Slm arkadaslar suanda okadar kendimi tukenmis hissediyorumki... Dun dokturla gorusmemiz vardi ben 4 kere tupbebek denemesi gecirdim olmadi 4 du 'de.. Ve dun ilk defa doktur bana yumurtamin kalitesiz oldugunu ondan olmadigini ve Ve yuzde 90 olmayacagini soyledi.. Ve istersem eger baska birinin yumurtasini esimle birlestirip emrio yapip bana konulacagini dedi.. Bilmiyorum ne yapacagim ama evliligimizde boyle gitmiyecegini. Hissediyorum... Lutfen bana bi yardimci olun.. Ve biliyorumki dinimizcede bu haram.. Ben hollandada yasiyorum.. Duydugumdan beri bunu ölü gibiyim... Benimde bu sorunu yasayan varmi ve bebegi olmus??? Lutfen cvp verin..
Mesajınızın üzerinden çok zaman geçmiş ama yazmadan duramadım. Yumurta kalitesizliği anne olmayı zorlaştırsa da kaliteyi artırmak için bir sürü yol var. Size tavsiyem, öncelikle evliliğinizle ilgili olumsuz düşüncenizden kurtulun. Anne - baba olamamak, dünyanın ya da hayallerin sonu değil. Çocuk sahibi olmadan mutlu olmayı başarabilen binlerce aile var. Bizlerin durumunda çocuksuz aile olma ihtimali daha yüksek. Önemli olan eşinizle birlikte böyle bir durumda gerçek mutluluk için çalışıp çalışmayacağınız. Bunu netleştirdiğinizde, yaşadığınız strese bağlı kalite düşmesi % 50 oranında ortadan kalkacaktır. Çünkü üreme sistemimiz üzerinde stres çok ciddi boyutlarda etkili. Bulabilirseniz bir bioenerji uzmanından yardım alın. Bedensel enerji akışımız tedaviler sırasında gerçekten olumsuz etkileniyor. (Diğer etkenleri saymıyorum) Bu da yumurta gelişimini etkiliyor. Akupunktur da bir yöntem. İşinin ehli birisiyle çalışmak avantaj sağlayacaktır. Bunun yanında bal-polen propolis üçlüsünü karıştırıp düzenli olarak kullanın. Dengeli beslenin. Kilo fazlanız ya da eksiğiniz varsa, normal sınırlara çekmeye çalışın. Açık havada düzenli yürüyüş yapın. Bu arada gün içinde bol su için. Bunlar zaten sağlığımız için dikkat etmememiz gereken noktalar. Çörekotu bal ve tarçın karışımını günde üç defa düzenli olarak tüketin. Bu arada Çuha çiçeği yağı (eczane ve aktarlarda bulabilirsiniz. Primrose Oil diye geçiyor) yumurta kalitesini artırıyor. ( adetin ikinci günü başlayıp sonraki adete 10 gün kalana kadar devam edin. Gebelik ihtimalinde kullanmayın, düşüğe neden olabiliyor) Bu arada farkındaysanız yaşınızı sormadım. Ben 41 yaşındayım. 7 yıllık evliyim. Ben de tedavi sürecindeyim. Uzun zaman evlat hasreti çekince bu alanda uzmanlaşır olduk.
Sorununuz sadece yumurta kalitesi ise çözümsüz değil aslında. Sadece modern tıp, para odaklı çalıştığı için donasyona yönlendirmek işlerine geliyor. Eğer başka bir sorun yoksa, anne olmanız doktorun söylediği kadar imkansız değil. Bunun pek çok örneği var...
Donasyon fikri ancak hiç yumurta yoksa ortaya atılabilecek bir fikir. Ona çok takılmayın. Ancak tekrar söyleyeceğim, eşinizle aranızdaki uyum ve anlayış, bebeğinize giden yoldaki en önemli mihenk taşı. Yaşadığımız sınav kimsenin suçu değil. En ağır yükü biz kadınlar üstlensek te, erkekler bizden daha duygusal aslında. Biz paylaşıp rahatlamak için yollar buluyoruz, onlar içlerine atıyor. O yüzden ne siz onun anlayışsız olduğunu düşünün, ne de onun bunu yetersizlik gibi görmesine izin verin. Açıkça sorunu masaya yatırıp izleyeceğiniz yola karar verin ve detaylarla ondan sonra ilgilenin. Sevginizi sıcak tutmak önceliğiniz olsun.
Çok uzattım biliyorum ama kendimden örnek vermek istiyorum size. 2013 Ocak - Şubat ayında geçirdiğim bir rahatsızlık nedeniyle doktora gittiğimde iki yumurtalıkta 20 civarı folikül görüldü. Gelişimleri güzel görünüyordu vs. 2013 Temmuz ayının ilk günü çok ciddi bir travma yaşadım. Sadece evliliğimi değil, tüm hayatımı etkileyecek kadar ağırdı. Ekim ayına kadar sürdü. Kasım 2013' te
tüp bebek için doktora gittiğimde sadece bir folikül kalmıştı ve içinin dolu olup olmadığı bile belli değildi. Çöküşüm başlamıştı ve biraz erteleme şansım olsa da zamanım daralmıştı. 2014 Mart ayında tüp bebek tedavisine geçtik, ön hazırlıkla üç folikül oluştu ancak sadece bir yumurta toplanabildi. Döllendi ve transfer edildi fakat tutunamadı. Nisan ayından itibaren tam anlamıyla kendimi kampa aldım. Bioenerji terapisi, psikolojik destek, yürüyüş, düzgün beslenme... Ağustos ayında başka bir doktora muayene oldum ve bunca yıldır ilk defa bir doktor, tüplerimden birisindeki tıkanıklık nedeniyle hidrosalpenks oluştuğunu, gebelik oluşsa bile tutunmanın mümkün olmadığını söyledi. Şimdi onun tedavisi için uğraşıyorum. Söylemiştim, yaşım 41. Yaşıtlarım torun sevmeye başlayacak yakında. Ama önemli değil. Benim bebeğim, değerli olduğunu, bize katılması için yaşadığımız kararlılık ve arzuyu bilecek. Anne babasının arasında iyi ya da kötü ne yaşanırsa yaşansın, onun varlığının bize güç verdiğini, ona ulaşmak için her şeyi göze aldığımızı bilecek. Bu bir çocuğun kişilik gelişimindeki en önemli nokta. Sevildiğini bilmek ve bu sevgiden güç almak...
Diyeceğim o ki, detaylı muayene, rahim filmi ve testlerinizde sorun görünmüyorsa, Allah izin verdiyse, bu kadar moralinizi bozmayın. Çözülmeyecek bir sorun değil sizinki. Rabbim sizi evladınıza kavuşturacak insanlarla karşılaştırsın...