Değersizlik, hiç sevilmemiş olma hissiyle nasıl başa çıkıyorsunuz?

ne olursa olsun siz değerlisiniz ve iyiki varsınız bunu lütfen unutmayın. Bu hayatta hepimiz farklı farklı sınavlardan geçiyoruz belki de sizin sınavınız budur. Hayat çok garip tam bitti derken aslında yeniden başlıyor. İlla akademik başarınız ya da elle tutulur (doktor, avukat, öğretmen vs) bir işinizde olmak zorunda değil. Şu an bulunduğunuz yerde çalışabileceğiniz bir iş varsa bence kesinlikle başvurular yapıp çalışın. Market sektörü olabilir, avmde giyim mağazaları olabilir. Aslında bir yerde işe başlasanız her şey daha kolay olur. Bir geliriniz olur maddiyat açısından rahat edersiniz ve hatta bir uğraşta edinebilirsiniz kendinize. Aynı zamanda arkadaşta edinirsiniz. Rabbim size elbet çiçekli bir bahçe sunacaktır.
 
Bu biraz kendimle dertleşme yazısı

25 yaşındayım. Ne akademik başarım ne işim ne de beni seven biri var hayatımda.

Doğduğum gün iki kardeş arasında anlaşmış ve çocuğu olmayan taraf beni almış. Yani evlatlığım. Çöpe atacağız istiyorsanız alın demişler. Yıllarca bu “çöp” kelimesi yüzünden kendimi değerli görmedim. İnsanı doğunca anne babasıdan başka kim sever ki? Çok mu çirkindim, hamileyken çok mu eziyet ettim, çok mu ağladım niye istenmedim diye hep düşündüm. Hala da düşünüyorum. Ama inkar edemem beni büyüten ailem tarafından da sevildim, ilgi gördüm. Beni büyüten annem pek sevgisini gösteremez ama beni seviyor biliyorum, sevdiğini umuyorum. Beni büyüten babam her şeyimdi. Dünyada hiçbir şeyim olmasa, sadece babam olsa o bana yeterdi. Onu da kaybettim. Birkaç gün önce 6. Senesi doldu. Büyük bir şehirde yaşıyorduk sonra maddi imkansızlıklardan dolayı küçücük bir ilçeye taşındık. Çevrem yok, arkadaşlarım yok, kalabalık ailem yok. Babamı kaybettikten sonra kendimi kimsesiz hissettim. Bu üzüntü ve yas sürecinde şeker hastası oldum. günlük ilaç kullanıyorum, beslenmeme dikkat ettiğim halde şekerim düşmüyor. Çünkü fazla düşünüyorum her şeyi. Stresten Saçlarım o kadar döküldü ki anlatamam. Tepem gözüküyor, çaresini bulamadım. Aynaya bakmak istemiyorum. Çok yorgun hissediyorum ben kendimi. Çaresizim. Biraz önce düşündüm 25 yaşındayım ama ölümü hiç problem etmiyorum, hatta istiyorum.

Hiç sevilmedim ya. Biyolojik ailem tarafından bile sevilmemişim. Yalnızlık hissi bazen göğsümü derinden sızlatıyor. İçimdeki umutsuzluğa, kaygıya çare bulamıyorum.

Çok yorgunum… nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Öncelikle sen çok değerlisin bebekken çirkinde değildin bazı insanlar anne baba olmamalı eğer oluyorlarsa da ömürlerinin sonuna kadar çocuklarına bakmalılar çünkü onu dünyaya getiriyorlar bakmak zorundalar..
Beni ablan yerine koymak istersen çok sevinirim ve be zaman istersen konuşuruz yeterki kendini değersiz sevgisiz hissetme senden bir tane daha yok❤️❤️
 
Öncelikle sen çok değerlisin bebekken çirkinde değildin bazı insanlar anne baba olmamalı eğer oluyorlarsa da ömürlerinin sonuna kadar çocuklarına bakmalılar çünkü onu dünyaya getiriyorlar bakmak zorundalar..
Beni ablan yerine koymak istersen çok sevinirim ve be zaman istersen konuşuruz yeterki kendini değersiz sevgisiz hissetme senden bir tane daha yok❤️❤️
Çok teşekkür ederim 😔 bunlar benim imtihanım biliyorum, sabretmeye çalışıyorum. ama bazen gücüm yetmiyor, dibe batıyorum. Zihnimdekiler biraz boşalsın diye yazdım işte
 
Bu biraz kendimle dertleşme yazısı

25 yaşındayım. Ne akademik başarım ne işim ne de beni seven biri var hayatımda.

Doğduğum gün iki kardeş arasında anlaşmış ve çocuğu olmayan taraf beni almış. Yani evlatlığım. Çöpe atacağız istiyorsanız alın demişler. Yıllarca bu “çöp” kelimesi yüzünden kendimi değerli görmedim. İnsanı doğunca anne babasıdan başka kim sever ki? Çok mu çirkindim, hamileyken çok mu eziyet ettim, çok mu ağladım niye istenmedim diye hep düşündüm. Hala da düşünüyorum. Ama inkar edemem beni büyüten ailem tarafından da sevildim, ilgi gördüm. Beni büyüten annem pek sevgisini gösteremez ama beni seviyor biliyorum, sevdiğini umuyorum. Beni büyüten babam her şeyimdi. Dünyada hiçbir şeyim olmasa, sadece babam olsa o bana yeterdi. Onu da kaybettim. Birkaç gün önce 6. Senesi doldu. Büyük bir şehirde yaşıyorduk sonra maddi imkansızlıklardan dolayı küçücük bir ilçeye taşındık. Çevrem yok, arkadaşlarım yok, kalabalık ailem yok. Babamı kaybettikten sonra kendimi kimsesiz hissettim. Bu üzüntü ve yas sürecinde şeker hastası oldum. günlük ilaç kullanıyorum, beslenmeme dikkat ettiğim halde şekerim düşmüyor. Çünkü fazla düşünüyorum her şeyi. Stresten Saçlarım o kadar döküldü ki anlatamam. Tepem gözüküyor, çaresini bulamadım. Aynaya bakmak istemiyorum. Çok yorgun hissediyorum ben kendimi. Çaresizim. Biraz önce düşündüm 25 yaşındayım ama ölümü hiç problem etmiyorum, hatta istiyorum.

Hiç sevilmedim ya. Biyolojik ailem tarafından bile sevilmemişim. Yalnızlık hissi bazen göğsümü derinden sızlatıyor. İçimdeki umutsuzluğa, kaygıya çare bulamıyorum.

Çok yorgunum… nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Öncelikle biraz hayata karış, Babandan sonra çökmüş olman doğal ama gördüğün gibi hayat devam ediyor. Sen sevilmeye layıksın onlar sevmeyi bilmemiş.
 
Çok teşekkür ederim 😔 bunlar benim imtihanım biliyorum, sabretmeye çalışıyorum. ama bazen gücüm yetmiyor, dibe batıyorum. Zihnimdekiler biraz boşalsın diye yazdım işte
Geçimimizi nasıl sağlıyorsunuz ?
Annenizle mi yaşıyorsunuz ?
Üniversite mezunu musunuz ?
İşe girin. Büyük şehire taşının. Kimse beni sevmiyor hissi berbat bir his biliyorum. Ama takmayın bosveeeer
 
Öncelikle biraz hayata karış, Babandan sonra çökmüş olman doğal ama gördüğün gibi hayat devam ediyor. Sen sevilmeye layıksın onlar sevmeyi bilmemiş.
Karışmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımın olduğu şehre geliyorum, sevdiğim insanlara ziyarette bulunuyorum. Ama kalabalıklar içinde bile yalnız hissediyorum. Duraksıyorum, düşüncelerimin içinde kayboluyorum. Çok çabalıyorum ama bocalıyorum.
 
Karışmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımın olduğu şehre geliyorum, sevdiğim insanlara ziyarette bulunuyorum. Ama kalabalıklar içinde bile yalnız hissediyorum. Duraksıyorum, düşüncelerimin içinde kayboluyorum. Çok çabalıyorum ama bocalıyorum.
Her şey gececek. Karşına gercekren seven bir insan çıktığında evet diyeceksin beni sevmeyi bilmemisler hayatına baharlar gelecek.kendini o bahar gunlerinde hayal et. Kötüyü düşünme.
 
Geçimimizi nasıl sağlıyorsunuz ?
Annenizle mi yaşıyorsunuz ?
Üniversite mezunu musunuz ?
İşe girin. Büyük şehire taşının. Kimse beni sevmiyor hissi berbat bir his biliyorum. Ama takmayın bosveeeer
Babamdan kalan maaşla geçiniyoruz.
Annemle yaşıyorum
Üniversite mezunuyum
Asgari ücretle büyük bir şehirde işe girsem aldığım parayı sadece kiraya veririm. Sigortam başlayınca babamdan aldığım maaş kesilir. Annem 60 yaşında peşimde sürüklemek istemiyorum. Tek başıma da altından kalkamıyorum.
 
Babamdan kalan maaşla geçiniyoruz.
Annemle yaşıyorum
Üniversite mezunuyum
Asgari ücretle büyük bir şehirde işe girsem aldığım parayı sadece kiraya veririm. Sigortam başlayınca babamdan aldığım maaş kesilir. Annem 60 yaşında peşimde sürüklemek istemiyorum. Tek başıma da altından kalkamıyorum.
Ama sen annenle sürekli yaşarsan seninle evlenecek olan kişi anneni eşantiyon olarak görüp bu durumdan korkabilir sigortasız bile olsa bi işe girmeli kendi ayaklarının üzerinde durmalısın. Yani böyle nereye kadar?
Babandan aldığın maaş senin için kesilir ama annen için devam eder. Bu maasa bel bagliyorsan evlenme de o zaman evlenince de kesiliyor çünkü
 
Senin gibi bir akrabam vardı. Şimdi nerdeyse 40 yaşında ve hala babadan kalan emeklilik maaşı ile ana kız yaşıyorlar.
Keşke kendi yolumu cizseydim diyor hep
 
Özellikle sizin için dememişlerdir çöpe atacağım diye. Birden çocuk olunca aile fakirse bakamamıştır, biraz şantaj yapmışlardır Çocuk Esirgeme'ye vermemek için. Anadolu'da çok yaygın akrabaya çocuk vermek. Bu sizinle ilgili değil, fakir olmakla ilgili. Benim de tanıdığım var çocuğunu akrabasını veren. O akrabanın hiç çocuğu olmuyormuş ve onların da çok çocuğu olunca ve fakirlikten dolayı diğer akrabaya vermişler.
 
Sevgili konu sahibi sen sadece kendin olduğun için özel ve kıymetlisin öncelikle.
Babanı kaybettiğine üzüldüm. Ama hayat devam ediyor. Çok çok gençsin henüz. Şiddetle terapi desteği almani öneririm.
Online şekilde de alabilirsin çeşitli platformlar üzerinden. Daha da bütçe dostu olduklarını duydum .
Umarım hersey senin için çok güzel olur.
 
Ama sen annenle sürekli yaşarsan seninle evlenecek olan kişi anneni eşantiyon olarak görüp bu durumdan korkabilir sigortasız bile olsa bi işe girmeli kendi ayaklarının üzerinde durmalısın. Yani böyle nereye kadar?
Babandan aldığın maaş senin için kesilir ama annen için devam eder. Bu maasa bel bagliyorsan evlenme de o zaman evlenince de kesiliyor çünkü
üslubunuza dikkat edin. Annem beni 25 yıl bakmış, büyütmüş. Hala da annelik görevini yerine getirmeye çalışıyor. Doğurmadan yüreğinde büyütmüş. Eşontiyon olarak görmek ne demek? Annem elbette tek başına yaşayabilecek düzeyde. Benim problemim evlenmek, evleneceğim adamın annemi isteyip istememesi değil. İnsanlar ağır ruhsal problemler yaşarken kullandığınız kelimelere dikkat edin. Benim annemi eşantiyon olarak gören benimle ilgilenmesin bi zahmet. Biraz empati ya biraz
 
Senin gibi bir akrabam vardı. Şimdi nerdeyse 40 yaşında ve hala babadan kalan emeklilik maaşı ile ana kız yaşıyorlar.
Keşke kendi yolumu cizseydim diyor hep
Asgari ücretle tek başıma bir şehire gittim diyelim. Kirası, depozitosu, ev eşyası, aboneliği, mutfak masrafı, faturası şunu bunu sayısız ihtiyaç ve gider var. Ben bunu yapabilecek gücü kendimde bulamıyorum. Ama burada sizin gibi insani duygulardan uzak insanlardan nasihat almayı da kendime hak görmüyorum. Lütfen bir daha konuma fikirlerinizi yazmayın.
 
Konu sahibi sigortasız da olsa bir kuaför yanında iş arasan çırak olarak? Yaşın çıraklık için büyük ama belki sigortasız kabul eden çıkabilir. Bir de siz ise başlayınca sizin maaşınız annenize aktarılmayacak mi?
 
Back
X