Ben miyim fitne fesat ?

beyaz lotus .!.:

Öncelikle görümcelerimi severim onlarla ilgili bir sıkıntım yok inancım geregide yılbaşı kutlamam o gün özel olarak bir yere gitmeyi tercih etmem ama görümcelerim katekulleye getirdi aa benmi söz verdim ne zaman verdim derken kendimi yılbaşında görümcelerde doğum günü kutlarken buldum ... neyse buraya kadar sıkıntı çıkarmadım yemek yedik yemeğin ortasında şarap getirdi enis te ( ki eşimi uyarmıştım aşkım alkol olayları olacaksa insanları kirmadan gidelim demiştim ) neyse ben görmemezlikten geldim gorumcemler işaret etti sarabida alıp eşim hariç enişteler balkona içki sigara başladılar...yani içip gelmelerini anlarım ama gece boyu orda sohbet edip içki içtiler sanki eşim hic yokmuş gibi birde 4 aylık bebeğim var sigara kokusu geliyor nefes alamıyorum yine sabrettim eşime mesaj çektim sanki 12 ye 20 dk kala çıktık ama görümceler beni oyalamak için bin takla attı tombala oynaştılar iste be begi giydiricem sevmeye çalışmalar zorla çıktık eşimle ordan daha anlatamadığım minik bi detay daha var neyse... ben bi şey demedim sabahleyin olanlardan esim cani sıkıldı biliyorum ama kendi ailesi olduğundan ses edemiyor tatlı tatlı sevgi dolu geçinirken bana sert çıktı sabah durduk yere bende bana kizacagina sana değer vermeyenlere kız dedim fitne fesat olma dedi sustum sinirlendim neyse... benim ailemin hafif bi şeyinde enistelerle irtibatını kesti hemen kendi ailesine toz kondurmuyor bu ayrı bi konu ama eşime o gece casper muamelesi yapılması çok zoruma gitti simdi ben fitne fesatmiyim ve bu durumda eşime nasıl davranmali nasıl bir yol izlemeliyim aile huzurum için elbette eşimin insanlara gerektiği kadar değer vermesi için

Genişletmek için tıkla...

wasbiye .!.:

İnsanların farklı hassasiyetleri olabilir.

Takvim değişikliğini kutlamak normalse, kutlamamak niye anormal?!

Arkadaşın demek ki kendine göre bir hassasiyeti var.

Hep beraber dövelim o zaman, "O Noel değil yılbaşı, yılbaşı" diye.

Adının ne olduğunun ne önemi var?
Yılbaşı olduğu için değil alkole karşı olduğu için rahatsız olmuş.

Dini alana girip konuyu kapattırmaya gerek yok, ama şunu da belirtmek lazım: içmediği gibi içilen ortamda bulunmak istememesi de gayet normal, anlaşılır ve hatta inancına göre olması gereken bir davranış.

İnsanları kendi kalıparımıza oturtmak zorunda mıyız?

İçen içer sana ne? Sen içmiyorsun ki, sana ne zararı var? gibi kendi doğrularımıza göre insanları yargılamak saçma.
Küstahça bir tavır.
Adı ve sebebi ne olursa olsun, rahatsız olmuş günah olduğu için. Tutup da onlar "Yılbaşı", "Noel" kutlamasın dememiş ki?!
Bize ne oluyor da sıfat takıyoruz.

Bu sene de bu moda: cahilsin, Noelle yılbaşını karıştırıyorsun, o yılbaşı, insanlar eğlenmesin mi, sana zararı mı var, önce 26 -31 Aralık farkını öğren de gel... falan falan.
Adı ne ise ne. Alkol almıyor, alınan ortamda bulunmaktan rahatsız, bunun kabul edilmeyecek anlaşılmayacak tarafı nedir? Gayet basit.
Birilerine göre içmek normaldir, birilerine göre içmeden o ortamda bulunmak da normaldir. E bunların hepsi kadar, o ortamda bulunmaktan rahatsız olmak da normaldir.
Kendi kalıplarımıza sokmaktan yorulmadık mi insanları?

Konu sahibi, içene karışmamış; orada bulunmaktan dolayı ve eşinin de yok sayılmasından rahatsız olmuş.

Sevdiği ve aynı zamanda akrabası olan insanlarla bir arada olmak ve onların tasvip etmediği davranışlarına katlanmak arasında bir ikilem ve huzursuzluk yaşamış.

Bunu yaşayan binlerce insan var, garipsenmesi ve anormal görmek çok saçma.
İnsanlar maalesef bu ikilemi yaşıyor.
Sosyal bir varlık olmanın, sevmenin, akraba olmanın ve başka sebeplerin gereği olarak sevdikleri ile beraber olmak ile inancının gereği arasında sıkışıp kalıyor.
Kimi birincisini öne çıkarıyor kimi ikincisini.

Herkesin doğrusu kendisine.

Bu ikilemi maalesef ki çok yaşayacaksın konu sahibi.
Atlatmanın kolay ve kesin bir çaresi yok.
Uzak kalsan kalamazsın, başkalarının sana uymasını bekleyemezsin, uyum sağlamaya çalışsan da sen beceremezsin.
Grifit bir durum.
Duruma ve zamana göre davranmaya çalışmak, kimseyi kırmadan ve dökmeden kendi değerlerinize uymayan ortamlarda bulunmamaya çalışmak ve her şart ve ortamda inandığınız gibi yaşamaya çalışmakla işe başlayabilirsiniz.

Siz anlayışlı ama aynı zamanda iradeli durunca, sevdikleriniz de değerlerinize saygı duymaya başlayacaktır.

Sizin olduğunuz ortamlarda sizi rahatsız eden davranışlarda bulunmayacak, böyle bir durum varsa da sizi o an için çağırmayacaklardır.
Ama yılbaşı eğlencesi maalesef bu hassasiyetin olmadığı bir durum. Keşke yaşanmasaydı ama olan olmuş. Eşinizi bundan dolayı aciz görmek sizin yanlışınız olmuş.

........

Şu da var, yorum yaparken, konu sahibi ya da bir yorumcuya çakmak için eski konularını ve yorumlarını mı karıştırıyoruz...?!
Arada bağlantı olsa anlarım ama bambaşka dertler için yazılmış şeyler var ortada.
İşimize gelmiyor, yargılayacağız, başka yorumcuların gözünde haksız ve kücük düşürücü bir duruma sokacağız, ezeceğiz konu sahibini....
Nasıl yapalım?
Açalım eski konularını, eşiyle ilgili daha önce paylaştığı bir durumu ortaya serelim, hem bel altı bir konuymuş, oh mis, gayet vurmaya ve yermeye müsait.
Ki bel altı konular öyledir, yargılarken, küçük düşürürken, vurun abalıya yaparken, yandaş toplarken, toptan saldırırken kullanabileceğimiz en güzel konular. Herkes ahlaklı herkes mükemmel ya, sorunu derdi olan da sapık ve taşlanması gerek.
Oh ne ala, ne ahlaklı, ne dürüst bir tavır...?!?!!!

Gerçekten ayıp, başka konuyu buraya taşıyıp tartışılan mevzuyu başka yere çekmek.

Hem tabi tek yargılayıcı, hüküm verici bizleriz, mükemmeliz, tek doğru bizim doğrularımız, bizim din anlayışımız, bizim ahlak anlayışımız...!
Uymayan ise cahil, yanlış yolda ya da sapık..!

Öyle ya, alkol hassasiyeti olanın ya da genel ifadeyle dindar geçinenin! (geçinmek benim tanımım değil, eleştirenlerin bakış açısı) başka kusurları, sorunları, hataları, günahları, ikilemleri, aile problemleri, pişmanlıkları, özürleri, kararsızlıkları, nefisleri, yanlışları olamazzzz..!

Başka konuda bel altı yanlışları olan eşinin durumunu ortaya koyan konu sahibesi, bu konuda infaz edilmeli, yargılanmalı öyle mi?

Senin kocan sapık ve çarpık kafalı, ne demeye ve hangi hakla ve de hangi cürretle ibadet eder yılbaşında, nasıl alkol hassasiyeti olabilir ki?!?! Değil mi?!

Böyle böyle akıl verip, yargılayıp, tu kaka yapıp gömüyoruz herkesi...

Sonra da sosyal medyada herkes süt gibi temiz, gelsin adalet /barış /insanlık /kardeşlik dilekleri....
Pehhhh...!!!!

Adminlere not: Tartışılan, eleştirilen şey günah/sevap vs değildir. Yani mesele dini değildir. Zaten bu kimsenin haddine değildir doğal olarak.
Mesele sosyal ilişkiler, uyumsuzluklarda davranış biçimlerimiz, çözüm yolları, insanları yargılama nedenlerimiz ve şeklimiz, bakış açılarımız...

Not2: İnsanları eleştirirken ya da överken, siyasi ya da dini konulardaki başka konulardan bildiğimiz fikirlerine göre değil, mevcut duruma göre değerlendirmeliyiz.
Bir nicke bakınca, zihnimizin çağrıştırdığı ve önceden yargıya varıp kalıba oturttuğumuz duruma göre koşulsuz yermek ya da övmek zorunda değiliz.

Birbirine karşı çoğu alanda tamamen zıt fikirde olanlar, kullanıcı adına bakıp savunma geliştirerek ve sırf bu yüzden, eleştirmek ve ayar vermek zorunda değil.
Buna ayrık durumu göz ardı ederek, görüşüne gerçekten katılıyorsak bunu belirtmekten çekinmemeliyiz.

Yine aynı şekilde başka alanlarda aynı fikirde olanların da, sırf bu aynı görüşün verdiği gizli bağlılıkla ve arka çıkma iç güdüsüyle toplu hareket etmemeli ya da sevdiği/fikirdaş olduğu için eleştirmekten çekinmemelidir.
Kutuplaşmak işte tam da bunları yapmaktır...

Genişletmek için tıkla...

wasbiye .!.:

İnsanların farklı hassasiyetleri olabilir.

Takvim değişikliğini kutlamak normalse, kutlamamak niye anormal?!

Arkadaşın demek ki kendine göre bir hassasiyeti var.

Hep beraber dövelim o zaman, "O Noel değil yılbaşı, yılbaşı" diye.

Adının ne olduğunun ne önemi var?
Yılbaşı olduğu için değil alkole karşı olduğu için rahatsız olmuş.

Dini alana girip konuyu kapattırmaya gerek yok, ama şunu da belirtmek lazım: içmediği gibi içilen ortamda bulunmak istememesi de gayet normal, anlaşılır ve hatta inancına göre olması gereken bir davranış.

İnsanları kendi kalıparımıza oturtmak zorunda mıyız?

İçen içer sana ne? Sen içmiyorsun ki, sana ne zararı var? gibi kendi doğrularımıza göre insanları yargılamak saçma.
Küstahça bir tavır.
Adı ve sebebi ne olursa olsun, rahatsız olmuş günah olduğu için. Tutup da onlar "Yılbaşı", "Noel" kutlamasın dememiş ki?!
Bize ne oluyor da sıfat takıyoruz.

Bu sene de bu moda: cahilsin, Noelle yılbaşını karıştırıyorsun, o yılbaşı, insanlar eğlenmesin mi, sana zararı mı var, önce 26 -31 Aralık farkını öğren de gel... falan falan.
Adı ne ise ne. Alkol almıyor, alınan ortamda bulunmaktan rahatsız, bunun kabul edilmeyecek anlaşılmayacak tarafı nedir? Gayet basit.
Birilerine göre içmek normaldir, birilerine göre içmeden o ortamda bulunmak da normaldir. E bunların hepsi kadar, o ortamda bulunmaktan rahatsız olmak da normaldir.
Kendi kalıplarımıza sokmaktan yorulmadık mi insanları?

Konu sahibi, içene karışmamış; orada bulunmaktan dolayı ve eşinin de yok sayılmasından rahatsız olmuş.

Sevdiği ve aynı zamanda akrabası olan insanlarla bir arada olmak ve onların tasvip etmediği davranışlarına katlanmak arasında bir ikilem ve huzursuzluk yaşamış.

Bunu yaşayan binlerce insan var, garipsenmesi ve anormal görmek çok saçma.
İnsanlar maalesef bu ikilemi yaşıyor.
Sosyal bir varlık olmanın, sevmenin, akraba olmanın ve başka sebeplerin gereği olarak sevdikleri ile beraber olmak ile inancının gereği arasında sıkışıp kalıyor.
Kimi birincisini öne çıkarıyor kimi ikincisini.

Herkesin doğrusu kendisine.

Bu ikilemi maalesef ki çok yaşayacaksın konu sahibi.
Atlatmanın kolay ve kesin bir çaresi yok.
Uzak kalsan kalamazsın, başkalarının sana uymasını bekleyemezsin, uyum sağlamaya çalışsan da sen beceremezsin.
Grifit bir durum.
Duruma ve zamana göre davranmaya çalışmak, kimseyi kırmadan ve dökmeden kendi değerlerinize uymayan ortamlarda bulunmamaya çalışmak ve her şart ve ortamda inandığınız gibi yaşamaya çalışmakla işe başlayabilirsiniz.

Siz anlayışlı ama aynı zamanda iradeli durunca, sevdikleriniz de değerlerinize saygı duymaya başlayacaktır.

Sizin olduğunuz ortamlarda sizi rahatsız eden davranışlarda bulunmayacak, böyle bir durum varsa da sizi o an için çağırmayacaklardır.
Ama yılbaşı eğlencesi maalesef bu hassasiyetin olmadığı bir durum. Keşke yaşanmasaydı ama olan olmuş. Eşinizi bundan dolayı aciz görmek sizin yanlışınız olmuş.

........

Şu da var, yorum yaparken, konu sahibi ya da bir yorumcuya çakmak için eski konularını ve yorumlarını mı karıştırıyoruz...?!
Arada bağlantı olsa anlarım ama bambaşka dertler için yazılmış şeyler var ortada.
İşimize gelmiyor, yargılayacağız, başka yorumcuların gözünde haksız ve kücük düşürücü bir duruma sokacağız, ezeceğiz konu sahibini....
Nasıl yapalım?
Açalım eski konularını, eşiyle ilgili daha önce paylaştığı bir durumu ortaya serelim, hem bel altı bir konuymuş, oh mis, gayet vurmaya ve yermeye müsait.
Ki bel altı konular öyledir, yargılarken, küçük düşürürken, vurun abalıya yaparken, yandaş toplarken, toptan saldırırken kullanabileceğimiz en güzel konular. Herkes ahlaklı herkes mükemmel ya, sorunu derdi olan da sapık ve taşlanması gerek.
Oh ne ala, ne ahlaklı, ne dürüst bir tavır...?!?!!!

Gerçekten ayıp, başka konuyu buraya taşıyıp tartışılan mevzuyu başka yere çekmek.

Hem tabi tek yargılayıcı, hüküm verici bizleriz, mükemmeliz, tek doğru bizim doğrularımız, bizim din anlayışımız, bizim ahlak anlayışımız...!
Uymayan ise cahil, yanlış yolda ya da sapık..!

Öyle ya, alkol hassasiyeti olanın ya da genel ifadeyle dindar geçinenin! (geçinmek benim tanımım değil, eleştirenlerin bakış açısı) başka kusurları, sorunları, hataları, günahları, ikilemleri, aile problemleri, pişmanlıkları, özürleri, kararsızlıkları, nefisleri, yanlışları olamazzzz..!

Başka konuda bel altı yanlışları olan eşinin durumunu ortaya koyan konu sahibesi, bu konuda infaz edilmeli, yargılanmalı öyle mi?

Senin kocan sapık ve çarpık kafalı, ne demeye ve hangi hakla ve de hangi cürretle ibadet eder yılbaşında, nasıl alkol hassasiyeti olabilir ki?!?! Değil mi?!

Böyle böyle akıl verip, yargılayıp, tu kaka yapıp gömüyoruz herkesi...

Sonra da sosyal medyada herkes süt gibi temiz, gelsin adalet /barış /insanlık /kardeşlik dilekleri....
Pehhhh...!!!!

Adminlere not: Tartışılan, eleştirilen şey günah/sevap vs değildir. Yani mesele dini değildir. Zaten bu kimsenin haddine değildir doğal olarak.
Mesele sosyal ilişkiler, uyumsuzluklarda davranış biçimlerimiz, çözüm yolları, insanları yargılama nedenlerimiz ve şeklimiz, bakış açılarımız...

Not2: İnsanları eleştirirken ya da överken, siyasi ya da dini konulardaki başka konulardan bildiğimiz fikirlerine göre değil, mevcut duruma göre değerlendirmeliyiz.
Bir nicke bakınca, zihnimizin çağrıştırdığı ve önceden yargıya varıp kalıba oturttuğumuz duruma göre koşulsuz yermek ya da övmek zorunda değiliz.

Birbirine karşı çoğu alanda tamamen zıt fikirde olanlar, kullanıcı adına bakıp savunma geliştirerek ve sırf bu yüzden, eleştirmek ve ayar vermek zorunda değil.
Buna ayrık durumu göz ardı ederek, görüşüne gerçekten katılıyorsak bunu belirtmekten çekinmemeliyiz.

Yine aynı şekilde başka alanlarda aynı fikirde olanların da, sırf bu aynı görüşün verdiği gizli bağlılıkla ve arka çıkma iç güdüsüyle toplu hareket etmemeli ya da sevdiği/fikirdaş olduğu için eleştirmekten çekinmemelidir.
Kutuplaşmak işte tam da bunları yapmaktır...

Genişletmek için tıkla...

Stheno .!.:

Değil mi inançsız bir insan olarak ben bile rahatsız oldum bu dayatmadan.
Kadın zaten içkili kutlamadıklarını belirtmiş,namaz kılıp Kuran okuyoruz demiş.O da bu şekilde hoşlanıyor demek ki.
Belki inancına ters olmasını düşündüren sebepler vardır bu olayı abartmanın alemi yok.Biz de müslümanız falana filana gerek yok demek ki o biraz farklı düşünüyor.Küçük bir ayrıntı o sadece insanların bunun üzerine onlarca şey yazması anlamsız geliyor bana.Her sene aynı muhabbetler.

Konu sahibi keşke gitmeseydiniz bir bahane bulup.Ortamın öyle olacağını az buçuk tahmin etmişsinizdir.Siz de bozulmuşsunuz,karşı taraf da bozulmuştur eminim.Ayrıca size saygı duydukları dışarıda içmelerinden gayet belli.Kötü niyetli olduklarını düşünmüyorum,sizinle de ilgilenmişler çünkü.Eşinizin de alınacağını sanmam.Kardeşleri sonuçta onlar,küsülecek kırılacak bir şey yok.Siz de fazla konuşmayın bu durumu artık kötü olmuş evet ama unutulup gitsin.Ha fitne fesat biraz ağır olmuş ama konuşursunuz aranızda halledersiniz o meseleyi,birbirinizi üzmeyin.

Genişletmek için tıkla...