Bu da böyle bir dert

nadasta

Guru
Kayıtlı Üye
29 Ağustos 2014
1.614
3.853
333
merhaba kk hanımları, bu saatte vaktinizi alıyorum, dert sayılmaz aslında ama fikirlerinizi almak istedim.
Normalde neşeli pozitif biri olarak bilinirim, kolay sinirlenmem ama sinirlenince çok kızıyorum ve tüm gününe yansıyor hatta ertesi güne de. Bugün mesela dünden yapmam gereken işleri yapamadığım için modum düşüktü, sonra işyerinde aslında benimle alakası olmayan bi konuda astlarımın birbiriyle anlaşamama durumlarına el attım ( kendi istekleriyle konuyu gündeme getirdim ve kuralları hatırlattım) ama bu durum zaten düşük başlayan günümü iyice aşağı çekti. Yani uzun lafın kısası zor sinirleniyorum ama bi kızınca da veya başka bi sebeple modum düşünce uzun sürüyor ve kendimi zor motive ediyorum. Siz bu durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Öfkenizi veya geçmişe yönelik kızgınlığınızı nasıl unutuyorsunuz? Kendinizi düşük moddan nasıl çıkarıyorsunuz?
 
Ya bu kişilikle bağlantılı birşey. Bence buradan önerilerle çözülecek birşey değil. Ben de tam aksiyimdir.bir şeye canım sıkılır sonra unutur giderim günlük yaşantıma dönerim. Ama sanki değiştirmek istesem değişmez. Yapım bu. Sizin için de geçerli.
 
Gün içinde çalışırken; sizi rahatlatabilecek sevdiğiniz birşeyler yapın. Müzik dinlemek, birisini aramak, tatlı yemek, stres topu gibi.
Eğer işyerinde kahve içiyorsanız, onu bırakıp papatya çayı için mesela. Bir hafta kadar devam edin. Sizi rahatlatıp gevşettiğini göreceksiniz.
Öfke ve gerginlik kontrolü için; kitaplar var. Okuyup yardım alabilirsiniz.
 
merhaba kk hanımları, bu saatte vaktinizi alıyorum, dert sayılmaz aslında ama fikirlerinizi almak istedim.
Normalde neşeli pozitif biri olarak bilinirim, kolay sinirlenmem ama sinirlenince çok kızıyorum ve tüm gününe yansıyor hatta ertesi güne de. Bugün mesela dünden yapmam gereken işleri yapamadığım için modum düşüktü, sonra işyerinde aslında benimle alakası olmayan bi konuda astlarımın birbiriyle anlaşamama durumlarına el attım ( kendi istekleriyle konuyu gündeme getirdim ve kuralları hatırlattım) ama bu durum zaten düşük başlayan günümü iyice aşağı çekti. Yani uzun lafın kısası zor sinirleniyorum ama bi kızınca da veya başka bi sebeple modum düşünce uzun sürüyor ve kendimi zor motive ediyorum. Siz bu durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Öfkenizi veya geçmişe yönelik kızgınlığınızı nasıl unutuyorsunuz? Kendinizi düşük moddan nasıl çıkarıyorsunuz?
Cok zor gelse de gulumsemeye calis lutfen. Tebessumun stresi azaltici etkisi varmis. Beynin mutlu oldugunu zannedip ona gore davraniyor ve sen de istemeden pozitif olmaya basliyorsun. Bu bilimsel olarak kanitlanmis. Ben de denedim ise ise yariyor..
 
onların anlaşamamsı sizi niye gerdi
 
Cok zor gelse de gulumsemeye calis lutfen. Tebessumun stresi azaltici etkisi varmis. Beynin mutlu oldugunu zannedip ona gore davraniyor ve sen de istemeden pozitif olmaya basliyorsun. Bu bilimsel olarak kanitlanmis. Ben de denedim ise ise yariyor..
Bunu ben de yapıyorum 5 dakika boyunca ağzım kulaklarıma varacak şekilde sırıtıyorum (tabi kimsenin görmediği bi şekilde) sonra neşem biraz yerine geliyo :)
 
Depresyona slalom çekerek yaşadığım günler çoktur.
O bölgeyi de bilirim; yaklaşık bir ay kadar kendimi eve kapatıp, yıkanmadığım; dayak yemiş gibi tüm kas ve kemiklerime tuhaf bir ağrı çöktüğü hali, ölü müyüm yaşıyor muyum belli değildi. Kaynağını bulamadığım bir hüzün-bıkkınlık ve öfkenin karışımıyla olduğum yere çivilenmiştim. :) Sanırım bunu yaşadığımda 22 yaşlarındaydım, geçirdiğim en ağır depresyonlardan biridir, 3 ay da artçıları sürmüştü, konuşmama kadar bozulmuştu... Ve bunun gelişi de öfkemi-hüznümü 1-2-3 gün içimde tuta tuta arttırarak gitmem olabilir.

Elbette destek aldım ve fakat bir daha bu bitmiş hale girmemek için yönümü değiştireceğim şeyleri de tahlil ettim.
Herkese uymayabilir ama bende işe yarayanları yazayım:

1)Kendimi zorla dışarı atmaya çalışırım hiç istemesem de öfkemi üzerimden atana kadar bir miktar yürürüm, güneşlenirim, çevreyi izlerim kulağımda da en sevdiğim pop müzikler vardır. Asla slow dinlemem.

2)Sıcak duş alır, aniden soğuk suyu döküveririm üstüme. "Kendine gel len" babında, bende baya işe yarıyor. Buz gibi donduğumu hissedince "Ya ne kadar insanım, şuna bak, dünyanın derdi beni niye geriyor, bu kadar basit bi şeyim amaan" şeklinde kendimi basite indirgerim. Daha doğrusu, insanım ve bir an kadar bu dünyadayım felsefesinden en basit haliyle araklarım. Ve duştayken de pop şarkılar çalıyordur bir yandan. :)

3)Sevdiğim bir video oyununu açarım; stres seviyeme göre ya içinde hiç stres barındırmayan bulmacalı bir oyundur, beni meşgul eder, ya da cs gibi teröristli polisli bol silahlı bi oyundur, farklı bir görevle farklı bir aksiyona girer, o oyun içinde adam harcarım biraz. :D

4)Yeşilçam filmlerini açarım. Ciddiyim, Banu Alkan filmlerine acayip gülüyorum ve seviyorum da; Hülya Avşar'ın Sekreter filmini filan izlerim bazı :D 70-80lerin erotik kuşağı değil ama nasıl desem, muhafazakar ya da toplumsal mesajlı filmler de değil, ikisinin arası bi saçma kısım vardır ya Yeşilçamda; onlar işte. Misal Tarkan filmleri, hain Kostok, peluş kalkanlı Vikingler filan izle izle "Olm bu filmler hangi kafayla çekilmiş?" diye sorgula yani.

5)Dondurmanın sakinleştiri özelliğine inanırım, bende çok etkili :D Eşimle bozuk olsak, bilir beni nasıl kandıracağını; bi bakarım dondurmayla çıkagelmiş. (Tabi her zaman işe yaramaz) İşte dondurma biraz sinirimi alır.

6)Bir şeyler yazar kesip-biçer-boyar oyarım. Depresif/sinirli ruh halimin bir noktadan üretkenlikte işe yarayabileceğini fark ettim. Ölçülü hicv şiirleri yazabiliyorum ve küfür serbest, bazen küfür etmeden küfür hissi uyandırabileceğim cümleleri yazmaya çalışırım, gizli küfür. :D Kafiyeli hakaretli şiir, hem beyin jimnastiği, hem sanat eseri, belki bir gün "Gelmişimize geçmişimize sevgiler" adlı bi kitap çıkarırım.

7)Kendimi alış-verişlere vurduğum da olur. Maksat sinir atmak olsun; gider biraz mağaza gezerek kapitalist düzene söverim içimden, rahatlarım.

8)Evin bi taraflarını değiştirmeyi planlarım. Şu duvarı şöyle yapsam, buraya şunu çaksam filan; sanki evi değiştirince o sinirli halim bitecek, yeni bir yere geçmiş olacağım. Aynı şekilde uzun süren düşük mod zamanlarımda saçlarımla da oynar, farklı makyaj stilleri denerim.

9)Parfüm denemeye giderim. Kokular, aklımı uyarır, beni başka yerlere çeker. Bazı kokular bazı güzel anılarımı çabuk hatırlatır. Bu da arada işe yarıyor.

10)Gelir buralara kafama ne esiyorsa yazarım, kafamdan atmış olurum tamam gerisine bakmam, rahatlarım.

Vb.

22 yaşımdan bu yana, bir daha o kadar kendimi bırakmadım.
Hicvli şiirlerim 600ü geçmiştir. :D
Şimdi salonumu ikiye bölecek bir duvar yapıyorum. :D
Dondurmalara rağmen kilom iyi seyirde; bunu da kendimi zorladığım yürüyüşlerin bir kısmına borçluyum sanırım. :D
Ve Banu Alkanın gözlerinin cidden acayip güzel olduğunu fark ettim. :D
 
Depresyona slalom çekerek yaşadığım günler çoktur.
O bölgeyi de bilirim; yaklaşık bir ay kadar kendimi eve kapatıp, yıkanmadığım; dayak yemiş gibi tüm kas ve kemiklerime tuhaf bir ağrı çöktüğü hali, ölü müyüm yaşıyor muyum belli değildi. Kaynağını bulamadığım bir hüzün-bıkkınlık ve öfkenin karışımıyla olduğum yere çivilenmiştim. :) Sanırım bunu yaşadığımda 22 yaşlarındaydım, geçirdiğim en ağır depresyonlardan biridir, 3 ay da artçıları sürmüştü, konuşmama kadar bozulmuştu... Ve bunun gelişi de öfkemi-hüznümü 1-2-3 gün içimde tuta tuta arttırarak gitmem olabilir.

Elbette destek aldım ve fakat bir daha bu bitmiş hale girmemek için yönümü değiştireceğim şeyleri de tahlil ettim.
Herkese uymayabilir ama bende işe yarayanları yazayım:

1)Kendimi zorla dışarı atmaya çalışırım hiç istemesem de öfkemi üzerimden atana kadar bir miktar yürürüm, güneşlenirim, çevreyi izlerim kulağımda da en sevdiğim pop müzikler vardır. Asla slow dinlemem.

2)Sıcak duş alır, aniden soğuk suyu döküveririm üstüme. "Kendine gel len" babında, bende baya işe yarıyor. Buz gibi donduğumu hissedince "Ya ne kadar insanım, şuna bak, dünyanın derdi beni niye geriyor, bu kadar basit bi şeyim amaan" şeklinde kendimi basite indirgerim. Daha doğrusu, insanım ve bir an kadar bu dünyadayım felsefesinden en basit haliyle araklarım. Ve duştayken de pop şarkılar çalıyordur bir yandan. :)

3)Sevdiğim bir video oyununu açarım; stres seviyeme göre ya içinde hiç stres barındırmayan bulmacalı bir oyundur, beni meşgul eder, ya da cs gibi teröristli polisli bol silahlı bi oyundur, farklı bir görevle farklı bir aksiyona girer, o oyun içinde adam harcarım biraz. :KK70:

4)Yeşilçam filmlerini açarım. Ciddiyim, Banu Alkan filmlerine acayip gülüyorum ve seviyorum da; Hülya Avşar'ın Sekreter filmini filan izlerim bazı :KK70: 70-80lerin erotik kuşağı değil ama nasıl desem, muhafazakar ya da toplumsal mesajlı filmler de değil, ikisinin arası bi saçma kısım vardır ya Yeşilçamda; onlar işte. Misal Tarkan filmleri, hain Kostok, peluş kalkanlı Vikingler filan izle izle "Olm bu filmler hangi kafayla çekilmiş?" diye sorgula yani.

5)Dondurmanın sakinleştiri özelliğine inanırım, bende çok etkili :KK70: Eşimle bozuk olsak, bilir beni nasıl kandıracağını; bi bakarım dondurmayla çıkagelmiş. (Tabi her zaman işe yaramaz) İşte dondurma biraz sinirimi alır.

6)Bir şeyler yazar kesip-biçer-boyar oyarım. Depresif/sinirli ruh halimin bir noktadan üretkenlikte işe yarayabileceğini fark ettim. Ölçülü hicv şiirleri yazabiliyorum ve küfür serbest, bazen küfür etmeden küfür hissi uyandırabileceğim cümleleri yazmaya çalışırım, gizli küfür. :KK70: Kafiyeli hakaretli şiir, hem beyin jimnastiği, hem sanat eseri, belki bir gün "Gelmişimize geçmişimize sevgiler" adlı bi kitap çıkarırım.

7)Kendimi alış-verişlere vurduğum da olur. Maksat sinir atmak olsun; gider biraz mağaza gezerek kapitalist düzene söverim içimden, rahatlarım.

8)Evin bi taraflarını değiştirmeyi planlarım. Şu duvarı şöyle yapsam, buraya şunu çaksam filan; sanki evi değiştirince o sinirli halim bitecek, yeni bir yere geçmiş olacağım. Aynı şekilde uzun süren düşük mod zamanlarımda saçlarımla da oynar, farklı makyaj stilleri denerim.

9)Parfüm denemeye giderim. Kokular, aklımı uyarır, beni başka yerlere çeker. Bazı kokular bazı güzel anılarımı çabuk hatırlatır. Bu da arada işe yarıyor.

10)Gelir buralara kafama ne esiyorsa yazarım, kafamdan atmış olurum tamam gerisine bakmam, rahatlarım.

Vb.

22 yaşımdan bu yana, bir daha o kadar kendimi bırakmadım.
Hicvli şiirlerim 600ü geçmiştir. :KK70:
Şimdi salonumu ikiye bölecek bir duvar yapıyorum. :KK70:
Dondurmalara rağmen kilom iyi seyirde; bunu da kendimi zorladığım yürüyüşlerin bir kısmına borçluyum sanırım. :KK70:
Ve Banu Alkanın gözlerinin cidden acayip güzel olduğunu fark ettim. :KK70:
Neden depresyona girmedigimin farkindaligini yasadim su an :oha::KK52::KK9:
 
Bu gunlerde cozum bulmaya calistigim sey gecmise yonelik ofkemi ve kizginligimi gecirmenin yolllarini ariyorum.
 
Neden depresyona girmedigimin farkindaligini yasadim su an :oha::KK52::KK9:

Daha çok var aslında böyle kullandığım teknik; gece belgeselleri mesela... Uykuya dalmadan önce bi belgesel seçerim (Ki genelde bu modda %99 uzay-keşif-fizik belgeselleri olur) tamaam, gitti bitti dertler, kopmuşum o ara, yokum ben cüce gezegenlerin ötesinde geziyorum filan. :)

Eski magazin haberlerini/canlı yayın gafları olayları kurcalarım, zaga-makina-medya kafa izlerim bi kafamı açar Okan uyuzu :D Youtubeda güzel bi kanal var, derlemeleri baya sağlam oluyor magazin olaylarına dair; onu izlerim, kendin yap videoları izlerim kavanoz ve taş boyamalar beni benden alıyor, dinleniyorum izledikçe resmen, benimki de nasıl bi manyaklıksa artık böyle bi cinsim, o kavanozlar taşlar rengarenk oohh ^_^ :KK70:Hemen modum değişiyor, bi şeyleri hunharca boyasınlar filan. :KK70:
 
Çok öfkelendiysem bir odaya girer,bunu kendi kendime anlatırım.Ya da o an ne hissediyor,düşünüyorsam yazarım.Küfretmek geliyorsa içimden küfürleri dökerim kağıda."Beni ne sinirlendirdi?Niye böyle oldum" gibi sorularla analiz ederim olayı ve o zaman sakinleşirim.Bir daha da üzerinde durmam çünkü o iş analiz edilerek biter kafamda.Duygularımı ifade ettiğim için de duygusal yönüm tatmin olur.Ama bunları yapmazsam günlerce döner dolaşır sinirlenirim.
 
Depresyona slalom çekerek yaşadığım günler çoktur.
O bölgeyi de bilirim; yaklaşık bir ay kadar kendimi eve kapatıp, yıkanmadığım; dayak yemiş gibi tüm kas ve kemiklerime tuhaf bir ağrı çöktüğü hali, ölü müyüm yaşıyor muyum belli değildi. Kaynağını bulamadığım bir hüzün-bıkkınlık ve öfkenin karışımıyla olduğum yere çivilenmiştim. :) Sanırım bunu yaşadığımda 22 yaşlarındaydım, geçirdiğim en ağır depresyonlardan biridir, 3 ay da artçıları sürmüştü, konuşmama kadar bozulmuştu... Ve bunun gelişi de öfkemi-hüznümü 1-2-3 gün içimde tuta tuta arttırarak gitmem olabilir.

Elbette destek aldım ve fakat bir daha bu bitmiş hale girmemek için yönümü değiştireceğim şeyleri de tahlil ettim.
Herkese uymayabilir ama bende işe yarayanları yazayım:

1)Kendimi zorla dışarı atmaya çalışırım hiç istemesem de öfkemi üzerimden atana kadar bir miktar yürürüm, güneşlenirim, çevreyi izlerim kulağımda da en sevdiğim pop müzikler vardır. Asla slow dinlemem.

2)Sıcak duş alır, aniden soğuk suyu döküveririm üstüme. "Kendine gel len" babında, bende baya işe yarıyor. Buz gibi donduğumu hissedince "Ya ne kadar insanım, şuna bak, dünyanın derdi beni niye geriyor, bu kadar basit bi şeyim amaan" şeklinde kendimi basite indirgerim. Daha doğrusu, insanım ve bir an kadar bu dünyadayım felsefesinden en basit haliyle araklarım. Ve duştayken de pop şarkılar çalıyordur bir yandan. :)

3)Sevdiğim bir video oyununu açarım; stres seviyeme göre ya içinde hiç stres barındırmayan bulmacalı bir oyundur, beni meşgul eder, ya da cs gibi teröristli polisli bol silahlı bi oyundur, farklı bir görevle farklı bir aksiyona girer, o oyun içinde adam harcarım biraz. :KK70:

4)Yeşilçam filmlerini açarım. Ciddiyim, Banu Alkan filmlerine acayip gülüyorum ve seviyorum da; Hülya Avşar'ın Sekreter filmini filan izlerim bazı :KK70: 70-80lerin erotik kuşağı değil ama nasıl desem, muhafazakar ya da toplumsal mesajlı filmler de değil, ikisinin arası bi saçma kısım vardır ya Yeşilçamda; onlar işte. Misal Tarkan filmleri, hain Kostok, peluş kalkanlı Vikingler filan izle izle "Olm bu filmler hangi kafayla çekilmiş?" diye sorgula yani.

5)Dondurmanın sakinleştiri özelliğine inanırım, bende çok etkili :KK70: Eşimle bozuk olsak, bilir beni nasıl kandıracağını; bi bakarım dondurmayla çıkagelmiş. (Tabi her zaman işe yaramaz) İşte dondurma biraz sinirimi alır.

6)Bir şeyler yazar kesip-biçer-boyar oyarım. Depresif/sinirli ruh halimin bir noktadan üretkenlikte işe yarayabileceğini fark ettim. Ölçülü hicv şiirleri yazabiliyorum ve küfür serbest, bazen küfür etmeden küfür hissi uyandırabileceğim cümleleri yazmaya çalışırım, gizli küfür. :KK70: Kafiyeli hakaretli şiir, hem beyin jimnastiği, hem sanat eseri, belki bir gün "Gelmişimize geçmişimize sevgiler" adlı bi kitap çıkarırım.

7)Kendimi alış-verişlere vurduğum da olur. Maksat sinir atmak olsun; gider biraz mağaza gezerek kapitalist düzene söverim içimden, rahatlarım.

8)Evin bi taraflarını değiştirmeyi planlarım. Şu duvarı şöyle yapsam, buraya şunu çaksam filan; sanki evi değiştirince o sinirli halim bitecek, yeni bir yere geçmiş olacağım. Aynı şekilde uzun süren düşük mod zamanlarımda saçlarımla da oynar, farklı makyaj stilleri denerim.

9)Parfüm denemeye giderim. Kokular, aklımı uyarır, beni başka yerlere çeker. Bazı kokular bazı güzel anılarımı çabuk hatırlatır. Bu da arada işe yarıyor.

10)Gelir buralara kafama ne esiyorsa yazarım, kafamdan atmış olurum tamam gerisine bakmam, rahatlarım.

Vb.

22 yaşımdan bu yana, bir daha o kadar kendimi bırakmadım.
Hicvli şiirlerim 600ü geçmiştir. :KK70:
Şimdi salonumu ikiye bölecek bir duvar yapıyorum. :KK70:
Dondurmalara rağmen kilom iyi seyirde; bunu da kendimi zorladığım yürüyüşlerin bir kısmına borçluyum sanırım. :KK70:
Ve Banu Alkanın gözlerinin cidden acayip güzel olduğunu fark ettim. :KK70:

AHAAHah
Yeşilçam filmleri ve ev dekorasyonu+dolapları düzeltme

Ama benim filmler çatağa Hulya Koçyiğit- ediz Hun, Türkan Şoray -tarık akan, filiz akın-Kartal Tibet ve kombinasyonları olan filmler :)
Mümkünse beni baştan yarat konsepti falan olsun, tadından yenmez.

Zaten çok büyük olmayan evi şekilden şekle sokarım. Şimdi iki şehir, iki evim oldu biri epey büyük istediğim gibi at koşturuyorum. Dün halı siparişi verdim :))
Bir de dolap düzeltme ve temizlik bu da gerçekten işin içinden çıkamadığımda yaptıgım.
Geçen hamileliğimde kafam bozulduğunda mobilyaları çeke çeke, hatta çift kişilik yatağı ters düz edene kadar temizlik yaptığımı bilirim.
Ve o temizlik mutlaka yarım kalır, ertesi güne yardımcı aranır falan :))
 
merhaba kk hanımları, bu saatte vaktinizi alıyorum, dert sayılmaz aslında ama fikirlerinizi almak istedim.
Normalde neşeli pozitif biri olarak bilinirim, kolay sinirlenmem ama sinirlenince çok kızıyorum ve tüm gününe yansıyor hatta ertesi güne de. Bugün mesela dünden yapmam gereken işleri yapamadığım için modum düşüktü, sonra işyerinde aslında benimle alakası olmayan bi konuda astlarımın birbiriyle anlaşamama durumlarına el attım ( kendi istekleriyle konuyu gündeme getirdim ve kuralları hatırlattım) ama bu durum zaten düşük başlayan günümü iyice aşağı çekti. Yani uzun lafın kısası zor sinirleniyorum ama bi kızınca da veya başka bi sebeple modum düşünce uzun sürüyor ve kendimi zor motive ediyorum. Siz bu durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Öfkenizi veya geçmişe yönelik kızgınlığınızı nasıl unutuyorsunuz? Kendinizi düşük moddan nasıl çıkarıyorsunuz?
Aynı senin gibiyim
 
onların anlaşamamsı sizi niye gerdi
olay bana da yansıdı, yakınma vs şeklinde. tartışma ortamı olmadı aslında sadece aralarındaki iletişimsizliği çözmek için konuyu açtım ve sorun kalmadı ama öncesindeki yakınma beni gerdi. birbirlerine açık olsalar mesele kalmayacaktı filan işte. aynı ortamda kişilerin birbirinden rahatsız olduğu şeyleri sürekli sağa sola anlatıp kişiye hiçbir sorun yokmuş gibi davranmasından hoşlanmıyorum. halbuki yapıcı şekilde paylaşılsa karşıdaki de kendini düzeltmeye fırsat bulur.
 
Son düzenleme:
Depresyona slalom çekerek yaşadığım günler çoktur.
O bölgeyi de bilirim; yaklaşık bir ay kadar kendimi eve kapatıp, yıkanmadığım; dayak yemiş gibi tüm kas ve kemiklerime tuhaf bir ağrı çöktüğü hali, ölü müyüm yaşıyor muyum belli değildi. Kaynağını bulamadığım bir hüzün-bıkkınlık ve öfkenin karışımıyla olduğum yere çivilenmiştim. :) Sanırım bunu yaşadığımda 22 yaşlarındaydım, geçirdiğim en ağır depresyonlardan biridir, 3 ay da artçıları sürmüştü, konuşmama kadar bozulmuştu... Ve bunun gelişi de öfkemi-hüznümü 1-2-3 gün içimde tuta tuta arttırarak gitmem olabilir.

Elbette destek aldım ve fakat bir daha bu bitmiş hale girmemek için yönümü değiştireceğim şeyleri de tahlil ettim.
Herkese uymayabilir ama bende işe yarayanları yazayım:

1)Kendimi zorla dışarı atmaya çalışırım hiç istemesem de öfkemi üzerimden atana kadar bir miktar yürürüm, güneşlenirim, çevreyi izlerim kulağımda da en sevdiğim pop müzikler vardır. Asla slow dinlemem.

2)Sıcak duş alır, aniden soğuk suyu döküveririm üstüme. "Kendine gel len" babında, bende baya işe yarıyor. Buz gibi donduğumu hissedince "Ya ne kadar insanım, şuna bak, dünyanın derdi beni niye geriyor, bu kadar basit bi şeyim amaan" şeklinde kendimi basite indirgerim. Daha doğrusu, insanım ve bir an kadar bu dünyadayım felsefesinden en basit haliyle araklarım. Ve duştayken de pop şarkılar çalıyordur bir yandan. :)

3)Sevdiğim bir video oyununu açarım; stres seviyeme göre ya içinde hiç stres barındırmayan bulmacalı bir oyundur, beni meşgul eder, ya da cs gibi teröristli polisli bol silahlı bi oyundur, farklı bir görevle farklı bir aksiyona girer, o oyun içinde adam harcarım biraz. :KK70:

4)Yeşilçam filmlerini açarım. Ciddiyim, Banu Alkan filmlerine acayip gülüyorum ve seviyorum da; Hülya Avşar'ın Sekreter filmini filan izlerim bazı :KK70: 70-80lerin erotik kuşağı değil ama nasıl desem, muhafazakar ya da toplumsal mesajlı filmler de değil, ikisinin arası bi saçma kısım vardır ya Yeşilçamda; onlar işte. Misal Tarkan filmleri, hain Kostok, peluş kalkanlı Vikingler filan izle izle "Olm bu filmler hangi kafayla çekilmiş?" diye sorgula yani.

5)Dondurmanın sakinleştiri özelliğine inanırım, bende çok etkili :KK70: Eşimle bozuk olsak, bilir beni nasıl kandıracağını; bi bakarım dondurmayla çıkagelmiş. (Tabi her zaman işe yaramaz) İşte dondurma biraz sinirimi alır.

6)Bir şeyler yazar kesip-biçer-boyar oyarım. Depresif/sinirli ruh halimin bir noktadan üretkenlikte işe yarayabileceğini fark ettim. Ölçülü hicv şiirleri yazabiliyorum ve küfür serbest, bazen küfür etmeden küfür hissi uyandırabileceğim cümleleri yazmaya çalışırım, gizli küfür. :KK70: Kafiyeli hakaretli şiir, hem beyin jimnastiği, hem sanat eseri, belki bir gün "Gelmişimize geçmişimize sevgiler" adlı bi kitap çıkarırım.

7)Kendimi alış-verişlere vurduğum da olur. Maksat sinir atmak olsun; gider biraz mağaza gezerek kapitalist düzene söverim içimden, rahatlarım.

8)Evin bi taraflarını değiştirmeyi planlarım. Şu duvarı şöyle yapsam, buraya şunu çaksam filan; sanki evi değiştirince o sinirli halim bitecek, yeni bir yere geçmiş olacağım. Aynı şekilde uzun süren düşük mod zamanlarımda saçlarımla da oynar, farklı makyaj stilleri denerim.

9)Parfüm denemeye giderim. Kokular, aklımı uyarır, beni başka yerlere çeker. Bazı kokular bazı güzel anılarımı çabuk hatırlatır. Bu da arada işe yarıyor.

10)Gelir buralara kafama ne esiyorsa yazarım, kafamdan atmış olurum tamam gerisine bakmam, rahatlarım.

Vb.

22 yaşımdan bu yana, bir daha o kadar kendimi bırakmadım.
Hicvli şiirlerim 600ü geçmiştir. :KK70:
Şimdi salonumu ikiye bölecek bir duvar yapıyorum. :KK70:
Dondurmalara rağmen kilom iyi seyirde; bunu da kendimi zorladığım yürüyüşlerin bir kısmına borçluyum sanırım. :KK70:
Ve Banu Alkanın gözlerinin cidden acayip güzel olduğunu fark ettim. :KK70:

çok teşekkürler, o halim geçti ama bi dahakine bunları deneyeceğim:KK50:
 
merhaba kk hanımları, bu saatte vaktinizi alıyorum, dert sayılmaz aslında ama fikirlerinizi almak istedim.
Normalde neşeli pozitif biri olarak bilinirim, kolay sinirlenmem ama sinirlenince çok kızıyorum ve tüm gününe yansıyor hatta ertesi güne de. Bugün mesela dünden yapmam gereken işleri yapamadığım için modum düşüktü, sonra işyerinde aslında benimle alakası olmayan bi konuda astlarımın birbiriyle anlaşamama durumlarına el attım ( kendi istekleriyle konuyu gündeme getirdim ve kuralları hatırlattım) ama bu durum zaten düşük başlayan günümü iyice aşağı çekti. Yani uzun lafın kısası zor sinirleniyorum ama bi kızınca da veya başka bi sebeple modum düşünce uzun sürüyor ve kendimi zor motive ediyorum. Siz bu durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Öfkenizi veya geçmişe yönelik kızgınlığınızı nasıl unutuyorsunuz? Kendinizi düşük moddan nasıl çıkarıyorsunuz?
Seni mutlu eden şeyleri yaşlanırsın alışveriş mesela ne biliyim sevdiğin bir aktivite sabah uyandığın da hareketli şarkılar..
 
Back
X