• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anne Olduğuma Çok Pişmanım

İlk çocuğumu dogurdugumda ben de hemen benimseyemedim,eski hayatımı çok özledim.Baskalarinin 'ilk kucağıma aldigimda annelik hissi geldi,ağladım 'lafi için bende neden hemen olmadı dedim.Ben de çok ağladım ama uykusuzluktan,'ne zaman rahat edeceğiz 'diye düşünmekten.Tabi o dönemde bile gece uyurken çok kez bakardım kontrol ederdim,tırnağına zarar gelsin asla istemedim.Hatta günlük tutuyordum.3-4 ay sonra alışmaya basladigimi yazmıştım.Günden güne daha da bağlandım.Simdi diyorum ki annelik o kadar güzel ve kutsal bir şey ki tarifinin tam olarak yapılması imkansız bana göre.Siz de lohusalık depresyonu yaşıyorsunuz ama emin olun gerçekten geçecek ve evladiniza duyduğunuz sevgi herkesten önde olacak.Şuan en zor zamanlari yaşıyorsunuz.Büyüdükce herşey daha güzel olacak,kendinize de zaman ayiracaksiniz.🌸
Benim de bebeğim iki aylık yatamıyorum yardımcı olursanız sevinirim bende kötüyüm bazı zamanlar kötü şeyler yapmayayım diye kendimi çok telkinledim ama atlatamiyorum kendimi bir boslukta hissediyorum sırtım yaniyor içimi bir titreme kaplıyor sesi gelsin istemiyorum çoğu zaman beşik sallamak midemi bulandırıyor ne yapmam lazım ilaçsız bir çare lütfen eski neşem enerjim geri gelsin
 
Benim de bebeğim iki aylık yatamıyorum yardımcı olursanız sevinirim bende kötüyüm bazı zamanlar kötü şeyler yapmayayım diye kendimi çok telkinledim ama atlatamiyorum kendimi bir boslukta hissediyorum sırtım yaniyor içimi bir titreme kaplıyor sesi gelsin istemiyorum çoğu zaman beşik sallamak midemi bulandırıyor ne yapmam lazım ilaçsız bir çare lütfen eski neşem enerjim geri gelsin
Bazı şeyler tek başına atlatılmaz bunları sizü gerçekten anlayacak aile bireyleriyle paylaşın utanmayın
Hasta olmak utanılacak birşey değil hayattaki ilk tecrübelerimiz bazen istediğimiz gibi ilerlemiyor ortada küçük bir bebek var ailenizü toplayın bu süreçte destek beklediğinizü işetin sonrasında tedavi olun açıl havada bol yürüyüş yapın kendinize zaman ayırın her kadın güçlüdür yapabilirsin
 
Benim de bebeğim iki aylık yatamıyorum yardımcı olursanız sevinirim bende kötüyüm bazı zamanlar kötü şeyler yapmayayım diye kendimi çok telkinledim ama atlatamiyorum kendimi bir boslukta hissediyorum sırtım yaniyor içimi bir titreme kaplıyor sesi gelsin istemiyorum çoğu zaman beşik sallamak midemi bulandırıyor ne yapmam lazım ilaçsız bir çare lütfen eski neşem enerjim geri gelsin
İnanki benzerini yaşadım,gece uzandigimda yine ağlayacak,uyanacak diye huzursuz ve korkuyordum adeta.Saçlarimi taramaya vakit bulamıyordum.Normal süreçler bunlar ama inanki hepsi geçiyor.Yavrunu öyle bağrına basacaksın ki şuan ki ruh halin asla olmayacak,hayatta en kıymetlin olacak.Lohusasin yeni bir düzene alışmaya çalışıyorsun.Geçecek hepsi, büyüdükçe daha rahat ediyorsun ve daha keyifli oluyor herşey.İstedigin gibi bakımını yapıp,kendine de zamanı bolca ayiracaksin.Yine yazmak sormak istediğin birşey olursa herzaman başım üstüne..🙏🏻🌸
 
Yargılamak kimsenin haddine değil, şu an hamileyim tüp bebek ile hamile kaldım. Sürekli okuyorum, araştırıyorum. Lohusa depresyonundan anne de bu tür düşünceler olabiliyor. O yüzden böyle bir durum olursa diye ( umarım olmaz )kendimi psikolojik olarak hazırlıyorum. Başıma gelmez, en mükemmel anne ben olacağım demiyorum yani.

Yakın arkadaşımın kuzeni 7 yıl sonra hamile kaldı (çok istenen gebelikti) ve doğumdan sonra çocuğunu bir süre kabullenemedi. Pişmanlık yaşadığını anlatıyordu sonradan düzeldi tabi.

Kadın buraya derdini dökmüş, çevresinden birine anlatsaydı linç edilirdi eminim. Yardımcı olmak yerine, imtihan olmadığımız şeyler hakkında atıp tutmak çok kolay değil mi?

Konu sahibi bir uzmandan destek alsanız sizin ve bebeğinizin yararına olur.
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Konu çok uzundu hepsini okuyamadım. Bahsettiniz mi bilmiyorum ama size bakıcı lazım + eve de yardımcı
Maddi imkanlarınız hangisini karşılıyorsa.
Kendinize özel zaman yaratmanız lazım.
 
Konu çok uzundu hepsini okuyamadım. Bahsettiniz mi bilmiyorum ama size bakıcı lazım + eve de yardımcı
Maddi imkanlarınız hangisini karşılıyorsa.
Kendinize özel zaman yaratmanız lazım.
kadında bu maddi imkanların hiçbiri yok

zaten bence sıkıntı da burada, -konuyu en başlarda okumuştum sonra başka açıklama geldiyse benim güncelleyin hanımlar--

şöyle kadının ofisi var. geliri düzenli değil, ofise gelen danışana göre.

"ofisin kirasını ödeyemem çalışmasam", diyor. yani bebeği yapmadan ofisin kirasını kenara bile koymamış.

çalışması için de bakıcı, yardımcı vs. lazım. bu kadın bebek yapmadan önce en az 1 sene geçinecek parayı kenara koymalıydı (ben de kendi işimde çalışıyorum, bebek yapsam evden ben çalışırken bebeğe bakacak birinin parası ilk düşüneceğim şey olur. bizim gibi memur vs. olmayan kadınlar, kendi işini yapan kadınlar bunları düşünmek zorunda. ya da kocan çok çok iyi kazanacak kiranı da ödeyecek bakıcı da tutacak.) birinden biri olmadan bebek yapmak bizim durumumuzda çok zor. ben memur gibi 1 sene işe ara verip geri gelip "nerede kalmıştık" diyemem mesela.

ben kendisine sordum konunun başında yani "kendi işi olan kadınlar hep böyle önceden düşünüyor, arkdaşlarım hep öyle yaptı, bunları hiç düşünmediniz mi" diye, "bebekle çalışırım" diye düşünmüş. bebek ne kadar zor olabilir ki 2-3 hafta zorlanırım annemle kalırım ama sonra alışırım ve eski hayatıma geçerim diye düşünmüş.
olay buradan kopmuş.

bebekle eski hayata dönmek zaten çok zor, bebek kolay bir bebek bile olsa anne genç/enerjik/sabırlı/bebek konusunda bilinçli bile olsa, yardım eden bile olsa zor
üstüne bebek kolikse, uyumuyorsa, zor bebekse daha da zor, anne bebeğin ne olduğunu tartmadan anne olup şaşkınlık ve pişmanlık içine düşerse iyice zor
hele maddi imkan yoksa bir kat daha zor.
 
kadında bu maddi imkanların hiçbiri yok

zaten bence sıkıntı da burada, -konuyu en başlarda okumuştum sonra başka açıklama geldiyse benim güncelleyin hanımlar--

şöyle kadının ofisi var. geliri düzenli değil, ofise gelen danışana göre.

"ofisin kirasını ödeyemem çalışmasam", diyor. yani bebeği yapmadan ofisin kirasını kenara bile koymamış.

çalışması için de bakıcı, yardımcı vs. lazım. bu kadın bebek yapmadan önce en az 1 sene geçinecek parayı kenara koymalıydı (ben de kendi işimde çalışıyorum, bebek yapsam evden ben çalışırken bebeğe bakacak birinin parası ilk düşüneceğim şey olur. bizim gibi memur vs. olmayan kadınlar, kendi işini yapan kadınlar bunları düşünmek zorunda. ya da kocan çok çok iyi kazanacak kiranı da ödeyecek bakıcı da tutacak.) birinden biri olmadan bebek yapmak bizim durumumuzda çok zor. ben memur gibi 1 sene işe ara verip geri gelip "nerede kalmıştık" diyemem mesela.

ben kendisine sordum konunun başında yani "kendi işi olan kadınlar hep böyle önceden düşünüyor, arkdaşlarım hep öyle yaptı, bunları hiç düşünmediniz mi" diye, "bebekle çalışırım" diye düşünmüş. bebek ne kadar zor olabilir ki 2-3 hafta zorlanırım annemle kalırım ama sonra alışırım ve eski hayatıma geçerim diye düşünmüş.
olay buradan kopmuş.

bebekle eski hayata dönmek zaten çok zor, bebek kolay bir bebek bile olsa anne genç/enerjik/sabırlı/bebek konusunda bilinçli bile olsa, yardım eden bile olsa zor
üstüne bebek kolikse, uyumuyorsa, zor bebekse daha da zor, anne bebeğin ne olduğunu tartmadan anne olup şaşkınlık ve pişmanlık içine düşerse iyice zor
hele maddi imkan yoksa bir kat daha zor.

Ben kedi sahiplendim bir hafta dayanabildim ağzı yok dili yok sadece mama su istiyor azıcıkta ilgi. Ama yine de sorumluluk, can. Bebek sahibi olanları düşünemiyorum. Bir canlı sana bağımlı ve tuvalete bile gidemiyorsun. Konu sahibi çok haklı. Umarım bir yolunu bulur 🙏 Allah yardımcısı olsun
 
Benim tavsiyem, bu ve buna benzer durumları yaşayan insanlar, derhal çok iyi bir araştırma yapıp iyi bir psikiyatr a gitmeli ve illaki ilaçsız çözüm aramamalilar. Zaten ilaca gerek yoksa doktor söyler. Bilinçli olduğunuz için sizi kutluyorum, bu aşamadan sonra çocuğa nasıl doğru davranırım ve kendimi nasıl korurum, bunlarin cevabı doktorda. Çok geçmiş olsun. Duygulariniz, koşullarınız her şey değişecek bunu da unutmayın.
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...

Sevgili Anne. Lütfen kendine bu kadar yüklenme. Benim bebeğim de kolikti ve ilk 2.5 ay aşırı zor geçti. Akşamları 4 5 saat susmadan ağlıyordu. Çok sorguladım kendimi, anneme dert yansam senin söylediğin eleştirilerin aynısını işittim. Ama lütfen bu eleştirileri kafanda kurup kendini yorma. Yorumları okudukça tüylerim ürperdi. Gerçekten bu aşamadan geçmeyeni yaşamayanı kimse anlayamaz. Çaresizlik nedir, nasıl başa çıkılır, duygular nasıl yönetilir, emin ol hormonların etkisiyle bu sorulara cevap vermek imkansız. Kapana kısılmış gibi hissediyorsundur. Ama emin ol hepsi geçiyor. Bebeğim 8 aylık oldu, şu an evet çocuk yapmak delilik diyorum ama onun gelişimine şahitlik etmek harika bir şey. Sana sarılıp omzunu kolunu yüzünü yemeye başladığında o zaman anlayacaksın ne ladar güzel bir şey olduğunu. Lütfen destek al. Annen 3 ay destek çıksın. Kendi evine geçsen de sık sık gelsin. Profesyonel destek alıp psikiyatri veya psikolog a git lütfen. Asla yalnız değilsin. Bunu unutma. Kendini de suçlama bu kadar. Önce özşefkat.. Kendine iyi davranmaya çalış, kendini kötüleme bu kadar. Sen iyi olursan bebiş de iyi olur, her şey güzelleşir.
 
Back
X