

Kalma Sınırı: Pasaportunuzdaki bu en önemli tarih, küçük beyaz bir kağıt parçasının üzerinde yazılıdır ve genellikle pasaportunuzun bir sayfasına, vizenin yanına zımbalanmıştır. I-90 formunun sağ alt köşesinde Amerika’ya kabul edildiğiniz zamanı belirten ‘��� tarihine kadar kabul edilmiştir.’ şeklinde bir bilgi bulacaksınız. Burada belirtilen tarih, kalma izninizin bitiş tarihidir. Bu sizin F-1 statünüzün ne kadar uzunlukta olduğunu gösterir.

‘��� tarihine kadar kabul edilmiştir’ ifadesinden sonraki tarih Amerika’da kalma izninizin bu tarihte biteceği anlamına gelir ve bu yüzden Amerika’da kalma izninizi uzatma talebinde bu süre sona ermeden bulunmalısınız. Eğer ‘D/S’ yani statü devamlılığı kaydınız bu ifadenin ardından yazılmışsa F-1 statünüzü, öğreniminizi bitirene kadar ya da en yeni I-20 formunuzun beşinci bölümünde veya IAP-66 formunuzun üçüncü bölümünde görünen ‘öğrenim süresinin bitiş tarihine’ kadar yenilemenize gerek yoktur.

http://www.mailce.com/amerika-vizesi...r.html'dan alintidir...
 
F1 Dışındaki Vizelerle Okula Gitmek

Amerika'ya eğitim amaçli gelenlere, genelde F1 vizesi verilmekle birlikte genelde sponsorunuza bağlı olarak J1 da verilebilir. Burada mesleki eğitim için gelenlere de M1 vizesi verildiğini kısacık not halinde düşmek gerek. Evet F1 dışındaki vizelerle de Amerika'da okula gidilebilir. Turist vizesi hariç diyeceğim ama turist vizesi ile kabul eden dil okulları olduğunu duydum, hangileridir bilemiyorum şu an.

Bu yazım daha çok, bir vesile ile Amerika'ya gelecek veya Amerika'da bulunup da okula gitmek isteyenler için. Diğer deyişle F2, H1B, H4, J1, J2 diyebiliriz.

F1 vizesi, asıl amacı okumak için Amerika'ya gelenlere verilir ve daha önceki yazılarda açıklandığı gibi bir çok koşulları var. Bunlardan en önemlileri epey bir paranız olduğunu göstermek ve Göçmen Bürosu'nun tanıdığı okullardan birinden kabul almak. Bunun dışında yukarda bahsettiğim vizelerden biriyle zaten Amerika'da bulunuyor veya bulunacaksanız, çok daha rahat koşullarda ders alabilirsiniz.

Bu noktada “degree seeking" yani diploma almak için okula gitmek ve “non-degree seeking" denen kavramları tanımlamak lazım. “Degree seeking student" aldığı dersler sonucunda diploma almayı en baştan belirlemiş öğrenci demek – yani bildiğimiz klasik lisans/master/doktora öğrencisi. “Non degree seeking student" ise belli konularda kendini geliştirmek amacı ile ders alan öğrenci anlamına geliyor.

Aslında bir de “auditing student" vardır ki bu derslere dinleyici olarak girer, sınavları almak zorunluluğu yoktur genelde. Harç olarak aralarında fark yoktur. Birincisi ne ödüyorsa ikincisi de, üçüncüsü de onu öder. Eğitim olarak da birbirlerinden farkları yoktur, en nihayet aynı sınıfta, aynı hocanın anlattığı dersi dinlerler ancak fark dersin ve programın sonucunda olan şeylerdir.

"Auditing student" sadece derslere girer. Bir bakima misafir sanatçı gibidir. Sonuçta isterse kendisine “şu şu derslere dinleyici olarak girmiştir" diye bir yazı verilir ama bu belgede dersi anlayıp anlamadığı, birşeyler öğrenip öğrenmediği, başarılı olup olmadığı konusunda hiçbirşey yazmaz. Faydası? Hemen hemen hiçbirşey. Evde oturup çalışma azmi olmayan, veya kendini kasıp fazla ders çalışmak istemeyen, sınav stresi falan yaşamak istemeyenler evde oturacaklarına parasını ödeyip böyle bir “aktiviteye" katılabilirler. Eğer gerçekten birşeyler öğrenmek istiyorsanız sınav ve ödev stresi olmadan birşeyler kazanabileceğiniz, çok tercih edilmeyen bir alternatiftir.

"Non degree seeking student" normal öğrencilerle aynı koşullara tabidir akademik olarak. Derslere gider, ödevleri yapar, sınavlara girer. Bu kategorideki öğrencilerin F1 statüsündekiler gibi toplam 9-12 kredilik 2-3 ders alıp full-time öğrenci olma zorunluluğu yoktur. Isterlerse tek bir ders bile alabilirler. Bu gruptaki öğrenciler normal akademik notlandırmaya tabiidir. Bu seçenek master veya doktoraya niyetli olup da becerip beceremeyeceğinden çok emin olmayanlar veya master/doktoradan önce çok zorlanmadan çevreyi, okulu, hocaları tanıyıp bir bakıma “insider" bilgi edinmek isteyenler için birebirdir.

ıdeal bir örnek vermek gerekirse master'a bir okula gitmek istiyorsunuz ama burs almanız şart ise, Türkiye'de iseniz kursa falan yazılıp GRE/GMAT'dan alacağınız puanı yükseltebileceğinizden çok emin değilseniz (bir de çok fazla para sorununuz yoksa) bu yolu seçebilirsiniz diyebilirim. Tam emin olmamakla birlikte bu tip bir eğitim için J1 vizesi vereceklerini düşünüyorum. Gitmeyi tasarladığınız okulda bir iki derse yazılırsınız, gelirsiniz dönem boyunca hem Amerika'daki hayatı tanırsınız, hem bölümü ve hocaları tanırsınız, hem ekstra vaktinizde bölümde bir hocanın projesinde, laboratuarında gönüllü çalışarak (çünkü çalışma izniniz olmayacak) hocaya kendinizi kanıtlar, master için, hem de burslu olarak yerinizi hazırlarsınız.

Tabii burada derslerinizde ve işinizde başarılı bir öğrenci olduğunuzu varsayıyorum. Bu “bak hocam ben buyum, böyle azimliyim, senin işine şöyle yararım, sömür beni" deyip kendinizi göstermek için idealdir. Genelde okullar TOEFL isteyecektir dersleri takip edebileceğinizi anlamak için. Eğer halihazırda Amerika'da iseniz, okula gidip “admission officer" veya dersin hocası ile yarım saatlik bir görüşme, sizin kabülünüz için yeterli olabilecektir.

Bu programların avantajları, derse/derslere nispeten kolay kabul edilmeniz ve vize için çok katı kurallara tabii olmayışınız. Mesela, maddi açıdan, master için en azından bankada $10-15,000 göstermeniz gerekirken, bu durumda sadece $5-6,000 yeterli olabilir.

Diğer avantaj, daha sonra master, doktora veya sertifika programına kaydolduğunuzda bu dersleri saydırıp maddi yükünüzü hafifletmek ve ilerki öğrenim yükünüzü biraz hafifletmek şeklinde söylenebilir. Ama en önemli avantajı master ve doktora düşünceniz varsa, başvuru sürecinde izlemeniz gereken patikayı, nerdeyse otobana dönüştürmesidir.

Dezavantajı ise F1 öğrencilerine tanınan tüm haklardan yararlanamamanız. Derslerinizi tamamladığınızda, o ana kadar olan avantajlar çok daha ağır dezavantaj olarak karşınıza çıkar. Mesela bu koşulda asistanlık veya burs alamazsınız çünkü göçmenlik kanunlarına göre “gerçekten" öğrenci değilsiniz. H1B ve bazi durumlarda J1 vizesi hariç, bir yabancı olarak Amerika'da geliriniz olması yasalara aykırı olduğundan, maddi açıdan bazı fırsatları kullanamayabilirsiniz. Yani normal öğrenci gibi full-time ders yükünüz bile olsa, okulda ücret karşılığı çalışmaya izniniz yok ve bir yıldan fazla bir eğitim bile alsanız geçici çalışma izni olan OPT hakkınız olmaz. Bu yüzden yukarda bahsettiğim seçenekler kısa vadeli ve geçiş basamağı olarak düşünülürse “degree seeking" öğrenciye kıyasla çok daha kolay bir şekilde master ve doktora programına başlamanız söz konusu.



http://82.165.237.43/portal/DesktopDefault.aspx?pId=5768&TabId=1239&HtmlId=5531&MenuId=3098'dan alintidir...
 
Okurken (F1 ve J1 ile) On-campus Çalışmak

Amerika'da okuma hayalleri hemen hemen her zaman yanında başka bir soruyla birlikte geliyor: "Öğrenci iken nasıl çalışabilirim?" Veya "Hem çalışıp hem okuyabilir miyim?" Yasal olarak ek bir takım işlemleri gerçekleştirip izin almadan okul dışında çalışamazsınız. Off-campus çalışma olanaklarını başka bir bölümde ele alınıyor. Tabii hepsi kanunlar dahilinde...

Yasal olarak F1 vizesi ile, ekstra hiç bir işlem yapmadan okul içinde on-campus işlerde okul açıkken haftada 20, tatilken 40 saate kadar çalışabilirsiniz. Peki ne tip işler bunlar? Tahmin edebileceğinizden çok daha falza seçeneğiniz var. Şu an aklıma gelenleri sırasıyla yazayım:

Kütüphane: Kitapları raflarına yerleştirmek, kitap check-out kısmında çalışmak, kütüphane kullanıcılarına yardımcı olmak gibi işlerde. Benim ilk çalıştığım iştir bu, saatine $4.25 almıştım.

Bilgisayar laboratuarlarında: Bunun için iyi bilgisayar bilginiz olması lazım. Okulun bölüm ve/veya genel bilgisayar laboratuarlarında kullanıcılara yardımcı olmak, ufak tefek sorunları çözmek (bilgisayar kilitlenmesi, printer problemleri gibi). Buna ek olarak sistemcilere de yardımcılık söz konusu.

Bilgisayar destek birimlerinde: Üniversitede birçok ofis ve bölümde gerek okul dışı kurum ve kuruluşlara gerekse üniversite işleri için çeşitli programlar geliştirilir. Benim okurken almış olduğum Graduate Administrative Asistanlık bu tip bir işti. Once saatlik ücretle başladım, sonra memnun kaldıkları için (ve okula para ödeyecek durumum olmadığından ayrılmam söz konusu olunca)biraz uğraş sonunda asistanlık alabilmiştim. Bizim ofiste o zamanlar telekom için sistem programlaması yapan öğrenciler, sekreterlik yapanlar, danışmada görevliler, okulun matbaasında çalışanlar gibi çok çeşitli alanlarda çalışan öğrenciler vardı.

Hocalara yardim ederek: Şimdi bunun asistanliktan farkı nedir? Bir öğretim görevlisi size asistanlık verdiğinde size maaşın üzerine okul harcınızı da öder, yani aslında bayağı pahalıya gelirsiniz hocaya. Araştırma projesi çok olan ama bütçesi kısıtlı olan, veya kısa dönemli projesi olan hocalar öğrencilerin ödevlerini okuyacak, problem saatlerine girecek, laboratuarda yardımcı olacak öğrenci alırlar. Bu durumda size SADECE saatlik maaş öderler. Bu tip işleri ya bölüm panosunda bulursunuz, ya hocanın kapısında ilan edilir.

Okul güvenlik destek biriminde: Amerika'da her okulun kendi güvenlik güçleri de vardır. Normal üniversite personelinin yanında onlara ufak tefek işlerde yardımcı olacak öğrenciler olarak çalışabilirsiniz. Genelde akşam ve geceleridir bu tip işler.

Okul gazetesinde: Bildiğim kadarı ile her okulun kendi çıkardığı küçük bir gazetesi vardır. Genelde tüm öğrenciler için değişik işler bulunmasına rağmen bu konuda, gazetecilik gibi dallarda okuyanlar için biçilmis kaftan ve tecrübe olanağıdır.

Spor salonlarında: Okul gazetesi gibi her branştan öğrenciye açık ancak beden eğitimi ve spor gibi bölümlerde okuyanlar için ideal bir iştir. Spor salonu danışmasından, küçük spor dersleri vermeye kadar değişik alanlarda çalışılabilinir.

Okul yemekhanesinde: Yok korkmayın size yemek pişirttirmiyorlar... Yemek dağıtımı, kasiyerlik, ortalığın tertip ve düzeni tipinde iş olanakları vardır.

Okul servislerinde (otobüs, minibüs): Bu kesin size garip gelmiştir... Çok şaşırmayın. Bu aslında okula yük bir iştir. Okul tatilde olduğu zaman personele para ödemiş olmamak için okul servislerinde öğrenciler şöförlük yaparlar. Servise binersiniz, 18 yaşında güzel (yakışıklı) bir şöför size günaydın der, gününüz aydınlanır :) Şöförlük tipi işlere okula gelir gelmez girmeniz çok zor çünkü Amerikan ehliyeti ve temiz bir trafik kaydınız olmalıdır.

Okul revirinde: Bu genelde resepsiyon ve döküman hazırlama, yerleştirme tipi işlemlerdir.

Bir öğrencinin en kolay çalışma imkanı bu şekilde olur. Hiç bir risk olmadan, zamanında davranılırsa en kolay bulunabilecek işlerdir. Bu işlerin çoğu okul açılmadan bir ay kadar önce ilan edilir. Bu tip işlerin ilan edildiği yerler okulun on-campus işlerle ilgili web sayfası olabilir (örneğin University of Maryland'de olduğu gibi), bölümlerde ilan panoları olabilir, veya bu işlerle ilgili bölümlerin panoları olabilir. Otobüs şöförlüğü biraz daha erken ilan edilir ki onun eğitimi vardır. Bilgisayarla ilgili işler en zor bulunanlar ve birşeyler öğrenme ve tecrübe edinmek açısından en iyileridir ve en çok para ödeyenlerdir. Kütüphanedeki işler genelde en az ödeyen işlerdir. Bu işlere başvurmak için tabii okuldan kabul almış olmanız ve kaydolmuş olmanız lazım ve okula gelmeden de bu tip ilanlara ulaşmanız çok zordur. Buradan kazancınız vergilendirilir, yani %30 kadarını vergiye düşünüz: ( Yalnız erkeklere iyi haber, MEB veya TÜBıTAK gibi devlet destekli bir burs ile Amerika'ya gelmediyseniz, bu kazancınız ile dövizli askerliğe hak kazanma şansınız var !!! (bazı detayları başka bir yazıda daha uzun anlatılıyor). Erkeklere tavsiyem, dövizli askerliğe niyetiniz varsa, paraya ihtiyacınız olmasa bile gidin en az para ödeyen yerde haftada 5-10 saat çalışın... Bana dua edersiniz sonra...

Ne kadar para kazanırsınız bu tip işlerden?
Değişir. Genelde gerçekten çok ciddi bir yetenek gerektirmeyen kütüphanedeki işler en az saatlik ücreti ödeyen (2002 yılında saatlik $4.50-5.00 arasında) işlerdir. En fazla ödeyen de bilgisayar ile ilgili olanlar (genelde saatlik $7.00 civarı başlar $15.00'a kadar çıkabilir). Peki bu para neye yeter? Açıkçası sadece ek gelir olarak düşünebilirsiniz bunu. Buradan kazanacağınız para ile okul harcını ödeyebileceğinize çok da güvenmeyin. Günde 8 saat bile çalışsanız, buradan kazancınız ile, diğer bütün yaşam masraflarınızi neredeyse sıfıra indirgerseniz, harç ödemenizin olasılığı sıfıra çok yakındır. Okul paranızı diğer kaynaklardan ödedikten sonra buradan kazanacağınız para ile günlük yaşam masraflarınızı karşılayabilirsiniz.

http://82.165.237.43/portal/DesktopD...d=3091'dan alintidir
 
Son düzenleme:
Okurken (F1 ve J1 ile) Off-campus Çalışmak: CPT & OPT

Oğrenci vizesi ile okul dışında yasal olarak çalışmanın belli başlı üç yolu var:

Optional Practical Training (OPT),
Curricular Practical Training (CPT) ve
Economic Hardship Work Permit.
Aslında iki demek daha doğru çünkü birisi genelde mezuniyet sonrasında geçerli ama şekil farklılığı ile okurken de bu hakkınızı bir bakıma kullanmak mümkün.

Aşağıda verdiğim linkler genelde F1 vizesinden bahsetmektedir çünkü üniversite kendisi sorumludur bu tip vizenin öğrenciye verilmesinde. Hemen hemen tüm bahsedilenler J1 vizeleri için de geçerlidir. Herşeyden önce bunlar için bir takım işlemleri eksiksiz yapmak gerekiyor. Sırasıyla bunların ne olduğu, nasıl elde edildiğini sınırlı sayfamızda kısaca anlatayım.

Curricular Practical Training (CPT):

Staj (internship) ve co-op olarak da bilinen CPT öğrencinin okurken, öğrenciliği esnasında çalışmasına imkan tanır ve eğitimin bir parçası olarak kabul edilir. Öğrencinin okuduğu bölümle direk ilgili olması şarttır diye geçse de kanunlarda, yapacağınız işi bir ucundan bölümüzle bağlayabilirseniz biraz farkli işlerde de çalısabilmeniz mümkündür. En yaygın kullanımı staj olarak öğrencilerin özellikle yaz tatillerinde çalışmalarıdır. Diğer çalışma çeşitleri gibi kompleks işlem gerekmez, INS tarafından benimsenmiş bir okul yetkilisinin (ki genelde International Student Office’de yüksek makamı olan bir yetkilidir) onayı ve hiç bir ekstra belge veya kart gerekmeden, öğrencinin I-20 kağıdının arkasında gerekli yerlerin doldurulup yetkili kişi tarafından imzalaması ile çalışma izni geçerlilik kazanır. Öğrencinin sıfır ile iki kredi arasında değişen Co-op çalışması denilen bir derse kaydolmasını ve bir öğretim görevlisi ile bu konuda çalışıyor olmasını gerektirir.

Genelde pratikte, öğretim görevlilerinin araştırma projesi aldıkları kurum ve kuruluşlarda, öğretim görevlisinin araştırmasının bir parcası şeklinde yapılması daha kolaydır. CPT izninin alınması için en sınırlayıcı koşul öğrencinin o tarihe kadar en az 9 ay öğrenci vizesiyle full-time öğrenci olması koşuludur. CPT nin belli bir zaman limiti yoktur ancak 12 ay full-time CPT yapıldığı taktirde öğrenci Optional Practical Training (OPT) hakkını kaybeder. 12 aydan az yapılan full-time CPT, OPT süresini etkilemez.

Optional Practical Training (OPT):

Optional Practical Training’in amacı öğrencilerin Amerika’daki eğitimleri sırasında öğrendikleri bilgileri iş hayatında görmesini sağlamaktır. Öğrencinin mezuniyetinden sonra 14 ay içinde tamamlanması gerekir ve öğrencinin bitirdiği bölüm veya dereceye bağlı olmaksızın en fazla 12 ay olabilir. Pratikte kullanımı ise öğrencinin firma tarafından çalışma vizesi (H1B) için sponsor edilmeden öğrencinin yeteneklerini test edilmesi süreci şeklindedir.

OPT’ye başvurmak için bir iş teklifi alınmış olması gerekmemektedir ve mezuniyetten sonra 60 gün içinde basvurulmuş olunması gerekmektedir. 60 günden sonra öğrenci OPT hakkını kaybeder. OPT süresince kişi hala öğrenci statüsünü korumaktadır ve Amerika dışına çıkacakları zaman I-20 formlarinı okula onaylatmaları gerekmektedir.

OPT yapabilmek için:

En az 9 aydır full-time öğrenci olmak
Geçerli I-20 formuna sahip olmak
Geçerli pasaporta sahip olmak
F-1 veya J-1 statüsünde olmak
OPT ile çalışma olanakları ise:

Okul eğitime kapalı olduğu zamanlar (kış ve yaz tatilinde) haftada 40 saate kadar.
Okul açıkken haftada 20 saate kadar ve full-time öğrenci olmak koşuluyla Master ve doktora öğrencileri icin derslerini bitirip tezlerine başladıktan sonra (belli sayıda tez kredisi almış olmak şartı vardır)
Economic Hardship Work Permit ve diğer okul dışı çalışma imkan ve olanakları da baska bir yazida.

http://82.165.237.43/portal/DesktopDefault.aspx?pId=5768&TabId=1239&HtmlId=5531&MenuId=3091'dan alintidir
 
Okurken (F1 ve J1 ile) Off-campus Çalışmak: Economic Hardship

Ekonomik Güçlük Nedeniyle Çalışma konusu CPT ve OPT ile okul dışında çalışmaktan daha çok ilginizi çekebilir çünkü çoğu insanın haberdar olmadığı veya duyduğu ama fazla bilgi edinemediği konudur. Öğrenci vizesi ile okul dışında yasal olarak çalışmanın belli başlı diğer bir yolu da Economic Hardship Work Permit.

Economic Hardship (ekonomik güçlükten dolayı çalışma izni):
Bu tip çalışma izni, beklenmedik sebeplerden dolayı ekonomik olarak çok zor duruma düşen ve on-campus iş bulamayan öğrencilere verilir. Bu izne başvurabilmek için en az bir sene (veya "quarter sistemindeki okullar için en az 3 quarter) full-time öğrencilik ve yüksek not ortalaması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, ilk okula girerken "financial aid" şeklinde düşünülemez ve ilk yılın okul harcının bir şekilde ödenmiş olması gerekir ki "beklenmedik" olaylar mazeret olarak gösterilebilsin ve geçerli sayılabilsin. Ancak öğrencinin iyi niyetle on-campus iş bulamadığını göstermesi gerekmektedir ki bu da biraz zordur... Yani dönem ortasında falan uğraşılırsa bulunmaz, dönem başlarında istemiyeceğiniz kadar on-campus iş açılır öğrenciler için.

Ekonomik güçlükten dolayı alınan çalışma izni bir yıllıktır ve yine gerekli olduğu taktirde bir yıllık sürelerle uzatılır. Diğer çalışma seçeneklerinde olduğu gibi okul açık iken haftada 20, kapalı iken 40 saatle sınırlıdır ve bu oldukça sıkı tutulan bir sınırlamadır. Eğer INS bu şekilde çalışarak maddi ihtiyaçlarınızı karşılayamayacağınıza inanırsa, "economic hardship" çalışma iznini vermeyebilir. Bu yüzden bu tip çalışma izni daha çok ek, tamamlayıcı gelir olarak düşünülmektedir. Ancak ülkemiz koşullarında, yüksek enflasyon öğrencilerin bu tip izin almasına oldukça yatkındır. Bunun dışında beklenmedik mecburi harcamaların (sağlık harcamaları gibi) artması da geçerli bir sebep sayılmaktadır.

Bu tip çalışma iznine başvurmak icin herhangi bir iş bulmuş olmanız gerekmemektedir. ış teklifiniz olmadan bu izin için başvurabilir ve izin çıkana kadar iş arama çabalarınızı sürdürebilirsiniz. Economic hardship çalışma izninin çıkması genelde 2 ila 4 ay arasında sürmektedir ve Employment Authorization Document (EAD card) gelmeden öğrencinin çalışmaya başlaması yasal değildir.

Economic hardship çalışma izninin INS tarafından iptal edildiği koşullar ise full-time öğrenci statüsünden düşmek, başka okula transfer olmak, zamanında izni uzatmak için başvurmamak ve mezun olmaktır. Economic hardship çalışma izni öğrencinin mezuniyet sonrası OPT hakkını kesinlikle etkilememektedir. Economic hardship çalışma izni okumaya gelenlerin eşleri için alabilecekleri çalışma iznidir.

Economic hardship nedeni ile çalışılırken elde edilen gelir CPT ve OPT'de olduğu gibi gibi vergilendirilmektedir… Yani yaklaşık %30-35'ini vergi olarak ödeyeceksiniz.

Bir takım işler var ki iki arada bir derede yasal olup olmadığı, vergilendirip vergilendirilmediği bitmeyen bir tartışmadır. Bu işleri kısaca listelemek gerekirse:

Ders vermek:
Bu genelde öğrencilerin yaptığı bir iş ama on-campus mu yoksa off-campus mu iş sayılır hiç bir yerde belirtilmemektedir. Aslında profesyonel olarak yapılmadığı taktirde vergilendirilmemesi lazım gibi geliyor bana ama en nihayet o da bir gelir ve eğitim masrafları Amerika'da vergiden düşürülebildiği için insanlar faturamsi seyler istiyorlar ve bu da biraz riskli…

Çocuk bakmak:
Bu tip iş genelde hocaların veya tanıdıkların çocuklarına bakmak şeklinde oluyor. Genelde gençlerin, öğrencilerin yaptığı bir iş. Profesyonel yapıldığında çocuk bakımı aslında bazı sertifikalar isteyen bir iş. Yani bebeklere ilk yardım gibi sertifikalar gerektiriyor. Bu masraf da vergiden düşülebildiği için yukardaki risk olasılığı var.

Bunlar dışında yasal sayılmayan, ücret kayıtlara geçilmeden direk elden alıp çalışılan işler ise valet parking, pizza dağıtımı, garsonluk (bu en yaygını), benzincide çalışmak şeklinde listelenebilir. Bu tip işler yapıp vergi (doğal olarak) ödemediğinizde sadece kaçak çalışmış değil vergi de kaçırmış oluyorsunuz ki bu Amerika'da daha büyük bir suç. Dediğim gibi yakalanmak belki binde, milyonda bir şans ama bunlar tamamen riskli girişimler.

Burada atladığım işler olabilir, faydalı olacağını düşündüğünüz başka tip işler de varsa bildirirseniz sevinirim. Daha detayli bilgi için web de araştırma yaparsanız belirttiğim anahtar kelimelerle, sorularınıza cevap bulabilirsiniz.

http://82.165.237.43/portal/DesktopD...d=3091'dan alintidir
 
bizi bilgilendirdigin icin sana sonsuz tesekkürler lalam_o.v ben almanyada dogdum büyüdüm ve hala burda okumaktayim..1 sene sonra üniversiteye baslicam..ingilizce üzerine okumak istiyorum ve bunu amerikada okumak benim en büyük hayalim..bunun icin hangi eyaleti önerirsin bana ?
 
bizi bilgilendirdigin icin sana sonsuz tesekkürler lalam_o.v ben almanyada dogdum büyüdüm ve hala burda okumaktayim..1 sene sonra üniversiteye baslicam..ingilizce üzerine okumak istiyorum ve bunu amerikada okumak benim en büyük hayalim..bunun icin hangi eyaleti önerirsin bana ?

rica ederim canim eger faydali olduysam ne mutlu bana
umarim bu hedefini gerceklestirebilirsin
california, texas suan aklima gelenler hem ucuz butceni asmaz hemde guzel egitim veren yerler arsindadir
 
X