düşünün ki bizde anne olduk bebeklerimize neler yapacağız

Kizim olursa Adini Emel, yada Nisa
Oglum olursa Babasi koycak adini..
Hic farketmezki saglikli hayirli evlat olsun yeterki.
Onu ilk hissettigimde icimdeki kipirtisini merak ediyorum.Ultrasonda gormek istiyorum babasi gibi esmer olsun kara kuzum diye sevmek istiyorum.
Dogdugunda o ilk bakisini sicacik ta yuregimde hissetmek istiyorum...
Emzirmek, banyo yaptirmak sabah babamizi ise gonderip beraber biraz tembellik yapmak.Anne dedigini duymak
Yaramazliklarina sabirla katlanmak.Parkta bahcede aman dusmesin diye adim adim takip etmek...dustugunde yaralarini opmek
Daha sayfalarca yazabilirim...
 
Bir Saliha kadın vardı Bir gün ekmek pişirmek için tandır yaktı Tandır, tamam yandı ve kızgın hale geldi ki, öğle namazı vakti oldu O kadınçağızın, henüz emzikte bir çocuğu vardı Yavrusunu bir kenara koydu, gitti abdest aldı ve namaza durdu Kadın, namaz kılarken, oğlan sürtüne sürtüne tandırın kenarına vardı Kadın, gözünün ucuyla çocuğunun tandırın kenarına kadar geldiğini fark etti amma, namazda olduğu için ilgilenmedi, namazını bozarak yavrusunun yardımına koşmadı Namaz ı kılıp bitirdiği zaman gördü ki, yavrusu tandıra düşmüş ve o kızgın tandırda ateşin tam orta yerinde kendi kendine oynayıp duruyor, bir kılına bile zeva gelmemiş Aldı, bağrına bastı, ağladı ve Allah’a şükrederek evinin işleriyle uğraşmağa devam etti
Gördünüzmü ? O kadıncağızın sabrı ve tevekkül ü teslimiyetiyle Hak Teala yavrusunu nasıl esirgedi ve ateşte yakmadı Şu halde, Allah’ın kazasına sabredeçeğiz ki rızasına ve nimetine erişebilelim Zira,
Sabır kişiyi ferahlığa kavuşturur, ahiret için de bir sermayedir
 
Melek Anne

Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazirlanan
bir bebek varmis. Bir gün Tanri'ya sormus:

-Tanrim, beni yarin dünyaya gönderecegini
söylediler, fakat ben o kadar kücük ve
gücsüzüm ki, orada nasil yasayacagim?

-Tüm meleklerin arasindan senin icin bir
tanesini sectim. O seni bekliyor olacak
ve seni koruyacak. Melegin sana hergün
sarki söyleyecek ve gülümseyecek.
Böylece sen onun sevgisini
hissedecek ve mutlu olacaksın.

-Pekiiiii
nokta.gif
. Insanlar bana birseyler
söylediklerinde, dillerini bilmeden
söylenenleri nasil anlayacagim?

-Melegin sana dünyada duyabilecegin en
güzel ve tatli sözcükleri söyleyecek, sana
konusmayi dikkatle ve sevgiyle ögretecek.

-Peki Tanrim, ben seninle konusmak
istersem ne yapacagim?

-Melegin sana ellerini acarak
bana dua etmeyi de ögretecek.

-Dünyada kötü adamlar oldugunu duydum,
beni kim koruyacak?

-Melegin seni kendi hayati pahasina
dahi olsa daima koruyacak.

-Fakat ben, seni bir daha
göremeyecegim icin cok üzgünüm.

-Melegin sana sürekli benden söz edecek
ve bana gelmenin yollarini sana ögretecek.

O sirada Cennette bir sessizlik olur
ve düyanın sesleri cennete kadar ulasir.
Bebek gitmek üzere oldugunu anlar
ve son bir soru sorar:

-Tanrim eger simdi gitmek üzereysem lütfen
cabuk söyle, benim melegimin adi ne?

-Meleginin adinin önemi yok yavrum,
sen onu ANNE diye cagiracaksin



 
İş adamı bütün işleri çabuk çabuk tarafından sonuca bağlamaya alışıktı. Günün birinde büyük oğlu telaşla yanına geldi:
- Baba, sevgilim hamile olduğunu söyledi.
Baba:
- Canını sıkma oğlum. Al şu 1000 lirayı gidip konuş ve bebeği aldırın.
Biraz sonra küçük oğlan geldi telaşla:
- Baba sevgilim hamile!
Baba:
- Hay Allah kahretsin. Al şu 1000 lirayı sen de gidip konuş... Bebeği aldırın.
Aynı günün akşamı, iş adamının kızı utana sıkıla geldi:
- Baba hamileyim!
Baba derin bir oh çektikten sonra, yüzüne biraz tebessüm geldi:
- Çok şükür! Bu kez para bizden çıkmayacak!...
 
canım sevdiğin uzaklarda sanırım bebek yolundaki senin sıkıntın nedir tabi cvp vermek istersen

canım ben evli degilim sevdigim var aynı sehirde degiliz bana 3 saat uzaklıkta.aslında suan sıkıntım sevdiğimle dünya evine girmek hayırlı bir sekilde sonrada bebek:26:
 
Bir odada dört mum sessizce yanıyormuş.O denli bir derin bir sessizlik hüküm sürüyormuş ki odada ,dört mum fısıltılı bir biçimde birbirleriyle konuşmaları bile duyuluyormuş.
Birinci mum; “Ben barışım!” dedi. “Artık kimse benim ışık saçmama yardımcı olmuyor.çevrem kan ve silah kokuyor.Kavgalar ve savaşlar ,masum insanların ölümüne neden oluyor.Bu durumda yanık kalmama isteyenler azalıyor.Artık sönmek üzereyim …” deyip sessizce ışığını söndürüp karanlığa gömüldü.
İkinci mum:”Ben biliğiyim!” dedi.”Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum.yanık kalmamın da bir değeri kalmadı.Bilenler incitiliyor,bilği sahipleri her geçen gün daha farklı sıkıntılarla karşılaşıyor.Özgür değilim,bilğiler özgür değil,tutsak ediliyor,cezalandırılıyor,önemsenmiyor.Cehalet ve bilğisizlik daha çok pirim yapıyor.Alkışlanıyor.rağbet görüyor.Bu durum beni üzüyor….” diyerek hafif bir esintiyle ışığını söndürüyor.
Üçüncü mum:”Ben sevgiyim” dedi.İnsanların yüreğinde derin izlerim var.Benimle engeller aşılır,sıkıntılar giderilir.ben acı vermek için değil,iyilik ve rahmet için varım.İnsanlar beni unuttular,kenara itiyorlar.Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye başladılar.Oysaki sevgi,hayatın kalbidir.İncitmeyen bir bakıştır.Kırmayan kalptir.Ancak insanlar sevgiyi unuttular.Çıkara dayalı dostluklar oluşturdular.Bu durum beni üzüyor.Artık kendimi söndürmek zorundayım….” deyip sessizce söndü.
O sırada odaya aniden bir çocuk girdi.Üç mumun tamamen söndüğünü gördüğü vakit ağlamaya başladı.Dördüncü mum,yumuşakve yatıştrırcı sesiyle ;çocuğa ağlamamasını söyledi;“Korkma” Ben çevreme ışık saçtığım sürece ötekiler yeniden yanarlar.Ve onlarda çevreyi özellikleri doğrultusunda aydınlatmaya devam ederler.” “Çünkü Ben umudum…”
:9:
:15::16:
Gözleri parlayan çocuk,umut mumunu alıp öteki mumları teker teker yakar.vV oda eski aydınlığına kavuşur.
 
Back
X