Erdoğan: 'Hiç umrumuzda değil.'

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.826
898
Saray, ülkenin yönetim yeri
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na getirilen eleştirileri ‘umursamadığını’ söyleyen Erdoğan, Dolmabahçe ve Topkapı sarayları gibi ‘övünülecek bir eser’ bıraktıklarını belirterek ‘Burası Erdoğan’ın sarayı değil, milletin sarayı’ diye konuştu.
Sitene Ekle

Abdullah Karakuş / ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na dair eleştirilere “Hiç umurumuzda değil” yanıtı verirken, Saray için “Burası Tayyip Erdoğan’ın sarayı değil” dedi. Erdoğan “Şu anda acaba Türkiye Cumhuriyeti devleti nereden yönetiliyor, nereden yönetildi?” diye soranların olduğunu belirterek “Cevabı, bu saray verecektir” yanıtı verdi.
Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde şu mesajları verdi:

SANAT TANIMI: Sanat eğer ruh varsa, eğer heyecan varsa en önemlisi de irfan, hikmet ve ahlak varsa vardır. Çok zaman sağdan sola hepimiz işitiyoruz. ‘Bizde sanatçı yetiştirmiyor’, ‘bizde ilim insanı, münevver yetiştirmiyor.’ Hayır efendim! Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Bal gibi yetişiyor. Umutsuzluğa, kötümserliğe, karamsarlığa, tekellere, mahalle baskısına rağmen Allah’a hamdolsun yetişiyor hem de çok sayıda yetişiyor.

NOBEL’İ ELEŞTİRDİ: ‘Nobel’ diyoruz değil mi? Nobel kararlarını objektif mi veriyor? Asla. Bunları bizzat gördük, görüyoruz ve yaşıyoruz. Uluslararası kurumlar, Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını objektif mi veriyor? Asla. Yine söylüyorum. Dünya 5’ten büyüktür. Bu 5 ülke sadece Hıristiyanlardan oluşuyor. İçlerinde bir tane Müslüman ülke var mı? Yok. Tüm dünya bu 5 ülkenin içinde herhangi birisinin dudak arasına mı bakacak? Böyle bir zulüm olabilir mi?

UMURUMUZDA DEĞİL: İşte şu anda çatısı altında bulunduğumuz Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı. Biliyorsunuz neler söylediler, neler söylüyorlar, neler söylemeye devam edecekler. Varsın söylesinler. Hiç umurumuzda değil. Biz, büyük bir devlet olmanın gayreti içerisindeyiz ve bu gayretimizi de sürdüreceğiz. İstanbul’da bir Dolmabahçe Sarayımız var, hâlâ onunla övünürüz. Bir Topkapı Sarayımız var, hâlâ onunla övünürüz. Bizden sonra gelen nesillere, ‘acaba bizden öncekiler bize ne bıraktı?’ diye sorduklarında, ortaya koyduğunuz bir eseriniz var mı? Buna bakın, bununla övünün. ‘Şu anda acaba Türkiye Cumhuriyeti devleti nereden yönetiliyor, nereden yönetildi?’ Bu soruyu soranlara bir cevap vermek gerektiğinde işte bu cevabı, bu duruşuyla, bu saray verecektir.

MİLLETİN SARAYI: Burası Tayyip Erdoğan’ın sarayı değil. Burası Türk milletinin sarayıdır. Bu saray sadece Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş olan bir saraydır. Devlet başkanları geldiği zaman şu anda onurla, gururla onları burada ağırlamaya başladık. Tabii onlar da çok daha burada değerlendirmeler yapıyorlar.

Borges ödülü almayı reddetti

Nobel Edebiyat Ödülü’nde seçici komitenin siyaseti edebiyatın önüne koyup koymadığı sürekli tartışılan bir konu. Arjantinli edebiyatçı Jorge Luis Borges’in birkaç kez Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilmesine rağmen ödülü alamaması Borges’in biyografisini kaleme alan Edwin Williamson’a göre politik. Williamson, Borges’in Şilili ve Arjantinli sağ kanat diktatörleri desteklemesinin Nobel’de karşısına bir engel olarak çıktığını vurguluyor. Hasan Bülent Kahraman ise bu yıl Nobel’in Patrick Modiano’ya verilmesinin ardından kaleme aldığı ‘Zevksiz Nobel Ödülü’ başlıklı yazısında, “Nobel ödülü kesinkes politik bir ödüldür” diyor.
milliyet
 
milletin sarayıysa neden önce basbakanlık sonra cumhurbaskanlığı konutu oluyor. umrumda değil hangi cumhurbaskanının lügatında olabilir ki sen bu halkın cumhurbaskanıysan bir tek vatandasın düşüncesi bile senin umrunda olacak
 
Ne demek umrunda değil göreve gelirken bu halka hizmete geldiğini, onlar ne derse o olur dediğini, lükste kaçınacağını, bu ülkenin parasını boş yere harcamayacağnıı söyleyen kimdi? padişahlara özendiğini her fırsatta o dönemi getirmek istediğini zaten biliyoruz buna saray da eklendi ülkenin nereden değil nasıl yönetildiği önemlidir. O 1000 odalı, yurtdışından gelen mermerlerle donatılmış, lüks eşyalarla süslenmiş sarayın halka ne faydası var söyler misiniz hem de halk asgari ücretle karnını doyururken bizim vergilerimizle bunu yapmaya ne hakkınız var biz vergimizi siz saraylarda keyif çatın ona buna hava atın, başkalarından farklı olun diye vermiyoruz benim 3 kuruş maaşımdan dünyanın vergisi kesiliyor başbakanımızı rahat ettirmek içinmiş meğer. Yazık israf.. O parayla ne okullar yapılır doğuya havaalanı yaptık diye övünüyorsunuz daha çocuklar okullara karda yürüyerek gidiyor kilometrelerce siz saraylarda oturun.
 
saray olmazssa olmaz diyor..ekmek yemem pasta yerim diyor ilk hayatında saray mensubuydu herhal
 
parası cebinden çıksa umurunda olurdu tabi,parası halkın vergileri ile ödendiğinden bizim umurumuzda..Çocuğumun ilk öğretimde İngilizce dersi alabilmesi için illa özel okula göndermem gerekiyor..çünki hükümetin eğtimi umursadığı yok..tek bildikleri imam hatip..imam hatip uğruna günahkar bile oldularşehitmi,yok gazi oldular
 
Megaloman !!!
 
Sarayının altında kal ,o zaman bende o sarayla övünücem. Bu adam tam bi çirkef ağızlı
adamın düşünceleri despotça ayrıca partisinde çok politik politikacılar var..ha tessettür olayını çözdü ama işsizlik..okadar okumuş işsiz varki ve daha çok okumuş işsiz olacak bunlar tesettürlü yada değil layık olmadıkları ücretlere çalışmak zorunda kalacaklar..göreceyiz atıp tutmayı o zaman..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…