Cebbari'nin son sözleri açıklandı

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.378
1.425
248
Kendisine tecavüze kalkıştığını söylediği eski bir istihbaratçıyı öldürmekle suçlanan 26 yaşındaki Cebbari, uluslararası çağrılara karşın idam edilmişti. Cebbari'nin son dileği açıklandı.
2007'de kendisine tecavüze kalkıştığını söylediği eski bir istihbaratçıyı kasten öldürmekten tutuklanan ve 2009'da idama çarptırılan 26 yaşındaki Reyhaneh Cebbari'nin idam edilmeden önceki sözleri açıklandı.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Cebbari, annesine mesajında son dileğini de iletti. Gençkadın , "Lütfen ağlama. Toprağın altında çürümek istemiyorum" ifadesini kullanarak annesinden yetkililerle görüşüp organlarını bağışlamasını istedi. Cebbari şunları yazdı: "Lütfen mahkemeye başvur ve onlara dileğimi ilet. Ben asılır asılmaz kalbim, böbreklerim, gözlerim bağışlanabilecek tüm uzuv ve organlarımın bağışlanmasını istiyorum. Organlarımın nakledildiği kişilerden ne bir buket ne de dua bekliyorum."


İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ VE ABD KINADI

İran'da sanatçıların başını çektiği pek çok grup dünyada Uluslararası Af'ın başını çektiği pek çok örgüt, ölüm cezasının bozulması ve yeniden yargılanması için kampanya yürütmüştü. Cinayet soruşturmasında pek çok soru işareti olduğu, genç kadının büyük baskı altında ifade verdiği, uzun süre avukatıyla görüştürülmediği, sonra avukatının değiştirildiği ve adil yargılanmadığına dikkat çekildi.

BM iki yıllık yargı sürecinin "kusurlarla dolu" olduğunu belirtti. Genel kanı, maktulün eski istihbaratçı olmasının yargı sürecini etkilediğiydi. İran yargısı şeriat çerçevesinde Sarbandi ailesine defalarca af çağrısı yaptı, ama aile "Cebbari doğruyu söylemeden olmaz" diyerek reddetti.
'İRAN'IN İNSAN HAKLARI KARNESİNDE KARA LEKE'


Cebbari'nin İran'ın bu yılın başından beri idam ettiği 250'den fazla kişi arasına katılması üzerine, Uluslararası Af Örgütü, "İran'ın insan hakları karnesinde kanlı bir leke, adalete hakaret" dedi. ABD Dışişleri, "Ağır baskı altında itiraf ettirildi, yargı sürecinin adilliğiyle ilgili ciddi şüpheler var, İran uluslararası yükümlülükleri ve kendi yasaları uyarınca vatandaşlarına adil yargılama hakkı vermeli" çağrısı yaptı.
http://www.radikal.com.tr/dunya/cebbarinin_son_sozleri_aciklandi-1221529
 
Anneye son mektup: İçime sevgisini ektiğin bu ülke beni hiçbir zaman istemedi

Sevgili Sholeh,

Öğrendim ki bugün kısasla tanışma sırası benimmiş. Yaşam kitabımın son sayfasına geldiğimi senden öğrenemediğim için kırgınım. Bilmem gerektiğini düşünmüyor muydun? Üzgün olduğun için ne kadar mahcup olduğumu biliyorsun. Neden senin ve babamın elini öpme şansını bana vermedin?

Dünya bana yaşamak için 19 yıl verdi. O uğursuz gecede ölmeliydim. Bedenim şehrin bir köşesine atılmalı ve birkaç gün sonra polis beni teşhis etmen için seni tecavüze uğradığımı da orada öğreneceğin adli tıp doktorunun ofisine götürmeliydi. Biz onların gücü ve servetine sahip olmadığımız için, katilim asla bulunamayacaktı. Hayatına utanç ve ızdırapla devam edecek, birkaç yıl sonra da bu ızdırap seni öldürecekti.

Her nasılsa bu lanetlenmiş hikaye değişti. Bedenim bir köşeye atılmadı, ama Evin Hapishanesi ve onun tek kişilik hücresine gömüldü, şimdi de mezarlığa benzeyen Şehr-e Ray hapishanesine. Ama kaderim buymuş, şikayet etme. Sen benden iyi bilirsin ki ölüm yaşamın sonu değildir.

Sen bizlere okula giderken bir kavga ya da şikayet karşısında bir hanımefendi gibi olmamızı öğretmiştin. Nasıl davranmamız gerektiğinin altını ne kadar çok çizdiğini hatırlıyor musun? Senin deneyimlerin yanlıştı. O kaza başıma geldiğinde, öğrendiklerimin bana yardımı olmadı. Mahkemede beni soğukkanlı ve zalim bir suçlu gibi anlattılar. Hiç gözyaşı dökmedim. Hiç yalvarmadım. Kanunlara güvendiğim için ağlamadım.

Ama kayıtsız olmakla suçlandım. İşte, sivrisinek bile öldüremez, hamam böceklerini antenlerinden yakalayıp dışarı atardım. Taammüden cinayetle suçlanıyorum. Hayvanlara yaptığım muamele bir erkeğe eğilim olarak yorumlandı ve hakim kazanın yaşandığı sırada tırnaklarımın uzun ve ojeli olduğu gerçeğine bile bakma zahmetine katlanmadı.

Kendisinden adalet beklenen bir hakim için ne kadar da iyimser! Ellerimin sporcu kadınlar gibi, özellikle de boksörler gibi, iri olmadığını sorgulamadı. Ve içime sevgisini ektiğin bu ülke beni hiçbir zaman istemedi, beni sorgulayanların hakaretleri yüzünden ağlarken, en adi sözlerini dinlerken hiç kimse bana destek olmadı. Güzelliğimin son işareti saçlarımı kazıdığımda 11 gün hücre cezasıyla ödüllendirildim.

Sevgili Sholeh,
Duydukların yüzünden ağlama. Karakoldaki ilk günümde, yaşlı bekar bir görevli canımı yakmak için tırnaklarımı kullandığında, güzelliğin burada aranan bir şey olmadığını anlamıştım. Güzel görünmek, güzel düşünce ve dilekler, güzel el yazısı, güzel gözler ve görüş, hatta hoş bir sesin güzelliği…

Anneciğim, düşüncelerim değişti ve bunun sorumlusu sen değilsin. Sözlerimin sonu gelmeyecek; onları, senin yokluğunda ve senden habersiz beni infaz ederken sana ulaştırması için birine veriyorum. Sana miras olarak pek çok el yazımı bırakıyorum.

Yine de ölmeden önce senden bir şey istiyorum. Aslında bu dünyadan ve bu ülkeden bir tek isteğim var. Biliyorum bunun için zaman lazım. Ama lütfen ağlama ve dinle…

Senden mahkemeye gidip bu arzumu anlatmanı istiyorum, hapisteyken böyle bir mektup yazamazdım. Bir kez daha benim yüzümden acı çekeceksin. Eğer yalvarman gerekirse, bunun için sana kızmam. Gerçi sana yapmamanı söylememe rağmen infaz edilmemen için onlarca kez yalvarmıştın.

İyi kalpli annem, sevgili Sholeh, canımdan daha çok sevdiğim, toprağın altında çürümek istemiyorum. Gözlerimin, genç kalbimin toza dönüşmesini istemiyorum. Ben asılır asılmaz bunu ayarlamanı; kalbimin, böbreğimin, gözlerimin, kemiklerimin, vücudumdan ne nakledilebilirse onları ihtiyacı olanlara hediye etmeni istiyorum. Organlarımı alanların ismimi bilmesini, bana bir buket çiçek almalarını hatta benim için dua etmelerini bile istemiyorum.

Şunu çok içten söylüyorum, gelip yas tutarak acı çekeceğin bir mezar istemiyorum. Benim için siyahlar giymeni istemiyorum. Zor günlerimi unutmak için elinden geleni yap. Rüzgar beni alıp götürsün.

Dünya bizi sevmedi. Kaderimi istemiyorum. Ve şimdi ölümü kucaklayarak buna bir son veriyorum. Çünkü Allah’ın mahkemesinden, beni sorgulayanlardan ben davacı olacağım. Hakimden; beni taciz etmekten geri durmayan Yüksek Mahkeme’nin hakimlerinden davacı olacağım.

Yaratıcının mahkemesinde Dr. Farvandi ve Kasım Şabani’den davacı olacağım; tüm o bilgisizlerden, yalanlarıyla bana haksızlık eden, benim haklarımı çiğneyen ve gerçeğin bazen görünenden farklı olduğuna dikkat etmeyenlerden davacı olacağım.

Sevgili iyi kalpli Sholeh, diğer bir değişle sen ve ben suçlayanlar, diğerleri ise sanık. Bekleyip Allah’ın ne istediğini görelim. Ölene dek seni kucaklamak isterdim. Seni seviyorum.

Reyhaneh
http://www.diken.com.tr/annneye-son...i-ektigin-bu-ulke-beni-hicbir-zaman-istemedi/
 
insanın içi paramparça oluyor.
19 yaşında, hayatın baharında bir kız, tecavüz ediliyor. tecavüzcüsünü öldürdü diye 7 yıl hapislerde çürütülüp, ailesine kankusturulup, 26 yaşında öldürülüyor.
bunu yapanlar, bu kıza bunu reva görenler Müslüman. Allah kahretsin...
 
Back
X