İlk önce çok sevdigim bir makaleyi okumak istiyorum,bu makale diyet günlüğümün ismine ilham oldu :)
İşte o yazı....
DİYETE ÖNCE NİYET GEREK
Aynaya baktığımızda kalın, koyu renk giysilerimizle örtüp sıkıştırmaya çalıştığımız fazla kilolarımız ne yazık ki, yaz mevsiminin gelip ince elbiselerin ortaya çıkmasıyla yüzümüze acı bir gerçek olarak çarpmaya başladı. Alışverişe çıktığımızda, mağazaları gezip kabinlerde ordan fazlalık çıktı buradan fazlalık çıktı diye sinirlenirken, yan kabinden 36 beden bir hanfendinin daracık kotunu görünce de sinirlerimizin bozulamaması imkânsız değil mi? O yeni sezon birbirinden harika kıyafetler kilolarımızı olduğundan ne kadar da fazla gösteriyor değil mi? Daracık da olsa bol kesimde olsa ne yazık ki tüm kıyafetler incelere yakışıyor diyenlerdenseniz kilo vermek sizin en büyük emeliniz oluyor. Eminim ki siz de daha o kabinden çıktığınızda kendinize söz veriyor, zayıflayacağım diye and içiyorsunuz. Peki ya bu sözü kaç gün yerine getiriyorsunuz?
Ya da başka bir hikaye sizinki. Mesela arkadaşlarınız devamlı kilolu olduğunuzu bildiğiniz halde, sanki size acırcasına bakaraktan ‘Yok canım o kadar da kilolu değilsin sen ‘ dediğinde içinizden ‘ o kadar da ne demek ‘ diyerek çıldıranlardan mısınız? Benden çok daha fazla yiyorlar ama benden zayıflar. Ben onların yedikleri kadar yesem nasıl olurdum tahmin edemiyorum diyenlerden misiniz yoksa? Sizde devamlı kendinize artık zayıflayacağım herkese inat incecik olacağım diyenlerden misiniz?
Artık bunlara bir dur demenin vakti geldi de geçiyor. Diyetin zamanı yok. Diyet için her dakika geç. Pazartesi başlayıp Salı günü biten diyetlerden olmasın istiyorsanız siz diyetinize şu andan itibaren başlayın. Ama unutmayın! Diyete önce NİYET gerek! Önce bu işi yapacağınıza, azimle sonuna kadar gideceğinize, arada sırada kaçamaklarınız da olsa hatalarınız da olsa yine de pes etmeyeceğinize inanmanız gerek önce. Zayıflamayı her şeyden çok istemelisiniz. Size kilonuzun getirdiği zorlukları bir sayfaya yazın önce. Mesela; ayakkabımı zor bağlıyorum, gece rahat uyuyamıyorum, giydiğim hiç birşey yakışmıyor, 1 kat merdiven çıksam nefesim kesiliyor, topuklu ayakkabı giyemiyorum, beyaz tişörtler giyemiyorum….vs….vs.
Bir kağıda verdiğiniz kiloların size faydasını yazın; uzun mesefaleri daha rahat yürüyorum, daha rahat nefes alıyorum, herkes bana imrenerek bakıyor, beni azmimden dolayı tebrik ediyorlar, ayakkabılarımı eğilerek bağlıyorum, artık arabanın direksiyon koltuğunda daha rahat ediyorum…vs. Bunların her ikisini de buzdolabınızın ya da çalışma masanızın tam karşına asıverin. Yani en çok göreceğiniz yere. Olmak istediğiniz niyetlendiğiniz yere siz karar verin. Bu iş azim işi, bu iş dirayet işi, bu iş niyet işi…
Dyt. Nebile Özorhon