Ne sevmeyi, ne sevilmeyi, ne çalışmayı, ne okumayı, ne arkadaş olmayı, ne evlat; kardeş olmayı.
İnanıyorum ki bunların sebebi Tanrı değil. O'nun bana hiçbir zararı dokunmadı. İnsanlar da masumdu belki. Ama ben masum olamadım. İçimde biriyle yaşamayı öğrenemedim, o kötü kızı bastırmak yerine sinmeyi tercih ettim. Oysa beni mutlu eden; iyi tarafımdı.
İnsanları kafama o kadar taktım ki, sırf zihnimi meşgul ediyorlar diye hepsini hayatımdan çıkardım. 'arkadaşlığımızı bitirelim X, birbirimize zarar veriyoruz' diyerek. Ulan haydi bir, iki herkes mi zarar veriyor demedim kendime. Olmamaları daha iyiydi. Her şeyin varlığı beni huzursuz ediyor. Tanrı'nın, ailemin, akrabalarımın.
Sığamadım bir yere, bir kalıba, bir vasfa. İnsanlar elinden geldikçe yardım ettiler ama ben ne yaptım?
Ağladım, sızladım 'kimse beni sövmoyooo' ya diye. Gelene gidene dert anlattım.
Sevilmedim mi sevildim hem de çok. Ama hep 'Allah belanı versin' diye bitti. Sevdim mi? Hayır.
Ne yaptın lan sen bu hayatta kayda değer? HİÇ.
Evet hiç, bir şey yapmadım. Ne aileme iyi evlat oldum, ne iyi dost; arkadaş, ne iyi kardeş, ne Allah'a yakışır bir kul.
Yaşın kaç? 24!
Evlenmedim, nişanlanmadım, sözlenmedim. En fazla bir iki aylık sevgilim oldu. Bunu geçelim.
Ee iş? Çalışmadım, 'korkoyorom' dedim çalışmadım.
Haydi okudun mu? 'HAYIR'.
Ne işe yaradın lan sen insanların kafasını şişirmekten başka?
Asalak gibi yaşamaktan başka ne iş yaptın?
Evlenemem de. Çocuk sahibi asla olmam.
Çocuğuma takıntılı olabilirim, kocama, kocamın ailesine, arkadaşlarına.
Onları hayattan bezdiririm. Haydi koca boşayıp gider. Ya evlat? Annesinin takıntılarıyla, ruhsal problemleriyle nasıl uğraşsın? Oysa ki; anne güçlü olandır, kalkandır. Çocuklarını her zerresinde taşıyan, onları Allah'tan sonra en çok sevendir. Ben nasıl anne olayım?
Buraya uzun zaman takıldım, sürekli takıntı olmuştu. Yemiyor, içmiyor okuyordum. Sonra hesabı falan da sildim. Zihnimde size yazıyordum.
Whatsapp desen de öyle. Gece 4'e kadar takıldım, yerimden kıpırdamadan.
O adam mesela. Hafta içi arayacağım dedi, onun için sırf yataktan çıkmadım. Arasa da rahatlasam dedim.
Bıktım, yoruldum. Kendimi kontrol edememekten, içimdeki 'ben'i çıkaramamaktan yoruldum. Ben böyle biri değilim, kimse umurumda değil aslında. Duygusal biri hiç değilim. İyiyim ama merhametliyim. Sıcaktan korunan bir köpeğe bile içimde şefkat beslerim. İnanın ki insanları seviyorum, nefret etmeme rağmen.
Ben ölmek de istemiyorum, zihnim temizlenmeden ölmeyi hiç istemiyorum. Allah'a nelerin hesabını vereceğimi bile bilmiyorum. Psikoloğum, psikiyatrım 'hastaydın o zamanlar, iyileştikçe göreceksin o sen değilsin' diyor. Ancak Allah ne diyor?
Yıldım, inanın ki yıldım. Ruhsal ve sinirsel problemler bu dünyadaki en ağır dert bunu bilin. Bir yılda 365 gün varsa sadece 5 günü normalim. Hastaneye yatamam da, başka rahatsızlıklarım da var. Kötüleşirim biliyorum.
Özür dilerim baya uzun yazdım. Yine de rahatlamadım ama, iyi akşamlar.