Daha önceki konularıma denk gelenler bilir psikolojisi pek düzgün biri olmadığımı :) Yani fazla ağlak, fazla yıkılmış biriyim.. Annemle ilgili bir konu açmıştım, içimdekileri az çok anlatmıştım... Rahatlamıştım, gerçekten. Yine içim rahatlasın istiyorum; uzun olsa bile beni dinler misiniz? Lütfen...
2 aya yakın süredir herşeyden bağımı kopardım resmen. Önce hiç bir sebep yokken eşimden kaçmaya başlamıştım ki beni zorlayan ya da kötü biri değildir kendi. Aksine bir çok kişinin olmayacağı kadar bana destek oldu hep. Neden kaçmadı, neden savaştı, neden onca hakareti zorluğu çekti bilemiyorum bazen sevgiden aşktan fazlasını gerektirir bu galiba...
Annem kız kardeşimle arkamdan konuşmuş hep. Kardeşim annemle tartışmış bir gün, bayağı çok. Kardeşimin yanına gittim üzme anneni yazık bak falan dedim. Kardeşim "ne acıyosun ona be, senin arkandan neler diyor. senin yüzüne gülüyor arkandan demediği kalmıyor, iki yüzlü o" dedi. "deme öyle sinirlisin beni de kırma lütfen" dedim benim gözler doldu ama. Sonra devamını söyledi "Annem eve gelmeni bile istemiyor, benim 1 kızım 1 oğlum var diyor(beni saymıyor yani :) ), o layığını buldu orayı hakediyormuş demekki diye söyleniyor" dedi. Yıkıldım, elim ayağım titredi, neler hissettim o an anlatamıyorum bile...
Annemin yanına gittim hemen, neden bana böyle yapıyorsun dedim, ağladım... Acımaz annem ağlamama üzülmez hiç... Kendini küçük düşürme dedi sadece bana ağladığım için.. Anneme ilk defa saygısızca bişey söyledim ve "Senden nefret ediyorum" dedim.. Ama üzülmedi, umursamadı... Öyle çektim, öyle incindim ki annemden(eski konumda bahsetmiştim detaylarını)...
Darmadağın oldum iyice.. Annem tarafından çok doldum; eşimi çok kırdım. Annem bana "ikinci el evde mi oturcaksın sen ben bile sıfır eve geldim yazık sana yaa" demişti Allahım nasıl öyle kandım doldum eşime yüklendim.. Bir sürü şeyde çektirdim eşime böyle. Ama aklım bende değildi sanki; beni doğuran büyüten kadına ANNEM dediğim kişiye güvendim. O büyük o iyi bilir beni düşünüyordur dedim Ama annem beni düşündüğü için değil, eşimden ayırmak için yapmış herşeyi meğerse.. Annem eşimi istememişti; yaşlı duruyor saçı bile yok vs diyordu. Ama eşim çok ağırbaşlı sessiz biridir; yetim 11 yıl annesine bakmışlar(hastaymış) onun etkisinden sanırım çok durgun sessiz sakin benim gibi gözleri çabuk dolan biridir. O annesinin eksikliğini benim annemde gidermek istedi "Annemi erken kaybettim ama siz benim annemsiniz" dedi anneme ki annem ne hakaretler etmişti ona ve ailesine. Ama annem yine de vurdu her seferinde eşime...
Babam ve erkek kardeşim bu hikayede sessiz ve ezilen taraftır. Annem babamı, kız kardeşim erkek kardeşimi ezer. Onlara da öyle üzülüyorum ki...
Babama, canımın içi erkek kardeşime, eşime öyle üzüldüm ki artık iyice dağıldı ruh halim. Geceleri uyuyamaz oldum her gece rüyalar görüp ağlıyordum rüyamda. Eşim sarsmış su dökmüş yine de zor uyandırmış.. Uyuyamaz oldum, 1 gecede 5 kez öyle ağladığım oluyordu. Gündüz de durduk yere ağlama nöbetleri geliyordu. Habire affedersiniz kusuyordum. Dalıp gidiyordum, gözlerim sürekli dolu doluydu. Annemin yanına gidip "neden beni mahvediyorsun" diye hesap sormak istedim.. Babamı, erkek kardeşimi o evden kurtarmak istedim.. Yapamadıkça içimde büyüdü herşey.. İşi bıraktım; ben bir öğretmenim. Çocukların hakkına girmekten korktum, onları haketmediğimi biliyordum ve onları hakedecek başka bir öğretmen gelir diye istifa ettim... İşten çıkınca iyice kendi kabuğuma çekildim, temizliğe verdim kendimi. Çamaşır suyunu ve porçözü abartınca zehirlendim. Psikoloğa gittim eşimin zoruyla, bi parça yardım göremedim. Beni yönlendiremedi, içimdeki bunalımı atmam için bana bir yol gösteremedi belki de ben kabul etmedim desteği...
Şimdi iyi miyim? Hayır. Hala ağlama nöbetlerim, hala sürekli dolu olan gözlerim var. 73 kilodan 64'e düştüm. Diyetisyen ve spor desteği alıp kilo veremeyen bir insandım ben :) Eşime yalvardım Ankaradan gidelim diye. Nişanlıyken de çok istemiştim böyle sorunlar olacağını biliyordum ben ama eşim hiç ikna olmamıştı ankara başkent burda yaşamak daha kolay vs diyip duruyordu ki haklıydı da.. Ama artık ikna oldu, hatta o dedi gidelim Ankaradan diye :) Gitmek çözüm müdür sizce? Düzelir miyim o zaman?
Lütfen bana bir akıl verin, bu bunalımdan nasıl çıkarım, nasıl kurtulurum. Hiç iyi değilim. Sürekli öldüğümü hayal ediyorum "Ölsem her şey biter tüm sorunlarımdan kurtulurum" diyorum. Ahiretimden korkuyorum, babamı erkek kardeşimi eşimi yalnız bırakmaktan korkuyorum, gözüm arkada kalır diyorum... sonra öldüğümü annemin ardımdan ağladığını düşünüyorum, kızım diye diye ağlıyor falan.. Belki pişman olur diyorum...
Uzun oldu, ama içim boşalmıyor inanın... Aklınıza, yönlendirmenize ihtiyacım var. "Takma" diyor herkes ama olmuyor dendiği gibi...
2 aya yakın süredir herşeyden bağımı kopardım resmen. Önce hiç bir sebep yokken eşimden kaçmaya başlamıştım ki beni zorlayan ya da kötü biri değildir kendi. Aksine bir çok kişinin olmayacağı kadar bana destek oldu hep. Neden kaçmadı, neden savaştı, neden onca hakareti zorluğu çekti bilemiyorum bazen sevgiden aşktan fazlasını gerektirir bu galiba...
Annem kız kardeşimle arkamdan konuşmuş hep. Kardeşim annemle tartışmış bir gün, bayağı çok. Kardeşimin yanına gittim üzme anneni yazık bak falan dedim. Kardeşim "ne acıyosun ona be, senin arkandan neler diyor. senin yüzüne gülüyor arkandan demediği kalmıyor, iki yüzlü o" dedi. "deme öyle sinirlisin beni de kırma lütfen" dedim benim gözler doldu ama. Sonra devamını söyledi "Annem eve gelmeni bile istemiyor, benim 1 kızım 1 oğlum var diyor(beni saymıyor yani :) ), o layığını buldu orayı hakediyormuş demekki diye söyleniyor" dedi. Yıkıldım, elim ayağım titredi, neler hissettim o an anlatamıyorum bile...
Annemin yanına gittim hemen, neden bana böyle yapıyorsun dedim, ağladım... Acımaz annem ağlamama üzülmez hiç... Kendini küçük düşürme dedi sadece bana ağladığım için.. Anneme ilk defa saygısızca bişey söyledim ve "Senden nefret ediyorum" dedim.. Ama üzülmedi, umursamadı... Öyle çektim, öyle incindim ki annemden(eski konumda bahsetmiştim detaylarını)...
Darmadağın oldum iyice.. Annem tarafından çok doldum; eşimi çok kırdım. Annem bana "ikinci el evde mi oturcaksın sen ben bile sıfır eve geldim yazık sana yaa" demişti Allahım nasıl öyle kandım doldum eşime yüklendim.. Bir sürü şeyde çektirdim eşime böyle. Ama aklım bende değildi sanki; beni doğuran büyüten kadına ANNEM dediğim kişiye güvendim. O büyük o iyi bilir beni düşünüyordur dedim Ama annem beni düşündüğü için değil, eşimden ayırmak için yapmış herşeyi meğerse.. Annem eşimi istememişti; yaşlı duruyor saçı bile yok vs diyordu. Ama eşim çok ağırbaşlı sessiz biridir; yetim 11 yıl annesine bakmışlar(hastaymış) onun etkisinden sanırım çok durgun sessiz sakin benim gibi gözleri çabuk dolan biridir. O annesinin eksikliğini benim annemde gidermek istedi "Annemi erken kaybettim ama siz benim annemsiniz" dedi anneme ki annem ne hakaretler etmişti ona ve ailesine. Ama annem yine de vurdu her seferinde eşime...
Babam ve erkek kardeşim bu hikayede sessiz ve ezilen taraftır. Annem babamı, kız kardeşim erkek kardeşimi ezer. Onlara da öyle üzülüyorum ki...
Babama, canımın içi erkek kardeşime, eşime öyle üzüldüm ki artık iyice dağıldı ruh halim. Geceleri uyuyamaz oldum her gece rüyalar görüp ağlıyordum rüyamda. Eşim sarsmış su dökmüş yine de zor uyandırmış.. Uyuyamaz oldum, 1 gecede 5 kez öyle ağladığım oluyordu. Gündüz de durduk yere ağlama nöbetleri geliyordu. Habire affedersiniz kusuyordum. Dalıp gidiyordum, gözlerim sürekli dolu doluydu. Annemin yanına gidip "neden beni mahvediyorsun" diye hesap sormak istedim.. Babamı, erkek kardeşimi o evden kurtarmak istedim.. Yapamadıkça içimde büyüdü herşey.. İşi bıraktım; ben bir öğretmenim. Çocukların hakkına girmekten korktum, onları haketmediğimi biliyordum ve onları hakedecek başka bir öğretmen gelir diye istifa ettim... İşten çıkınca iyice kendi kabuğuma çekildim, temizliğe verdim kendimi. Çamaşır suyunu ve porçözü abartınca zehirlendim. Psikoloğa gittim eşimin zoruyla, bi parça yardım göremedim. Beni yönlendiremedi, içimdeki bunalımı atmam için bana bir yol gösteremedi belki de ben kabul etmedim desteği...
Şimdi iyi miyim? Hayır. Hala ağlama nöbetlerim, hala sürekli dolu olan gözlerim var. 73 kilodan 64'e düştüm. Diyetisyen ve spor desteği alıp kilo veremeyen bir insandım ben :) Eşime yalvardım Ankaradan gidelim diye. Nişanlıyken de çok istemiştim böyle sorunlar olacağını biliyordum ben ama eşim hiç ikna olmamıştı ankara başkent burda yaşamak daha kolay vs diyip duruyordu ki haklıydı da.. Ama artık ikna oldu, hatta o dedi gidelim Ankaradan diye :) Gitmek çözüm müdür sizce? Düzelir miyim o zaman?
Lütfen bana bir akıl verin, bu bunalımdan nasıl çıkarım, nasıl kurtulurum. Hiç iyi değilim. Sürekli öldüğümü hayal ediyorum "Ölsem her şey biter tüm sorunlarımdan kurtulurum" diyorum. Ahiretimden korkuyorum, babamı erkek kardeşimi eşimi yalnız bırakmaktan korkuyorum, gözüm arkada kalır diyorum... sonra öldüğümü annemin ardımdan ağladığını düşünüyorum, kızım diye diye ağlıyor falan.. Belki pişman olur diyorum...
Uzun oldu, ama içim boşalmıyor inanın... Aklınıza, yönlendirmenize ihtiyacım var. "Takma" diyor herkes ama olmuyor dendiği gibi...
Son düzenleme: