Einstein Gerçekten de Matematikte Başarısız Mıydı?

husel

er:)
Kayıtlı Üye
16 Temmuz 2007
1.849
18
683
47
Diğer
Hemen sizi yormadan cevabı verelim. Tabiki hayır! Aramızdan kaç kişi, Einstein‘in da ilkokulda iken matematik dersinde başarısız olduğunu duyarak cesaretlendirilmedik ki? Hemen hemen herkes bunu duymuştur.

O çok zor gelen havuz problemleri ile boğuşup kendimizi yetersiz bulup üzüleceğimize,dünyanın gelmiş geçmiş en zeki insanı olan Einstein‘ın da başarısızlık yaşadığını duyup teselli bulmadık mı hepimiz.

Aslında hikaye böyle değilmiş, Walter Isaacson‘un kaleme aldığı Einstein’ın Biyografisi kitabında görebilirsiniz.

Büyük bir kanıya göre, Einstein’ın matematikte tökezlendiği söylenmekte. Bu iddaanın kanıtı olarak ise “herkes biliyor zaten” diye bir sav ortaya atılmakta, binlerce web sitesinde, kitaplarda.

Aslında Einsteinin çocukluğu ile ilgili epey bir ironik durum var, ama ne yazık ki bu onlardan biri değil.

Peki bu mit nasıl oluştu? Bu olayı neden böyle biliyormuşuz biz yıllardır.

Sebebi popüler bir gazetede yayınlanan Ripley’in İster İnanın İster İnanmayın adlı karikatür köşesiymiş.

einstein2.jpg



Ripley’in köşesinde öne sürdüğü savları hakkında bir kanıtı olmadan gelişi güzel uyduruk haberler vermesi yüzünden yıllarca, Einstein da matematikde başarısız olduğunu sandık bizde.

Kitapta bu olayı da aynen şu şekilde anlatmış Isaacson;

1935′te Princeton’da yaşayan bir haham, Einstein’a , üzerinde “Dünyanın En Büyük Matematik Dehası Matematikte Başarısızdı” gazete parçası gösterdiğinde, Einstein gülerek “Ben matematikte asla başarısız olmadım. 15 yaşıma varmadan önce diferansiyel ve integral matematiğinde konularında uzmanlaşmıştım” diye cevap vermiş.
 
Aslında karikatürde Einstein'in konuşma balonuna bakarsak... bu teoreme, dahinin verdiği cevabı tasvir edebiliriz.. :roflol:
"fart" ın ne demek olduğunu yazmayayım şimdi burada.. yerimseniben

huselim.. Yine içerikli bir konu açmışsın, teşekkürler arkadaşım..

Ben de bir alıntıyla katkıda bulunayım:



Einstein içine kapanık, oyundan hoşlanmayan, geç konuşmuş (bazı rivayetlere göre 4 yaşında) bir çocuktu. Bu yalnızlık döneminin izlerini tüm yaşamı boyunca korudu. Annesi Paulin' in isteği üzerine 6 yaşında keman dersleri almaya başladı. Klasik müzik kültürü, yaşamı boyunca onun için dinlendirici bir uğraş olacaktı.

Cep pusulasının esrarıyla soru sormaya başladı. Bir pusulanın iğnesi neden hep aynı yönde dönüyordu? 4-5 yaşlarında kendisine sorduğu bir soruydu bu. 12 yaşına geldiğinde Pisagor teoremiyle tanıştı ve görünürdeki karmaşıklığa karşın bir dizi olgunun basit bir açıklaması olacağına inanmaya başladı. Liseye yazıldı.
 
Back
X