Büyümem gerekiyor yapamıyorum

internetbagimlisi

22.9.12den beri seyirci
Kayıtlı Üye
20 Ekim 2011
261
9
66
Sevmediğim bir işte hoşlanmadığım insanlarla çalışıyorum ama para kazanmam gerektiği için "daha kötü işler olabilirdi" deyip susup oturmalıyım.
Işten çıkıp eve gelmesi sıkıntı, trafik... Eve gelmem min. 20:30 - bundan sonra yemek ortalık toparlamaya isteğim kalmıyor. Eşim bazı görgü kurallarını yetişirken almamış ailesinden, bu da beni çok zorluyor.
Bu şehirde boğuluyor gibi hissediyorum, keşke okulda kalsaymışım. Nefes alamıyorum. Sıkıntıdan yemek yiyorum habire, kilolarım arttı, daha çocuk doğurmak gerekiyor. Ona kim bakacak? İşe gidip plastik torbada süt sağıp anneme teslim edeceğim herhalde.
Büyümek çok zormuş, yetişkin olup sorumluluk almak... Ağlıyorum ara ara. Aileme geri dönsem, gene çocuk olsam... Artık o zamanların geçtiğini onların daha da yaşlandığını farkettigimde daha çok ağlıyorum.
 
Evde ailenle otursaydın da evde kaldım diye ağlardın. Bak burada o tarz konu açan yüzlerce üye var.

Çocuğu bir zorunluluk olarak görüyorsan yapma zaten. Yok öyle bir dayatma. Hergün yemek pişireceksin, her gün temizlik olacak diye bişey de yok. Yetiştiğin kadar yap ama hayattan bezme yeterki.
 
Sevmediğim bir işte hoşlanmadığım insanlarla çalışıyorum ama para kazanmam gerektiği için "daha kötü işler olabilirdi" deyip susup oturmalıyım.
Işten çıkıp eve gelmesi sıkıntı, trafik... Eve gelmem min. 20:30 - bundan sonra yemek ortalık toparlamaya isteğim kalmıyor. Eşim bazı görgü kurallarını yetişirken almamış ailesinden, bu da beni çok zorluyor.
Bu şehirde boğuluyor gibi hissediyorum, keşke okulda kalsaymışım. Nefes alamıyorum. Sıkıntıdan yemek yiyorum habire, kilolarım arttı, daha çocuk doğurmak gerekiyor. Ona kim bakacak? İşe gidip plastik torbada süt sağıp anneme teslim edeceğim herhalde.
Büyümek çok zormuş, yetişkin olup sorumluluk almak... Ağlıyorum ara ara. Aileme geri dönsem, gene çocuk olsam... Artık o zamanların geçtiğini onların daha da yaşlandığını farkettigimde daha çok ağlıyorum.

yani bu şekilde kendinizi bunalıma sokacağınıza oluruna bıraksanız ....tabiki çocuklukla aile sorumluluğu almak çok uç noktalarda birşey herkes çocuk kalmak ister...Fakat mesela çocuğu düşünmeyin bırakın olsun olduktan sonra zamanı gelince düşünürsünüz.Vucudunuz belliki direncini kaybetmekte yoruluyorsunuz herşeyin üstünüze geldiğini düşünüyosunuz bu zaman zamaan bana da olur ...eşinizdeki görgü kuralları eksikliğini konuşarak halledin olmadı oluruna bırakın kendisinin görmesini sağlayın..
 
Sevmediğim bir işte hoşlanmadığım insanlarla çalışıyorum ama para kazanmam gerektiği için "daha kötü işler olabilirdi" deyip susup oturmalıyım.
Işten çıkıp eve gelmesi sıkıntı, trafik... Eve gelmem min. 20:30 - bundan sonra yemek ortalık toparlamaya isteğim kalmıyor. Eşim bazı görgü kurallarını yetişirken almamış ailesinden, bu da beni çok zorluyor.
Bu şehirde boğuluyor gibi hissediyorum, keşke okulda kalsaymışım. Nefes alamıyorum. Sıkıntıdan yemek yiyorum habire, kilolarım arttı, daha çocuk doğurmak gerekiyor. Ona kim bakacak? İşe gidip plastik torbada süt sağıp anneme teslim edeceğim herhalde.
Büyümek çok zormuş, yetişkin olup sorumluluk almak... Ağlıyorum ara ara. Aileme geri dönsem, gene çocuk olsam... Artık o zamanların geçtiğini onların daha da yaşlandığını farkettigimde daha çok ağlıyorum.
Öncelikle ne iş yapıyorsun çok merak ettim ki min 20,30 da evde oluyorsun.
İşten ayrı daha iyi bir iş bul demek en basit bir o kadar oturduğun yerden konuşmak gibi bence. Zaten bu alternatifi zorluk yaşayan kişi yüz kere düşünmüştür senin de söylediğin gibi..
Şu aşamada biraz hayra inanarak kendini teselli etmeye çalış. Bu şekildeyse bir nedeni vardır ve hayra çıkacaktır. Sorunları günü geldiği zaman düşün. Mesela bebekle ilgili yaşayacakların, o zaman belki şartlar daha farklı olacak. Bilemezsin.
Sen elinden geleni yaparak daha iyi bir yer bulmaya çalış sana daha yakın olan ama çalışmaya devam et burada. Sonra iş bulamazsan ayrı bir bunalıma dönüşür. Ama içinde bulunduğun durum içinde de güzellikler yaratmaya çalış. Yoksa günler geçmek bilmez.
 
Bu durumda olan sadece sen degilsin

Herkes calisiyor ve inan hic kimse rahat is yapmiyor

Herkesin zorluklari var ama mecburen katlaniyorlar , sen kendini doldurursan yaptigin isi gözünde cokkkk zor görürsen zaten o is dahada zorlasir ..
Olumlu yanlarinida gör en azindan bir isin var sagliklisin ..
Ilerde baska is bulna sansin varsa bulursun rahatlarsin...
 
Evlisiniz sorumluluklarınız var şevkle yapmanız gerelir. Kimsenin kolay hayatı yok iş güç çocuk ev eş hayat telaşesi.. Biraz silkelenin kendinize gelin
Bukadar güçsüz ve aciz misiniz büyümekten kaçacak kadar.. Çözüm arayışlarını girin işinizi değiştirin,haftada bir gün yardımcı alın,eşinizden yardım isteyin işlerinizi düzene oturtun.
 
Büyümek büyümek büyümek .....
kabul etmesi zordur bazı insanlar için.
çünkü onlar acının içinden korunarak gelmişlerdir bu yaşa.
ya da varlığın içinde mutluluktan şımartılarak gelmiştir.
onlara sadece emeklemeyi öğretmişlerdir, yürümeyi daha öğrenememiş çocuklar..
 
evlilik ve yoğun yaşam sizi bu duruma sürüklemiş gibi

öncelikle ev hanımlığınız mükemmel olmak zorunda değil

işinize uygun bir yere taşınmaya çalışın ya da işinizi değiştirmeyi deneyin zaten sevmiyormuşsunuz yeni işi de en fazla sevmezsiniz

eşinizden şikayetçi olduğunuz bölümleri ona söyleyin ama şu görgü kurallarına aykırı hareketleri bir yazın yine de; belki de siz bazı şeylere abartılı bir göz ile bakıyorsunuzdur burda çok farklı insan var değişik değerlendirmeler olabilir
 
İş yerine yakın bir yere taşınabilirsin , eşin ev işlerinde yardımcı olabilir .
Artık herkes çalışan anne ve çocuklar gayet güzel yetişiyor .
Her yaşın ayrı bir güzelliği var , çocukluk nasıl güzelse yetişkin olmak , bir işte çalışmak , para kazanmak , kendi ayaklarının üzerinde durmak da çok güzel .
Hayatında sıkıntı yaratan şeyleri düzeltirsen hayattan zevk alacaksın .
Sağlıklı şekilde kilo vererek zaten kendini iyi hissedeceksin , sadece biraz azim .
 
Cevaplar için teşekkür ederim.
Mesai 18:30a doğru bitiyor İstanbul'un iki farklı yakasında çalışıp yaşıyorum, yolun kendisi+trafik 20:30u buluyor.
Görgü kuralından kastım yemek yerken bıçak kullanmak, tuvaleti kullanıp çıkarken arkaya bir bakmak (kirli kalmış mı ne durumda diye), yemeği yiyip tabağı masada bırakıp gitmek, çamaşır sepeti kullanmayıp kirlileri yere atma, kadını ikinci sınıf, hizmet ehli olarak görüp herseyi ondan bekleme vb. Birlikte yaşadıkça ortaya çıkan şeyler kısacası.
Şımarıklık oluyor dediğiniz gibi benim bu hislerim. Büyürken rahattım, hayal edilen çizilmiş yolların gerçekleşmeyeceğini kabul edip devam etmem gerekiyor.
Düşünmeden sadece otomatige alıp devam edenler gibi olmalıyım. Herkes gibi.
 
Sevmediğim bir işte hoşlanmadığım insanlarla çalışıyorum ama para kazanmam gerektiği için "daha kötü işler olabilirdi" deyip susup oturmalıyım.
Işten çıkıp eve gelmesi sıkıntı, trafik... Eve gelmem min. 20:30 - bundan sonra yemek ortalık toparlamaya isteğim kalmıyor. Eşim bazı görgü kurallarını yetişirken almamış ailesinden, bu da beni çok zorluyor.
Bu şehirde boğuluyor gibi hissediyorum, keşke okulda kalsaymışım. Nefes alamıyorum. Sıkıntıdan yemek yiyorum habire, kilolarım arttı, daha çocuk doğurmak gerekiyor. Ona kim bakacak? İşe gidip plastik torbada süt sağıp anneme teslim edeceğim herhalde.
Büyümek çok zormuş, yetişkin olup sorumluluk almak... Ağlıyorum ara ara. Aileme geri dönsem, gene çocuk olsam... Artık o zamanların geçtiğini onların daha da yaşlandığını farkettigimde daha çok ağlıyorum.
Ufak capli depresyondasiniz gibi geldi bana.
(Laf aramizda bende sık sık özlüyorum çocukluğumu. ;) )
 
Cevaplar için teşekkür ederim.
Mesai 18:30a doğru bitiyor İstanbul'un iki farklı yakasında çalışıp yaşıyorum, yolun kendisi+trafik 20:30u buluyor.
Görgü kuralından kastım yemek yerken bıçak kullanmak, tuvaleti kullanıp çıkarken arkaya bir bakmak (kirli kalmış mı ne durumda diye), yemeği yiyip tabağı masada bırakıp gitmek, çamaşır sepeti kullanmayıp kirlileri yere atma, kadını ikinci sınıf, hizmet ehli olarak görüp herseyi ondan bekleme vb. Birlikte yaşadıkça ortaya çıkan şeyler kısacası.
Şımarıklık oluyor dediğiniz gibi benim bu hislerim. Büyürken rahattım, hayal edilen çizilmiş yolların gerçekleşmeyeceğini kabul edip devam etmem gerekiyor.
Düşünmeden sadece otomatige alıp devam edenler gibi olmalıyım. Herkes gibi.

Yazık değil mi 2 saatlik mesafede çalışıyorsun , sebebi ne ?

Kendini hizmetçi gibi kullandırırsan tabi ki mutlu olamazsın . Şımarık olan sen değilsin.

Tuvaleti pis bırakmak , kirli çamaşırı yere atmak ne ya .Çocuklar bile yapmıyor artık bunu .
 
Cevaplar için teşekkür ederim.
Mesai 18:30a doğru bitiyor İstanbul'un iki farklı yakasında çalışıp yaşıyorum, yolun kendisi+trafik 20:30u buluyor.
Görgü kuralından kastım yemek yerken bıçak kullanmak, tuvaleti kullanıp çıkarken arkaya bir bakmak (kirli kalmış mı ne durumda diye), yemeği yiyip tabağı masada bırakıp gitmek, çamaşır sepeti kullanmayıp kirlileri yere atma, kadını ikinci sınıf, hizmet ehli olarak görüp herseyi ondan bekleme vb. Birlikte yaşadıkça ortaya çıkan şeyler kısacası.
Şımarıklık oluyor dediğiniz gibi benim bu hislerim. Büyürken rahattım, hayal edilen çizilmiş yolların gerçekleşmeyeceğini kabul edip devam etmem gerekiyor.
Düşünmeden sadece otomatige alıp devam edenler gibi olmalıyım. Herkes gibi.

Daha yakın mesafede bir iş aramaya başlayın bence, orada çalışmanız için bir zorunluluk yoksa tabi sözleşme falan gibi
Eşinize gelince, mutlaka uyarmışsınızdır bir daha uyarın, daha olmadı cıngar çıkarın, tuvaleti kirli bırakmak, çamaşırları yere atmak nedir yahu, benim dört yaşındaki yeğenim bile kirlileri sepete atıyor. Ona biraz sorumluluk verin, mesela yoldayken arayın çok yorgunum, sofrayı kurar mısın gibi... Bunalmışsınız haliyle haklısınız da , biraz kendinizi rahatlatmanın çarelerini arayın. Çalışmadan hiç bir şey olmuyor tabi ama yaşam işkenceye dönüştüğü zaman çalışmanın da anlamı kalmıyor
 
Sevmediğim bir işte hoşlanmadığım insanlarla çalışıyorum ama para kazanmam gerektiği için "daha kötü işler olabilirdi" deyip susup oturmalıyım.
Işten çıkıp eve gelmesi sıkıntı, trafik... Eve gelmem min. 20:30 - bundan sonra yemek ortalık toparlamaya isteğim kalmıyor. Eşim bazı görgü kurallarını yetişirken almamış ailesinden, bu da beni çok zorluyor.
Bu şehirde boğuluyor gibi hissediyorum, keşke okulda kalsaymışım. Nefes alamıyorum. Sıkıntıdan yemek yiyorum habire, kilolarım arttı, daha çocuk doğurmak gerekiyor. Ona kim bakacak? İşe gidip plastik torbada süt sağıp anneme teslim edeceğim herhalde.
Büyümek çok zormuş, yetişkin olup sorumluluk almak... Ağlıyorum ara ara. Aileme geri dönsem, gene çocuk olsam... Artık o zamanların geçtiğini onların daha da yaşlandığını farkettigimde daha çok ağlıyorum.

işini değiştir
eşine biraz sorumluluk ver sorunların çözülür.
 
canım ne iş yapıyorsun peki işin nedir. yorucumu ayaktamısın sürekli eşin tabikide haksız bazen benim eşimde yapar kirlisini atmaz yatak odasında tabi bu iç çamaşırı deildiir asla gömlek gbi atmaz bırakır odada bende kızarım kirli sepetinde ne varsa onları yıkıcam derım söylenirim bir iki dikkat eder yine yapar. ama erkek klasik erkek hassas bi bunyem var yemek bulaşık ev topla zman yetmıyor ama napalım iş güç hayat telaşı senın işin ne peki ne işinde çalışıyosun
 
Sevmediğim bir işte hoşlanmadığım insanlarla çalışıyorum ama para kazanmam gerektiği için "daha kötü işler olabilirdi" deyip susup oturmalıyım.
Işten çıkıp eve gelmesi sıkıntı, trafik... Eve gelmem min. 20:30 - bundan sonra yemek ortalık toparlamaya isteğim kalmıyor. Eşim bazı görgü kurallarını yetişirken almamış ailesinden, bu da beni çok zorluyor.
Bu şehirde boğuluyor gibi hissediyorum, keşke okulda kalsaymışım. Nefes alamıyorum. Sıkıntıdan yemek yiyorum habire, kilolarım arttı, daha çocuk doğurmak gerekiyor. Ona kim bakacak? İşe gidip plastik torbada süt sağıp anneme teslim edeceğim herhalde.
Büyümek çok zormuş, yetişkin olup sorumluluk almak... Ağlıyorum ara ara. Aileme geri dönsem, gene çocuk olsam... Artık o zamanların geçtiğini onların daha da yaşlandığını farkettigimde daha çok ağlıyorum.

Merhaba okuyan herkese ,
giriş yapmadan şöyle bir BDV' yi okuyayım demiştim yazdıklarını görünce yorum yapabilmek için girişimi yaptım hemen ;)
..dün işten çıktım akşam servisten indim eve ulaşmam için biraz yürümem gerek çokta hastayım hani hepimizin ömründe en az bir kere yakalandığı lanet gripler vardır ya işte öyle bir şey . Nasıl halsizim anlatamam... Zencefil almam gerek markete uğrayacağım ama ölüyorum çantamı zor taşıyorum, içimden bıktım çalışmaktan of pof diyorum ,sinirliyim her şeye herkese kornaya basan arabaya, yoldan geçip omuz atan insana ses yapan çocuklara vs vs..

Sonra bir an dedim Yasemin sen ne yaptığını zannediyorsun yahu (bu arada ben de iş yerinde sorunlar yaşıyordum) işin var ama hayalinde hep başka hayat var memnun değilsin ,hastasın şuan ve dert yanıyorsun kime neye ? Sağlıklı olduğun günlerde kaç kere şükretmişsin ki şimdi yılda bir kez hastalandığın için tiriplerdesin ..Hissetmek ne güzel bir şeydir oysa ..Sinilenebilmek ,üşüyebilmek,terleyebilmek,aşık olabilmek,nefret edebilmek kısacası hissedebilmek ne güzel bir nimettir... Belkide hastalıklarımız günahlarımıza kefarettir kim bilir..Uzun uzun kendimle kavga ettim yolda :)
Velhasıl kelam anımızdan memnun olmalıyız dünden beri ben daha pozitifim hoş üzülsem bir şey değişecek mi hayır o zaman elimden geleni yapıp beklemem lazım... Her şey için...
Umarım demek istediklerimi doğru ifade edebilmişimdir canım :*
Sevgiyle kal :)
 
İlk evlediğimizde mesaisi çok olan bir işte çalışıyordum, gerçekten çok ama. Mesela akşam 11-12 de çıktığım oluyordu, ev işi zaten imkansızdı yapmam, eşim de dışarıdan yemek sipariş ediyordu. Sonra bu şekilde 2 sene çalıştım, doğumdan sonra ayrıldım başka yere geçtim, şimdi rahatım ama her akşam evde beni bekleyen kızımla oynuyoruz saatlerce, çamaşır yıkanıyor vs. milyon tane iş ama alıştım bu düzene, 2 kişinin arkasının topluyorum resmen. Ama değer herşeye.
 
Cevaplar için teşekkür ederim.
Mesai 18:30a doğru bitiyor İstanbul'un iki farklı yakasında çalışıp yaşıyorum, yolun kendisi+trafik 20:30u buluyor.
Görgü kuralından kastım yemek yerken bıçak kullanmak, tuvaleti kullanıp çıkarken arkaya bir bakmak (kirli kalmış mı ne durumda diye), yemeği yiyip tabağı masada bırakıp gitmek, çamaşır sepeti kullanmayıp kirlileri yere atma, kadını ikinci sınıf, hizmet ehli olarak görüp herseyi ondan bekleme vb. Birlikte yaşadıkça ortaya çıkan şeyler kısacası.
Şımarıklık oluyor dediğiniz gibi benim bu hislerim. Büyürken rahattım, hayal edilen çizilmiş yolların gerçekleşmeyeceğini kabul edip devam etmem gerekiyor.
Düşünmeden sadece otomatige alıp devam edenler gibi olmalıyım. Herkes gibi.

bu eşinize özgü bir durum değil ki

kişilerin çoğunda var

açıkça söyleyeceksiniz

yemeği bıçakla yemese ne olur derim ben de bazen

çok da kasmamak lazım ev orası en rahat olunacak yer

tuvalet için uyarın; kirlileri sepete atsın; atmazsa yıkanmaz olur biter

yemeği yiyip ben de tabağı masada bırakıyorum

gecenin ilerleyen saatinde yahut ertesi gün topluyorum

siz akşam 20.30 da gelip yemek yapıp bir de ortalığı toplarsanız fiziken ve ruhen dinlenemezsiniz bu da sizi yıpratır tabii ki

eviniz mükemmel olmak zorunda değil; yardımcı alın ya da siz de biraz daha rahat olun sonra da işleri paylaşın eşinizle
 
Back
X