Lekeler, Çiller Cilt Lekeleri Ve Dermokozmetikler

Lekeler, Çiller ve Cilt Rengi Sorunları

kardelen5270

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
28 Haziran 2007
59
1
63
Aşağıda konu ile ilgili yaptığım çalışmayı bulacaksınız. Sorusu olan arkadaşları bilgilendirmeye çalışırım.

LEKE GİDERİCİLER VE CİLT RENGİ AÇICILAR

Cilt rengi ile ilgili, dünyanın çeşitli yörelerinde çeşitli eğilimler var.
Cilt rengine bakış açısının kültürel bir temeli vardır. Güneş varlığı simgeler. Güneşin altında çalışan ve tenleri koyu olan bol güneşli iklimlerde, açık ten, çalışmıyor olmanın ve varlıklı olmanın bir göstergesidir. Asyalı ve Arap yarımadasındaki kadınlar, cilt renklerini açmak için çaba sarfederler. Uzak Doğulu kadınların % 38'i cilt rengi açıcı bir ürün kullanmaktadır. Küçük kız çocukları dahi cilt rengi açıcılar kullanmaktadır.
Güneşten nasibini alamayan kuzey ülkelerinde yaşayan kadınların, ciltleri açık ve solgundur. Yaz tatilinde, bol bol güneşlenebilecekleri, tenlerinde güneşin ışıltısını edinebilecekleri güneye ve güneşe koşarlar. Kuzey ülkeleri kadınlarınrı güneş yanığı bir tene sahip olması, güneşli yerlerde tatil yapacak gelir düzeyini ifade etmektedir.
Ülkemizde durum, bölgeden bölgeye değişmektedir. Büyük şehirlerde ve ofis ortamında çalışanlarda eğilim, Kuzey ülkelerindeki gibiyken, Anadoılu’da güneş altında çalışmakta olanlardaki eğilim Uzak doğudaki gibidir. Ancak cildin varolan renginin daha da açık gösterilmeye çalışılması çok da yaygın değildir.
Ülkemiz nüfusunun belli bir kısmı, cilt rengi açıcı ürünler kullanıyor. Ülkemizdeki kadınları bu tür ürünleri kullanmaya yönelten asıl neden, cildin rengini ve tonunu açmaktan çok, sonradan oluşan lekelerin giderilmesi çabalarıdır.
Güneşin topraklarımıza cömert davrandığı bir gerçek. Cildimiz, güneşin zararlı etkilerini, cildimizde lekelenmelerle göstermekte. Çiller, koyulaşan benler, doğum lekeleri dediğimiz şekilsiz lekeler, güneşin cildimiz üzerinde bize miras bıraktığı izlerdir.


GÜNEŞ LEKELERİ NEDEN VE NASIL OLUŞUR?​
Cilde rengini veren, derinin dermis ve epidermis tabalarında bulunan melanosit hücrelerinin içerdiği melaninlerdir. Genç, sağlıklı bir ciltte, melanin dağılımı homojendir. Yaşlılık, hamilelikte ve menapozda görülen hormonal değişmeler, aşırı güneşe maruz kalmak, doğum kontrol ilaçları gibi östrojen hormonu içeren ilaçların kullanımı, tüy dökücü kremler, lazer epilasyonu sonrası yeterli güneş koruması sağlamamak, mantar enfeksiyonları gibi faktörler, melaninlerin homojen dağılımını engellemekte ve bazı bölgelerde birikerek kahverengi lekelere yol açmaktadır.

Güneş ışınlarının daha güçlendiği ilkbahar mevsiminde ortaya çıkmaya başlayan bu lekeler, yeterli güneş koruması sağlanmadığı taktirde, yazın ciddi renk farklarına yol açmaktadırlar.


Özellikle hamilelik dönemi, birçok kadında leke problemlerinin başladığı tarihi süreçtir. Menapozla beraber, yüzde, omuz başlarında, el üstlerinde lekelenmeyen neredeyse bulunamaz. Lekelenmeler bazen küçük benler, bazen de belirli bölgeyi tutan şekilsiz halkalardır. Doğumdan veya lekeye neden olan ilaç kullanımının bırakılmasından birkaç ay sonra kendiliğinden geçer. Lekenin nedenini saptayarak yapılan doğru tedavi ile, sorun ortadan kaldırılabilir. Lekelerin nedeninin bir mantar enfeksiyonu olup olmadığını saptamak için, ultraviyole lambası (Wood's Lamp) ile karanlıkta cildi incelemek, dermatolog açısından teşhise yönelik yapılan bir analizdir. Tetrasiklin veya hidroklortiyazid kullanımı, güneş lekelerinin artmasına yol açabilir.


TEDAVİ YÖNTEMLERİ​

Leke giderilmesinde klinik olarak en etkin yollar: lazer tedavisi, kimyasal peeling ve renk açıcı ürünlerdir. Bu ürünlerin bir kısmı, oluşmuş olan lekelerin rengini açmaya yönelik, bir diğer kısmı ise oluşmasını engellemeye yönelik olarak formüle edilmişlerdir. Kullanılan hammaddelerden bazıları, dünya sağlık örgütlerince güvenli bulunmakla beraber, bazıları halen kullanımı yasaklanmış hammaddeler. Örneğin Civa tuzlarının kozmetik ürünlerde kullanımı, 1938 yılında FDA tarafından yasaklanmıştır. Hidrokinon ise %2 konsantrasyonun üzerinde kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Kojik asit üzerine, karaciğer kanserine yol açtığına dair bir iddia, halen tartışılmaktadır.
Cilt lekeleri alanında birçok kozmetik firma, ürünlerini pazara vermiş durumda. Kimisi, cildin üst katmanlarını soyarak alttaki taze cildi ortaya çıkarmaya yönelik peeling sistemini kullanıyorken, kimisi melanin dağılımını düzenleyerek homojen bir görüntü sağlamaya çalışıyor, kimisinin yöntemi de, oluşmuş olan lekenin rengini açmaya yönelik.
Bazı cilt lekesi ürünlrinin, ciltte kahverengi bir tabakalanma yaptığına dair duyumlar alıyoruz. Özellikle cildi soymaya dayalı sistemlerde böyle bir yan etki görüldüğü bildiriliyor. O halde bu tür ürünleri kullanan müşterilerimizi güneşten korunmaları konusunda uyarmalıyız.

Biz eczacılara düşen görev, sattığımız ürünün özelliklerini bilmeli, olası yan etkileri konusunda bilinçli olmalı, kullanım detaylarını açıklamalı, ve müşterimize zarar verebilecek ürünleri satmamalıyız.
Belki de, bu tür lekelenmelerden uzak durmanın yollarını tarif edebiliriz. Örneğin hamile bir müşterimize güneş şapkası olmadan dışarıya çıkmamasını, menopozlu bir diğerine, yüksek faktörlü güneş koruyucuyu her zaman kullanmasını önermeliyiz. Lekelenmeye müsait kişiler, örneğin hamileler, östrojen takviyesi alanlar vs, yüksek faktörlü (30 SPF ve üzeri) güneş kremi kullanmalıdırlar. Ayrıca güneşin zararlı etkilerini de düşünürsek, ciltte beliren lekelerin bir sağlık sorununun habercisi olabileceğini ve takibinin iyi yapılması gerektiğini müşterilerimize hatırlatmalıyız. Erken teşhis hayat kurtarır!
Görüldüğü gibi, kozmetik deyip geçmemek gerek, her türlü tedaviye yönelik ürünlerin, ilaç olsun, dermokozmetik olsun, satılması gereken nokta, eczanelerdir. Doktorunuza ve eczacınıza danışmadan ilaç kullanmayınız.!
Herkese Sevgiler.
 
merhaba kardelen 5270
benimdee sivilceden kalan izlerle problemim var ne önerirsiniz. elma sirkesini kullanıyordum bir ara doktoruma söylediğimde kullanma bir daha dedi. şmdi sivilceler için benzamycn krem ve azeltin 500 antibiyotik kullanıyorum. gündüzleride sürmem için axnilox vermişti doktor.
 
X