Babamıza çekeriz hep biz. Ona benzer ellerimiz. Tam düşmeye varken meylimiz, bir sesle irkiliriz. Gel hadi, gel! Korkma, ben varım. Bir el beliriverir minicik burnumuzun önünde, kocaman bir el. Dünyanın en güvenilir eli
Bir el uzanır her zorda olana; titrek, nasırlı,emek kokan bir el
Babamız düşer önümüze hep. Biz, ayak izlerini takip ederiz. O izler; ne soyadıdır bize verdiği, ne ona benzeyen boyumuz ne de ondan aldığımız huyumuz. Göğsümüzdür o iz, hayata olan takatimiz. Susmayışımız haksızlığa, bağrışımız, benliğimiz
Ne çok kare gelir gözümüze Ona dair. Mekan, kişiler, zaman yok olur onunla. Bir duygu kalır sadece, teslimiyet. Hep çocuğuzdur onun gözbebeklerinin içinde. Bir tek orda yaşar çocukluğumuz, kimse bilmese de. Bu en büyük sırdır bize armağan. Aradan yüzyıl geçse de.
Ve cenneti anaların ayaklarına serdiğimizden beri bir kuşku kemirir bizi, peki ya babam? Babanızı anlatın burada hadi! Kişiler, mekanlar ve zaman olmadan; duygunuzu anlatın. Öyle dünyaya duyurmak, evrene yaymak gibi kaygılarla değil, hatırlamak için anlatın. Duygularımız çoğalsın diye anlatın. Babamız anlar çünkü, hangi olayı taşıdığımızı gözlerimizde. Uzun uzun bakın babanızın gözlerine. İki göz arasında yeşersin tüm hayatınız. Bir fotoğraf karesi ise de artık 0, sol duvarınıza astığınız
Yine de bakın. Yaşasın her anınız gök kubbede
-----
Sitemizde babanızla ilgili yazdığınız yazıların yayınlanmasını istiyorsanız
info@babam.net 'e mail yollayabilirsiniz...
-----
Sitemizin ve facebook sayfamızın tanıtımı için ufacık bir yardımda bile bulursanız bizi çok mutlu ederseniz.
Blog:
www.babam.net
Face:
www.facebook.com/babam.net