Arap Yarımadası'nın aykırı kadını: Neval el-Hevsavi

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.870
40.691
698
http://www.radikal.com.tr/dunya/arap-yarimadasinin-aykiri-kadini-neval-el-hevsavi-1498447
Arap Yarımadası'nın aykırı kadını: Neval el-Hevsavi


http://www.radikal.com.tr/dunya/arap-yarimadasinin-aykiri-kadini-neval-el-hevsavi-1498447#



RADİKAL – Kadınlara yönelik baskıcı uygulamalarıyla bilinen Suudi Arabistan’da, bir kadın ırkçılık ve cinsiyetçilik karşıtlığıyla hızla ünleniyor. Mekke’de büyüdükten sonra ABD’ye giderek ABD’li David McCarthy’yle evlenen, daha sonra ise ülkesine geri dönen Neval el-Hevsavi, kendisine yöneltilen tüm tehdit ve hakaretlere rağmen hoşgörüyü savunan bir aktivist.

Ülkesinde, iki yıl önce meydana gelen bir ırkçı saldırı ve sonrasında yaşadıklarıyla Suudi Arabistan’ın tanınan bir ismi haline gelen Hevsavi, ruh sağlığı danışmanlığı ve evlilik terapistliği yapıyor. Aynı zamanda, ABD’ye gittiğinde pilotluk brövesi de alan Hevsavi, kadınlara yönelik muhafazakar beklentilere boyun eğmeyi reddettiğinin ve reddedeceğinin altını çiziyor.

Kişisel Twitter hesabında 50 bin takipçiye ulaşan Hevsavi, ABD’de yaşayıp Suudi Arabistan’a döndüğünde eşinin beyaz, kendisinin ise siyah olması nedeniyle ilk kez toplumsal gerilimin bir parçası olduğunu hissettiğini söylüyor.



‘TEN RENGİMİ TANIMLAYICI ÖZELLİK OLARAK GÖRMÜYORDUM’

Sosyal medyanın yıldızı haline gelen Hevsavi, ABD’yi ziyaret edene dek kendini ‘siyah’ olarak düşünmediğini belirtti. Hevsavi, ABD’ye gitmesinin hayatında yarattığı değişimi şöyle anlatıyor:

“Suudi Arabistan’da büyürken ten rengim konusunda çok bir şey bilmiyordum, babam koyu tenliydi, annem ise çok açık. Farklılıkları görüyordunuz ama bunu tanımlayıcı bir özellik olarak görmüyordum. ABD’ye gittiğimde bir form doldururken ‘siyah’ yazan bir kutuyu işaretlemem gerektiğinde şaşırdım. ‘Niye böyle’ diye sordum kendime.

Ten renginin çok önemli olmadığı Mekke’den, ten renginin tanımlayıcı unsur kabul edildiği ABD’ye gitmek beni değiştiren bir deneyim oldu. Aslında iyiydi, çünkü yeni kimliğim olan ‘siyah’ olmayı kabul etmeme yardımcı oldu. ABD’ye gitmek bana güçlü olmayı öğretti ve saldırıların üstesinden gelmeme yardımcı oldu. Biri bana ‘Siyah olmak köle olmakla aynıdır’ dediğinde, ‘Siyah olmak güzeldir’ diyebiliyorum.”

‘HEPİMİZ HATA YAPARIZ’

Suudi Arabistan’a döndükten sonra ırkçı saldırılara maruz kalan Hevsavi’nin tanınırlığı, ülkenin Milli Günü’nde bir kadının, kendisine ten rengine gönderme yaparak ‘köle’ anlamına gelen bir hakaret ettiğinde başlamış. Hevsavi, olayın ardından polisi aradığını ve kadının mahkemeye çıkarıldığını aktarıyor. Aktivist, bu süreçte yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“Bana saldıran kadının eşi maalesef ondan boşandı. Kadın çok mahcuptu, özür diledi ve ben de özrünü kabul ettim. Gözlerinin içine baktım ve onun için üzüldüm, çünkü hepimiz hata yaparız. Ayağa kalktım, ona sarıldım ve uzun süre boyunca ağladım çünkü ne söylemem gerektiğini bilmiyordum.

‘DÖNÜŞTÜRÜCÜ BİR DENEYİM OLDU’

Yargıçtan onu affetmesini ve hapis cezası vermemesini istedim. Bu ikimiz için de dönüştürücü bir deneyim oldu. O zamandan bu yana birbirimiz hakkında çok şey öğrendik ve aramızda gerçek, karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki geliştirdik. İster inanın ister inanmayın, şu anda iyi arkadaşız. En güzel nimetler zorlukların ardından gelir.”

Hevsavi’nin eşi David McCarthy ise, eşinin, kadının ceza çekmesini dilemediğini, ancak ırkçılığın yanlış ve kırıcı olduğunu öğrenmesini istediğini belirtiyor.

SUUDİ ARABİSTAN’IN ROSA PARKS’I

Kendisine saldıran kadını affetmesi ve suçlamaları geri çekmesinin ardından ülke basınında geniş yer bulan Hevsavi, bu tarihten sonra ‘Suudi Arabistan’ın Rosa Parks’ı olarak anılmaya başlanmış. Bu olaydan kısa bir süre sonra Twitter’da ırkçılık karşıtı kampanya başlatan Hevsavi, kampanyanın ardından ırkçı ve cinsiyetçi hakaretlere maruz kaldığını belirtti.



Twitter hesabından ırkçılık ve aile içi şiddet karşıtı mesajlar paylaşan Hevsavi’nin hedef alındığı özellikleri arasında ten rengi, cinsiyeti, açık sözlülüğü ve evliliği bulunuyor. Kendisini hedef alan kitlenin aşırı sağcı muhafazakarlardan oluştuğunu düşünen Hevsavi, hakaret içeren mesajları İçişleri Bakanlığı’na gönderdiğini ve yetkililerin, mesajları gönderen kişilerin kimliğini belirlemeye çalıştığını sözlerine ekledi.

ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYOR

Hevsavi, kendisini eleştirenlere, hoşgörü, farklılıklara saygı vurgusu yaparak yanıt vermeyi sürdüreceğini söylüyor.Sıklıkla ölüm tehditlerine maruz kalan Hevsavi, sosyal medya hesabından kendisine şempanze ve maymun fotoğrafları gönderildiğini aktarıyor.

Hevsavi, son zamanlarda kendisine saldıran bir grubun, yabancıları, aralarında işsizliğin de bulunduğu sosyekonomik problemler ve yakıt ile elektrik zamları konusunda suçladıklarını ifade etti. Bu grubun, ‘yabancıların’ ülkeden sınır dışı edilmesi gerektiğini savunduğunu kaydeden Hevsavi, “Ben siyahım ve siyahların ‘yerini bilmesi gereken’ köleler olduğunu savunuyorlar. Kadınların zeki olmadığını ve çalışmaması gerektiğini söylüyorlar” diyor.

‘EŞİM VE ÇOCUKLARIMIN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT ETTİLER’

Kampanyasına sert tepki gösterenlerin istediği yolu seçmeyeceğinin altını çizen Hevsavi, trollere karşı “yalnızca sevgi” hissettiğini belirtiyor ve sosyal medyada kampanyasına gelen tepkileri şöyle anlatıyor:

“Evlilik, eşitlik ve birlik hakkındaki tweet’lerimi beğenmediler. Eşim ve çocuklarımın resimlerini yayınladılar ve başkalarından bunları retweet’lemelerini istediler. Bu şoke ediciydi. Eşim ve çocuklarımın da güvenliğini tehdit ettiler.



Onların nefret ettiği, karşısında durdukları her şeyi temsil ediyorum. Ben, yabancı bir erkekle evlenmiş Suudi bir kadınım. Onlar ABD karşıtı. Eşim beyaz, ben siyahım. Onlar böyle evlilikleri kınıyor.

Kadınların iş sahibi olmaması gerektiğini söylüyorlar, dolayısıyla araba kullanamayan, ancak pilot brövesi olan bir kadını görmek onlar için kabul edilemez. Bunların yanı sıra, vermeye çalıştığım mesajın yankı uyandırmasından da hoşlanmıyorlar.”

‘NEFRETLE SAVAŞAMAZSINIZ’

Uğradığı sözlü tacizler hakkında konuşan Hevsavi, saldırgan kişiler karşısında ‘olumlu olmaya devam etmek’ gerektiğini vurguluyor. “Mandela, Martin Luther King ve Gandhi’den çok şey öğrendim. Nefretle savaşmazsınız. Bir mum yakıp pozitif kalabilirsiniz. Bu sizi daha güçlü kılar” diyen Hevsavi, Rosa Parks’a benzetilmesini ise ‘onur verici’ olarak niteliyor.

‘GEÇMİŞTE SUSTURDULAR AMA…’

“Kadınların güçlendirilmesini savunan, onların kadın karşıtı sözlerini çürüten güçlü bir kadın görmek istemiyorlar” diyen Hevsavi’nin, kendisine hakaret edenlere de bir mesajı var:

“Geçmişte birçok aktivisti, zorbalıklarıyla susturdular ve şu anda da benim gözümü korkutmaya çalışıyorlar. Ancak yanlış insanla uğraştılar.”
 
Daş yok mu daş

Yahu neden doner gelirsin bunlari yasayacagini bile bile..
 
Her toplumun bunun gibi cesur insanlara ihtiyacı
Arabistan gibi dinin ve geleneklerin radikal olduğu ülkelerde helede kadın ise çok güçlü biridir
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…