Anneannenizin veya dedenizin sizden daha sağlıklı dolayısıyla daha mutlu bir hayat yaşadıklarını fark ettiğinizde bunun nedenini düşündünüz mü hiç?
1. Doğal yaşam
Atalarımız süpermarketten paketlenmiş ürünler satın almazdı. Yiyeceklerini kendileri yetiştirirdi. Bütün gün dışarıda olmanın keyfiyle, hem egzersiz yapar hem de sağlıklı beslenirdi. Ancak geçmişe duyulan özlem bugün de permakültür/kalıcı tarım denemelerinin başlamasına sebep oldu.
Atalarımız yiyeceklerin bozulmaması için kimyasal koruyucular kullanmazdı. Her şeyi taze ve mevsiminde yerlerdi. Maalesef bugün her şeyin içine giren koruyucuların hala çok farkında değiliz, etiket okuma alışkanlığı yok denecek kadar az ve paketli ürüne olan talep çok fazla.
Hepimiz neredeyse hayatı ekranlardan yaşar hale geldik. Cep telefonları, bilgisayarlar, mp3 çalarlar, TV… Bu aletlerin hepsi aşırı stres ve yorgunluğa neden oluyor. Ninelerimizin, dedelerimizin böyle aletleri yoktu. Onlar aileleriyle birlikte yaşama daha fazla tutunarak hayatın keyfini çıkarırdı.
Eskinin insanları bugünle kıyaslanamayacak yavaşlıkta bir tempoda yaşardı. Biri bitmeden diğerinin başladığı adeta kronikleşen modern yaşamın stresi onların hayatında yoktu. Eğer yaşam kalitesini artırmak ve daha uzun yaşamak istiyorsanız, onların yaptığı gibi daha steril bir yaşamı seçebilirsiniz.
Bugün GDO'lu tarım yüzünden hayatımıza giren "organik beslenme" kültürünün önceden adı bile duyulmamıştı. Ninelerimizin beslenme şekli zaten doğaldı. GDO yüzünden modern toplumların kanser olma oranını kat be kat artmıştır. Örneğin bugün neredeyse her şeyin içinde GDO var. GDO'lu mısırla beslenen tavuk, inek hatta balık...
Atalarımız gazlı içecekler, şekerli sütler, meyve suları ya da bol bol kahve içmezdi. Günümüz beslenme alışkanlarının neredeyse tamamının içinde şeker var. Öyleki glikoz şurubu bugünün en büyük problemlerinin başında geliyor. Vücudun rotasını belirleyen pankreas, aşırı şeker yüzünden raydan çıkarak kansere yakalanmamıza sebep oluyor.
Bugün ilaç şirketleri sağlık için milyonlarca dolar harcarken eskiden insanlar bitkisel yöntemlerle kendilerini tedavi ederdi. En yaygın sorunları bile binlerce yıl biriktirdikleri bilgiler ışığında doğada yetişen bitkilerden kür yaparak giderirlerdi.
babaannem ve dedem dr yüzü görmeden vefat ettiler....köy insanıydılar...90 yaşına yakın vefat ettiler...ama ben ufak bi serin görsem hemen öhöö...salya sümük grip...
zaten kısa bi zamana kadar kentlerden köylere büyük göç başlayacak diyor proflar inşallah öle olur....
Atalarımız karbonhidratı bol ekmek ve makarna gibi şeyler olmadan çok daha dengeli beslenirdi. Mesela meyve, et, sebze gibi… Eskiden işlenmiş karbonhidratlar ve süt ürünlerine ulaşmak zordu. Bu yüzden eski insanların vücutları daha dinçti.
Herkesin yaşama bakışı ve istekleri farklı olabilir. Ancak bu hedeflere ulaşmak sizi daha stresli daha huzursuz ve daha çok hasta ediyorsa yaşamı bir kez daha gözden geçirmenin vakti gelmiş demektir. Bu yüzden eski insanların yaşamlarına bakıp feyz alarak, yaşamı kolaylaştırmak bizim elimizde.
babaannem ve dedem dr yüzü görmeden vefat ettiler....köy insanıydılar...90 yaşına yakın vefat ettiler...ama ben ufak bi serin görsem hemen öhöö...salya sümük grip...
zaten kısa bi zamana kadar kentlerden köylere büyük göç başlayacak diyor proflar inşallah öle olur....
Benim annem babam ne şeker ne kolestrol ne tansiyon .
Benim babaannemn saçlarıda ya halat halat bildgin halat simsiyah bide ya.hiç bişeyide yok turp gibi bendn cok yer.
Gerci onu annem vicdansız gamsıza bagladı oda olabilir şahsen
Benim esimin dedesi de 130 yasinda vefat etmis. Onun babasi da ayni sekilde. Ve o yasinda tarlaya gidermis ekermis bicermis masallah. Dogal yasam harika bi sey kesinlikle.
valla dedemin maşallahı var
hala düğünlerde hoppidi zıppıdıdır mesela
70 yaşında ama gözü dışında bir tek hastalığı yok göz de normal artık yaşlanınca
her şeyi de yer yani onu yemeyim şunu yemeyimi yoktur
löp löp etler baklavalar maşallah diyeyim bari idolüm kendisi