- Konu Sahibi _MedceziR_
- #1
Benim bu düzenle ilgili bir derdim var...Daraldım ve içimi dökmek istedim...
Böyle gelmiş her şeyin, böyle gitmesinden çok sıkıldım...
Paranın ana odak olduğu, parası olanların at oynattığı bu sistemle ilgili derdim her geçen gün içimi daraltmakta...
Halkımın, bu sistemin ürünlerinden, parçalarından sürekli şikayet etmesi, sızlanması; fakat sistemin bütününden şikayet etmeyi akıl edememesini görmek artık beni çok sıktı...
Sağlıkta, hukukta, eğitimde hepimiz parası olanın daha iyi hizmet aldığını biliyoruz...
Hepimiz ağlayıp sızlanıyoruz...
Atatürk'ün ilkelerinin belki de en değerlisi olan "sosyal devlet" in ayaklar altına alındığını her geçen gün görüyoruz..
Ama bu yanlışları sisteme kondurmuyoruz nedense...
Adil yargılanma, kaliteli sağlık hizmeti, pek çoğumuzun kazanmak için kıçını yırttığı sınavlar ve daha bir çok şey..
Parası olan, tüm bunların üstesinden kolayca geliyor ve tamamına sahip oluyor..
Misal; fakir vatan borcunu belki canıyla, belki gazi olarak öderken, zengin parasıyla ödemekte..
Biz buna "adalet mi lan bu" diye isyan ediyoruz...
Hiç birimizin aklına gelmiyor, tüm bunların sistemin birer ürünü olduğu...
Sisteme karşı çıkmadan, sistemin ürünlerini yerden yere vurmak ahmaklıktır..
Bu sistem patronları, bizim gibi gelişmekte(!) olan ülkelerde; ortaya yeni kavramlar ve değişik terimler atarak, kendi tarihsel suçlarının üstlerini örtüp, başka toplumları birbirine düşürmeyi çok iyi bilir...
Bizim gibi küçük halklar ise, emperyalist amcaların, kendilerinin kara kaşına-kara gözüne aşık olduklarını sanarak, bu oyunlara alet olur...
Binlerce yıl yaşamış olduğu farklı etnik kökendeki halkıyla, komşularıyla düşman kesilir..
Öte yandan; toplumun dinsel inançlarını sömürerek, yağmalayarak egemenlik kuran emperyalist amcalara kuklalık eden, köprüyü geçene dek demokrasiyi araç(!) olarak kullanan dogma içindeki din tacirleri de, her türlü yolsuzluk ve hırsızlıkla ceplerini doldururken;
Gerçek demokrasi, vatan ve devrim aşıklarını, yurtseverleri bilimum yöntemlerle, iftiralarla ve yalan üretimlerle alt etmeye çalışırlar...
Bilim ,teknoloji ve sanat yoksunu bu çevrelerin tüm imanı ve inancı paradır...
Dini ve inancı kar amacıyla kendilerine kalkan yaparlar...
En vahimi ve kötüsü de, koca koca üniversite bitirmiş, sözüm ona "bilim" okumuş insanların, sırf bu sistemin ürünlerinden semizlenmek adına bu oyunları desteklemesidir...
Mustafa Kemal'imin "SOSYAL DEVLET" anlayışı yerine, kula kulluğu,
Alın teri ve emek yerine dilenciliği yerleştirerek,
İnanç sömürüsü ile demokrasiyi, insan hakları kavramlarını bir baş örtüsüne indirgeyen zihniyetle, tüm yönetim ve iktidarlarla yani bu sistemin has adamlarıyla çok ciddi bir derdim var benim...
Bizler ortak değerlerimizi korumaya gücümüzün yettiği kadar çabalarken, mesela çocuklarımıza "bayram sevinci", paylaşmayı, sevgiyi ve saygıyı aşılamaya çalışırken;
Bizim tarihimizi emperyalist amcaların ve onun hizmetkarlarının yazmasına izin vermeyelim..Bunlara seyirci kalmayalım...
Devamlı sistemin ürünlerine isyan edip yazıklanmak yerine, bu sisteme yani "KAPİTALİST DÜZENE" başımızı kaldıralım, sistemin bütününe karşı çıkalım...
Biraz olsun kılımızı kıpırdatalım...
Toplumsallık ve sorumluluk, uçup gitmesin içimizden...
Böyle gelmiş her şeyin, böyle gitmesinden çok sıkıldım...
Paranın ana odak olduğu, parası olanların at oynattığı bu sistemle ilgili derdim her geçen gün içimi daraltmakta...
Halkımın, bu sistemin ürünlerinden, parçalarından sürekli şikayet etmesi, sızlanması; fakat sistemin bütününden şikayet etmeyi akıl edememesini görmek artık beni çok sıktı...
Sağlıkta, hukukta, eğitimde hepimiz parası olanın daha iyi hizmet aldığını biliyoruz...
Hepimiz ağlayıp sızlanıyoruz...
Atatürk'ün ilkelerinin belki de en değerlisi olan "sosyal devlet" in ayaklar altına alındığını her geçen gün görüyoruz..
Ama bu yanlışları sisteme kondurmuyoruz nedense...
Adil yargılanma, kaliteli sağlık hizmeti, pek çoğumuzun kazanmak için kıçını yırttığı sınavlar ve daha bir çok şey..
Parası olan, tüm bunların üstesinden kolayca geliyor ve tamamına sahip oluyor..
Misal; fakir vatan borcunu belki canıyla, belki gazi olarak öderken, zengin parasıyla ödemekte..
Biz buna "adalet mi lan bu" diye isyan ediyoruz...
Hiç birimizin aklına gelmiyor, tüm bunların sistemin birer ürünü olduğu...
Sisteme karşı çıkmadan, sistemin ürünlerini yerden yere vurmak ahmaklıktır..
Bu sistem patronları, bizim gibi gelişmekte(!) olan ülkelerde; ortaya yeni kavramlar ve değişik terimler atarak, kendi tarihsel suçlarının üstlerini örtüp, başka toplumları birbirine düşürmeyi çok iyi bilir...
Bizim gibi küçük halklar ise, emperyalist amcaların, kendilerinin kara kaşına-kara gözüne aşık olduklarını sanarak, bu oyunlara alet olur...
Binlerce yıl yaşamış olduğu farklı etnik kökendeki halkıyla, komşularıyla düşman kesilir..
Öte yandan; toplumun dinsel inançlarını sömürerek, yağmalayarak egemenlik kuran emperyalist amcalara kuklalık eden, köprüyü geçene dek demokrasiyi araç(!) olarak kullanan dogma içindeki din tacirleri de, her türlü yolsuzluk ve hırsızlıkla ceplerini doldururken;
Gerçek demokrasi, vatan ve devrim aşıklarını, yurtseverleri bilimum yöntemlerle, iftiralarla ve yalan üretimlerle alt etmeye çalışırlar...
Bilim ,teknoloji ve sanat yoksunu bu çevrelerin tüm imanı ve inancı paradır...
Dini ve inancı kar amacıyla kendilerine kalkan yaparlar...
En vahimi ve kötüsü de, koca koca üniversite bitirmiş, sözüm ona "bilim" okumuş insanların, sırf bu sistemin ürünlerinden semizlenmek adına bu oyunları desteklemesidir...
Mustafa Kemal'imin "SOSYAL DEVLET" anlayışı yerine, kula kulluğu,
Alın teri ve emek yerine dilenciliği yerleştirerek,
İnanç sömürüsü ile demokrasiyi, insan hakları kavramlarını bir baş örtüsüne indirgeyen zihniyetle, tüm yönetim ve iktidarlarla yani bu sistemin has adamlarıyla çok ciddi bir derdim var benim...
Bizler ortak değerlerimizi korumaya gücümüzün yettiği kadar çabalarken, mesela çocuklarımıza "bayram sevinci", paylaşmayı, sevgiyi ve saygıyı aşılamaya çalışırken;
Bizim tarihimizi emperyalist amcaların ve onun hizmetkarlarının yazmasına izin vermeyelim..Bunlara seyirci kalmayalım...
Devamlı sistemin ürünlerine isyan edip yazıklanmak yerine, bu sisteme yani "KAPİTALİST DÜZENE" başımızı kaldıralım, sistemin bütününe karşı çıkalım...
Biraz olsun kılımızı kıpırdatalım...
Toplumsallık ve sorumluluk, uçup gitmesin içimizden...
Son düzenleyen: Moderatör: