aradan onca zaman gecmis, bu kadar neden kafa yoruyorsunki hala???
ben 14 sene onceki seylere gulup geciyorumsende oyle yapmayi dene
insan karakteri kopyala yapıştır değil,
herkes birbirinden farklı,
kimi içine kapanık,kimi dışa dönük,kimi asabi,kimi duygusal...
herkesin başından bu ve benzeri olaylar geçmiştir.
benim bekarken sitede arkadaşım vardı,doğduğumuzdan beri beraberdik neredeyse...
lise hazırlık zamanına kadar çok iyiydi aramız,
maddi durumumuz için dersaneye gidemedim,oysa ilkokuldan beri hep gidiyordu,
o anadolu lisesini kazandı ben kazanamadım,düz liseye yazıldım.
o zamandan sonra annesi ve kendisi beni küçümser tavırlar sergiledir,
bende ilişkimi kestim,zaten lisede başladı,başka arkadaşlar başka çevre derken...
4 sene sonra üniversite hazırlık zamanında ikimizde dersaneye gittik.
ve ben ilk girişimde iyi bir üniiversite iyi bir bölüm kazandım,
o ise 2.girişinde alanından alakasız puanın yettiği bir bölüme gitti.
şimdi bazen rastlaşıyoruz annemere gittiğimde farkediyorum mahçup bir ifade var annesinde de kendisinde de...
çok da kafama takmıyorum bunları,
anneannemin bir sözü var,
aileden daha iyi yoldaş olmaz,
hiç bir arkadaşlık tamamen samimi değildir,
gerçektende öyle...
dersaneden çok iyi 3,liseden 2 arkadaş edindim ve onlarla görüşüyorum arada o kadar.
koskoca üniversitedende sadece 1 arkadaş var o da yarım yamalak telde konuşuyoruz arada.
üniversite ortamı çok daha beter,
tamamen çıkar ilişkisi.
2 üniversite gördüm,ikisinde de aynı.
tiksiniyorum dönem içinde selam bile vermeyip,vize final yaklaşıp ta numaramı bulup gereksiz bi samimiyetle not isteyen,
sınavlar bitince gene salla pati olan insanlardan.
üniversitenin insana e n büyük getirisi insanları tanımayı öğretiyor.
onun dışında normal hayatta da durum çok farkl değil,
dersaneye gidersin hemen hemen aynı ortam,
komşun olur ayrı bi çekişmedece,
çocuğun olur,kendi çocuğuyla yarışa sokar...
yani kafa yapısı uysa bile çıkar ve rekabet duygusu samimi dostluğun önüne bariyer kuruyor,
acı ama gerçek.
insan karakteri kopyala yapıştır değil,
herkes birbirinden farklı,
kimi içine kapanık,kimi dışa dönük,kimi asabi,kimi duygusal...
herkesin başından bu ve benzeri olaylar geçmiştir.
benim bekarken sitede arkadaşım vardı,doğduğumuzdan beri beraberdik neredeyse...
lise hazırlık zamanına kadar çok iyiydi aramız,
maddi durumumuz için dersaneye gidemedim,oysa ilkokuldan beri hep gidiyordu,
o anadolu lisesini kazandı ben kazanamadım,düz liseye yazıldım.
o zamandan sonra annesi ve kendisi beni küçümser tavırlar sergiledir,
bende ilişkimi kestim,zaten lisede başladı,başka arkadaşlar başka çevre derken...
4 sene sonra üniversite hazırlık zamanında ikimizde dersaneye gittik.
ve ben ilk girişimde iyi bir üniiversite iyi bir bölüm kazandım,
o ise 2.girişinde alanından alakasız puanın yettiği bir bölüme gitti.
şimdi bazen rastlaşıyoruz annemere gittiğimde farkediyorum mahçup bir ifade var annesinde de kendisinde de...
çok da kafama takmıyorum bunları,
anneannemin bir sözü var,
aileden daha iyi yoldaş olmaz,
hiç bir arkadaşlık tamamen samimi değildir,
gerçektende öyle...
dersaneden çok iyi 3,liseden 2 arkadaş edindim ve onlarla görüşüyorum arada o kadar.
koskoca üniversitedende sadece 1 arkadaş var o da yarım yamalak telde konuşuyoruz arada.
üniversite ortamı çok daha beter,
tamamen çıkar ilişkisi.
2 üniversite gördüm,ikisinde de aynı.
tiksiniyorum dönem içinde selam bile vermeyip,vize final yaklaşıp ta numaramı bulup gereksiz bi samimiyetle not isteyen,
sınavlar bitince gene salla pati olan insanlardan.
üniversitenin insana e n büyük getirisi insanları tanımayı öğretiyor.
onun dışında normal hayatta da durum çok farkl değil,
dersaneye gidersin hemen hemen aynı ortam,
komşun olur ayrı bi çekişmedece,
çocuğun olur,kendi çocuğuyla yarışa sokar...
yani kafa yapısı uysa bile çıkar ve rekabet duygusu samimi dostluğun önüne bariyer kuruyor,
acı ama gerçek.
insan karakteri kopyala yapıştır değil,
herkes birbirinden farklı,
kimi içine kapanık,kimi dışa dönük,kimi asabi,kimi duygusal...
herkesin başından bu ve benzeri olaylar geçmiştir.
benim bekarken sitede arkadaşım vardı,doğduğumuzdan beri beraberdik neredeyse...
lise hazırlık zamanına kadar çok iyiydi aramız,
maddi durumumuz için dersaneye gidemedim,oysa ilkokuldan beri hep gidiyordu,
o anadolu lisesini kazandı ben kazanamadım,düz liseye yazıldım.
o zamandan sonra annesi ve kendisi beni küçümser tavırlar sergiledir,
bende ilişkimi kestim,zaten lisede başladı,başka arkadaşlar başka çevre derken...
4 sene sonra üniversite hazırlık zamanında ikimizde dersaneye gittik.
ve ben ilk girişimde iyi bir üniiversite iyi bir bölüm kazandım,
o ise 2.girişinde alanından alakasız puanın yettiği bir bölüme gitti.
şimdi bazen rastlaşıyoruz annemere gittiğimde farkediyorum mahçup bir ifade var annesinde de kendisinde de...
çok da kafama takmıyorum bunları,
anneannemin bir sözü var,
aileden daha iyi yoldaş olmaz,
hiç bir arkadaşlık tamamen samimi değildir,
gerçektende öyle...
dersaneden çok iyi 3,liseden 2 arkadaş edindim ve onlarla görüşüyorum arada o kadar.
koskoca üniversitedende sadece 1 arkadaş var o da yarım yamalak telde konuşuyoruz arada.
üniversite ortamı çok daha beter,
tamamen çıkar ilişkisi.
2 üniversite gördüm,ikisinde de aynı.
tiksiniyorum dönem içinde selam bile vermeyip,vize final yaklaşıp ta numaramı bulup gereksiz bi samimiyetle not isteyen,
sınavlar bitince gene salla pati olan insanlardan.
üniversitenin insana e n büyük getirisi insanları tanımayı öğretiyor.
onun dışında normal hayatta da durum çok farkl değil,
dersaneye gidersin hemen hemen aynı ortam,
komşun olur ayrı bi çekişmedece,
çocuğun olur,kendi çocuğuyla yarışa sokar...
yani kafa yapısı uysa bile çıkar ve rekabet duygusu samimi dostluğun önüne bariyer kuruyor,
acı ama gerçek.
Kızlar az önce bir arkadaşın konusunu okuduktan sonra seneler önceki larisya geldi aklıma.konunun başlığı [arkadaşım beni değersiz hissetiriyor] 16 yaşlarındaydım çok sevdiğim kafalarımızın uyuştuğu bir arkadaşım vardı.annem evhamlı olduğu için sadece onunla görüşebiliyodum .biz aynı apartmanda bizim bir alt katımızda oturuyorlardı.sonra arkadaşım ailesinin istediğinle yatılı kuran kursuna gitti.orda arkadaşları oldu.benide birgün tanıştırdı.ben ağırbaşlı olduğum için o kızlar bana çok hoppala geldi.hangi erkeği görseler peşlerinden gidiyorlar,yolun ortasında olanca seslerinde bağıra bağıra konuşuyorlar,yolun ortasında kahkaha,oynamak,erkekların arkasından laf atmalar.gözlerime inanamadım.ben kendimi o anda yerin dibine girmiş gibi hissettim.çünkü ben kendimi zorlasamda yapamayacağım şeyler utandım.bir anda benim bunların içinde ne işim var dedim.arkadaşımla kafamız uyuşuyordu ama yinede o bana göre biraz daha hareketliydi durduğu yerde duramıyordu.yinede o kızlar kadar değildi baktım arkadaşımda aynı onlar gibi olmaya başladı.arkadaşıma o kızların hareketlerini beğenmediğimi onunda böyle şeylere yakışmadığını söyledim.söylediğim haldede onlarla görüşmeye devam etti.hergün görüştüğüm arkadaşım herbirgün gelip gitmeyi azalttı.oturmaya çağırdığım zaman ya diğer arkadaşlarını geleceğini söylüyor yada gelse bile kapı çalıyor bakıyorum o kızlar onu alıp gidiyorlardı.çok seviyordum arkadaşımı gün geçtikce ona karşı sevgim çok büyük bir kırgınlıklara dönmeye başladı.beni değilde o kızları tercih etmesi beni çok üzdü ve ağlattı.doğum gününe bile çağırmadı.sonradan anneme larisyayı çağırmayı unuttum demiş.biz çok samimi iki arkadaştık unutulacak gibi değildim.sadece ağır başlı.hanım hanım olamamı artık arkadaşım taşıyamaz oldu.abisinin yasakladığı arkadaşlarınla gizli abisinin olmadığı zamanlarda görüşüyordu.kendi ağzınlada abim sadece senlen görüşmememi istiyor o kızlar hoşuna gitmiyor diyordu.sonunda aklım başıma geldi eskisi gibi ona önem vermemeye başladım.tamamen arkadaşlık kavramından sildim attım onu rahat ettim.evlendi ve eşi çok baskı yapıyormuş kendisine.o arkadaşlarıda tarihe yazıldı artık eşi görüştürmüyor.eşide o kızların hareketlerini beğenmemiş.aradan 14 sene kadar geçti şimdi ne görüşüyorum nede yolda görsem konuşuyorum kafamı başka yöne çeviriyorum.onun bana verdiği değerden sonra. onuru kırılan,o zamanlar ağlayan larisya geliyor aklıma.onu önemsemeyerek kafamın çevirerek değerin karşılığını veriyorum.bunuda niye anlatım bilmiyorum yazıp paylaşmak istedim bir anda.
16 yaşındaykende gayet mantıklı ve olgunmuşsunuz.. .. yerinizde olsam aynını yapardım:)
Halbuki bende para kaygim olmadan evde oturup cocugumu kendim buyutmeyi cok isterdim kimi bulamaz kimi bilemez iste..ve herkes elinde olmayani ister
bunu kimse anlamıyor işte değil mi? zevkine mi çalışıyorsun yoksa çalışmak zorunda mısın bilmeden eleştiriyorlar...
elestirmekten ziyade sanki ona laf carpmisim gibimi geldi diye dusundum sonradan..hani ben calisiyorum siz bos geziyorsunuz bu yuzden bolca vaktiniz var...oyle demek istedigimi mi sandida bana oyle bir cikis yapti bilemiyorum. esim oyle anlamis olabilecegini soyledi...ama zaten daha cok vakit var yani evdeysen bunda gocunacak birseyde yoktu halbuki...…
O kadar dogru seyler yazmissinki canim…kiskanc insanlar ne ederlerse bana gore kendilerine ederler…ve evet kiyas etmek vs bunlar inanin evinize gelen herhangi bir misafir bile yapiyor bunu. Evini, esini, arabani cocugunu bile kiskanabilirler…hani illa villalarda oturup en iyi son model arabalarda gezmek gerekmiyor bunun icin..herkes kendi durumuna bakarak bir rekabete giriyor..ha birde karsidakini kucuk gorerek on plana cikanlar var tabii…
En son bi olaydan bahsedeyim…kiskanmak degilde..kendimi kotu hissettigim bir an diyeyim..
Bir aksam oturmasi esnasinda…is temposu, cocuk vs.. yogun oldugumdan bahsetmistim bu yuzden fazla konu komsuya ugrayamadigimi soyledim… (onceden calismayi cok isteyen ama bazi sebeplerden dolayi calisma hayatina baslayamamis bir arkadas var)
Biz calismadigimiza gore bolca ugruyoruz komsulara dedi…yerin dibine girdim dersem yeridir..sanki ben orda hava atmisim gibi birsey oldu…ya yanlis anladi ya da cani oyle istedi…ve biliyormusunuz bu sozleri o kisiden hic beklemezdim…ya lafima gucendi bu yuzden boyle bir tepki verdi, ya da icindeki calisma isteginin acisini o anda bende cikartti..bilemiyorum…gece boyu ne bir daha calisma konusunu actim ne de istekli konustum dersem yeridir.
Insanin yeri geliyorki kardesiyle bile arasi acilabiliyor (Allah gostermesin) ama el ne derse sasirmiyorum ben…fazlaca guven duymamaliyiz bunu biliyorum.
Halbuki bende para kaygim olmadan evde oturup cocugumu kendim buyutmeyi cok isterdim…kimi bulamaz kimi bilemez iste..ve herkes elinde olmayani ister…
Söyledikleriniz çok doğru.Özellikle de kırmızı ve kalın yaptıklarım.
Resmen 1 hafta öncesine kadar bunalımdaydım bundan dolayı.
Okula gitmek istemedim.
Ve 1 haftadır da telefonumu kapattım.
Bir ödev olur yaparsın sen erkenden hazırlarsın.Sonra millet gece yarıları telefon eder.
Yaptın mı diye.Gönderirsin yapamamış bi fikri olsun diye.Ertesi gün aynı ödevi hocaya teslim edersin.
Grup ödevi olur sadece sen uğraşırsın falan.
Önceden kendime sıkıntı ediyordum.Şimdi birlikte çalışalım dediklerinde reddediyorum.
Ödev zamanlarında telefonlara maillere cevap vermiyorum.
Tüm projeleri de tek başıma yapacağım.Rahatladım gerçekten
Ailemin yanında okuyorum.İyiki akıllı davranmışım zamanında.
Evimde mutluyum çok şükür.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?