- 29 Şubat 2012
- 61.512
- 62.451
- 898
- Konu Sahibi Huy Meselesi
- #1
1500’li yıllara uzanan geçmişiyle, 1800’lerde bugün bildiğimiz halini alan daktiloya pek çoğumuz belki dokun(a)madık. Bazılarımız sigara paketi ve kahve fincanının tam ortasına çalışmayan bir tanesini koyup fotoğrafını çekip Instagram’a koydu. Bazılarımız nostalji yapmayı sevdiğinden ya da dijitalin üretkenliği öldürdüğünü düşündüğünden öykülerini, şiirlerini daktiloda yazmayı tercih etti. Yalnızca o daktilo sesine hayran olanlarımızı da unutmamak gerek.
Yaratıcı edebi metinler haricinde pek çok sıkıcı sözleşme, dilekçe de yazıldıdaktilolarda. Bundan tam 117 yıl önce insan yine yaratıcılığını yine durduramadı ve muhtemelen sıkıldığı o anda özgün bir iş ortaya çıkardı: Bilinen ilk “daktilo sanatı” çalışması 1898 yılında İngiliz sekreter Flora Stacey tarafından yapıldı. O zamandan bu yana da birileri daktilo tuşlarına özgün portreler, manzaralar, soyut resimler yapmak için basmaya devam ediyor.
Bu konuda günümüzdeki önemli isimlerden biri Leslie Nichols.
Leslie Nichols daktiloyu öncelikli aracı olarak kullanıyor sanatında. Birbirinden güzel kadın portrelerini mekanik bir yolla yaratan sanatçı tuşlara da rastgele basmıyor aslında. Çoğunlukla seçtiği metinler her birimizin hayatının aklımızın ve sosyal yapının birer ürünü olduğundan bahsediyor. Çalışmaları akıllıca göndermeler içeriyor. Mesela “Lindsay (Taylor Mill 1851)” isimli portresi çömlek sanatçısı Lindsay Oesterritter‘e ait. Bu portre 1851 yılında Harriet Taylor Milltarafından yazılmış “The Enfranchisement of Women” (Kadınların Vatandaşlık Haklarının Tanınması) kitabından alıntılar içeriyor. Leslie, bu kitapta bahsedilenleri Lindsay’in 2013 yılında akademik çalışmaları sebebiyle aldığı bir ödülle bağdaştırıyor.
Lindsay (Taylor Mill 1851)
nolm.us
Yaratıcı edebi metinler haricinde pek çok sıkıcı sözleşme, dilekçe de yazıldıdaktilolarda. Bundan tam 117 yıl önce insan yine yaratıcılığını yine durduramadı ve muhtemelen sıkıldığı o anda özgün bir iş ortaya çıkardı: Bilinen ilk “daktilo sanatı” çalışması 1898 yılında İngiliz sekreter Flora Stacey tarafından yapıldı. O zamandan bu yana da birileri daktilo tuşlarına özgün portreler, manzaralar, soyut resimler yapmak için basmaya devam ediyor.
Bu konuda günümüzdeki önemli isimlerden biri Leslie Nichols.
Leslie Nichols daktiloyu öncelikli aracı olarak kullanıyor sanatında. Birbirinden güzel kadın portrelerini mekanik bir yolla yaratan sanatçı tuşlara da rastgele basmıyor aslında. Çoğunlukla seçtiği metinler her birimizin hayatının aklımızın ve sosyal yapının birer ürünü olduğundan bahsediyor. Çalışmaları akıllıca göndermeler içeriyor. Mesela “Lindsay (Taylor Mill 1851)” isimli portresi çömlek sanatçısı Lindsay Oesterritter‘e ait. Bu portre 1851 yılında Harriet Taylor Milltarafından yazılmış “The Enfranchisement of Women” (Kadınların Vatandaşlık Haklarının Tanınması) kitabından alıntılar içeriyor. Leslie, bu kitapta bahsedilenleri Lindsay’in 2013 yılında akademik çalışmaları sebebiyle aldığı bir ödülle bağdaştırıyor.
Lindsay (Taylor Mill 1851)
nolm.us