Belki biraz özeleştiri?

NeMeSiS98235

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
27 Temmuz 2012
6.316
85
0
Batman
Kızlar şu an işyerindeyim ve aklıma geçen gün izlediğim bi film geldi, Jennifer Lopez'in Enough adlı filmini belki izlemişsinizdir, rüya gibi başlayan bi evliliğin nasıl kabusa dönüştüğüne dair yapılacabilecek en sıkı film bence, filmin bi yerinde esas kız eşiyle arabadayken bi ev beğenir, kocası arabayı durdurur ve evin kapısını çalar bu evi eşim çok beğendi satın almak istiyorum der sonunda uçuk bi fiyat vererek evi alır ev sahibini ikna eder ben istediğimi alırım edasıyla, esas kızın yüzünde güller açmaktadır sevdiği adam onun için olmazları var ediyordur onu çok seviyodur kesin vs...ama aynı adamın istediğimi alırım edasına karısını pişkin pişkin aldatırken, karısını döverken, ona hayatı zindan ederkende tanık oluyoruz, çünkü adamda kişilik bozukluğu var ben erkeğim...şeklinde başlayan her cümlesi mide bulandırıcı, baskın ve egosu yüksek bi insan.
Sadede gelecek olursam, burda arkadaşlarımız çeşitli konular açıyorlar ve okurken çok şaşırdığımız oluyo çok seviyoduk nasıl bu hale geldik ana temalı o kadar çok konu var ki...
acaba bu adamlar hep hödüktüde biz mi farketmek istemedik, hayaller aleminden çıkamadık, evliliğin duygusal olduğu kadar mantıklı davranılması gereken bi kurum olduğunu göz ardı mı ettik?
Örnek verecek olursam, ki bu örnek bi arkadaşım tarafından yaşandı, erkek arkadaşı şimdiki eşi onun için kendinden 4 yaş küçük savunmasız bi çocuğu dövmüştü gerekçe kız arkadaşına tebessüm ederek bakması, arkadaşım bu tavra bayılmıştı beni çok seviyo beni kıskanıyo sahipleniyo olarak yorumlamıştı, ama şu an eviliği hakaret yağdırma aşamasında, bunun bi ilerisinin ne olduğunu iyi biliyoruz, oysa ki o kavga bi işaretti, başka davranışlarıylada birleştirip bu adamın ne kadar saldırgan bi adam olduğu anlaşılabilirdi ama biz kadınlar hayatı hep masal tadında yaşamak istiyoruz sanki...
Bilmiş bilmiş bi edayla yazmadım bunları, nitekim geçmişte hayaller alemine dalıp sıkı bi çakılma yaşamışlığım var bunuda belirtmek isterim, hepinizi seviyorum...
 
Kızlar şu an işyerindeyim ve aklıma geçen gün izlediğim bi film geldi, Jennifer Lopez'in Enough adlı filmini belki izlemişsinizdir, rüya gibi başlayan bi evliliğin nasıl kabusa dönüştüğüne dair yapılacabilecek en sıkı film bence, filmin bi yerinde esas kız eşiyle arabadayken bi ev beğenir, kocası arabayı durdurur ve evin kapısını çalar bu evi eşim çok beğendi satın almak istiyorum der sonunda uçuk bi fiyat vererek evi alır ev sahibini ikna eder ben istediğimi alırım edasıyla, esas kızın yüzünde güller açmaktadır sevdiği adam onun için olmazları var ediyordur onu çok seviyodur kesin vs...ama aynı adamın istediğimi alırım edasına karısını pişkin pişkin aldatırken, karısını döverken, ona hayatı zindan ederkende tanık oluyoruz, çünkü adamda kişilik bozukluğu var ben erkeğim...şeklinde başlayan her cümlesi mide bulandırıcı, baskın ve egosu yüksek bi insan.
Sadede gelecek olursam, burda arkadaşlarımız çeşitli konular açıyorlar ve okurken çok şaşırdığımız oluyo çok seviyoduk nasıl bu hale geldik ana temalı o kadar çok konu var ki...
acaba bu adamlar hep hödüktüde biz mi farketmek istemedik, hayaller aleminden çıkamadık, evliliğin duygusal olduğu kadar mantıklı davranılması gereken bi kurum olduğunu göz ardı mı ettik?
Örnek verecek olursam, ki bu örnek bi arkadaşım tarafından yaşandı, erkek arkadaşı şimdiki eşi onun için kendinden 4 yaş küçük savunmasız bi çocuğu dövmüştü gerekçe kız arkadaşına tebessüm ederek bakması, arkadaşım bu tavra bayılmıştı beni çok seviyo beni kıskanıyo sahipleniyo olarak yorumlamıştı, ama şu an eviliği hakaret yağdırma aşamasında, bunun bi ilerisinin ne olduğunu iyi biliyoruz, oysa ki o kavga bi işaretti, başka davranışlarıylada birleştirip bu adamın ne kadar saldırgan bi adam olduğu anlaşılabilirdi ama biz kadınlar hayatı hep masal tadında yaşamak istiyoruz sanki...
Bilmiş bilmiş bi edayla yazmadım bunları, nitekim geçmişte hayaller alemine dalıp sıkı bi çakılma yaşamışlığım var bunuda belirtmek isterim, hepinizi seviyorum...

seni ayakta alkışlıyorum:)))
 
evlenmeden önce okadar çok sinyal veriyolar ki aslında,ama dediğin gibi malesef bayanlar bunu göremiyo yada görsede bi bahane buluyo,benı kıskanıyor,seviyor,paylaşamıyor vs gibi..
ama ne olursa olsun erkeklerle kadınların dünyasının farklı oldugunu düşünüyorum,en ideal ilişki erkeğin başköşeye oturtulmadığı,ve vazgeçilmez olmadıgının hissettirildiği ilişkidir..
 
görüyoruz,farkediyoruz,hissediyoruz ama sonra içimizde acaba kalmasın yaşayalım görelim diye yakıştıramıyoruz, görmezden geliyoruz sonrada biliyodum zaten böyle olacağını diyoruz...

ama ben yinede çok bariz belirtiler yoksa hani adam ben hastanın tekiyim diye gözünün içine içine sokmuyorsa yaşayıpta görmekten yanayım...

Ne demiş birisi ; yapmayıp pişman olmaktansa yaşayıp pişman olmayı yeğlerim..

Umarım kötü pişmanlıklar yaşamayız hiçbir zaman....
 
Hiç körkütük aşık olmadım... Ve olmakta istemezdim açıkcası... Evlilik gibi ciddi karar alırken sadece duygularımla hareket etmek aklıma yatmıyor... Eşimi çok sevdim halada seviyorum ama mantığımı kaybedecek kadar değildi hiç bir zaman olamazda... Duygu-mantık ilişkisini kurmak gerek...Evleneceğin adamı her ikisiylede tartmak lazım :34::34::34:
 
evlenmeden önce okadar çok sinyal veriyolar ki aslında,ama dediğin gibi malesef bayanlar bunu göremiyo yada görsede bi bahane buluyo,benı kıskanıyor,seviyor,paylaşamıyor vs gibi..
ama ne olursa olsun erkeklerle kadınların dünyasının farklı oldugunu düşünüyorum,en ideal ilişki erkeğin başköşeye oturtulmadığı,ve vazgeçilmez olmadıgının hissettirildiği ilişkidir..

sana katılıyorum, ben eşimle 18 yaşında tanıştım şimdi 27 yaşıma girmek üzereyim 1 aylık evliyiz 9 senede anca ikna olabildim, her hareketini didikledim, resmen yazılı sözlü ruhsal fiziksel her türlü denedim adamı, halada acaba dediğim anlar oluyo biz mi garibiz onlar mı çok basit anlayamıyorum bazen...
 
sana katılıyorum, ben eşimle 18 yaşında tanıştım şimdi 27 yaşıma girmek üzereyim 1 aylık evliyiz 9 senede anca ikna olabildim, her hareketini didikledim, resmen yazılı sözlü ruhsal fiziksel her türlü denedim adamı, halada acaba dediğim anlar oluyo biz mi garibiz onlar mı çok basit anlayamıyorum bazen...


o acabalar hiç bitmiyo sanırım ...
 
hiç sorma :P
panik atak hastasıyım kafamda senaryo bitmez zaten :)


aynenn olmauan şeyleri olmuş gibi düşün üp nerdeyse depresyona girmye çalışıyorum zorla... Özellikle hassas (regl) dönemlerinde bu durum tavan yapıyoo... Senaryolarla savaşıyorum :)) bizde az değiliz sanırım :)
 
sana katılıyorum, ben eşimle 18 yaşında tanıştım şimdi 27 yaşıma girmek üzereyim 1 aylık evliyiz 9 senede anca ikna olabildim, her hareketini didikledim, resmen yazılı sözlü ruhsal fiziksel her türlü denedim adamı, halada acaba dediğim anlar oluyo biz mi garibiz onlar mı çok basit anlayamıyorum bazen...

hayırlı olsun canım daha çok yenisin sende benımde 3 ay bitti yeni..
valla istedigin kadar didikle irdele,emin olamıyosun değişiyo insan,bizde değişiyoruz,adamla sevgiliyken verdiğin tepkilerimi veriyosun şuan aynı olaylara.zaman zaman daha tahammülsüz olabılıyoruz bizde..
herşey değişiyo yani..
ama annemın hep bir lafı vardı iyi yönünü kötüsüne saracaksın gözükmeyecek altta kalacak..
bende burda sayısız konu açtım çok sıkıntılar yaşadım ama yavas yavas oturuyo artık..
biraz ondan biraz senden derken bi bakmışsın rayına giriyo bişeyler...
umutsuz olmayın hanımlar,
dünya bizim etrafımızda dönüyor,kıymetinizin,zerafetinizin,zekanızın farkındalığını yaşayın..
yaşasın kadınlık:)
 
kendimle kaldığımda kafam daha bi çok çalışır, ben özel okuldan mezun oldum malesef, etrafta fok balığı gibi konuşan kız çoktu, bi gün tuvalette bi konuşmaya tanık oldum, erkek arkadaşı hatun için mekan kapatmış falan, bence bu da kişilik bozukluğu mesela, kedi uzanamadığı ciğere mundar der olayı değil yani :P bu jest banada yapılsa hoşlanıcamı sanmıyorum, parasal güce dayanan hiçbi romantizm girişimi hoşuma gitmiyo, bu tavır sanki ilerde benim param var ben zenginim vs gibi geri dönermiş gelirdi bana
 
Hiç körkütük aşık olmadım... Ve olmakta istemezdim açıkcası... Evlilik gibi ciddi karar alırken sadece duygularımla hareket etmek aklıma yatmıyor... Eşimi çok sevdim halada seviyorum ama mantığımı kaybedecek kadar değildi hiç bir zaman olamazda... Duygu-mantık ilişkisini kurmak gerek...Evleneceğin adamı her ikisiylede tartmak lazım :34::34::34:

sana katılıyorum tatlım aynen bende öyle yaptım her iki yönden de tarttım ..... ama işte biriktee aynı ewi paylaşmadıkça bir şeyler yaşamadıkça zor günleri görmedikçe tartı da işe yaramıyor...

wel hasılı ewlilik zor zanaat... psikolojik fizyolojik olarak güçlü olmak zorunda kadın , takıntısız, espirili, şakacı, alıngan olmayan, 10 parmağında 10 marifet , hizmet etmekten gocunmayan , sürekli gülen , surat asmayan morali bozulmayan kocasını we kocasının ailesini ilk sırada tutan hoş tutan olmak zorundayız galiba :)))))))))))
 
sana katılıyorum tatlım aynen bende öyle yaptım her iki yönden de tarttım ..... ama işte biriktee aynı ewi paylaşmadıkça bir şeyler yaşamadıkça zor günleri görmedikçe tartı da işe yaramıyor...

wel hasılı ewlilik zor zanaat... psikolojik fizyolojik olarak güçlü olmak zorunda kadın , takıntısız, espirili, şakacı, alıngan olmayan, 10 parmağında 10 marifet , hizmet etmekten gocunmayan , sürekli gülen , surat asmayan morali bozulmayan kocasını we kocasının ailesini ilk sırada tutan hoş tutan olmak zorundayız galiba :)))))))))))

reddediyorum bunu, burnumu kesinler alayı :D
 
Kızlar şu an işyerindeyim ve aklıma geçen gün izlediğim bi film geldi, Jennifer Lopez'in Enough adlı filmini belki izlemişsinizdir, rüya gibi başlayan bi evliliğin nasıl kabusa dönüştüğüne dair yapılacabilecek en sıkı film bence, filmin bi yerinde esas kız eşiyle arabadayken bi ev beğenir, kocası arabayı durdurur ve evin kapısını çalar bu evi eşim çok beğendi satın almak istiyorum der sonunda uçuk bi fiyat vererek evi alır ev sahibini ikna eder ben istediğimi alırım edasıyla, esas kızın yüzünde güller açmaktadır sevdiği adam onun için olmazları var ediyordur onu çok seviyodur kesin vs...ama aynı adamın istediğimi alırım edasına karısını pişkin pişkin aldatırken, karısını döverken, ona hayatı zindan ederkende tanık oluyoruz, çünkü adamda kişilik bozukluğu var ben erkeğim...şeklinde başlayan her cümlesi mide bulandırıcı, baskın ve egosu yüksek bi insan.
Sadede gelecek olursam, burda arkadaşlarımız çeşitli konular açıyorlar ve okurken çok şaşırdığımız oluyo çok seviyoduk nasıl bu hale geldik ana temalı o kadar çok konu var ki...
acaba bu adamlar hep hödüktüde biz mi farketmek istemedik, hayaller aleminden çıkamadık, evliliğin duygusal olduğu kadar mantıklı davranılması gereken bi kurum olduğunu göz ardı mı ettik?
Örnek verecek olursam, ki bu örnek bi arkadaşım tarafından yaşandı, erkek arkadaşı şimdiki eşi onun için kendinden 4 yaş küçük savunmasız bi çocuğu dövmüştü gerekçe kız arkadaşına tebessüm ederek bakması, arkadaşım bu tavra bayılmıştı beni çok seviyo beni kıskanıyo sahipleniyo olarak yorumlamıştı, ama şu an eviliği hakaret yağdırma aşamasında, bunun bi ilerisinin ne olduğunu iyi biliyoruz, oysa ki o kavga bi işaretti, başka davranışlarıylada birleştirip bu adamın ne kadar saldırgan bi adam olduğu anlaşılabilirdi ama biz kadınlar hayatı hep masal tadında yaşamak istiyoruz sanki...
Bilmiş bilmiş bi edayla yazmadım bunları, nitekim geçmişte hayaller alemine dalıp sıkı bi çakılma yaşamışlığım var bunuda belirtmek isterim, hepinizi seviyorum...

Yok ben körkütük aşık değildim eski kocama.
Mantık olarak bana uygundu, sevildiğimi hissettim evlendim.
Artısını,eksisini kabul ederim sandım.
Ancak tee flört döneminde farkettiğim bazı eksilerini tolere edemedim.
Boşandım.
Aşk da olmayınca içimdeki o kolay bitti.
 
Kızlar şu an işyerindeyim ve aklıma geçen gün izlediğim bi film geldi, Jennifer Lopez'in Enough adlı filmini belki izlemişsinizdir, rüya gibi başlayan bi evliliğin nasıl kabusa dönüştüğüne dair yapılacabilecek en sıkı film bence, filmin bi yerinde esas kız eşiyle arabadayken bi ev beğenir, kocası arabayı durdurur ve evin kapısını çalar bu evi eşim çok beğendi satın almak istiyorum der sonunda uçuk bi fiyat vererek evi alır ev sahibini ikna eder ben istediğimi alırım edasıyla, esas kızın yüzünde güller açmaktadır sevdiği adam onun için olmazları var ediyordur onu çok seviyodur kesin vs...ama aynı adamın istediğimi alırım edasına karısını pişkin pişkin aldatırken, karısını döverken, ona hayatı zindan ederkende tanık oluyoruz, çünkü adamda kişilik bozukluğu var ben erkeğim...şeklinde başlayan her cümlesi mide bulandırıcı, baskın ve egosu yüksek bi insan.
Sadede gelecek olursam, burda arkadaşlarımız çeşitli konular açıyorlar ve okurken çok şaşırdığımız oluyo çok seviyoduk nasıl bu hale geldik ana temalı o kadar çok konu var ki...
acaba bu adamlar hep hödüktüde biz mi farketmek istemedik, hayaller aleminden çıkamadık, evliliğin duygusal olduğu kadar mantıklı davranılması gereken bi kurum olduğunu göz ardı mı ettik?
Örnek verecek olursam, ki bu örnek bi arkadaşım tarafından yaşandı, erkek arkadaşı şimdiki eşi onun için kendinden 4 yaş küçük savunmasız bi çocuğu dövmüştü gerekçe kız arkadaşına tebessüm ederek bakması, arkadaşım bu tavra bayılmıştı beni çok seviyo beni kıskanıyo sahipleniyo olarak yorumlamıştı, ama şu an eviliği hakaret yağdırma aşamasında, bunun bi ilerisinin ne olduğunu iyi biliyoruz, oysa ki o kavga bi işaretti, başka davranışlarıylada birleştirip bu adamın ne kadar saldırgan bi adam olduğu anlaşılabilirdi ama biz kadınlar hayatı hep masal tadında yaşamak istiyoruz sanki...
Bilmiş bilmiş bi edayla yazmadım bunları, nitekim geçmişte hayaller alemine dalıp sıkı bi çakılma yaşamışlığım var bunuda belirtmek isterim, hepinizi seviyorum...

Kesinlikle haklisin, ask denilen sey gözümüzü kör ediyor. Bunun yani sira aliskanliklar ve verdigimiz emegi bir anda birakip gitmek zor geliyor yoksa o sinyallari bende dahil herkes mutlaka fark ediyor ama görmemezlikden geliyoruz, bir nevi böylesi durumlarda beynimizi uyusturmayi tercih ediyoruz.. Üstelik bizim görmediklerimizi yada görmek istemekdiklerimizi, yakinlarimiz, dostlarimiz bizi uyarabiliyor. Onlar olaylara disardan baktiklari icin daha objektif olarak görebiliyorlar bir cok seyi fakat bunlari bizlere yansittiklarinda o kisileri de düsman olarak görmeye basliyoruz.. Beni kiskaniyorlar, mutlulugumu istemiyorlar diye kendimizi kandirmaya devam ediyoruz.. Takiii imzayi atip bir süre gectikten sonra gerceklerle yüzlesene dek bu durum böyle gidiyor maalesef..
 
Son düzenleme:
Sadede gelecek olursam, burda arkadaşlarımız çeşitli konular açıyorlar ve okurken çok şaşırdığımız oluyo çok seviyoduk nasıl bu hale geldik ana temalı o kadar çok konu var ki...
acaba bu adamlar hep hödüktüde biz mi farketmek istemedik, hayaller aleminden çıkamadık, evliliğin duygusal olduğu kadar mantıklı davranılması gereken bi kurum olduğunu göz ardı mı ettik?
Örnek verecek olursam, ki bu örnek bi arkadaşım tarafından yaşandı, erkek arkadaşı şimdiki eşi onun için kendinden 4 yaş küçük savunmasız bi çocuğu dövmüştü gerekçe kız arkadaşına tebessüm ederek bakması, arkadaşım bu tavra bayılmıştı beni çok seviyo beni kıskanıyo sahipleniyo olarak yorumlamıştı, ama şu an eviliği hakaret yağdırma aşamasında, bunun bi ilerisinin ne olduğunu iyi biliyoruz, oysa ki o kavga bi işaretti, başka davranışlarıylada birleştirip bu adamın ne kadar saldırgan bi adam olduğu anlaşılabilirdi ama biz kadınlar hayatı hep masal tadında yaşamak istiyoruz sanki...
Bilmiş bilmiş bi edayla yazmadım bunları, nitekim geçmişte hayaller alemine dalıp sıkı bi çakılma yaşamışlığım var bunuda belirtmek isterim, hepinizi seviyorum...

erkeklerin ilişkide maço tavırları göstermesini çoğu zaman kadınlar özendiriyor. sizin örnek verdiğiniz arkadaş modelinde arkadaşınız kendi başına yeten güçlü bir kadın olsa erkek arkadaşı başkasını dövmeye çalışmazdı. arkadaşınızın yaptığı zayıf ve savunmasız kadın modeli maalesef erkeği de kadının güvenliğinden sorumlu olma duygusunu pekişitirip şiddete eğilimli hale getiriyor. yani burda sorunlu olan taraf sadece erkek mi diye irdelemek lazım.

ilişkideki bozulma süreçleri iki taraflıdır. tek başına erkek ya da kadın suçlu değildir. ikiside olayın sevgiden birbirine nefrete geldiği noktada sorumludur. her durumda olaylar etki-tepki üzerine şekillenir ve şu bir gerçek ki çoğunda da kadın sorumludur. evet erkeklerin ilişkilerde kör tarafları vardır ama kadının oluşturduğu etkiye göre erkekte en güzel yada en kötü taraflar açığa çıkar.

tabi bozulma sürecini takip etmek zor oluyor bazen. kendi açımdan da bunu bildiğim halde bir ara kontrolü sağlayamadım. ben de yeni evlendiğim için bu aşamaları yaşıyorum. ama fark ettiğim zaman elimden geldiğince kendi etkimi değiştirmeye çalışıyorum. hiçbir zaman için eşimden şu konuda değişmeni istiyorum demedim. evet rahatsızlıklarımı dile getirdim ama en iyi sonuçları her zaman için kendi etkimi değiştirdiğim zamanlarda aldım.

yeni dönem ilişkileri karmaşık ve zor, en azından başlarda uyum sağlama süreçlerinde. biz anne babalarımıza göre evlilikten daha fazla doyum bekliyoruz ve onlara göre daha geç evlendiğimiz için oturmuş kişiliklerimizle uyum sağlamakta güçlük çekiyoruz. yine de en sorunlu ilişkiler bile iki tarafın gayretiyle düzelebilir inancındayım... yeterki bir taraf kendini tamamen günahsız haklı ve diğer tarafı tamamen suçlu görmesin...
 
benim gördüğüm birazda evlenmek için evleniliyor.hanım kızlarımız adamın küfrü asabiyeti var mı bakmak yerine kulaklarını tıkayıp gelinlik ceyiz bakıyorlar .ya da olan bitene kulak tıkayıp evlenelim diye cırpınıyorlar hep.
 
benim gördüğüm birazda evlenmek için evleniliyor.hanım kızlarımız adamın küfrü asabiyeti var mı bakmak yerine kulaklarını tıkayıp gelinlik ceyiz bakıyorlar .ya da olan bitene kulak tıkayıp evlenelim diye cırpınıyorlar hep.


bu çok doğru... yada evlenince değişir diye düşünülüyo ama halbuki olaylar değişiyo ama negatif yönde... Bende o dediğiniz bayanlar arasındayım kendi evim, yeni eşyalarım vs diyerek heves yapıyorum ama zaman azaldıkça acaba demeye başlıyorum sonrada bunlar düğün stresidir diyip geçiştiriyo beynimizde yada öyle olmasını istediğimiz içinnn öööfff zor şeylermişş
 
Back
X