Bu da benim hikayem

dokcen

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Mayıs 2011
27
0
36
İstanbul
Bu da benim hikayem

Soğuk bir kış gecesiydi.Taksim'de yürüyorduk. Ben ve o.Yanında aldığım nefesin anlamlı olduğu insan.Uğruna öleceğim insan.Hayır sadece ölmek de değil,kurşun yiyeceğim,acı çekeceğim,aç kalacağım,sürüneceğim,ömrümden zaman istese vereceğim insan.Bir an bana baktı.Hani birinin size baktığını hissedersiniz de dönersiniz ya ben de ona baktım. Yüzünde bir gülümsemeyle "çocuk gibisin donucaksın" dedi.bana doğru birkaç adım attı. Paltomun yakasını düzeltmek için yaklaştı o an saçından düşen bir perçem yanağıma değdi. Sonra düğmeleri teker teker ilikledi.O an ona aşık oldum.Paltomu ilikledi diye birine aşık oldum. Birlikte klasik müzik dinlerdik.Müthiş piyano çalardı.Güldü mü dünyalar gülerdi.Deniz aşığı çok güzel bir insandı.Mendelsohn hayranıydı.Şimdi onun çok sevdiği parçayı dinliyorum yazarken.
O geçen yıl bugün akıl almaz bir trafik kazasında öldü.Yanındaydım. Günlerce, aylarca kendime gelemedim.Keşke ölen ben olsaydım dedim.Ama sonra ona o acıyı da reva göremedim.Şimdi onun için de kendim için de ben çekiyorum acıyı.İçimi yakan o acıyı. Aldığım her nefeste keşke hayatım sonlansa dedirten o müthiş ağrıyı.Yine de ağlayamıyorum.Donup kalıyorum.Buz gibi olmakla suçluyorlar beni. Kimse anlamıyor.Ailem arkadaşlarım herkes unut diyor.Kimse artık acılarımı görmek istemiyor.Herkes bir şey olmamış o hiç var olmamış gibi yaşamaya devam etmemi bekliyor. İçimi kimse görmüyor isyan etmek bağırmak çığlık atmak istiyorum.Hiçbiri bir işe yaramıyor.

"Kimse Bilmez Ne Çektiğimi
Ateşin İçinden ne Denli İyi Yürüdüğündür Mesele
ve aşk iki kez geldiğinde ve iki kez yalan söylediğinde bir daha asla sevmemeye karar verdik, böylesi adilaneydi, bize ve askın kendisine. ne merhamet dileniriz ne de mucize; yaşayacağız, öleceğiz,sinek öldüreceğiz,boks maçlarına ve hipodromlara gideceğiz, hayatımızı sırf talih ve yetenekle sürdüreceğiz."
 
Son düzenleme:
Seninleymiş o güzel kokuları bu kırmızı güllerin,

Seninleymiş o şatafatlı renkleri,

Körpe dudakları andıran körpe yaprakları

Seninleymiş,

Gidersen bir ben ölürüm sanıyordum,

Güller de

Ölmüş.

Ne çığlık çığlığa uçuşması kalmış martıların,

Ne dalgaların körpe kumsalları öpüp okşaması,

Ne ayaklarında gezinmesi rüzgârların,

Ne o yosun kokularının sinmesi saçlara,

Ne de güneşin sarmaşıklar gibi tırmanması

Ağaçlara.

Bilemezdim koca bir doğanın seninle yaşadığını,

Seninle gülüp ağladığını,

Seninle var olduğunu,

Kokuların, seslerin, renklerin silineceğini, yokluğunda,

Bana bunu da sen öğrettin

Sonunda.

(Hikmet BARLIOĞLU)
 
gerçekten muhteşem bir yazı gerçekten böyle şeyler yaşanıyor ya gerçekten gözlerim dolarak okudum ya insanlar her zaman unut kendine bişiy olacak diyorlar ya ya insanın kalbine bişiy olduktan sonra ayakta dursa millete polyanna olsa ne olur ya başkalarını mutlu etmek için sürekli mutluluk rolü oynamaktan sıkılmadık mı niye acılarımızı unutmamızı istiyorlar ki kimse kötü bir olay yaşamasa nasıl ayakta durabilir ki acılarla olgunlaşır insan onlarla büyür ...
 
Şu ingilizce yazma merakını da anlamış değilim. Komik cidden. :27::27::27::27:
 
Back
X