• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Belli bir yaşa gelip aileye muhtaç yaşamak = yaşarken ölmek

Xuser

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
28 Mayıs 2018
82
53
3
Canım çok sıkkın... Hiç sevmediğim bir işte çalışıyorum.
Korumacı bir anne, sürekli bağırıp çağıran sinir hastası bir baba tarafından yetiştirildim. Annemle bir sorunum yok gerçi... Yetenekli bir çocuktum ama eğitimimle ilgilenmediler GSL giriş sınavı için beni bir kursa yazdırmış olsalardı şuan sevdiğim işi yapıyor olurdum belki... Ergenlik zamanlarında çekingen kişilik bozukluğu yaşadım. Okumayı çok sevmeme ve dersleri çok iyi dinlememe rağmen kendime başarılı olacağım konusunda güvenemedim hiç.
Ancak 25 yaşından sonra hayatı öğrenmeye başladım...
İnsan belli bir yaşa kadar ailesiyle yaşadığında kendi öz kişiliğini kaybediyor. (annem sürekli dedikodu yapan beni dolduran birisidir insan ister istemez dinlemeye mecbur kalıyor etkileniyor)
Sigaraya başladım zaten sonum ne olacak bilmiyorum.
Sanatla veya daha entelektüel işlerle ilgilenmek isterdim.
Hayattan tek istediğim yalnız yaşayıp kendi ayaklarım üstünde durmak ve özgür olmak...

Sizde anlatın biraz :)
 
Hem çalısıp hem istesen hobi olarak sanatla ilgilenebilirsin..kursa falan yazılabilirsin..bence binseyler için çaba göstermiyorsun...ya da çok istemiyorsun..hayat hiç bir şeyi altın tepside sunmaz sen gidip alirsjn.
 
Özgür olmak istemenizi çok iyi anlıyorum ve hak veriyorum :KK16:
İsteklerinize ulaşma yolunda emin adımlarla ilerleyin bence.
Umarım başarabilirsiniz.
Yalnız keşke sigaraya başlamasaydınız .
Yolun başındayken bırakın bence.
Sonra bırakması daha güç oluyor.
 
Hem çalısıp hem istesen hobi olarak sanatla ilgilenebilirsin..kursa falan yazılabilirsin..bence binseyler için çaba göstermiyorsun...ya da çok istemiyorsun..hayat hiç bir şeyi altın tepside sunmaz sen gidip alirsjn.

Haklısınız...
 
Sayın konu sahibesi;

Yanlış anlamayın şartlarınızın çok ideal olmadığı aşikar ama anlattıklarınıza bakarak bu kadar ciddi Şekilde hayatınızın hesabını keseceğiniz bir durum olduğu görünmüyor. Elbetteki zorluk çekmişsiniz ama zorluklarla ciddi mücadeleler gerektirir mutlu yaşam süreci.

Ben yetiştirme yurdundan çıkan doktor, üvey annesi kendisini kömürlüğe kapattığı için kara diye dalga geçilen mühendis, (bunu yazarken midem bulanıyor ama) düzenli cinsel istismara uğramış öğretmen olup o baba denen aşşalığa dava açmış hanımefendiler tanıdım. Örnekleri çok fazla çoğaltabilirim. Emin olun hepsinin şartları sizden fersah fersah kötü idi.

Zaten vasat insanlarla aranızdaki fark çabanızdan, irade gücünüzden kaynaklanır. Geleceğinizi inşa edecek yegane insan sizsiniz. Sizden daha iyi şartlarda insanlar olduğu gibi size gönlü kalacak milyonlarca insan var. Ve şu anda geldikleri yer belki sizden çok daha iyi.

Benim size önerim ilk önce kendinize acımayı bırakın. İkinci olarak şartları, dünyayı veya kaderinizi suçlamayın. Ve gerçekten ciddi olarak bu saatten sonra neler yapabileceğinizi önce hayal edin, sonra araştırın en sonunda da faaliyete geçin.

Bir şeyi gerçekten isterseniz ama ciddi olarak, gerçekten isterseniz olacağına inanıyorum. Bu bahsettiğim olumlama vs değil. Bir insanın gücü ile alakalı. Sizin önünüzdeki sınırlayıcı en büyük engel yine kendinizsiniz.

Sizi daha yakından tanımadığım için daha çok yardımcı olamıyorum ama bugünden çok daha iyi yerlere geleceğinize, mutlu bir hayat sürebileceğinize inancım tam. Hadi şimdi şu andan itibaren başlayın yeni hayatınızı inşa etmeye. Unutmayın bugün geri kalan ömrünüzün ilk ve muhteşem günü. Sevgi kararlılık ve çabayla kalın.
 
Öncelikle bir üniversite kazanıp o evden uzaklaş hayatı biraz daha öğren aynı zamanda üniversitede birçok sanatsal etkinlikler var onlara katılabilirsin. Sonrasında Allah kerim illaki ekmeğini bir yerden bulursun.
 
Geç kalınmış bir durum yok.

Veya olmuş bitmiş artık kurtulamazsın diyebileceğimiz bir durum da yok.

Dış etkenleri boşverin.Bence yapmak istediklerinizi yapmak için tam zamanı gelmiş.

Kendinizi de başkalarını da suçlamayın.Geçmişe takılıp kalmayın.Benden söylemesi:KK66:
 
Benim ev arkadaşım da hep güzel sanatlar okumak istiyordu, photoshop falan yapardı.
Mezun olup işsiz kalinca işkurun grafikerlik kursuna yazıldı. Hem tüm gün eğitim hem 60tl kadar harçlık alıyordu. Çıktı birkaç işte çalıştı, en sonunda da popüler bir dergide grafiker oldu. Kendini geliştirdi...he sonra atanip unide okuduğu mesleği yapmaya başladı gerçi. Ama konu şu, istedi ve yaptı.
Sen de eğer gerçekten istiyorsan bir şekilde sanatı hayatının icine alabilirsin.
Kadınlar kulübüne girdiğine göre internetin var. Youtube'i açıp çizimse çizim, illüstrasyonsa illüstrasyon... İstediğin her şeyin ücretsiz eğitimini alabilirsin.
Bilinçli kullanırsan internet bir derya, hele YouTube gerçekten bambaşka birşey...
Ben senin yerinde olsam akşamları annemle çay içip TV seyredecegime odamda videolar izler bir şekilde sanat yapmaya başlardım. Para kazanamasam bile kendi ruh sağlığım icin . Kaldı ki eğer biraz el becerin varsa instagramdan vs satış yapabilirsin. 5 liralık deftere senin istediğin şekilde keçe ile kapak yapan bir hesap vardı,30-40 TL'ye. Her sevgililer günü deli gibi iş yapıyordu. Ben bile sipariş vermiştim :) dükkanı yok birşeyi yok, sırf instagramdan bir kız...
Neden olmasın yani?
Ayrıca senin sorununu yaşiyrum, ben de çok özgür ruhlu biriyim ama maalesef ailemle yaşıyorum. Üniversitede yalnızdim ve hala o günleri unutamıyorum.. gece baska bir yerlerde kalamamak, geç olmadan eve gelmek, mutsuzken kendi evime arkadaş çağırıp bütün gece odamda şarap içip şarkı söyleyememek, arkadaşlarımı yemeğe davet edememek...
Gerçekten cooook kötü.
Ama bir sekilde kendime bir düzen kurdum. Mesela her sene mutlaka birkaç kez tatil yapıyorum.. eskiden ailem (babam melektir. Annem) izin vermek istemezdi, az hir gür çıkmadı evde. Ama sonuç olarak artık kimse tatilime laf söyleyemiyor. İstanbulda gece kimsede kalamiyorum ama tatillerimde özgürüm. En azından kocaman yilin birkaç haftasında yaşadığımı hissediyorum..
Ayrıca projelerle sunlarla bunlarla yurtdışına çıkıyorum. Bir kere çıkmışken yan şehirleri de geziyorum vs vs.
Bunda da kavgalarla, kusluklerle zar zor çıkardım. Ama şimdi ona da alıştılar (çünkü ayilsalar da bayilsalar da gideceğimi biliyorlar )
Şimdi kendimi ikna ettim. Bir kirada yasasaydim bu kadar gezemezdim. En azından kira odemiyorum şeklinde.
...
 
Üniversitede bölüm birincisi olan arkadaşım ailesi zorla evlendirmek üzereyken kaçıp, İstanbul' a gelmiş ve üniversiteye başlamış biriydi. Yalnızca üniversite giriş sınavına aklı başında bir akraba yardımıyla girmiş, geri kalan bütün emek kendisine ait. Bütün üniversite hayatı ailesinden gelen çok ciddi tehditler ile geçti. Sonuç olarak bölümü birincilikle bitirdi ve şu an çok iyi bir işi var, çok mutlu hayatından. Ailesi de artık tamamen sildi onu ve peşini bıraktılar.
Ondan sonra ben insanların gerçekten bir şey istiyorlarsa eğer yapamayacaklarına inanmıyorum. Sizin de isteklerinizi gerçekleştirmemek için hiçbir sebebiniz yok.
 
Ben 14 15 yaslarinda psikolojik sorun yasadım.bana ağır gelecek ilaçlar kullandım. O dönemimi bilenler veya sonradan oğrenenler bana hep deli gözüyle baktı. Çağımızin veya toplumumuzun sorunubu sanırım. Her ilac kullanana deli gozuyle bakmak. Bir komşu annemle olan bir kavgasında bana agir ithamlarda bulunmuştu.
Benden de bu iste. Keşke bu algıyı değiştirebilsek. Çok isterdim...
 
Ben de bir şey var sandım...
Yetişkin bir insansınız, işiniz gücünüz var. İstediğinizi yapamayacak bir durum göremiyorum ben. Aileyle yaşamak maddi olarak avantajdır, görebilene. Ha ille ayrı evse çıkın tabii, mâni mi oluyor aileniz? İşinizi sevmiyorsanız sevdiğiniz iş için çaba gösterin. Sizde hırs ve çaba yok bence.
 
Back
X