Diyetisyenler, diyetler... Defalarca denedim. Kilo verdim ama aynı sizin gibi bir kaç ay içinde geri aldım.
İlk önce sevdiğim düşük kalorili yiyecekleri listeledim. Benim için süt, yoğurt, balık, mantar, salata yumurta, domates, yeşil elma listeye girdi. Hiç bir besin grubunu dışarıda bırakmadım. Her gün iki dilim ekmek mutlaka yedim. Bir avuç kavrulmamış badem ya da ceviz hakkım vardı. Bunları kan şekerim düştüğünde yedim. Haftada 2- 3 akşam fırında pişmiş balık, bir akşam kırmızı et (haşlanmış ya da buharda-fırında pimiş, yağsız) yedim. Onun dışında kepek ekmeğine zeytin yağı sürerek yapılmış tostlar, az yağda yapılmış menemen, biber, mantar sote tercihlerimdi. Her gün meyve ya da salata. Ama metveyi abartmadan. Buharda sebze de can kurtarıcı oluyor. Baharat ve biraz zeytinyağı ile.. Tatlı işini...Kuru üzüm, kuru erik, kayısı ile hallettim. Çok gözüm döndüğünde reçel ya da bal yedim.
Zor gibi görünüyor ama tamamen zihninde bitiyor olay.
İkinci yıl daha herkesin yediklerine geçtim. Ama eskisi gibi yenmiyor. Tekrar diyet yapmaktansa yememeyi seçiyorsun. Bir de eskiden yediklerimi nasıl yemişim diye düşünüyor insan. Bir lahmacunla doyduğuma göre neden 3 tane yemişim diyorum hala. Zaten bünye de fazlasını kabul etmiyor.
Bir de kıyafet konusu var. 44 bedenden 34-36 ya düştüm. Eski kıyafetlerimden bir tane bile bırakmadım. İç çamaşırlarından terliklere kadar hiç bir şey olmuyordu üstüme. Tamamen yeni bir gardrobum oldu. Daha renkli, daha genç ve daha havalı. Ama bu hiç ucuz bir şey değil. Kilo almaktan korkma nedenlerimden bir de bu..
Benim sporla aram yok. Ama çok yürüdüm, çok merdiven çıktım. Bir de sarkma ihtimaline karşı masaj yaptırdım
Hala her sabah tartılıp kilomu kaydediyorum. Saplantıysa saplantı... Bu benim için önemli...
Unutma lütfen... Alışveriş sırasında bunun 36 sı yok mu 38 olmadı cümlesini kurmanın verdiği tat hiç bir yiyecekte yok..: )