Ay ilahi ' yarım saattir yağmurda kadıncağız, kimse de almadı arabasına' diye düşünmüştür ondan 'yarım saattir izliyorum' demiştir. Lafın gelişi diye birşey var sonuçta :)
Ama aklıka gelmişken benim de bu vesileyle anlatmak istediğim bir anım var. Bundan yaklaşık 5 yıl kadar önce İstanbul'a ilk taşındığım zamanlarda tam bir şaşkolozdum ben, nereye gitmeye çalışsam öncesinde bir posta kaybolurdum. Yine böyle klasik kaybolmalarımdan birinde çağlayan adliyesi yakınlarında biryere gitmeye çalışırken, yolun ters taraflarında kaldırımı dahi olmayan bir ana yolda buldum kendimi. Arkadan gelen bir bayan vardı ona sordum yolu o tarif ederken bej renkli çok eski model bir araba yanaştı, yaşlıca, hacı sakallı sürücü yol tarifine müdahil olup bırakmayı teklif etti. Ben de niyeyse anında kabul ettim fıtı fıtı bindim arabaya. Sonra araba hareket ederken dikiz aynasından o bayanı gördüm, bana öyle bir bakış attı ki son 5 yıldır başıma ne geldiğini merak ediyor, müge anlı'ya bağlanıp kurbanı en son ben görmüştüm diyeceği anı sabırsızlıkla bekliyor olabilir. Buradan beni okuyorsa o ablama sesleniyorum, '' gideceğim yere sağ salim vardım ablacım, yalnız birara trafik sıkışıkken ortada gezinen çiçek satıcılarını gören hacı amca 'gül alayım mı sana, hehe' diye laubalilik yaptı 'yöö' dedim, olaysız dağıldık sonra. ''